Alex yine twitter'dan Kocaman'a göndermede bulundu
Alex yine twitter üzerinden taraftarların sorularını yanıtlarken Aykut Kocaman'la iligli soruya net cevap verdi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçe'nin Brezilyalı futbolcusu Alex de Souza, twitter üzerinden açıklamalarda bulunmaya devam ediyor. Sarı-lacivertli taraftarların kendisine yönelttiği soruları cevaplandıran yetenekli oyuncu gündeme damga vuracak sözler söyledi. KOCAMAN'I SİLMİŞ
Aykut Kocaman'ın yardımcılığını yapmak istermisin sorusuna "Hayır" cevabını veren Alex, Fenerbahçe'den sonra hangi Brezilya takımına gidiceği sorulduğunda ise "Orada çok kulüp var." dedi..
İşte o sorular ve cevaplar...
fıratorhan?@gfbfirat12
"Aykut Kocaman'ın yardımcılığını yapmak istermisin kaptan... ?
-İstemiyorum...
@FurkanToraman1
"Tarafsız gözle bakarsan sen mi , Pablo Martin Batalla mı?"
-Batalla
@sadik_80
"heykel işi ne oldu alex"
-Ben bu heykel hic bilmiyorum.
@alperenkpln
"Kaptan sence en iyi teknik direktör kim? Zico mu?"
-Luxemburgo
@fenerbahce1907_
"Kaptan Galatasaray'a gideceğini söyleyenlere ne diyorsun?Komikler değil mi? "
-Çok komik. Burasi sadece FB.
@CyaTemur
"Kaptan sen buyuk topcu..ama fenerbahce cok daha buyuk..taraftar seni seviyor yaptiklarin icin ama sen yinede sozlerine dikkat"
-Sen dogru Soyledi. FB Cok ama Cok buyuk.ben sadece 1 oyuncu..
@johnnycgoode_
"Kaptan sen mi daha iyi, Murat Hacioglu mu? Bence Murat Hacioglu"
-Bence de. Ben onu cok seviyorum.
15-09-2012, 18:30
ASİL
Alex'in heykeli açıldı kaptan Alex, dün 35 yaşına girdi. F.Bahçeli taraftarların yaptırdığı heykeli açılıyor.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçe taraftarları, futbol takımı kaptanı Brezilyalı oyuncu Alex de Souza'nın heykeli açılıyor. KAPTAN BİZİ SAKIN BIRAKMA
Alex de Souza ailesiyle birlikte Yoğurtçu Parkı'na geldi. Bu sırada taraftarların arasına karışan Brezilyalı futbolcuya yoğun ilgi gösterildi. Taraftarlar Alex'i bu özel günde "I Love You Alex" Kaptan bizi bırakma, bu taraftar seninle gurur duyuyor. tezahüratlarıyla destekledi. KOCAMAN AÇILIŞA GELDİ
Brezilyalı yıldızın ardından Aykut Kocaman tören alanına geldi. Aralarında gerginlik olduğu iddia edilen Alex ve Aykut Kocaman burada basın mensuplarına poz verdi. YILIDIRM KUTLUALP VE DAIANNE'YE TEŞEKKÜR
"Her şeyden önce burada benim bu ül***e gelmemde pay sahibi olan insanlara teşekkür etmek istiyorum. Hayat arkadaşım, eşim Daianne'ye teşekkür etmek istiyorum. O olmasaydı, bu kadar uzun süre kendi ülkemizin dışında onsuz yapamazdım. Öncelikle ona çok teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca şu an Yönetim Kurulu'nda olmayan ancak Türkiye'ye gelmemde çok büyük pay sahibi olmuş Hakan Bilal Kutlualp'e de teşekkür etmek istiyorum. SIKINTILARI BİRLİKTE AŞTIK
Ayrıca başkanımız Aziz Yıldırım'a çok teşekkür etmek istiyorum. Geldiğim ilk günden bu yana doğru kişi olmuştur. Sıkıntılar olduğunda beni her zaman odasına çağırmıştır. Sıkıntılarımız birlikte aşmışızdır. Geldiğim günden bu yana sergilediği duruşundan dolayı kendisine teşekkür ediyorum." AYKUT HOCA OLMAZSA O SÜRECİ AŞAMAZDIK
"Aynı zaman şu ana kadar oynadığım bütün takım arkadaşlarıma kimle oynadıysam, hepsine teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca çalıştığım teknik adamlara da teşekkür ediyorum. Daum'a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Bana yol gösteren isim olmuştur. Zico ayrı biri, her zaman idolüm olmuştur. Aragones'e futbol görüşünden dolayı çok büyük saygı duydum ve duyacağım. Sayın Aykut Kocaman'a da çok teşekkür editorum. Çünkü bütün hocalarımda olduğu gibi bu kadar sıkıntılı ve baskılı dönemde Aykut Hoca olmazsa, olmazdı." GÖZYAŞLARI SEL OLDU AKTI
"Aynı zamanda burada ismini unutmuş olabileceğim kişiler olabilir. Hepsien ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum. Eski tercümanım Ali ve şu anki tercümanım Samet'e de çok teşekkür etmek istiyorum. Bu kulüp için emek veren, bana destek olan herkesin yeri bende çok ayrıdır." FENERBAHÇE TARAFTARINA İNANAMIYORUM
"Ben daha buraya gelmeden önce beni ikna etmeye çalışan kişiler bana hep Fenerbahçe taraftarının büyüklüğünde bahsetti. O zaman hiçbir şey bilmiyordum. Araştırmaya başladım, Taffarel, Nobre ve Luciano ile konuştum. Ama inanmadım o zamanlar. Hala Fenerbahçe taraftarının nasıl bu kadar tutkulu olduğunu anlamıyorum. Sizlere söz veriyorum ki Fenerbahçe'de olduğum sürece elimden gelenin en iyisini yapacağım." FENERBAHÇE BANA HAYALLERİMİ VERDİ
"Burada aynı yerde Fenerbahçe'nin efesanesi Lefter'in heykeli de var. Hayatımın en güzel, en özel günü onunla tanıştığım gündü. Fenerbahçe bana Zico ile çalışma fırsatı sundu. Onun çalışmak benim hayalimdi. Fenerbahçe bana bu imkanı sundu. Fenerbahçe beni sizin gibi takımına bağlı taraftarlarla bir araya getirdi." TARİHİMİZDE UFACIK BİR ŞEYİM
"İlk olarak heykel yapılma fikri bana geldiğinde bu delilik dedim. 'Bunun için ne yaptım?' dedim. Ben saydığımız insanlar yanında bir hiçim. Fenerbahçe tarihinde ufacık bir şey yaptıysam ne mutlu bana. Hepinize bana bu tavırlarınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum." ALEX HEYKELİN AÇILIŞINI YAPTI
Konuşmalarının ardından Alex de Souza kurdelayı Divan Kurulu Balşkanı Yüksel Günay ile birlikte keserek heykelin açılışını gerçekleştirdi. Bu sırada meşale yakan taraftarlar, Brezilyalı kaptanlarına tezahüratlarla sevgi gösterisinde bulundu
15-09-2012, 19:30
ferman
güzel bir hal her futbolcunun darısı başına
22-09-2012, 10:15
ASİL
Fenerbahçe taraftarı hayran bıraktı
Fransız basını, UEFA Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe ile 2-2 berabere kalan Marsilya'ya ve Fenerbahçe taraftarına yer verdi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fransız basını, UEFA Avrupa Ligi C Grubu'nda perşembe günü oynanan Fenerbahçe - Marsilya maçına geniş yer ayırdı. STAT'TAKİ MÜTHİŞ AMBİYANS
Marsilya'nın beraberliği hak ettiğini yazan Fransız basını, Fenerbahçe taraftarından da övgüyle bahsetti. Basında yer alan satır başları şu şekilde:
Le Phoceen: "Marsilya hak etti. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki o müthiş ambiyanstan etkilenmeyerek, hemen maçın havasına giren Marsilyalı futbolcular, hak ettikleri beraberliği aldı. Hatta maçın hemen başında kaçırılan gol fırsatları değerlendirilmiş olaydı, bu müthiş maçtan galip bile çıkmak mümkün olacaktı." MARSILYA HAK ETTİ
l'Equipe: "Futbolcuların, hakemin çaldığı düdüğü bile duymadığı Saracoğlu'nun o müthiş havasında, Marsilya hak ettiği sonucu aldı. Marsilya'yı ipten son saniyelerde Ayew aldı. Maçın sonucu Türkler için çok acımasızca, fakat mantıklı." FRANSIZ SPİKERLER TARAFTARA HAYRAN KALDI
Öte yandan Fenerbahçe taraftarı, maçı yayınlayan Fransız kanalının spikerlerini çok etkiledi. Karşılaşmanın skorunun 2-0 olduğu sırada tüm taraftarın yaptığı tezahüratlardan çok etkilenen spikerler, "Bunu nasıl yapıyorlar? Hayatta bir kere yaşanması gereken ve dünyanın başka hiçbir yerinde yaşanamayacak bir duygu. İnsanın tüyleri diken diken oluyor" ifadesini kullandı.
22-09-2012, 15:26
zekı62
Alıntı:
ASİL Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçe taraftarı hayran bıraktı
Fransız basını, UEFA Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe ile 2-2 berabere kalan Marsilya'ya ve Fenerbahçe taraftarına yer verdi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fransız basını, UEFA Avrupa Ligi C Grubu'nda perşembe günü oynanan Fenerbahçe - Marsilya maçına geniş yer ayırdı. STAT'TAKİ MÜTHİŞ AMBİYANS
Marsilya'nın beraberliği hak ettiğini yazan Fransız basını, Fenerbahçe taraftarından da övgüyle bahsetti. Basında yer alan satır başları şu şekilde:
Le Phoceen: "Marsilya hak etti. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki o müthiş ambiyanstan etkilenmeyerek, hemen maçın havasına giren Marsilyalı futbolcular, hak ettikleri beraberliği aldı. Hatta maçın hemen başında kaçırılan gol fırsatları değerlendirilmiş olaydı, bu müthiş maçtan galip bile çıkmak mümkün olacaktı." MARSILYA HAK ETTİ
l'Equipe: "Futbolcuların, hakemin çaldığı düdüğü bile duymadığı Saracoğlu'nun o müthiş havasında, Marsilya hak ettiği sonucu aldı. Marsilya'yı ipten son saniyelerde Ayew aldı. Maçın sonucu Türkler için çok acımasızca, fakat mantıklı." FRANSIZ SPİKERLER TARAFTARA HAYRAN KALDI
Öte yandan Fenerbahçe taraftarı, maçı yayınlayan Fransız kanalının spikerlerini çok etkiledi. Karşılaşmanın skorunun 2-0 olduğu sırada tüm taraftarın yaptığı tezahüratlardan çok etkilenen spikerler, "Bunu nasıl yapıyorlar? Hayatta bir kere yaşanması gereken ve dünyanın başka hiçbir yerinde yaşanamayacak bir duygu. İnsanın tüyleri diken diken oluyor" ifadesini kullandı.
90+4. dakikada yediği golle
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
AMBİYANS değil AMBULANS:8[1]: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
22-09-2012, 20:45
ASİL
Alıntı:
zekı62 Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
90+4. dakikada yediği golle
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
AMBİYANS değil AMBULANS:8[1]: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
sevinmiş gibi görünüyorsun ben formasında türk bayrağı olan her takımı avrupada desteklerim ayrıca konu traftar futbolcular yada teknik direktör değil
22-09-2012, 23:36
zekı62
Alıntı:
ASİL Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
sevinmiş gibi görünüyorsun ben formasında türk bayrağı olan her takımı avrupada desteklerim ayrıca konu traftar futbolcular yada teknik direktör değil
usta :sevinmedik-kahrolduk be usta
Bizlerde bir Türk olarak her takımı destekliyoruz bizleride hasta etmeye hakları varmı ? be usta
---Fransızları 27 yıldır yenemiyor
---33 aylık kahır
En son 2009’da Sheriff’i yenen F.Bahçe şeytanın bacağını yine kıramadı
--Kaptan gitti, gemi battı (yokya ) başka adam yokmu
KARŞILAŞMA sonunda Migros tribününde olay çıktı. Marsilya taraftarlarına yakın oturan F.Bahçeliler, polis ve güvenliklerden oluşan barikatı aşmaya çalıştı. Çok sayıda taraftar, güvenlik güçleri ile kavga etti.
Buda sizin konunuz_YOK BÖYLE BİR AMBİYANS
Fener’e AMBİYANS cezası yolda
SARI lacivertli taraftarlar, ikinci yarının ilk dakikalarında çok sayıda meşale yaktı. Bunun üzerine sahadaki görüş açısı bir hayli düştü. Meşale konusunda oldukça tiitz olan UEFA’nın, bundan dolayı sarı lacivertli kulübe para cezası vermesi bekleniyor.
08-10-2012, 11:02
Hilmi
Derbide ilginç tesadüf!
Fenerbahçe'nin Beşiktaş'ı 3-0 mağlup ettiği derbi karşılaşmasında 7 rakamı ile ilgili ilginç tesadüfler zinciri yaşandı...
Maç tarihi: 7 Ekim
Maçın oynandığı hafta: 7. hafta
Maçın başladığı saat: 19:00 (Akşam saatine göre 7)
İlk golü atan Sow'un forma numarası: 7
İkinci ve üçüncü golü atan Gökhan Gönül'ün forma numarası: 77
Maçın yayınlandığı kanal: Digiturk "77." kanal
"Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz" .......
08-10-2012, 11:20
ferman
beşiktaş goleri 7 di
08-10-2012, 12:03
Hilmi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
08-10-2012, 14:57
Hilmi
sow Time
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
08-10-2012, 15:13
zekı62
esas show time
Alıntı:
hilmi Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
usta esas show time bu
Brezilyalı futbolcu, Marriot Otel'de düzenlediği toplantıyla Türkiye'ye veda ediyor.
Toplantıyı onlarca gazete ve basın mensubu takip ediyor.
CNN Turk, NTV, Habertürk, A Haber, Kanal 24, TRT Haber, SkyTürk 360, TGRT HAber, TRT Spor, Samanyolu Haber, Doğan Haber Ajansı, Smart Spor, NTVSpor, Lig TV, toplantıyı canlı veriyor.
Ancak FB TV, Fenerbahçe-Kartalspor A2 Ligi maçının görüntülerini yayınlıyor.
esas show time bu:8[1]:
08-10-2012, 15:20
Hilmi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
08-10-2012, 15:23
Hilmi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
08-10-2012, 15:30
Hilmi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
10-10-2012, 11:29
Hilmi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Beşiktaş’a 2 gol atan Gökhan Gönül, La Gazzetta dello Sport tarafından Avrupa’da haftanın en iyi on bir futbolcusu arasına seçildi. Milli oyuncuya 10 üzerinden 7.5 notu veren İtalyan gazetesi, ilk golü için "Mükemmel" yorumunu yaptı.
11-10-2012, 19:20
Hilmi
Alex’ten şok suçlama!
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçe ile yolları ayrılan kaptan Alex de Souza'dan Serhat Ulueren'e 'yalancı' twiti...
Türkiye’den yarın ayrılacak olan Alex de Souza, “Evinin kapılarını son kez Serhat Ulueren’e açtı” şeklinde Vatan Gazetesi’nde yer alan röportajı yalanladı.
Sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan konuyla ilgili bir açıklama yapan Brezilyalı futbolcu, Serhat Ulueren’in, Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonra destek olmak için evine ziyarete gelen taraftarların arasında kendisiyle fotoğraf çektirdiğini ve röportaj yapmış gibi haber yayınladığını belirtti.
Aynı zamanda TV8′de yayınlanan ‘Telegol’ programının moderatörlüğünü yapan Ulueren’in imzasıyla, ‘Hayat devam ediyor’ başlığıyla bugün Vatan Gazetesi’nde Alex röportajı yer almıştı.:nono:
Kaynak.Sözcü Gz.
18-10-2012, 14:48
Hilmi
Coritiba’dan anlamlı mesaj!
Coritiba, Türkiye'deki Fenerbahçeliler için Türkçe bir mesaj yayınladı.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Alex de Souza’nın Coritiba’ya dönmesinden sonra Fenerbahçeli taraftarlar ile Brezilya kulübü arasında duygusal bir bağ oluştu.
Taratlı tarafsız tüm taraftarların büyük sevgisini alarak ülkesine geri dönen Alex’i taraftarlar Brezilya’da da yalnız bırakmadı. Facebook ve twitter’da Alex’e destek mesajları atan Fenerbahçeli tarftarlar hala büyük bir üzüntü içindeyken Coritiba kulübüne karşı gösterdikleri ilgiyle Brezilyalıları şaşırttı. Fenerbahçeli taraftarların Facebook üzerinde Coritiba Kulübü’nün sayfasına yaptığı yoğun ziyaret sonrası Brezilya ekibinden bir açıklama geldi.
Coritiba resmi Facebook sayfasında Fenerbahçeliler için Türkçe bir mesaj yayınlandı
Kaynak: Sözcü Gz.
