-
Öğrencilerin döner bıçaklı kavgası: 3 yaralı 21.04.2006
--------------------------------------------------------------------------------
Konya’nın Akşehir ilçesinde, Meslek Yüksekokulu (MYO) öğrencisi iki grup arasında çıkan kavgada 1’i ağır 3 kişi yaralandı.
Edinilen bilgiye göre, MYO öğrencisi Demir A. (21) ve Yusuf Y. (21), kiraladıkları 42 D 9067 plakalı otomobille dolaşırken, daha önce kız meselesi yüzünden tartıştıkları kişilerin de içinde bulunduğu bir öğrenci grubuyla Akşehir MYO önünde karşılaştı.
Sözlü sataşmayla başlayan bıçaklı kavgada, Fikret M. (21), Yasin V. (21) ve Serdar B. (22) yaralandı. Akşehir Devlet Hastanesine kaldırılan yaralılardan hayati tehlikesi bulunan Fikret M, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edildi.
Kavgaya karıştıkları iddia edilen Demir A. ve Yusuf Y’nin de aralarında bulunduğu 7 kişi yakalanarak Akşehir Adliyesine çıkarıldı.
Polis, ayrıca, kavgada kullanıldığı sanılan 4 döner bıçağı ele geçirdi.
Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
-
Vali Yardımcısı açlışta kurdela yerine yanlışlıkla parmağını kesti 21.04.2006
--------------------------------------------------------------------------------
BALIKESİR Vali Yardımcısı Ahmet Soley, Zafer Dersaneleri Balıkesir Şubesi'nin açılış töreninde, eşine ender rastlanacak bir kazaya uğradı. Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Haydar Aydın, açılış sırasında kurdeleyle birlikte Vali Yardımcısı Ahmet Soley'in sol elinin orta parmağını da kesti. Soley'in parmağına 2 dikiş atıldı. Şanssız bir an yaşayan Vali Yardımcısı Soley, “Böyle bir olay sanırım hiç yaşanmamıştır. Görünmez kaza buna denir. Makas, tahmin ettiğimden çok daha keskinmiş'' dedi.
Zafer Dersaneleri Balıkesir Şubesi Yöneticisi Alaattin Yalçın, geçen çarşamba günü yapılan dersanenin açılış törenine, ilkokul arkadaşı, Balıkesir Vali Yardımcısı Ahmet Soley'i de davet etti. Ahmet Soley açılış törenine Vali Yardımcısı Kadim Doğan ile birlikte gitti.
Halk oyunları ekiplerinin gösterileri ve konuşmaların ardından, açılış kurdelesi kesilirken inanılmaz bir kaza yaşandı. Vali Yardımcısı Kadim Doğan, kurdele kesmeye Vali Yardımcısı Ahmet Soley, Balıkesir Belediye Başkan Yardımcısı İlyas Kapusuz ve Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Haydar Aydın'ı davet etti.
Hep birlikte kurdeleyi keserken Ahmet Soley şanssız bir an yaşadı. Haydar Aydın, elindeki makasla Ahmet Soley'in sol elinin orta parmağını kurdeleyle birlikte kesti. Ahmet Soley açılış kokteyli sırasında parmağını peçeteyle sararak kanı durdurmaya çalıştı.
Spor ve izcilikten sorumlu Balıkesir Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Haydar Aydın, görünmez kaza için Ahmet Soley’den özür diledi, Soleyin kesilen parmağına baktı. Kan durmayınca Balıkesir Devlet Hastanesi'ne giden Ahmet Soley'in parmağına dikiş atıldı. İlginç kaza kentte günün konusu oldu.
-
İSTANBUL'DAKİ CEZAEVLERİ ŞEHİR DIŞINA TAŞINACAK
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, cezaevlerinin uygun mekanlara taşınabilmesi noktasında yoğun bir yatırım faaliyeti sürdürüldüğünü belirterek, "İstanbul'da cezaevlerinin büyük kısmı şehir dışına taşınacak" dedi.
