17 yıl boyunca tartışıldı, 1991 yılında Şifo Mehmet´in attığı gol... Ancak dün akıllardaki tüm soru işaretleri giderildi, topun çizgiyi 4 santimetre geçtiği ortaya çıktı.
Top kaleciyi geçti ve...
1990-91 sezonuydu... Ligin 10. haftasında Fenerbahçe, Beşiktaş’ı ağırlıyor ve son 4 dakikaya ev sahibi ekip 2-1 önde giriyordu. O dönemde Beşiktaş’a karşı şansı tutmayan Sarı-Lacivertliler, kazanıp, liderliği ele geçirmek amacındaydı. Ancak 87. dakikada belki de Türk futbol tarihinin en tartışılan pozisyonu yaşandı. Şifo Mehmet’in şutunda top kaleciyi geçti ve kaleye yöneldi... Fenerbahçeli Semih, hamlesiyle tartışmayı başlattı: Top dışarıda mıydı, içeride miydi? Hakem Çakar ise, ‘Gol’ dedi ve maç 2-2 bitti. ‘Daha vurmadan, gol oldu’
17 yılın gizemi, dün Lig TV’de çözüldü. Pozisyon, Futbol Gündemi programında, “piero” cihazıyla mercek altına alındı. Yapılan ölçüm sonucunda, meşin yuvarlağın çizgiyi 4 santimetre geçtiği ve gol olduğu belirlendi. Olayın kahramanı Fenerbahçeli Semih Yuvakuran da programa bağlandı. Yuvakuran yıllardır tartışılan konuya noktayı koyan şu açıklamayı yaptı: Top bana gelmeden önce gol olmuştu. Dönerek gelen topu, ben çizgi üzerinden çevirmiştim. Ancak Mehmet’in vuruşu çizgiyi geçmişti ve goldü... Ahmet Çakar isyan etti
Unutulmaz derbinin hakem Ahmet Çakar ile gol kararını veren yardımcısı Çetin Oytuner de açıklamalarda bulundu. Çakar, “O gün bugündür Fenerbahçeliler’in sevmediği, Fenerbahçe düşmanı ilan edilmiş biri olarak yaşadım. Bizler günah keçisi olduk. Yanlış olsa, biz haksız olacaktık... Peki benim 17 seneme ne olacak kardeşim” diyerek isyan etti. Oytuner ise, Fenerbahçe genç takımının kalesini koruduğunu söyledi. ‘Gol ama itiraz et!’
Olaylı karşılaşmanın ikinci yarısında oyuna giren Rıdvan Dilmen, hakeme itiraz eden Fenerbahçeli futbolcuların başında geliyordu. Yıllar sonra bir itirafta bulunan Dilmen, pozisyon sonrasında Semih’e gol olup, olmadığını sorduğunu ve takım arkadaşının kendisine, “Gol ama hakeme itiraz et” dediğini belirtti.
04-12-2008, 20:51
sarıkanarya_41
Yıldırım Demirören, Fulya Projesi´yle ilgili çıkan haberlere sert yanıt verdi: "Beşiktaş´ın hakkını kimseye yedirtmem. Projeyi karalayanlar, Beşiktaş düşmanıdır."
