hak eden kazansın ben g s diyorum
Printable View
hak eden kazansın ben g s diyorum
bu seferlik bjk kazansın çünkü FENERBAHÇE nin lider olmasını istiyorum gene guiza atar burasaya :D
Keita-Elano-Arda-Jo
Eğer Rijkaard Jo'ya bu 4'lünün içinde yer verir ise hepberaber ilk defa sahada olacaklar. Bu dörtlünün Beşiktaş'ın her türlü sihri bozmuş Ferrari-Ernst yönetimindeki savunma kalesine karşı verecekleri sınav çok ilgi çekici olacak
Rijkaard bu maçı Madrid provası olarak düşünmeyip Jo'yu kullanırsa Galatasaray'ın sihirli karesi hayatlarında ilk kez bir arada oynayacak. Karşılarındaysa Manchester ve Trabzon dahil her türlü sihri bozmuş Ferrarili-Ernstli Denizli altılısı var.
İki kupadan elenen Beşiktaş'ın önünde sadece 13 maç bulunuyor ve ideal kadrosu sapasağlam. Üstelik iki yabancı stoper, iki Alman ve iki İbrahim'li geri altılısı sahada olduğu sürece Denizli, güzel oyun endişesi taşımadan ipleri elinde tutabiliyor. Mustafa Hoca'nın bu sezon kazandığı sükseli iki galibiyetin (Trabzon ve Manchester'ın) ortak özelliği, Beşiktaş'ın sahadan ofansif zenginlik endişesi taşımadan galibiyetle ayrılmasıydı.
Beşiktaş bu tarz müsabakalarda topu rakiplerinin oynamasına izin verdi, Ferrari-Ernst yönetimindeki savunması kalelerini kapattığı, öndeki yetenekli oyuncuları bir gol bulduğu sürece de bu maçları kazandı. Galatasaray karşısında yenilginin zirveden uzaklaşmak anlamına geleceği bu ortamda da Denizli'nin en büyük kozu, bu tarz maçlarda gol yemeyerek kahramanlaşan geri altılısı olacak.
Ferrari varsa sorun yok
Şu anda bu altılıdan İbrahimler çok formda. Alman ön liberolar istikrarlarını yitirmiş değil. Son haftalardaki tek sorun Sivok'un partneri Ferrari'nin sakatlığıydı. O varken ligin ilk 16 haftasını sadece 7 gol yiyerek kapayan Beşiktaş, onun yokluğunda 4 maçta (Bursa, Antalya, G.Birliği ve Antep önünde) kalesinde tam 6 gol gördü. Sağlam bir Ferrari, bu maçta Beşiktaş savunmasının kilit oyuncusu.
7 yabancı problemi
Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli'nin mağlubiyetin travma anlamına geleceği bu ortamda Sivok-Ferrari-Ernst-Fink dörtlüsünü bozmadan kullanması muhtemel. O takdirdeyse önünde başka bir problemi var: Son haftalarda ileri dörtlüde denediği ve form durumları iyi gözüken Bobo-Holosko ve Tabata aynı anda sahada olamayacaklar.
Bu bölgede bir oyuncunun yabancı kısıtlamasına takılması nedeniyle Denizli'nin ya sağ açıkta Nihat'a, ya da santrforda Nobre'ye görev vermesi muhtemel. Nobre'nin geçen hafta kaçırdığı iki gol ibreyi Nihat'a çeviriyor.
Tello'suz duran toplar
Denizli'nin 8 yabancısı içinde şu anda zayıf halka olarak gözüken isim Tello. Tello'nun özelliğiyse Beşiktaş'ın duran toplarında birinci tercih olması. Şilili özellikle (122 kornerle) ligin en çok köşe atışı kullanan takımı olan Beşiktaş'ta bu sayının tam yarısını üstlenmişti. İnönü'de duran top görevinin öncelikle Nihat, sonra da Tabata'da olması muhtemel.
Beşiktaş'ta kornerlerde penaltı noktası üstüne yüksek top yerine genellikle ön direğe veya ceza alanı dışına yerden pas tercih ediliyor. Belki de bu yüzden Beşiktaş ligin en az kafa golü bulan takımı (1 Nobre golü var). Ama bu toplarda Fink, Ernst, Tabata gibi kısa mesafe şutörlerinin tehlikeli olabileceğini not etmek gerek.