21 Nisan 2006 Cuma 15:02
ESRA ŞİMŞEK
İSTANBUL - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, cezaevlerinin uygun mekanlara taşınabilmesi noktasında yoğun bir yatırım faaliyeti sürdürüldüğünü belirterek, "İstanbul'da cezaevlerinin büyük kısmı şehir dışına taşınacak" dedi.
Bakan Çiçek, Bakırköy Özgürlük Meydanı'ndaki Belediye Kültür Merkezi Sergi Salonu'nda düzenlenen "Kütahya Ceza ve İnfaz Kurumu El Sanatları Sergisi'nin" açılışını yaptı. Açılış öncesinde konuşan Bakan Çiçek, tutuklanan insan sayısının her geçen gün arttığını belirterek, "Cezaevlerimizde maalesef 62 bin civarında tutuklu ve hükümlü var. Biz böyle olmasını istemiyoruz. Çıkardığımız yasalar bunun içindir. Esas olan kurallara uygun yaşamak fakat cezaevleri de toplumun bir parçası. Bu cezaevlerini daha farklı bir anlayışla toplumun hizmetine sunmak istedik. Yürürlükte olan infaz sistemimizin esas amacı, suç işlemiş insanları cezaevinde kaldıkları sürede eğitmek, tekrar aramıza döndüklerinde hem topluma uyumlarını sağlamak hem de meslek sahibi olarak bu müesseslerden ayrılmalarını temin etmek" dedi.
Cemil Çiçek, cezaevine giren mahkumların, çıktıktan sonra olumsuz işler yaptığını söyledi. Bu konunun önüne geçmeyi amaçladıklarını belirten Çiçek, "Yaralamadan içeriye giriyor, sonra adam öldürecek kadar beceri sahibi olarak aramıza geri dönüyorlardı. Biz bu insanları tekrar topluma nasıl faydalı hale getirebiliriz diye ciddi çabalar sarf ediyoruz. Şu an Türkiye'nin muhtelif yerlerindeki cezaevlerinde eğitim olumlu anlamda yapılıyor. Cezaevlerimiz, meslek edindirme kurslarıdır. Bir taraftan insanlarımız hem cezaevlerinde boş vakit geçirmiyorlar, vasıf sahibi oluyor, aramıza döndüğünde hangi iş kolunda çalışacaksa o alanda iş bulma imkanını elde etmiş oluyorlar. Boş kalmış olmaktan doğan ruhi bir kısım sıkıntıları da ortadan kalkmış oluyor. Bu yöndeki çabalar bütün dünyada takdir toplamaktadır" diye konuştu .
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, önceki yıllarda cezaevlerinin, Türkiye'nin aleyhine kullanılan meseleler olduğunu ifade ederek, "Biz, insan onuruna yakışan ve insanların ıslah edilmesini mümkün kılan bir yapıyla insanları hem meslek sahibi, hem de yaptıklarından pişman olarak dışarıya çıkmalarını sağlamaya çalışıyoruz. İstanbul'da cezaevlerinin büyük kısmı şehir merkezi dışına taşınacak. Cezaevlerinin uygun mekanlara taşınabilmesi noktasında yoğun bir yatırım faaliyetini sürdürüyoruz. Ödenek sıkıntımız yok. Bayrampaşa Cezaevi'ni önümüzdeki yıl şehrin dışına taşıyabiliriz" açıklamasında bulundu.
Açıklamasının ardından Bakan Çiçek, serginin açılışını gerçekleştirerek eserleri inceledi.
Bakan Çiçek çıkışta, basın mensuplarının Van Cumhuriyet Savcısı Fikret Sarıkaya ile ilgili sorularını ise yanıtsız bıraktı.
-
ARKADAŞLARI SARIKAYA'NIN BORÇLARI İÇİN KAMPANYA DÜZENLEDİ
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihracına tepkiler sürüyor.
