-
Sen Değil miydin?
Bana bakıp bakıp ağlama sakın
Bu sonu isteyen sen değil miydin
Ne kadar belliydi o gün maksadın
Gitmemi isteyen sen değil miydin
Susuz rakı gibi yakma içimi
Bu pişmanlığın bir sigara içimi
Günah senin kendin yaptın seçimi
Git artık git diyen sen değil miydin
Suç benim mi söyle aldırmıyorsam
Maziye dalıp ta yıkılmıyorsam
Şaşırma sen gibi ağlamıyorsam
Kalbimi taş yapan sen değil miydin
Zaman mı bu aşkı söndüremedi
Hasret mi acını dindiremedi
Sevdam mı sevdanı bitiremedi
Unuturum seni diyen sen değil miydin
Başın dumanlı mı yoksa sarhoş mu
Bak geriye döndün gönlün bir hoş mu
Başucunda yerim hala bomboş mu
Doldururum diyen sen değil miydin Ahmet Selçuk İlkan
-
Sen Değilsin Diye
Kapımın zilini söktüm
Gelen sen değilsin diye!
Bütün perdeleri örttüm
Geçen sen değilsin diye!
Eşime dostuma küstüm
Selamı sabahı kestim
Nasılsın diyene sustum
Soran sen değilsin diye!
Doydum acılara doydum
İçimi hasretle oydum
Dudağıma yasak koydum
Öpen sen değilsin diye!
İçimde dağlar devirdim
Mutluluğu yere serdim
Gülen yüze yüz çevirdim
Gülen sen değilsin diye!
Şaşırıyor her postacı
Bakıp bana acı acı
Açmıyorum mektupları
Yazan sen değilsin diye! Ahmet Selçuk İlkan
-
Sen Farkında Değilsin
Hasret dağları sardı
Sen farkında değilsin
Son umut sende kalsın
Sen farkında değilsin
Böyle sessiz duruşun
Umursamaz oluşun
Yüreğimde bir kurşun
Sen farkında değilsin
Bilmiyorsun tutkumu
O kaybetmek korkumu
Bölüyorsun uykumu
Sen farkında değilsin
Gözlerim ufka dalar
İçimde volkan yanar
Senin için ölen var
Sen farkında değilsin
Bir çılgının yolunda
Ben, sen oldum sonunda
Herkes bunun farkında
Sen farkında değilsin. Ahmet Selçuk İlkan
-
Sen Vurdunda Ben Ölmedim mi?
Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Şimdi nerdesin diye sakın sorma
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?
Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara
Sen varken
Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
Otobüs duraklarına...
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım...
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim
Kalanlara acımazdım...
Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
Masumdum, çocuklar gibi
Böyle delirmezdim-küfretmezdim...
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
Şimdi soruyorum sana
Adı sevdaysa bu cehennemin
Sen yaktın da ben yanmadım mı?
Biliyorsun
Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı
Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı
Dağlara merdiven dayadım olmadı
Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
Benden artık pes
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum git...
Ama ardında
Ağlayan bir çift göz
Paramparça bir yürek
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
Çek silahını-daya sırtıma
Titrersem namerdim...
Sen vurdun da ben ölmedim mi? Ahmet Selçuk İlkan
-
Seni Arıyorum
Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım
Sensizliğin köşe başındayım
Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar
Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum
Bütün umutsuzluğuma inat
Yine seni arıyorum...
Dudaklarımda bildiğin o ıslık
Sokak lambalarına sığınıyorum
Hafiften bir yağmur ağlıyor benimle
Bir deli rüzgar saçlarımda
Yalnızlıktan üşüyorum
Bulamayacağımı bile bile
Yine seni arıyorum...
Anlatacak nelerim var bir bilsen
İçimde ihtilaller kopmuş
Kendime sürgüne verdim
Mutluluğum çoktan iflas etmiş
İtiraza hakkım yok biliyorum
Beni savunmak sana düştü
Seni arıyorum...
