-
AMD Ryzen 5 işlemcilerin Türkiye fiyatları ve satışa çıkış tarihi resmen açıklandı.
AMD Ryzen 7 masaüstü işlemcilerinden sonra, AMD bugün Ryzen 5 masaüstü işlemcilerinin 11 Nisan’da dünya genelinde satışa sunulacağını duyurdu. AMD’nin yeni Ryzen 5 işlemcileri “Zen” mimarisini 6 çekirdek 12 işbirimli ve 4 çekirdek 8 işbirimli seçeneklerle tüketicilere sunuyor.
Anakart tasarımları farklı üreticiler tarafından sunulacak olan bütün Ryzen işlemciler AM4 platformunu kullanıyor. CES 2017’de duyurulduğu gibi ASRock, Asus, Biostar, Gigabyte ve MSI tarafından üretilecek anakartlar X370, B350 ve A320 yonga setleri üzerine inşa edilecek.
AMD Ryzen 5 ürün ailesinin seçili modelleri Wraith Spire ve Wraith Stealth olmak üzere iki farklı Wraith soğutucu ile beraber sunuluyor.
İşlemci Model Çekirdek İşbirimi Temel Saat Hızı (GHz) Boost Clock (GHz) Dahili Soğutucu TDP (Watt) Türkiye Satış Fiyatı (USD) +KDV
AMD Ryzen 5 1600X 6 12 3.6 4.0 – 95 $265
AMD Ryzen 5 1600 6 12 3.2 3.6 Wraith Spire 65 $229
AMD Ryzen 5 1500X 4 8 3.5 3.7 Wraith Spire 65 $199
AMD Ryzen 5 1400 4 8 3.2 3.4 Wraith Stealth 65 $179
-
Bluetooth hakkında bilmeniz gerekenler!
Bluetooth teknolojisi dört bir yanımızı sardı. Peki Bluetooth nedir, nasıl gelişti ve nasıl çalışır?
Bluetooth ne işe yarıyor?
Bluetooth ne işe yarıyor?
Bluetooth, 1994'de kısa mesafede kablolara gerek duymadan veri transfer etmek üzere Ericsson tarafından icat edilmişti. Bu yeni aktarım şekli, diğer teknoloji şirketlerinin de dikkatini çekmişti. Ericsson, 1998'de Intel, Nokia ve Toshiba ile bir araya geldi ve Bluetooth Special Interest Group'u (SIG) kurdu.
SIG, kâr gözetmeyen bir kuruluş ve Bluetooth'un gelişimiyle ilgileniyor. Bugün SIG'in 15.000'den fazla üyesi var. SIG'in Bluetooth'a yön verenler üyeleri arasında Motorola, Lenova ve Microsoft gibi şirketler bulunuyor.
Bluetooth bağlantısı, biz farkında olmasak da giderek hayatımızın bir parçası haline geliyor. Bluetooth'u cep telefonlarımız veya cihazlarımız arasında kablosuz veri transferinde, kablosuz kulaklıklarda, oyun denetimlerini konsollara bağlamada, bilgisayarlara bağladığımız bileşenlerde kullanıyoruz.
Peki Bluetooth nasıl çalışıyor ve bu ismini nereden alıyor? İkinci sorunun cevabı oldukça basit. Bluetooth, 10. yüzyılda yaşayan Danimarka kralı Harald Blåtand'ın İngilizceleştirilmiş adı. Harald, Danimarkalı kabileleri bir krallıkta toplamış, farklı kişilerin iletişim kurmasını sağlayarak tarihçiler arasında ün kazanmıştı.
1990'ın ortalarında icat edilen teknoloji de, Bluetooth adındaki bir kablosuz bağlantı yoluyla farklı cihazları bir araya getirmişti.
Bluetooth teknolojisi nasıl çalışıyor?
Bluetooth teknolojisi nasıl çalışıyor?
Bluetooth 2.4 ve 2.485GHz aktarım bandı üzerinde radyo dalgaları ile çalışır. Oldukça düşük bir güçle çalışan Bluetooth, uzun bir pil ömrü sağlar. Bluetooth cihazları, kullanıcıyı 50 metre uzaklığa dek bir alandaki diğer ürünlere bağlamaya yarayan bir çipe sahiptir.
Bluetooth ile iki akıllı cep arasında veya PC ile akıllı cep arasında fiziksel bir bağlantı olmaksızın veri transferi yapılabilir. Radyo teknolojisi, kablosuz telefomlarda da kullanılmaktadır.
Telefon dan kulaklığa ses aktarımı ise Advanced Audio Distribution (A2DP) ile yapılır. Burada ses, cep telefonuna akış yapılarak kullanıcının hareket halindeyken konuşabilmesi sağlanır.
Bluetooth'un gelişimi
SIG'in resmen oluşmasının iki sene ardından, ilk olarak 2000 yılında cep telefonlarında kullanılmaya başlandı. Bluetooth'lu kulaklıklar ise kısa bir süre sonra boy göstermeye başladı.
Bluetooth, takip eden birkaç sene içerisinde laptop'larda, yazıcılarda, kameralarda ve fazlasında kullanıldı ve 2006'da bir milyar cihazdaki yerini aldı.
Bununla beraber Bluetooth ile yerel ağ oluşturmak pratik olsa da, dosya aktarımı yavaştı. 2007'de bu eksiklik giderildi ve Bluetooth 2.1 ile önemli yenilikler sunuldu. Bluetooth 2.1 sadece güç tüketimini 5 kat iyileştirmekle kalmıyor, cihazları eşleştirmeyi kolaylaştırarak daha verimli, kolay bir kullanım sağlıyordu. Aynı sene içerisinde TV'lere ve alarm saatlerine de giren Bluetooth için bu, önemli bir gelişmeydi.
2009'da ortaya çıkan Bluetooth 3.0 ise veri hızlarını 24Mbps'ye kadar yükseltiyordu. Yeni sürüm, mobil Bluetooth cihazları arasında eşten-eşe bağlanıya izin veriyor, bu sayede kullanıcılar uygulama paylaşabiliyor, oyun oynayabiliyorlardı. Bluetooth 3.0 ilk olarak iPhone'da ortaya çıktı ve ardından diğer telefonlara yayıldı.
Bluetooth 4.0
Bluetooth 4.İPhone 4S sayesinde tanıştığımız Bluetooth 4.0, önceki sürümlerinden de daha az güç tüketiyor. Yeni sürüm Bluetooth'un düşük güç tüketimi, fitness, kalp atışı izleyicileri ve adım sayacı gibi cihazlarda da kullanım alanı bulmasını sağladı. Bu cihazlar önceden sadece özel cihazlarla çalışabiliyordu, ancak şimdi telefon larla çalışabiliyorlar.
Bluetooth 4.0 bugün hala yaygın bir kullanım alanına sahip değil, ancak giderek yaygınlaşıyor ve NFC gibi bir mobil ödeme sistemi olarak kullanılma ihtimali bile var.
-
En iyi oyun bilgisayarı ekran kartlarını üreten firmalardan biri olan Asus, ürettiği ve satışa sunduğu yeni ekran kartı ile yine büyük bir iş başarmış görünüyor. Eski ekran kartlarına göre %30 daha serin ve 3 kat daha sessiz çalışan patentli Wing-Blade fanlar, bu ekran kartının sunduğu üst düzey performansın en önemli bileşenlerinden biri. FPS performansında %5.7 gibi bir oranda artış sağlaması, oyun severler için iyi bir haber.
DirectCU 3 Teknolojisi ile GPU‘ya Direkt Temaslı Isı Boruları sayesinde, fazla olan ısıyı uzaklaştırarak %30’luk oyun performansını yükseltmenizi sağlıyor. DirectCU içerisinde bulunan patentli Wing-Blade, tasarımıyla ısıyı tahliye eden statik basıncın %105 artırılmasını sağlayan teknolojiye sahip. Ayrıca 0dB fanları sayesinde istediğiniz oyunu her türlü çözünürlükte, 3 kat daha sessiz oynabileceksiniz.
Genelde oyun oynarken GPU sıcaklığı, işlemci sıcaklığından daha yüksektir. Bundan dolayı Rog Strix kartları, 2 tane 4 pin kontrollü girişle soğutma işlemini sağlıyor.
Auto-Extreme teknolojisi kapsamında diğer sabit kartlara göre daha sağlam ve daha kaliteli malzemeler kullanmıştır. Bu da daha fazla bir performans ve ömür demektir. 8+2 Fazlı Super Alloy Power 2 teknolojisi sayesinde grafik kartları daha fazla kararlılık ve güce sahip oluyor. Bu sayede güç kaybında azalma en aza inmiş olur ve diğer tasarımlara göre % 50 daha fazla serinletme sağlar.
Aura RGB Lighting özelliğiyle performansın yanı sıra tarz ve tasarıma da yenilik kattığını söyleyebiliriz.
Kişileştirilmiş oyun deneyimleri için farklı efektlere sahip binlerce renkle özgün bir görsellik ve oyun esnasındaki müziklere göre adeta dans eden renkler sunuyor.
Çağımızın sanal alemine bağlantı yapabilmesi ayırt edici bir özelliği ise aynı anda hem ekrana hem de sanal gerçeklik cihazına bağlanabilmek için 2 HDMI girişine sahip olması.
Yine çağımızın teknolojilerinden biri olan NVIDIA G-SYNC teknolojisi sayesinde oyunlarda takılmalar, gecikmeler ve ekran yırtılmalarına veda edeceksiniz.
Nesnelerin daha keskin olması oynadığınız oyunu akıcı bir şekilde devam ettirebilmenizi sağlıyor.
GPU Tweak 2 sayesinde, oyun esnasında hız aşırtmayı daha kolay hale getiriyor. Gaming Booster özelliğiyle arka plandaki tüm çalışır programları kapatarak, oyunda üst düzey performans almanızı sağlar. İşlemlerinizi kapatmadan sistem belleğinizi yeniden düzeltmenize ve boşaltmanıza olanak sağlar. Fiyat etiketi 2500₺‘den başlayan bu cihaz, oyun konusunda beklentilerinizi aşacak düzeyde performans vaadediyor.
-
Bilgisayar firmaları arasında marka değerini ve üretim kalitesini üst düzeyde tutan MSI, yeni ürettiği GE62 6QF modelini kullanıcılara sundu. HOTS özel sürümü ve Windows 10 işletim sistemiyle farkındalık yaratmaya çalışan MSI bunu başarmış gibi görünüyor. Bilgisayarın ön ve arka yüzünde dikkat çeken şey ise dünyaca bilinen ‘Heroes of the Storm’ oyununa ait karakter ve temaların bulunması.
Ergonomi ve tasarım olarak ultra performas sunan cihaz, beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Sahip olduğu donanım sayesinde her türlü oyunu ve programı hızlı ve seri bir şekilde açma olanağı sunuyor.
En önemli özelliklerinden biri de Cooler Bost teknolojisi. Bu sayede hem GPU hem de CPU çok hızlı şekilde soğutuluyor.
Çift fanların devreye girmesi için yapabileceğiniz tek şey Fast Boost butonuna dokunmak.
3 farklı fonksiyona sahip olan Shift teknolojisi sayesinde Sport, Comfort ve Green profilleri arasında geçiş yaparak farklı performanslarda işlerinizi halletmenizi sağlıyor.
Comfort modu işlemcinizin dengeli çalışmasını, Green modu da enerji tasarrufu yapmasını sağlıyor.
MSI GE62, Intel’in 6. nesil işlemcisi olan Core i7 6700HQ kullanılıyor. 3GB paylaşımsız NVIDIA GeForce GTX 970 M grafik kartı sayesinde performansı üst seviyelere çıkarıyor. 8 GB DDR4 bellek değeri sayesinde uygulamalar arası geçişlerde maksimum hıza ulaşarak aksaklık yaşamadan bir kullanım sunuyor. 1 TB 7200RPM disk ve 128 GB SSD kartı sayesinde en iyi donanımsal özelliklerden mahrum kalmayacaksınız.
True Color teknolojisiyle birlikte daha canlı renklere sahip ekran görüntüsü sunuyor. 15.6inç genişliğinde ekrana sahip olan bu cihaz, keskin görüntüler vermesi yanı sıra
Matrix Display fonksiyonu sayesinde diğer tüm ekranlarla bağlantı kurarak çoklu görüntüleme olanağı sunar.
2.9GB/sn okuma hızına, 3.2GB/sn yazma hızına ulaşabilen DDR4–2133 RAM, notebook bilgisayarınızda üst düzey performansa ulaşmanızı sağlar.