Çok sert ve ağır konuştu
Fulya Projesi’nde sonradan eklenen ek 5 katı, Beşiktaş Kulübü ile Aşçıoğlu Firması’nın paylaşamadığı ortaya çıkmıştı. Basına yansıyan bu gelişme sonrasında Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören basın mensuplarının karşısına geçti ve oldukça sert bir açıklama yaptı. Fulya’daki inşaatın içinde düzenlenen basın toplantısında sinirli olduğu gözlenen Başkan Yıldırım Demirören, “Bu projeyi karalamak isteyenler, Beşiktaş düşmanlarıdır” diye konuştu. ‘Hakkımızı yedirtmem’
Başkan olarak kişiliğine yapılan saldırılara da yanıt veren Demirören, şöyle konuştu: Demirören soyadı, çok büyük ve temizdir. Bu haber Beşiktaşlıyız diye geçinip, dedikodu yapan kişiler tarafından kamuoyuna bir şekilde verilmiştir. Beşiktaş’ın hakkını kimseye yedirmem. Beşiktaş camiası bunu çok iyi bilir. Her şey çok güzel ve çok güzel olacak. Yapılan haberle Yıldırım Demirören ve yönetiminin haksız kazanç sağladığı düşüncesi oluşturulmaktadır. Başkan yanıt vermedi
Genel Sekreter Kenan Öner, Yatırımlardan Sorumlu Yönetici İlhan Durusoy ve Avukat Osman Hacıbekiroğlu ile basın mensuplarının karşısına geçen Demirören’in gergin olduğu dikkatlerden kaçmadı. Açıklama yaptıktan sonra konuşmaktan kaçınan Başkan, elindeki belgeleri basın mensuplarına verdi ve soruları yanıtsız bıraktı. ‘Zan altında kaldık’
Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu da, Demirören’in ardından açıklamada bulundu. Fulya Projesi ile ilgili yayımlanan haberlerin şahsını ve firmasını rencide ettiğini söyleyen Aşçıoğlu, “Beşiktaş Kulübü de zan altında bırakılmıştır. Türkiye’nin en güzel yerindeki bu eseri, Beşiktaş gibi güzide bir kulübe yapmışız. Basında çıkan şu anki haber bana göre çirkin ve yakışıksızdır” dedi. Karadeniz: Başkan’ın sözü teminattır
Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu Başkanı Yalçın Karadeniz, Fulya Projesi’ndeki sorunlar nedeniyle eleştirilen Demirören’e destek verdi. Bir açıklama yapan Karadeniz, “Beşiktaş’ın idari ve mali hareketleri, yetkili ve ehil kurullarınca denetlenmektedir. Her Beşiktaşlı, Başkan Demirören’in “Beşiktaş’ın hakkını kimseye yedirtmeyiz” sözünü teminat olarak algılamalıdır. Beşiktaş Kulübü Divan Kurulu, daima doğrunun ve Beşiktaş’ın yanında yer alacaktır” diye konuştu. Orhan YILDIRIM
04-12-2008, 20:51
sarıkanarya_41
Beşiktaş, Federasyona başvuru yapmaya hazırlanıyor: Saracoğlu´nda sürekli sahaya ikinci top atıldı, birçok gollük pozisyonumuz kesildi.
Derbinin üzerinden 4 gün geçti, ancak Beşiktaş cephesinde ilginç gelişmeler yaşanıyor... Zorlu karşılaşmadan 2-1’lik yenilgiyle ayrılan Siyah-Beyazlılar, maç sırasında sahaya sürekli ikinci top atıldığı ve Kartal’ın hücumları kesildiği için Türkiye Futbol Federasyonu’na başvuracak. Beşiktaş Kulübü bu davranışından dolayı, Sarı-Lacivertliler’e para cezası verilmesini istiyor. Bilindiği gibi maçın ilk yarısındaki bir Beşiktaş atağında sahaya atılan ikinci top, Fenerbahçe fileleriyle buluşmuştu.
04-12-2008, 20:52
sarıkanarya_41
İbrahim Toraman, Ankaraspor ve Ankaragücü´nü İnönü´de yenmek zorunda olduklarını dile getirdi.
Fenerbahçe maçındaki kötü futbolu nedeniyle eleştirilen İbrahim Toraman, Ankaraspor ve Ankaragücü’nü İnönü’de yenmek zorunda olduklarını dile getirdi. Yıldız oyuncu, “Çok dikkatli olmalıyız. Oynamadan maç kazanılmıyor. Ankaragücü ve Ankaraspor’u yenip, Galatasaray karşısına moralli çıkmak istiyoruz. İnönü’de geriye düşsek bile, taraftarımızın desteğiyle kazanacağımıza inanıyoruz” dedi.
04-12-2008, 20:52
sarıkanarya_41
Belçika´nın yüksek tirajlı gazetelerinden HLN, Anderlecht´in Gökhan Zan´ı mercek altına aldığını yazdı.
Zan’a Anderlecht talip
Belçika’nın yüksek tirajlı gazetelerinden HLN, Anderlecht’in Gökhan Zan’ı mercek altına aldığını yazdı. Haberde, Anderlecht Kulübü yetkililerinin, Gökhan’ı 3 haftadır izledikleri ve ocak ayında açılacak ara transfer döneminde Beşiktaş’a resmi teklif götürecekleri belirtildi. Atom karınca Tello!
