-
İnşaat kazısında küp dolusu altın
Edirne'de yapılan su arıtma tesisi inşaatı kazısında sikke altınlar bulundu.
Edirne Belediyesi'nin İller Bankası finansmanıyla yürüttüğü yağmur atık suyu desarj istasyonu inşaatından çıkan ve kamyonla götürülerek bir benzinlik inşaatına dökülen toprağın içinde tarihi altın paralar bulundu. Toprakta bulunan altınların bir küp olduğu ve bazı kişilerce paylaşıldığı iddiaları üzerine savcılık soruşturma başlattı. İnşaat Sahibi Kemal Aydın 15 altını polise teslim etti.
Edirne’nin Kirişhane Mahallesi’nde Bulgar Sveti Konstantin Elena Kilesi’nin yanındaki boş alanda yağmur suyu pompaj istasyonu için inşaat kazısı başladı. Kazılan topraklar, dolgu malzemesi olarak kullanılmak üzere kamyonlarla Kapıkule yolu üzerindeki Gazimihal Mahallesi yakınlarında yapımı süren benzinlik inşaatına kamyonlarla götürülerek döküldü.
Benzin istasyonu inşaatının sahibi Kemal Aydın'ın ifadesine göre bir erkek, bir kadın ve bir çocuktan oluşan 3 Roman vatandaş, dün akşam saatlerinde benzinlik inşaatına at arabası ile gelerek demir çubuk atıklarını toplamaya başladı. Üç Roman vatandaşın, toprakların döküldüğü bölgede kendi aralarında heyecanla tartıştığını gören inşaat sahibi Kemal Aydın yanlarına gitti. Romanların, kırık bir küpten dökülen altınları topladığı gören inşaat sahibi müdahale etmek istedi. Bunun üzerine 3 kişi at arabasına atlayarak kaçtı. Olay yerinde kendisi de 3 altın bulan Kemal Aydın, polise giderek durumu bildirdi.
2 KİŞİ, 12 ALTINI POLİSE VERDİ
Edirne Emniyet Müdürlüğü Kaçıkçılık ve Organize Suçlarlar Şube Müdürlüğü ekipleri, bunun üzerine benzinlik inşaatını yapan müteahhit Mesut Yeşilyurt ile araziyi kiraya verdiği belirtilen İbrahim Yıldırım'ı gözaltına aldı. Bu kişiler aldıklarını söyledikleri 12 altını polise teslim etti. Altınların çoğunu alarak at arabası ile kaçan 3 Roman vatandaşın ise aranmasına başlandı.
SAVCI İNŞAAT ALANINDA
Edirne Cumhuriyet Savcısı Sami Kerpiççi, sabah saatlerinde desarj istasyonu inşaat sahası ile benzinlik inşaat sahasına gelerek inceleme yaptı. İnşaatta çalışan işçilerin tek tek bilgisine başvuran Savcı Kerpiççi, polise teslim edilen 15 altını Müze Müdürlüğü’ne göndererek incelenmesi talimatını verdi. Kazıdan çıkan altınların Osmanlı ve Hollanda Kraliyet altınları olduğu belirtildi. Müze Müdürlüğü altınları inceleyerek hangi döneme ait olduklarını belirleyecek.
Edirne’de bir küp altın bulunduğu haberinin duyulması üzerine bir çok meraklı Kirişhane ve Gazimihal Mahallesi’ne geldi. Mahallede oturanlar yıllardır hazinenin üzerinde gezdiklerini öğrenince şaşkılık geçirerek kendi aralarında, “Defineciler sürekli Bulgar Kilesesi’nin içini aradı. Meğerse altınlar 10 adım ötedeymiş'' esprisini yaptı.
KEPÇECİNİN UMUDU
İnşaatı kazarak toprağı yükleyen kepçe operatörü ise sabah saatlerinde duydukları karşısında şok oldu. Kepçesini çalıştırarak kazı mekanizmasını yere vuran operatörün, ‘belki içine yapışmış altın vardır’ yönündeki umutları boşa çıktı.
MAHALLE SAKİNLERİ HEYECANLI
Mahalle sakinlerinden Nihat Girdi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kirişhane semtindeki Sveti Kostantin Elena Kilisesi yakınlarında bir miktar altının gömülü olduğunun yıllardır söylendiğini belirtti.
Mahallelerinden altın çıkmasından heyecanlandıklarını ifade eden Girdi, kazı alanında daha fazla altın olabileceğini söyledi.
BELEDİYE BAŞKANLARI DEFİNEYİ ARAMIŞTI
Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi'nin oğlu Hakan Sedefçi, Meriç Belediye Başkanı Erol Dübek'in aralarında bulunduğu 4 kişi Osmanlı Darphanesinin bulunması amacıyla Edirne'de geçen yıl bazı kazı çalışmaları yürütmüştü.