Laptop bilgisayarınızı HDTV’ye bağlayarak Matrix Display ile 4K portuyla 3800×2160 değerine kadar çözünürlüğe ulaşabiliriz.
Tam olarak savşalar için yapılmış olan Nahimic ses teknolojisi ve 3D ses sistemi ile 71.HD sunuyor. Oyun esnasında bir merminin sesini, bir bombanın patlamasını sanki oyun içindeymiş gibi duyacaksınız. Ayrıca HD kayıt sistemiyle, oyun esnasında sesleri HD kalitesinde kaydedebileceksiniz. 7500₺ değerinde olan bu cihaz, oyun notebook bilgisayarlar arasında en yüksek performansa sahip cihazlardan biri.
Teknik Özellikleri:
İşletim Sistemi: Windows 10 Home
Ekran: 15.6″ FHD (1920×1080) Yansımasız Ekran
İşlemci: Intel® i7-6700HQ (6M Cache, 3.50 GHz)
Chipset: Intel® HM170
Ekran Kartı: Nvidia GTX 970M 3GB GDDR5
Hafıza: 8 GB DDR4
Hafıza Yuvası: 2
Maksimum Hafıza: 32 GB
Hard Disk: 128GB SSD+1TB 7200RPM
Optik Okuyucu: DVD Super Multi
Ön Kamera: HD type (30fps@720p)
Klavye: Programlanabilir Arka aydınltmalı SteelSeries
Ses: 4x 2W speakers + 1x 3W woofer
Pil: 6-Cell
Güç Adaptörü: 150W
Boyut (WxDxH): 419.9 x 287.8 x 29.8~32mm
Ağırlık: 2.9Kg
-
Masaüstü Nasıl Temizlenir, Temiz Tutulur?
Masaüstünüzü temizleyip onu hep temiz tutmak için hangi yöntemleri izlemelisiniz? İşte tavsiyelerimiz!
Derli toplu bir masaüstü, aradığınız dosyayı ve programı bulmanızı kolaylaştıracağı gibi güzel bir görüntü sunar. Masaüstünüze her baktığınızda gördüğünüz kalabalık yüzünden canınız sıkılıyorsa, her türlü temizlik çabalarınıza rağmen masaüstünüz kısa sürede kabusa dönüyorsa, bu yazımız size yardımcı olacak.
Masaüstü Nasıl Temiz Kalır?
Masaüstünü temiz tutmanın, onu temizlemekten daha zor olduğu söylenebilir. Sonuçta masaüstünüzdeki tüm simgeleri silebilir veya bir klasöre taşıyabilirsiniz. Masaüstünü zaman içinde temiz tutabilmek için önce neden masaüstümüzün çöpe döndüğünü anlamamız gerekiyor.
En sık kullandığımız uygulamalara, dosyalara hızla ulaşmak istiyoruz: Kısayol oluşturup masaüstüne kopyalamak çok kolay bir iş ve masaüstünden kolay ulaşılabilen bir yer de yok.
Sık kullandığınız uygulamalar için alternatif bir yol bulmanız gerekiyor: Kalabalık bir masaüstü, kısayollarla yaşadığınız anlamına geliyor. Bunu hayatınızdan kaldırabilirseniz, bir daha kısayollara ihtiyaç duymayacaksınız ve masaüstünüz hiçbir zaman dolup taşmayacak.
Uygulama Kısayollarını Başlat Menüsüne Taşıyın
Windows 10'un yeni masaüstü, uygulama kısayolları için çok uygun. Başlat menüsüne Windows tuşuna basarak veya tıklayarak hemen ulaşabiliyorsunuz. Menüye bir düzine uygulamayı rahatça sabitleyebilirsiniz.
Bir uygulamayı Başlat menüsüne sabitlemek için, masaüstündeki kısayoluna sağ tıklayın ve Başlangıç ekranına sabitle seçeneğine tıklayın.
Başlat Menüsünü Gruplarla Organize Edin
Tüm kısayolları Başlat menüsüne taşımak, simge karmaşasını ortadan kaldırmayacaktır. Verimliliği artırıp düzenli bir görünüm elde etmek için, Başlat menüsü kutucuklarını gruplara ayırın. Kutucukları taşırken gruplara ayrıldıklarını göreceksiniz. Fareyi grubun üzerine götürdüğünüzde grup adını değiştirebildiğinizi fark edeceksiniz. Dilerseniz fareyi iki yatay çizgiden oluşan simgenin üzerine getirip taşıyarak, grupları istediğiniz gibi sıralayabilirsiniz.
Görev Çubuğuna Sabitleyin
Başlat menüsünün yeterince pratik olmadığını düşünüyorsanız, en sık kullandığınız uygulamaları Görev Çubuğuna sabitleyebilirsiniz. Bunun için masaüstünüzdeki kısayola sağ tıklayın ve Görev çubuğuna sabitle seçeneğine tıklayın.
Launcher Kullanın
Tüm kısayol kalabalığından kurtulmak istiyorsanız, yukarıdaki yöntemler yerine farklı iki seçeneği kullanabilirsiniz. Bunlardan birincisi, Başlat menüsünü açtıktan sonra uygulamanın veya dosyanın adını yazmaya başlamak. Uygulama bulunduğunda ismi tamamen yazmadan Enter'a basabilir, uygulamayı başlatabilirsiniz.
İkinci seçenek ise Wox'u yüklemek. macOS'taki Spotlight işlevini taklit eden Wox, istediğiniz zaman Alt + Space'e basarak herhangi bir uygulamaya, dosyaya veya klasöre hemen ulaşmanıza izin veriyor.
Son Çare: Fences
Şimdiye kadarki tavsiyelerimizin hiçbiri hoşunuza gitmediyse ve masaüstü kısayollarını çok seviyorsanız, onlardan ayrılmanız şart değil. Bu durumda Fences ile masaüstünüzde bölümler oluşturabilir, bu bölümleri sadece gerektiğinde açabilirsiniz. Kısayolların otomatik olarak doğru gruba yerleşmesi, programın hoş bir özelliği. Ancak Fences ücretsiz bir program değil ve 30 günlük deneme süresi sonunda kullanmaya devam etmek için 10 dolar ödemeniz gerekiyor.
-
Sabit diskinizin boyutu ne kadar büyük olursa olsun zaman içinde dolması maalesef mukadderdir. Günümüzde bilgisayara yüklediğimiz programların boyutu sabit disklere paralel olarak artmakta. Ayrıca çok sayıda gereksiz ve geçici dosya sabit diskimizde yer işgal etmekte.
Sabit Disk Doluluk Oranı
Dolu veya doluya yakın sabit disk sistemimiz için bir yüktür. Hele bir de diskimizi defragmante işlemini (yani sabit diskte dağılmış bulunan dosyaları toplama-birleştirme ) yapmıyorsak performans düşüklüğü ileri seviyelere varacaktır.
Çok basit işlemleri yaparken bile sistemimizin kasıldığına, sabit disk ışığının sürekli yanıp söndüğüne ve diskinizden tıkır tıkır sesler gelmeye başladığına şahit olacaksınız.
Sabit Diskimizde Nasıl Yer Açalım?
Bu problemin çözümü için ilk akla gelen şey sistemimizdeki gereksiz dosyaları kaldırmak ve kullanmadığımız programları silmek. Bugün size bu işlevleri gerçekleştirmeye yardımcı 7 araç tanıtacağız.
Disk Temizleme Aracını Açma1. Disk Temizleme
Windows‘la beraber gelen Disk Temizleme uygulaması size geçici ve önemsiz dosyaları silme imkanını tanıyor.
Disk Temizleme‘yi çalıştırmak için;
Masaüstünüzde Bu Bilgisayar‘ı açın.
Sürücülerinizden herhangi birine sağ fare tuşu ile tıklatıp gelen menüden Özellikler‘i seçin. En önemli sürücü, sistemimizin yüklü olduğu C: olmakla birlikte her sürücü için ayrı ayrı Disk Temizleme yapabilirsiniz.
Açılacak sayfada Disk Temizleme‘ye tıklatın.
Silinebilecek Sistem dosyalarını silme kuyruğuna eklemek için gelecek ekranda Sistem dosyalarını temizle butonuna basın.
Şimdi ne tür dosyaların silinmesini istiyorsanız işaret kutularını seçerek işaretleyin. Bu ekranda görüntülenen dosyaların silinmesi sisteminize herhangi bir zarar vermez.
Seçiminizi yaptıktan sonra Tamam‘a basarak silme işlemini gerçekleştirin.
En sonuncusu hariç Sistem Geri Yükleme noktaları dosyalarını kaldırmak isterseniz yukarıdaki ekranda Diğer Seçenekler tab sayfasına girin ve Temizle… butonuna basın. Sisteminizin çok daha önceki bir çalışma durumuna dönmek istemeyeceğinize eminseniz bu dosyaları rahatlıkla silebilirsiniz.
1. Adım 5: Disk Temizleme Silinecek Dosyaları Seçme, 2. Adım 7: Geri Yükleme Noktalarını Silme2. Kullanmadığınız Programları Kaldırın
Bilgisayarınızda doğal olarak pek çok program var. Bunların bazıları GB‘larca boyut tutarken bazısı ise 5/10MB gibi son derece ufak hacimli programlar.
Program boyutlarını merak ediyorsanız Windows‘un kendi uygulaması olan Program Ekle Kaldır’ı kullanabilirsiniz. Yeni ismi ile Program kaldır veya değiştir‘i açmak için Başlat menüsünde ismini yazarak aratın veya basitçe Windows tuşu ile birlikte R ( + R) tuşuna basın, açılan kutuya appwiz.cpl yazın ve Tamam‘a basın.
Program kaldır veya değiştir ekran görüntüsüAçılacak pencerede ilk olarak sağda Boyut sütununu bulun ve Boyut‘un üstüne tıklatın. Programlar diskte kapladıkları yere göre sıralanacaktır. Buradan fazla yer kaplayan programları bulabilir ve eğer ihtiyaç duymuyorsanız kaldırabilirsiniz.
Program kaldır veya değiştir penceresinde bazı programların diskte kapsadığı yer tam olarak yada hiç bir şekilde görünmeyebilir. Bu tür programlar hakkında bilgiyi bir sonraki uygulamamız WinDirStat vasıtası ile edinebilirsiniz.
Windows 10 kullanıcısı iseniz benzer bilgilere Başlat menüsünde Uygulamalar yazarak açılan Uygulamalar ve Özellikler aracından ulaşabilirsiniz. Windows Store‘dan yüklenen modern aplikasyonları bu araçtan kaldırabilirsiniz. Modern uygulamaları Program değiştir ve kaldır aracında görüntüleyemezsiniz.
Modern Uygulamaların Yer Aldığı Windows 10 Aracını Açma3. Sabit Diskinizi Analiz Edin
Sabit diskinizi kullanan programların boyutunu, diskteki dosyaların büyüklüğünü analiz eden ve sonuçları görsel olarak gösteren bir analiz programı kullanabilirsiniz.
Bu meyanda akla ilk olarak ücretsiz bir yazılım olan WinDirStat geliyor. WinDirStat diskinizi kontrol ederek en fazla yer kaplayan dosya ve klasörleri bulup öne çıkarır.
WinDirStat sonuçlarını kontrol ederken sadece kendinize ait şahsi dosyaları ve önemsiz dosya/dizinleri sildiğinizden emin olun. Zira program vasıtası ile kritik dosya ve klasörlere erişim ve onları silebilme mümkün.
WinDirStat ile araştırma yaparken Program Files klasörünün içinde çok büyük boyutlu bir alt klasöre rastlarsanız o programı Program kaldır veya değiştiruygulaması içinden kaldırın.
-
4. Geçici Dosyaları Kaldırın
Yukarıda Disk Temizleme aracının geçici dosyaları temizlediğinden bahsetmiştik. Maalesef Disk Temizleme aracı yalnız Windows işletim sisteminin geçici dosyalarını temizlemekte. 3. parti yazılımların geçici dosyalarına ise dokunmamaktadır.
CCleaner yazılımı ücretsiz ve yararlı bir uygulama olarak 3. parti yazılımların geçici dosyalarını kaldırabilen bir program. Böylece Chrome/Firefox gibi tarayıcı geçici dosyalarını aynı anda ve tek butonla silebilirsiniz.
Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 786x593px.
CCleaner ile 3. Parti Programların Geçici Dosyalarını SilmeCCleaner çok daha detaylı bir temizlik yaptığından Disk Temizleme‘nin dokun(a)madığı bazı önemsiz Windows dosyalarının hakkından gelmekte.