G.Saray'ın kornerleri
Galatasaray da (121 köşe atışıyla) ligin Beşiktaş'la beraber en çok korner kullanan iki takımından biri... Sarı-kırmızılılarda bu görevi ağırlıkla Arda üstleniyor ve (eğer ön direğe attığı korner savunmadan tenis topu gibi geri dönmezse) Galatasaray kafa golleri bulabiliyor. Son dönemde Mustafa Sarp'ın yükselen formu da göz önüne alındığında bu toplarda orta saha oyuncusunun önemli bir koz olduğu söylenebilir.
Santrfor kim olacak?
Tabii (9 gol pasıyla) ligin asist kralı Arda'nın şu anda ajandasındaki birinci iş kornerleri kullanmak değil. Genç kaptan, A.Madrid önünde santrfordaki altıncı maçını oynadı ve performansını her geçen gün artırıyor. Galatasaray'ın lig için transfer ettiği santrforu Jo'nun da oynayabilecek duruma geldiği söyleniyor ama Rijkaard'ın perşembe günü sezonun en önemli maçına çıkacak takımının kimyasını bozmadan bir Madrid provası yaptırma ihtimali de var.
Eğer Rijkaard ileride Jo'yu tercih eder, Elano da sağlıklı olursa; Keita-Elano-Arda-Jo karesi hayatlarında ilk kez beraber oynama şansı bulacaklar. İkisi pasaporttan, ikisi de yetenekten Brezilyalı bu dörtlünün Beşiktaş'ın altılısına karşı verecekleri sınav da doğrusu çok ilgi çekici olacak.
Galatasaray 113-103 üstün
Beşiktaş ile Galatasaray bugün 324. kez karşılaşacak. Taksim Stadı'nda 22 Ağustos 1924'te Kartal'ın 2-0'lık galibiyetiyle başlayan 86 yıllık ezeli rekabette geride kalan 323 maçın 113'ünü Cim-Bom, 103'ünü siyah-beyazlı takım kazanırken, 107 maç berabere bitti. Aslan ezeli rakibine ligde de üstünlük kurdu. 101 maçın 36'sını sarı-kırmızılı takım kazanırken, Beşiktaş 28 galibiyet aldı, 37 randevuda ise eşitlik bozulmadı. Sezonun ilk yarısında Ali Sami Yen Stadı'nda yapılan maçı Galatasaray 3-0 kazanmıştı.
Bu maçlar kimi zaman şampiyonu tayin etti, kimi zaman namağlubiyet serisine son verdi, kimi zaman da muhteşem bir geri dönüşe sahne oldu. Skorundan çok, öncesinde ve sonrasında yaşananlarıyla hatırlanan mücadeleler de derbi tarihine geçmiş durumda...
5 ARALIK 1992 Beşiktaş-Galatasaray: 1-3
NAMAĞLUBİYET SERİSİ SONA ERDİ
1990-91 sezonunun 25. haftasında Gençlerbirliği’ne 2-0 yenilen Beşiktaş’ın, tam 48 maçtır bileği bükülmüyordu. Son 3 yılın şampiyonu Siyah-Beyazlılar bu konuda Milan ve Boca Juniors ile yarışırken, Galatasaray ise sezon başında takımın başına getirilen tecrübeli Alman hoca Karl Heinz Feldkamp’la, Beşiktaş’ın saltanatını yıkmak istiyordu. Maça hızlı başlayan ve öne geçen Beşiktaş olsa da Sarı-Kırmızılı ekip buna 3 golle yanıt verince, Siyah-Beyazlılar önce yenilmezliği, sezon sonunda da şampiyonluğu kaybediyordu. Bu maçın akıllarda kalan bir diğer yönü ise Galatasaraylı Muhammet Altıntaş’ın bu karşılaşmanın bir hafta sonrasında talihsiz bir trafik kazası geçirmesiydi.
18 TEMMUZ 1997 Beşiktaş-Galatasaray: 0-6
İNÖNÜ'DE TARİHİ FARK
Galatasaray, TSYD Kupası’nda İnönü’de Beşiktaş’la karşılaşıyordu. Bu kupanın oynanmaması gerektiğini düşünen Beşiktaş Teknik Direktörü Toshack, uğraşları sonuç vermeyince protesto olarak sahaya yedek kadroyu sürmüştü. Galatasaray ise ideale yakın bir onbirle sahadaydı. İlk 45 dakikayı 2-0 yenik kapatan Beşiktaş ikinci yarının başında 10 kişi de kalınca ortaya derbilerde ender görülen bir skor çıkıyor ve Sarı-Kırmızılılar Adrian Ilie’nin hat-trick yaptığı maçta sahadan 6-0 galip ayrılıyordu. Toshack’ın protesto ettiği bu kupa 1999-2000 sezonunun ardından üç büyük takımın da ortak kararıyla tedavülden kalkıyordu.
