-
B*k'u Yedik
2. Dunya Savasinda 2 yahudi almanlara esir olmustur.Bunlardan biri digerine kendilerine ne yapacaklarini sorar.O da baslar anlatmaya "
2 ihtimal var ya bizi oldururler yada esir kampina yollarlar.
Oldururseler sorun yok kampa gidersek 2 ihtimal var ya kursuna dizilriz ya da gaz odasinda olduruluruz.
Kursuna dizilirsek sorun yok gaz odasina gidersek 2 ihtimal var bizden ya sabun yaparlar yada kagit.
Sabun yaparlarsa sorun yok kagit yaparsalar 2 ihtimal var ya gazete kagidi oluruz yada tuvalet kagidi.
Gazete kagidi olursak sorun yok tuvalet kagidi olursak iste o zaman boku yedik".
-
Pili bitti
ali nin öğretmeni aliye sorar ali ailenden 5 cümle öğrende gel ali babasınA gider babası tv izliodur ali sorar babasına baba bana bi cümle söle babası git başımdan eşekoğlueşek der annesine gider annesi müzik söylüyodur sana sana sana der abisine gider tarzan tarzan tarzan der ablasına gider yok şekerim randevum var der kardeşine gider pili bitti pilibitti der diğer gün ali öğretmenin yanına gidince öğretmeni öğrendinmi diye sorar ali git başımdan eşekoğlueşek işim var der öğretmeni kime diosun der sana sana sana der sen km oluyosunda bana böle diosun der tarzan tarzan tarzan der gel müdüre gidiyoruz der yok şekerim randevum var der öğretmen düşer bayılır pili bitti pili bitti der xd
-
Deli.
iki deli tımarhaneden kaçıyolar ve ormana düşüyolar deliler iyice yorgun düşüyo ve çok susuyolar delinin biri diyoki benim yürümeye halim kalmadı sen git bi su bul gel dio deli gidiyo ve yarım saat sonra geliyo su bekleyen deli dio nerde su dieri dioki temiz su yoktu pis su vardı ben senin yerine pis su içtim kendi yerime içmedim diyo
-
Başkası Vurmuştur xD(Favorim)
85 yaşından da bir adam doğum hanenin kapısında beklemektedir.
Doğumhaneden çıkan doktor şöyle bir ba...kındıktan sonra yaşlı adama sorar:
Doktor- "içerde doğum yapan bayan yakınınız mı?"
Adam- "Evet,eşim.”
Doktor- "Ama bayan 25 yaşlarında..."
Adam- "Tamam işte, eşim o. Niye şaşırdınız, baba olamaz mıyım yani?"
Doktor- "Yoo,...... aklıma benim dedem geldi de."
Adam- "Nesi varmış dedenizin?"
Doktor- "Kendisi av meraklısı idi. sürekli ava çıkardı. Ancak yaşlanınca zorlanmaya başladı. Bir gün ava çıkacakken kendisini uyardık, aman yapma dedecim, sen yaşlandın, ava gidemezsin diye. Kendisi Israr etti ve hazırlandı. E, tabi yaşlılık, çıkarken tüfek yerine baston aldı eline. Ben de kendisiyle gittim. Ormanda bayağı yol yürüdükten sonra bir geyik gördük. Dedim ya, dedem yaşlı. Bastonu omzuna koydu, doğrulttu ve geyiğe bastonla ateş etti. Geyik o anda vurulup yere düştü..."
Adam- "Olur mu, başkası vurmuştur onu."
Doktor- "Ben de onu demeye çalışıyorum işte .. başkası vurmuştur
-
SEÇME FIKRALAR
HOCANIN KARISI
Nasreddin Hoca' ya dert yaniyorlar:
-Yahu Hoca senin kari çok geziyor.
Hoca :
-Olur mu canim? O kadar gezse arada bir bizim eve de ugrar.
KARISTIRMADIN KI
Iki deli havuzun basinda oturuyorlarmis.Biri kalkip havuza seker atmis.Havuzdan bir
yudum almis ve tükürmüs.Arkadasina:
-Havuza seker attim ama tatli olmadi..
Arkadasi:
-Karistirmadinki salak!
PROVA
Iki deli birgün deliler hastanesinden kaçmislar.Kimse bu delileri bulamamislar.Doktorlar
ümitlerini kestikleri an deliler çika gelmis.Doktorlar hayretle niye geldiniz demis:
Deliler"Yarin kaçacagizda, onun provasini yaptik.
ARITMETIK DELI
Delinin biri yolun kenarindaki uçurumda durmus asagiya bakarak "13, 13, 13...."
diye soyleniyormus. Oradan gecen biri, delinin ne yaptigini merak etmis, yanasarak
" ne yapi...." diyemeden deli onu birden uçurumdan asagiya ativermis ve devam etmis
"14, 14, 14......"
DUYMAMIS
Delinin teki timarhanenin bahçesinde yürürken bakmis baska bir deli agacin altinda oturmus
kahkahalr atiyor...hemen yanina kosmus..ve sormus "hey sen neye gülüyorsum öyle?", öbür
deli "hiç ben hep kendi kendime fikra anlatirim ama bu seferki ni duymamistim"
BOGALARDAN HOSLANIYORÖgretmen sinifa geç gelen ögrenciye:-neden geç geldin oglum* der
-bizim inegi damizlik bogaya götürdüm hocam. der çocuk
-o isi baban yapamazmiy di? diye sorunca ögretmen, çocuk gülerek
-belki yapabilirdi hocam ama bizim inek bogalardan daha çok hoslaniyor..
ÖNCE KAÇANLAR
Bir akil hastanesinde iki deliyi çikartmak zorundalarmis.Bir test yapalim demisler.Iki
deliyi teste tabi tutmuslar.Adamlarin önüne bir kavanoz böcek ile zeytin koymuslar`` buyrun
beyler yiyin``demisler bir tanesi hemen zeytine saldirmis.
Öbürü hemen önünü kesmis ve demiski``önce kaçanlari yiyelim sonra duranlari yeriz``demiş.....