5. Mükerrer Dosyaları Silin
Bilgisayarınızda zamanla kendinize ve ailenize ait fotoğraf, video gibi çok sayıda dosya birikir. Bu dosyaların ikinci bir kopyasının bilgisayarda bulunma olasılığı genelde çok fazladır.
dupeGuru : mükerrer dosyaları arayıp silme programıİyi bir mükerrer dosya bulma programı kullanarak sisteminizde birden fazla kopyası olan dosyaları bulabilir ve gereksiz mükerrer kopyayı silebilirsiniz.
Bu alanda kullanılabilecek araçlar arasında Visipics, Duplicate Cleaner Pro, dupeGuru gibi uygulamalar bulunmakta.
6. Geri Yükleme Kotasını Azaltın
Sistem Geri Yükleme bilgisayarınızda herhangi bir problem baş gösterdiğinde bilgisayarı daha önceki problemsiz çalıştığı bir zamana döndürmek için kullanılan Windows ile gelen bir programdır.
Sistem geri yükleme yeni bir 3. parti yazılım yükleme, Windows güncellemesi v.s. durumların her seferinde yeni bir yükleme geri noktası oluşturur. Yükleme geri noktalarının her biri yüksek boyutlu disk kullanımı demektir.
Sistem geri yüklemenin kullanacağı disk miktarını azaltarak diskte boş alan sağlayabilirsiniz. Bunun için Bu bilgisayar simgesine sağ fare tuşu ile tıklayıp menüden Özellikler‘e tıklatın. Açılacak pencerede sol tarafta yer alan Gelişmiş Sistem Ayarları‘na tıklatın ve sonra yeni gelecek pencerede Sistem Koruması tab sayfasına tıklatın. Yapılandır butonuna basarak sistem geri yükleme noktalarının kullanacağı alanı sınırlandırın. (En çok kullanım yüzdesini azaltın)
Sistem Geri Yükleme Noktalarının Kotasını Azaltma7. Son Başvuru
Son olarak Windows‘un sizlere sağladığı bazı ek özelliklerden vazgeçerek diskte yer kazanabilirsiniz. Bahsedeceğimiz seçenekler ancak yukarıda bahsedilen diğer yollar işe yaramadığında ve başka çareniz kalmadığında kullanılabilecek seçeneklerdir ve bilgisayarın fonksiyonalitesini düşürecektir.
İlk olarak Hibernate (Hazırda Beklet) modunu kapatıp diskte yer kazanabileceğinizi belirtelim. Hibernate işlemi geçici hafızada (RAM) yazılı bilgileri sabit diskinize (HDD) yazarak bilgisayarı geçici kapatmak demektir. Bu sayede bilgisayarınız açıldığında normalden çok daha hızlı açılmış olur.
Hibernate seçeneği en kolay şekilde komut satırı vasıtası ile devre dışı bırakabilir:
Windows tuşuna basılı tutarak X tuşuna basın ( + X) yada Başlat menüsüne sağ fare tuşu ile tıklatın.
Açılan menüden Komut İstemi (Yönetici) seçeneğini seçin.
Aşağıdaki komutu girin: powercfg /hibernate off
İkinci olarak yukarıda bahsettiğimiz Sistem Geri Yükleme‘yi kullanmaya ihtiyaç duymayacağınıza inanıyorsanız tamamı ile devre dışı bırakabilirsiniz. (ki tavsiye edilmez!) Sistem Geri Yüklemeyi tamamen kapatmak için;
Bu bilgisayar - Özellikler - Gelişmiş Sistem Ayarları - Sistem Koruması - Yapılandır - Sistem korumasını devre dışı bırak seçeneğini aktif hale getirmelisiniz. Böylelikle sistem geri yükleme noktalarının hepsi silinecek ve artık sistem izlenmeyecektir.
-
NVIDIA, GTX 1080 Ti grafik kartının ardından şimdi de tam bir canavar olan TITAN Xp modelini duyurdu. Peki, şirketin dünyanın en güçlü grafik kartı olarak lanse ettiği NVIDIA TITAN Xp hangi teknik özelliklere sahip?
NVIDIA GTX TITAN Xp teknik özellikleri
Geçtiğimiz yıl sunulan TITAN X modelinin yükseltilmiş bir sürümü olan yeni grafik kartı, şu anda oyun için en hızlı GPU olarak karşımıza çıkıyor. Pascal mimarisi üzerine kurulu olan grafik kartı 12 GB GDDR5X bellek ve 1,582 Mhz saat hızında 3,840 CUDA çekirdeği ile göz dolduruyor. Bu canavarın işlem gücü ise 12 teraflop.
Önceki nesil grafik kartlarına göre 3 kata kadar daha fazla performansın yanı sıra yenilikçi oyun teknolojileri ve üst düzey VR deneyimleri sunacak nitelikteki TITAN Xp’nin boost saat hızı 1582 Mhz ve bellek hızı 11.4 Gbps. 384-bit bellek arayüzü genişliği ve 547.7 GB/s bellek bant genişliği detaylarına sahip grafik kartının maksimum GPU ısısı olarak 96 derece verilirken, grafik kartı 250 W güç çekiyor. Bu grafik kartı için önerilen sistem gücüyse 600 W olarak veriliyor.
NVIDIA TITAN Xp tahmni edeceğiniz üzere 1,200 dolar gibi oldukça yüksek bir fiyata sahip.
-
Western Digital (WD) sonunda ilk portatif SSD sürücüsünün duyurusunu gerçekleştirdi. My Passport SSD adıyla piyasaya çıkan ürün farklı depolama seçenekleri ve şık tasarımıyla dikkat çekmeyi başaran bir ürün olarak karşımıza çıkıyor.
Western Digital (WD) My Passport SSD özellikleri
My Passport SSD modelinin flaş depolama seçenekleri arasında 256 GB, 512 GB ve 1 TB yer alıyor. Yarısı siyah yarısı ise gümüş renkte bir kasaya sahip olan ürün, büyük ebatlarda da olmamasıyla taşınabilirlik ve zariflik anlamında başarılı.
Sıralı okumada 515 MB/s değerine çıkan My Passport SSD, bu anlamda Samsung T3 modelinden az da olsa hızlı. USB-C için tasarlanan ve USB 3.1 Gen 2’ye hazır olan ürün beraberinde bir USB-A adaptör de sunuyor. Ek olarak My Passport SSD, 256-bit AES donanımsal şifreleme ile bilgilerinizin güvenliği sağlanırken, 2 metre yüksekten düşüşlere karşı da dayanıklı.
WD My Passport SSD’nin 256 GB modeli 100 dolar, 512 GB modeli 200 dolar ve 1 TB modeli 400 dolarlık fiyat etiketine sahip.
USB-C kablosu ve kutusunda USB-A adaptörü ile birlikte geliyor. 256 Bit şifreleme özelliği ve 6.5 Fit yükseklikten düşmelere yani darbelere karşı oldukça dayanıklı tasarlanmış.
WD My Passport SSD Teknik Özellikleri
Disk Capacity
1TB (1024GB), 512GB, 256GB
Interfaces
USB 3.1 (USB 3.0/2.0 compatible)
Limited Warranty
3 years
WD My Passport SSD Fiyatları?
Fiyatlar konusunda devrim niteliğinde bir düşüş bekliyorsanız, yanılırsınız.
My Passport 256 GB 100$
My Passport 512 GB 200$
My Passport 1 TB ise 400$
WD My Passport SSD Model Numaraları
WDBK3E0010PSL-WESN 1TB
WDBK3E5120PSL-WESN 512GB
WDBK3E2560PSL-WESN 256GB
WD kalitesi ile şık taşınabilir SSD seçeneklerini muhtemelen kısa zamanda her yerde görebileceğiz.
-
Ultra geniş ekran kavramı her geçen gün gelişmeye devam ediyor. Samsung, 32:9 ve 29:9 oranındaki ultra ultra geniş ekran üretimine başlıyor. Bu monitörler DFHD (Double Full HD) çözünürlüğe sahip olacak.
Samsung 32:9 monitör üretecek!
Samsung'un 49 inç boyuta sahip olan ve 32:9 oranındaki monitör, 3840 x 1080 ekran çözünürlüğü sunuyor. Double Full HD olarak adlandırılan bu çözünürlüğe sahip olan monitör, 1800R oranında kavise sahip. Bu oran 21:9 olan ultra geniş ekranlardaki kavisten daha fazla. Yüksek kavis ise bu tip ultra geniş ekranlarda daha iyi görüntü izleme imkanı sunuyor. G-Sync ve Freesync Teknolojilerini destekleyen yeni nesil monitör, 144 Hz tazeleme hızı sunabiliyor. Seri üretime Eylül 2017'de başlanılması beklenen bu model, 5000:1 sabit kontrast oranına sahip.
29:9 oranındaki bir diğer model ise 3840 x 1200 çözünürlük sunacak. VA panele sahip olan ve diğer modelde olduğu gibi sabit 5000:1 kontrast oranı sunan monitör de, 1800R kavis oranına sahip. 8-bit renk derinliğini destekleyen monitörde 60 Hz ve 144 Hz olmak üzere iki farklı seçenek de yer alacak.
Samsung'un yeni nesil monitörlerinin fiyatları hakkında ise henüz ortaya çıkan bir fiyat bilgisi yok.
-
NVIDIA, Pascal GPU’lu ikinici Titan ekran kartı olan Titan Xp modelini piyasaya sürdü.
Titan Xp, 3840 CUDA çekirdeği barındırıyor ve bunlar 1.6 GHz frekansında çalışıyor. Kartın 12 GB GDDR5X belleği mevcut ve fiyat etiketi de buna uygun olarak belirlenmiş: 1200$. Henüz ülkemizde satışa sunulmamış olan kartı yurt dışındaki kullanıcılar doğrudan NVIDIA’nın web sitesinden satın alabiliyor.
Bir önceki Titan X modeline göre daha çok CUDA çekirdeğine sahip olan Titan Xp, daha hızlı bir bellek performansı da sunuyor. Bellek hızını 10 Gbps’den 11.4 Gbps’ye çıkartan firma, bellek bant genişliğini de 480 GB/s’den 547.7 GB/s’ye yükseltmeyi başarmış.
1080 Ti sonrası firmanın böyle bir ekran kartını piyasaya sürmesi kullanıcıları şaşırtmadı değil. Zira Titan Xp sadece 1080 Ti satın alanları değil, bir önceki Titan X Pascal modelini alanları da biraz üzmüşe benziyor. Öte yandan firmanın yaklaşan AMD Rx 500 serisi ve VEGA çıkışı öncesi üst segmentte daha çok seçenek yaratmak istediği su götürmez bir gerçek.
Son bir not olarak Titan X, Titan X Pascal ve Titan Xp modellerinin birbirine yakın dış görünüşlerinden dolayı kullanıcıların ikinci el ve sıfır alımlarda teknik özelliklere artık daha da dikkat etmesi gerektiğini belirtelim. Titan Xp almak isterken elinizde Maxwell bir Titan X olsun istemezsiniz.
Kartın teknik özellikleri ise şu şekilde:
GPU Özellikleri
NVIDIA CUDA Çekirdeği: 3840
Base Clock (MHz): 1582
Bellek Hızı: 11.4 Gbps
Bellek Kapasitesi: 12 GB GDDR5X
Bellek Veriyolu: 384-Bit
Bellek Bant Genişliği (GB/sec): 547.7 GB/s
Teknoloji Desteği
Simultaneous Multi-Projection: Evet
VR Desteği: Evet
NVIDIA Ansel: Evet
NVIDIA SLI Desteği: Evet – SLI HB Köprü Destekliyor
NVIDIA G-Sync Desteği: Evet
NVIDIA GameStream Desteği: Evet
NVIDIA GPU Boost: 3.0
Microsoft DirectX: 12 API Seviye Desteği 12_1
Vulkan API: Evet
OpenGL: 4.5
PCIe: 3.0
İS Sertifikaları: Windows 7-10, Linux, FreeBSDx86
Görüntü Desteği
En Yüksek Çözünürlük: 7680×4320 @ 60Hz
Görüntü Bağlantıları: DP 1.4, HDMI 2.0b
Çoklu Monitor: Evet
HDCP: 2.2
Boyutlar:
Yükseklik: 11.1cm
Uzunluk: 26.6cm
Genişlik: 2 Slot
Termal Güç Özellikleri
En Yüksek GPU Sıcaklığı: 96 C
Grafik Kartı Gücü: 250 W
Tavsiye Edilen Güç Kaynağı: 600 W
Ek Güç Bağlantısı:Bir 6-pin, Bir 8-pin
-
Optane SSD hız rekorlarını altüst etti!
