AK Parti'den modern makyaj 16 Mayıs 2007 Çarşamba 08:58
“Din eksenli” ve “laikliğe aykırı” eleştirilerine maruz kalan AK Parti, milli görüş çizgisinden gelen isimleri dengelemek için imaj atağına kalktı.
AK Parti yönetimi, seçimde “merkez parti” görüntüsü vermek için vitrinine “merkezden” 30 aday yerleştirmeye karar verdi. “Merkez” görüntüsü verecek tanınmış isim arayışını sürdüren AK Parti yönetimi, bir yandan da benimsenen isimleri partiye kazandırmak için adaylık tekliflerini iletmeye başladı.
Günay’a İzmir teklifi CHP’den ihraç edilen eski Genel Sekreter Ertuğrul Günay’a “adayımız ol” teklifi iletildi. İddiaya göre Başbakan Erdoğan, bizzat ilgilendiği operasyonda Erzurum’a gitmeden önce beraberinde Devlet Bakanı Beşir Atalay ve MKYK üyesi Egemen Bağış ile birlikte Günay’ın evine kahvaltıya gitti.
AK Parti’nin daha önce Ordu Milletvekilliği yapan Günay’ı, İzmir’den aday göstermek istediği öğrenildi. Günay ise Başbakan’la yüzyüze görüşmesinin sözkonusu olmadığını söyledi, ancak dolaylı olarak teklif aldığını doğruladı. Günay, henüz kararını vermediğini belirterek “hüzünlü bir şekilde düşünüyorum” dedi.
Cem Kozlu da davet aldı AK Parti ayrıca eski ANAP milletvekillerinden Cem Kozlu’ya da adaylık teklifini iletti. Kozlu’nun da teklifi değerlendirdiği ancak karar vermediği öğrenildi.
Milletvekili adaylığı için AKP Genel Merkezi’ne başvuran eski ANAP’lı bakanlardan Salih Yıldırım ile Etik Kurulu Başkanlığı’ndan istifa eden eski DYP’li bakanlardan ve eski YÖK başkanı Mehmet Sağlam’ın da bu politika uyarınca AKP listelerinde yer almasına kesin gözüyle bakılıyor.
Tunceli’den Alevi aday
AK Parti işdünyasında da ASO Başkanı Zafer Çağlayan, işadamı Hüsamettin Kavi, tarihçi-Yazar Reha Çamuroğlu’nun da aralarında bulunduğu çok sayıda isim üzerinde duruluyor. Tunceli 1. sıradan Alevi bir ismin aday gösterileceği belirtiliyor. Tunceli Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nden istifa eden Haydar Doğan’ın Alevi kontenjanından aday gösterilmesi bekleniyor.
Tayyip’ten sonra Tayyibe AK Parti yönetiminin gündemine, CHP eski Genel Sekreteri Kasım Gülek’in kızı ve geçen dönem DSP milletvekili olan Tayyibe Gülek de geldi. Bazı AK Partililer, uzun süre ABD’de yaşayan Gülek’e teklif götürülmesine itiraz etti. Kesin kararı Erdoğan’ın vereceği belirtiliyor.
16-05-2007, 11:58
MusaKa92
Sezer'in Köşk kriterleri
Sezer'in Köşk kriterleri 16 Mayıs 2007 Çarşamba 08:56
Türk Mühendisler Birliği Derneği Genel Başkanı Bülent Gürsoy başkanlığındaki heyeti kabul eden Sezer, cumhurbaşkanını halkın seçmesinde bir sakınca görmediğini, ancak bu konunun aceleye getirilmeden ele alınması gerektiğini vurguladı.