21 Nisan 2006 Cuma 15:16
ŞABETTİN AKKUŞ
VAN - Van Bölge Barosu Başkanı Ahyan Çabuk, görevden ihraç edilen Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın, 15 yıllık memuriyet hayatı boyunca sadece geçen yıl krediyle 15 yaşında bir özel otomobil aldığını belirterek "Sarıkaya halen kredileri ödemiş değildir. Öğrendiğim kadarıyla da dünden itibaren meslektaşları bu ekonomik mağduriyetini gidermek anlamında kendi içlerinde, borçlarını ödemek yönünde bir kampanya başlatmışlar" dedi.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya'nın meslekten ihracına tepkiler sürüyor. Van Bölge Barosu Başkanlığı'na üye yaklaşık 40 avukat, bölgedeki 15 baronun eşzamanlı olarak yapmayı planladığı basın açıklaması için Van Adalet Sarayı önünde toplandılar. Avukatlar adına basın açıklamasını yapan Van Bölge Barosu Başkanı Ayhan Çabuk, HSYK'nun Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya hakkında verdiği kararı kınadıklarını belirterek sözlerine başladı. Bu kararın yargı bağımsızlığı açısından kabul edilemez olduğunu ifade eden Çabuk, HSYK tarafından verilen kararın, Türkiye'de yargının bağımsız ve tarafsızlığının önündeki en büyük engellerden birinin "bürokratik ve siyasetçi niteliklere sahip resmi ideolojinin oluşturduğu devlet iktidarı" olduğunu ortaya çıkardığını iddia etti. Böyle bir ortamda demokrasi ve hukukun üstünlüğünden söz etmenin, yargının tarafsız ve bağımsız olabileceğini iddia etmenin mümkün olmadığını savunan Çabuk, "Hukuk devletinin en temel unsuru olan yargının bağımsız olmadığı bir ülkede yurttaşların hukuki güvenliğinden söz etmek mümkün değildir. Sayın Savcı ile ilgili verilen kararın kesinleşme süresinde geri alınmasını bekliyoruz. Başta Türkiye Barolar Birliği ve bütün barolar olmak üzere herkesi hukukun üstünlüğüne ve yargının bağımsızlığına sahip çıkmaya çağırıyoruz" diye konuştu.
Bir gazetecinin Van Bölge Barosu'nun yapabileceği bir çalışmanın olup olmadığı sorusuna ise Çabuk, verilen karar için 10 günlük bir itiraz süresi olduğunu, bu kararın henüz kesinleşmemiş bir karar olduğunu hatırlatarak, "Eğer Sayın Savcı Sarıkaya, bugün istifa edip, ben Van Bölge Barosu'na üye olmak istiyorum derse, biz büyük bir onurla onu kendi baromuza kaydederiz. Savcı ve hakimlik yasasında HSYK'nun verdiği disiplin kararı kesinleşmişse herhangi bir baroya üye olmak mümkün değildir. Ancak bu disiplin cezası kesinleşmeden önce böyle bir müracaatı söz konusu olursa, baro hakim veya savcıyı avukat olarak kaydedebilir. Henüz kesinleşmemiş bir karar söz konusudur. Kendisi eğer bugün itibarıyla istifa ederek, büromuza müracaat ederse biz onu seve seve büyük bir mutlulukla baromuza kaydederiz. Sarıkaya gibi değerli bir hukukçunun baromuzun mensubu olmasından da büyük bir mutluluk ve onur duyarız" dedi.
Bir başka gazetecinin ihraç kararının mahkeme sürecini etkileyip etkilemeyeceği sorusunu ise Çabuk, "Şüphesiz etkileyecek" diye yanıtladı. HSYK'nun iddianameyi hazırlayan savcı hakkında verdiği kararın yargılamayı ve yargılamayı yapan yargı mensuplarını da etkileyeceği iddiasında bulunan Çabuk, "Yargı mensupları bu yargılama sürecinde asker kişilere bizim kanaatimizce ceza vermek konusunda büyük bir sıkıntı içine gireceklerdir. Yargı bağımsız ve tarafsız hareket edebilme olanaklarına şu anda hali hazır sistemle sahip değildir. Bu yargılama sürecinde de çok çekingen davranacaklarını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
Şemdinli dosyasına 50'den fazla avukatın katılacağını düşündüğünü de ifade eden Çabuk, ancak su anda kaç avukatın katılacağını bilmediğini kaydetti. Öğrendiği kadarıyla Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır ve bölgede bir çok ilde avukatların müdahil tarafın vekaletini aldığını ve duruşmanın çok sayıda avukatla takip edileceğini anlatan Çabuk, Sarıkaya için başlatılan kampanya ile ilgili olarak da, "Savcı Sarıkaya, 15 yıllık memuriyet hayatı boyunca geçen yıl krediyle 15 yaşında bir özel otomobil aldı. Ancak halen kredileri ödemiş değildir. Sayın Sarıkaya, böyle bir maddi imkansızlığa da sahiptir. Öğrendiğim kadarıyla da dünden itibaren meslektaşları bu ekonomik mağduriyetini gidermek anlamında kendi içlerinde borçlarını ödemek yönünde bir kampanya başlatmışlar" şeklinde konuştu.