Intel, yeni nesil 3D XPoint mimarisi ile üretilen Optane PCI-e SSD ürününü duyurdu.
İlk etapta sunucular için 375 GB’lık model ile satışına başlayan Intel, daha sonrasında 750 GB ve 1.5 TB’lık modellerini de kısa zaman sonrasında piyasaya süreceğini açıkladı.
3D XPoint mimarisi, NAND mimarisinden ortalama 10 kat daha fazla DRAM bütünlüğüne sahip. Açıkçası donanım olarak ürünü incelediğimizde üstün bir performans vadediyor. Okuma/Yazma olarak da 2400MB okuma, 2000MB yazma hızı ile 3 kat daha hızlı diyebiliriz.
Optane mimarisinin en dikkat çekici özelliği ise okuma ve yazma işlemlerinin % 99.999’u, 60 ile 100 mikrosaniyenin altında bir gecikmeye sahip olması. Şuan için sadece sunucu desteği veren ürün yıl sonuna doğru DRAM modülleri şeklinde de piyasaya sürüleceği beklenmekte.
-
AMD, geçtiğimiz aylarda Ryzen 7 serisi işlemcilerini satışa sunmuş, uzun bir süredir Intel'in tekeline bıraktığı üst segmente iddialı bir çıkış yapmıştı. AMD, Ryzen işlemcilerinde kullandığı Zen mimarisini hazırlarken büyük emek harcamış, FX işlemcileri ve önceki işlemci ailelerindeki eksikleri gidermek için çabalamıştı.
AMD'nin Ryzen 7 işlemcilerinin ardından Ryzen 5 işlemciler de nihayet satışa sunuldu. Ülkemizde oyun bilgisayarı toplamayı planlayan kullanıcıların gözü Ryzen 5 işlemcilerdeydi; çünkü bu işlemci ailesi fiyat/performans oranı bir hayli yüksek olacak işlemciler içeriyordu. Bu inceleme yazımızda da 6 çekirdekli Ryzen 5 1600X ve 4 çekirdekli Ryzen 5 1500X işlemcileri detaylı olarak inceleyecek Intel'in 4 çekirdekli i7 6700K işlemcisi ile karşılaştırma yaparak benchmark ve oyun testleri ile oyun performansı ve render performanslarını ölçeceğiz. Son olarak da test sonuçlarımızı göz önünde bulundurarak genel değerlendirmemizi yapacağız.
İncelememize başlamadan önce ilk olarak elimizdeki işlemcilerin özelliklerini ve fiyatını listeleyerek karşılaştıralım. Sonrasında ise test sistemimize göz atalım ve hangi şartlar altında test yaptığımızı görelim.
Ryzen 5 1600 X, Ryzen 5 1500 X ve i7 6700K Özellikleri ve Fiyatları
İşlemci Modeli Çekirdek/Thread Sayısı Çalışma Frekansı Yük Altında Çalışma Frekansı L3 Önbellek Güç Tüketimi (TDP) Satış Fiyatı (Yaklaşık)
Ryzen 5 1600X 6/12 3.6 GHz 4.0 GHz 16 MB 95 W 1.175 TL
Ryzen 5 1500X 4/8 3.5 GHz 3.7 GHz 16 MB 65 W 885 TL
i7 6700K
4/8 4.0 GHz 4.2 GHz 8 MB 91 W 1.450 TL
Görüleceği üzere elimizdeki işlemcilerden çekirdek frekansı en yüksek olanı i7 6700K. İşlemci çarpanı açık olan bu işlemci ile overclock yapılabiliyor. AMD'nin bütün Ryzen işlemcileri ise işlemci çarpanları açık olarak geliyor, yani hepsini varsayılan hızlarının yukarısına çıkarabiliyorsunuz. Ayrıca testimizdeki Ryzen işlemciler XFR özelliğine sahipler. Yani bu işlemciler, soğutma çözümünüzün verimliliğine bağlı olarak otomatik olarak çekirdek hızlarını yukarı çekiyorlar ve boost frekanslarının da üzerine çıkabiliyorlar.
-
Test Sistemi, Test Şartları, Kullanılan Benchmark Yazılımları ve Oyunlar
Donanım
Testimizde işlemcilerimiz ile birlikte kullandığımız parçalar şunlar:
Anakart - AMD: ASRock Fatal1ty AB350 Gaming K4
Anakart - Intel: ASUS H170 Pro Gaming
RAM: 2 x 8 GB GEIL EVO X, CL 16/16/16/36 DDR4 RAM (maks. 3200 MHz)
Ekran Kartı: MSI Gaming X Twin Frozr VI 8 GB Radeon RX 480
İşlemci Soğutucu - R5 1600X: AMD Wraith Max
İşlemci Soğutucu - R5 1500X: AMD Wraith Spire
İşlemci Soğutucu - i7 6700K: Zalman CNPS5X Performa
Kasa: Thermaltake Element G
İşletim Sistemi: Windows 10 64 Bit
Testler sırasında sistemimizdeki donanımların en güncel sürücülerini kullandık.
Benchmark Yazılımları ve Oyunlar
Testlerimizde render ve 3 boyutlu hesaplama gücünü ölçmek için 3DMark ve Cinebench R15 benchmark yazılımlarını kullandık. 3DMark üzerinde DirectX 12 performansını ölçmek için Time Spy benchmarkını, DirectX 11 performansını ölçmek için de Fire Strike benchmarkını kullandık.
İstatistiksel veriler elde edebilmek için Fraps ve HWMonitor programlarını kullandık.
Test Şartları
Oyunları çalıştırırken Ultra ayarları, 1080p çözünürlüğü seçtik ve Anti-Aliasing gibi ayarları maksimum seviyeye getirerek ekran kartını zorladık. Bu nedenle bazı oyunlarda düşük FPS değerleri görmeniz doğal bir durum. Witcher 3'te Nvidia Hairworks'ü kapattık. DOOM'da ise Vulkan tercih etmedik; çünkü oyun Vulkan'da çalışırken istatistiksel veriler elde etmemiz mümkün olmuyor.
Ryzen 5 işlemcilerin overclock performansını gösterebilmek ve i7 6700K ile aynı hıza çıkararak mimari farklarını ortaya çıkarabilmek için iki işlemciyi de 4.0 GHz varsayılan çekirdek hızına yükselttik. RAM'lerimiz 3200 MHz olmasına rağmen RAM'leri varsayılan DDR4 frekansı olan 2133 MHz'de çalıştırdık; çünkü Intel işlemcimizle kullandığımız anakartımız sadece bu hızı desteklemekteydi.
Ryzen 5 1600X ile birlikte herhangi bir işlemci soğutucu verilmemekte; biz, testimizde bu işlemciyle birlikte AMD'nin Wrath Max soğutucusunu kullandık:
Bu işlemci soğutucu kalın bir metal blok, bakır yüzey ve bakır ısı iletim borularına sahip:
Ryzen 5 1500X işlemcimizde ise kendisiyle birlikte gelen AMD Wraith Spire işlemci soğutucuyu kullandık,
böylece tüketicilerin kutuya dahil edilmiş bu işlemci fanı ile işlemcilerini hangi sıcaklıkta çalıştırabileceklerini göstermeye çalıştık:
Wraith Spire'ın standart bir stok fan olduğu söylenebilir. Wraith Max ile kıyaslandığında daha küçük bir metal blok bulunmakta.
Fakat R5 1500X'in daha az güç tüketen bir işlemci olduğu göz önüne alınırsa bu soğutucu yeterli bir performans sunacaktır:
i7 6700K ile kullandığımız Zalman CNPS5X Performa ise kule tipinde bir işlemci soğutucu:
Genelde kule tipi soğutucular biraz daha büyük boyutlu olurlar. Fakat Zalman CNPS5X Performa daha az yer kaplayan, buna bağlı olarak da daha küçük bir fan içeren bir soğutucu. Bu da bu işlemci soğutucunun büyük bir fark yaratmayacağı anlamına geliyor.
Testlerimizde kullandığımız ASRock anakartın BIOS'u henüz Ryzen 5 işlemciler için doğru bir şekilde yapılandırılmış değildi. Bu nedenle işlemcilerimizin frekansını yukarı çekerken voltajı da yükseltmemiz gerekti. Bu problem muhtemelen önümüzdeki dönemde yayınlanacak BIOS güncellemeleriyle düzelecektir.
-
Benchmarklar
3DMark Time Spy - DirectX 12
İşlemci CPU Puanı Grafik Puanı Genel Puan Maks. Sıcaklık
i7 6700k 4.710 4.183 4.254 80 C
R5 1600X 5.730 4.090 4.273 80 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 6.080 4.121 4.330 83 C
R5 1500X 3.898 4.130 4.093 47 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 4.248 4.139 4.154 75 C
3DMark Fire Strike - DirectX 11
İşlemci Fizik Puanı Grafik Puanı Birleştirilmiş Puan Genel Puan Maks. Sıcaklık
i7 6700k 12.415 13.884 4.721 11.456 79 C
R5 1600X 16.361 13.206 4.617 11.412 76 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 17.416 13.312 4.663 11.574 85 C
R5 1500X 11.912 13.346 4.610 11.052 49 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 13.256 13.380 4.681 11.269 70 C
Cinebench R15 CPU Render
İşlemci Cinebench Puanı Maks. Sıcaklık
i7 6700K 873 82 C
R5 1600 X 1.088 76 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 1.317 80 C
R5 1500X 801 51 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 879 71 C
-
Oyun Testleri
Battlefield 1 - DirectX 12
İşlemci Min. FPS Maks. FPS Ortalama FPS Maks. Sıcaklık
i7 6700K 56 104 67.6 82 C
R5 1600X 49 107 65.9 68 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 58 90 66.7 75 C
R5 1500X 55 91 66.1 46 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 57 90 66.3 73 C
DOOM - OpenGL 4.5
İşlemci Min. FPS Maks. FPS Ortalama FPS Maks. Sıcaklık
i7 6700K 57 106 74.5 69 C
R5 1600X 44 69 56 68 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 55 89 68.8 76 C
R5 1500X 54 94 72.3 44 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 55 97 71.9 61 C
GTA 5 - DirectX 11
İşlemci Min. FPS Maks. FPS Ortalama FPS Maks. Sıcaklık
i7 6700K 25 44 34.1 68 C
R5 1600X 21 39 28.5 67 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 29 49 36.5 70 C
R5 1500X 23 48 36.7 41 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 28 49 36.5 61 C
Resident Evil 7 - DirectX 11
İşlemci Min. FPS Maks. FPS Ortalama FPS Maks. Sıcaklık
i7 6700K 75 114 96.3 68 C
R5 1600X 68 110 88.3 66 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 68 108 89 74 C
R5 1500X 68 108 88.1 37 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 69 109 89 57 C
Rise of the Tomb Raider - DirectX 12
İşlemci Min. FPS Maks. FPS Ortalama FPS Maks. Sıcaklık
i7 6700K 22 61 35 76 C
R5 1600X 9 66 34.7 70 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 23 63 34.9 76 C
R5 1500X 17 60 31.6 44 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 22 67 34.5 61 C
Ghost Recon Wildlands
Orijinal boyotunu görüntülemek için buraya tıklayın 1572x884px.
İşlemci Min. FPS Maks. FPS Ortalama FPS Maks. Sıcaklık
i7 6700K 23 39 30.6 75 C
R5 1600X 26 36 31.6 69 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 26 36 31.6 75 C
R5 1500X 26 37 31.6 44 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 26 36 31.5 66 C
The Witcher 3
İşlemci Min. FPS Maks. FPS Ortalama FPS Maks. Sıcaklık
i7 6700K 42 72 55.5 65 C
R5 1600X 42 70 54.5 70 C
R5 1600X - OC (4 GHz) 41 71 54 73 C
R5 1500X 41 71 53.9 44 C
R5 1500X - OC (4 GHz) 41 71 54,5 60 C
-
Genel Değerlendirme
Test sonuçlarımıza baktığımızda AMD'nin gerçekten de vaat ettiği gelişmeyi yakaladığını ve işlemci piyasasında Intel'in üst düzey işlemcileriyle ciddi anlamda rekabet edecek işlemciler piyasaya sürdüğünü görüyoruz. Üstelik bu işlemciler i7 işlemcilere göre çok daha avantajlı fiyatlara sahipler. AMD, fiyat/performans dengesini iyi tutturan yeni Ryzen 5 işlemcileriyle Intel'e önümüzdeki dönemde ter döktürecek gibi görünüyor.
