-
Secimlerden önce il sayisinin 81´den 100´e cikartilacagi gündeme gelmisti. O sekilde haritamizin görünümünü simdiden merak etmekteyim dogrusu.
İl olabilecek ilçelerimiz :
SUNGURLU
BEYŞEHİR
ÇORLU
ANAMUR
TARSUS
LÜLEBURGAZ
KOZAN
İSKENDERUN
SİVEREK
VİRANŞEHİR
KIZILTEPE
CEYHAN
İNEGÖL
NAZİLLİ
BANDIRMA
TURHAL
TURGUTLU
SALİHLİ
AKHİSAR
ALANYA
BAFRA
POLATLI
-
DÜNYA'NIN NÜFUSU 2075 YILINDA 500 MİLYON AZALACAKMIŞ, YALAN! </B>
Birleşmiş Milletler'in verilerine göre, dünyada nüfus artışı hızla yavaşlıyor, dünya genelinde nüfusun 2075 yılında 500 milyon azalacağı hesaplanmış. Batı Avrupa ülkelerindeki nüfus artışı yavaşlamasının, Asya ve Latin Amerika ülkelerinde de görüldüğü, kadınların doğurganlık dönemlerinde sahip oldukları çocuk sayısının özellikle Hindistan, Endonezya, Brezilya, Meksika ve İran gibi doğum oranı yüksek ülkelerde önemli ölçüde gerilediği görülmüş.
Doğum oranı düşen ülkeler arasında Türkiye'nin yanı sıra Hindistan, Meksika, Endonezya, Tunus, ABD, Brezilya, Tayland, Çin ve Rusya da gösterilmiş. Nüfus artışının yavaşlamasının sonucu olarak, dünya nüfusu giderek yaşlanacakmış. Türkiye'de bugün nüfus yaş ortalaması 20-30 iken, 2025 yılında 30-40'a yükselecekmiş. Avrupa ve Avustralya en yaşlı kıta olacakmış, Asya, Kuzey ve Güney Amerika'nın, Türkiye ile birlikte 30-40 yaş arası dilimde yer alacağı saptanmış. Yaş ortalaması halen 20'nin altında bulunan Afrika'da ise nüfus, 25 yıl sonra 20-30 yaş ortalaması grubuna girecekmiş. BM verilerine göre, dünya nüfusundaki artış 21. yüzyılın ortalarında 9 milyara ulaştıktan sonra duracak ve azalma başlayacakmış. Daha önce yapılan tahminler, nüfusun yüzyıl ortasında 12 milyara ulaşmasını öngörüyormuş.
Dünya nüfusu halen 6 milyar dolayında bulunuyor. Dünya Bankası uzmanları ise nüfusun yüzyıl sonunda 9-10 milyara ulaştıktan sonra sabit kalacağını tahmin ediyor. Bu arada bu tahminler, nükleer bir savaş çıkmaması ve Çin'in nüfus kontrolü uygulamasını sürdürmesi gibi bazı ön koşullara bağlıymış.
İŞTE GERÇEKLER
Sizin de gördüğünüz gibi miş miş de miş miş. Bu nasıl bir araştırma gerçekten de aklım almıyor. Sokağa çıkıyorum etraf çocuk kaynıyor, bir aile toplantısına gidiyorum yine çocuk bolluğu var. Devlet büyüklerimiz de zaten hep nüfus artışını desteklerler. Nasıl oluyor da nüfus artış hızı düşüyormuş aklım almıyor.
Bence Türkiye başta olmak üzere Hindistan, Çin, Brezilya, Meksika, İran, Endonezya, Tunus, Tayland gibi ülkeler diğerlerine yalandan bizim nüfus artışımız gayet de bi normal, hatta inişe geçti diyorlar ama çaktırmadan nüfuslarını artırmaya devam ediyorlar. Ben size şimdi gerçekleri açıklıyorum.
2075 yılında dünyanın yarısını Çinliler, Hintliler, Brezilyalılar ve Türkler oluşturacak. Diğer yarının üçte ikisini Meksika, Endonezya, İran, ABD (bu ül***i o tarihte sadece Latin Amerika, uzak doğu ve Afrika kökenliler oluşturacak),Rusya ve kuzey Afrika'da yaşayan halklar oluşturacak. Geriye kalan üçte biri de Avrupa, Avustralya ve Afrika'nın orta ile güneyinde yaşayanlar oluşturacak. Pek çok ulusun önemli bir bölümü, büyük bir olasılıkla ortadan kalkmış gibi bir şey olacak.