19-10-2012, 21:49
Hilmi
Sarı Melekler Dünya Üçüncüsü
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen FIVB 2012 Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda, Porto Riko temsilcisi Lancheras de Catano ile 3.’lük maçına çıkan Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımımız, mücadeleden 3-0 galip ayrılarak Dünya 3.’sü oldu.
Aspire Ladies Salonu’nda oynanan karşılaşmada Fenerbahçemiz setleri 16-25, 17-25 ve 17-25’lik sokarla kazandı. Fenerbahçemiz aynı takımla gruplarda yaptığı maçı da aynı skorla, 3-0 kazanmıştı. Son Avrupa Şampiyonu unvanıyla bu turnuvaya katılan Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımımız, bu sonuçla unvanlarına Dünya 3.’lüğünü de eklemiş oldu.
Şampiyonada Fenerbahçe D Grubu’nda Lancheras de Catano ve Afrika temsilcisi Kenya’nın Kenya Prisons takımları ile mücadele etmiş ve her iki maçı da 3-0 kazanarak yarı finale yükselmişti. Yarı finalde Azerbaycan temsilcisi Rabita Bakü ile karşılaşan Fenerbahçe, bu maçtan 3-0 mağlup ayrılınca, bugün üçüncülük maçına çıkmıştı. Sarı Melekler, 2010 yılında katıldıkları aynı turnuvada Dünya Şampiyonu olmuşlardı. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
20-10-2012, 09:50
ferman
sen cok yaşa fenerbahce
26-10-2012, 08:37
Hilmi
AEL Limassol 0-1 Fenerbahçe
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
UEFA Avrupa Ligi'ndeki temsilcimiz Fenerbahçe, Kıbrıs takımı AEL Limassol ile deplasmanda yaptığı maçı 1-0 kazandı ve grupta liderliğe yükseldi. Maç boyunca tutuk bir oyun sergileyen sarı lacivertli ekip, Egemen Korkmaz'ın korner organizasyonu sonrası kafayla attığı golle zor da olsa 3 puanı hanesine yazdırmayı bildi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Temsilcimiz AEL Limassol deplasmanında rakibine net fırsatlar verirken kaleci Volkan Demirel son haftalardaki başarılı performansını sürdürdü ve kalesini gole kapattı. Mücadelenin 72. dakikasında Egemen Korkmaz kafa vuruşuyla topu ağlara gönderdi ve takımını 1-0 öne geçirerek üstünlüğe taşıdı. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Karşılaşmanın kalan dakikalarında başka gol olmayınca maç bu skorla tamamlandı. Bu sonucun ardından Fenerbahçe puanını 7'ye yükseltirken Marsilya'nın deplasmanda Borussia M'gladbach'a 2-0 yenilmesiyle grupta liderliğe yükseldi.
Sarı lacivertli ekip gruptaki dördüncü maçında AEL Limassol'u sahasında ağırlayacak. İki ekip 8 Kasım tarihinde Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'nda karşı karşıya gelecek.
Fenerbahçe gruptaki son iki maçını ise 22 Kasım'da deplasmanda Marsilya ile 6 Aralık'ta Kadıköy'de Alman takımı Borussia M'gladbach ile yapacak.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
26-10-2012, 09:02
Hilmi
F.Bahçe’den ülke puanına dev katkı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
F.BAHÇE’NİN Limassol’den aldığı galibiyet hem kendisini avantajlı hale getirdi hem de ülke puanı açısından rahatlamamızı sağladı.
Kanarya, UEFA ülkeler sıralamasında en yakın rakibimiz olan Rum Kesimi takımını yenince 12. sıradaki yerimiz de sağlamlaştı. Sıralamaya göre 13. sıra ve aşağısındaki takımlar, Avrupa kupalarına 4 takım gönderebiliyor. 9 ve 12 arasındaki takımlar ise Avrupa’ya 5 takım gönderiyor.
06-11-2012, 22:31
Hilmi
Fener’den çağrı: Lütfen dikkat
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
"Sevgili Fenerbahçeliler; Lütfen Dikkat!" başlığıyla bir açıklama yayınlandı.
Sarı-lacivertli kulübün resmi internet sitesinde yer alan açıklama şöyle:
“UEFA Avrupa Ligi’nde, üçüncü maçlar geride kalırken, C Grubu’ndaki yenilmez liderliğini sürdüren Takımımız, 8 Kasım 2012 Perşembe günü, AEL Limassol ile 3 puan mücadelesinde karşı karşıya gelecek.
Takımımızı iç saha dış saha fark etmeksizin yalnız bırakmayan siz taraftarlarımızdan özellikle bu maç için beklentimiz ve dileğimiz; tüm desteğinizi Takımımıza yöneltmeniz, misafirperverliğimizi ise tüm sporseverlere göstermeniz.
Öte yandan, Spartak Moskova ile oynanan UEFA Şampiyonlar Ligi Play Off rövanş maçında; meşale yakılması/sahaya atılması, merdiven boşlukları kuralının ihlal edilmesi ve stadyum dışında yaşanan kargaşa nedenleriyle, Kulübümüz yüksek miktarda para cezasına çarptırılmıştır.
Takımımızın, büyük hedeflerle kayıpsız ilerlediği UEFA Avrupa Ligi’nde en büyük gücümüz, kuşkusuz Büyük Fenerbahçe Taraftarıdır. Ancak ihlallerin yinelenmesi, Takımımızı, evimizde oynayacağımız bir sonraki maçı sizlerin desteğinizden yoksun; – “seyircisiz oynamak zorunda”- bırakabilir.
Bu bağlamda, bu değerli güçten yoksun kalmamak adına, hepimize büyük iş düşüyor. Bu bilinçle, Takımımıza olan inançla, gurura olan bağlılıkla, hep birlikte AEL Limassol maçında tribünlere…”
08-11-2012, 22:00
dursun66
FENERBAHÇEMİZilk yarıyı 11.dk kuyt ve41.dk sov,un golleriyle 2-0 önde kapadı..
09-11-2012, 01:10
yildo
insallah son iki maçimizi da alir en yuksek puani almis oluruz
09-11-2012, 10:55
Hilmi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu'nda AEL Limassol'u 2-0 mağlup etti.
UEFA Avrupa Ligi gruplarının 4. hafta maçında Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı’nda AEL Limassol’u konuk etti. Kadıköy’de oynanan karşılaşmayı Fenerbahçe 2-0 kazandı. Sarı lacivertlilier, böylece gruptan çıkmayı büyük oranda garantiledi.
Fenerbahçe’nin gollerini 11. dakikada Dirk Kuyt, 41. dakikada Sow kaydetti. Fenerbahçe Avrupa Ligi’nde bir sonraki maçını 22 Kasım’da Marsilya ile deplasmanda oynayacak.
Bu sonuçla birlikte UEFA Avrupa Ligi C Grubu’ndaki temsilcimiz Fenerbahçe puanını 10′a yükselterek liderliğini sürdürdü. AEL Limassol İse 1 puanda kalarak grup sonuncusu oldu.
Avrupa kupalarında seyircisi önünde bundan önceki galibiyetini, 2009-2010 sezonunda UEFA Avrupa Ligi H Grubu maçında 17 Aralık 2009′da Moldova’nın Sheriff takımına karşı 1-0′lık sonuçla alan Fenerbahçe, bu maçtan sonra sahasında galibiyet görememişti.
İşte Fenerbahçe’nin Avrupa kupası maçlarında aldığı sonuçlar;
2009-2010:
Fenerbahçe-Lille: 1 – 1 (UEFA Avrupa Ligi)
2010-2011:
Fenerbahçe-Young Boys: 0 – 1 (UEFA Şampiyonlar Ligi 3. eleme)
Fenerbahçe-PAOK: 1 – 1 (UEFA Avrupa Ligi play-off)
2012-2013:
Fenerbahçe-Vaslui: 1 – 1 (UEFA Şampiyonlar Ligi 3. eleme)
Fenerbahçe-Spartak Moskova: 1 – 1 (UEFA Şampiyonlar Ligi play-off)
Fenerbahçe-O.Marsilya: 2 – 2 (UEFA Avrupa Ligi C Grubu)
Fenerbahçe-AEL Limassol: 2 – 0 (UEFA Avrupa Ligi C Grubu)
Son Nefesimize Kadar Fenerbahçe ... Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
11-11-2012, 23:47
Hilmi
Gözyaşlarını tutamadı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçeli futbolcu, Orduspor maçında duygusal anlar yaşadı.
Uzun süre sakatlıklarla boğuştuktan sonra son haftalarda süre almaya başlayan Sezer Öztürk, 76′ıncı dakikada oyuna girdiği Orduspor maçunda 85′inci dakikada fileleri havalandırdı. Sezer, attığı şık gol sonrası gözyaşlarına hakim olamadı.
Öte yandan Fenerbahçeli futbolcular, golün ardından takım arkadaşlarını omuzlarına aldı.
“BU BİR BAŞLANGIÇ”
Sezer Öztürk, karşılaşma sonrası kucağında cocuğuyla birlikte yaptığı açıklamada, “Bugün oğlum uğurlu geldi. Söyleyecek çok birşey yok. Uzun süre sahalardan uzak kaldım. Çaycısından başkana kadar herkes, bana destek oldu. Hiçbir zaman beni es geçmediler. Benim için bu bir başlangıç. Hedeflerim daha yüksek. Fenerbahçe’ye daha fazla katkıda bulunabilirim” dedi.
ALEX’TEN TEBRİK
Fenerbahçe’nin eski kaptanı Brezilyalı Alex de Souza, mikro blog sitesi twitter üzerinde Sezer’i tebrik etti. Brezilyalı futbolcu, eski takım arkadaşı için, “Çok mutluyum. Sezer Öztürk, gol attı. Ben Sezer’i çok seviyorum. Çok iyi oyuncu ve çok iyi insan. Tebrikler Fenerbahçe. Tebrikler Sezerinho” ifadelerini kullandı.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
12-11-2012, 11:11
Hilmi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Milli oyuncu Gökhan Gönül, Orduspor maçı sonrası çarpıcı açıklamalar yaptı.
Fenerbahçeli futbolcu Gökhan Gönül, “Futbol bence sinema, tiyatro gibi binlerce insanı bir araya getiren bir olay. Lütfen bunu unutmayalım. Zevk almaya çalışalım. Programlarda herkesin açığı araştırılıyor, kötü yanları konuşuluyor. 1.5 senedir çok zorluklar çektim. Futboldan soğuma noktasına gelenler var. Biraz daha futbola dönelim, futbol konuşulmalı. Ne demek istediğimi futbolu bilenler anlayacaktır” diye konuştu.
Başarılı oyuncu, Fenerbahçe forması altında ilk golünü atan Sezer Öztürk’le ilgili olarak, “Futboldan uzaktı, golle geri döndüğü için mutluyum. Kendisi gibi oğlu da tribünde gözyaşlarını tutamadı. Futbolcular, robot değil. Duygusal insanlarız. İnsanlar eleştiri yaparken daha dikkatli olmalı” ifadelerini kullandı.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
12-11-2012, 15:00
karakutu
Galibiyet ve güzel oyundan dolayı Fenerbahçemizi tebrik ederim:present:
13-11-2012, 16:57
Hilmi
Krasic açıklaması
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Sarı-lacivertliler, "Krasic gidiyor mu?" haberiyle ilgili açıklama yayınladı.
Kulübün resmi internet sitesinde yer alan açıklama şöyle:
“Bugün; Feridun Niğdelioğlu imzası ile Haber Türk Gazetesi’nde ve Fotomaç Gazetesi’nde, futbolcumuz Milos Krasic ile ilgili birtakım haberler yer almıştır.
Haberlerde; futbolcumuzun bazı sebepler dolayısıyla moralsiz olduğu, adaptasyon sorunu yaşadığı, takımdan ayrılmayı düşündüğü iddia edilmektedir. Bu iddiaların tamamı yalandır. Kaldı ki futbolcumuz, haberlerde adı geçen adreste değil başka bir yerde oturmaktadır.
Böylesine basit bir bilgiden bile bihaber olarak yazılan bu ’haberlere’ itibar edilmemesini rica ederiz.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
17-11-2012, 23:56
Hilmi
Adam gİbİ adam
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
MAÇ ÖNCESİ ÜŞÜYEN ÇOCUĞA MONTUNU VEREN ADAM
ADAM GİBİ ADAM GÖKHAN GÖNÜL..:present::present::present:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
19-11-2012, 11:23
Hilmi
Veysel Sarı'dan büyük itiraf!
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Eskişehirsporlu Veysel Sarı, Fenerbahçe maçında Caner Erkin'in kırmızı kart gördüğü pozisyonla ilgili konuştu. Veysel, hakem Fırat Aydınus'un raporuna yazdığı kelimeyi Caner'in değil kendisinin söylediğini açıkladı.
Hakem Fırat Aydınus'un Fenerbahçeli Caner Erkin'e gösterdiği kırmızı kart konuşulmaya devam ediyor. Fenerbahçe'den büyük tepki alan Aydınus'un "Caner'i ‘lan’ dediği için attım" şeklinde rapor yazdığının ortaya çıkmasının ardından, pozisyonun kahramanlarından Veysel Sarı da telefon aracılığıyla NTV Spor muhabiri Aykut Yıldırım'ın sorularını yanıtladı.
Veysel'in açıklamaları Fenerbahçe cephesinden yükselen tepki daha da artıracak cinsten. Zira Eskişehirsporlu futbolcu "Caner o pozisyonda kambura yattığı için hakeme 'hangisini vereceksin lan' şeklinde serzenişte bulundum. Faulu vermeyince dönüp görev yerime gittim. Bir anda Caner'in kırmızı kart gördüğünü farkettim, fakat sebebini anlamadım. Kimse de gelip bana sebebini söylemedi. Sonra Fırat Aydınus'un raporunda 'lan' yazdığını duyunca bu açıklamayı yapma gereği hissettim" ifadelerini kullandı.
CANER BANA KÜFÜR ETTİ
Veysel Sarı, Caner Erkin ile ise yaptığı görüşmeyi de açıklarken sarı-lacivertli oyuncunun kendisine küfür ettiğini söyledi; "Karşılaşmada kırmızı kart gören Caner Erkin'i Fenerbahçe kalecisi Mert aracılığıyla aradım. Caner bana küfür etti. Haklısın ağabey, ne diyeyim diyerek kapattım. Çok fazla üstüne gitmek istemedim. Mert de daha sonra Caner bana benimle konuşmak istemediğimi söyledi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
19-11-2012, 11:34
Hilmi
İptal baŞvuruŞu
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
F.Bahçe Yönetimi, Caner Erkin’in gördüğü kırmızı kartın geçerli sayılmaması için Futbol Federasyonu’na itirazda bulunacak. NTV?Spor muhabirine dün “Lan kelimesini ben kullandım, Caner değil” diyen Veysel Sarı’nın itirafı delil olarak dosyaya konulacak. Disiplin Kurulu’nun, karar öncesi hem Fırat Aydınus’un raporunu inceleyeceği, hem de Veysel’in savunmasını alacağı öğrenildi.
Futbol Federasyonu’na itirazda bulunmaya hazırlanan sarı-lacivertli kulüp, hem televizyon görüntülerini, hem de Eskişehirsporlu Veysel Sarı’nın, “Caner’in küfür ettiğini duymadım” beyanını delil olarak sunacak. Fenerbahçe daha önce 2005-2006 sezonunda yaşanan bir olayı da dosyada kullanacak. O sezon Samsunspor ile Fenerbahçe arasında oynanan maçta Nobre, Kerem ile karşı karşıya kaldığı bir pozisyonda kendini yere bırakınca hakem Serdar Tatlı, hem penaltı vermiş, hem de Kerem’i oyundan atmıştı. Daha sonra yapılan itirazlarda Kerem’in Nobre’ye bir müdahalesi olmadığı kamera görüntülerinden tespit edilmiş, hakem Serdar Tatlı’nın da yanlış karar verdiğini belirtmesi üzerine Kerem’in kartı iptal edilmişti. İşte bu örnekten yola çıkacak olan yönetim Caner’in kırmızı kartının da geçersiz sayılmasını isteyecek.
Hakem Fırat Aydınus’un raporu da Caner’in durumunda belirleyici olacak. Aydınus’un “Yeter artık ulan” sözü üzerine Caner’i attığını belirttiği, ancak “kararım yanlış” veya “yanlış duydum” demesi halinde milli oyuncunun cezadan kurtulabileceği kaydedildi.
Veysel çağrılabilir
Bu arada Eskişehirsporlu Veysel’in bir televizyon kanalı muhabiri ile yaptığı telefon görüşmesinde kırmızı karta neden olan “Yeter artık ulan” cümlesini kendisinin kullandığını itiraf ettiği bildirildi. Disiplin Kurulu’nun da olayı çözmek için gerekirse Veysel’den savunma isteyebileceği öğrenildi. MHK’nin ise gözlemcisinden kötü bir not alan Aydınus’u 4-6 hafta dinlendirmesi bekleniyor.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
22-11-2012, 10:45
Hilmi
Önceliğimiz Gruptan Lider Çıkmak..