Yıllardır dillendirilen "AMD ısınıyor" klişesi de Ryzen işlemcilerle sonlanıyor. Testlerimizde overclock yapılmamış Ryzen 5 işlemciler kendileri gibi overclock yapılmamış Intel'in Skylake i7 işlemcisinden daha az ısınıyorlardı. Üstelik R5 1500X ciddi derecede daha az ısınan bir işlemci.
Ryzen 5 1600X, overclocksuz olarak 3 boyutlu hesaplama benchmarklarında, yani işlemciyi ciddi anlamda yoran testlerde genel değerlendirme söz konusu olduğunda i7 6700K ile çok yakın, kimi zamanda 6700K'yı geride bırakan sonuçlar elde etti. Bu testlerde CPU ve fizik hesaplaması odaklı olan bölümlerde ise 1600X işlemci 6700K'yı geride bıraktı. Cinebench R15 render testlerinde 1600X açık ara lider olurken, 1500X overclock ile 6700K'yı geride bıraktı.
Ryzen 5 1500X, büyük potansiyele sahip olan, oyunlar söz konusu olduğunda fiyat/performans anlamında büyük bir sürpriz yapan bir işlemci. 1500X'in makul fiyatını bir cebimize koyarsak bu işlemci çoğu oyunda 6700K ve 1600X ile kafa kafaya gidiyor ve tatmin edici bir performans sunuyor. Bu durumun sebebi oyunların benchmark ve render programları gibi işlemciye büyük yük bindirmekten kaçınması. Geliştiriciler, oyunlarının her sistemde çalışabilmesi için kaynak kullanımını belli limitler içerisinde tutuyorlar. Bütün bunlara 1500X'in daha az ısınan ve overclocka daha yatkın bir işlemci olduğunu da ekleyelim.
Çoğu testte lider gelen 1600X, 1500X ile kıyaslandığında tam potansiyelini veremiyor gibi görünüyor; fakat bu durumun sebebi test şartlarında da belirttiğimiz üzere anakart üreticilerinin yeni Ryzen 5 işlemcilere özel olarak ürünlerini yapılandıramamış olmaları. Zamanla bu eksikliklerin giderilmesi ve Ryzen 1600X'in potansiyelinin açığa çıkması mümkün.
Ryzen 5 işlemciler, aynı fiyat aralığındaki i5 işlemcilerle kıyaslandığında ise bir adım öndeler ve bir üst segmentteki işlemcilere çivi söktürüyorlar. Bu bile Ryzen 5 işlemcilerin başarısını gösterebilecek bir durum.
Eğer yeni bir sistem toplayacaksanız Ryzen işlemcileri tercih etmenizi tavsiye ediyoruz, Intel'in önümüzdeki günlerde piyasada rekabet edebilmek için ciddi olarak fiyat kırması gerekiyor. Sorularınızı yorum bölümümüzden bizimle paylaşabilirsiniz, umarız incelememiz işinize yaramıştır.
-
MSI, AMD’nin yükseltilmiş Polaris mimarisi ile üretilen yeni ekran kartlarını duyurdu.
Yeni Radeon RX 580 GAMING X+, Radeon RX 580 GAMING X ve Radeon RX 570 GAMING X ekran kartları, TWIN FROZR VI termal tasarımı kullanıyor ve 14 nm FinFET grafik işlemciyi her zamankinden daha serin tutuyor. Bu soğutma gücü sayesinde çok daha yüksek çekirdek ve bellek hızlarına ulaşılıyor ve böylece oyunlarda performans artışı sağlanıyor.
TWIN FROZR soğutucunun tanınmış görünümü GAMING ibaresi ile parlarken, yan tarafta bulunan MSI GAMING ejderhası RGB LED ile ruh halinize veya sisteminize göre seçebileceğiniz 16.8 milyon renkten biriyle yanıp sönebiliyor. Military Class 4 bileşenlerle güçlendirilen ve tamamen özelleştirilmiş PCB tasarımı ekran kartınızı sınırlarına kadar zorlamayı mümkün kılıyor.
Mat siyah renkteki sağlam metal arka plaka ise RX 580 tabanlı GAMING ekran kartınızın yapısını güçlendirirken tasarımına da şık bir dokunuş ekliyor. MSI Radeon RX 580, RX 570 GAMING X ve ARMOR modelleri çıkış tarihinden itibaren dünya çapında satışa sunulacak.
Teknik Özellikler
Model MSI Radeon™ RX 580 GAMING X+ 8G MSI Radeon™ RX 580 GAMING X 8G
GPU Radeon™ RX 580 Radeon™ RX 580
Taban saat hızları (OC Modu) Boost: 1441 MHz Boost: 1393 MHz
Bellek boyutu/tipi 8GB GDDR5 8GB GDDR5
Termal Tasarım TWIN FROZR VI TWIN FROZR VI
Arka Plaka Var Var
LED Var (RGB) Var (RGB)
Görüntü çıkışları DisplayPort x 2 / HDMI x 2 / DL-DVI-D DisplayPort x 2 / HDMI x 2 / DL-DVI-D
Boyutlar 279 x 140 x 50 mm 276 x 140 x 42 mm
Model MSI Radeon™ RX 580 GAMING X 4G MSI Radeon™ RX 580 ARMOR 8G OC
GPU Radeon™ RX 580 Radeon™ RX 580
Taban saat hızları (OC Modu) Boost: 1393 MHz Boost: 1366 MHz
Bellek boyutu/tipi 4GB GDDR5 8GB GDDR5
Termal Tasarım TWIN FROZR VI ARMOR 2X
Arka Plaka Var Yok
LED Var (RGB) Yok
Görüntü çıkışları DisplayPort x 2 / HDMI x 2 / DL-DVI-D DisplayPort x 2 / HDMI x 2 / DL-DVI-D
Boyutlar 276 x 140 x 42 mm 269 x 125 x 38 mm
Model MSI Radeon™ RX 580 ARMOR 4G OC MSI Radeon™ RX 570 GAMING X 4G
GPU Radeon™ RX 580 Radeon™ RX 570
Taban saat hızları (OC Modu) Boost: 1366 MHz Boost: 1293 MHz
Bellek boyutu/tipi 4GB GDDR5 4GB GDDR5
Termal Tasarım ARMOR 2X TWIN FROZR VI
LED Yok Var (RGB)
Görüntü çıkışları DisplayPort x 2 / HDMI x 2 / DL-DVI-D DisplayPort x 2 / HDMI x 2 / DL-DVI-D
Boyutlar 269 x 125 x 38 mm 276 x 142 x 39 mm
Model MSI Radeon™ RX 570 ARMOR 4G OC
GPU Radeon™ RX 570
Taban saat hızları (OC Modu) Boost: 1268 MHz
Bellek boyutu/tipi 4GB GDDR5
Termal Tasarım ARMOR 2X
Görüntü çıkışları DisplayPort x 2 / HDMI x 2 / DL-DVI-D
Boyutlar 246 x 130 x 39 mm
-
Winrar Dosya Sıkıştırma Programı Hakkında
Winrar bilgisayardaki veri dosyalarımızı sıkıştırmak, arşivlemek, şifrelemek, dosya boyutlarını küçültmek için geliştirilmiş bir yazılımdır. Bunun dışında, sıkıştırılmış dosyaları açmaya yarar.
Eugene Roshal tarafından geliştirildi ve 1995 yılında piyasaya sunuldu. 1995 yılından bu yana en yaygın kullanılan dosya sıkıştırma programıdır. Bilinmeyen özelliklerden bir tanesi, bu yazılım birden fazla dosya formatını destekler. Dünyada en yaygın olarak bilinen dosya sıkıştırma yöntemleri; RAR ve ZIP’tır. Winrar bunları desteklediği gibi farklı dosya formatlarını da desteklemektedir. ACE, ARJ, BZ2, CAB, GZ, ISO, JAR, LZH, TAR, UUE, Z ve 7Z winrar’ın desteklediği diğer dosya formatları bunlardır. Dolayısı ile Winrar çoklu dosya açabilme desteği sunmaktadır. İnternet üzerinde farklı formatlarda çok sayıda veri paketleri vardır
Kullanıcıların çoğu, tek bir programla bütün dosyalama işlemlerini halletmek isterler. Winrar’ı bilgisayarınıza kurarak, indirdiğiniz dosyaları açabilir, dosyalarını arşivleyebilir, kişisel dosyalarınızı şifreleyebilirsiniz. Bilgisayarın demirbaşı sayın bu program ile yapabileceğiniz birçok farklı özellik mevcut.Demirbaş Bir Program WinrarHemen hemen her bilgisayara kurulan winrar’ın farklı özellikleri nelerdir? Winrar indirilmiş dosyalar içerisindeki gizli dosyaları hemen bulur. Bunun için ayrı bir zaman, ayrı bir program indirip kurmanıza gerek kalmaz. Winrar ile bunu yapmak için programı çalıştırıp yukarı imgesine tıklamanız yeterlidir. Bir başka bilinmeyen özellik ise, internetten dosya indirme işlemi yaparken, bağlantının kopması veya dosyanın bozuk olmasından dolayı dosya yarım olarak iner. Winrar yazılımı dosya yarım olsa bile indirilen kısmı görüntülemenizi sağlar. Bu işlemi yapabilmek için, dosyaları çıkart demeden önce bozuk dosyaları korur demeniz yeterli.
Winrar Dosya Sıkıştırma Programı Bilinmeyen Yönleri
Winrar bilgisayardaki veri dosyalarımızı sıkıştırmak, arşivlemek, şifrelemek, dosya boyutlarını küçültmek için geliştirilmiş bir yazılımdır. Bunu dışında, sıkıştırılmış dosyaları açmaya yarar.
Eugene Roshal tarafından geliştirildi ve 1995 yılında piyasaya sunuldu. 1995 yılından bu yana en yaygın kullanılan dosya sıkıştırmaprogramıdır. Bilinmeyen özelliklerden bir tanesi, bu yazılım birden fazla dosya formatını destekler. Dünyada en yaygın olarak bilinen dosya sıkıştırma yöntemleri; RAR ve ZIP’tır. Winrar bunları desteklediği gibi farklı dosya formatlarını da desteklemektedir. ACE, ARJ, BZ2, CAB, GZ, ISO, JAR, LZH, TAR, UUE, Z ve 7Z winrar’ın desteklediği diğer dosya formatları bunlardır. Dolayısı ile Winrar çoklu dosya açabilme desteğisunmaktadır. İnternet üzerinde farklı formatlarda çok sayıda veri paketleri vardır. Kullanıcıların çoğu, tek bir programla bütün dosyalama işlemlerini halletmek isterler. Winrar’ı bilgisayarınıza kurarak, indirdiğiniz dosyaları açabilir, dosyalarını arşivleyebilir, kişisel dosyalarınızı şifreleyebilirsiniz. Bilgisayarın demirbaşı sayın bu program ile yapabileceğiniz birçok farklı özellik mevcut.Demirbaş Bir Program WinrarHemen hemen her bilgisayara kurulan Winrar’ın farklı özellikleri nelerdir? Winrar indirilmiş dosyalar içerisindeki gizli dosyaları hemen bulur. Bunun için ayrı bir zaman, ayrı bir program indirip kurmanıza gerek kalmaz. Winrar ile bunu yapmak için programı çalıştırıp yukarı imgesine tıklamanız yeterlidir. Bir başka bilinmeyen özellik ise, internetten dosya indirme işlemi yaparken, bağlantının kopması veya dosyanın bozuk olmasından dolayı dosya yarım olarak iner. Winrar yazılımı dosya yarım olsa bile indirilen kısmı görüntülemenizi sağlar. Bu işlemi yapabilmek için, dosyaları çıkart demeden önce bozuk dosyaları koru demeniz yeterli.
-
Winrar Uygulamasının Kullanıcılara Avantajları
Winrar programı, bilgisayarınız içerisinde yer alan dosyalarınızın boyutlarını küçültmek yada arşivleme işlemini gerçekleştirmek için yazılan bir uygulamadır.
İnternet sisteminden bir dosya indirme işlemi yaptığınızda veya bilgisayarınızdan başka bir bilgisayara aktaracağınız dosya işlemlerinde sıkıştırılmış olan dosya türlerini kullanılırsınız ve bu işlemler sırasında sıkıştırılan dosyalar ile karşılaşabilirsiniz. Bu sistemleri kullanabilmeniz ve sistemdeki sıkıştırılmış dosyaları açabilmeniz için cihazınız içerisinde bir winrar programının yüklü olması gerekiyor.
Program Nereden Yüklenir?
Sitemizde yer alan winrar programını indirebilirsiniz. Bu programı yüklemek oldukça kolay bir işlemdir ve sadece 2-3 dakikanızı alacaktır. Eğer bilgisayarınızda bu program yüklü ise sıkıştırılmış olan klasörlerin simge işareti programın ana işareti olarak gösterilir. Böylece sisteminizde yüklü olup olmadığını kolaylıkla anlayabilirsiniz.