Yarım kalmış şiirlerim gibisin
Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda
Öylesine eksiğim sensiz
Öylesine sahipsiz
İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum
İçinde geç kalmışlığın çaresizliği
Çocuklar gibi ağlıyorum
Ve gel gör ki her damla gözyaşımda
Yine seni arıyorum...
Ahmet Selçuk İlkan
-
Senin İçin Buradayım
İçimde bir ümit var onun için burdayım,
Belki gelirsin diye senin için burdayım
Vakit çok geç olsa da gönlüm mahzun kalsa da,
Yine aynı masada senin için burdayım
Burada izlerin var
Islanmış gözlerin var
Verdiğin sözlerin var
Onun için burdayım
İnan ki sensiz canım mutluluğa düşmanım,
Affet beni pişmanım demek için burdayım
Elini elime alıp öylece bir an kalıp,
Sana son kez sarılıp ölmek için burdayım
Burada izlerin var... Ahmet Selçuk İlkan
-
Sensizlik Üstüne
Seninle mutluydum Berlin'de
Sen olduğun için Berlin güzeldi
Berlin, sen vardın diye sıcaktı
Şimdi sensiz ne yaparım
İşinden atılmış işçiler gibiyim
Mektubun, sanki çıkmış belgem fabrikadan
Binlerce makina uğulduyor kulaklarımda
Yazdıklarının farkı yok almancadan
Okudukça anlamıyorum hiç bir şeyi
Anlamıyorum neden değiştiğini mevsimlerin
Anlamıyorum seni, sensizliği
Anlamıyorum...
Caffee Kranzler'de yine yaşlılar oturuyor
Pientka'da ise gençler
Seni Pientka'da arıyorum
Kendimi Kranzler'de
Ve öylece geçiyor günler, geceler
Krauzberg'te her adımda bir Türk
Bir türkü tutturmuş geçiyor
Hasretlik üstüne, yokluk üstüne
Dindirmiyor acısını gazeteler, demeçler
Atıyor çöp tenekesine
Ben de mektubunu yırtıp atıyorum
Yakıyorum üstelik
Ama yetmiyor anılara gücüm
Bir Wansee, bir Grünewald, bir Tegel
Yürüyorum
Oysa arkada gözüm Ahmet Selçuk İlkan
-
Serena
Yine yetişemedim son trene
Yie geç kaldım mutluluğa serena
Ardından
Boş bir bavul gibi braktım kendimi sokaklara
İçimdışım darmadağın
Sanki altında kaldım koskoca bir yanardağın
Hala inanamıyorum olanlara
Oysa
O değil ben olacaktım kollarında
Hani ben olacaktım serena
Bu sabah
Menekşe satan kızlara braktım gözlerini
Simit satan çocuklara o sımsıcak ellerini
Ve yaşlı bir eskiciye senli bütün hayallerimi
Bende hiçbir şeyin kalmadı bilesin
Artık kaderimi örmüyorum saçlarına
Oysa daha dün
Ben vardım çöl ateşi avuçlarında
Ben vardım serena....
Şimdi bir dağ başı yalnızlığı içimde
Gittiğin günden beri
Gölgemden bile saklanıyorum
Ve yinede
Gelip gelip seni bana sormuyorlar mı
Daha adının ilk hecesinde yıkılıyorum
Kaçsam olmuyor
Küssem olmuyor
Sussam olmuyor
Yüreğime taş basıyorum
Ve en acısı ne biliyormusun
Her sabah seni yüreğimdeki dar ağacına asıyorum
Ve sonunda oturup
İkimiz için çocuklar gibi ağlıyorum
Çocuklar gibi serena...
Duydumki
Yağmurlarını bile bilmediğim bir şehirdesin
Ve aşkımız bir şiirin en yanık mısralarında
Ve bir merdiven boşluğunda
Paramparça umutlarımız
Hani birlikte yaşlanacaktık?
Hani birlikte ağaracaktı saçlarımız?
Bak nasıl küskün ve mahsun bakıyor bize
Doğmamış çocuklarımız
Hala inanamıyurum yaptıklarına
Hala inanamıyorum serena....