-
TV'DE AKILLI İŞARETLER DÖNEMİ BAŞLIYOR
Çocuk ve gençleri cinsellik, şiddet, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar gibi zararlı yayın içeriğine karşı korumak için geliştirilmiş olan görsel ve işitsel uyarı sistemi "Akıllı İşaretler Sembol Sistemi", 23 Nisan'da yayınlarda kullanılmaya başlanacak.
21 Nisan 2006 Cuma 14:30
MÜGE TUTCALI
ANKARA - Çocuk ve gençleri cinsellik, şiddet, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar gibi zararlı yayın içeriğine karşı korumak için geliştirilmiş olan görsel ve işitsel uyarı sistemi "Akıllı İşaretler Sembol Sistemi", 23 Nisan'da yayınlarda kullanılmaya başlanacak.
Sistemin tanıtımı, bugün Bilkent Otel'de düzenlenen bir toplantıyla tanıtıldı. Toplantıya, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, projenin tasarımcılarından Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Çaplı ve çok sayıda öğrenci katıldı. Akıllı İşaretler'in tanıtımı için hazırlanan ve televizyonlarda yayınlanacak olan spot filmlerin gösteriminin ardından bir konuşma yapan RTÜK Başkanı Akman, 23 Nisan öncesinde çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimleri açısından çok önemli olduğuna inandıklarını bir projeyi başlatmaktan dolayı çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Akman, bugüne kadar televizyon yayınlarının içeriklerinin ve saatlerinin belirlenmesinde, programların hangi zaman diliminde ve kimler için yayınlanacağı noktasında belirleyici unsurların, televizyon yöneticilerinin düşünceleriyle izleyicilerinin televizyon izleme alışkanlıkları ve reklam gelirleri olduğunu ifade etti.
RTÜK olarak özellikle izleyicilerin yayın içerikleri hakkında bilgilendirilmesi noktasında çalışma yapmaya başladıklarını belirten Akman, Hollanda'daki uygulamanın Türkiye'nin şartlarına uygun olabileceğinin görüldüğünü anlattı. Hollanda ile 5 yıldır süren çalışma sonrasında, Türkiye'nin sosyo-ekonomik yapısını, eğitim düzeyini ve çocukların yapısını çok iyi bilen öğretim üyeleri ile birlikte bu sistemin hazırlandığını ifade eden Akman, "Bilim insanları olarak Türkiye'nin şartlarını dikkate alarak, televizyon yayın içerikleri ve bugüne kadar olan yayınlardan edinilen tecrübeleri göz önüne alarak, çocuk ve gençlerin zararlı, olumsuz yayınlardan etkilenmelerini önleyecek, en azından bu konuyla ilgili ciddi bilgilendirme sağlayacak sistemi kurulumuza önerdiler" dedi.
Söz konusu uygulamanın televizyon kanallarının yeni yayın dönemine başladıkları Eylül ayına kadar test aşamasını sürdüreceğini belirten Akman, bu sürecin gözlemleneceğini, ve izleyicilerin de görüş ve önerileri ile sistem hakkındaki yönetmeliğin de Eylül ayında yayınlanacağını kaydetti. Bu sürede yayın kuruluşlarıyla daha yakından görüşeceklerini belirten Akman, "Müeyyideler uygulayarak, cezalar vererek, yayıncı kuruluşların yayın içerikleriyle ilgili yapmış oldukları ihlallerin ortadan kaldırılmasının zor olduğu yönünde bir kanaat var Kurul üyelerimizde. Elbette ihlal olursa kanunun verdiği yetkiyle yine cezalar vereceğiz. Ancak ceza çok fazla benimsenecek bir şey değil. Karşılıklı hoşgörü, diyalog ile ülkemize hizmet etmenin daha doğru ve uygun bir yol olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Akıllı İşaretler Sembol Sistemi'nin yayın içerikleriyle ilgili olarak yaşanan sorunları tamamen ortadan kaldırmayacağına de dikkat çeken Akman, "Ekranları çiçek bahçesine döndürecek bir şey değil. Akıllı İşaretler Simge Sistemi, yayıncı kuruluşlara 'Nasıl olsa içerik hakkında bilgi verdik.
YASAKLAMA, DENETLEME YERİNE ÖZDENETİM
Artık ihlalde bulunma hakkımız var' gibi bir düşünce getirmemeli. Sistem, A'dan Z'ye bugünkü ihlallerle ilgili yayın içeriklerinde ne oluyorsa, yine o yapılan yanlışları, ihlalleri, RTÜK olarak takip etmemizi ortadan kaldıran bir çalışma değil. Bu sistem A'dan Z'ye yayın içerikleriyle ilgili ebeveynleri bilgilendirmeye yönelik bir çalışma" açıklamasında bulundu.
Akman, yayın içeriklerinin hangi yaş grubuna uygun olduğunun belirlenmesinden sonra, ekran başındaki kişilerin yaş durumunu dikkate alarak, yayın akışının belirlenmesinin de amaçlandığını belirterek, tek sorumluluğun RTÜK'e ait olmadığını simgelerin ekranda gören ebeveynlere de önemli görevler düştüğünü anlattı. Akman, "Bu sistemin başarılı olmasını ilk şartı yayıncı kuruluşlarımızın simge atamalarını doğru yapmaları, ikincisi de simgeleri ekranda gören anne babaların mesajları dikkate alarak, evlatlarını ekran başında tutmaları ya da uzaklaştırmalarıdır" dedi.
Çocuklara da seslenen Akman, "Sizin için olumsuz yayınlar söz konusu olursa, bu simgelerden biri ekranda göründüğünde, televizyonu kapatın ya da kanal değiştirin. Çok beğenseniz de, sizler için olumsuz olan yayınlar sizi kötü etkileyebilir. Lütfen bu simgelerin verdiği mesajları dikkate alın" diye konuştu.
Akıllı işaretler, programların hangi yaş grubuna uygun olduğunu gösteren 4 sembol (7+,13+,18+, genel izleyici) ile programdaki zararlı içeriği tanımlayan iç sembol (şiddet/korku, cinsellik, olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar) olmak üzere, toplam 7 sembolden oluşuyor. Televizyon ekranı şeklindeki bir gözbebeği ise sistemin logosu olan TELE'yi temsil ediyor. Sistemin uygulamaya geçmesiyle birlikte, çocuklara ve anne babalara televizyon izlerken yedi akıllı işaret rehberlik edecek. Akıllı İşaretler, yasaklayıcı ya da denetleyici değil, esas olarak yayıncı kuruluşların çocukları ve gençleri televizyonun olası zararlı etkilerinden koruma sorumluluğuna işlerlik kazandıran bir özdenetim mekanizması. RTÜK'ün geliştirdiği sistemle, televizyon kanallarının görevlileri programları önceden izleyip, elektronik ortamda kodlama formunu dolduracak. Bu işlem sonucunda sistem tarafından verilen yaş ve içerik sembolleri programın başında 5 saniye süreyle ekranın tümünde ve her kesintiden sonra da 15 saniye süreyle ekranın sağ üst köşesinde olacak şekilde yayınlanacak.
-
ÖĞRETİM ÜYESİ OKULUN MERDİVEN BOŞLUĞUNDA KENDİSİNİ ASTI
Muğla Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğretim üyesi Mursayettin Eksen (49), okulda intihar etti.