Programın avantajları nelerdir?
WinRAR programının Türkçe dil desteği ile Türkiye de bulunan kullanıcıların kolaylıkla kullanabilmeleri sağlanıyor. Bu program RAR ve ZIP 2.0 sisteminde bulunan arşivleri tüm olanakları ile destekliyor.Ses, metin, grafik, 64-bit ve de 32-bit Intel olan uygulamaları sıkıştırma işlemi için gelişmiş bir algoritması dışında, hızlı sıkıştırma hizmeti de içerisinde yer alıyor. Dosyayı sürükleme işlemini yaparak kolay bir işlem ile sıkıştırmaya başlatma imkanınız bulunuyor. Birçok rakamda bulunan küçük dosyaları, başka bir sıkıştırma uygulamalarına nazaran 11% - 51% oranlarında artırabilme imkanı bulunuyor. Bu sayede fiziksel bir hasara uğrayan arşiv sistemlerinden kurtulma imkanınız bulunuyor. Dosya isimlerinde bir evrensel kod desteği bulunuyor. Tüm bu sistemlerden yararlanmak için bilgisayarınıza bir winrar uygulaması yükleyerek kullanmaya başlayabilirsiniz.
-
Bilgisayar temizliği denildiğinde normal olarak ele bir bez alıp bilgisayarı silmek, kasa içerisindeki tozları silmek gelmemeli. Tam anlamıyla bir sistem temizliği için hem yazılımsal hem de donanımsal anlamda bir temizlik gereklidir ki bu temizliği de nasıl sağlayabileceğinizi sizlere anlatacağız şimdi. Genel anlamda yazılımsal temizlik şarttır. Çünkü günler boyunca çoğu zaman sisteme kurmuş olduğumuz programlar, indirdiğiniz dosyalar, gezindiğiniz web siteleri her biri kalıntılar oluşturmaktadır ve bu kalıntılar neticesinde de bilgisayarımız iyice şişer. Hard disk, yerel disk komple şişmektedir. Sonrasında sizin gerçek bilgiye ulaşmanızı engeller bir şekilde sorunlar ile karşılaşırsınız.Ayrıca gereksiz yere hard disk içerisindeki boyutunuzu da kaybedebilirsiniz. Kullanabileceğiniz daha çok alan varken neden kullanmayasınız? Yine donanımsal temizlik ise aynı şekilde şarttır.
Kasa içerisinde, işlemciyi soğutmakla görevli olan fanın tam anlamıyla temizlenmesi, soğutum işlemini engelleyen tozlardan arındırılması gereklidir. İşlemcinin macununun değiştirilmesi şarttır. RAM ve Ekran Kartı gibi parçaların pin kısımlarının tekrardan temizlenmesi gereklidir. Çünkü temizlenmedikleri takdir de zamanla oksitlenme yapabilmekteler. Oksitlenmelere maruz kalmamak adına mutlaka temizliklerin yapılması gereklidir. Aksi takdir de aniden ekrana görüntü gelmeme gibi çeşitli problemler ile karşılaşabilirsiniz.
Yazılımsal Temizlik İşlemi
Yazılımsal anlamda temizliği yapabilmeniz için sisteminize Ccleaner isimli programı kurun. Yazılımı kurduktan sonra bütün tik işaretlerini seçin ve tarama işlemini başlatın. Tarama işlemi başladığında diğer, farklı yazılımlar arka planda açık olmamalıdır. Özellikle de tarayıcınız açık olmamalı. Tarama işlemi başladıktan sonra bir kaç dakiak sürebilir ve bu sürme işlemi hard disk içerisindeki boyutunuza göre, doluluk oranına göre değişim gösterebilir. Yine tarama bitince temizle butonuna basın ve gereksiz kalıntılardan kurtulun. Yine sisteminize Disk Birleştiricisi işlemini uygulamanız da hard diskinizin performansını ciddi anlamda arttıracaktır.
Donanımsal Temizlik İşlemi
Donanımsal anlamda bir temizlik sağlamak adına kasanızı açın. Sonrasında içerisindeki tüm tozları bir kompressör ile veya saç kurutma makinesi ile temizleyin. Elektrik süpürgesi de kullanabilirsiniz. Sonrasında ıslak olmayan bir bez ile kasa içerisindeki bütün kirlileri temizleyin. Ekran Kartı ve RAM parçalarınızı yerinden çıkartarak pin kısımlarını da yine bildiğiniz okul silgisi ile silin veya normal bez ile güzel birş ekilde silin ve tekrar yerine takın. Bu işlemleri yaparken de prizden fiş çıkarılmış olmalıdır.
-
WinRAR Hard Diskimde Yer Açar mı?
WinRAR programı ile sıkıştırdığınız dosyalar sayesinde hard diskinizde ek depolama alanı elde edebilirsiniz.
WinRAR programı günümüzde en fazla tercih edilmekte olan dosya sıkıştırma programları arasında yer alıyor. WinRAR programının bu kadar fazla tercih edilmesindeki sebep ise popülerliği ve hard disk üzerinde ek alan açması oluyor.WinRAR kullandığınız zaman tüm dosyalarınızı sıkıştırarak arşivleyebilir, hard diskinizde ek depolama alanı yaratabilir ve dosyalarınızın daha düzenli durmasını sağlayabilirsiniz. Böylelikle WinRAR sayesinde ek alanlar elde etmiş olur ve düzenli bir arşive sahip olursunuz.WinRAR Ücretli mi?WinRAR programınını özel kılan bir diğer özellik ise ücretsiz olmasıdır. Tamamen ücretsiz olarak kullanabileceğiniz WinRAR programı aynı zamanda MAC OS X işletim sisteminde de kullanılmaktadır.Tüm işletim sistemlerinin en temel programları arasında yer alan WinRAR programını kullanarak sizler de hard diskinizde ek alan oluşturabilirsiniz. Programı indirdikten sonra yapmanız gereken tek şey dosyalarınıza sağ tıklamak ve arşivleyerek boyutlarını ufaltmanız olacaktır. WinRAR ile yapılan dosya sıkıştırma işlemleri %50 oranında dosya boyutlarını düşürebilmektedir.
Bilgisayarımdan bir sürücüyü sağ tıklayıp özellikler yaptığınız zaman disk üzerindeki bilgilere ve araçlara ulaşmaktayız. Burada herkesin dikkatini çekmiştir disk alanına bakarken altta ufak bir kutucuk vardır.
Disk alanından kazanmak için bu sürücüyü sıkıştır
Bu kutuyu işaretlediğimiz zaman sürücümüz içerisindeki tüm verileri Windows işletim sistemi kendi sıkıştırma sistemi ile disk yüzeyinde yer açarak sıkıştırmaya başlar.
Peki ne kadar verimli olacak ?
Akla ilk gelen soru her zaman ne kadar alan kazanacağımızdır. Aslında buna tam bir değer vererek cevaplayamayız. Çünkü sıkıştırma sistemi ne olursa olsun, winrar ve winzip dahil olsa bile içerideki veriye göre değişecektir.Örnek olarak bir database dosyasını ele alalım. DB dosyaları büyük ölçülerde sıkıştırılırlar. Genelde içerilerindeki tabloların boş olanları dolu olanlara göre fazladır ve 100Mb’lık bir DB’yi 30MB ‘a kadar bile sıkıştırabilirsiniz. Fakat bir MP3 dosyası yada Dvix dosyası olduğu zaman pekde bir verim alamazsınız. Bu dosyalar aslında track ve avi gibi formatlardan sıkıştırılarak oluşturulmuş dosyalardır. Yani bir nevi sıkıştırılmış dosyayı sıkıştırmaya benzeyecektir.Birçok yerde okuyabilirsiniz bazıları disk sıkıştırmanın hiç faydası olmadığını bazıları ise çok işe yaradığını söylerler birbirine çok zıt yorumlar olsada işin mantığında bu yatar.İçerideki verinin içeriğine göre dosya sıkıştırma oranı değişebilmektedir..!İş yerimdeki Windows XP yüklü bilgisayarda aynı işlemi tekrar yaptım. 6 gb’lık bir alan kazandım. Yinede disk sıkıştırma’yı çok çok ihtiyacınız varsa deneyiniz. Çünkü veriyi sıkıştırdığınızda o verilere erişirken verinin erişilebilme süresi muhakkak ki uzayacaktır. Disk sıkıştırmayıda Mp3 gibi sıkıştırılmış dosyalar üzerinde de denememenizi tavsiye ederim. Malesef ki verim alamayacaksınız.
Her zaman diskinizin bir bölümünü Windows işletim sistemine ayırınız ve 10-20 GB lık en azından boşluk bırakın ki Windows rahat çalışsın…
Aynı durum Windows Mobile içinde geçerli. Genelde Mobile kullanıcıları telefonlarına program kurarken işletim sisteminin yüklü olduğu kısıma programlarını
kurarlar bir süre sonra telefon yavaşlanmaya ve kilitlenmeye başlar. Bunun sebebide disk alanındaki yetersizlikten ortaya çıkar
…
-
Disk Temizleme Nasıl Yapılır?
Disk alanı ve Disk Temizleme kullanımı, bilgisayarınızın daha hızlı çalışmasına, sabit diskinizdeki gereksiz dosyaları silmenizi sağlar. Bu geçici dosyalar, Geri Dönüşüm Kutusu’nu boşaltır, temizler. Disk Temizleme kullanımı ile ilgili yardımcı bilgiler aşağıda mevcuttur.
Disk Temizleme kullanarak dosyaları silmek için;
Aşağıdaki yordam, kullanıcı hesabı ile ilişkili dosyaları temizler. Ayrıca, bilgisayarınızdaki tüm dosyaları temizlemek için Disk Temizleme (Disk Cleanup) aracını kullanabilirsiniz.
Başlat düğmesine tıklayın arama kutusuna Disk Temizleme yazın ve Disk Temizleme ‘yi tıklayın.
Sürücüler listesinde, temizlemek istediğiniz sabit disk sürücüsünü tıklayın ve sonra Tamam‘ı tıklayın.
Disk Temizleme iletişim kutusunda, Disk Temizleme sekmesinde, silmek istediğiniz dosya türleri için onay kutularını seçin ve ardından Tamam‘ı tıklayın.
Görünen iletide, Dosyaları Sil‘i tıklayın.
Bilgisayardaki tüm dosyaları temizlemek için;
Başlat düğmesine tıklatın arama kutusuna Disk Temizleme yazın ve Disk Temizleme ‘yi tıklayın.
Sürücüler listesinde, temizlemek istediğiniz sabit disk sürücüsünü tıklayın ve sonra Tamam‘ı tıklayın.
Disk Temizleme iletişim kutusunda, Sistem Dosyalarını Temizleyin tıklatın. Yönetici parolası veya onay istenirse, parolayı yazın veya onay verin.
Disk Temizleme: Sürücü Seçimi iletişim kutusunda, temizlemek istediğiniz sabit disk sürücüsü seçin ve ardından Tamam düğmesine tıklayın.
Disk Temizleme iletişim kutusunda, Disk Temizleme sekmesinde, silmek istediğiniz dosya türleri için onay kutularını seçin ve ardından Tamam‘ı tıklayın.
Görünen iletide, Dosyaları Sil‘i tıklayın.
Diğer Seçenekler sekmesi, bilgisayardaki tüm kullanıcıların dosyaları temizlemek için seçtiğinizde kullanılabilir. Bu sekme daha fazla disk alanı serbest bırakmak için iki ek yollar içerir:
Programlar ve Özellikler. Bu seçenek artık kullanmadığınız programları kaldırabilirsiniz Programlar ve Özellikler Denetim Masası açılır. Programlar ve Özellikler Boyut sütunu, her bir programın kullandığı ne kadar disk alanı gösterir.
Sistem Geri Yükleme ve Gölge Kopyaları (System Restore and Shadow Copies). Bu seçenek ile, ancak disk üzerinde en son geri yükleme noktası silebilirsiniz.
Sistem Geri Yükleme, sistem dosyalarınızı önceki bir zaman içine geri dönmek için geri yükleme noktalarını kullanır. Bilgisayarınızda normal çalışıyorsa, önceki geri yükleme noktalarını silerek disk alanı kaydedebilirsiniz.
Windows 7’nin bazı sürümlerinde, geri yükleme noktalarını Windows Complete PC Backup ile oluşturulan önceki gölge kopyaları olarak bilinen dosya sürümleri, ve yedekleme görüntüleri içerebilir.