Sezer, "Cumhurbaşkanını halkın seçmesi, bir sistem değişikliği getirecek. Bu sistem değişikliğini tartışmadan, aceleci bir anlayışla yapmak yanlış. Yeni Meclis bu konuyu değerlendirebilir. Cumhurbaşkanının iki kez seçilmesi de bazı sakıncaları ve popülist uygulamaları beraberinde getirebilir. Bana göre, cumhurbaşkanı 5 yıllık tek dönem için seçilmeli, görevini de layıkıyla yapmalı. Böylece, ikinci kez seçilmek için olası popülist yaklaşımların önü alınmış olur" dedi.
16-05-2007, 11:58
MusaKa92
Kimlik sordu, ayak kırıldı
Kimlik sordu, ayak kırıldı 16 Mayıs 2007 Çarşamba 08:41
Servis şirketi sahibi, evli ve iki çocuk babası Hakan Yılmaz (34), bacağını kıran polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Yılmaz, Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç duyurusunda başından geçenleri şöyle anlattı:
"22 Nisan günü saat 23.50 sularında Çeliktepe İETT otobüs duraklarında taksi içinde Veli ve Musa adlı arkadaşlarımla sohbet ediyorduk. Sivil giyimli, sakallı, şapkalı 2 kişi koşarak arabanın yanına gelip 'kimlik' dediler. Onlara 'Siz kimsiniz kimliğinizi gösterin. Ben de kimliğimi çıkartayım.' dedim. Bunun üzerine aşağı indirip beni ekip arabasına aldılar ve dövmeye başladılar. 'Ayağım kırıldı' dememe rağmen beni karakola götürene kadar yumruklamaya devam ettiler."
Yılmaz, suç duyurusunda asıl şaşırtıcı olanın ise, darpçı polislerin kendisini tehdit etmesi olduğunu belirtti. Dayakçı polislerden birinin hastaneye ziyarete geldiğini anlatan Yılmaz, polisin kendisini, "İyi olmuş. İyileştiğin zaman iki bacağını da kıracağız." diye tehdit ettiğini söyledi.
Bir aydır evinde yatan Yılmaz'ın darp suçlaması yönelttiği polislerin kendilerini, "Kimliğini sorduğumuz Hakan Yılmaz bize küfretti. Savcıyı arayacağını söyleyerek tehdit etti. Bacağını da ekip otosunun farına vurarak kırdı." sözleriyle savundukları öğrenildi.
16-05-2007, 11:58
MusaKa92
'Deli Hikmet' Çankaya'yı bilmiş
'Deli Hikmet' Çankaya'yı bilmiş 16 Mayıs 2007 Çarşamba 08:35
Kurtlar Vadisi dizisinin Deli Hikmet'i cumhurbaşkanını halkın seçeceğini 2 yıl önce bilmiş. 'Deli Hikmet' karakterini canlandıran tiyatrocu Erdem Ergüney, 2005 yılında yayınlanan 93. bölümde, sorgusu sırasında polise, 2007'de cumhurbaşkanını halkın seçeceğini söylüyor.
Deli Hikmet, adı geçen bölümde sorguya alınıyor; ancak soruları polis değil, kendisi soruyor. Deli Hikmet'in polise ilk sorusu, "İki sene önce Levent'in göbeğinde banka, İngiltere Konsolosluğu ve sinagog bombalandı, bunları kim yaptı?" oluyor.
Deli Hikmet'in ikinci sorusu ise kafaları karıştırıyor. Soruya, "Gelelim 2 yıl sonraya" diye başlayan 'Deli Hikmet', "2007'de cumhurbaşkanı seçilecek. Oyunu kime vereceksin?" diyor. Bu soru karşısında şaşıran polis, "Ne oyu? Cumhurbaşkanını Meclis seçecek" diye cevap veriyor. "Ne biliyorsun? Belki seçimle gelecek." diyen 'Deli Hikmet' sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Düşün ki bir arabanın içerisindeyiz. Direksiyon sende, gaz bende, fren Polat'ta. Bu araba ne tarafa gidecek? Buna kim karar verecek?" Polis, bu soru karşısında şaşırıyor ve "Ne tarafa gidecek?" diyor. 'Deli Hikmet' ise, "Nereye gidecek, patinaj edip duracak." şeklinde cevap veriyor.