21 Nisan 2006 Cuma 16:41
BEKİR TOSUN
MUĞLA - Muğla Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğretim üyesi Mursayettin Eksen (49), okulda intihar etti.
Edinilen bilgiye göre, bu sabah saatlerinde odasının yanındaki merdiven boşluğuna elektrik kablosuyla kendisini asarak intihar eden Eksen'in ailesine ve yakınlarına mektup yazdığı ortaya çıktı. 12 yıldır Muğla Üniversitesi'nde görevli Yrd. Doç. Dr. Mursayettin Eksen'e üniversite idaresinin uzun zamandır ders vermediği, bu yüzden bunalıma girdiği ileri sürüldü. Sabah saat 08.00 sıralarında meydana gelen olayda, Mursayettin Eksen, erken saatlerde okula geldi. Bir süre odasında oturan Eksen, daha sonra elektrik kablosuyla okulun 3. katında odasının bulunduğu merdiven boşluğuna kendisini asarak intihar etti. Muğla Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu öğrencileri sabah saatlerinde okula geldiklerinde öğretim üyesinin cesediyle karşılaştı.
1996 yılından bu yana Muğla Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Yüksekokulu ve Muğla Sağlık Yüksekokulu'nda vekaleten ve asaleten müdürlük görevini yürüten Yrd. Doç. Dr. Mursayettin Eksen, 2004 yılından bu yana ise Muğla Sağlık Yüksekokulu'nda Yrd. Doç. Dr. kadrosunda çalışıyordu. Eksen'e üniversite idaresince uzun süredir ders verilmediği, bu nedenle bunalıma girdiği ileri sürüldü. Yrd. Doç. Dr. Murseyettin Eksen'in intihar etmeden önce ailesine mektup yazdığı ortaya çıktı. Savcılık tarafından el konulan mektupta, intiharından kimsenin sorumlu olmadığını, ailesine ve çocuklarına iyi bir baba olamadığını yazdığı öğrenildi.
Sağlık Meslek Yüksek Okulu binasında intihar eden Eksen'in ailesi okulda tören yapılmasını istemedi. Evli ve 2 çocuk babası Eksen'in cenazesinin, otopsiden sonra doğum yeri olan Muğla'nın Yatağan İlçesi Turgut Beldesi'nde toprağa verileceği öğrenildi.
-
KOCAELİ'NDE 10 ADET ŞÜPHELİ VARİL BULUNDU
Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'nde, bir köy yolu üzerine bırakılmış 10 adet şüpheli varil bulundu.
21 Nisan 2006 Cuma 16:45
GÖKHAN AYAR
KOCAELİ - Kocaeli'nin Kandıra İlçesi'nde, bir köy yolu üzerine bırakılmış 10 adet şüpheli varil bulundu. Olay yerine gelen jandarma ekipleri, varillerin etrafını güvenlik şeridiyle çevirdi.
Kandıra İlçesi Tekke Köyü yolu üzerinde açıklık bir alanda 10 adet şüpheli varil bulundu. Varilleri gören vatandaşların durumu köy muhtarına bildirmesi üzerine olay yerine jandarma ekipleri geldi. Ekipler şüpheli varillerin bulunduğu alanı güvenlik şeridiyle çevirdi. Varillerin görülmesinin ardından İzaydaş yetkilileri olay yerine beklenirken, vatandaşlar ise varillerin içerisinde katı atık gördüklerini iddia etti.
-
TÜRKİYE'DEKİ VARİL KRİZİNİN BİR BENZERİ KKTC'DE DİREK KRİZİ OLARAK YAŞANIYOR
Türkiye'de varil krizi ile ortaya çıkan çevre felaketinin bir benzeri KKTC'de yaşanıyor.
21 Nisan 2006 Cuma 16:50
MESUT GÜNSEV
LEFKOŞA - Türkiye'de varil krizi ile ortaya çıkan çevre felaketinin bir benzeri KKTC'de yaşanıyor. Ancak bu kez söz konusu olan variller değil, KKTC elektrik kurumunun ithal ettiği ve zehirli oldukları ifade edilen elektrik direkleri.
