Bir zamanlar bir bilen vardı.Hesabı kitabı çok iyi bilirdi.Açtımı ağzını "Türkiye'nin şu kadar nüfusu köylü,bu köylünün de yüzde bilmem kaçı geçimini tütünden sağlar!" derdi.
Önce tütün üreticsi sonrada tütün işçiliğinden ekmemeğini kazananlar safdışı edildi.Yetmedi,tütün fabrikalarının kapısına kilit vuruldu.
Önce amerikan sermayesi geldi.Peşinden Virjınya tütünü türk tarlalarında yeşermeye başladı.Sonra özelleştirme adına devlete ait ne kadar tekel ürünü varsa yok pahasına elden çıkarılıp "Devlet bu kamburdan kurtuldu!" diye demokrasi ve gelişmişlik nutukları atıldı.Sonra "Çok bilen" biri iktidarın sahibi oldu.Vergiyi tabana yaygınlaştıramayınca,işin kolayına kaçıp gariban akşamcıların,zaten yaşamı duman olmuş zavallı tiryakilerin cebine göz dikti.Bu arada çok hızlı bir değişim oldu.Türkiyede siğaraya,içkiye zam yapıldıkça Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde üretilen her marka Türk siğarası %50 indirimle bakkallara bile uğramadan tiryakiye ulaşmaya başladı.Sanki oradaki üretim teşvik ediliyor,pazarlamasına da göz yumuluyor gibiydi.Acaba Kuzey Irakta kimler ortaklık kurmuşlardı.>>Bu kumpas nasıl çalışıyordu? Nedense bu durum pek sorgulanmadı ?...:tongue::tongue::tongue: