- 
	
	
	
	
		DURUM..
 
 Dünya debdil oldu durum değişti.
 Kimi aya gider kimi cennete.
 Dünya güzellendi itibar düştü,
 Anne baba yoksun kaldı hürmete.
 
 Bin dokuzyüz altmışyedi yılında
 Çirkin sözler gezer halkın dilinde
 Ud edep kalmadı kızda gelinde
 Büyükler küçüğe gelir minnete
 
 Bakmaz mısın insanların işine
 Kötülükler doğar peşi peşine
 Mezhep kavgasından din döğüşüne
 Sanki varıp sığmamışlar cennete.
 
 Kimisi söz verir sözünde durmaz
 Hakikati doğru sözü duyurmaz
 İşlediği suçun farkına varmaz
 Ne yüzle varacağız ahirete
 
 Kötülükler memlekete kök saldı
 Fitnelik fesatlık arttı çoğaldı
 Bu işin ıslahı Allah´a kaldı
 Ulu Tanrım yardım etsin millete.
 
 Tezvirlerin işi gider ileri
 Yalancıya itibar çok ekseri
 Hilekarın sahtekarın işleri
 Yol açıyor rezalete nefrete.
 
 Gitmiyor gönlümün kederi, yası
 Doğru söyleyene diyorlar asi
 Bitmez bu dünyanın kuru davası
 Çekil Veysel bir köşe-yi vahdete.
 
 
- 
	
	
	
	
		DÜNYA GENİŞ İDİ ŞİMDİ DARALDI
 
 Dünya geniş idi şimdi daraldı
 Çıkıp gideceğin yer belli değil
 Yetmiş altı yıldır alır satarım
 Bakmadım deftere kar belli değil
 
 Seyrettim alemi dünya dar dedim
 Ay dünya, arası sanki bir adım
 Denizi karayı ölçtüm aradım
 Adalar içinde var belli değil
 
 Avrupa Asya ayrı bir kıta
 Bir yıllık yol idi deveye ata
 Uçaklar sığdırdı beş on saata
 Daha neler çıkar dur belli değil
 
 Hırsızlar çalardı at ile para
 Şimdi çalıyorlar uçak-tayyare
 Bekar kalsam dünür olsam dullara
 İstenecek başlık ver belli değil
 
 Evlattan uşaktan fayda bekleme
 Binde bir bulunur o da tekleme
 Cahil insan gül ise de koklama
 Ayvası turuncu nar belli değil
 
 Ne oğluna güven ne de kızına
 Doğru söylen kulak vermez sözüne
 Yalvar yakar getiremen izine
 İçimde bir ateş kor belli değil
 
 Bu kahpe dünyanın sonu vefasız
 Beş günlük ömrünü geçir kavgasız
 Diyorlar Veysel´e sersem kafasız
 Başımda duman var kar belli değil
 
 
- 
	
	
	
	
		DÜNYADA TÜKENMEZ MURAD VAR İMİŞ
 
 Dünyada tükenmez murad var imiş
 Ne alanı gördüm ne murad gördüm
 Meşakkatin adın Murad koymuşlar
 Dünyada ne lezzet ne tad gördüm
 
 Ölüm var dünyada yok imiş murad
 Günbegün artıyor türlü meşakkat
 Kalmamış dünyada ehli kanaat
 İnsanlar içinde çok fesat gördüm
 
 Nusverani Adil nerede tahtı
 Süleyman mührünü kimse bıraktı
 Resulü Ekrem´in kanunu haktı
 Her ömrün sonunda bir feryat gördüm
 
 Var mıdır dünyaya gelip de kalan
 Gülüp baştan başa muradın alan
 Muradı maksudu hepsi yalan
 Ölümü dünyada hakikat gördüm
 
 Dönüyor bir dolap çarkı belirsiz
 Çağlayan bir su var arkı belirsiz
 Veysel neler satar narkı belirsiz
 Ne müşteri gördüm ne hesap gördüm
 
 
- 
	
	
	
	
		EĞER GÖRSE İDİM GÖZ İLE SENİ
 
 Sen bir ceylan olsan ben de bir avcı
 Avlasam çöllerde saz ile seni
 Bulunmaz dermanı yoktur ilacı
 Vursam yaralasam söz ile seni
 
 Kurulma sevdiğim güzelim deyin
 Bağlanma karayı alları geyin
 Ben bir çoban olsam sen de bir koyun
 Seslesem elime tuz ile seni
 
 Koyun olsan otlatırdım yaylada
 Tellerini yoldurmazdım hoyrada
 Balık olsan takla dönsen deryada
 Düşürsem toruma bez ile seni
 
 Veysel der ismini koymam dilimden
 Ayrı düştüm vatanımdan ilimden
 Kuş olsan da kurtulmazdın elimden
 Eğer görse idim göz ile seni
 
 
- 
	
	
	
	
		EY HOCAM KARIŞMA HİKMETULLAHA
 
 Ey hocam karışma Hikmetullaha
 O derya derindir giren boğulur
 Allah birdir inanmışız Allaha
 İki diyen o dergahtan kovulur
 
 Aslım Türktür Elhamdüllah Müslüman
 Şükür Amentüye etmişiz iman
 Kalbime yaraşmaz şirk ile gumen
 Kalbimiz nur ile dolu sayılır
 
 Karışma hikmete halini konuş
 Müşkülat var ise üstad bul danış
 Bu sırrın aslına eren olmamış
 Bir ermiş varsa veli sayılır
 
 Sen mi attın dünyanın temel taşını
 Ne bilirsin yaradanın işini
 Görsene dünyanın yürüyüşünü
 Burdan söyle Vaşingtonda duyulur
 