-
FAYDASI
Saglik dersinde ögretmen bir ögrenciye sordu :
- Söyle bakalim, bebeklerde anne sütü neden inek sütünden daha faydalidir ?
Ögrenci kendinden emin bir sekilde cevap verdi,
- Daha lezzetlidir, eksimez, pasta yapiminda ve baska amaçlarla kullanilamaz, bebege
özeldir, ambalaji nefistir.
ERIYOR ISTE
Deli , kahveye girdiginde soluk solugaydi.Bos bir masaya oturup ocaga seslendi;
- Bana bir çay !
çay geldi , sekerleri atip karistirdi.Garsonadan yine seker istedi. Onlari da atip
karistirdi,yeniden istedi.Garson;
- Sekiz seker koydun çaya ,dedi saskin saskin,
- Koydum ama , iste görüyürsun, hepsi eriyor........
-
BENDE VARDIM
Hoca bir gün arkadasiyla konusuyormus arkadasi demis ki : -Ya hocam dün sizin evden bir
ses çikti. Bu neydi?. Hoca ise : -Hiç sadece hanimla biraz tartistik kavugum
merdivenlerden
yuvarlandi, demis. Arkadasi : -Yahu hocam hiç kavuktan
bu kadar ses çikar mi?, demis. Hoca : -Ya anlasana içinde bende vardim, demis
TEK BASINA
Okula yeni gelen ögretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç bir çagrida bulunmus:
"Kendini geri zekali hisseden varsa ayaga kalksin..."
Sinifta çit yok. Nihayet biri kalkmis:
"Sen kendini geri zekali mi hissediyorsun?"
"Hayir", demis çocuk, "ama sizin tek basina ayakta kalmaniza gönlüm razi olmadi da…"
AÇMADIM KI
Akil hastanesinde koguslari gezen
bashekim,bir delinin oturmus,birseyler yazdigini gördü:
-Kolay gelsin ne yaziyorsun?
-Mektup yaziyorum efendim.
-Yaaa..Kime yaziyorsun?
-Kendime..
-Peki ne yazili mektupta??
-Ilahi doktor bey,deli misiniz siz
Mektubu daha almadim ki içinde ne
yazdigini bileyim.
SIKARKEN
Nasrettin hoca bir gün yolun kenarinda kedisini yikiyomus. yoldan geçen arkadasi hocaya:
"hocam kediyi yikama ölür. " demis. hoca aldiris etmemis ve yikamis. arkadasi dönüste
hocayi tekrar yolun kenarinda görmüs. kedi ölmüstü. adam: " hocam ben size kediyi
yikamayin ölür demedimmi? " demis. hoca: " ben kediyi yikarken ölmediki sikarken öldü
AYNISINI SÖYLEDIM
Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldim" der.
Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim.
Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3
kaç eder?" diye sordu.
"Has *iktir, ne farki var ki ?"
"Ben de ögretmene aynisini söyledim....
-
TEKRAR
Temelin üç tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen biri doktor, biri de santral görevlisidir.
Fakat
ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu duyan arkadasi sorar "Niye ögretmen de digerleri
degil?" diye.Temel de döner:"Ula der,bilmez misin doktorlar "Bugün git yarin gel"
der.Santral görevlisi de"Su an mesgul,
daha sonra tekrar deneyin" der. Ama ögretmen ne der? Haydi bir daha tekrarlayalim..."
GERI GETIRDIM
Akil hastanesinde delinin biri bashekimden iki tane sise ister.
Bashekim sise yerine,deliye iki tokat atar.Deli kizgin bir sekilde odasina döner.
Ertesi gün deli bashekimin odasina gider.Girer girmez bashekime iki tokat atar.
noldugundan habersiz bashekim; "Deliye naptigini zannediyorsun" diye çikisir.
Delide "birsey yaptigim yok efendim,dün verdiginiz siseleri getirdim" der.
-
BIR KEDI DAHA
Akil hastanesinden kaçan iki deli, karsidan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çinarin
arkasina saklandilar.Bekçi,onlarin ayak seslerini isitmisti.Sordu:
- Kim o?
içlerinden biri kedi gibi miyavladi.
Bu basarili miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayaklari altindaki
yapraklar hisirdadi.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ikinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.
-
AYNISINI SÖYLEDIM
Küçük Ali okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldim" der.
Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim.
Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3
kaç eder?" diye sordu.
"Has *iktir, ne farki var ki ?"
"Ben de ögretmene aynisini söyledim....
-
TEKRAR
Temelin üç tane sevgilisi vardir.Biri ögretmen biri doktor, biri de santral görevlisidir.
Fakat
ögretmenle evlenmeye karar verir. Bunu duyan arkadasi sorar "Niye ögretmen de digerleri
degil?" diye.Temel de döner:"Ula der,bilmez misin doktorlar "Bugün git yarin gel"
der.Santral görevlisi de"Su an mesgul,
daha sonra tekrar deneyin" der. Ama ögretmen ne der? Haydi bir daha tekrarlayalim..."
-
GERI GETIRDIM
Akil hastanesinde delinin biri bashekimden iki tane sise ister.
Bashekim sise yerine,deliye iki tokat atar.Deli kizgin bir sekilde odasina döner.
Ertesi gün deli bashekimin odasina gider.Girer girmez bashekime iki tokat atar.
noldugundan habersiz bashekim; "Deliye naptigini zannediyorsun" diye çikisir.
Delide "birsey yaptigim yok efendim,dün verdiginiz siseleri getirdim" der.
-
BIR KEDI DAHA
Akil hastanesinden kaçan iki deli, karsidan gelen bekçiyi görünce iri gövdeli bir çinarin
arkasina saklandilar.Bekçi,onlarin ayak seslerini isitmisti.Sordu:
- Kim o?
içlerinden biri kedi gibi miyavladi.
Bu basarili miyavlamadan sonra bekçi yürüyüp gidiyordu ki,delilerin ayaklari altindaki
yapraklar hisirdadi.Bekçi geri dönüp yine seslendi:
- Kim var orada?
ikinci deli cevap verdi:
- Bir kedi daha.
