İlmi öğreniniz! Çünkü onun öğrenilmesi; Allah’a karşı haşyettir, tâlebi ibâdettir, müzâkeresi tesbihtir, ondan bahis ise cihâddır.” (Râmuz-ül Ehadîs sh: 254)
Printable View
İlmi öğreniniz! Çünkü onun öğrenilmesi; Allah’a karşı haşyettir, tâlebi ibâdettir, müzâkeresi tesbihtir, ondan bahis ise cihâddır.” (Râmuz-ül Ehadîs sh: 254)
Hz.Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) gazve yaptığı zaman:
“Ey Rabbim sen benim destekcim ve yardımcımsın. Senin sayende çâre düşünür, senin sayende saldırır, senin sayende mukâtele ederim” derdi.”
[Tirmizî, Da’avât 132, (3578); Ebu Dâvud, Cihâd 99, (2632).]
Merhamet duygusu
ancak vicdansız ve zalim kimselerin kalbinden çıkarılmıştır.
(Tirmizi, Birr: 16)
Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin.
Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.”
(Müslim, Îmân 78)
De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Âl-i İmran 3/31)
Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz
Şimdi siz gaflet içinde eğlenerek bu söze mi (Kur’an’a mı) şaşıyorsunuz, gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz? (Necm Sûresi, 59-61)
Merhamet duygusu
ancak vicdansız ve zalim kimselerin kalbinden çıkarılmıştır.
(Tirmizi, Birr: 16)
Allah, kocası hakkında seninle tartışan ve Allah’a şikayette bulunan kadının sözünü işitmiştir. Allah, sizin sürdürdüğünüz konuşmayı (zaten) işitmekteydi. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (Mücâdele Sûresi, 1)
Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin.
Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.”
(Müslim, Îmân 78)
“Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hâlidir. Öyleyse (secdede iken) çokça dua ediniz.” (Müslim, Salât, 215)
“Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hâlidir. Öyleyse (secdede iken) çokça dua ediniz.” (Müslim, Salât, 215)
Bir kimse abdest alır ve güzelce abdest almaya özen gösterir
“Bir kimse abdest alır ve güzelce abdest almaya özen gösterir, ardından da namaz kılarsa, bu abdestle namaz arasında işlediği (günahlar) o namazı kılıncaya kadar mutlaka bağışlanır.”
(Buhârî, Vudû’, 24; Müslim, Tahâret, 5)
Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar (belli vakitlerde) namaz kıl; bir de sabah namazını. Çünkü sabah namazı şahitlidir. Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceğini umabilirsin.” (İsrâ, 78 – 79)ü
İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.”
(Buhârî, “Îmân”, 39; Müslim, “Müsâkât”, 107)
“Nimetleriyle sizi beslediği için Allah’ı sevin. Beni de Allah sevgisi için sevin. Ehl-i Beytimi de benim sevgim için sevin.”
Tirmizi, Menakıb, (3792).
Cuma günü melekler mescidin kapılarına oturur
“Cuma günü melekler mescidin kapılarına oturur, insanları geliş sırasına göre yazarlar. İnsanlar o gelişlerine göre; deve bağışlamış, sığır bağışlamış, koyun bağışlamış, tavuk bağışlamış, serçe bağışlamış ve yumurta bağışlamış kimselerin sevabı gibi sevap kazanırlar.” (Buhari, Cuma: 31; Müslim, Cuma: 7)
Bir kimse abdest alır ve güzelce abdest almaya özen gösterir
“Bir kimse abdest alır ve güzelce abdest almaya özen gösterir, ardından da namaz kılarsa, bu abdestle namaz arasında işlediği (günahlar) o namazı kılıncaya kadar mutlaka bağışlanır.”
(Buhârî, Vudû’, 24; Müslim, Tahâret, 5)
Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez. Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir. Ey Rabbimiz, eğer unuttuk ya da yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme! Ey Rabbimiz, bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz, bize gücümüzün yetmeyeceği yükü de yükleme! Bağışla bizi, mağfiret et bizi, rahmet et bize! Sensin bizim Mevlamız, kâfir kavimlere karşı yardım et bize.
(Bakara Suresi, 286)
Melekler nurdan, cinler alevli ateşten
Hz. Âişe”den nakledildiğine göre, Allah Resûlü (sav) şöyle buyurmuştur: “Melekler nurdan, cinler alevli ateşten, Âdem ise size (Kur”an”da) tarif edildiği üzere (balçıktan) yaratılmıştır.”