16-05-2007, 11:59
MusaKa92
Hukukçuların gözü döndü
Hukukçuların gözü döndü 16 Mayıs 2007 Çarşamba 08:31
Gazeteci Ahmet Altan, başta Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erdoğan Teziç olmak üzere, bazı hukukçuları 'darbe istemekle' suçluyor.
Halkın iradesine karşı çıkan hukukçulara yönelik sert ifadeler kullanan Altan, "Hukukçular, askerlerden daha fazla zorluyorlar darbeyi." tespitinde bulunuyor. Altan, bir internet sitesinde yayınlanan 'Devlet iktidarı' başlıklı yazısında, "Bizim hukukçuların tam anlamıyla gözü döndü." diyor.
Teziç'in, "Anlaşılan siyasi çoğunluk devlet iktidarını ele geçirmek istiyor." sözünün saçmalıklar tarihine geçeceğini savunan Altan, "Bizim YÖK Başkanı anayasa profesörümüz, bir diktatörlük, silahlı bir zorbalık mı istiyor?" sorusunu yöneltiyor. Kendi sorusunu, "Bunun tek bir cevabı bulunuyor. Evet, öyle bir yönetim istiyor." şeklinde cevaplıyor.
"Artık ne hukuk istiyorlar, ne yasa ne de anayasa." diyen Altan, "Bir zorbalık rejimini açıkça talep ediyorlar. Türkiye çok tehlikeli bir dönemden geçiyor. Bu tehlikeyi sanıldığı gibi ordunun muhtırası değil, hukukçuların hukuka ihaneti yaratıyor." ifadelerini kullanıyor.
16-05-2007, 11:59
MusaKa92
Ne Rıdvan görür ne de çocuklar
Ne Rıdvan görür ne de çocuklar 16 Mayıs 2007 Çarşamba 08:26
Muğla Üniversitesi'nin "Spor ve Gençlik" konulu paneline katılan futbol yorumcusu Rıdvan Dilmen, 'Şampiyon Fenerbahçe' sloganıyla girdiği salonda, 'Fenerbahçe Şampiyonlar Ligi şampiyonu olabilecek mi' şeklindeki bir soru üzerine, "Olamaz. Bunu ben göremem, çocuklarımız da göremez" yanıtını verdi.
Buna neden olarak yabancı transferlerin yanlış yapılmasını gösteren Dilmen, "Yönetim istediğini alıyor ve teknik direktöre bunları oynat diyor. Bu yüzden Fenerbahçe Avrupa'da emekleyerek gidiyor" dedi. Rıdvan, çalışmak istediği tek kulübün ise Karşıyaka olduğunu söyledi.
16-05-2007, 11:59
MusaKa92
Bunlar da modernize peşmerge
Bunlar da modernize peşmerge 16 Mayıs 2007 Çarşamba 08:20
Meksika ve Türkiye kültürünün tanıtıldığı gecede sahneye çıkan Boğaziçi Üniversitesi Folklor Grubu, peşmerge kıyafetlerine benzer kostümlerle program yaptı.
Bazı folklorcular sarı-kırmızı- yeşil kumaş parçalarıyla dans etti.
Dansçılardan Ömer Ongun, "Rektörlük, Meksika’dan gelen misafirler için bizden iki bölüm sergilememizi istedi. Biz de ilk iki bölüm olan Roman ve Kürt öbeklerini sergiledik. Bir amacı yoktu. Ayrıca Türkiye’yi tanıtmak gibi bir kaygı da taşımıyoruz. Aslında, Roman, Kürt, Rum, Alevi, Ermeni ve ortak öbek olmak üzere 6 öbekten oluşan bir oyun" dedi.