Bir intihar mektubuduydu sanki son bakışın
Ve kör bir biçak gibi oydu yüreğimi
Böylesi kaçışın
Oysa
Odeğil ben olacaktım kollarında
Hani hep ben olacaktım
Hani emindin
Hani yemindin
Hani hep benimdin serena
Hani hep benimdin? .., Ahmet Selçuk İlkan
-
Son Hesap
SON HESAP
Dün gece oradaydım
'Pişmanlıklar Bahçesinde' buluştuk onunla.
Yıllanmış yanlışlardan demlenmiş bir çayı yudumladık son kez...
Hayallerimiz
Sanki sıcak bir dondurma gibi duruyordu masada
Daha dokunmadan erimişti.
Ve ne garip bir tesadüf
Ne istedikse o gün garsondan
Aşk gibi- dostluk gibi umut gibi
Çoktan tükenmişti..
Yapacak bir şey yoktu artık
Son hesabı ödemekten başka
Gel gör ki
Garsona, hesap deyince
Acı acı gülümsedi
Çünkü;
Gözyaşlarımız
Bizden önce hesabı ödemişti. Ahmet Selçuk İlkan
-
Sürgünüm
Her gün yeni bir yangında hayatım
Acılardan acılara sürgünüm
Sende başlar sende biter isyanım
Yalnızlıktan yalnızlığa sürgünüm
Ateş olsan duman olsan kar etmez
Giden gider yollar geri getirmez
Bu talih de seni bana yar etmez
Ayrılıktan ayrılığa sürgünüm
Işık seçtim gözlerini gönlüme
Yorgan gibi çekip gittim üstüme
Kimliğimden adresimden kime ne
Sokaklardan sokaklara sürgünüm
Yetmiyor ah isyanlarım yetmiyor
Dağda sürgün taşta sürgün bitmiyor
Hasret bana pusu kurmuş bekliyor
Gecelerden gecelere sürgünüm. Ahmet Selçuk İlkan
-
Şair Aşkı
Ölürsem bir gün
Ağlayacaksın!
Belki kara gözlerime
Belki sıcak dizlerime
Belki de artık seni saramayacak ellerime
Oysa isterim
Ağlayasın
Yazmadığım şiirlere! ... Ahmet Selçuk İlkan
-
Şairler Ağlamaz
Farzet ki bu aşkı yaşamadık seninle
Farzet ki hiç bir geceyi paylaşmadık ikimiz
Farzet ki saçlarını bile hiç okşamadım
Hadi git, gözlerime baka baka git
Hadi git, hayatımdan çıka çıka git
Hadi git, yüreğimi yaka yaka git
Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Farzet ki unutulmuş bir şairim köşe başında
Farzet ki hiç bir şiirimi sana yazmadım
Farzet ki hiç bir şarkımda adını bile anmadım
Hadi git, sevdiğimi bile bile git
Hadi git, bir kalemde sile sile git
Hadi git, hiç üzülme güle güle git
Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Farzet ki bir kum tanesiyim sahilde
Farzet ki bir çakıl taşıyım yol kenarında
Farzet ki boş bir kibrit kutusuyum ellerinde
Hadi git, üzerime basa basa git
Hadi git, umutları asa asa git
Hadi git, hiç konuşma susa susa git
Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz
Fazet ki yokum artık
Farzet ki öldüm
Farzet ki isimsiz bir mezarım dağ başında
Hadi git, saçlarından bir tel bırakmadan git
Hadi git, avucumda bir el bırakmadan git
Hadi git, başucumda bir gül bırakmadan git
Şairler ağlamaz gülüm, şairler ağlamaz Ahmet Selçuk İlkan
-
-
Unutmaktan Geliyorum
UNUTMAKTAN GELİYORUM
'Gitmeler bana kaldı'
Daha üç adım olmadı çıkalı bu sevdadan
Ayrılığın kokusu hala üzerimde
Avuçlarımda buzdan bir alev
Yüreğimde yepyeni bir ateşkes
Gitmeler bana kaldı yine bu aşktan
Bütün sayfalarım sil baştan
Sonu nereye varacak bilmiyorum
Oysa içimde inadına yanan bir mum
Dokunma ellerime-sönmedim daha
Unutmaktan geliyorum.