-
KISACA
Imam Hatip Lisesinde teftis yapan bir mufettis sinifa girer..Ders Kur'an-i Kerim'dir.
Bir ogrenciyi
kaldirarak ismini sorar. Ogrenci:"Fatih" diye cevap
verir..Mufettis : "Peki oyleyse yavrum Fatiha suresini
oku bakalim.."..cocuk sureyi okur. Sira baska bir ogrenciye gelmistir. Mufettis yine
sorar.."Ismin ne
cocugum?"..cocuk cevap verir: "Yasin ama arkadaslar
kisaca Kevser derler "
-
ISIKSIZ KALIRIZ
Akil hastanesinde bir gün delilerden biri kosarak doktorun yanina gelmis.
Doktor Bey çabuk bizim kogusa gelin demis.
Doktor gitmis, delilerden bir tanesi kendini ayaklarindan tavana asmis öylece duruyor.
Doktor ne bu? diye sormus.
Doktoru çagirmaya giden deli cevaplamis, Doktor Bey bu zir deli kendisini ampul saniyor.
Doktor kizmis, olurmu öyle sey hemen indirin onu asagiya.
Yine ayni deli, " Doktor Bey o zaman da biz isiksiz kalmazmiyiz!!!"
-
Temel bir gün eczanenin birine girer ve sorar tavuk var mıdır?
Eczacı şaşkın bir şekilde burası eczane bizde tavuk yoktur der.
Temel ertesi gün tekrar gelir ve yine sorar tavuk varmıdır?
Eczacı tekrar tavuk olmadığını söyler.
Temel ertesi gün yine gelir yine tavuk sorar.
Eczacı sinirli bir şekilde burası eczane burada tavuk olmaz der.
Temel de madem tavuk yok o zaman cama tavuk yoktur yaz der.
Eczacı temel gelmesin diye cama tavuk yoktur yazar.
Ertesi gün temel eczaneye gelir ve tavuk ne zaman gelir diye sorar
-
5 para etmiysun
Temel bir gün taksi çağırır. Taksi gelir ve Temel sorar:
- Ula uşağum ben binersem ne kadar.
Taksici:
- 10 TL
Temel:
- Fadime ile binersem ne kadar?
Taksici:
- Yine 10 TL.
Temel Fadime'ye dönerek der ki;
- Ula Fadime hep diyurum beş para etmiysun...
-
bir amerikali milletvekilini bir odaya almişlar ve sormuşlar:
-karinmi yoksa devletinmi.
amerikali düşünmeden cevaplamiş:
-devletim.
ordakiler:
-o zaman al şu tabancayi git yan odadaki karini vur.
adam sıkılmış terlemiş ve sonunda dayanamıyarak:
-"yapamayacağım" demiş.
daha sonra bir türk milletvekilini ayni odaya almışar.aynı soruyu sormuşar:
-karınmı yoksa milletinmi?'.
millet vekili hic düşünmeden:
-devletim demiş
-o zaman al şu tabancayi git yan odadaki karini vur.
odadan önce bir silah sesi sonra bir cam sesi gelmiş.cikinca sormuşlar:
-ne oldu?
-sizin verdiğiniz silah kurusıkı cikti bende kariyi camdan aşaği attim
-
kadin gece yarisi uyandiginda kocasinin yatakta olmadigini gorur. kalkip mutfaga gittiginde kocasini yasli gozlerle kahve icerken bulur.
"ne oldu, neyin var" diye sorar.
adam: "40 yil onceki ciktigimiz gunleri hatirliyormusun?"
kadin cok duygulanir. demekki kocasi 40 yil onceki yillarini hatirlayip, uyuyamamistir.
"evet" der duygulu bir sesle.
adam: "daha liseyi yeni bitirmistik ve sen 18'ine girmek uzere idin."
"evet" der kadin o gunleri hatirlayarak.
"bir gun annen evde yoktu ben size gelmistim. hatirliyormusun?"
"evet " ! der kadin gulumseyerek.
adam: "annen eve erken gelmisti ve bizi yakalamisti, hatirliyormusun?"
kadin "evet" der buyuk bir sevgi ile. kocasinin her detayi hatirlamasindan memnun ve mutlu.
adam: "annen odasina gitmis bir silah ile gelip silahi basima dayamis ve ya kizimla evlenirsin yada seni 40 yil hapse gonderirim,daha 18'ine bile basmadi" demisti. hatirliyormusun?"
"evet" der kadin gulumseyerek.
adam gozlerindeki yaslari siler ve buyuk bir ic ceker: "bugun hapisten cikiyor olacaktim"
-
Dursun Saatlerin Geri Alınacağını Duyunca
Dursun, saatlerin geri alınacağını duyunca, evdeki saatleri toplayıp Saatçi Temel’e gider:
- Ula Temel, saatler geri alınacakmış. Biz de evdeki saatleri senden satın aldığımız için sana getirdik. Bunları geri alacaksun da.
Temel kendinden emin bir şekilde:
- Öyle yağma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alınacakmış. 1 tanesini alırım, diğerlerini almam.
-
bizim temel otobusle pazar yerine dalip 8 kisinin olumune, 18 kisinin yaralanmasina sebep olunca tutuklanmis tabi.
karakolda nasil oldu anlat demisler.
frenlerum patladu usagum. ya otobus duraguna ya da ha bu pazar yerune dalacaktum. baktum otobus duragunda tek basina bi usak beklemekte, daha az can kaybi olsun diye otobus duraguna dalayum dedim.
demis.
polisler sormus: ama kardesim sen otobus duragina degil pazar yerine dalmissin.
temel cevaplamis:
her sey o usagun geldigimi gorup pazar yerine dogru kosmasiyla basladu, sonrasini hatirlamiyrum.
-
TİTANİK
Amerika'da zencinin biri, pasaportunu kaybetmis.
Aksilik bu ya, o gün de
Türkiye'ye uçacakmis. Kara kara düsünürken yolda
bir pasaport bulmasin mi!