-
AMD'nin Ryzen işlemcileri için üretilen ve X370 çipseti sayesinde overclock imkanı da sunan MSI X370 Gaming Pro Carbon inceleme ile karşınızdayız.
MSI X370 Gaming Pro Carbon özellikleri
ATX yapıdaki MSI X370 Gaming Pro Carbon, AMD'nin Ryzen işlemcileri için üretilen bir anakart modeli. Üzerinde yer alan X370 çipseti sayesinde oyunculara ve overclock tutkunlarına hitap eden anakart, AM4 soket yapısı ile Ryzen işlemcilerine ek olarak 7. nesil A serisi işlemcilere de destek sunuyor.
RAM Overclock yeteneği ile birlikte 3200+ MHz DDR4 bellek desteği sunan Gaming Pro Carbon, yüksek oyun ver performans verimliliği için Turbo M.2, M.2 Shield, USB 3.1 Gen2 gibi teknolojilere de sahip. Gaming LAN desteği ise online oyuncular için oldukça önemli bir detay. Bilgisayar deneyimi konusunda sese önem verenler için de Audio Boost 4 Nahimic 2, anakartın sunduğu dikkat çeken özellikler arasında.
Maksimum 64 GB'a kadar RAM desteği sunan anakart, çift kanal desteği birlikte 4 slotlum DIMM yapıda, 866/ 2133/ 2400/ 2667(OC)/ 2933(OC)/ 3200(OC)+ Mhz frekansları destekliyor.
PCI-Ex16 formunda 3 slot, 3 adet PCI-Ex1 slotu, 6 adet SATAIII portu, 2 adet M.2 portu, toplamda 6 USB 2.0 portu, 1 HDMI ve 1DVI portuna sahip olan anakartta, 1 tane Gen2 Type C iken, 4 tane Gen1 Type A, 1 tane Gen2 Type A ve 4 tane Gen1 TypeA girişe yer verilmiş.
-
Intel, veri merkezlerinde depolamayı dönüştürmek üzere bazı yeni ürünlerin duyurusunu gerçekleitirdi Bu ürünler arasında özellikle yeni Ruler (Cetvel) form faktörlü SSD’ler dikkat çekerken, ayrıca Dual Port SSD’ler ve SATA SSD’ler yer alıyor.
Intel’den veri merkezleri için yeni depolama çözümleri
Öncelikle bir SSD devrimi olarak lanse edilen Ruler form faktöründen bahsedelim. Yakın gelecekte pazara sunulacağı ifade edilen bu yeni form faktörüne sahip Intel Optane SSD’ler ve Intel 3D NAND SSD’ler sunucularda veri depolama için tasarlanmış. Ürün, uzun ve ince yapısının yanı sıra, alışılagelmiş 2.5 inç ve 3.5 inç form faktörlerinden ayrılan bir tasarıma sahip.
Ruler SSD sayesinde sunucu depolama kapasitesi daha iyi kullanılabilecek ve soğutma ile güç tüketimi anlamında da avantajlara sahip olunacak. Intel 3D NAND Teknolojisi sayesinde, bir 1U sunucusunda 1 petabayta (PB)varan depolama olanağı sunulabilecek. Intel bu kapasitenin 300 bin HD film depolamak için yeterli olduğunu ve 70 yıl boyunca
Dual Port Intel Optane SSD’ler ve Intel 3D NAND SSD’ler ise, SAS SSD’’lerin ve HDD’lerin yerini almak üzere tasarlanmış durumda. Yeni depolama teknolojileriyle daha fazla IOPS, daha fazla bant genişliği ve daha düşük gecikme değerleri sağlanıyor. Dual Port Intel SSD DC D4500, D4502 ve D4600 serisinin bu yılın üçüncü çeyreğinde satışa sunulması planlanıyor.
Veri merkezleri için Intel SSD DC S4500 ve S4600 serisi ise Intel tarafından geliştirilen yeni SATA kontrolcüsü, yenilikçi SATA firmware yazılımı ve endüstrinin en yüksek yoğunluğu olan 32 katman 3D NAND ile geliyor. Intel SSD DC S4600 ve DC S4500 serisi ise piyasaya sürülmüş durumda.
-
Intel, ilk dört çekirdekli Core i3 işlemcisi için geri sayıma başlamış gibi gözüküyor. Intel Core i3-8300 işlemci, özellikle fiyatıyla adından söz ettirecek cinsten.
Intel Core i3-8300 işlemci teknik özellikleri
14 nm Coffee Lake-S silikonu üzerine kurulu olacak Intel Core i3-8300, Core i3 ailesi için 150 dolarlık fiyatıyla biraz yüksek kalabilir ancak işlemcinin dört çekirdek ile geleceğini de unutmamak gerek. Ek olarak, işlemcide işletim sistemi için sekiz mantıksal işlemciyi aktif hale getirecek Hyper Threading özelliğinin de yer alacağını belirtelim.
Hyper Threading özelliğinden yoksun Core i5 ailesine göre, ilk defa daha fazla mantıksal işlemci sunacak olan bu Core i3 modeli tabii ki dikkat çekmeyi başarıyor. Öte yandan Core 3-8300 ise, Core i5’teki Turbo Boostözelliğine sahip olmayacak. Intel Core i3-8300 işlemcinin 4.00 GHz saat hızına sahip olacağı ifade edilirken, L3 önbelleği miktarı ve ne kadar güç harcayacağı konusunda henüz herhangi bir bilgi bulunmuyor.
Intel Core i3 Coffee Lake işlemcilerin 2017 yılının sonu ya da 2018 yılının başı gibi piyasaya sürülmesi bekleniyor.
-
G-Sync karşısında FreeSync 2 ile adaptif senkronizasyon teknolojileri gelişiyor, değişiyor. Yeni makalemizde bu farklara ve ek özelliklere bakıyoruz…
Adaptif senkronizasyon teknolojisinin öncüleri FreeSync ve G-Sync bir süredir piyasadaki monitörlerde bulunabiliyor. Ancak bu teknolojilerin ana akım düzeyinde yaygınlaşmasına daha yeni şahit oluyoruz. Oyuncular artan monitör çeşitliliği ve her bütçeye hitap eden modeller sayesinde adaptif senkronizasyon teknolojisine daha kolay ulaşabiliyor.FreeSync ve G-Sync teknolojileri ilk etapta hem uygulama hem de kullanıcı deneyimi açısından oldukça farklıydı. Zaman içinde bu iki teknoloji de çeşitli alanlarda evrimleşti. Ancak hala bu iki teknoloji arasında bazı önemli farklar bulunuyor. Bu yazımızda bu teknolojilerin güncel sürümlerine göz atıp önemli farklılıkları belirleyeceğiz.Bu makalemiz daha önceki FreeSync vs G-Sync makalesinin, yeni sürüm teknolojiler için güncellenmiş ve ek bilgiler içeren sürümüdür. Yine en temelden başlıyoruz, ancak temelleri bilenler okumaya “İki teknoloji arasındaki önemli farklar” alt başlığından devam edebilirler.Nedir bu adaptif senkronizasyon?
FreeSync ve G-Sync monitörlerin sunduğu adaptif senkronizasyon teknolojisini özetleyelim önce. Bu teknolojiye sahip olmayan geleneksel monitörler sabit bir yenileme hızına sahiptir. Bu monitörler bilgisayardan gelen içeriğe bakmaksızın görüntüyü önceden belirlenmiş bir aralıkta yeniler. Örneğin eğer monitör sabit 60 Hz yenileme hızına sahipse, görüntü her 1/60 saniyede yenilenir.Ancak söz konusu oyunlar olduğunda ekran kartlarının ürettiği kareler her zaman monitörün sabit yenileme hızıyla aynı zaman dilimine uymayabiliyor. Bu koşullarda kusursuz eşleşme için ekran kartının sürekli sabit bir şekilde 60 FPS üretmesi gerekecektir. Ne yazık ki her sistem bu yükün altından kalkabilecek kadar güçlü veya stabil değildir.Kusursuz eşleşmenin sağlanamadığı koşullarda oyuncular monitörlerinde yırtılma efektini gözlemleyecektir. Bunun nedeni, ekran kartının çizdiği bir karenin, monitörün yenileme sürecinin ortasında ekrana gönderilmesidir. Yoğun yırtılma efektleri oyun deneyimini ciddi oranda etkileyebilir.Adaptif senkronizasyon öncesi bu sorunun çözümü V-Sync adı verilen dikey senkronizasyon özelliğiydi. Bu özellik etkinleştirildiğinde yırtılma efektleri yok oluyor zira sistem, ekran kartı tarafından çizilen kareleri monitör hazır olana kadar bekletiyor. Ancak bu özellik akıcı bir oyun deneyimi için kusursuz bir çözüm sunamıyor zira V-Sync özelliği etkin olduğunda gözle görülebilir bir takılma sorunu ortaya çıkıyor.Bu iki sorun için en etkili çözümü ise adaptif senkronizasyon sunuyor. Bu teknoloji, monitörün yenileme hızını ekran kartının kare çizme hızına eşitliyor. Örneğin bir oyun 50 FPS ile çalışıyorsa, adaptif senkronizasyon monitörün yenileme hızını 50 Hz değerine sabitliyor. Eğer oyunun FPS değeri 45’e düşerse de, monitörün yenileme hızı 45 Hz değerine indiriliyor. Bu şekilde elde edilen dinamik yenileme hızı, hem yırtılma hem de takılma sorunlarına kökten bir çözüm sağlanarak daha akıcı bir oyun deneyiminin önü açılıyor.Adaptif senkronizasyonun uygulanma teknikleri ise FreeSync ve G-Sync teknolojilerini birbirinden ayırıyor. FreeSync bu teknolojiyi uygulamak için DisplayPort 1.2a bileşeni olan VESA standardını ve çeşitli görüntü ölçekleyicileri kullanıyor.G-Sync ise geleneksel görüntü ölçekleyici yerine kendi ürettiği özel bir modül kullanıyor. Ek modül gerektirmesi ve kapalı bir yapıya sahip olması, G-Sync teknolojisini üreticiler için daha masraflı kılıyor.İki teknoloji arasındaki önemli farklar
Hem FreeSync hem de G-Sync monitörler adaptif senkronizasyon teknolojisini sunuyor. Ancak uygulamadaki önemli farklılıklar sebebiyle iki teknoloji bazı önemli konularda birbirinden ayrılıyor.G-Sync monitörler özel bir ölçekleyici modül kullandıkları için çoğu G-Sync monitörü DisplayPort ve HDMI bağlantılar ile sınırlıdır ve adaptif senkronizasyon için DisplayPort’un kullanılması zorunludur. FreeSync ise standart görüntü ölçekleyici kullandığı için daha fazla bağlantı seçeneğine sahiptir. Bu seçenekler arasında birden fazla HDMI portu ve DVI ve VGA gibi eski bağlantılar da mevcuttur.FreeSync’in bir diğer avantajı ise adaptif senkronizasyon teknolojisini HDMI portu üzerinde çalıştırabilmesidir. Eğer kullanılan GPU ve monitör FreeSync destekliyse, HDMI bağlantısı ile adaptif senkronizasyon kullanılabilir.Bu teknolojiyi DisplayPort yerine HDMI üzerinden kullanmanın birden fazla avantajı mevcut. Bunlardan ilki, HDMI kabloların DisplayPort kablolara kıyasla daha ucuz olmasıdır. Bir diğer avantaj ise dizüstü bilgisayarlar gibi port sayısı sınırlı sistemler için HDMI desteği oldukça önemlidir.,G-Sync’in özel modülünün de kendine has bazı çekici avantajları mevcut. Örneğin G-Sync modülü sürekli bir şekilde monitöre ince ayar çekerek ghosting adı verilen rahatsız edici efektin önüne geçebiliyor. Her ne kadar FreeSync monitörler sürücü ve monitör güncellemeleri ile bu konuda ilerleme sağlamış olsalar da, G-Sync monitörler ghosting efektini engelleme konusunda hala rakipsiz sayılır.Bir diğer kayda değer G-Sync modülü avantajı ise Ultra Low Motion Blur (ULMB) adı verilen bulanıklık engelleme teknolojisi. ULMB, monitörün arka aydınlatmasının çalışma hızını monitörün anlık yenileme hızına sabitleyerek bulanıklığı ciddi oranda azaltıp görüntünün netliğini arttırabiliyor. 