Ongun, Ermeniler’de Hrant Dink cinayetiyle ilgili, Romanlar’da kentsel değişim ve ait olamama sorunu, Rumlar’da 6-7 Eylül olayları ve mübadele sonrası kendi kültürlerini yaşatamama sorunu, Kürtler’de ise özgürlük ve barış simgelerinin yer aldığını söyledi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
16-05-2007, 12:00
MusaKa92
En güzel fotoğraflar
En güzel fotoğraflar 16 Mayıs 2007 Çarşamba 08:10
Türkiye'nin coğrafya ve keşif dergisi Atlas'ın kuruluşunun 15'nci yılı nedeniyle düzenlediği "Dünyanın En Güzel Fotoğrafı" yarışması sona erdi. Hakan Öge'nin Zambia-Zimbabwe sınırında bulunan Zambezi Nehri'nde çektiği fotoğraf en çok oyu alarak "Dünyanın En Güzel Fotoğrafı" seçildi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Hakan Öge (Zambia-Zimbabwe sınırında bulunan Zambezi Nehri
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ali Murat Atay (Alaska)
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bünyad Dinç (Kamçatka)
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Zafer Kızılkaya (Filipinler)
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ali Murat Atay (Kenya)
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Sinan Anadol (Romanya)
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ali Murat Atay (Peru)
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Zafer Kızılkaya (Bangladeş)
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Oktar Güloğlu (Avusturya)
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Fatih Pınar (Türkmenistan)
16-05-2007, 12:00
MusaKa92
Ataizi Say'la sadece arkadaş
Ataizi Say'la sadece arkadaş 16 Mayıs 2007 Çarşamba 07:51
Fazıl Say ile barıştığı iddialarına yanıt veren Hande Ataizi, "Fazıl'la duygusal ilişkimiz bitmiştir, ama kendisi arkadaşımdır" dedi.
Ünlü piyanist Fazıl Say'dan geçtiğimiz ay ayrılan Hande Ataizi, barış haberlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek "Fazıl Say ile beş ay güzel şeyler yaşadık. Ama bitti. Sonrasındaki söylemler, yanlış yerlere çekildi. Ayar yapılamadı. Sinirler bozuldu, gerginleştik. Herkes konuştu, biz karşılıklı konuşmadık" dedi.
Ataizi, sözlerine şöyle devam etti: "Sonunda iki medeni insan gibi buluştuk, konuştuk. Aramızdaki problemleri hallettik. İkimizin de ilişki düzeyinde beklentileri farklı olduğundan, duygusal ilişkimiz ne yazık ki olgunlaşmadan bitti. Şimdi arkadaşız. Bu konuyla ilgili artık polemik yapılmasın."
16-05-2007, 12:00
MusaKa92
Aselsan'da ölümlere otopsi
Aselsan'da ölümlere otopsi 16 Mayıs 2007 Çarşamba 07:44
Aselsan'da görev yapan 3 mühendisin birbiri ardına ölümünü şüpheli bulan Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, soruşturmanın yeniden yapılmasını istedi.
Kamuoyuna ilk kez Hürriyet'in duyurduğu ASELSAN'lı mühendislerin ölümünün üzerindeki şaibeler bir türlü kalkmıyor. ODTÜ'lü 3 mühendisin art arda ölü bulunması, Türkiye gündemine bir anda otururken, ölümler Meclis gündemine dahi taşınmıştı.
7 Ağustos 2006 tarihinde Ankara Ayancık yolu üzerinde otomobilinde sol el bileği iki ve boğazı 20 santim kesilmiş halde bulunan Hüseyin Başbilen'in (30) ölümüyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı "intihar" kararı vererek dosyayı kapattı.
Ancak, oğullarının intihar etmediğini ve kuşkularının olduğunu söyleyen Başbilen ailesi, avuklatları Birgül Güven aracılığıyla, Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu.
İtirazı değerlendiren Sincan mahkemesi, başsavcılığın aldığı "intihar" kararını bozdu ve soruşturmanın genişletilerek incelenmesini talep etti. Mahkemenin bu kararı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na da gönderildi.