Daha dün kirpikleri kadar yakındım ona
Her gece düşlerinde sabahlıyordum
İşte orada köşebaşında bıraktım ellerini
O bana
Ben ona ağlıyordum
Son tetiği gözleri çekti gözlerime
Kanıyor kanıyordum
Ölüler yalan söylemez bilirsin
Deliler gibi seviyordum.
Daha biraz önce
Onu öpen bu dudakları aynalarda parçaladım
Onu okşayan bu elleri bir yangında bıraktım
Ona gülen bu gözleri zindanlara attım
Yüreğim ayazda
Kaç şiirim çığlıklar attı ardından bilemiyorum
Bavullar dolusu hatıraları bir mağaraya taşıdım
Yalnızlığımı bir dağ başına
Kendimi nereye koyacağımı bulamıyorum
Ne olur ayıplama beni
Susmadı daha gözlerim
Ağlamaktan geliyorum.
Zıpkın yemiş balıklar gibiyim
Şimdi bir ıslık bile dağlar yüreğimi
Bir eski şarkı yağmalar bütün uykularımı
Çıkmaz sokaklarda kaldım biliyorum
Başım dönüyor, ben dönüyorum
Acele etme ne olur bekle biraz
Daha yakmadım bütün gemileri
Daha yırtmadım dönüş biletimi
Öyle yorgun öyle bitkin ve öyle sürgün
Unutmaktan geliyorum... Ahmet Selçuk İlkan
-
-
Unutmuşum
Değişen ben miyim öyle
Ben miyim eski sevdalara mendil sallayan
Şu eller
Şu gözler
Şu kalp benim mi yoksa
Ya şu gülen adam ben miyim? ..
Demek ki unutmuşum
Demek ki kurtulmuşum bütün acılarda
Geceler karanlık değil, uzun değil
Anlamsız değil şu dünya
Yaşamamak elde değil...
Ağaç ağaca benziyor artık
Deniz denize
Çiçek çiçeğe
Şiirler yazmıyorum artık bak
Gözlerinin güzelliğine...
Ohh! Ne iyi unutmuşum
Unutmuşum yıllanmış elbiselerim gibi seni
Çıkarıp atmışım sandık sandık kalbimden
Bütün kederlerden
Bütün üzüntülerden
Nihayet kurtulmuşum... Ahmet Selçuk İlkan
-
Unuttum İşte
O senli yıllara bir çizgi çekip
Gönül defterini kapattım işte
Hasretle yanmaya değmezsin deyip
Gözümde yaşları kuruttum işte
Şimdi bu pişmanlık bimem ki niçin
Kaybeden sen oldun yan için için
Unutmaz demişsin sen benim için
Aldandın sevgilim unuttum işte
Sevgisiz yanar mı sevda ocağı
Belliydi bu aşkın yok olacağı
Söndürdüm içimde o yanardağı
Yaralı gönlümü avuttum işte... Ahmet Selçuk İlkan
-
Usanmadan Seveceğiz Birbirimizi
Hayır! Bu sana son şiirim olmayacak
Ne de son şarkım... Asla!
Yazacağım hergün yeniden
Hergün bir öncekinden fazla...
Bir gün seni anlatacağım
Bir gün aşkını...
Belki sonuncu şiirimde bulacağım
En sıcak bakışını! ...
Sonra kendimden bahsedeceğim
Mısralarda titreyeceğim ılık ılık.
''Bu şarkı var ya! '' diyeceğim
Anlayacaksın ve güleceksin ışık ışık...
Z' ye gelmeyeceğim hiç
Hep A' larda demirleyeceğim
Sen özlemler açacaksın sabırsızlığında
Bense fırtınalarda serinleyeceğim! ...