(M7495 Müslim, Zühd, 60)
Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır ve müslüman olarak bizim canımızı al. (Araf Suresi,126)
Ezelde) Allah vardı ve O”ndan başka hiçbir şey yoktu
İmrân b. Husayn (ra), (çevre kabilelerden görüşmek üzere bazı heyetler geldiğinde) Hz. Peygamber”in yanına girmiştim, Hz. Peygamber (sav), (yaratılışın başlangıcına ilişkin kendisine sorulan bir soru üzerine)… şöyle buyurmuştur:
“(Ezelde) Allah vardı ve O”ndan başka hiçbir şey yoktu…” (B3191 Buhârî, Bed”ü”l-halk, 1)
- - - Updated - - -
Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.” (Bakara, 250)
Übey b. Kâ”b”ın naklettiğine göre; müşrikler Hz. Peygamber”e (sav), “Yâ Muhammed! Rabbini bize tanıt.” dediler. Bunun üzerine Allah Tebâreke ve Teâlâ İhlâs sûresini indirdi:“De ki, O Allah tektir, Allah Samed”dir. (O hiçbir şeye muhtaç değildir ama bütün varlıklar O”na muhtaçtır.) O, doğurmamış ve doğmamıştır. Hiçbir şey O”na denk değildir.”(HM21538 İbn Hanbel, V, 133)
“Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir. De ki: Ancak Allah’ın lûtfu ve rahmetiyle, işte bunlarla sevinsinler. Bu onların (dünya malı olarak) topladıklarından daha hayırlıdır.” (Yunus, 57 – 58)
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver.
O gün insanlar bu sesi gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış günüdür.
Şüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüş de ancak bizedir.
O gün yer yarılır, onların üzerinden süratle yarılıp açılır. Bu, bize göre kolay olan bir haşirdir.
Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur’an’la öğüt ver.
(Kaf 41-45 )
Eğer o kimse onun dediği gibi değilse o söz kendi aleyhine döner
Bir kimse din kardeşine: “Ey kafir!” derse bundan dolayı ikisinden biri küfre düşer. Eğer o kimse onun dediği gibi değilse o söz kendi aleyhine döner. (M216, Müslim, “İman” 111; D4687 Eba Davud, “Sünnet” 15)
Ebû Hüreyre”nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah buyuruyor ki: Kulum beni nasıl düşünüyorsa ben öyleyim. O beni anarken ben onunla beraberim. O beni kendi başına anarsa, ben de onu kendim anarım. O beni bir topluluk içinde anarsa, ben onu daha hayırlı bir topluluk içinde anarım. O bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak giderim.” (M6805 Müslim, Zikir, 2)
Ebû Rukayye Temîm İbni Evs ed-Dârî radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem :
“Din nasihattır” buyurdu. Biz kendisine:
– Kimin için nasihattır? dedik. Peygamber Efendimiz:
– “Allah, Kitabı, Resûlü, mü’minlerin yöneticileri ve tüm müslümanlar için nasihattır” buyurdu.
(Müslim, Îmân 95)
ALLAH RAZI OLSUN SİZDEN ABİM BURDAN YAPTIĞINIZ (AYETLER VE HADİSLERE ) PAYLAŞIMLARA BİZ CÜMLETEN AMİN AMİN DİYORUZ SAYGILARIMLA
- - - Updated - - -
Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır
“Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sağlam bastır ve şu kâfir kavme karşı bize yardım et.” (Bakara, 250) Amin Amin Amin
Übey b. Kâ”b”ın naklettiğine göre; müşrikler Hz. Peygamber”e (sav), “Yâ Muhammed! Rabbini bize tanıt.” dediler. Bunun üzerine Allah Tebâreke ve Teâlâ İhlâs sûresini indirdi:“De ki, O Allah tektir, Allah Samed”dir. (O hiçbir şeye muhtaç değildir ama bütün varlıklar O”na muhtaçtır.) O, doğurmamış ve doğmamıştır. Hiçbir şey O”na denk değildir.”(HM21538 İbn Hanbel, V, 133)