20 NİSAN 1991 Galatasaray-Beşiktaş : 2-3
SİYAHTAN BEYAZA...
Ligin bitimine dört hafta kala Beşiktaş, Galatasaray’ın bir puan önünde lider durumda bulunuyordu. Derbide alınacak galibiyet Beşiktaş’a büyük bir avantaj sağlarken, Galatasaray ise kazanması halinde liderliği ele geçirecekti. Kritik mücadelede Beşiktaş 2-0 yenik duruma düşmesine rağmen müthiş bir geri dönüşe imza atarak sahadan 3-2’lik galibiyetle ayrılınca, Gordon Milne’in üst üste ikinci şampiyonluğunun önü açıldı. Beşiktaş iki hafta sonra bir diğer ezeli rakibi Fenerbahçe’yi de mağlup ederek şampiyonluğunu ilan etmeyi başardı. Sezon boyunca 30 maçta tek yenilgi bile alınmaması Siyah-Beyazlı taraftarlar ve camia için bu şampiyonluğu çok daha anlamlı hale getiriyordu.
25 MAYIS 2003 Beşiktaş-Galatasaray: 1-0
LUCESCU HER YERDE ŞAMPİYON
100. yılında şampiyonluğu hedefleyen Beşiktaş, ligin bitimine bir hafta kala takipçisi Galatasaray’ı ağırlıyordu. 5 puanlık fark Beşiktaş’a beraberliğin dahi şampiyonluk için yeteceğini müjdeliyordu. Son dakikada sahneye çıkan Sergen 7 yıllık özlemi bitiren golü ağlara yolladığında İnönü’de deyim yerindeyse yer yerinden oynadı. Beşiktaş o sezon ezeli rakipleriyle yaptığı 4. derbiyi de kazanırken, bu derbilerde kalesinde gol bile görmedi. Lucescu ise bir sezon önce şampiyonluğa rağmen görevine son verilen G.Saray’da yaşadığı sevince, bu kez Beşiktaş’ın başında G.Saray’ı yenerek ulaşıyordu.
8 NİSAN 1998 Galatasaray-Beşiktaş: 1-1 (2-4)
ŞAMPİYONU PENALTILAR BELİRLEDİ
O dönemde uygulanan sisteme göre çift maç üzerinden oynanan Türkiye Kupası finali Galatasaray ve Beşiktaş’ı karşı karşıya getirmişti. Finalin İnönü’deki ayağı 1-1’lik eşitlikle sonuçlanırken rövanşta Şifo Mehmet’in muhteşem röveşatası Beşiktaş’ı öne geçiriyordu. Sarı-Kırmızılılar’ın Arif’le bulduğu gol karşılaşmayı uzatmalara taşırken, uzatmalarda başka gol olmayınca kupanın sahibini seri penaltı vuruşları belirledi. Genç kaleci Fevzi Tuncay Hagi’nin vuruşunu harika bir refleksle çıkarırken, penaltılarda dörtte dört yapan Beşiktaş, 1997-98 sezonunda Türkiye Kupası’nı müzesine götürüyordu.
14 NİSAN 2000 Beşiktaş-Galatasaray: 1-1
FEVZİ ŞAMPİYONLUĞU ISKALADI
Bitime 6 hafta kala 6 puanlık farkı indirme fırsatı yakalayan Beşiktaş, 29’da Şifo Mehmet’le golü buldu. Beşiktaş tribünlerindeki coşku maçın bitimine kısa bir süre kala hüzne dönüşmüştü. Dakikalar 80’i gösterdiğinde Halilagic’in geri pasını zeminin de azizliğiyle ayağının altından kaçıran Fevzi Tuncay ligin kaderini belirledi. Fevzi’nin eşi Yeşim’in gözyaşları manşetleri süslerken, Beşiktaş çalıştırıcısı Briegel ise suçu çim bakıcısının üzerine yıkacaktı.