Ve böyle sürüp gidecek aşkımız usanmadan
Usanmadan seveceğiz birbirimizi
Sen bana, ben sana doymadan
Ancak ölüm yenebilecek ikimizi... Ahmet Selçuk İlkan
-
Uykusuz
Saatler sabahı çalıyor yine
Bir gece lambası bir ben uykusuz
Kulağım hep senin ayak sesinde
Bir şu kaldırımlar bir ben uykusuz
Yaralı yüreğim her an pusuda
Şafakla dönersin hani olur ya
Şimdi bütün şehir derin uykuda
Bir şu yaralı gözler bir ben uykusuz
Bir tek o şahitti son akşamında
Yeniden yanarım her yanışında
Ben gibi kimsesiz köşe başında
Bir sokak lambası bir ben uykusuz
Nöbetteyim sokaklarda
Gözlerim hep şafaklarda
Sense benden uzaklarda
Bir gece bekçisi bir ben uykusuz..... Ahmet Selçuk İlkan
-
-
Vay Anasını
Tarifi imkansız böyle bir aşkın
Yüreğim komada, feleğim şaşkın
Bin yerimden vurdu, her bir bakışın
Vay anasını, vay anasını
Hasretin içimde mayın tarlası
Gözlerin karşımda idam mangası
Sevdan yüreğimde bir el bombası
Vay anasını, vay anasını
Yıktın duvarını korkularımın
Ateşi sen oldun umutlarımın
Kölesiyim şimdi duygularımın
Vay anasını, vay anasını
Satmışken dünyanın ben anasını
Kapatmışken aşka her sayfasını
Yaktın yüreğimin tam ortasını
Vay anasını, vay anasını
Bir küstün, çatıldı bahtımın kaşı
Yağmura çevirdin gözümde yaşı
Yerlere değdirdin bu mağrur başı
Vay anasını, vay anasını Ahmet Selçuk İlkan
-
Ve Kaybetmek Seni
O seni düşünmek yok mu
Geceler dolusu seni düşünmek
Sarılmak karanlıklara sen diye
Sen diye kucaklamak yorganı okşamak, öpmek
O seni beklemek yok mu
Her gün sabahlara dek uykusuz beklemek
Ahh, ayak sesleri, kapı gıcırtıları bilemezsin
Bir defa yaşamaktır o, bin defa ölmek
O seni özlemek yok mu
Saçlarını, ellerini, dudaklarını özlemek
Uzun uzun gözgöze gelmek seninle
Seninle bir olmak, beraber olmak, sevişmek
O seni gizlemek yok mu
Kuşlrdan, çiçeklerden bile kıskanıp gizlemek
Seni saklamak içimde delice, divanece
Öylece yaşamak seni, öylece sevmek
Ve seni kaybetmek yok mu
Bulduktan sonra seni kaybetmek
İşte o beni yakan, yıkan, solduran
Ses versem de duyamazsın artık
Yüreğimde kan, gözlerimde kan, dudaklarımda kan Ahmet Selçuk İlkan
-
Ya Seninle Ya Sensiz
Ya hep ya hiç sevgilim
Ya seninle ya sensiz
Olamaz başka biri
Ya seninle ya sensiz!
İstersen al at beni
İstersen yarat beni
Dağ gibi deniz gibi
Ya seninle ya sensiz!
Olmasa da sevenim
Ağlayanım gülenim
İlk sözüm son yeminim
Ya seninle ya sensiz!
İstersen sevme beni
İstersen bekle beni
Taş gibi toprak gibi
Ya seninle ya sensiz!
Yalnız bir mevsim değil
Yalnız bir bahar değil
Her zaman her yerde bil
Ya seninle ya sensiz!
İstersen öldür beni
İstersen güldür beni
Gün gibi güneş gibi
Ya seninle ya sensiz! ... Ahmet Selçuk İlkan
-
Yakılacak Adam
''İlk ateşi sen yaktın
Son yangın da senden olsun
Senin canın sağolsun...''
Bilmeliydim
Bir sabah çekip gideceğini
Dünyayı başıma yıkıp gideceğini bilmeliydim
Ve sen daha kırmadan bu aşkın kalemini
Ben herşeye eyvallah deyip
Çekip gitmeliydim bu şehirden
Ben yakılacak adamım bu şehirde
Sana böyle yandığım için
Ben asılacak adamım bu şehirde
Seni böyle sevdiğim için
Oysa
Neler öğretti hayat bana
Gülerken ağlamayı
Sırtımdan vurulmayı
Aç susuz yaşamayı...