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman ile oyuncumuz Gökhan Gönül, Olimpik Marsilya karşısında alınacak galibiyetin, UEFA Avrupa Ligi’nde bir üst tura çıkma adına önem taşıdığını belirterek, iyi bir skor elde etmek için sahaya çıkacaklarını söyledi.
Aykut Kocaman ile oyuncularımızdan Gökhan Gönül, Olimpik Marsilya ile oynayacağımız UEFA Avrupa Ligi C grubu 5.hafta maçı öncesinde karşılaşmanın oynanacağı Velodrome Stadı’nda bir basın toplantısı düzenledi.
"Avrupa Ligi’ne yakışan bir maç olmalı"
Fenerbahçemizin, yarın Olimpik Marsilya ile oynayacağı maçın her şeyden önce kalitesi sürekli artan ve artmaya devam edecek olan UEFA Avrupa Ligi’ne yakışan bir maç olması gerektiğini söyleyen Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman, "Öncelikli hedefimiz turu geçecek ve grubu ilk sırada bitirmemizi sağlayacak skoru hedeflemek olacak. Yarın da bunun için sahada olacağız. İlk oynadığımız maçta alınan sonuçlarla durum sıkıntılı gözüküyordu. Gerek fizik olarak gerekse mantalite olarak. Marsilya iyi seviyeye gelmişti. Bugüne gelecek olursak da biz daha toparlanmış ve oturmuş bir takımla buradayız. Yarın Marsilya’nın avantajlı olması kendi sahasında oymayacak olması. Avantajların birbirine yakın olduğu bir maç. Skorun da yakın olduğunu düşünüyorum. Her şeyden önce kalitesi sürekli artan ve artacak olan Avrupa Ligi’ne yakışan bir maç olsun" dedi.
"Hem fizik olarak hem de zihinsel olarak hazırlandık"
Spor Toto Süper Lig’de oynadığımız Eskişehirspor maçı sonrası, Avrupa Ligi’ndeki Marsilya karşılaşmasına hazırlanmak için yeterince zaman bulduklarını belirten Aykut Kocaman, "Oyuncularımız yorgun mu değil mi vs.gibi bunu yarın gözlemleyeceğiz. Şu an için tahmin yapma imkanımız var. Ben Eskişehir maçının etki etmeyeceğini düşünüyorum. Hem zihinsel, hem de fiziksel olarak zaman vardı. Bir sorun olacağını düşünmüyorum. Hazırlanmak için yeterince zaman vardı " açıklamasında bulundu.
"Var olan standardın da üzerine çıkabiliriz"
Fenerbahçe’nin yeni sezona kadrosuna çok önemli isimleri katarak yola çıktığını ve Avrupa Kupalarındaki standardı yakalayacaklarını dile getiren Aykut Hoca, "Daha önce de olumsuz geçen maçlardan sonra söylediğim bir şey vardı. Fenerbahçe’nin kendi içinde standardı var. Avrupa Kupalarındaki standardı vardı ve bunu bir şekilde yakalayacaktık. Ancak bu kadarla kalmamalı. Bu sene güçlü bir kadro kurduk. Çalkantıları biraz daha dindirebilirsek biz bu standardın da üzerine çıkabiliriz" ifadelerini kullandı.
"Büyük tepkiler oldu"
Eskişehirspor maçında yaşananlarla ilgili de konuşan Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman, "Eskişehir’de büyük tepkiler oldu malum konuyla ilgili. Zaman zaman itirazlarınızı devam ettirmeniz gerekiyor, haklıysanız. Kural dışı bir şey yapıldıysa ceza çekilir. Her ne kadar orada itirazda söylenen şeyler doğru da olsa bunu kabul etmeliyiz. Bu olayların çıkış nedeni de ilgili kişiler tarafından da değerlendirilecektir. Bundan eminim" diye konuştu.
"Tepkim kartın sebebini öğrendikten sonrası içindi"
Caner Erkin’in kırmızı kartı görmesinin sebebini öğrendikten sonra tepkisini ortaya koyduğunu belirten Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman, "Ben orada o tepkiyi koyarken oyuncunun atıldığı gerekçe benim için sıkıntı yarattı. ’Lan’ kelimesi hakaret kelimesi küfür olarak kabul edilen bir şey değil. Kabul etmiyorum, doğru değil. Kaba bir kelime. Bu sözcükten dolayı bir futbolcu atılamaz, atılmamalı. Benim oradaki refleksimin nedeni buydu. Ancak olayın ikinci kısmı var. Bunu daha sonradan öğrendik. Oyuncu böyle bir şey söylememiş. Bu sözcük yüzünden hiçbir oyuncunun atılmaması gerekir. Olayın atlanan kısmı da burası. Doktorlar, hakemler, öğretmenler kutsal meslekler yapıyorlar. Hakemleri de bunun içine katmalıyız bence. Futbol ölüm sınırında oynanan bir oyun. Açıkçası ben bilmiyordum Caner’in böyle bir kelime etmediğini. Bunu da sonradan öğrendim. Bu da bizi etkiledi açıkçası" şeklinde konuştu.
Fırat Aydınus’un hakemliği bırakmasının istenmesi ile ilgili ise Aykut Kocaman, "Önyargının oluşturduğu bir yanlışlık var. Onu isteyecek taraf biz değiliz. Bardağı taşıran bir hareket olarak değerlendirdik. Dediğim gibi bunları maçtan sonra konuşuruz." dedi.
Gökhan Gönül: "Her şey istediğimiz gibi"
Toplantıda konuşan oyuncumuz Gökhan Gönül, şu ana kadar her şeyin istedikleri gibi gittiğini belirterek, "Grubumuzda ikinci veya üçüncü sıradaki takımlara 5’er puan fark atmamıza rağmen hala kazanılmış bir şey yok. Bunun farkındayız. Üst tura çıkmak için elimizde bir fırsat var, bunu değerlendirmek istiyoruz. Galibiyet alarak turu garantilemek istiyoruz. Biz hiçbir şekilde puan hesabı yapmadık. Sadece bu gruptan nasıl çıkarız diye hesap yaptık. Marsilya’yı yenerek gruptan çıkmayı garantileriz, bunu konuştuk hep. Gruptan çıkmak için de var gücümüzle çalışıyoruz" dedi.
Maçlarda sık sık ileri çıkması konusunda ise Gökhan Gönül, "Dünya futbolu bunu gerektiriyor. Beklerin çıkması gerekiyor. Hocam da bundan memnun olacak ki, bu yönümü tercih ediyor ki, beni oynatıyor" şeklinde konuştu.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
22-11-2012, 10:49
Hilmi
Fenerbahçemiz Marsilyada
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
UEFA Avrupa Ligi C Grubu 5.hafta maçında, 22 Kasım Perşembe günü deplasmanda Olimpik Marsilya ile karşılaşacak olan Fenerbahçemiz, maçın oynanacağı şehre ulaştı.
Takımımız, bugün saat 12.00’de Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkan özel bir uçakla Marsilya’ya vardı.
Taraftarlarımız tarafından çiçeklerle karşılanan Fenerbahçemiz, kamp yapacağı otele yerleşerek maçın oynanacağı Vélodrome Stadı’nda TSİ 21.00’de son antrenmanını yapacak, bu antrenman öncesi TSİ 20.30’da Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Sayın Aykut Kocaman ve bir futbolcumuz Vélodrome Stadı’nda bir basın toplantısı düzenleyecek.
Fenerbahçemizin 20 kişilik Olimpik Marsilya kadrosunda ise şu oyuncularımız yer alıyor:
Volkan Demirel, Mert Günok, Serkan Kırıntılı, Gökhan Gönül, Bekir İrtegün, Joseph Yobo, Egemen Korkmaz, Hasan Ali Kaldırım, Mehmet Topal, Cristian Baroni, Selçuk Şahin, Miroslav Stoch, Caner Erkin, Mehmet Topuz, Raul Meireles, Milos Krasiç, Moussa Sow, Dirk Kuyt, Semih Şentürk ve Recep Niyaz.
FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
22-11-2012, 11:12
Hilmi
Fenerbahçe (Oyuncularımız)
Kalecilerimiz
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Defans Oyuncularımız
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Orta Saha Oyuncularımız
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Forvet Oyuncularımız
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
22-11-2012, 20:21
Hilmi
2 futbolcumuz Puskas Ödülü’ne aday
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
FIFA (Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği) tarafından her yıl düzenlenen ve atılan en iyi gole verilen "Puskas Ödülü"nün bu seneki adayları arasında Fenerbahçe Profesyonel Futbol Takımımızın iki oyuncusu Moussa Sow ve Miroslav Stoch da bulunuyor.
2010 yılında Hamit Altıntop’un milli forma ile Kazakistan’a attığı golle kazandığı en iyi gol ödülünde Moussa Sow, geçtiğimiz sezon Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu’nda oynanan Galatasaray maçında attığı rövaşata golüyle adaylar arasına girmeyi başardı. Miroslav Stoch ise Gençlerbirliği maçında kaydettiği golle listeye girdi.
FIFA’nın estetik, maç önemi, şans faktörünün olup olmaması ve fair play kıstaslarına göre belirlediği adayları FIFA internet sitesi kullanıcıları oylayacak ve birinci seçilecek.
2009 yılında Cristiano Ronaldo, 2010’da Hamit Altıntop, 2011’de ise Neymar ödüle layık görülmüştü. Geçtiğimiz sene yapılan oylamada FIFA internet sitesinde 1.3 milyon oy kullanılmıştı.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Oy Kullanmak İçin Tıklayınız:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
23-11-2012, 01:04
Hilmi
Olimpik Marsilya 0-1 Fenerbahçe
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçemiz UEFA Avrupa Ligi C Grubu 5.hafta müsabakasında, Olimpik Marsilya ile karşılaştı. Fenerbahçemiz, Velodrome Stadı’nda oynanan karşılaşmadan 0-1 galip ayrıldı. Takımımıza galibiyeti getiren golü; 41.dakikada Bekir İrtegün kaydetti.
Hepinize hela olsun..:present::present::present:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
24-11-2012, 21:36
Hilmi
Yeni Fenerbahçe: Eksiler ve Artılar
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Yeni Fenerbahçe: Eksiler ve Artılar
Fenerbahçe futbol takımı değişiyor.
Aykut Kocaman'ın deyimiyle, bir "Teknik direktör takımı" na dönüşüyor.
Salt şablon ve oyun yapısı olarak değil; saha içi ve saha dışıyla birlikte, bir sistem takımı olma yolunda adımlar atıyor.
Konuya Aykut Kocaman özelinde bakmak yanlış olur.
Bir sistem takımı yaratma yolunda büyük bedeller ödeyerek mücadele eden "Don Kişot" olsa da Aykut Hoca; bunu kendi koltuğu/menfaati için değil, Fenerbahçe'nin geleceği için yapıyor.
Bugün çekilen cefaların ve ama bolca atılan tohumların meyvesini -inşallah- Aykut Kocaman döneminde de, bayrağı ondan devralan Hoca ve Hocalar döneminde de toplayacağız.
İşte bu yüzden hikayemize isimlerden bağımsız, modern futbolun gereklilikleri ekseninde bakmalıyız artık.
Öyle ki; değişim/dönüşüm ve modern futbol sepetine atılan doğruların mükafatını -şimdilik- UEFA Avrupa Ligi maçlarında aldık.
Avrupa'da -hangi platform olursa olsun- üst üste 4 maç kazanmak her babayiğidin harcı değil. Üstelik 3 deplasman galibiyeti asla azımsanacak bir olay değil.
Ki; kim ne derse desin, Gladbach ve Marsilya deplasmanlarından galibiyetle dönmek, önemli bir eşik göstergesi.
Daha iyilerini yapabileceğimizin işareti.
***
Girizgahı bir kenara bırakalım ve işin tekniğine gelelim isterseniz.
Önce, geleceğe ışık tutan, tek oyuncu değişikliğinin Stoch-Caner olduğu, Bekir-Yobo tandemiyle mevcut form düzeyinde ideal kadromuzla çıktığımız son 4 resmi maçımızın MatchStudy'de yayınlanan sahaya yayılma grafiklerine göz atabilirsiniz.
Bunun adı tam anlamıyla "Esnek 4-2-3-1". Zira yukarıdaki 4 grafikte de gördüğünüz gibi, maç içinde hücum ve savunmada 4-5-1, 4-3-3 ve 4-4-2'ye evrilen bir yapısı var. Savunma iskeleti sabit. Orta saha ve hücum hattı ise sabit savunma rollerine, değişken hücum görevleri ekliyor.
Geri dörtlü ve orta ikili takımın iskeleti, mümkün mertebe değişmezleri. Ancak daha çok hücum rolü üstlenen ilerideki 4 oyuncu maç, form ve taktik nedenlerden ötürü zaman zaman değişecektir. Örneğin Krasic sağ kanadı mutlaka teslim alacak, Stoch'un Caner'den daha fazla oynadığı dönemler olacak, Kuyt ile Sow zaman zaman birbirlerini dinlendireceklerdir. Özetle; Aykut Hoca'nın en çok rotasyon uygulayacağı bölge, 4 oyuncudan oluşan hücum hattı.
Bu sistemin mevcut haliyle birtakım eksileri ve artıları var. Takımın muhtemel ideal dizilişiyle yaptığı maç sayısı arttıkça; artıların daha belirgin ve keskin, eksilerin azalan bir trende sahip olacağına eminim.
Şimdi gelelim madde madde beraberinde kaygı ve umutlar taşıyan eksiler ve artıları yazmaya:
Önce eksiler:
1- Ritim ve tempo: Başta Aykut Hoca olmak üzere herkesin malumu. İlacı, muhtemel ideal kadronun maç sayısının ve buna bağlı olarak kordinasyonun artması. Ancak mevcut şekliyle, savunmada oldukça iyi kademe yapan bu takım, topu ayağına aldığında daha seri/çabuk/hızlı oynamalı. Aksi halde geri koşan ve kapanan rakiplere karşı set hücumuna kalıyor iş.
2- Set hücumu: Oyun sistemimiz rakibi 90 dakika boğan, ablukaya alan, topu rakibe vermeyen bir yapıda değil. Daha çok rakibi geride karşılayan, alan daraltıp çabuk/hızlı/dikine hücumlarla pozisyona girmeyi hedefleyen bir oyun kurgusuna sahibiz. Ancak bilhassa küçük ya da kapanan takımlara karşı oynarken set hücumunda üretken olmanız şart. Henüz yaratılan suni krizler sebebiyle kaybettiğimiz zaman bu aşamaya geçme şansı tanımadı bize. İlk aşamadayız. Rakibi karşılama ve süratle topu ileri taşıma merhalesine yeni geldik. Ancak tez zamanda set hücumunda cepheden ve kanatlardan rakip savunmayı delmek için gerekli varyeteleri geliştirmemiz gerek. Bilhassa Spor Toto Süper Lig'in anahtarı burada.
3- Statik hücum: Yukarıdaki 2 madde ile ilintili. Bilhassa beklerin ve ilerideki 4 hücum oyuncunun daha mobil olmaları, pas alışverişine daha fazla katılmaları gerekir. Ve hatta Topal'ın sigorta olduğu düşünülürse Meireles'in. Son 4 maç bu eksikliğimiz azalıyor ancak hala maç içinde zaman zaman langırt izliyor hissiyatına kapılıyoruz tribünde/ekranda.
4- Cristian/Orta ön oyuncu: Dün, bir başka yazıda şunları yazmıştım Cristian için:
"Beğenmeyeni, beğeneninden fazla olabilir. İyiyken çok iyi, kötüyken çok kötü. Bir maç 10 üzerinden 9 puan alırken, bir sonraki maç 1 puanı zor hak ediyor. Ancak ne olursa olsun; oynadığı dönem süresince, bilhassa kritik maçlardaki katkısı yadsınamaz. Alex sonrası orta ikilinin önünde, hücum bölgesinde görev alıyor. Duran topların, kornerlerin başına o geçiyor. Hakkını verelim; Alex sonrası en muhtemel eksik olarak gördüğümüz duran toplar konusunda bizi mahçup etti. Kaleyi bulan ve hatta gol olan frikikleri, adresini bulan kornerleri skora katkısını da artırdı. Velhasıl kelam; Aykut Kocaman ona, eksileri-artıları paralelinde, takım için daha faydalı olabileceği bir rol biçti. O da; istikrarı dışında, bu rolün hakkını veriyor. Bence."