1 MART 1998 Galatasaray-Beşiktaş: 3-2
BİR YILDIZ DOĞUYOR
Hagi’nin unutulmaz frikik gollerinden biriyle başlayan gol düellosunda Galatasaray Hakan Ünsal’la bir gol daha bulmuş, Beşiktaş ise Şifo Mehmet’le rakibine 2 kez yanıt vermeyi başarmıştı. Karşılaşmanın 77. dakikasında ise futbolseverler yeni bir yıldız adayını daha yakından tanıma fırsatı bulacaktı. Henüz 17 yaşındaki Emre Belözoğlu attığı şık golle Sarı-Kırmızılı ekibe galibiyeti getirerek ‘adam olacak çocuk’ olduğunu haykıracaktı.
4 NİSAN 2004 Galatasaray-Beşiktaş: 1-2
'ALİ AYDIN HAKEMLİĞİ BIRAKACAK'
Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe’nin gerisinde kalan Beşiktaş, zorlu derbide Olimpiyat Stadı’nda Galatasaray karşısındaydı. İlk 45 dakikayı Galatasaray 1-0 önde kapatmıştı. İkinci yarıda karşılaşmanın hakemi Ali Aydın, 2 sezon önce Fenerbahçe derbisinde 4 futbolcusuna kırmızı kart çıkardığı Galatasaray aleyhine bu kez de ‘komik’ 2 penaltı kararı verince Sarı-Kırmızılı camia, Ali Aydın ve federasyona karşı isyan bayrağı açıyordu. Maçtan sonra Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın “Ali Aydın hakemliği bırakacak” derken, Aydın bu sözden 3 gün sonra bir basın toplantısıyla düdüğünü astığını açıkladı.
20 NİSAN 1997 Beşiktaş-Galatasaray: 1-1
ÇAKAR TEZAHÜRATININ DOĞUŞU
Beşiktaş’ın şampiyonluk umutlarını sürdürebilmesi için mutlaka kazanması gerekiyordu. O dönemde tribünlerin en favori ismi olan Nijeryalı yıldız Daniel Amokachi 32’de Beşiktaş’ı öne geçirdi. Fakat aynı Amokachi 64’te takımını 10 kişi bıraktı. Vedat’ın da kırmızı kart görerek oyundan atılması sayıları eşitledi. Bitime 4 dakika kala Beşiktaş ceza sahasında yaşanan Alpay-Hakan Şükür mücadelesinde Hakan yerde kalınca hakem Ahmet Çakar penaltı noktasını gösterdi ve topun başına geçen usta ayak Hagi skoru eşitledi. Ahmet Çakar’ın haksız bir penaltı düdüğü çaldığını düşünen Beşiktaş tribünleri ise Çakar ve Galatasaray aleyhine uzun yıllar söylenecek bir tezahürat besteledi.
29 EYLÜL 2007 Galatasaray-Beşiktaş: 2-1
SESSİZ, SEDASIZ, ŞÜKÜR'SÜZ, LİNCOLN'SÜZ
Galatasaray’ın bir yıl önce aldığı 5 maçlık cezanın bir sonraki sezona sarkmasıyla bu zorlu mücadele, tarihe “Seyircisiz oynanan ilk derbi” şeklinde geçiyordu. Takımın yıldız isimlerinden, Hakan Şükür ve Lincoln’ün maçtan önceki gece tesislerde misafir ağırladıkları gerekçesiyle Kalli tarafından kadro dışı bırakılmaları Cimbom’da işlerin karışmasına sebep olmuştu. İlerleyen haftalarda çok konuşulacak bu karara ve seyirci avantajını kullanamayacak olmasına rağmen Aslan karşılaşmayı Hakan Balta ve Nonda’nın golleriyle kazanarak ezeli rakibine ligdeki ilk yenilgisini tattırmış oluyordu.