Hemen almis yerden,
bir bakmis ki Leanardo Di Caprio'nun pasaportu. "Ne
olursa olsun," demis
ve sansini denemeye karar vermis. Çikarmis
Leonardo'nun fotografini, kendi
fotografini yapistirmis. Uçmus Türkiye'ye. Atatürk
Havalimani'nda görevli
gümrük memuru Temel'in Karsisina geçmis.
Temel, almis pasaportu; adamin ismine bakmis:
"Leonardo Di Caprio"; fotografa bakmis ; bir zenci
adama bakmis; ayni
zenci. Birkaç saskin bakistan sonra öbür masaya
seslenmis: "Ula Cemal, bu
Titanik batmis miydi, yanmis miydi.
-
TEMEL
Savci, morgdaki uc ceseti incelemek uzere gelmisti.Birinci ceset siritiyordu. Savci nedenini sordu.
"Milli piyangoda buyuk ikramiyeyi kazandi, sevincine dayanamadi, kalp krizi gecirdi ve oldu", dediler.Ikinci ceset de siritiyordu. Savci sordu;
-Bu neden siritiyor?
-Bunun da oglu dogmustu. Sevincten kalbine yenik dustu.
diye acikladilar.Ucuncu ceset Temel'in komur halindeki cesediydi.O da siritiyordu.
-Bu neden oldu?.diye sordu savci.
-Efendim, buna yildirim carpti.dediler.
-Peki neden siritiyor?
-Fotografini cekiyorlar sanmis.
-
Süper markette alışveriş yapmakta olan genç adam, kendisini takip etmekte olan... bir hanımı farkeder. Kadını görmezlikten gelsede, kadın dik dik bakmaya devam eder. Nihayet kasa önünde kuyruğa gelirler. Kadın adamın birkaç sıra önüne düşmüştür.
Kadın derki:
"Özür dilerim, böyle dikkatli bakmam sizi rahatsız etmiş olmalı. Üzgünüm ama geçenlerde ölen oğluma o kadar benziyorsunuz ki."
Adam şöyle cevap verir:
"Bunu duyduğuma çok üzüldüm. Sizin için yapabileceğim birşey varmı?
Kadın:
"Evet yavrum az sonra eşyalarımı alıp çıkarken bana güle güle anne diye seslene bilirmisin? Ne olur."
"Tabiki." der genç adam. Yaşlı kadın çıkarken adam el sallayarak:
"Güle güle anne." diye seslenir. Genç adam birisini mutlu etmenin sevinciyle gülümser ve ödeme sırası kendisine geldiğinde kasanın 250 TL. yazdığını görünce şaşırır. Sorar:
"Bu nasıl olur? Aldığım üç beş parça şey." Kasiyer gayet sakin bir şekilde:
"Anneniz hesabını sizin ödeyeceğinizi söyledi."
-
Biri 95 yaşında biri 92 yaşında Temel - Fadime, boşanmak için hakimin
karşısına çıkmış.
Hakim üzülmüş, "yapmayın ya" demiş "yetmiş yıllık evlisiniz
niye boşanacaksınız?"...
"yok" demiş Temel..
biz çoktan boşanmaya karar verdikte
çocuklar etkilenmesin diye, Ölmelerini bekledik
-
Adamın biri cuma günü ölmüş ve gömmüşler. Oğlu hocaya gitmiş ve
"babam cuma günü öldü öbür tarafta nasıl karşılanır?" diye sormuş. Hocada sormuş
"namaz kılarmıydı?"
"hayır! ama cuma günü öldü".
"Kumarı içkisi varmıydı?"
..."Vardı ama cuma günü öldü"
"Yalan söylermiydi?"
"Evet ama cuma günü öldü"
"Hovardalığı varmıydı?"
"Evet ama cuma günü öldü"
Hoca sonunda sinirlenmiş ve
"Cuma günü ellemezler ama Cumartesi anasını bellerler"
-
Adamın biri misafirliğe gitmiş. Akşam olunca haliyle sormuşlar :
-Pardon arkadaş, demişler karı-koca. "Bizim odada mı yatarsın, bebeğin odasında mı, yoksa boş bir odada mı?
Adam düşünmüş :
-Karı-koca nın yanında yatılmaz, bebekte uyanır ağlarsa uykusu kaçacak, ben boş odada yatarım, demiş.
Sabah olunca adam elini yüzünü yıkamış, bir de bakmış çok güzel bir kız adama havlu tutuyor.
Adam:
-Kızım senin ismin ne? diye sormuş.
Kız :
-Bebek amcacığım ya sizin isminiz?...
Adam :
-Eşek kızım eşşşeeek...
-
Elektrik supurgesi saticisi, bir
apartman dairesinin kapisini
calmis, kapiyi acan bayana
-"Hanimefendi, bu elimde gormus
oldugunuz kovanin icinde at pisligi
var !"
demis ve bu bir kova pisligi evin
icine dogru savurarak
dokuvermis. Sonrada
-"Hanimefendi, elimdeki elektrik
supurgesi ile 10 dakika icinde
bunu temizleyemezsem, bu boku
yiyecegim..! "
Kadin saticiya soyle bir bakmis,
-"Beyefendi, ustune domates
sosu da istermisiniz ? Elektrikler
kesik de.. " :
-
Adamın biri hayvanat bahçesine gitmiş.bakmış ki bütün hayvanlar kahkahalarla gülüyor eşek yan gelmiş yatıyor. Adam bir anlam verememiş. Merakından ertesi gün tekrar gitmiş, bu seferde bütün hayvanlar yatıyor eşek kahkahalarla gülüyor. Hayvanat bahçesi müdürüne sormuş :
- Dün bütün hayvanlar gülerken eşek yatıyordu, bugün ise bütün hayvanlar yatarken eşek gülüyor bu ne biçim iştir ne oluyor... Müdür :
- Sormayın beyefendi dün zürafa bir espri yaptı eşek ancak bugün anladı...
-
Üç deli hastaneden kaçmak için karar verirler. Fakat üçüncü katta olduklarından işleri biraz zordur. En yaşlılarının aklına bir fikir gelir. - "Hergün bir çarşaf çalacağız, birbirlerine bağlayıp pencereden ineceğiz, üç çarşaf, üç gün sonra özgürüz."