Takım muhtemel ideal kadro ile oynadıkça, eksiklikler daha belirgin olmaya başladı. Bunlardan biri de Cristian ve oynadığı bölgenin gereklilikleri. Öncelikle Aykut Hoca'nın, bilhassa konsantrasyon konusunda istikrarsız olan Cristian'ı; savunma görevlerinden azad edip hücuma sevketmesi, eldeki imkanları en verimli şekilde kullanmak anlamında doğru ve faydalı oldu. Ancak bazı maçlarda hücumda çok iyi işler yapsa da, genel olarak Fenerbahçe'nin hücum 4'lüsünde en zayıf halka bu haliyle. Yerine başka oyuncu düşünmeden önce; Cristian'dan, orta alan ve hücumda daha fazla top kazanmasını, daha agresif, ısıran futbol oynamasını isteyebilir Aykut Hoca. Böylece defansif orta saha oyuncusundan ofansif orta saha yaratmanın, hücum alanında yapılan savunma ve günümüz futbolunun en çok golle sonuçlanan 3. bölgede kapılan toplara daha çok faydası olacaktır. Zira Cristian çalım atıp, ara pası yapan bir futbolcu değil.
O bölgeye Sezer ve Mehmet Topuz da aday olabilir. İkisi de daha önceki takımlarında o bölgede başarılı olmuşlar ve Fenerbahçe'ye o bölgede sergiledikleri performans sonucu transfer olmuşlardı. Tabii ikisinin de -Cristian gibi- eksileri ve artıları var hem ideal 11, hem de görev alanları için. Ancak kesinlikle denemeye değer, Sezer'in yetenekleri ve Topuz'un enerjisini.
Hakeza Meireles. İngiltere'de birkaç maç oynadığı o bölgede, 5-6 gol de atmıştı üst üste yanılmıyorsam. Cristian'dan daha tahmin edilebilir/hesaplanabilir bir performans göstereceği ve ön alanda daha iyi savunma yapacağı kesin.
Cristian, Topuz, Sezer ve hatta Meireles varken o bölgeye transfer gerekir mi emin değilim. Ama Rıdvan Dilmen'in; Wolfsburg'dan Diego ve Güntekin Onay'ın pasıyla Fernandes örneklerini doğru buluyorum. Enerji, yetenek ve dikine pas/dribling stilleriyle, mevcut oyun şablonumuz için biçilmiş kaftan olurlar/dı.
5- Savunma tandemi / Sağ stoper / Bekir: Aykut Kocaman dönemi yükselen değerlerden. Sezon başı bocalama dönemi sonrası son 4 maçın belki de en formda oyuncusu. Markaj ve top kapma refleksleri oldukça iyi. Topu oyuna pas ve driblingle sokma konusunda ise kendini bir hayli geliştirdi. Yobo ile birbirlerini hem daha iyi tanıyorlar, hem de tamamlıyorlar. Zaten görüldü ki; Bekir-Yobo, Bekir-Egemen ve Yobo-Egemen'den çok daha verimli. Ve zaten Yobo; alıştığı sol stoperde, sağ stoperden çok daha başarılı.
Ancak ben geçen sezondan beri emin değilim Bekir-Yobo ikilisinden. Türkiye için, bilhassa yabancı sınırlaması olduğu düşünülürse bir yerli bir yabancıdan kurmak mantıklı ve bu konuda Aykut Hoca haklı; fakat yükselen Avrupa hedeflerinde savunma tandeminin havadan ve yerden çok daha sert olması gerektiğini düşünüyorum. Bekir topu oyuna daha iyi soksa da; bir Kjaer-Yobo tandemi mesela.
Tabii yeni bir transferin uyum süreci vs. derken Bekir'den fazla katkı yapacağını düşünmek de hayalcilik olabilir. Bu belki de gelecek sezonun planlamasında yer alacaktır.
6- Sol bek alternatifi: Şahsen Hasan Ali'den çok ama çok memnunum. Dayanıklılığı ve sürekliliği her futbolcuda rastlanmayan bir özellik. [Maşallah] Kademe, pozisyon alma konularında her maç üstüne koyuyor. Koşu mesafelerinde neredeyse her maç takımın ilk 3'üne giriyor. Ancak Gökhan kadar olmasa da, hücuma biraz daha katkı yapması lazım Hasan Ali'nin. Ama asıl sorun bu değil, mevcut haliyle Hasan Ali, öğrenme yeteneği ve isteğiyle o mevkide uzun yıllar hizmet edecek Fenerbahçe'ye. Sorun alternatifsizliği. Caner ancak idare edebilir orada. Özgür Çek hakeza. Yabancı kontenjanı kullanılacak bölge değil bence. Türkiye'den kim ile yedeklenebilir bilmiyorum ama beni en çok korkutan konu, Hasan Ali'nin alternatifsizliği şu anda.
7- Forvet alternatifi: Sow tam isabet. Yokluğunda [mazallah] Kuyt görev alabilir o bölgede. Ancak Semih ve Henri'den artık yararlan(a)madığımıza göre, Sow ve Kuyt'ın yanında bir 3. alternatif alma zorunluluğumuz var. Bu ancak takım dışından, transferle çözülebilecek bir konu. Ki sanırım bu konuda çalışma olacak.
Gelelim artılara:
1- Duran toplar: Daum dönemi sonrası zayıfladığımız bir alandı. Bir duran top ustası da aramızdan ayrıldı. Ancak görüyoruz ki takımda cevher çokmuş bu konuda. Cristian ve Caner topa iyi vuruyor frikiklerde. Gökhan ile yaptığımız korner organizasyonu ise patentlik. Dahası da mutlaka vardır, eminim çalışılıyordur Samandıra'da. İnşallah onları da görürüz yakın zamanda.
2- İleri 3'lü rotasyonu / Swap: Bardağın boş tarafına bakmayı şiar edinmiş ulamalarımız çok tantana yaptılar Sow'u sağda/solda, Kuyt'ı uçta/solda görünce ama sanırım artık anlaşılmıştır Aykut Hoca'nın ne yapmak istediği.
Öncelikle; elbette mevkilerinde başarılı olmaları muhtemeldir kanat ve forvet oyuncularının, ancak bir o kadar da tahmin edilebilir olurlar her zaman bulundukları noktalarda. Bunun yanında; -ki bence Aykut Hoca'nın asıl amacı- ileri uca zaman zaman Kuyt'ı çekip, Sow'u sağa veya sola alarak, öndeki baskının kuvvet/enerjisini daima en yukarıda tutmaya çalışıyoruz. Örneğin; yorulan Sow kenara, kademeye geliyor ve Kuyt önde baskı bayrağını devralıyor zaman zaman. Hem Sow'u markajda ezdirmiyor bu şekilde, hem de oyunu zenginleştiriyor Aykut Hoca. Bence dahiyane.
3- Orta 3'lü rotasyonu / Swap: Göbekteki Topal-Meireles ikilisi ve bazen Cristian'ın da katılımıyla ileride Caner-Kuyt-Sow'un yaptığı yer/görev değişikliklerinin benzeri orta sahada oluyor zaman zaman.
Hücum hattında yapılan rotasyonun sebepleriyle benzer özellikleri var. Bazen Topal tutuyor, Meireles kuruyor, bazen de tersi oluyor. Zaman zaman Cristian Meireles'in görev alanını doldururken, Meireles öne çıkıyor.
Bu anlamda Fenerbahçe; orta saha ve hücumda, iki "Dönen üçgeni" matkap ucu gibi kullanıyor.
4- Dinamizm: Fenerbahçe artık en az rakibi kadar koşuyor. Depar/sprint mesafeleri arttı. Toplu/topsuz koşular ve hücum/savunma hızları gelişti. Fenerbahçe artık çok daha dinamik.
Hadsiz ve utanmaz futbol ulemaları, muteber bir Alman teknik direktörün aynı söylem ve duruşuna "Koşan Takım heyo heyo" derken/diyecekken ve mesela Löw'ü modern futbolun ideal temsilcisi ilan ederken; aynı yoldan ve ama içine farklı renkler/zenginlikler de katan Aykut Kocaman ile -sebebi nedendir bilinir de bilinmez- akıllarınca dalga geçtiler. Elbette zaman, futbolun tartışmasız doğrularını söyleyen Aykut Kocaman'ı haklı çıkardı. Bunu kendisi de çok iyi ifade etti. "Futbol koşmak değildir, ama önce koşmak gerekir."
Antremanda ve maçta ölçülen değerler/istatistikler bir işe yaramaz/yaramıyor diye düşünenler olabilir. Ancak rakiplerle, bilhassa Avrupa futboluyla kıyaslamalar yaparken ve daha çok; futbolculara iyi ve kötü maçlar arasındaki farkı gösterir/izah ederken çok ikna edici ve faydalı olur/oluyor bu değerler.
Sadece futbolda değil; hayatınızın her alanında, ölçemediğiniz birşey hakkında yorum yapamaz ve arpa boyu yol gidemezsiniz, unutmayın.
5- Kalite Dengesi: Yıllarca yıldız futbolcularımızın yokluğunda organizasyon sıkıntısı yaşadık. Kaderimiz çoğunlukla birkaç oyuncunun ayaklarının ucundaydı.
Peki şimdi nasıl?
Bursaspor maçında olduğu gibi ilk 11'den 6 oyuncu eksik olmadığı sürece; çok dengeli bir takım kadrosuna sahibiz. Oyuncularımızın neredeyse tamamı takım oyuncusu, asker. Defansta Yobo, orta sahada Meireles, hücumda Kuyt da generaller. Ama Yobo, Meireles ve Kuyt; 3'ü de "askerlikten gelme generaller."
Solda Caner / Stoch.
Sağda Kuyt / Krasic / Topuz.
Stoperde Yobo / Serdar / Egemen / Bekir.
Sağ bekte Gökhan / Orhan / Topuz.
İleri uçta Sow / Kuyt.
Orta ikili/üçlüde Meireles / Topal / Cristian / Topuz / Sezer / Salih alternatifleri, kalitenin planlı bir şekilde ne kadar homojen dağıldığının göstergesi. Sol bek istisnasıyla.
6- Genç/Yaşlı - Yerli/Yabancı Denge ve Kalitesi: A Milli Takım'ın iskeletini oluşturan yerli futbolcularımız, her biri ülkesinde milli olan yabancı futbolcularımız, genci yaşlısıyla tecrübe ve umut aşılıyorlar Fenerbahçe'ye.
7- Kolej değil "Anadolu Lisesi" Takımı: Bilhassa yaratılan suni kriz sonrası, takım havasını yeni yeni buluyor. Ancak en zor günlerde dahi, bazı yabancı oyuncular ve ama çoğunlukla yerlilerin soyunma odasından başlayarak sorumluluk almaları takdire şayandı.
Şimdi, takım kazanma alışkanlığını hatırladı ve yüzler gülüyor. Zor günlerde gösterilen karakter ve duruşun kıymeti, iyi günlerde daha bir belirgin oluyor.
Bugün; takım kazandıkça yerlisi yabancısı, genci yaşlısı tek bir amaç doğrultusunda, bireysel performans ve menfaatleri değil, takım ve Fenerbahçe için mücadele ediyor.
Onca teknik ve taktiğin içinde, bence en önemli ve etkin faktör de bu zaten.
Birbirine güvenen, inanan, sahip çıkan bir takım, ortalama üstü bir kaliteye de sahipse, kalıcı ve daimi başarının ilk adımını atmış demektir.
Eminim ki; Aykut Kocaman önderliğinde Fenerbahçe'nin attığı bu adımların kıymeti, taçlanan başarılarda daha belirgin olacak.
***
Yıllarca, Türkiye'de hasbelkader ilerlerken, her Avrupa'ya çıktığında morali ve dengesi bozulan Fenerbahçe; bu sene tersine, Türkiye'de arzuladığı zemini bulamamışken, Avrupa'da aldığı seri galibiyetler ile rehabilite oldu. Bunu irdelemek gerek. Çıtayı/eşiği Avrupa arenasına koyduğumuz gün, istediğimiz yere olan yolu kısaltmış olacağız. Türkiye Ligi peşinden gelecek.
14 Şubat'ta başlayan Avrupa Ligi ikinci turuna kadar çok vaktimiz var.
Ben, şablon/diziliş/oyuncu yapısı olarak modern Avrupa futbolu mertebesine adım atmış Fenerbahçe'nin; bilhassa ilk maçı deplasmanda oynayacağı her takımı eleyebileceği kanaatindeyim.
Artılar artacak.
Eksiler eksilecek.
Fenerbahçe yükselecek.
Gerisi kura şansı.
Ya nasip.
"Road to Amsterdam!" mı?
Neden olmasın?
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
25-11-2012, 23:22
Hilmi
Fenerbahçe 4-1 Gençlerbirliği
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
UEFA Avrupa Ligi'nde Marsilya'yı yenerek grubunu lider tamamlamayı garantileyen ve üst tura çıkan Fenerbahçe, ligde sahasında ağırladığı Gençlerbirliği'ni 1-0 geriye düştüğü maçta 4-1 mağlup etti. Bu sonuçla Fenerbahçe yükselişini sürdürürken zirve yarışında da çok önemli bir galibiyet aldı.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçemize galibiyeti getiren golleri; 44.dakikada Moussa Sow, 64.dakikada Raul Meireles, 69.dakikada Dirk Kuyt ve 78.dakikada Sezer Öztürk kaydetti. Gençlerbirliği’nin tek golü ise Aykut’tan geldi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
27-11-2012, 09:29
Hilmi
Kadıköy'ün yeni Lady'si
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçe tribünlerinin Daianne yengesinin tahtını Gertrude Kuyt aldı...
Fenerbahçe’nin Hollandalı yıldızı Dirk Kuyt’ın eşi gol sevinçleri, maç öncesi ve sonrasında attığı tweet’ler ile Saracoğlu’nun
yeni first lady’si olmuş durumda...
Fenerbahçe’de herkesin dilinde Dirk Kuyt. Gençlerbirliği karşılaşmasının 90. dakikasında skor 4-1 Fenerbahçe lehineyken pres yapan 32 yaşındaki yıldız taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanırken eşi Gertrude Kuyt ise tribünlerin yıldızı oldu. Bir zamanlar Alex’in eşi Daianne’nin Fenerbahçe tribünlerinde yaptığı gibi şimdi de Gertrude Kuyt tribünlerde bütün ilgiyi üzerine çekiyor. Çocukları Noelle (7), Roan Dirk (5), Jordan Giovanni (4) ve Aidan (1) ile birlikte Şükrü Saracoğlu tribünlerinde Kuyt’a ait locada yer alan Gertrude, gol sevinçleri, maçlardan önce ve sonra attığı tweet’ler ile Saracoğlu’nun yeni lady’si olmuş durumda.
TAM BİR İYİLİK MELEĞİ
Gertrude Kuyt, sadece eşinin çok yakın destekçisi değil. Aynı zamanda asıl mesleği olan hemşirelik nedeniyle birçok yardım kuruluşunda da görev yapıyor. Henüz 17 yaşındayken Gertrude Kuyt ile tanışan Dirk Kuyt’ın başarısının sırrında eşinin büyük bir rolü var. İlk çocukları Noelle’nin doğumuna kadar yaşlı insanların kaldığı bir hastanede hemşire olarak çalışan Gertrude, sürekli olarak hayır kuruluşlarına yardım için mücadele ediyor. 4 çocukları olan Kuyt çiftinin ayrıca kimsesiz çocuklara yardım amaçlı olarak ‘Dirk Kuyt Vakfı’ da bulunuyor.
İvone Meireles en yakın dostu
Gertrude’nİn en yakın dostu ise Meireles’in eşi Ivone Meireles. İkilinin Liverpool’da oynadığı dönemden beri çok yakın arkadaş olan İvone ve Gertrude, Dirk Kuyt’a ait olan locada maçları çocukları ile birlikte izliyorlar. Sosyal yaşamda da birbirlerinden ayrılmayan ikilinin çocukları Noella Kuyt ve Lara Meireles de aynı okula gidiyorlar. Locada da aynı heyecanı birlikte paylaşan Meireles ve Kuyt ailesinin Hollanda’dan gelen misafirleri de Saracoğlu’na gelerek Fenerbahçe’yi desteklediler.
H.Kaynak:Hurriyet...
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
27-11-2012, 10:23
ferman
fenerbahçeye yakışır
30-11-2012, 22:56
Hilmi
Peki ya bu kimin sopası?
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Herkes uyurken;
Fenerbahçe; 80 milyon doları -belki de daha fazlasını- cebinden ve daha çok taraftarının desteğiyle harcayarak, her bir tribünü farklı dönemlerde yapıp, birkaç sezon süren inşaatı ve bunun yaratacağı dezavantajları göze aldı ve bugünkü nihai haline kavuşturdu Şükrü Saraçoğlu Stadı'nı.
Fenerbahçe; Ülker ile yürüttüğü sponsorluk anlaşması çerçevesinde, tapu için devletin, inşaasında Ülker'in katkılarıyla yap(tır)dı Fenerbahçe Ülker Sports Arena'yı.
Fenerbahçe; Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın yanında yer alan Kenan Evren Lisesi'nin arazisini alıp otopark yapmak için şu ana kadar 2 okul yaptı ve teslim etti, 3. yolda.
Bu arada devlet; TOKİ marifetiyle öz evladı Galatasaray'a allı pullu stadını teslim etti de; 2030 yılına kadar satacağı koltukların parasını da SPK marifetiyle ciro ettiriyor bile.