Kartal’ın Şilili yıldızı Tello, kulübün resmi yayın organı Beşiktaş Dergisi’ne konuştu. ‘Yeni atom karınca Tello’ başlığı altındaki röportajda, Denizli’nin tüm oyunculara özgürlük tanıdığını söyleyen süper solak, “Benim üzerimde değil, ancak takımın üzerinde şampiyonluk baskısı var. Yine de ipi göğüsleyen taraf biz olacağız” diye konuştu. Dizdar temsil edecek
TBMM’de hazırlanan yeni federasyon yasa taslağında komisyona katılmak için Ali Rıza Dizdar görevlendirildi. Kongrelerde Divan Başkanlığı yapan Avukat Ali Rıza Dizdar, Beşiktaş’ı temsil edecek. Aynı şekilde Fenerbahçe adına da Avukat Şekip Mosturoğlu aynı komisyonda yer aldı. Batuhan var, Seric yok
Süper Lig’de puan kaybına tahammülü kalmayan Beşiktaş’ta teknik heyete sakatlardan bir iyi, bir kötü haber geldi. Uzun süredir sakatlığı nedeniyle sahalardan uzak kalan Batuhan Karadeniz’in takıma katıldığı belirtildi. Sol ayağında hafif rahatsızlığı bulunan Anthony Seric ise, riske edilmeyip kadroya alınmayacak. Tek hedef Ankaraspor
Beşiktaş, Ankaraspor karşılaşması hazırlıklarını, dün Ümraniye’de yaptığı tek antrenmanla sürdürdü. Teknik direktör Mustafa Denizli yönetiminde gerçekleştirilen idmanda, Siyah-Beyazlılar kondisyon ağırlıklı bir çalışma gerçekleştirdi. Kondisyon idmanının ardından kısa süreli şut çalışması yapan Beşiktaş, hazırlıklarına bugün de tek antrenmanla devam edecek.
04-12-2008, 20:52
sarıkanarya_41
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören, Fulya Süleyman Seba Projesi ile ilgili bugün bazı basın organlarında yer alan haberlere, düzenlediği basın toplantısı ile cevap verdi. Demirören, "Her şey çok güzel ve çok güzel olacak" diye konuştu.
Demirören, Fulya Süleyman Seba Projesi'nin yer aldığı Fulya'da hazırlanan toplantı alanında şu açıklamaları yaptı:
"Demirören soyadı çok büyük ve çok temizdir. Bu haber 'Beşiktaşlıyım' diye geçinen, dedikodu yapan kişiler tarafından kamuoyuna bir şekilde verilmiştir. Şunu söylemek istiyorum; Beşiktaş'ın hakkını kimseye yedirmem. Tüm Beşiktaş Camiası bunu çok iyi bilir. Bunlar, Beşiktaş üstüne oynanan oyunlardır. 'Ben Beşiktaşlıyım diyen herkese buradan tekrar sesleniyorum, bu oyunlara alet olmayın. Fulya'yı karalamak isteyen Beşiktaş düşmanıdır. Şimdi size bugünkü yazı ile ilgili bir kaç açıklama yapacağım.
Birincisi, adı geçen, gizli diye anılan mukavele. Bu mukavele kiracımız ile yapılmış, ticari itibarı dolayısıyla kiracımızın ricasıyla mukavelenin dışarı çıkması istenmemiş ve gizlilik maddesi konmuştur. Bu mukaveleyi şimdi arkadaşlarımız tek tek bütün basın mensuplarına dağıtacak. Beşiktaş'ta yapılan hiçbir şey gizli değildir. Çünkü Beşiktaş, AŞ olarak SPK'ya açık ve dernek olarak da denetlenir.