Baştan saydığımız ülkelerin nüfusu o kadar artacak ki, artık onların zevkleri, dünya görüşleri kainatın büyük bir bölümünü çevreleyecek. Örneğin tek tük kalmış kızılderililer urfa kebaba bayılacaklar, yeryüzünde kalan birkaç Belçikalı hayatının geri kalanını pirinç lapası yiyerek geçirecek, Son kalan İsveçli'yi yalnız kalmasın diye klonlayıp iki İsveçli haline getirecekler, ancak normal yollarla çoğalmaları mümkün olmadığı için yeryüzünde hep bir kaç İsveçli olacak ama hepsi de birbirinin tıpkısının aynısı olacak. Galler'de koyunlarla birlikte dolanan üç-beş Gallerlinin kafalarında, mutlaka Meksikalıları kızgın güneşten koruyan, el sombrero denen geniş kenarlı hasır şapkalar olacak. Ancak Gallerliler güneşe hasret oldukları için bu şapkalar onları yağmurdan koruyacak. Artık makarnanın anavatanı olarak İtalya kabul edilmeyecek. Çünkü Çinliler tüm gücü ellerine geçirmiş oldukları için yıllardır iddia ettikleri gibi makarnanın anavatanın Çin olduğunu herkese kabul ettirecekler. Hint-Avrupa dil ailesi diye bir aile olmayacak, sadece Hint dilleri bu grubu oluşturacak.
Dünya'da en geçerli diller Çince ve Türkçe olacak ama nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan Türkler İngilizce öğrenmeye devam edecekler. Türk öğretmenler, Türk öğrencilerine İngilizce olarak edebiyat, tarih, matematik, fizik, kimya anlatacak. Bu nedenle Türklerin Türkçesi bugünkünden daha da beter olacak. Ancak Türkçe'yi öğrenen yabancılar gerçek Türkçe'den taviz vermeyecekler. Bugün tatlının ne olduğuna dair pek bir fikri olmayan Japonlardan o tarihte üç beş tane kalmış olacak. Onlar ömürlerinin geri kalanını cevizli, fıstıklı, portakallı, kaymaklı lokum yiyerek geçirecekler. O, üç beş Japon beslenme şeklini tamamıyla değiştirdiği için hepsi sumo güreşçisi gibi olacak.
Hindistan'da Keşmir sorun olmaya devam edecek. Hintli kadınların yerel giysisi çok moda olacak. İki parçadan oluşan ve de göbeği açık olan bu elbiseleri, az sayıdaki eskimo kadını giymeye kalkacak. Bunun sonucunda böbreklerini şiddetli derecede üşütecekleri için, eskimoların genlerine böbrek taşı ve kumu yerleşecek. Dünyada nesli tükenmek üzere olan eskimolar o tarihten itibaren doğuştan böbrek özürlü olacaklar.
KIRAATHANELERE AKIN
Dünya nüfusunun büyük bir bölümünü oluşturan Türkler dünyanın en ücra köşelerinde bile bulunacaklar. Örneğin Şili, Ekvator, Monako, Vietnam, Nijerya gibi günümüzde pek de kayda değer bulmadığımız ülkelerde kıraathaneler açılacak. Burada Türk erkekleri sabahtan gece yarılarına kadar bol bol sigara-çay içip kağıt oynayacaklar. Bölgenin insanları, bu adamların o sigara dumanında saatler, günler, haftalar boyu birbirlerinden bıkıp usanmadan kağıt oynamalarını bir türlü anlayamayacaklar. Kıraathanelerden yayılan kokunun, ayaklarını yıkamayan adamların çoraplarından yayıldığını bir türlü fark edemeyecekler.
2075 yılında, artık dünyanın yaşanamaz bir yer olduğunu fark eden zengin uluslara mensup kişiler, değişik galaksilerde yaşamak üzere dünyayı terk edecekler ancak bu arada hemen her kıtada, televizyonlarda ağa-kuma-mafya ilişkilerini içeren diziler yayınlanacak. Kıbrıs sorununa çözüm için Rauf Denktaş ve Glafkos Klerides haftalık mutat toplantılarına devam edecekler. Birleşmiş Milletler silah denetçileri, Irak'ta hala silah arıyor olacaklar. Anlayacağınız, fazla değil yetmiş-yetmiş beş yıl sonra dünya çok eğlenceli bir yer olacak ama bakalım kimlerin ömrü bu eğlenceye katılmaya yetecek?