Yetmedi, 2010-11 sezonunda, ne tesadüftür ki; Fenerbahçe ve/veya Trabzonspor ile oynayacakları maçlardan önce, Bursaspor, Gaziantepspor [Unuttuğum varsa ekleyin lütfen] ile stad anlaşmaları imzalayan Spor Bakanlığı/TOKİ; toplam 24 stadyum yapacak Türk sporu ve "inşaatı" için, şimdi.
1998'den 2011'e kadar amatör şubelere 256 milyon dolar harcayan Fenerbahçe'nin, spora ve sporcuya, bilhassa bu son 15 yıldır yaptığı yatırımların mükafatını(!) 3 Temmuz Darbesi ile alması şöyle dursun; sırtından sopası eksik olmuyor, anlayabilen beri gelsin.
***
Galatasaray ve Trabzonspor; her ne kadar kendilerini sürecin mağduru ilan etse de, 3 Temmuz'dan beri neler yaşadığımızı en azından Allah biliyor.
3 Temmuz Darbesi neden yapıldı?
Asıl hedef neydi?
Hedefe ulaşılabildi mi?
İşleri bitti mi?
Bilmiyoruz.
Ama yoğun gündemin arasında kaynayan şeyler oluyor, aba altında.
İşte size çarpıcı 4 örnek.
1) Fenerbahçe Stadyumu sit oluyor - 1 Ekim - Radikal
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
3) Fenerbahçe Koleji İmam Hatip mi oluyor? - 30 Kasım - Hürriyet Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
4) Milli Emlak Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı önündeki kaldırımın kullanım bedeli olarak Fenerbahçe Spor Kulübü'nden 300.000.-TL bedel talep etti - 30 Kasım - Hürriyet Berkay İnan
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
***
4 örnek, 4 koldan kuşatıldığımızın resmi gibi sanki, değil mi?
Son iki ayda yapılan bu yayınlar/eylemler; arka planda nelerin kurgulandığını az çok ele veriyor aslında.
Haydarpaşa Port, Sultanahmet, Taksim, Kentsel Dönüşüm ve geçmiş ve gelecek.
İstanbul'un en kıymetli yerlerini ele geçirmek ve yeniden imara açmak için sergilenen bir makro tiyatro mu bu?
İlkokuldan beri bize anlatılan ve bugün bile halla bedelini ödediğimiz "Türkiye coğrafyasının jeopolitik yeri ve önemi" laneti, şimdi de Fenerbahçe'ye mi musallat oldu acaba?
Darbenin asıl/yegâne sebebi mi?
Ya da sebeplerinden biri mi "Fenerbahçe toprakları"?
Bu haberler/yayınlar; kar suyunu kaçırıp, kamuoyunu hazırlamak için mi yapılıyor mütemadiyen?
Yoksa aba altından sopa, "Galatasaray'a ve dört bir yandaki usülsüzlüklerine sesinizi çıkarmayın!" mesajı mı?
Ya da "Siz Aziz Yıldırım'dan vazgeçene kadar cendere devam edecek" mi demek istiyorlar akıllarınca?
***
Cevabı ne olursa olsun; birilerinin Fenerbahçe ile uğraştığı ortada.
Saha içi ile ilginenlere saha içinde,
Saha dışıyla da ilgilenenlere, saha dışında da dar ediyorlar dünyayı.
Makro plan nedir?
Gelinen nokta planın neresindedir?
Bilmediğimiz neler olmuştur?
Daha neler olacaktır?
Daha çok soru çıkar.
***
Ama işin acı yanı;
Gözleri -henüz- açılmamış ya da gerçekle yüzleşmekten korkan Galatasaray ve Trabzonsporlular'a sorsak;
Fenerbahçe şikeci.
Şükrü Saraçoğlu Stadı sit alanı, yıkılmalı.
Fenerbahçe Ülker Sports Arena usülsüz.
vs..
Ama tabii kupa Trabzonspor'un hakkı, Galatasaray borsada vurgun yapmadı, Trabzonspor HES'leri, Galatasaray TOKİ Arena'yı hak etti.
Fenerbahçe kötü, kaka, şeytan.
Galatasaray cici, mis, melek.
***
Medyanın, devletin idari kurumlarıyla el ele yaratmaya çalıştığı algı bu işte.
Kimin lehine?
Ya gerçekler?
"Fenerbahçe Stadyumu sit alanı oluyor" adlı trajikomik haberi ele alalım mesela.
Konuya; aynı zamanda bir arkeolog olan Sevgilli Murat Dural'ın getirdiği detaylı açıklama şöyle:
Haber çıktığında detayları incelemiş ve hızlıca, bir Arkeolog gözünden aktarımlar yapmıştım. İzninizle tekrar yazacağım
Öncelikle "Stadın altındaki Khalkedon" meselesi. Khalkedon MÖ 6. YY'da Kolonizasyon döneminde kuruluyor. O dönemin sur/tahkimat sistemi zayıf.
Bu sebeple, şehirler doğal sur olabilecek yüksek tepelere, kolay korunabilecekleri alanlara kurulur. Khalkedon MODA burnu ve bölgesindedir.
Amacı ve güdümü belirli haberimiz ilerleyen kısımda "STAD KHALKEDON'UN KALBİ" diyecek misal... Yer misin? Yemez misin?
Antik Çağları bilen insanlar yapısalların hatasız inşaası için kusursuz arazi seçimlerini iyi bilirler. Stad bölgesi için tek olasılık var.
Dört Limanı olduğu söylenen Khalkedon için bu bölgenin Territorium ya da Interland'ı dediğimiz tarım yapılan, işliklerin olduğu bölümü.
Habere dönüyorum. Komedi ayrıntılarda gizli; "Stadın Yıkılması..." İnanılır gibi değil, Koskoca Moda ve Boğa'nın altına uzanan tarihi şehir ortadayken, Eminönü ve Sultanahmet Otel/Tarih Talanı gerçekleri varken, olmayan antik yapısallar için STAD YIKIMI.
Haber STAD YIKIMI asparagası ardından bir başka yalanla bunu destekliyor. Ama nasıl? Başka asparagas ise Bjk Stadı altındaki tarihi eserler.
Beşiktaş İnönü Stadı yenileme projeleri, ALTINDAKİ TARİHİ ESER nedeni ile geçirilmiyordu. Sığınılan neden bu. Asıl sebep? Dolmabahçe?
Beşiktaş İnönü Stadı Osmanlı dönemine ait, Dolmabahçe'nin drenaj sistemine ait kanallar TARİHİ ESER sayılıp yıkılamıyor. Peki ya altında eser olmayan Fenerbahçe Stadı?
Yine haberde; "Tiyatro, Hipodrom(?), Saray, Kilise, " şehir surları içinde olması gereken yapılar stada konulmuş.
Khalkedon (Erken Greek) Tiyatro yamaca yaslanır, kemer yoktur (Düz Alan?). Hipodrom Roma Mimarisi ve yine sur içi olmalı (Ör; Sultanahmet)
Surlar halkı koruyacak ama saray Fenerbahçe Stadında olacak; Bravo. Kilise? Araya peyzaj, haberde Apollon Tapınağı da araya girecek. Helal!
Antik Mimari ile ilgili ÇOK ÖNEMLİ bir detay; Antik Çağda dereyatağına yakın yerlere, su yiyen batak araziye bahsedilen yapılar yapılamaz.
Antik Çağ Mimarisini, şehirciliğini cehalet ve kısır güdüm ile yoğurursanız takke düşer kel görünür; rezil olursunuz!
1900'lerden bir iki fotoğraf aktarıyorum. Sebebi, düz araziler, eski fotoları olan araziler bize çokca iz bırakır. Eski yapıları inceleriz.
Dere yatağı, düz, açık arazilerde yapı izleri çok rahat gözlemlenebilir. Saray? Tiyatro? Ne dediklerini bilmiyorlar.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bahsettiğimiz, bu foto'dan kast ettiğimiz arazi Hasanpaşa, Söğütlüçeşme, Kuşdili gibi çok büyük araziler. Ve buralarda hala düzlükler var.
Şunu da unutmayalım, Stad Bölgesi Dere'nin alivyonel etkisi ile muhtelen o dönemde burası denizle daha içte buluşan, bataklık bir araziydi.
Saraçoğlu'nda ÇİM/HASTALIK PROBLEMİ yaşamamızın sebebi dereyken (bataklık) , "Antik Çağ'da saray burada" demek ayıptır. Mimarlıkta ileriler.
Belki de bu haberin tek doğrusu; "Khalkedon'un Dört Limanı" bilgisi. Bugün Kalamış dediğimiz bölge Antik Çağ için harika bir liman.
Bu döneme damgasını vuran ve tarihi etkileyen Kolonizasyon Dönemi denizcilik üzerinden yürüyor.
Haberde Bizans dönemi anılıp bazı yapılardan bahsediliyor ve Arkeologların görüşleri sunuluyor.
Arkeologların GENEL ÇIKARIMLARI ndan güç alınarak sanki Stad bölgesinden bahsediliyor havası yaratılıyor. Bahsedilen, İsttanbul'un yok edilen, şehrin altında kalan, her ayak bastığınız yerde (ayrımsız her yer) tarihi kalıntı olduğunu belirten İZİNSİZ/KONTROLSÜZ İNŞAATLAR vurgulanıyor.
Bu haber çıkınca, NİYET BELLİ OLDUĞU İÇİN, İstanbul Üniversitesi Klasik Ark ve İstanbul Ark Müzesi ile bağlantıya geçtim. Aktardığım bilgileri doğrulayan ve üstüne üstlük fazladan, özellikle "Salı Pazarı Bölgesi ve AVM" gibi duyumlar aldıklarından bahsettiler.
Şükrü Saraçoğlu Stadı'nın olduğu bölge için hepimizin kulağına çalınan bilgiler, duyumlar var. Bu tip SİPARİŞ HABERLER ile konu netleşiyor.
Sit alanı ilanı, kaçak kazı, izinsiz inşaat, tarihi eser tahribi gibi konular bu haberde bahsedilenlerden uzak ve farklı.
Boğa'ya yürüyüp, Bahariye'den Kadıköy Saint Joseph'te, oradan Moda burnuna doğru yürüdüğünüzde SİT ALANI LEVHASI görüyor musunuz?
Atılan her adım binlerce yıllık, katman katman birikmiş kültür hazinesi. Ülke hazinesi. Ama bize özel, bataklık araziden kültür yaratılıyor!
Sit Alanı İlan'ı mümkün değil, kaçak kazı yapmadığımıza göre inşaatı durdurmak mümkün değil. Stad, tesis inşatında kaç derin kazı yapılıyor?
Fenerbahçe ne kadar "ülke menfaati" düşünmez bir Kulüp ki gitmiş "KHALKEDON'UN KALBİ"ne tesis yapmış.
Fenerbahçe ne fena, ne öcü ki, denize "0", bataklık arazide Apollon bilicilik Merkezi kurmuş. İki tane var; (Yunanistan'da Delphi ve Didyma/Didim)
Arkeoloji Dünyası'ndan kiminle konuşsam (takımları farklı/aynı) Evet diyor ve ekliyor amaçlar için araç KENTSEL DÖNÜŞÜM başka nedir ki?
Sevgili Cem Argun arazi üzerinde oyun oynanırken stadımızın yanında yakında başlanacak YENİ OTEL/AVM PROJEMİZ'inde önlenebileceğini belirti.
Biliyorsunuz, Fenerbahçe Lisesi arazisi kazıldığında Arkeolojik inceleme gerekecek. Ve birileri kasten, bu arazi ile ilgili haber yapıyor.
Fenerbahçe'nin bu bölgede yapacağı YENİ OTEL / AVM PROJESİ olası başka projelerin önüne geçecektir. Bu bölge Fenerbahçe Ekonomisi'dir.
Marmaray Projesi'nin Yenikapı ayağında Dünya'da eşi benzeri olmayan bulgulara "Çanak/Çömlek Yüzünden" diyenler, aniden feryat edebilir.
"Marmaray Projesi Arkeoloji Yüzünden Yetişmedi" diyenler, kim bilir, belki de BİRİSİ BU ARAZİYİ VERMEDİĞİ İÇİN nice Temmuz'lar inşa etti!
Gerçekler yorucu değil mi?
Oysa çamur atmak ne kadar kolay.
Devam edin.
Biraraya gelin.
Durmayın, yılmayın, vazgeçmeyin.
Çünkü biz pes etmeyeceğiz.
Bunu böyle bilin.
-------------------------------------------------------
Fenerist
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
01-12-2012, 00:32
Hikmet™
Alıntı:
hilmi Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Herkes uyurken;
Fenerbahçe; 80 milyon doları -belki de daha fazlasını- cebinden ve daha çok taraftarının desteğiyle harcayarak, her bir tribünü farklı dönemlerde yapıp, birkaç sezon süren inşaatı ve bunun yaratacağı dezavantajları göze aldı ve bugünkü nihai haline kavuşturdu Şükrü Saraçoğlu Stadı'nı.
Fenerbahçe; Ülker ile yürüttüğü sponsorluk anlaşması çerçevesinde, tapu için devletin, inşaasında Ülker'in katkılarıyla yap(tır)dı Fenerbahçe Ülker Sports Arena'yı...................................................
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray, Braga'yı 2-1 yenerek bir üst tura çıkarken, Fenerbahçe'nin de rakipleri belli oldu.
Devler Ligi'nde gruplarını 3. sırada bitiren en düşük puana sahip 4 takım, UEFA Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe'nin rakipleri olacak.
Şampiyonlar Ligi'nde elenerek UEFA Avrupa Ligi'nde yollarına devam edecek ekipler BATE Borisov, Ajax, Dinamo Kiev, Zenit bulunuyor.
Avrupa Ligi'nde son 32'yi garantileyen takımlar ise şöyle:
Levante
Racing Genk
Plzen
Bordeaux
Napoli
Dnipro
Newcastle United
Lazio
Atlético Madrid
Hannover
Bayer Leverkusen
Metalist Kharkiv
Lyon
Sparta Prag
Rubin Kazan
Inter
Anzhi
Steaua Bükreş
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
13-12-2012, 14:29
Hilmi
Fenerbahçe nereye gidiyor?
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Futbol koşmak değildir, ama koşmadan olmaz.
Aynı şekilde; futbol istatistiklerden ibaret değildir, ama ölçülmelidir.
Zira ölçmeden biçemezsin.
Standardını korumak ve hedef koyduğun standardın eşiğine yükselmek için, önce kendini ölçmeli, standardını belirlemeli ve ardından hedeflediğin rotada ilerlemelisin.
***
Bu minvalde; sakatlıklar ve eksikliklerle dolu sezon başlangıcından ziyade, geleceğe fikir vermesi açısından mevcut ideal diziliş ve kadro ile çıktığımız 6 maçı incelemeyi tercih ettim.
Umarım ayna tutabilir bugüne ve yarına.
***
MatchStudy istatistikleri üzerinden yapılan; yeni dönemde yükselişe geçtiğimiz şablon ve mevcut ideal kadro ile çıktığımız 6 maçın analizi.
3 deplasman, 3 Kadıköy maçı.
3 Avrupa, 3 Türkiye Ligi maçı.
5 galibiyet, 1 beraberlik.
Bu maçlardan; sonuncusu -Kayserispor maçı- hariç kamuoyunu tatmin eden futbol sergiledi Fenerbahçe. Fakat kamuoyunun aksine, bence; Kayserispor maçı oynadığımız en iyi deplasman maçıydı. Gol gelmeyince oyundan düştük ve 70'den sonra geri koşmadık sadece.
Neleri iyi yapıyoruz?
Nerelerimiz eksik?
İçerde Stoch, dışarıda Caner hariç aynı 11 ile 6 maç.
Fenerbahçe nereye gidiyor?
Uzatmadan başlayalım hemen.
Şablon ve kadro şöyle:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
1- Genel İstatistikler:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
1- Ortalama Genel İstatistikler
Birçok istatistik kaleminde; iç saha, deplasman verilerinde ciddi farklılıklar mevcut. Öncelikle tüm istatistiklerde belli bir standardı yakalaması lazım Fenerbahçe'nin.
İstatistiklerden bağımsız da anlaşılabileceği gibi; maçları, devamlı topa sahip olan, sürekli rakip yarı sahada baskılı bir şekilde oynayan bir takım değil Fenerbahçe.
Aksine; rakibi bekleyen, dikine hızlı çıkmaya çalışan. Top ayağındayken de bol pasla hücumu işlemeye çalışan bir takım şu anda.
Sahaya yayılışı Gençlerbirliği maçıyla zirveye ulaşmış durumda. En defansif maçımız Marsilya deplasmanında 46,36 mt. ve en ofansif maçımız -özellikle 2. yarı- Gençlerbirliği maçında 59,37 mt.'lik sahaya yayılış ile farkı net bir şekilde gözler önüne seriyor.
Pasla oynama oranı en istikrarlı data şu anda. Defanstan başlayarak - bilhassa Bekir- ısrarla pas yapma isteği, fazla hücum etmezken bile oyun kontrolünü sağlamasına yol açıyor Fenerbahçe'nin.