Daha neleri öğretti hayat bana
Bir sana yalvarmayı öğrenemedim
Bir de seni unutmayı
Ben yakılacak adamım bu şehirde
Sana böyle yandığım için
Ben asılacak adamım bu şehirde
Seni böyle sevdiğim için
Sen sahte mutlulukların süslü prensesi
Sen sosyetik barların şımarık sokak kedisi
Sen mutluluğun korkak faresi
Sen hep aynı gecelerin
Hep aynı şarkıların
Hep aynı masaların vazgeçilmez mezesi
Senin cirit attığın sokaklarda
Ne gezer aşkın vefanın gölgesi
Çek git artık!
Yaşanmasın bir daha aşkın böylesi
Çek git artık!
Bitsin burada bu aşkın hikayesi
Oysa
Bir yudum mutluluğun için
Yollarına bir ömür serdim
Oysa
Bir gelişin için
Sokaklarına binlerce sabır ektim
Hasretse hasret
Acıysa acı
Uğrunda en kralını çektim
Üstelik yalnız ve tektim
Senin bir taş olduğunu nereden bilecektim?
Biliyorsun...
Seni bebekler gibi sevdim
Seni çiçekler gibi sevdim
Seni melekler gibi sevdim
Çünkü sen
Tapılacak kadındın (!) bu devirde
Oysa ben
Sana böyle yandığım için
Sana böyle kandığım için
Seni böyle sevdiğim için
Asılacak adamım bu şehirde
Yakılacak adamım bu şehirde
Git git artık...
Güle güle! ... Ahmet Selçuk İlkan
-
Yasak Aşk
Bilmezdim böylesine uzun olduğunu gecelerin
Umutsuz günlerin hüznünü duymamıştım hiç
Uykumu böleceğini bu mutsuz düşüncelerin
Bilmezdim sevda nedir tatmamıştım hiç
Kederlerin en insafsızı benimle şimdi
Suskunluğum öylesine ölümden zor ki...
Çağırsan en uzak iklimlerden koşup geleceğim
Bir gülüşün dünyamı aydınlatacak en azından
Ve kucak açacağım en güzeline mutlulukların
Bir duysam aşkımı gözlerinden, dudaklarından...
Oysa sen de ben gibi mahzunsun biliyorum
Biliyorum yasak aşkımız bizi böyle susturan
Ne olur artık yeter bu idamlık hasretimiz
Bin yıl seveceğim bir umut versen inan... Ahmet Selçuk İlkan
-
-
-
Yosun Gözlüm
Öyle bakma gözlerime
Dağılmışım yosun gözlüm
Hasretinin denizinde
Boğulmuşum yosun gözlüm
Bir bendesin bir uzakta
Bir özgürsün bir yasakta
Arada bir sarılsak da
Yetmiyor ki yosun gözlüm
Dağlar gibi özlesem de
Hasretinden delirsem de
Bir mum gibi erisem de
Gelmiyorsun yosun gözlüm
Anlatılmaz bir duygu bu
Vazgeçilmez bir tutku bu
Unutulmak tek korkum bu
Bilmiyorsun yosun gözlüm Ahmet Selçuk İlkan
-
Yüreğin Varsa Gel
Yüreğimi beşik yaptım sevdana
Düşler kurdum, hayal kurdum bildin mi?
Umutlardan taç yaptım yoluna
Bir gün olsun zahmet edip geldin mi?
Senin için ne savaşlar açtım da
Dağlar taşlar ranzam oldu yattım da
Şu canımı ateşlere attım da
Senden bir ses alamadım öldün mü?
Vefasızsın, vefalıyım deme hiç
Gelmek için çok geç kaldın, gelme hiç!
Kutlu olsun sana bu şan, bu sevinç
Bir tek sana yenik düştüm gördün mü? Ahmet Selçuk İlkan