 Yürü ileriye bakma geriye
 Nasıl işler bakmaz mısın arıya
 Nar-d-Allahın Nur-d-Allahın nurriye
 Cehennem yobazın yolu sayılır
 
 Cahil ile sohbet etmek zor olur
 Kulağı sağırdır gözü kör olur
 Her sözünde kavga niza var olur
 Cahiller dikenli çalı sayılır
 
 Yetişmeyecek yere elin uzatma
 Ben bilirim diye halkı aldatma
 Manasız mantıksız kem laf sarfetme
 Boş sözler kavganın dili sayılır
 
 Baykuş gibi durup durma yuvada
 İnsanlar kuş olmuş gezer havada
 Giriş Veysel kollarını sıva da
 Çalışan Allah´ın kulu sayılır
 
 
- 
	
	
	
	
		EŞİN YOKTUR BULAMADIM
 
 Senin aşkın beni mecnun
 Edem dedi olamadım
 Ben bu aşka hiç bir derman
 Çok aradım bulamadım
 
 Aşkın beni etti deli
 Kah boşaldım gahi dolu
 Candan sevdiğim güzeli
 Alam dedim alamadım
 
 Ben o yare olsam köle
 Sevdası var başa bela
 İsyan ettim bile bile
 Kusurumu bilemedim
 
 Ben bir ceset sen bir cansın
 Hem dinimsin hem imansın
 Bana benden yakın sensin
 Dost yolunda ölemedim
 
 Varım yoğum bir Veysel´in
 Peşinden tutuşmuş elim
 Ey benim nazlı güzelim
 Eşin yoktur bulamadım
 
 
- 
	
	
	
	
		GALİBA DÜNYANIN SONUNA GELDİK
 
 Galiba dünyanın sonuna kaldık
 Gelin belli değil kız belli değil
 Ne nasihat duyduk ne öğüt aldık
 Sohbet belli değil söz belli değil
 
 Dünya güzellendi tadı kalmadı
 İnsanın edebi udu kalmadı
 Günahın sevabın adı kalmadı
 Hakikata giden iz belli değil
 
 Aylarca yol çeken develer atlar
 Onları kurtardı bu ferasetler
 İnsanlar yol için taktı kanatlar
 Yokuş belli değil düz belli değil
 
 Hasta gönlün tedavisi zoraldı
 Gizli sır kalmadı aşikar oldu
 İrenkler çoğaldı boya bozuldu
 Kumaş belli değil bez belli değil
 
 Veysel nene gerek dünyanın hali
 Kimi hasır dokur kimisi halı
 Tam çalgıya karıştırdık kavalı
 Davul belli değil saz belli değil
 
 
- 
	
	
	
	
		GİNE Mİ AĞLADIN KİRPİKLER NEMLİ
 
 Gine mi ağladın kirpikler nemli
 Dostum niçin giyinmişsin karalar
 Çiğ düşmüş gül gibi yüzünden belli
 Senin derdin bu sinemi yaralar
 
 Aziz dostum seni kimler ağlattı
 Tecelli derdini derdime kattı
 Yalan dünya nicelerini ağlattı
 Kim bilir ki son mekanın nereler
 
 Bu can bu cesede girelden beri
 Aldık başımıza türlü kaderi
 Çaresiz çaresiz ileri geri
 Vakit gelir tamam olur sıralar
 
 Cefanın sefanın farkı yok bence
 Eğer düşünürsek inceden ince
 Her ikisi de son haddine varınca
 Dümdüz olur iniş yokuş dereler
 
 Mihnet-i dünyaya tahammül gerek
 Kahi ağlayarak kahi gülerek
 Geçti günüm gözyaşlarım silerek
 VEYSEL arar dertlerine çareler
 
 
- 
	
	
	
	
		GÜZELLİĞİN
 
 Güzelliğin on para etmez
 Bu bendeki aşk olmasa
 Eğlenecek yer bulaman
 Gönlümdeki köşk olmasa.
 
 Kim okurdu kim yazardı
 Bu düğümü kim çözerdi
 Koyun kurt ile gezerdi
 Fikir başka başk´olmasa.
 
 Güzel yüzün görülmezdi
 Bu aşk bende dirilmezdi
 Güle kıymet verilmezdi
 Aşık ve maşuk olmasa.
 
 Senden aldım bu feryadı
 Bu imiş dünyanın tadı
 Anılmazdı Veysel adı
 O sana aşık olmasa.
 
 
- 
	
	
	
	
		GÖKLERDEN SÜZÜLDÜM TERTEMİZ İNDİ
 
 Göklerden süzüldüm tertemiz indim
 Yere indim yedi renge boyandım
 Boz bulanık bir sel oldum yürüdüm
 Çeşit çeşit türlü renge boyandım
 
 Azgın azgın çağlayarak akarak
 İnsafsızca tahrip edip yıkarak
 Ne utandım ne kimseden korkarak
 Kusur günah kirli renge boyandım
 
 Bir kuru sevdanın peşine düştüm
 Nice kayalardan taşlardan uçtum
 Irmağa kavuştum kendimden geçtim
 Utandım da kirli renge boyandım
 
 Yüzlerimi yere vurdum süründüm
 Çok dolandım ırmak oldum göründüm
 Eleklerden geçtim yundum arındım
 Kamilane karlı renge boyandım
 
 Irmak olup kavuşunca denize
 Dalgalandık coştuk taştık biz bize
 Çok zaman seyrettim aya yıldıza
 Aydın parlak nurlu renge boyandım
 
 Veysel yoktan geldim yok olup geçtim
 Ben deyenler yalan gerçeği seçtim
 Bir buhar halinde göklere uçtum
 Kayboldum o sırlı renge boyandım.