Her ne kadar 3 deplasman maçında 2 galibiyet, 1 beraberlik alınmış olsa da; 6 maç içerisinde iç saha ile deplasman verileri arasındaki bariz farklar, Fenerbahçe'nin diğer deplasmanlarda kaybettiği puanları açıklıyor.
Deplasmanda; daha az topla oynamış, daha fazla kapanmış, orta sahada daha az top yapmış, hücum bölgesinde çok daha az topla oynamış, ceza sahasına az top göndermiş ve en nihayetinde daha az şut çekmiş Fenerbahçe.
Aykut Kocaman ve ekibinin üzerinde en çok çalışması gereken konu; bilhassa yukarıda saydığımız istatistiklerde, deplasman verilerini iç saha verilerine yakınlaştırmak olmalı.
2- Dizilişler:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
2- Dizilişler
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
2- Ortalama Dizilişler
Aykut Kocaman'ın en başarılı olduğu, ısrar ve inatla çabaladığı alan takım boyu sanırım. Bu en uçtaki oyuncu ile en gerideki oyuncu arasındaki mesafe demek. En açıldığımız maç 70. dakikadan sonra geri koşmayı unuttuğumuz Kayserispor deplasmanında 42 metreyi görmüşüz. Gençlerbirliği maçında ise 30 metre ile neredeyse tek parça olmuşuz. Kuvvetli kademe ve kompakt oyun; birlikte hücum ve birlikte savunma, bugün modern Avrupa futbolunun olmazsa olmazı. İç saha ve deplasman rakamlarımız da birbirine çok yakın. Bu çok önemli bir kazanım, üzerinde durmak lazım.
Marsilya deplasmanı hariç pas sayımız makul. Tahmin edileceği gibi içerde, deplasmandan daha fazla pas yapıyoruz. Ancak genel ortalamamız 446'yı; Şampiyonlar Ligi üst turlar seviyesi ile kıyasladığımızda, biraz geride kaldığını kabul etmek lazım. Takımın 500 pasın üstüne çıkması gerekiyor bence, istisnai durumlar dışında.
Pas başarısı da yine olumlu istatistikler arasında. Deplasmanda bozulmadığımız bir alan. Ancak pas yüzdesini artıran şeyin, defans ve orta saha oyuncuları arasındaki al-verler olduğunu görmek lazım. Takımın riskli pas başarısını da artırması lazım. Tabi önce bunu daha çok denemeleri gerekiyor. Meireles geldiğinden beri, topu öndeki oyuncuya iletme sayımız arttı. Umarım diğerleri de örnek alır.
Rakip alanda topla oynama istatistiğimiz de dalgalı olanlar arasında. % 51'i de, % 29'u da görmüşüz bu şablon ve kadro ile. Maçın skorundan bağımsız; % 50'nin altında kalmamamız gereken bir kalem burası. Gençlerbirliği ve Kayserispor maçları mesela.
3- Gol ve atak istatistikleri:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
3- Gol ve atak istatistikleri
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
3- Ortalama gol ve atak istatistikleri
İç saha ve deplasman farkının bariz olduğu bir alan daha. Gol girişimleri ve ceza alanına ulaşan ataklarda deplasman takımının katetmesi gereken yollar var.
Ayrıca kritik bir detay da; deplasmanda yarattığımız gol girişimlerinde daha ağır oluşumuz. Ortalama farkında neredeyse 1 sn. fark var. Savunmayı daha önde kurup, rakip yarı alanda daha fazla ama daha hızlı pas yapıp kurtulabilirz gibi geliyor bu sıkıntıdan. Pas hızı farkı da gösteriyor ki; deplasmanda takımın üzerinde bir çekingenlik oluyor. Kontrollü oyun, kısmen ürkekliğe dönüşüyor.
Genel olarak iç saha istatistiklerimiz, Aykut Hoca'nın takımı götürmek istediği seviye. Ne zaman iç saha istatistiklerini deplasmana taşıyabileceğiz, işte o zaman eşik atlayacağız.
4- Alan Kullanımı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
4- Alan kullanımı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
4- Ortalama alan kullanımı
Çok fazla fark olmasa da, içerde sağ, dışarda sol kanadı daha çok kullanıyoruz.
Gençlerbirliği maçı, ideal alan kullanımımız olabilir. % 30'a yakın 3. bölge ve % 50'ye yakın 2. bölge. Genel ortalamada 3. bölgede zayıfız. Topu daha fazla ileri taşımamız gerektiği gün gibi açık. Bunu bazı maçlarda yapmış, bazılarında yapamamışız.
3. bölgede iç saha deplasman farkı zirvede. Son Kayseri deplasmanında bunu kırdığımızı düşündüm ve birçok istatistikte iyiydik [% 26,50 3. bölge alan kullanımı] ancak 70. dakikadan sonra geri koşmayan takım bir çuval inciri berbat etti. Cristian'ın şanssızlığı da cabası.
5- Ana pas bağlantıları:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
5- Ana pas bağlantıları
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
5- Ortalama ana pas bağlantıları
Kısa sürede en çok mesafe katettiğimiz alan. Her ne kadar henüz istenilen seviyeye gelemesek de, rakamlar fazla statik görünen oyunumuzun, giderek hareketli ve değişken bir görünüme sahip olacağını gösteriyor.
Aykut Kocaman'ın en fazla önem verdiği konulardan başlıcası; oyun kurma ve pas sorumluluğunun paylaşıldığı, pas alışverişinin homojen dağıldığı bir hücum yapısı.
En çok pas veren oyuncularda; Topal, Meireles ve Cristian'ın yanında Kuyt var. En çok pas veren oyuncuların orta sahadaki üçlü olması ise oldukça önemli. Bu; defansta, söylenildiği kadar yan top yapmadığımızın ispatı aynı zamanda. Görülüyor ki, kontrol orta sahada.
En çok pas alan oyuncu açık ara Kuyt. Zaten Kuyt'ın ilk 3'te olmadığı bir istatistik yok neredeyse. Modern futbolun mumla aranan temsilcisi. En çok pas alan; yani pas almak için en çok yer değiştiren diğer oyuncular Meireles ve Cristian.
İç saha deplasman farkını net bir şekilde gösteren bir istatistik daha: İç sahada en çok pas alanlar Kuyt, Sow ve Cristian. Yani kağıt üzerindeki 4 hücum oyuncusundan 3'ü. Deplasmanda ise Sow'un yerini Meireles alıyor. Yukarıdaki diğer verilerle birlikte yorumladığımızda anlıyoruz ki; deplasmanda 3. bölgede Sow'u yalnız bırakıyoruz ve o da fazla topla buluşamıyor. Zaten Sow'un attığı gollerin neredeyse tamamı Kadıköy'de. Bu herşeyi açıklamıyor mu?
6- Hücumda topla oynamalar:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
6- Hücumda topla oynamalar
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
6- Ortalama hücumda topla oynamalar
Ana pas bağlantılarında anlattığımız şeylerden fazla fark yok aslında. Olumlu şeyler de, eksikler de var bu alanda.
Ceza alanına pasla veya top sürerek en fazla "penetre" olan 3 futbolcu Kuyt, Cristian ve Sow. Deplasmanda Sow'un yerini Caner, Kadıköy'de ise Cristian'ın yerini Stoch almış durumda.
Kadıköy'de 3. bölgeyi daha fazla kullandığımız ve 3. bölgeyi kullanırken; ceza alanına iki kanat ve bir forvet oyuncumuzla penetre etmemiz önemli bir veri ve ideal olanı. Deplasmanda tercih edilen Caner de bu istatistikte zirvede ancak Sow'un yerini Cristian alıyor.
7- Ortalar ve Şutlar:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
7- Ortalar ve Şutlar
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
7- Ortalama şutlar ve ortalar
Oyun yapımızda en önemli iki istatistik aslında. Modern futbolun geldiği noktada, oyunu artık 10 numaralar değil, kanatlar kuruyor. Dolayısıyla kanatların adam geçmesini, oyun kurmasını orta yapıp şut çekmesini bekliyoruz.
Veriler bunu yaptığımızı gösteriyor. İçerde Kuyt, Stoch ve Hasan; dışarda Caner, Kuyt ve Gökhan ile ortalar yapmışız. Fakat ben içeride de, dışarıda da orta sayımızın yeterli olduğunu düşünmüyorum. Zaten istatistiğin burada söylemediği şey; ortaların çoğunun uzak ortalar olması. Sağ ve sol kanattan, adam eksiltip ya da çizgiye inip yaptığımız orta sayısında ciddi eksiklik var. Sağda nispeten Kuyt ve Gökhan iniyorlar ama solda bindirmelerle gelen Hasan Ali dışında çizgiye inen yok maalesef. Caner, buna çok müsait bir yapıda olmasına rağmen fazla içeri giriyor, alışkanlık olmuş olacak ki, bulduğu fırsatlarda dahi çizgiye inmekten imtina ediyor. Fakat ters/uzun toplarda tek topla forveti beslemek konusunda oldukça başarılı, hakkını yemeyelim.
Topal, Cristian, Meireles, Stoch gibi şutörlerimiz var. Sow ve Kuyt da bu konuda fena değiller. Uzaktan şutlarla hatırı sayılır goller de attık bu sezon. Ancak ben bu sayıların artması gerektiğini düşünüyorum. Kaleyi bulma istatistiği fena değil, ama ne zaman -bilhassa deplasmanda- 3.bölgede daha fazla topla oynarız; o zaman - uzaktan şut da dahil - eksikliğini hissettiğimiz birçok kalemde arzu edilen seviyeye gelebiliriz.
8- Defansif Hareketler:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
8- Defansif Hareketler
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
8- Ortalama defansif hareketler
Yukarıda belirtmiştik; takım boyu konusunda çok önemli mesafe katettik. En uçtaki oyuncu ile en gerideki oyuncu artık neredeyse 30 metre mesafeyle birarada oynuyor. Asla kaybetmememiz gereken bir özellik. Öyle ki; Stoch ve Dia ilk geldiklerinde, kademe sevmedikleri ve geri koşmadıkları için, takım boyu 50 metrenin üzerindeydi çoğu kez. Beklerimiz yalnız kalıyor, devamlı 2'ye 1 yiyorlardı. Stoch bu konuda geçen sene pes edip eğilse de, gelen olarak forvet gibi oynamayı sevdiği için sistemin bu yapısına muhalefet ediyor. Kuyt ise ideal kanat oyuncusu bu alanda. Hücum verilerinin daima zirvesinde ama kademede de daima yerinde.
Bu pekiştirmeden sonra; ortalama savunma mesafesine gelelim. Yaslanmak diye tabir edilen şey, bu istatistik ile açıklanabilir. Mesela en çok Marsilya maçında "yaslanmışız." Ortalama savunma mesafemiz 33,27 metreye kadar düşmüş. Oysa son dönemlerin en iyi oyunu denilen Gençlerbirliği maçında rakibi ortalama 46,58 metrede karşılamışız. İç saha ortalamamız fena değil ama 45 metrenin üstünde kalması gerekir. Hakeza deplasman verilerinde de bu anlamda katetmemiz gereken yol var.
Rakipten kapılan toplarda zirve AEL maçı. O maçın yıldızı da Mehmet Topal. Tribünlerin ve ertesi gün spor yazarlarının beğendiği bir maçtı. Rakipten en az top kaptığımız maç ise Gladbach deplasmanı. Fark defansta kapılan topların az olması. Sebebi de basit; o maç, 1. bölgede neredeyse en az topla oynadığımız ve deplasmanda olmamıza rağmen rakibi ortalama 44 metrede karşıladığımız bir maç. Defansa fazla iş düşmemiş kısaca.
İç saha - deplasman ayrımını konuşabileceğimiz bir data daha. Kadıköy'de; sanırım tribünlerin de etkisiyle, orta saha ve hücumda kaptığımız top sayısı hatırı sayılır şekilde fazla. Yapmamız gerekenler listesinde; savunmayı önde kurmak ve 3. bölgede daha fazla topla oynamanın yanına eklenebilecek öneme sahip orta saha ve hücumda rakipten kapılan topları artırmak. Zira artık bilhassa 3. ve 2. bölgede kapılan toplarla gelişiyor ciddi gol tehlikeleri günümüz futbolunda. Beşiktaş'ın bu sezonki fark yaratan istatistiği de bu mesela.
Bu anlamda Cristian'a iş düşüyor. "Alex mevkiisi" muhabbetine girmeye hiç lüzum görmeden; iki orta saha futbolcusunun önünde oynadığı bölgede, öncelikle tüm istatistiklerde istikrarlı ve ama daha agresif, top kapan, iştahlı bir futbol oynamalı. 2 gol attığı Gladbach deplasmanı ve sanırım kaçırdığı goller sebebiyle beğenilmese de, Kayserispor deplasmanı gibi. Ya da geçmişten Trabzon deplasmanı örneği gibi. Savunma yapımızdan ziyade, hücum etkinliğimiz için Cristian'ın oynadığı bölgede vazife edindiği pas trafiği dışında, top kapma istatistiklerinin de artmasını bekliyoruz.
Defansif hareket başarısı son maçlarda yükselişte. Takımın fiziki yükselişiyle de paralel bir durum bu. Ancak ben olsam % 60'ın altında kalmamayı hedeflerdim bu kalemde.
Deplasmanda, Kadıköy'den daha zayıf olduğumuz bir veri daha. Kadıköy'de tribünlerin olumlu etkisiyle, ikili mücadelelerde daha başarılı olduğumuz ortada. Ancak deplasmandaki bu fark kabul edilemez. Deplasmanda ortalamasında da rakibinden üstün olsa da Fenerbahçe; öncelikli hedef Kadıköy verilerine yaklaşmak ve ardından üzerine çıkmak olmalı.
9- Takım istatistikleri:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
9-Takım istatistikleri
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
9-Ortalama takım istatistikleri
Çok faul durdurmak için oynamak, az faul kokup bulaşmamak anlamına geliyor. Biz sanki tam arasında kalıyoruz bu istatistikte. Kadıköy'de daha agresif olduğumuz ortada ama.
Ofsayt için de aynı şey geçerli. Hiç ofsayta düşmemek başarı gibi görünebilir ama bir başka bakış açısıyla da, defans çizgisini zorlamadığımıza delalettir.
Biraz daha agresif ve rakip defans çizgisini daha fazla zorlayan bir takım olmalıyız bence.
10- Oyuncu performansları:
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
10- Oyuncu performansları
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
10- Ortalama oyuncu performansları
Yukarıda açıkladığım; Hoca'nın en çok önem verdiği konulardan biri, kollektif/homojen savunma ve hücum yapısı. Öyle ki; şu 6 maçın grafiğinde, her bir maçta pas dağılımı çok daha homojen olmuş durumda. Aykut Kocaman'ın bunu kısa sürede başarmış olması önemli. Geçmiş yıllarda gerek isim, gerekse bölgesel olarak zirveye yerleşiyordu topla oynama ve pas istatistikleri. Ancak bugün neredeyse 6-7 futbolcu zirveyi zorluyor. Bu sanılandan ve görülenden çok daha kıymetli bir veri.
Mesela deplasmanda, en fazla topla oynayan 3 oyuncu bulamamışız. Gökhan zirvede tek başına kalmış. Çok sayıda futbolcu eşit değerler almış demek ki. Toplamda Topal, Gökhan, Kuyt ve Hasan zirvede. Kuyt'un enerjisi görülüyor. Gökhan ve Hasan Ali ise bölgesel olarak zirvede olmalarına şaşırılmayacak oyuncular. Ama Hasan Ali'nin takıma nasıl uyum sağladığını görmüş oluyoruz. Hakeza Topal.
En fazla pas yapan oyuncularımız orta 3'lü ve yanında Hasan Ali. Kadıköy'de Kuyt yerini almış yine.
Pas yüzdesi en yüksek oyuncuların Bekir, Yobo ve Topal olması iki şeye delalet. İlki, fazla riskli oynamadıkları. İkincisi topu şişirmedikleri ve defanstan pasla çıktıkları.
Sonuca hücum ve savunma olarak etkide en önemli istatistiklerden biri, sahipsiz toplar. Topal, Kuyt ve Meireles zirvede. cristian deplasmanda kürsüye çıkmış ancak Kuyt her yerde. Oyun yapımızda Cristian'ın tam da bu kalemde daha etkili olması lazım. Zira; Topal ve Meireles daha çok bölgesel sorumluluklar taşıyorlar. Cristian ise daha serbest oynuyor. Boştaki topları toplayıp, kanatlara ve öne servis etmesi gerek.
Ve uzun toplar. Aykut Kocaman'ın bir artısı daha. Meireles'in de gelmesiyle, kaliteli ters/uzun top sayımız giderek arttı. Süratli ve çabuk hücum organizasyonları için ayağa uzun toplara ihtiyacımız var. İlerideki hücum 3'lüsüne Krasic katıldığında, daha çok faydasını göreceğimiz bir özellik zira. Gökhan ve Topal bunu şu ana kadar en fazla yapan oyuncular. Meireles ise en iyi yapan futbolcu şu anda. Bunun için kanatların açılıp boşa kaçarak daha fazla top istemeleri de gerekiyor, atlamayalım.