İkincisi, bu anlaşma 13 Ekim tarihinde mahkemeye verilmiştir. Mahkemenin aldığına, 13 Ekim'de bu anlaşmayı aldığına dair imza ve 14 Ekim'de davayı açan karşı grubun gene bu anlaşmayı aldığına dair avukatının imzası... 13 Ekim'de verilen bu anlaşma mahkemeye 3 Aralık'ta 'açıklayın' diye eğer kamuoyuna çıkıyorsa, burada şahsıma ve Beşiktaş'a oynanan oyunlar vardır. Ayrıca müteahhidimiz ile oluşturduğumuz komisyon tarafından 2000 küsür metrekare kadar bir anlaşmazlık vardır. Bu büyük inşaatlarda her zaman olmuştur, olmaya da devam edecektir. Biz bu 2000 küsür metrekare için müteahhidimizden 6 milyon dolar ön avans aldık. Ama bir şart koştuk, kendisi de hakkını korumak için bu şartı kabul etti, ayrıca mahkemeye ve bilirkişiye gitmeyi mahkemenin tekrar alacağı karar üstünde Beşiktaş Kulübü'nün bir hakkı varsa müteahhit tarafından ödeneceğine de ayrıca anlaştık. Her şey çok güzel giderken ve güzel olacakken bu haberler camiamızı üzmektedir. Bu haberler sanki camiada bir kaos, 'Yıldırım Demirören ve yönetiminde haksız kazanç vardır' gündemi oluşturmak için yapılmaktadır. Bunlar tehlikeli oyunlardır. İnsanlar karşısındakini kendisi gibi düşünür, ama bizler sizler değiliz. Biz hakkımızı sonuna kadar koruyan, Beşiktaş için uğraşan Yıldırım Demirören ve yönetimiyiz. Beşiktaş'ın istikbali olan bu projeyi engellemeye hiç kimse cesaret edemez. Eden de karşısında bizi bulur.
Ben özellikle Sayın müteahhidimiz Aşçıoğlu'na da tekrar teşekkür etmek istiyorum. Bütün bu dedikodulara rağmen göğüs gererek ayakta durdu. Türkiye'nin en zor şartlarında yaptığımız ihalede Beşiktaşımız'ın haklarını koruyacak şekilde hareket etti. Tekrar herkese teşekkür ediyor, Beşiktaş Camiası'na şunu söylüyorum: Her şey çok güzel ve çok güzel olacak."
Basın toplantısında Genel Sekreter Kenan Öner, Yatırımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz İlhan Durusoy ve Avukat Osman Hacıbekiroğlu da yer aldı.
04-12-2008, 20:53
sarıkanarya_41
Beşiktaş´ın Şilili futbolcusu Rodrigo Alvaro Tello, siyah-beyazlı takımda teknik direktör değişikliği ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Siyah-beyazlı kulübün aylık resmi yayın organı Beşiktaş dergisinin Aralık sayısında, "Takımımızın Yeni Atom Karıncası Tello" başlığı altında röportajına yer verilen Tello, Mustafa Denizli’nin takımın başına geçmesinin ardından kendi pozisyonunda yaptığı değişiklikle ilgili olarak sorulan bir soruya şu yanıtı verdi: "Bu, benim için çok güzel bir şey. Sadece ben değil, takımdaki bütün arkadaşlarım özgürlüklerine kavuştular. Önceden herkesin bir pozisyonu vardı ve orada oynatılıyordu. Şimdi herkes değişerek oynuyor. Önemli olan sadece bir kişinin yerinin değişmesi değil. Şu anda blok halinde oynamaya çalışıyoruz. Bunları takım halinde yaptığımız için sağa, sola, ileri, geri gittiğimizde bir farklılık olmuyor. Tek değişiklik yerlerimizin değişmesi. Bazen kendinizi daha iyi bir yerde bulabiliyorsunuz. Bu yüzden ben bunu avantaj olarak görüyorum."
Kendisinin sol beki beğenmeme gibi bir durumun söz konusu olmayacağını aktaran Tello, "Beşiktaş’a gelmeden önce de Sporting Lizbon’da 3 sene o pozisyonda oynadım. Sol bekte bir sıkıntı yaşamadım. Sadece İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Gaziantepspor ve Metalist Kharkiv maçlarında kötü oynadım ama bunun, defansta oynamak istemememle alakası yok. Sonuçta defansın soluna da uyum sağlamış bir futbolcuyum" ifadesini kullandı. Ertuğrul Sağlam döneminde 4-4-2 sistemiyle oynadıklarını anlatan Tello, "Ben de ya orta sahanın solunda ya da defansın solunda oynuyordum. Şu anki sistemde atağa çıkıldığı zaman orta sahadaki ve forvetteki arkadaşlarımızın farklı yerlere geçme özgürlüğü var. Sağdaki sola, soldaki sağa geçebiliyor. Bunu eski sistemde yapamıyorduk" diye görüşlerini belirtti. "İPİ GÖĞÜSLEYECEĞİZ"