Anlaştıkları gibi her gün bir çarşaf çalarlar, üç çarşafı tamamladıktak sonra birbirlerine bağlarlar. En küçüklerinin denemesi için aşağıya sarkıtmaya karar verirler.
- "Şimdi deneme zamanı en küçüğümüz ilk olarak denesin."
En küçükleri bağlanan çarşaflardan aşağı iner bir süre sonra nefes nefese yukarı tekrar çıkar, gözleri çıkacakmışcasına:
- "Mahvolduk, bittik, işimiz zor, çarşaf otuz
santim uzun geldi makas lazım...!
-
temel ıssız bir adada yıllarca esirdir bir gün bakarki sahilde yarı baygın bir bayan yatmaktadır hemen yanına koşar gerekli yardımı yapar bayan kendine geldikten sonra temele anlamlı anlamlı bakarak
- yıllarca hasretini çektiğin birşeye kavuştun demi der.
temelin gözleri yerinden çıkmaktadır sevinçle
- uyyy canuna kurban olduğum yoksa bağa misir ekmeğimi geturdun
-
Yasli kari koca eski gÜnleri konuşuyor nine demişki hadi herif eski gunlerde oldugu gbi senle yarin 2'de sinemanin önünde bulusalam . dede tamam hatunum der ertesi gun dede sinemanin önüne gider ve saatlerce bekler ve nine gelmez buna kizan dede eve gider oda ne! Nine oturmus agliyor ya hatun saatlerce bekledim gelmedin sen. hem niye ağlıyo n sorma bey gözü kör olasıca annem izin vermedi
-
Temel ile dursun nakliye işi yapıyorlarmış. Kamyonu yüklemişler yola koyulmuşlar. Kamyonda ki yükün yüksekliği azami den fazla imiş. Giderken önlerine bi tünel çıkmış tünelde azami yükseklik 15 metre yazıyormuş dursun bi sağa bide sola bakmış;
- ” ula temel etrafta polis molis yok pas gaza ” demiş
-
Bir Türk, bir Amerikalı ve bir alman birlikte saunaya gitmişler. Bellerinde birer havlu saunada oturmuşlar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmuş. Amerikalı, sağ eliyle sol koluna dokunup,
- "Çağrı cihazım çaldı. Derimin altında elektronik devre var da..." demiş. Aradan biraz zaman geçmiş, bu sefer bir cep telefonu çalmaya başlamış. Bunun üzerine alman, sol avuç içini kulağına götürmüs ve konuşmaya başlamış. Görüşmesi bitince, Türk'e ve Amerikalıya dönüp,
- "Avucumun içinde cep telefonu devresi var da..."
demiş teknolojik olarak geri kalmayı gururuna yediremeyen Türk,
- "Bana bir dakika izin verin"
demiş ve dışarı çıkmış. Birkaç dakika sonra döndüğünde poposunun arasına sıkışmış tuvalet kağıdı sarkıyormuş. Amerikalı ve Alman'ın kendisine garip garip baktığını görünce,
- "Faks geliyor da
-
Adamın birine sayısaldan büyük ikramiye çıkıyor. Karısına bile söylemiyor. Sabaha karşı ikramiyeyi almak için yola çıkıyor. Tam yarı yola gelmişken bir telefon. Arayan kayınbiraderi...
- Nerdesin enişte ?
- Dışarıdayım hayırdır ?
- Çabuk eve g...el
- Ne oldu ? Çok mu acil
- Hemen gel !... Ablam !...
- Yoksa hasta mı ?
- Yok sizlere ömür!... Başımız sağolsun.... Telefonu kapattıktan sonra adam bulunduğu yere çöküyor.... Ve gülmekten kendini alamıyor ,
-Ey güzel Allah ım, verdikçe veriyor, verdikçe veriyor ! ! !
-
Ufak tefek yaşlı bir kadın iki plastik torba taşıyarak caddede yürüyormuş.
> Torbalardan biri delinmiş ve 20 dolarlıklar uçuşmaya
> başlamış.
> Polisin biri kadını durdurup;
> "Ham'fendi torbadan paralarınız dökülüyor." demiş.
> "Kahretsin!" demiş kadın. "Uyardığınız için sağolun. Ben şimdi dönüp toplarım onları."
> "Bir durun bakalım! O kadar para nereden geliyor? Çaldınız mı yoksa?"
> "Yok canım!" demiş kadın.
> "Benim bahçe stadyum parkına bakıyor.
> Orada arada sırada araçlarda parti veriyorlar.
> O partilerden çıkan adamlar çoğunlukla benim çiçek tarlalarımı tuvalet olarak kullanıyor.
> Ben de elektrikli kesiciyle çalıların arkasında bekliyorum.Onlar işlerini görmeye hazırlandığı anda benim kesiciyi çalıştırıp;
> 'Ya 20 dolar verirsin ya da senin ki uçar gider!' diyorum."
> "Vay be!" demiş polis gülerek. "İyi fikirmiş. Peki öbür torbada ne var?"
> Yaşlı hanım cevap vermiş;
> "Eee... hepsi ödemiyor tabii.
-
İngiltere ye gezmeye giden Temel tanınmamak için gördüğü Türklere selam vermeyip selam da almıyormuş...
Fakat Türk´ün üstelik de hemşehrisinin biri Temel deki burnu görünce
...
"Bu kesun lazdur" Demiş ve peşine takılmış.Yanaşıp sormuş Temel´e;
"Kardasum sen laz musun?"
Temel'den çıt yok...Adam yine sormuş;
Kardasum Laz musun?"
Temel yine bakmamış adama.Adam ısrarla takip edip devamlı
"Kardasum laz musun"
Diye sorunca Temel adama dönüp söyle demiş;
"Inciluzum ulen inciluz..:
-
Bi adam yalan dedektörü almış.
Akşam yemeğinde denemek istemiş.
Oğluna bugün nerdeydin demiş.