Osmanlı'nın darphanesi kazısında hayal kırıklığına uğrayan Hakan Sedefçi, Meriç Belediye Başkanı Erol Dübek ve ortakları, daha sonra da Kazıklı Voyvoda'nın hazinesini aramak için Temizlik İşleri Müdürlüğü bahçesinde kazı yapmıştı
-
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu (TGDF) Başkanı Şemsi Kopuz, "Bir aya kadar kapsamı dar olsa da, KDV indirimi duyurulmuş olacak. Bu indirim öncelikle çocuk ürünleri üzerinde yapılacak. Çocuk mamaları, sıvı şekerler, meyve suları, konserveler ve birtakım süt ürünlerinde KDV oranları yüzde 18'den yüzde 8'e inmiş olacak” dedi.
Türkiye Gıda ve İçecek Sarayı Dernekleri Federasyonu’nun “Gıda Sektöründe Rekabet” konulu çalıştayda gazetecilerin soruları üzerine Kopuz, kasım ayında Başbakanla yaptıkları KDV indirimine ilişkin yaptıkları görüşmenin meyvelerini almaya başlayacaklarını belirterek, "Bir aya kadar kapsamı dar olsa da KDV indirimi duyurulmuş olacak. Bu indirim öncelikle çocuk ürünleri üzerinde yapılacak. Çocuk mamaları, sıvı şekerler, meyve suları, konserveler ve birtakım süt ürünlerinde KDV oranları yüzde 18'den yüzde 8'e inmiş olacak” dedi.
Kopuz Grup Muafiyeti ile ilgili olarak da AB ülkelerinde bir markaya ait raflardaki ürünlerin yüzde 30'unun geçmemesi gibi bir eşiğin bulunduğunu, Türkiye'de ise bunun yüzde 0 ile yüzde 100 arasında olduğunu belirten Kopuz, bunun bazı işletmeleri ve KOBİ'leri rahatsız ettiğini söyledi. Kopuz, "Türkiye'de sistemi AB'ye uydurmak istiyor. Şimdi hazırlanan tebliğde Türkiye'deki eşiğin de yüzde 30 olması öngörülüyor. Bu yüzde 30 da yüzde 40 da olabilir. Tebliğin üzerinde konuşuyoruz. Nihai aşamaya ne zaman gelir onu tam bilemiyoruz." diye konuştu.
Kopuz, çalıştayda yaptığı konuşmada da, sektörlerinin değişik zamanlarda ülkedeki istikrarsızlıklardan çok yoğun etkilenen bir sektör olduğunu kaydetti. Sektörün birçok boyutlu problemi olduğunu vurgulayan Kopuz, sektör temsilcilerinin neredeyse tümünün yaşadığı en önemli problemin ise kayıtdışı ekonomi ve bundan kaynaklı rekabet problemleri olduğunu söyledi.
Kayıtdışılığın gıda sektörü açısından önemli sonuçlarından birinin “gıda güvenliği” olduğuna dikkat çeken Kopuz, gıda sektörünü kayıt altına almanın ekonomik bir zorunluluktan ziyade sosyal bir zorunluluk olduğunu ifade etti. Kopuz, kayıtdışı üretim yapan işletmenin, ekonomiye verdiği zararın yanında insan sağlığı için de en büyük tehdit olduğunu vurgulayarak, “Bu noktada ihmallerin can kayıplarına kadar giden sonuçları olmaktadır. Gıda sektöründe ticaretten kayıt altına alamadığınız bir işletmenin üretimini hiçbir açıdan denetlemeniz ne yazık ki mümkün olmamaktadır” dedi. Kopuz, gıda sektöründe hangi konuda düzenleme yapılırsa yapılsın düzenlemeyi yapan tüm kurumların bakış açısının bu olması gerektiğine dikkat çekti.
Rekabetin ticaretteki önemine işaret eden Şemsi Kopuz, rekabetin düşük fiyat, yüksek kalite ve teşebbüsler arasındaki eşit rekabet şartları, tüketiciye sunulan ürünün çeşitlenmesini sağlayacağını söyledi. Kopuz, bu bağlamda 2002 sayılı Dikey anlaşmalara ilişkin Grup Muafiyeti Tebliğinde değişiklikler yapılması yolunda Rekabet Kurumu tarafından başlatılan çalışmaları “rekabet edebilirlik” kriterleri açısından ve AB kriterlerine uyum yönünden önemli bir adım olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
Kopuz, “Yolumuz AB yoludur. AB kriterleri elimizdeki kağıda dökülmüş tek pusuladır. Bizim bu pusuladan vazgeçmek gibi niyetimiz yoktur. Yapılması düşünülen düzenlemeye, kurum olarak bizim en temel meselemiz olan rekabet ihlallerinin engellenmesi perspektifinden bakılmasını talep ediyoruz” dedi.
-
oğlan dır yüzde yüz...