Şilili futbolcu, takım üzerinde, son yıllarda şampiyon olamamanın baskı yaratıp yaratmadığı şeklindeki bir soruya ise şu yanıtı verdi: "Benim üzerimde değil ama takım üzerinde bir şampiyonluk baskısı var. Beşiktaş büyük bir kulüp olduğu için bu baskı her zaman olacaktır. Geçen sezon şampiyonluğa çok yaklaştık, kazanabilirdik ama olmadı. Bu sezon yine şampiyonluk için mücadele ediyoruz. Çok iyi bir takımımız olduğunu düşünüyorum ve öyle tahmin ediyorum ki ipi göğüsleyeceğiz." "MUSTAFA DENİZLİ ŞİLİ’DE DE TANINIYOR"
Teknik direktör Mustafa Denizli’den de övgüyle bahseden Tello, deneyimli teknik adamın Şili’de bile tanındığını söyledi. Tello, şunları kaydetti: "Teknik adam değişiklikleri futbolun içindeki normal olaylardan bir tanesi. O yüzden futbolcu, bunlara hazırlıklı olmalı ve garipsememeli. Benim en büyük avantajım Mustafa Denizli’yi biliyor olmamdı. Kendisini daha önceden bire bir tanımıyordum ama Galatasaray ve Fenerbahçe’yi şampiyon yaptığını, Euro 2000’de Türk Milli Takımı’nı çalıştırdığını biliyordum. Kendisine çok büyük saygım var. Hatta beni Şili’den ’Yeni teknik direktörünüz Mustafa Denizli olmuş. Başarılar’ diye arayanlar vardı. Düşünün, orada bile tanınıyor." "TÜRKLER ÇOK YARDIMSEVER"-
Şilili futbolcu, kendi ülkesinde de yerli halkın yabancılara karşı çok misafirperver olduğunu vurgulayarak, "Türkiye’de de durum farklı değil. Aynı zamanda Türkler çok yardımsever bir millet. Dilinizi bilmeseler de sizinle iletişim kurmakta güçlük çekseler de anladıkları kadarıyla ve mümkün olduğunca yardım etmeye çalışıyorlar. Burada mutlu olmamızın ve ailece burada kalmak istememizin arkasında bunlar da vardır mutlaka" ifadelerini kullandı.
Tello, Kanadalı eşiyle birlikte Türkçe öğrenmek için çaba harcadığını vurgulayarak, "Bazı kelimeleri ve tam bir cümlenin yüzde 30’unu anlıyorum. Eşim bu konulara benden daha çok ilgi gösteriyor. Türkçesi benden daha iyi. Evde olduğumuz zaman Türkçe konuşmaya çalışıyoruz. İnsanlarla konuşabilecek kadar Türkçe öğrenmek istiyorum" diye görüşlerini aktardı. Türkiye ve İstanbul’da kendisi için sürpriz olan, şaşkına çevirecek bir şey görmediğini anlatan Şilili futbolcu, "Trafik biraz garip gelmişti ama alıştım artık. Yemekler farklıydı, o da alışılmayacak bir şey değil. Ezan sesine alıştım, hatta oğlum bile alıştı. Açıkçası burada çok farklı şeyler görmedim. Zaten burada aradığınız her şey var" diyerek görüşlerini paylaştı.
04-12-2008, 20:53
sarıkanarya_41
Anderlecht´in, Beşiktaşlı futbolcu Gökhan Zan ile ilgilendiği öne sürüldü.
Belçika’nın yüksek tirajlı gazetelerinden HLN, Belçika Birinci Futbol Ligi takımlarından RSC Anderlecht’in, Beşiktaşlı milli futbolcu Zan’ı takibe aldığını iddia etti.
Anderlecht yetkililerinin, Zan’ı 3 haftadır İstanbul’da izledikleri ifade edilen haberde, ara transfer döneminde girişimlerin başlayacağı kaydedildi.
04-12-2008, 20:54
sarıkanarya_41
Özel yaşantılarındaki sorunlar nedeniyle nice yetenekli isim gelip geçti, sonu hep hüsranla bitti. Şimdi gözler Serdar´da. Ya her şeyini futbola verecek ya da dönüşü olmayan yola o da girecek.
‘Bizimkisi bir aşk hikayesi. Siyah-Beyaz film gibi biraz...’ dizelerinde aslen Galatasaraylı Kayahan abi, İnönü’de nostalji rüzgârları estiriyordu. 100. yılda müthiş taraftar desteğini arkasına alan takım da, sahada rakiplerini esir alıp maçları kazanıyordu. Lucescu, öyle alt yapıdan gelmiş falan diye bakmıyor, hazır oyuncular ile sonuca gidiyordu. Çünkü Rumen hocanın yönetime ilk sorusu, “Önce şampiyonluk mu, yoksa geleceğe yatırım mı” olmuştu. Dönemin başkanı Serdar Bilgili, “Şampiyonluk, hem de hemen şimdi” demişti.