Devlet Laboratuarı'nın verdiği rapor, direklerin ihtiva ettiği kreosote-solingo maddesinin ölümcül sonuçlar doğurabileceğine işaret edildi. Konu ile ilgili olarak KKTC Çevre Dairesi ile Elektrik Kurumu karşı karşıya geldiği belirtildi. Çevre Dairesi'nin 9 ay önce verdiği sakıncalı rapora rağmen Elektrik Kurumu stoklarını arttırmaya devam ettiği ifade edildi. Bölgede çalışanlar, geçtiğimiz günlerde TIR'lar dolusu yeni direğin alana depolandırıldığını belirterek, boğaz yanması, baş ağrısı gibi şikayetlerinin çoğaldığını söyledi. Devlet Laboratuarı'nın direklerle ilgili raporunda, Kreosote maddesinin bilinen özellikleri arasında yüksek dozlarının alerji, kalp ve damar yetmezlikleri ile ölümlere neden olabileceği belirtildi. Raporda ayrıca, konu elektrik direklerinin kreosote maddesiyle doyurulmuş olduğu varsayılırsa, sıcak havalarda artacak kreosote emisyonunun bölgede uzun süre duran kişiler için zararlı olabileceği ifade edildi.
-
POLİS, PARK ETMEKTE ISRAR EDEN TAKSİCİYİ VURDU
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun bulunduğu Adalet Bakanlığı ek binası önünde saldırıya uğradığı iddia edilen polis, bir taksiciyi vurdu.
21 Nisan 2006 Cuma 17:56
BAYAZIT CEBECİ
ANKARA - Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) bulunduğu Adalet Bakanlığı ek binası önünde saldırıya uğradığı iddia edilen polis, bir taksiciyi vurdu. Olay sırasında bir görevlinin de kolu kırıldı.
Alınan bilgiye göre, Milli Müdafaa Caddesi'nde HSYK'nın bulunduğu Adalet Bakanlığı ek binasının önünde meydana gelen olayda, görevli polisler bina önünde müşteri bekleyen 06 T 6282 plakalı taksinin sürücüsü Selahattin Gül'ü uyardı. Bunun üzerine taksi şoförüyle görevli polis memuru Resul Özsoy arasında kavga çıktı. Taksi sürücüsünün sopayla memura saldırması üzerine polis memuru silahla karşılık verdi. Polis memurunun ateş açması sonucunda taksi sürücüsü ayağından vuruldu. Olay sırasında taksicinin hışmına uğrayan Adalet Bakanlığı'nda görevli Recep Ceylan'ın da kolu kırıldı. Taksi sürücüsüyle başından yaralanan polis memuru ve kolu kırılan Recep Ceylan, ambulanslarla Numune Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
-
İZMİR'DE YAKALANAN BOMBACI TUTUKLANDI
İzmir'de 2 ay içerisinde Emniyet Müdürlüğü lojmanlarının bulunduğu İkmal Şube Müdürlüğü'ne simit arabasıyla bombalı saldırı ve Varyant çıkışına saksı içerisinde bomba konulması olayını gerçekleştiren ve polis tarafından yakalanan terörist, çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
21 Nisan 2006 Cuma 18:24
MEHMET İNMEZ
İZMİR- İzmir'de 2 ay içerisinde Emniyet Müdürlüğü lojmanlarının bulunduğu İkmal Şube Müdürlüğü'ne simit arabasıyla bombalı saldırı ve Varyant çıkışına saksı içerisinde bomba konulması olayını gerçekleştiren ve polis tarafından yakalanan terörist, çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.
İzmir Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından, Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Kadifekale semtinde polis lojmanlarının bulunduğu İkmal Şube Müdürlüğü'ne simit arabasıyla bombalı saldırı ve Varyant çıkışına konulan saksı içerisindeki bombayı koyduğu belirlenen bölücü terör örgütü PKK üyesi Kemal Yiğit (24) ve arkadaşı A.S. sorguları tamamlandıktan sonra 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Savcı tarafından sorgulanan Kemal Yiğit tutuklanarak cezaevine gönderilirken, A.S. tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.