İlköğretimi bitirmeyenlere olanak
Herhangi bir nedenle ilköğretimi tamamlayamayan ve 15 yaşın üstünde olanlar, 30 Haziran 2006 tarihine kadar Açık İlköğretim Okuluna kayıt yaptırabilecek.
Açık İlköğretim'e kayıt işlemleri halk eğitim merkezlerinde internet üzerinden gerçekleştiriliyor.
Açık İlköğretim Okuluna kayıt yaptırabilmek için 31 Aralık 2006 tarihi itibariyle 15 yaşından gün almış olmak gerekiyor. Bu yaş sınırının üstündeki ilkokul mezunları, ilköğretim okullarının 6, 7 veya 8. sınıflarından ayrılanlar, ortaokuldan ayrılanlar veya ortaokulu dışardan bitirme sınavına başvurup mezun olamayanlar, Yetişkinler II. Kademe Eğitimi Başarı Belgesi veya Yetiştirici ve Tamamlayıcı ''B'' Kurs Belgesi olanlar ile yurt dışında öğrenim görüp en az ilköğretim okulu 5. sınıfını bitirenler düzeyinde denklik belgesi bulunanlar Açık İlköğretim Okulu için başvurabilecek.
Kayıt yaptırmak isteyenler, Ziraat Bankası veya Vakıflar Bankasının herhangi bir şubesinden ad-soyad ve TC Kimlik numarası bildirerek 40 YTL kayıt ücreti yatıracak.
Terörle mücadelede yaralanan gaziler ile çocuklarından, bu mücadelede şehit düşenlerin birinci derecedeki yakınlarından, Çocuk Esirgeme Kurumu kapsamındaki ve Adalet Bakanlığına bağlı çocuk ıslah evlerindeki çocuklardan, hükümlü ve tutuklulardan, 1974 Kıbrıs Barış Harekatında yaralanan gaziler ile bu mücadelede şehit düşenlerin birinci derecedeki yakınlarından, durumlarını belgelendirmeleri halinde kayıt ücreti istenmeyecek.
Açık İlköğretime eski kayıtlı öğrencilerin kayıt yenileme işlemleri ise 2006 Ekim ayı içinde yapılacak.
Tuz Gölü 40 yılda yüzde 50 küçüldü
Doğal Hayatı Korumu Vakfı (WWF-Türkiye) Tuz Gölü Proje Sorumlusu Çağrı Deniz Eryılmaz, Tuz gölünün bilinçsiz ve vahşi sulama yöntemleri nedeniyle son 40 yılda yaklaşık yüzde 50 oranında küçüldüğünü söyledi.
Eryılmaz, yaptığı açıklamada, Konya Kapalı Havzası'nın dünyanın sayılı biyolojik çeşitliliğe sahip yerlerinden biri olduğunu söyledi.
Havzanın, dünyada nesli tehlike altında bulunan 8 kuş türünün üreme bölgesi olduğunu hatırlatan Eryılmaz, bu eşsiz bölgenin doğal hayatının yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olunduğunu vurguladı.
Kontrolsüz su kullanımı ve yeni tarım alanlarının açılması nedeniyle havzadaki sulak alanlar üzerinde ciddi bir baskı oluştuğunu vurgulayan Eryılmaz, şunları kaydetti:
''Son 40 yılda Türkiye'de yaklaşık 1 milyon 300 bin hektar sulak alan kaybedildi. Bu oran Van Gölü'nün 3 katı büyüklüğüne eşittir. Geriye sadece 1 milyon 250 bin hektar sulak alan kaldı. Buna bağlı olarak, Konya Kapalı Havzası'ndaki normal alanı 260 bin hektar olan Tuz Gölü'nün sulak alanı bugün 130 bin hektara çekildi. Yani Tuz gölü bilinçsiz ve vahşi sulama yöntemleri nedeniyle son 40 yılda yaklaşık yüzde 50 oranında küçüldü.''
Eryılmaz, Tuz Gölü'ndeki su sorununun giderilmesi için özellikle bölgede tarım yapan çiftçilerin vahşi sulamadan damla sulama yöntemine geçmesi gerektiğini de vurguladı.
5 SSK'lıdan 4'ü açlık sınırında
Türkiye İşçi Emeklileri Derneği'ne (TİED) göre, SSK'dan aylık alan yaklaşık 4 milyon kişiden yüzde 81.96'sının aylığı, 569 YTL 30 YKr tutarındaki ''açlık sınırının'' altında bulunuyor.
TİED Ankara Şubesi'nce, SSK verileri kullanılarak yapılan hesaplamaya göre, Nisan 2006 itibarıyla SSK'dan 4 milyon 3 bin 798 kişi yaşlılık, malullük, ölüm, sürekli iş göremezlik ve iş kazası ve meslek hastalığı aylığı alıyor.
Hesaplamaya göre, bu kişilerden yüzde 81.96'sını oluşturan 3 milyon 281 bin 606'sı, 569 YTL 30 YKr tutarındaki ''açlık sınırının'' altında, 722 bin 192 kişi ise üzerinde aylık alıyor. Mart 2006 itibariyle hesaplanan 1854 YTL 40 YKr tutarındaki ''yoksulluk sınırının'' üzerinde aylık alan ise bulunmuyor.
Araştırmayı değerlendiren TİED Ankara Şube Başkanı Recep Orhan, Emekli Sandığı'ndan aylık alan 1 milyon 660 bin emekli, dul ve yetiminin de 502 bininin aylığının açlık sınırının altında olduğunu söyledi.
Emekli dul ve yetimlerin açlık ve sefaletle boğuşarak hayatta kalmaya çalıştıklarını ifade eden Orhan, ekonomide son birkaç yılda meydana gelen iyileşmenin emeklinin mutfağına yansımadığını kaydetti.
Hükümetten, emekli aylıklarını ''açlık sınırı'' düzeyine çıkarmasını istediklerini bildiren Orhan, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'nın, emeklilerin ekonomik büyümeden pay almasını sağlayacak biçimde yeniden ele alınmasını istedi.
İkinci el otomobile ''zam yok''
Döviz kuru ve kredi faizlerindeki artışa rağmen, satışlarından memnun olan ikinci el oto galericileri, zammı düşünmüyor.
Bursa İkinci El Oto Galericileri Çarşısı (Oto-Koop) Başkanı Rasim Hazar, kış aylarında durma noktasına gelen ikinci el otomobil satışlarının bahar aylarıyla birlikte artışa geçtiğini söyledi.
Hazar, şubat ayının ikinci yarısından itibaren kıpırdanan piyasanın mart, nisan ve mayıs aylarında iyice hareketlendiğini ifade ederek, ''Sıfır otomobillerin tersine, elimizdeki araçlar bitinceye kadar zam yapmayı düşünmüyoruz. Stoklarımızdaki araçlar 5-6 ay öncesine ait ve fiyatlar birkaç ay öncesiyle aynı. Eldeki stoklar
bitince biz de alacağımız araçları yüksek fiyattan temin edeceğiz, o zaman zam kaçınılmaz olur. Ancak, şu anda fırsatçılık yapmayacağız'' dedi.
Müşterilerin yine düşük modelli ve fiyatı 10 bin YTL'nin altındaki otomobilleri tercih ettiğine dikkati çeken Hazar, ''Kuş serisi'' olarak bilinen TOFAŞ'ın ''Doğan'', ''Şahin'' ve ''Kartal'' modelleriyle ''Uno'' ve Renault'nun ''Broadway'' ve ''Spring'' modellerinin en çok talep gören otomobiller olduğunu bildirdi.