Süreklilik. Tüm istatistiklerde zirvedeki isimlerin kürsüsü adeta. Gözü kapalı yazabileceğimiz bir alan: Gökhan, Topal, Kuyt. 3'ü de, oyunda kaldıkları süre içerisinde, daima konsantreler ve oyunun içindeler. Topal, belki Kadıköy'deki maçlarda fazla gelebilir defansif açıdan ama ya o ya da Meireles'ten biri oynamak zorunda. Disiplinli bölge savunmasını ikisinden daha iyi yapabilen kimse yok zira.
Bir özet yapalım mı?
Takımın yeni hüviyetinde yer alan artılarla başlayalım:
Homojen ve kollektif pas trafiği.
Kısa takım boyu, kompakt, bir arada hücum/savunma.
Bilhassa Kadıköy'deki maçlarda sahip olduğumuz veriler; topla oynama, 3. bölge kullanımı, ortalama savunma mesafesi, şutlar, defansif hareket başarısı.
Pas yüzdesi.
Özellikle Kadıköy'de; hücum istatistiklerinde kanatlar ve forvet oyuncularının etkinliği.
Uzun/ters top denemeleri.
Ceza sahası dışından çekilen şut/isabetler.
Defansın ısrarla pasla çıkışı.
Giderek artan, savunma ve hücumda birbirine yakın oynama.
Top rakipteyken dahi kontrolü/direksiyonu elinde tutma.
Israrla ayakta kalmaya çalışarak pas yapma.
Neler eksik ya da geliştirilebilir peki?
Deplasman verilerinin neredeyse tamamının, Kadıköy verilerine yaklaşması gerekir.
Genel olarak topla, rakipten daha fazla oynamalıyız. % 55 gibi bir ortalama tutturmak önemli. Şu anda içerde 56, dışarda 49, toplamda 53.
Şampiyonlar Ligi üst turlar eşiğindeki son 3 yılın verileri göz önüne alındığında, toplam pasta 500'ün üstünü hedeflemek yanıltıcı olmaz. Şu anda içerde 471, dışarda 420 ve toplamda 446'dayız.
Özellikle 3. bölge olmak üzere, rakip yarı sahada daha fazla topla oynamalıyız. Bunun için savunma mesafesini biraz daha uzatmak gerekecektir. % 30'lara yakın 3. bölge kullanımı ve 45 metre ve üzerinde ortalama savunma mesafesi hedeflenebilir pekala.
Dribbling. Krasic ile bir nebze azalacağını düşündüğüm bir eksiklik. Zira ne Caner ne de Stoch gereği kadar adam eksiltemiyorlar kanatta. Günümüz futbolunda, adam eksiltip rakibi en az 1 kişi eksik bırakmadan etkin hücum geliştirmek zor. Her rakip başarılı kademe yapıyor zira. Krasic dribbling sayımızı artıracaktır ama elbette tek başına yetmez. Beklerin daha fazla bindirmesi, orta sahanın da buldukları alanda geriye oynamak yerine ileri kat etmeleri gerek.
Genel olarak hücumlarda ve özellikle gol girişimlerinde hızlı pas. Dribbling ya da kat ederek adam eksiltmek tek başına birşey ifade etmiyor. Hamle sonrası doğru pası hızlı bir şekilde vermek, sonuca etki de en önemli veri.
Daha fazla çizgiye inmeli ve orta yapmalıyız. Gerek uzun/ters toplarla, gerekse beklein bindirmeleriyle yaratacağım kanat hücum akınlarıyla ceza sahasında da çoğalarak beslemek zorundayız hücum oyuncularını. Özellikle iç saha maçlarında kapanan rakibi açmanın en önemli yolu.
Bölgesel anlamda daha serbest olan 3 oyuncu; Cristian, Caner/Stoch ve Kuyt'ın 2. ve 3. bölgede daha fazla top kapması ve özellikle sahipsiz topları kimseye bırakmaması gerekir.
Pas alma, top kapma ve atak geliştirme/ileri oynama da daha iştahlı olmalıyız.
***
Uzun ve detaylı oldu.
Ancak büyük resmi rakamlarla anlatmanın başka yolu yoktu.
***
14 Şubat'ta başlayacak Avrupa Ligi serüveninde; ilk maçı deplasmanda oynadığımız her rakibi eleyebileceğimizi düşünüyorum. Ve eksikler bertaraf edilir, şansımız da yaver giderse, Mayıs'ı göreceğimizi umud ediyorum.
Belki Amsterdam'da görüşürüz, ne dersiniz?
Teşekkürler.. noavas....
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
15-12-2012, 14:03
Hilmi
Bekir İrtegün, UEFA’nın en iyi 11’inde
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bekir İrtegün, UEFA’nın en iyi 11’inde yer aldı
efans oyuncumuz Bekir İrtegün, UEFA’nın resmi internet sitesi Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’da yer alan ’UEFA Avrupa Ligi’nde grup maçlarının yıldızları’ başlıklı bir haber/yorumda, en iyi 11 arasında gösterildi.
Avrupa Ligi’nin en iyi 11’i arasındaki defans oyuncuları içinde gösterilen Bekir Bekir İrtegün için haber/yorumda, "Uzun yıllardır Türkiye’de oynuyor, ancak iki sezondur gözle görülür bir gelişme gösterdi" ibaresi kullanıldı. Bekir’in, Teknik Direktörümüz Aykut Kocaman’ın değişmez ilk 11’inde yer aldığının belirtildiği haberde, oyuncumuzun Marsilya maçında attığı röveşata golüne de gönderme yapıldı.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’da Avrupa Ligi’nin en iyi 11’i şöyle sıralandı
Hugo Lloris (Tottenham Hotspur)
Benoit Tremoulinas (Bordeaux)
Aleksandar Dragovic (Basel)
Bekir İrtegün (Fenerbahçe)
Pavel Horvath (Viktoria Plzen)
Yevhen Konoplyanka (Dnipro Dnipropetrovsk)
Alexandru Bourceanu (Steaua Bükreş)
Taison (Metalist Kharkiv)
Jelle Vossen (Genk)
Edinson Cavani (Napoli)
Raul Bobadilla (BSC Young Boys)
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
15-12-2012, 14:06
Hilmi
Yine Bir İlk Yine Fenerbahçe
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Sosyal medya platformları, ’Fenerbahçe’ye olan desteklerini; sahalarda salonlarda, Armamızı taşıyan her sporcuya, Çubuklu’yu temsil eden her takıma gösteren taraftarımız’ ile bir adım daha yakınlaşmamızı sağladı.
Her geçen gün daha aktif kullanmak adına çalışmalar yaptığımız Twitter hesabımız @Fenerbahce, 1 buçuk milyon ’sosyal medyadaki gerçek’ taraftarımızla büyüklüğünün gücünü sosyal medyada da gösterdi.
Dünyanın hemen her noktasındaki taraftarımıza bir adım daha yakın olabilmek konusunda yaptığımız çalışmalar doğrultusunda, Kulübümüz, Türkiye’de bir ilk olarak @Fenerbahce_EN İngilizce Twitter hesabı ile dünya üzerindeki taraftarları ile kucaklaşıyor.
İngilizce hesabımızın ( @Fenerbahce_EN ) yayına başladığını taraftarlarımıza duyururken; sosyal medya hesaplarımızda daha interaktif olabilmek adına gerekli çalışmaları yürüttüğümüzü de taraftarlarımıza iletiriz.
Fenerbahçe Spor Kulübü
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
23-12-2012, 01:47
Hilmi
"Hocamızın Arkasındayız"
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
K.D.Ç. Karabükspor karşılaşmasının ardından istifa kararı aldığını açıklayan Sportif Direktör ve Teknik Sorumlumuz Aykut Kocaman, "Yaklaşık 2,5 yıldır çok şerefli bir görev olan Fenerbahçe Teknik Direktörlüğünü yaptım. Bizim gibiler için, hemen her yerde bu formanın özellikle bir şekilde prestijini ve kredisini kullanmış insanlar için zirve burasıdır. Burayı yaşadım. Ancak açıkçası bunu devam ettirebilecek gücü hissedemiyorum kendimde. Bu maçla beraber Fenerbahçe'deki görevime son veriyorum. Taraftar çok net bir şekilde haklı. Söyleyecek çok fazla bir şey yok. Pek çok şeyle mücadele etmeye çalıştık. Zaman zaman saha içinde, zaman zaman saha dışında doğru şeyler yaptık, yanlış şeyler yaptık. Bütün bunların hepsi Fenerbahçe adınaydı. Yapabildiklerimiz bu kadardı. Bu şerefli görevi burada bırakıyorum. Herkese çok çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Hocamızın kararının ardından, Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz, Sayın Aykut Kocaman'ın istifasını kabul etmeyeceğini belirterek kendisine destek olacağını vurguladılar.
Sayın Başkanımızın açıklamalarının satır başları ise şöyle,
"Seyirci istifa diye bağırınca soyunma odasına gittim. Hocaya, 'Sakın yanlış bir şey yapma, sakın istifa etmeyi düşünme' dedim...
"Seyirci böyle zamanda sahip çıkacak. Suç, Aykut Kocaman'da değil, oyuncular kendilerini eleştirmeli. Protestonu yaparsın katılıyorum. Kaybettiğimiz, iyi oynamadığımız bir maç. Ama bu protesto istifa ile olmaz, alkış ile olur. Protestonun bin türlü şekli var. Kötü gün taraftarı olmak önemli bir şey. Taraftarımız her kötü günümüzde bu bilinçle hareket etmiştir; bu bilinç Fenerbahçe taraftarının doğasında var. Herkes destek versin istifayı geride bırakalım. Ligde de, Avrupa'da da şampiyon olabiliriz. Rakipleri yakalarız, ümidimiz var.Böyle bir umut varken faturanın Aykut Kocaman'a kesilmesini doğru bulmuyorum. Onu kaybetmeyelim, herkes bu konuda destek olmalı..."
Başkanımız, stadyumun sadece belli bir bölümünden gelen bir grubun 'istifa' seslerine yönelik ise şunları söyledi;
"Bu protestoyu gerçekleştiren az sayıdaki kişinin oluşturduğu 'belli grubun' kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Benim sözüm sadece bu gruba yöneliktir. Ben 1 yıl hapiste yattım, Aykut Hoca en zor dönemde takımı sırtladı. Bugün bu protestoyu yapan bu grup bu süreçte ne yaptı? Kulübüne nasıl bir katkıda bulundu? Sözüm sadece onlaradır... Buarada bugün olduğu gibi her zaman kulübüne, takımına, hocasına sahip çıkan tüm Fenerbahçeliler'e ve taraftarlarımıza teşekkür ederim."
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
28-12-2012, 11:06
Hilmi
Meireles’in cezası 4 maça düştü
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nca(PFDK) Portekizli oyuncumuz Raul Meireles hakkında verilen 12(1+11) maçlık cezayı 4 maça düşürdü.
Spor Toto Süper Lig’in 16. haftasında oynanan Galatasaray-Fenerbahçe maçında çift sarı karttan gördüğü kırmızı kart sonrası PFDK’ya savk edilen ve PFDK tarafından toplam 12 maçlık cezaya çarptırılan Raul Meireles hakkında son kararı Tahkim Kurulu verdi. Kurul, Meireles’in 12 maçlık cezasını(Çift sarı karttan aldığı 1 maç ceza hariç) 4 maça düşürdü.
Buna göre Raul Meireles, çift sarı karttan gördüğü kırmızı kartın cezasını Kupa’daki Sivasspor maçında, 4 maçlık cezasının da ilkini Lig’deki Karabükspor maçında çekmiş oldu. Raul Meireles, bundan sonra kalan 3 maçlık cezasını Kupa’daki 1461 Trabzon-Fenerbahçe ve Bursaspor-Fenerbahçe maçları ile ligdeki Fenerbahçe-SB Elazığspor maçında çekecek ve Kupa’daki Fenerbahçe-Bursaspor maçında sahadaki yerini alabilecek.
Tahkim Kurulu’nun bugün yaptığı 86 sayılı toplantısında alınan kararlar, TFF’nin resmi internet sitesinden de açıklandı. Açıklamada şu ibareler kullanıldı:
"…
3. E.2012/263
Fenerbahçe A.Ş’ nin, futbolcusu Raul Jose Trindade Meireles ile ilgili PFDK’nın 20.12.2012 tarihli ve E. 2012-2013/534, K.2012-2013/637 sayılı kararına karşı yapmış olduğu itiraza ilişkin Kurulumuzun E.2012/263 sayılı dosyasında, resmi yayıncı kuruluştan istenen 16.12.2012 tarihli Galatasaray A.Ş.-Fenerbahçe A.Ş. takımları arasında oynanan müsabakanın tüm açılardan çekilmiş (yayınlanmış veya yayınlanmamış) 5 ayrı CD’ye kayıtlı kamera görüntülerinin gönderildiği görüldü. Yapılan müzakere neticesinde;
- Fenerbahçe A.Ş.’nin, futbolcusu Raul Jose Trindade Meireles’in ihraç sonrası müsabaka hakemine yönelik hakaret eyleminin ağırlığı, eylemdeki ısrar ve tekrar sayısı yanında toplumsal değerler de dikkate alındığında cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerektiği anlaşılmakla birlikte, aleyhe itiraz olmaması ve cezanın re’sen aleyhe bozulamaması nedeniyle PFDK’ca verilen 3 resmi müsabakadan men cezası ve 10.000.-TL para cezasının onanmasına oybirliği ile;
- Yayıncı kuruluştan gelen ve toplam süresi 6 saat 38 dakika 35 saniye olan 5 CD halindeki görüntülerin tamamı izlendiğinde; özellikle "Araçtan Geçilen Farklı Açılar" adlı CD’nin 15.- 93.saniyesi arasındaki görüntülerde; "Aktüel 1" adlı CD’nin 57.dakikasının 43.saniyesinde başlayan görüntülerde; "Aktüel 3" adlı CD’nin 1.saat 17.dakikasının 23.saniyesinde başlayan görüntülerde; futbolcusu Raul Jose Trindade Meireles’in müsabaka hakemine oldukça yakın mesafeden, ısrarla ve sert ifadelerle itiraz ettiği, yüzünün tamamen görünmesine olanak sağlayan "Araçtan Geçilen Farklı Açılar" adlı CD’nin 15.-93.saniyesi arasındaki görüntülerde konuşmanın sertliği nedeniyle, ne söylediği tam olarak anlaşılamamasına rağmen başını sert şekilde öne doğru hareket ettirdiği sırada kullandığı sözün etkisiyle hakemin yüzüne bir sıvının gelmiş olabileceği düşünülse de futbolcunun tüm bu eylem sırasında konuşmaya devam ettiği ve konuşma esnasında tükürme eyleminin fiziksel olarak mümkün olmadığı; yine tükürmenin kasden gerçekleştirilebilecek eylemlerden olduğu ve taksirle gerçekleştirilmesinin de mümkün olmadığı; bu haliyle eylemin FDT’nin 42/3.maddesinde belirtilen tükürme eylemi niteliğinde olmadığı; buna karşılık futbolcunun hakeme neredeyse burun buruna gelecek şekilde yaklaşıp sert ifadelerle itiraz etmesi şeklindeki hal ve tavrının sportmenliğe ve spor ahlakına açıkça aykırı olduğu anlaşıldığından; her ne kadar PFDK’ca eylem ihraç sonrasında müsabaka hakemine tükürme olarak kabul edilmişse de, yukarıda açıklanan nedenler ışığında Kurulumuz tarafından eylem FDT’nin 36/1-a maddesinde düzenlenen sportmenliğe aykırı hakaret olarak kabul edilmiş, kabule göre de PFDK’ca futbolcu Raul Jose Trindade Meireles’e ihraç sonrası müsabaka hakemine tükürme eylemi nedeniyle FDT’nin 42/3 maddesi ve 35/4. maddesi uyarınca verilen 8 resmi müsabakadan men cezası ve 10.000.-TL para cezasının; FDT’nin 36/1-a maddesinde düzenlenen sportmenliğe aykırı hareket nedeniyle 1 resmi müsabakadan men cezası ve 10.000.-TL para cezası şeklinde düzeltilerek onanmasına oyçokluğu ile;
- Kurulumuzun daha sonraki kararlarına dayanak oluşturan ve FDT’nin 103.maddesinde düzenlenen "yaptırımın ertelenmesi" ne dair ilk kararı olan 2012/127 E.,2012/133 K. sayılı ve 10.05.2012 tarihli kararında yaptırımın ertelenmesi için "cezanın ertelemeye uygunluğu",failin geçmişteki hali","failin pişmanlık duyması", "failin yargılama sürecindeki davranışları","cezanın alt sınırdan uzaklaşılmadan verilmiş olması" unsurlarının tamamının birlikte gerçekleşmesi gerektiği ayrıntılı şekilde belirtilmiş olup olayda tüm unsurlar gerçekleşmediğinden yaptırımın ertelenmesi talebinin reddine oybirliği ile;
- Neticeten PFDK’ca cezaların birleştirilmesi suretiyle futbolcu Raul Jose Trindade Meireles’e verilen toplam 11 resmi müsabakadan men cezası ve 20.000.-TL para cezasının, toplam 4 resmi müsabakadan men cezası ve 20.000.-TL para cezası şeklinde düzeltilerek onanmasına oyçokluğu ile (2012-276 K.);
Karar verilmiştir."