O takımdan halen kadroda olan iki isim var. Biri yardımcı antrenör Tayfur Havutçu, diğeri İbrahim Üzülmez. Onlar birçok oyuncunun nasıl camianın sevgilisi haline geldiğinin şahitleri. Denizli her ne kadar Bülent, Arif, Mustafa, Tugay, Mert gibi alttan gelen gençlere şans verdiyse, aslında onun da Lucescu’dan farkı yok. Yani bir Toshack değil. İşte bunun için ‘hazır’ oyuncu kavramı yeniden gündeme geldi. Ancak tribünler alttan gelen isimlere bir başka sabır gösterip, tolerans tanır. Bu sınırları zorlayan bir ismi var şimdi; Serdar Özkan. Örnekler ortada. Bir kaç hatırlatma yapalım. Özel yaşantılarında sorun olan Alpay gönderildi. Peşi sıra da Oktay ve Serdar Topraktepe... Sergen, İbrahim Akın’ı kurtarma adına feda edildi. Nouma da, özel yaşantısında işi takım arkadaşlarını aşıp başkana kadar dayandırdığı için Fener maçındaki hareketi bahane edilerek yollandı! ‘Kaş ve Sedef’i hatırla’
Yönetim geçen yıl gençleri takibe aldı. Serdar Özkan, İbrahim Kaş ve Mehmet Sedef üçlüsünün özel yaşantılarına mühür vuruldu! Karar alındı, kalem kırıldı. Önce Kaş, ardından da Sedef gönderildi. Bu kez Özkan’ı kurtarma adına... Bu operasyonun meyvaları hemen toplanmaya başlandı. Serdar futbolu ile öne çıktı. Ardından, eski alışkanlıklar geri dönmeye başlayınca futbolu aynı seviyede kaldı. Oysa onda, bunu çok daha ileri taşıyacak yetenek vardı. ‘Yalvarırım yapma Serdar’
Şimdi Serdar için hazırlanan yeni bir rapor var. Bütün bilgiler elimizde. Ancak bu aşamada açıklamak istemiyoruz. Zira basın ilkelerinden biri de, uyarıp, yol göstermektir. Serdar’ı çok iyi tanıyan biriyiz. Alt yapıdan beri hem de... Artık aklını başına al Serdar! Senin de çok iyi bildiğin, yönetim ve teknik ekibin elinde olan bilgilere sahibiz. Elbette rahip değilsin, gezecek, yiyecek, içecek, aşkların ve arkadaşlarında eğleneceksin. Ancak bunlar futbolunun önüne geçmesin. Sahada kendini göster, sonra ne yaparsan yap. Yeter ki, bunu maçlara, idmanlara yansıtma. Aksi taktirde sezon bitimini bile göremeden dönüşü olmayan bir yola girersin. Karakterine, kişiliğine, yeteneğine, kısacası her şeyine gözü kapalı kefil olabilecek bir ağabeyin olarak yalvarıyorum, önce futbolcu ol. Orhan Yıldırım Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
04-12-2008, 20:55
sarıkanarya_41
Fenerbahçe derbisinde ‘sakat olduğu gerekçesiyle´ oynatılmayan, ancak “Bir sorunum yoktu” açıklamasını yapan Tello, dün Ümraniye´de adeta terör estirdi.
Fenerbahçe derbisinde ‘sakat olduğu gerekçesiyle’ oynatılmayan, ancak “Bir sorunum yoktu” açıklamasını yapan Tello, dün Ümraniye’de adeta terör estirdi. Gergin ve bir o kadar da agresif görüntüsüyle dikkati çeken Şilili oyuncu, çift kale maçta önce Cisse’ye arkadan girdi. Maçın hakemliğini üstlenen Mustafa Denizli oyunu devam ettirirken, Cisse bu sert harekete isyan etti. Tello’nun bundan sonraki kurbanı ise Nobre oldu. Hava topunu birlikte çıkan ikili arasındaki mücadelede, Nobre sırtına sert bir darbe aldı. Bu kez yaptığı hatanın farkına varan Tello, kolunu havaya kaldırarak özür diledi.