Oğlu da "okuldaydım" diyince dedektör ötmüş.
Sonra oğlu itiraf etmiş, okuldan kaçıp maça gittik.. demiş
Babası da kızmış, oğluna
"ben senin yaşındayken maç nedir bilmezdim bile" demiş.
Dedektör yine ötmüş.
Bunu duyan anne gülmüş ve
"al işte senin oğlun" demiş.
Dedektör yine ötmüş
-
Babası okuldan dönen oğlu Temel':
-Bugün okulda ne yaptınız? diye sormuş
Temel:
- Fen Bilgisi dersinde deney yaptık... babası;
- Peki yarın ne yapacaksınız?
- Deneyde yıkılan duvarı yapacağız babacığım
-
Temel bir gün helikoptere binmis sonra onu izleyenler helikopterin düstügünü
görmüsler sonra Temel i enkazda yarali bulmuslar ve sormuslar :
- Helikopter nasil düstü?
Temel cevap vermis :
- Valla hersey iyi gidiyordu, birden havalar sogumaya basladi bende yukardaki
vantilatörü kapadim...
-
Dursun Ingiltere ye gitmis, büyük mal mülk sahibi olmus ve Temel e telefon
açmis, 'Temel sende gel' demis. Temel, 'Ne is yapacagiz' demis. Dursun
'Yerdeki paralari toplasan yeter' demis.
Temel Ingiltere de uçaktan inmis, havalanindan cikmis, yerde 100 dolar...
'Ulan ilk gunden de isemi baslanir?' demis, parayi almamis...:
-
Yeni Kolej binasının inşası bitmiş, sıra okulun açılmasına gelmişti. Yalnız, mimar bir hata yapmış, kızlar ve erkekler için iki tane ayrı yapacağı yerde, bir tane büyük yatakhane yapmıştı.
Müdür, düşündü, taşındı, sonra karar verdi: Önce yatakhanenin ortasında bir yere beyaz boyayla büyük, kalın bir çizgi çektirdi. Sonra, bütün öğrencileri topladı:
- Evet, hanımlar ve beyler! dedi. Bundan böyle kim çizgiyi atlayıp, diğer cinsin tarafına geçerse, önce 50 lira, ikinci seferinde 100, üçüncü seferinde de 200 lira ceza ödeyecek!.. Herhalde anladınız... Bir sorusu olan var mı?
Erkekler tarafından bir ses yükseldi sordu:
- Eee, şey efendim... Acaba abonman fiyatları nasıl?
-
İki sarışın, anahtarları içeride unuttukları için bir arabanın kapısını telle açmaya çalışırlar. Biri diğerine;
"çabuk ol, yağmur başladı, ıslanıyorum" der. Diğeri yanıtlar:
"Ne farkeder? İçerde de ıslanacaksın, arabanın üstü açık
-
Yurt dışınnda yaşayan adam karısına bir mail gonderiyor: Sevgili karıcığım, bu ay maaşımdan sana para gönderemiyorum, onun yerine 100 öpücük gönderiyorum. Sen benim bir tanemsin. Kocan Allen
Karisi da ona cevap veriyor,
Sevgili askim,
Gonderdigin 100 öpücük için tesekkür ederim. Masraflar söyle;
1- Sütçü bir aylik süt için 2 öpücügü kabul etti,
2- Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlasmaya razi oldu,
3- Evsahibi kira için hergün 2-3 defa ugruyor,
4- Bakkal sadece öpücüge razi olmadi, ona ilave baska seyler de verdim,
5- Diger masraflar toplam 40 öpücük...
Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayi
çikarabilirim.
Gelecek ay için de ayni yönde mi plan yapmaliyim? Lütfen bilgi ver.
Sevgili karin Josephine
-
Bir gün savcı, morga gelen cesetlere bakmış. Birinci ceset
sırıtıyormuş,
-Niye bu sırıtıyor? diye sormuş. Ordakiler de:
-Lotoda 6 bildi sevinirken kalpten gitti, demişler.
İkinciyi açmışlar o da sırıtıyomuş,
-Niye bu da sırıtıyor?
diye sormuş savcı. Ordakiler de:
-30 yıl sonra 1 trilyonluk iddiayı kazandı, sırıtırken gitti!, demişler. Sıra Temel'in cesedine gelmiş, açmışlar kömür gibi sırıtan bir ceset çıkmış. Savcı sormuş:
-Bu niye böyle diye.. Ordakiler de:
-Aslında onu yıldırım çarpmış ama o fotoğraf çekiliyor sanmış, poz vermiş
-
Padişah ile Vezir tartışmaya başlamış Padişah, vezire, "En büyük ve en güçlü benim Sen benim emrimdesin" demiş
Vezir, "Hayır ben büyüğüm Ordunun başında ben savaşıyorum, sen sadece mühür basıyorsun" diye itiraz etmiş
Tartışma uzayınca Padişah'la vezir, bir çobanın yanına gitmiş ve konuya direkt girmemek için çobana sormuşlar;
-Senin koyunun mu büyük ineğin mi ?
Çoban "İnek" demiş,
-Keçin mi büyük, öküzün mü ?
Çoban "Öküzüm tabii ki" deyince, kilit soruyu yöneltmişler çobana;
-Söyle bakalım "Padişah mı büyük, vezir mi?"
Çoban hiç düşünmeden yanıtlamış
-Vallahi ben bu hayvanları tanımıyorum
-
Bi gün deliler hastanesinde delilerin içinden en akıllısı seçilecekmiş. Delinin biri havuza düşmüş ve yanındaki deli de onu kurtarmış.Bu deliyi yanlarına çağırıp: seni en akıllı deli seçiyoruz.Hadi arkadaşını getir de sana teşekkür etsin.Deli:gelemezki doktor:neden?
Deli:çünkü onu kuruması için astım
-
Temel Dursuna arabasının öyküsünü anlatıyordu. Bigün otostop yapıyordum ki, önümde bu arabayla mini etekli güzel bi bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bi köşeye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarını ıslattı ve benden ne istersen alabilirsin dedi. Bende arabasını aldım. Dursun;
"iyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakışmazdı;-)
-
Cemal ile Temel askerde beraber nöbet tutarlarken, komutanlari bir bakmis
Cemal in elinde bir mektup, okuyor.