85 Hz ve üzeri sabit yenileme hızında çalışan bu özelliğin kendine has dezavantajları da mevcut. ULMB etkinleştirildiği zaman yer yer parlaklıkta azalma gözlemlenebilir. Ancak bu teknolojinin en büyük dezavantajı, G-Sync’in adaptif senkronizasyon özelliği ile aynı anda kullanılamamasıdır. Bir diğer değişle G-Sync teknolojisinin sunduğu dinamik yenileme hızı ile ULMB teknolojisinin sunduğu netlik arasında bir seçim yapmanız gerekecektir.Low framerate compensation (LFC) özelliği de G-Sync ile FreeSync arasındaki önemli farklardan biridir. Dinamik yenileme hızına sahip tüm monitörlerin sahip olduğu bir yenileme hızı aralığı vardır. Örneğin kullandığınız monitörün aralığı 30-144 Hz ise, monitörünüz bu yenileme hızları arasında geçiş yapabilir demektir. Peki ya oynadığınız oyun 30 FPS altında çalışıyorsa? LFC özelliği bu senaryoda devreye girecektir.LFC özelliği, FPS değeri 30’un altına düştüğünde devreye girer ve çizilen her karenin bir kopyasını yaratarak oyunun, monitörün desteklediği yenileme hızı aralığına geri dönmesini sağlar. Örneğin bir oyun 20 FPS değerinde çalışıyorsa, LFC kareleri kopyalayarak oyunun 40 Hz yenileme hızında çalışmasını sağlar. LFC desteğine sahip olmayan monitörler ise bu oyunları minimum yenileme hızında çalışmaya zorlar ve bu durum yırtılma ve takılmalara neden olabilir.Özellikle 48 Hz gibi yüksek minimum yenileme hızına sahip monitörlerde LFC özelliği hayat kurtarıcı olabiliyor. Bu monitörlerdeki LFC, yenileme hızı aralığını çoğu oyun için gerekli olan 30-48 Hz değerlerini katacak şekilde genişletebiliyor. LFC olmadığı takdirde bu tip monitörler alt sınır olan 48 FPS’nin altına veya üstüne çıkıldığında rahatsız edici geçişler yaratabilir.Neyse ki G-Sync sahiplerinin bu konuda endişelenmesine gerek yok zira tüm G-Sync monitörler varsayılan olarak LFC özelliğini destekliyor. Ne yazık ki FreeSync monitörler aynı güvenceyi veremiyor zira günümüzde sadece üst seviye FreeSync monitörlerde LFC desteği mevcut.Her iki teknolojinin de ilk etaplarında sahip olduğu bazı sorunlar da çözülmüş durumda. Emektar V-Sync özelliği artık hem FreeSync hem de G-Syncmonitörlerde aynı işlevi görüyor. Bu monitörlerde V-Sync artık sadece oyunların belirlenen yenileme hızı aralığında nasıl çalışacağını kontrol ediyor. Ayrıca FreeSync ve G-Sync monitörler artık çerçevesiz pencerelerde adaptif senkronizasyonu destekliyor.Söz konusu ekran kartı desteği olduğunda ise FreeSync teknolojisinin Sea Islands Radeon Rx 200 serisini gerektirdiğini, G-Sync teknolojisinin ise en az Kepler GeForce 600 serisini talep ettiğini görebiliyoruz.Yukarıda belirttiğimiz tüm özellikleri ve farklılıkları göz önüne aldığımızda G-Sync teknolojisine sahip monitörlerin paket halinde ihtiyaç duyulan tüm özellikleri ve teknolojileri barındırdığını görebiliyoruz. Öte yandan FreeSync damgalı monitörler sunulan özellikler açısından çeşitlilik gösterebiliyor.Özetle tüm G-Sync monitörler, üst seviye oyunculuk için gerekli olan LFC gibi özellikleri varsayılan olarak barındırdığı için her halükarda güvenli ancak nispeten daha pahalı bir seçim olacaktır.FreeSync monitörler ise genellikle G-Sync monitörlerden daha ucuz olmasına rağmen LFC gibi olmazsa olmaz ek özellikler konusunda herhangi bir garantiye sahip değil. Ayrıca unutmamak gerekir ki AMD, FreeSync monitörleri üst seviye oyunculuk için olduğu kadar gündelik kullanım için de geliştirmektedir. Yani oyun amaçlı FreeSync monitör alışverişine çıkıldığında satın alınacak monitörün dikkatle incelenmesi gerekecektir.Fiyat farkı
Yukarıda kısaca bahsettiğimiz üzere G-Sync monitörler, genellikle aynı seviyedeki FreeSync monitörlere göre daha pahalıdır. Bunun başlıca nedeni ise, G-Sync monitörlere pek çok ek özelliği kazandıran özel ölçekleme modülüdür.Birbirine eş veya denk G-Sync ve FreeSync monitörleri karşılaştırdığımızda, G-Sync monitörlerin 100 ile 200$ civarında daha pahalı olduğu gözlemleyebiliriz. Ancak G-Sync’in sunduğu ULMB ve overclock seçenekleri, üst seviye oyunculuk için fiyat farkını makul kılabiliyor.FreeSync monitörler ise dünya çapında G-Sync karşıtlarından daha ucuz fiyata bulunabiliyor. Ancak daha önce belirttiğimiz gibi LFC tarzı önemli özelliklerden bazıları bu monitörlerde bulunmayabiliyor.FreeSync ve G-Sync teknolojilerinin geleceği
AMD ve NVIDIA önümüzdeki aylarda yeni nesil monitör teknolojilerini tüketici pazarına sunmaya hazırlanıyor. FreeSync 2 ve G-Sync HDR adı verilen bu yenilenmiş teknolojiler, adaptif senkronizasyon akımını bir sonraki seviyeye taşımaya hazırlanıyor.G-Sync HDR, adından da anlaşılabileceği gibi HDR desteği ile ön plana çıkıyor. G-Sync desteğine sahip yeni HDR monitörler bu sayede ULMB ve LFC gibi önemli özelliklerin yanı sıra, HDR görüntü kalitesini korumak için daha geniş renk aralığı ve daha yüksek parlaklık sunacak. Yenilenen sürücüler ise, gündelik işlerde kullanılacak SDR ile oyunlarda kullanılacak HDR modları arasında akıcı bir geçiş yapılmasını sağlayacak.FreeSync 2 ise çok daha geniş çaplı bir güncelleme. Rakibinin en büyük kozu olan HDR teknolojisini dahil etmesinin yanı sıra monitör sertifika uygulamasını başlatacak olan FreeSync 2, bu uygulama ile sadece en iyi monitörlerin FreeSync 2 sertifikasını almasını sağlayacak. AMD tarafından yayınlanan bilgilere göre tüm FreeSync 2 sertifikalı monitörler, standart sRGB monitörlere kıyasla en az iki kat daha yüksek parlaklık ve renk hacmine sahip olacak. FreeSync 2 monitörler ayrıca gecikme süresi için test edilecek ve istenen değere ulaşamayan monitörler bu sertifikayı alamayacak. Son olarak tüm FreeSync 2 monitörler varsayılan olarak LFC teknolojisini destekleyecek.AMD’nin FreeSync 2 sertifikası için üreticilerden ek ücret isteyip istemeyeceği ise henüz bilinmiyor. İlk FreeSync 2 monitör örneğini incelemiş olmamıza karşın henüz bu yeniliklerin tamamını göremedik. AMD’nin sürücü güncellemesi ve rakip modellerin çıkması ile burada henüz açılmayan özellikleri de görebileceğiz.
-
Core i9 ailesi modelleri listesi genişledi. Intel’in profesyonellere yönelik hazırladığı işlemci serisinin tüm teknik özellikleri belli oldu. İşte frekans ve TDP’ler…
Intel, üst düzey işlemci serisi olan işlemcilerine dair olan fiyatları ve teknik özellikleri resmen duyurdu.
AMD Ryzen Threadripper serisine rakip olan , Skylake-X koduna sahip. Skylake-X işlemciler “Socket 2066” yani, 2066 pinli bir işlemci yuvasına takılıyor. Bu da X299 yonga setli anakartlar demek oluyor.Serinin içindeki işlemcilerde 18 çekirdek 36 thread’e sahip olan bir işlemci dahi bulunuyor: i9-7980XE. Ancak liste bu kadar detaylı ve tam değildi, bu haberimizde resmi bilgiler ile Core i9 listesini ve özelliklerini tamamlamış oluyoruz.
Şimdiye kadar Core X serisi hakkında ortaya çıkan haberlerde genelde işlemcilerin hız bilgileri bulunuyordu., 10 çekirdekli işlemcinin detaylarını önce gün ışığına çıkarmıştı.
Şimdi ise serideki tüm işlemcilerin bütün teknik detayları paylaşıldı.
Yukarıdaki görsele baktığımızda bizi heyecanlandıran işlemci doğal olarak Core i9-7980XE oluyor.Zira bu işlemci 18 çekirdeğe ve 36 mantıksal çekirdeğe sahip.
2.6 GHz temel hızı ile çok yüksek durmasa da Intel’in yongaları, turbo hızları kullanmakta oldukça iyi bir üne sahipler. Bu işlemcinin turbo hızı 4.2 GHz gibi çok daha yüksek bir değerde ve üstelik tek çekirdekli iş yüklerinde bu hız 4.4 GHz değerine kadar çıkabiliyor. Intel, kullandığı Turbo Boost Max 3.0 teknolojisi ile turbo hızlarının da daha yüksek değerlere çıkmasını sağlayabiliyor. Fakat bu özel yazılım kurulmasını ve etkinleştirilmesini gerektiriyor, takar takmaz çalışmıyor.Öte yandan işlemcinin tükettiği güç değeri de takdir edersiniz ki oldukça yüksek: 165W. Fiyatı da 1999$ olarak belirlenen Core i9-7980XE modelinin 24,75 MB L3 önbellek kapasitesi, 44 adet de PCIe veriyolu bulunuyor.Intel’in bu serideki rakibi olan Threadripper işlemcilere bakıldığında, AMD rakiplerin fiyat olarak çok daha uygun olması gözden kaçmıyor. Threadripper’daki en iyi işlemci 16 çekirdekli fakat 18 çekirdekli Core i9-7980XE modelinin fiyatının neredeyse yarısı. Üstelik Intel işlemcilerden daha erken bir tarih olarak 10 Ağustos’ta piyasaya çıkacak.
Core i9 serisindeki Core i9-7920X modeli ise 28 Ağustos’ta, Core i9-7940X, Core i9-7960X, ve Core i9-7980XE ise 25 Eylül’de piyasada olacak.
Intel’in X299 platformu için tasarladığı 4 çekirdekten 18 çekirdeğe kadar olan işlemcilerinin fiyatları açıklandı.
Skylae-X ve Kaby Lake-X olarak adlandırılan işlemcilerin fiyatları belli oldu ve yurt dışında ön siparişe açıldı. Ön sipariş verenlerin işlemcileri 26 Haziran’dan itibaren kargolanmaya başlayacak.Birkaç hafta önce Computex fuarında ortaya çıkan yeni Core X işlemciler, performans anlamında çıtayı bayağı yükseltiyorlar. Söz konusu işlemcilerde çekirdek sayısı 18’e kadar çıkabiliyor. i9 işlemcilerdeki en düşük çekirdek sayısı ise 10. Intel’in iddiasına göre yeni nesil yeni nesil işlemciler bir önceki nesle göre %14’e kadar daha iyi çoklu çekirdek performansı ve %15’e kadar daha iyi tek çekirdek performansı gösterecek.İşte Kaby Lake Core-X serisi işlemcilerin yurt dışı çıkış fiyatları:
Intel Core i5-7640X (4.0-4.2GHz, 4-çekirdek, 4-thread): $242
Intel Core i7-7740X (4.3-4.5GHz, 4-çekirdek, 8-thread): $339
Intel Core i7-7800X (3.5-4.0GHz, 6-çekirdek, 12-thread): $389
Intel Core i7-7820X (3.6-4.3GHz, 6-çekirdek, 12-thread): $599
Intel Core i9-7900X (3.3-4.5GHz, 10-çekirdek, 20-thread): $999
Intel Core i9-7920X (12-çekirdek, 24-thread): $1,199
Intel Core i9-7940X (14-çekirdek, 28-thread): $1,399
Intel Core i9-7960X (16-çekirdek, 32-thread): $1,699
Intel Core i9-7980XE (18-çekirdek, 36-thread): $1,999
Yukarıdaki işlemcilerin ilk 5 tanesi 26 Haziran’dan itibaren kullanıcılara gönderilebilecek. 12 çekirdekli i9-7920X modeli Ağustos’ta piyasaya sürülecek.
Daha yüksek performanslı diğer 3 modelin ise Ekim ayına kadar piyasada olması söz konusu değil.