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
28-12-2012, 14:03
tayfun 74
Fener'e yeni 10 numara
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Aziz Yıldırım, Aykut Kocaman'a çok iyi bir takım teslim etmeye hazırlanıyor.
FENERBAHÇE'nin yeni 10 numarası kim olacak. Herkes bunu merak ediyor. Dedikodular dilden dile dolaşıyor. Çok iyi bir 10 numara gelecek. Fenerbahçe, forvet arkasına çok kaliteli bir oyuncu alacak. ‘Emenike' dediler, ‘Sneijder' dediler, ‘Kaka' dediler. Hiç biri gerçek değildi. Gerçek isim, Aykut Kocaman'ın hayalindeki orta alan oyuncusuydu.
Montpellier'nin ‘Çok koşan' 10 numarası, Fransa doğumlu Faslı oyuncu Younnes Belhanda... Fransa Ligi'nde geçtiğimiz sezon şampiyonluk kazanan Montpellier'nin yıldızı, takımı şampiyonlar ligi'nde bekleneni bulamayınca ayrılma kararı almıştı. GÖRÜŞMELER SON AŞAMADA
BU oyuncu için devreye giren F.Bahçe, Belhanda transferinde son aşamaya geldi. Sarı lacivertliler geçtiğimiz yaz transfer etmek istediği Faslı oyuncunun kulübüyle 15 milyon Euro'ya anlaşmış ancak oyuncudan ret yanıtını almıştı. Şu anda ise Belhanda, F.Bahçe'ye gelmeye istekli... Bizzat Başkan Aziz Yıldırım'ın büyük gizlilik içinde yürüttüğü transfer çalışmalarında son noktaya gelindiği öğrenildi. Birkaç gün içinde sarı lacivertliler, Belhanda'ya resmi imzayı attırabilir. 3 DEĞİL 4 TRANSFER İSTENİYOR
FenerBAHÇE, sezon ortasında transfer yapmama geleneğine geçtiğimiz sezon Sow'u alarak son vermişti. Şimdi ise Kanarya, devre arası şovu yapmaya hazırlanıyor. Medyada yer alan 3 transfer iddialarının aksine sarı lacivertliler, 4 ismi transfer etmeye çalışıyor. Belhanda dışındaki 3 isimden bir tanesi savunmaya, bir tanesi forvete, bir diğeri ise sol beke takviye edilecek. Avrupa Ligi'nde oynayabilir
MONTPELLIER, Şampiyonlar Ligi'nden elendiği için Belhanda, Fenerbahçe'ye geldiği takdirde UEFA Avrupa Ligi'nde forma giyebilecek. Bu nedenle sarı lacivertliler, transfere daha da sıcak bakıyor. Belhanda kimdir?
1990 doğumlu oyuncu Fransa altyapı milli takımlarında oynadıktan sonra Fas Milli Takımı'nı tercih etti. Montpellier alt yapısından yetişen Belhanda, Montpellier ile 148 resmi maça çıkıp 26 gol atmayı başardı. İngiliz kulüplerinin de gözdesi olan Faslı yıldız 1.78 boyunca ve Montpellier takımında 10 numaralı formayı giyiyor
29-12-2012, 02:22
karakutu
iyi geceler renktaşlar 2. yarı sağlam transferler ile uçururuz bu ligi Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
29-12-2012, 12:32
karakutu
Emenike Harekatı
Spartak Moskova'ya satılan Emmanuel Emenike, Fenerbahçe'ye geri mi gelecek?
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Radyospor’da programa katılan Fenerbahçe Eski Yöneticisi Hulusi Belgü, Emenike hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Belgü, "Emenike’nin geleceğini düşünüyorum. Fenerbahçe Yönetimi, Emenike transferi için çok yol aldı. Yönetim, Emenike için Spartak Moskova ile görüşüyor. Transfer çok kısa süre içinde açıklanabilir. Hatta bu transferde Stoch ile Emenike takası bile olabilir" dedi.
Nijeryalı futbolcu Emenike'nin avukatı Rezan Epözdemir, Fenerbahçe'nin Spartak Moskova'ya resmi teklif sunduğunu söyledi.
Geçiğimiz yıl 9 milyon Euro karşılığında Karabükspor'dan transfer edilen Emenike, şike soruşturması nedeniyle Fenerbahçe'den ayrılmak istemiş ve sarı-larcivertliler de Nijeryalı futbolcuyu 10 milyon Euro karşılığında Spartak Moskova'ya satmıştı.
29-12-2012, 15:01
tayfun 74
FENER TRANSFERE ORTAK BULDU!
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.2 günde 4 işlem ve tam 10 milyon Euro!
Fenerbahçe, dünden bu yana İMKB'de yaptığı hisse senedi satışlarıyla 24 milyon liraya yakın bir nakit para topladı. 4 işlemde 600 bin adet hisse senedi satan Fenerbahçe, böylece devre arasında yapacağı muhtemel flaş transferlerden en azında birinin bonservis bedeli için borsada ortak bulmuş oldu.
Ssatılan hisse senetlerinden elde edilen gelir ise toplam 10 milyon Euro'ya denk geliyor.
İddialara göre bu rakam Kaka'nın bonservis bedeli için yeterli. Ayrıca Lazio'dan ayırlacağını ve Fenerbahçe ile de görüşeceğini söyleyen Zarate'nin bonservisi de yaklaşık bu seviyelerde. Emenike için talep edilen bonservis bedeli olaraksa 12 milyon Euro telaffuz ediliyor.
Yani Fener'in Emenike'nin bonservisini borsadan elde edebilmek için 2 milyon Euro'luk daha hisse satması gerekiyor.
İşte Fener'in sattığı hisse adetleri
28 Aralık 2012 276 bin adet hisse
27 Aralık 2012 324 bin adet hisse
Satış geliri yaklaşık 13 milyon dolar ya da 10 milyon Euro
29-12-2012, 15:37
Hilmi
Kupa ve Ligde programlar açıklandı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Türkiye Futbol Federasyonu, Ziraat Türkiye Kupası gruplarındaki 2. ve 3. Hafta maçları ile Spor Toto Süper Lig’de ikinci devrenin ilk haftası olan 18. haftanın programlarını açıkladı.
Buna göre Ziraat Türkiye Kupası A Grubu’nun 2. haftasında Hüseyin Avni Aker Stadı’nda, 1461 Trabzon ile Fenerbahçemiz arasındaki maç, 13 Ocak Pazar günü saat 20.30’da başlayacak. Grubun 3.haftasında Bursa Atatürk Stadı’nda, Bursaspor ile Fenerbahçemiz arasındaki karşılaşma ise 16 Ocak Çarşamba günü saat 20.30’da başlayacak.
Spor Toto Süper Lig’in 18. haftasında Fenerbahçemiz ile Sanica Boru Elazığspor arasında Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda oynanacak maç ise, 20 Ocak Pazar günü saat 19.00’da başlayacak.
Ziraat Türkiye Kupası Grup Maçları 2. ve 3. Hafta programı şöyle:
Ziraat Türkiye Kupası A Grubu 2. ve 3.hafta
13.01.2013 Pazar
Sivasspor- Bursaspor- Sivas 4 Eylül Stadı/ 17.30
1461 Trabzon-Fenerbahçe- Hüseyin Avni Aker Stadı/ 20.30
16.01.2013 Çarşamba
1461 Trabzon-Sivasspor- Hüseyin Avni Aker Stadı/18.30
Bursaspor-Fenerbahçe- Bursa Atatürk Stadı/ 20.30
19.01.2013 Cumartesi
Sivasspor-Gaziantepspor - Sivas 4 Eylül Stadı/ 16.00
Bursaspor-Kayserispor - Bursa Atatürk Stadı/ 19.00
Beşiktaş-İstanbul BŞB- İnönü Stadı/ 19.00
20.01.2013 Pazar
Medical Park Antalyaspor-Gençlerbirliği - Akdeniz Üniversitesi Stadı/ 13.30
Trabzonspor- KDÇ Karabükspor- Hüseyin Avni Aker (Seyircisiz)/ 16.00
FENERBAHÇE- SANİCA BORU ELAZIĞSPOR- FENERBAHÇE ŞÜKRÜ SARACOĞLU STADI/ 19.00
21.01.2013 Pazartesi
Akhisar Belediyespor-Eskişehirspor- Manisa 19 Mayıs Stadı/ 20.00
Orduspor-Mersin İdmanyurdu - Ordu 19 Eylül Stadı/ 20.00
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
29-12-2012, 15:43
Hilmi
Kocaman'ın transfer raporu!
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçe'de beklenen toplantı gerçekleşti. Cuma günü Aykut Kocaman yardımcıları aracılığıyla sarı-lacivertli yöneticilere transfer raporunu içeren iki klasörü teslim etti.
Fenerbahçe'de başkan Aziz Yıldırım ve asbaşkan Abdullah Kiğılı'nın önceki günlerde "Ara transferde 3 oyuncu alacağız" açıklamasından sonra transfer gündemi bir anda hareketlendi.
Cuma günü Fenerbahçe yönetimine transfer konusunda son raporunu veren Aykut Kocaman takıma bir yedek forvet, ofansif bir orta saha ile stoper alınmasını istedi. Kocaman'ın verdiği listede yaklaşık 15 oyuncu olduğu öğrenildi.
Fenerbahçe'de yöneticilerin Kocaman ile forvet konusunda fikir alışverişinde bulunduğu belirtiliyor.,
FORVET "YEDEK" OLACAK
Sow'un artan performansıyla birlikte sistem değiştirmeye yanaşmayan Kocaman'ın tekli forvet düzeninde Sow'un sakatlığı veya bazı kritik maçlarda az süre alacak, kadro genişliği yaratacak bir forvet istiyor. Kocaman başkan Aziz Yıldırım ile yaptığı görüşmede ara transferde yüksek maliyetli bir forvetin takımda sıkıntı yaratacağını söyledi. Yöneticileri forvet transferinde zora sokan takıma monte edilmek istenen isimlerin yedek kulübesinde oturacak olması sebebiyle transferine yanaşmaması.
Fenerbahçe buradaki sıkıntıyı Mert Nobre ile çözmek istiyor.
ÖNCELİKLER BU İSİMLERDE
Aykut Kocaman'ın transfer listesinde ilk beş sıra içinde yer alan üç isim ise Mersin Idmanyurdu'ndan Mert Nobre, Montpellier'den Mapou Yanga-Mbiwa, yaz döneminde ufak pürüzler sebebiyle yazın transferi ertelenen milli futbolcu Sercan Sararer.
Kocaman'ın verdiği raporda henüz futbol piyasasında kendine büyük yer bulamamış bazı genç oyuncular da olduğu, bu isimlerle temas haline geçilmesini istediği ve yaz transfer döneminde bu oyuncuların durumlarının tekrar değerlendirleceği de öğrenildi.
İki klasör halinde F.Bahçe teknik ekibi tarafından sarı-lacivertli yöneticilere teslim edilen transfer raporundaki isimlerden bazıları şu şekilde;
Mert Nobre (Mersin Idmanyurdu), Mapou Yanga-Mbiwa (Montpellier), Sercan Sararer (Fürth), Mathieu Valbuena (Marsilya), Emanuel Emenike (Spartak Moskova), Loic Remy (Marsilya), Eren Derdiyok (1899 Hoffenheim), Mauro Zarate (Lazio), Nicolas Pareja (Spartak Moskova), Philippe Mexes (Milan).
Son günlerde adı Fenerbahçe ile anılan İspanyol kule forvet Fernando Llorente (Athletic Bilbao) ise sarı-lacivertli kulübün transfer listesinde yer almıyor. Öte yandan sarı-lacivertli kulüpte yöneticilerin Wesley Sneijder konusunda bekleme politikasını uyguluyor.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
29-12-2012, 23:49
Hilmi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Mabedimiz Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
31-12-2012, 17:53
Hilmi
2012 Böyle Geçti
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçemiz her yıl olduğu gibi 2012 yılında da faaliyet gösterdiği tüm spor dallarında Türkiye Şampiyonlukları ve kupalar kazanmaya devam etti. Yılın ilk 5 ayında 27 şampiyonluk kazanan ve bu başarısını 8 ayda 63 şampiyonluğa çıkaran Fenerbahçe 12 ay sonunda 85 şampiyonluğa ulaştı. Kulübümüz 2012 yılında takım halinde futbolda 5, basketbolda 10, voleybolda 7, atletizmde 9, boksta 8, masatenisinde 11, kürekte 11, yüzmede 9 ve yelkende 15 şampiyonluk elde etti.
Uluslararası arenada da adından çokça söz ettiren kulübümüz 2012 yılında kulüpler düzeyinde voleybol, masatenisi ve atletizmde olmak üzere 3 Avrupa Şampiyonluğu, voleybolda Dünya üçüncülüğü, basketbolda Avrupa ikinciliği ve dördüncülüğü, atletizmde Avrupa üçüncülüğü ve dördüncülüğü kazandı. Fenerbahçeli sporcular uluslararası ferdi şampiyonalarda atletizmde bir Olimpiyat ikinciliği ve beşinciliği, bir Dünya ikinciliği, 2 Avrupa Şampiyonluğu, 1 Avrupa ikinciliği ve 1 Avrupa üçüncülüğü; boksta 2 üniversiteler Dünya ikinciliği ve 3 üniversiteler Dünya üçüncülüğü; masatenisinde 1 Avrupa ikinciliği; yelkende 1 Avrupa üçüncülüğü ve 2 Avrupa dördüncülüğü; yüzmede 2 masterlar Dünya Şampiyonluğu ve 1 Avrupa dördüncülüğü elde etti. Kulübümüz 2012 Londra Olimpiyatlarına 6 branşta 18 sporcu göndererek rekor kırdı.
Kulübümüzün tesisleşme hamlesinin ve yatırımlarının son eseri olan Fenerbahçe Uluslararası Spor Kompleksi Ülker Sports Arena Ocak ayında açıldı. Ayrıca Mart ayı başında Fenerbahçe Sportif A.Ş. piyasaya tahvil ihraç ederek yine bir ilki gerçekleştirdi.
Fenerbahçe 2012 yılında futbolda 29 yıl aradan sonra Türkiye Kupası’nı kazanırken, basketbol kadınlarda üst üste 7, toplamda 10. kez, voleybolda erkeklerde üst üste 3, toplamda 4. kez Türkiye Ligi Şampiyonluğunu kazandı. Masatenisi bayanlarda üst üste 3, toplamda 8. kez Süper Lig Şampiyonluğunun yanı sıra hem erkek hem de bayanlarda Türkiye Kupası’nın sahibi oldu. Takım halinde yüzmede 8, atletizmde 6, kürekte 4 Türkiye Şampiyonluğu elde ederken boksta Kulüplerarası İstanbul ve Türkiye Şampiyonluğunu kazandı.
Fenerist.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
31-12-2012, 18:29
karakutu
biz sonuna kadar Fenerbahçeliyiz
31-12-2012, 19:20
karakutu
Yıldırım'dan Yeni Yıl Mesajı
"Fenerbahçe, dün olduğu gibi bugün de, 2013'te de sadece kendisiyle yarışacak.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, birlik ve beraberlikten doğan gücün, 2013 yılında kendilerini başarıya götüreceğini ifade etti.
Yayımladığı yeni yıl mesajında camiadaki birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapan Yıldırım, şunları kaydetti:
"2012'yi geride bırakırken, birlik ve beraberliğimizden doğan, büyüklüğü hiçbir şey ile kıyaslanmayacak gücümüzün, bizi 2013 yılında da başarıya götüreceğine yürekten inanıyorum. Fenerbahçe, dün olduğu gibi bugün de, 2013'te de sadece ve sadece kendisiyle yarışacak. Her gün, bir öncekinden daha da büyük, birbirine kenetlenmiş bir gerçek olarak varlığını sürdürecek. Sarı ve lacivertin birarada olduğu her yeni yıldaki gibi, yönetimimiz, sporcularımız, teknik kadrolarımız, çalışanlarımız ve camiamızla, başarılarımızın daha da büyümesini diliyorum. Yeni yılın ülkemize sağlık, huzur ve mutluluk getirmesini temenni ediyorum."
Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu'nun mesajında ise "Büyük zorluklara birlikte göğüs gerdiğimiz, başarılara birlikte imza attığımız 2012 yılını geride bırakırken, yeni yıldan en büyük dileğimiz yine birarada huzur ve mutlulukla, başarılara yine birlikte imza atmak" ifadelerine yer verildi.