- N apiyorsunuz, demis.
Temel :
- Sevculumden mektup celdi. Okuma yazma pilmem, Cemal okuyo paga.
- Peki Cemal in kulaklarindaki pamuk ne?
Temel:
- Mektubu duymasin diye...
-
Bir gun ucakta giderken karganin biri habire hostesi cagiriyormus,daha
sonra hostes gelip ne istedigini sorunca :
-hiccc ibnelik olsun diye".. diyormus
bunu izleyen essek te olayi hayretle izliyormus. Karga gene hostesi
cagirmis hostes niye yaptigini sormus.karga:
-" hiccc ibnelik olsun diye" demis.
Bu sefer bunu goren essek dayanamamis ve oda hostesi cagirmis Hostes
niye cagirdigini sorunca :
-"hiiiiic ibnelik olsun diye" demis
Sonun da hostes dayanamamis ve pilota sikayet etmis.Pilotda bunlari
ucaktan asgi atmis. Havadan yere duserken essek kargaya küfrediyormus
-"ulan ne geldiyse senin yuzunden geldi" diye..
Karganin essege cevabi:
-"OGLUM MADEM UÇMASINI BILMIYON NIYE ****LIK YAPIYOSUN!!!"
-
SECDEYE KAPANIRSA
Bir gun Hoca, yol ustu bir hana inmis. Nuh Nebi'den mi kalmis, Kaalubela'dan mi? Her ne
ise.. Her tarafi delik desik olmus; adeta cokmeye bir basi kalmis. Hoca'nin yuregine
bir korkudur dusmus ama, ne desin? Nihayet bir soz arasinda:
"Yahu, bu senin tavan da ne kadar gicirdiyor be, besik mi mubarek!" diyecek olmus ama,
hanci baba hic orali olmamis; sozu sakaya bogarak;
"Agzini hayra ac Hoca, bu gicirti besik gicirtisi degil; tavan tahtalari Hak'ka tesbih
cekiyor!" demis.
Hoca'nin kozu kullenirmi? Gozlerini hancinin gozune dikerek;
"Peki ama, demis; ya bu tavan boyle tesbih ceke ceke aska gelip de secdeye kapanirsa,
bizim halimiz nice olacak!"
-
FARK VAR
bashekim birgun deliler hastanesinde hastalari ziyarete cikar ve bir kosede delilerin
kendi aralarinda bir rakam soyledikten sonra gulduklerini gorur ve dayanamaz sorar:neden
soylediginiz her rakamdan sonra guluyorsunuz diye?Delinin biri cevap verir biz der butun
bildigimiz fikralara numara verdik 5 dedigimiz zaman 5 numarali fikra aklimiza geliyor
guluyoruz 8 deyince 8 numarali fikra aklimiza geliyor guluyoruz demis.Bashekim birde ben
soyleyeyim ozaman demis 5 demis cit yxok, 7 demis cit yok.b akmis cit yok ve sormus ben
soyleyince neden gülmüyorsunuz?delinin biri cevap vermis:bashekimim anlatmadan anlatmaya
fark var.
-
HAYAL KIRIKLIGI
Ingiltere'nin saygin kiz kolejlerinden birinde biyoloji ogretmeni ogrencilerden Miss
Perkins'a "Soyle bakalim, insan vucudunda uyarildiginda normal buyuklugunun alti katina
ulasan organ hangisidir?"
Ogrenci yuzu kizararak "bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak" demis. Ogretmen
baska bir ogrenciye donmus ve "Sen soyle Miss Sarah" demis. Sarah "los isikta gozbebegi"
yanitini vermis. Ogretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a donmus ve sana uc sey
soyleyecegim demis:
1- dersine hic calismamissin bundan ailenin haberi olacak
2-aklin fikrin surekli kotu seylerde.
3- ilerde cok buyuk hayal kirikligina ugrayacaksin...
-
RUJ IZI
Bir kiz yurdunda söyle bir sorun yasanmaktadir: Kizlar, sabah
dudaklarina ruj sürdükten sonra aynayi öperek dudak izi
birakmaktadirlar, bunlarin temizlenmesi sorun olmaktadir. Yurdun müdürü birgün
yurtta kalan kizlari ve tuvaletleri temizleyen
hademeyi tuvalete toplar. Kizlara yönelik söyle bir konusma yapar:
"Bazilariniz dudaklarina ruj sürdükten sonra aynalari
öperek dudak izi birakiyorlar. Hadememiz bunlari temizlerken çok
zorlaniyor. Simdi ne kadar zorlandigini hep beraber
izleyelim." Der. Bir isareti ile hademe firçasini klozetlerden birine daldirip aynayi
temizlemeye baslar. O günden sonra
aynalarda bir daha dudak izine rastlanmaz.
-
HANGI LASTIK
Dört universite ogrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
kacirirlar, sinav ertesinde hocalarini yakalayip, zarzor bindikleri
arabanin
lastigi patladigi icin sinavi kacirdiklarina ikna ederler.
Kadin, yalvarmalarina dayanamayarak, bu dört arkadasa sinavi 3 gun
sonra yapacagini soyler.
Sinav gunu geldiginde, matematik hocasi bizim dortluyu sinifin dört
kosesine
oturtur. Finali gecmek icin de en az 50 almak lazimdir, sinavda da 5
soru
vardir. Sayfanin onundeki 4 matematik sorusu basit sorulardir ve her
biri 10
puanliktir.
Kagidin arkasindaki soru ise 60 puanliktir ve de soru aynen soyledir
Hangi lastik patladi ??