7 MAYIS 2006 Beşiktaş-Galatasaray: 1-2
KABZE CORDOBA'YI YAKTI
Şampiyonluk için Fenerbahçe ile nefes nefese yarışan Galatasaray bitime bir hafta kala zorlu İnönü virajındaydı. Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’in kısa süre önce yapmış olduğu “Gönlüm ligi Galatasaray’ın kazanmasından yana” açıklaması maçı daha da ilginç bir hale getiriyordu. Beşiktaşlı taraftarlar ise bu mücadeleyi şampiyonluğun averajla Galatasaray’a kaptırıldığı 1992-93 sezonunun rövanşı niteliğinde görüyordu. Kıran kırana geçen maçın son saniyelerinde sahneye çıkan Hasan Kabze galibiyet golünü ağlara yollayarak umutları son haftaya taşıdı. Son hafta Fenerbahçe Denizli’de puan kaybedince Sarı-Kırmızılı ekip uzun yıllar unutulmayacak bir şampiyonluğa imza atacaktı. Maçın üzücü tarafı ise Kabze’nin golü öncesi topu eliyle oyuna sokarken yanlış pas vererek rakibin pozisyon bulmasını sağlayan Cordoba’nın başına gelenler olacaktı. Siyah-Beyazlı ekibin kalesini uzun süre başarıyla koruyan Kolombiyalı, çirkin suçlamalar eşliğinde ülkemizde veda edecekti.
31 MART 2001 Galatasaray-Beşiktaş: 2-0
'ATLAR' İSTEDİ DİYE KÖPEKLER ÖLMEZ'
Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Real Madrid’le karşılaşacak olan Galatasaray, Futbol Federasyonu’ndan bu tarihi maç öncesi ligde oynanacak Beşiktaş karşılaşmasının ertelenmesini talep ediyordu. Hatta bu maçta cezalı olan Emre Belözoğlu’nu derbi ileri bir tarihe ertelense de oynatmayacaklarını belirtmişlerdi. Beşiktaş cephesi ise erteleme talebine karşı çıkıyordu. Galatasaray’ın tüm ısrarlarına karşı federasyon erteleme talebini kabul etmedi. Rumen teknik adam Mircea Lucescu’nun, derbinin ertelenmesini istemeyenlere ve bu isteği sebebiyle kendisini eleştirenlere hitaben bir Rumen atasözü olduğunu belirterek sarf ettiği “Atlar istedi diye köpekler ölmez” sözü bir anda gündemi değiştiriyor ve maçın önüne geçiyordu. Bu nedenle gergin bir atmosferde oynanan mücadeleyi kazanan ise Sarı-Kırmızılılar olacaktı.
8 ARALIK 2002 Galatasaray-Beşiktaş: 0-1
'DELİ İBO' SAĞINI ÇALIŞTIRDI
Galatasaray bu maçtan da galip ayrılırsa kendi sahasında üst üste kazanma rekorunu Boca Juniors’tan devralacaktı. Bir sezon önce aynı rekora çok yaklaşan Fenerbahçe’nin hevesini kursağında bırakan Siyah-Beyazlılar bu kez de Galatasaray’ı deviriyordu. Rekorun, tabiri yerindeyse sahada sadece yürümek için kullandığı sağ ayağıyla gol atan İbrahim Üzülmez tarafından engellenmesi ise çok şaşırtıcı bir durum olmuştu.
30 HAZİRAN 1940 Galatasaray-Beşiktaş: 9-2
BİR MAÇTA TAM 5 GOL
İki takım arasındaki en farklı skor bir Milli Küme maçında alındı. Şeref Stadı’nda 6 bin kişinin izlediği randevuya damgasını, bir Galatasaray efsanesi olan Gündüz Kılıç vuracaktı. 3’ü ayakla, 2’si kafayla tam 5 gol kaydeden Baba Gündüz derbilerde halen kırılamayan bir rekora imza atacaktı. Siyah-Beyazlı takımın kalecilerini kariyerinde toplam 20 kez üzerek de tarihe geçen Gündüz Kılıç’ın teknik direktörlük kariyerinin son yılında Beşiktaş’ı çalıştırdığını da hatırlatalım.
Galatasaray'ın Beşiktaş karşısındaki ilk 11 : Leo Franco, Uğur, Neill, Emre Güngör, Hakan Balta, Keita, Barış, Mehmet Topal, Elano, Caner, Arda
Ve maç Beşiktaşların vuruşuyla başladı
lk pozisyonu Beşiktaş yakaladı.. Uğur'un kısa düşen geri pasında araya giren Nobre'nin vuruşu etkisiz olunca Leo Franco zorlanmadan topu kontrol etti..
Dakika : 5
Beşiktaş 0-0 Galatasaray
dakika 15
Beşiktaş 0-0 Galatasaray
Dakika 30 sarı kart Barış Özbek
Beşiktaş 0-0 Galatasaray