-
BEN ASTIM
Jim ile Mary akil hastanesinde iki hastadir. Birgun hastanenin yuzme havuzunun etrafinda
dolasirken Jim aniden suya atlayip en dibe batar. Bunu goren Mary hemen ardindan atlar ve
dibe kadar yuzup Jim'i kurtarir. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranisi hastanede olay
olur. Bunu duyan bashekim de Mary'nin artik iyilestigini dusunup, hastaneden derhal
taburcu edilmesi emrini verir. Islemler yapilir, belgeler cikartilir, Bashekim ayni gun
Mary'nin yanina gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kotu haberim var. Iyi haberim, yaptigin kahramanca davranistan
oturu anladik ki akli dengen tamamen yerinde ve boylece hastanemizden taburcu oluyorsun.
Kotu habere gelince, kurtardigin hasta, Jim, intihar etmis. Az once odasinin banyosunda
kendisini asmis bulundu.
Mary gayet sakin yanit verir:
-O intihar falan etmedi ki. Ben onu astim kurusun diye.
-
BACAK
Biyoloji dersinden yapilacak sinav için siniftaki herkes acayip çalismis,
notlar, kopyaliklar havada uçusmus. Daha sonra sinavin yapilacagi gün
gitmisler bir de bakmislar, ortada kagit kalem yok sadece sira sira
mikroskoplar.
Hoca;
-Bu mikroskop lam'larinda bir böcegin bacagi var, sinaviniz bacagindan böcegi tanimak"
Tabi hemen itirazlar ama fayda etmemis, hoca dedigi dedik. Ögrenciler
mikroskoplarin basina geçmis ama taniyamiyorlar… En sonunda biri dayanamamis,
kapiyi çarpip
çikmis.
Hoca arkasindan seslenmis;
-Kimsin sen, kapiyi çarpip çikiyorsun?
Kapi hafifçe aralanmis ve bacagini uzatmis,
-Tanisana hadi tanisana kim oldugumu…
-
BIRSEY OLMAZ
Kucuk kiz sinifta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldiriverdi:
"Ogretmenim ben bisey sormak istiyorum!!"
"Evet seni dinliyoruz..?"
"Benim anneannemin bebegi olur mu???"
Ogretmen tabi cok sasirmis ama "anneanneler bebek yapmak icin
biraz yaslidirlar" diye gülumsemis..
Bizim bidik yine sormus: "Peki annemin bebegi olur mu??"
Ogretmen cevaplamis: "Annelerin bebegi olur ama yaslari
ilerledikce
bebekleri olma ihtimali de azalir"
Derken kucuk kiz "Peki ogretmenim.."demis.. "ya benim bebegim olurmu??"
Ogretmen gulmus: "Canim senin yasin daha cok kucuk, olur mu
oyle sey??"
Bunun uzerine arka siralardan erkek cocuklardan biri
bagirmis:
"BAAAAAK!!! BEN SANA BISEY OLMAZ DEMEMIS MIYDIM".
-
ALISTIRA ALISTIRA
Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina telefon etmis:
-"Baba, meraba. Ben Lale...."
-"Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..."
-"Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..."
-"Hayirdir? Bi sorun mu var?...
Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi yemektedir:
-"N'ooldu kizim? Anlatsana..."
-"Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..."
-"Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de bosaniyorsun?..."
-"Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla evlendim."
-"Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin mahkemeye,
hemen bosanin..."
-"Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi zamanlarimizda çektigi
çiplak
fotograflarimi Internetten herkese yollayacakmis...."
-"Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?"
-"Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk yapacagini."
-"Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden sonra Bankaya gidip
çekersin;
sonra da alip yakarsin o kahrolasi fotograflari..."
-"Sagol baba. Eeee. Sey...Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim var..."
Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur:
-"Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..."
-"Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi...Zaten o yüzden ayriliyoruz ya...."
Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik inleyerek konusmaktadir:
-" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin. Allahim. Nedir bu
basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kirarim
bacaklarini..."
-"Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan atildim çünkü..."
Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya devirir ve ancak bu
sekilde konusmasini sürdürebilir:
-"Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik, zilli?...Eh ulan? Sen hele bi
gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden disariya adim attirmiycam sana. Ilk
isteyenle de evlendiricem...."
-"O is zor be baba. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce esler birbirlerinden
saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi rapor sunacagimi zannetmiyorum ben..."
-"Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar haaa.....Kesin o zencidendir..."
-"Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden kapmisimdir..."
Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden geçmistir; ancak hemen
kendisini toparlayip tekrar telefonu alir.
-"Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek. Adresini ver bakiyim..."
-" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para getirsin yaninda..."
-"Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...."
-"Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya çiktim. O kafayla
Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle
kiralik araba firmasina biraz para vermek gerekir sanirim..."
Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime; adeta kahrolmustur.
Telefonda kisa bir sessizlik olur. Kiz tekrar konusmaya baslar:
-"Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece sinifta kaldigimi
söylemek için aramistim...
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir:
-"Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim degil, tatli
canin sagolsun senin...."
-
EKIPMANA SAHIPSINIZ
Bir çift , göl kiyisina tatile gider..
Gölde bazi bölümlerde balik avlamak yasaktir.Koca, yasak olmayan bölümlerde avlanarak,
kadin da kitap okuyarak günlerini gecirmektedirler.Derken bir gün adam balik avlamaktan
gelir ve ögleden sonra kestirmek üzere odasina cekilir.Kadinin cani sikilir ve botla golde
bir gezinti yapmaya karar verir. Bu gezinti umdugu gibi gitmez ve botun hakimitiyetini
yitirir. Bot göl üzerinde serbestce dolasmaya baslar.
Kadin da yapacak bir sey olmadigi icin çikarip kitabini okumaya baslar. Derken devriyeye
cikmis olan serif kadini gorur ve yanina yanasir..
"Hanimefendi burada ne yapiyorsunuz?"
"Görmüyor musunuz kitap okuyorum."
"Ama bu bölgede balik avlamak yasaktir."
"Zaten ben de balik avlamiyorum"
"Ama gerekli butun ekipmana sahipsiniz, sanirim sizi karakola goturup ceza kesmem
gerekiyor."
"Eger boyle bir sey yaparsaniz ben de bana tecavuz ettiginiz soylerim."
"Size dokunmadim bile..!!"
"Ama gerekli tum ekipmana sahipsiniz, degil mi?"