İki çeşit gülme vardır: Bir gülme vardır ki, Allah sever. Bir gülme vardır ki, Allah gazap eder. Allah’ın sevdiği gülme şudur: Kişi görmeyi arzuladığı bir din kardeşiyle karşılaşır ve onu gördüğünden dolayı sevinir. Allah’ın gazap ettiği gülme ise, kişi incitici, eziyet verici, küçük düşürücü, alay edici, kaba veya batıl bir sözü hem gülmek ve hem de başkalarını güldürmek amacıyla söyler. Bu yüzden yetmiş kat Cehennem uçurumundan aşağı yuvarlanır.” (Câmiü’s-Sağîr, 3/1149)
“Bir mü’minde dört şey, (dört ahlâk) toplanmaz ki, Cenâb-ı Hak, o dört (ahlâk) ile ona cenneti vâcip etmemiş olsun:
1. Dilde sıdk (Doğruluk)
2. Malda seha (Cömertlik)
3. Kalpte meveddet (Sevgi)
4. Hazırda ve gaybda olanlara nasihat etmek.” (Râmuz-ül Ehadîs sh: 483)
Bir mü’minde dört şey, (dört ahlâk) toplanmaz ki
“Bir mü’minde dört şey, (dört ahlâk) toplanmaz ki, Cenâb-ı Hak, o dört (ahlâk) ile ona cenneti vâcip etmemiş olsun:
1. Dilde sıdk (Doğruluk)
2. Malda seha (Cömertlik)
3. Kalpte meveddet (Sevgi)
4. Hazırda ve gaybda olanlara nasihat etmek.” (Râmuz-ül Ehadîs sh: 483)
Kahraman, insanları mağlup eden değildir
“Kahraman, insanları mağlup eden değildir. Fakat kahraman, gazap ve hiddet ânında, nefsini mağlup edendir.” (Râmuz-ül Ehadis sh: 363)
İman edip salih amellerde bulunanlar…
Firdevs cennetleri onlar için bir ‘konaklama yeridir.’
(Kehf Suresinin 107. Ayeti)
“Herhangi bir konuyu size emredip yasaklamadığım sürece, siz de beni kendi halime bırakınız. Sizden önceki ümmetleri çok sual sormaları ve peygamberlerine karşı münakaşaya dalmaları helâk etti. Size herhangi bir şeyi yasakladığım zaman ondan kesinlikle sakınınız, bir şeyi emrettiğimde de onu, gücünüz yettiği ölçüde yerine getiriniz.”
* Buhârî, İ’tisâm 2; Müslim, Hac 412, Fezâil 130-131. Ayrıca bk. Tirmizî, İlim 17; Nesâî, Hac 1; İbni Mâce, Mukaddime 1
“Her bir dinin kendine has bir ahlâkı vardır. İslâm´ın ahlâkı hayadır.”
[Muvatta, Hüsnü´l-Hulk 9, (2, 905); İbnu Mâce, Zühd 17, (4181, 4182).]
“Ey Allah`ın Resulü, bana İslam hakkında öyle bir bilgi ver ki, bana yetsin ve sizden başka kimseye İslam`dan sormaya hacet bırakmasın” dedim. Şu cevabı verdi: “Allah`a inandım de, sonra da doğru ol” buyurdu.
Kütübü Sitte – Hadis No: 25
Yüce Allah buyuruyor ki: Kulum beni nasıl düşünüyorsa ben öyleyim
Ebû Hüreyre”nin rivayet ettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Yüce Allah buyuruyor ki: Kulum beni nasıl düşünüyorsa ben öyleyim. O beni anarken ben onunla beraberim. O beni kendi başına anarsa, ben de onu kendim anarım. O beni bir topluluk içinde anarsa, ben onu daha hayırlı bir topluluk içinde anarım. O bana bir karış yaklaşırsa, ben ona bir arşın yaklaşırım. O bana bir arşın yaklaşırsa, ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak giderim.” (M6805 Müslim, Zikir, 2)
Her kim insanlarla muâmelede bulunur haksızlık etmez, onlarla konuşur yalan söylemez, onlara vaatte bulunur sözünden dönmezse işte o, insanlığı kemâle ermiş, âdaleti ortaya çıkmış ve kendisiyle kardeş olunması vâcip olmuş kişidir.”
(Deylemî, Hadis No: 5546)
Kim Allah’a ve Resûlüne itaat eder, Allah’tan korkar ve O’na karşı gelmekten sakınırsa, işte onlar başarıyı elde edenlerin ta kendileridir.
{ Nur, 24 / 52 }
Allah, peygamberlerin cesetlerini çürütmeyi toprağa yasaklamıştır
“Günlerinizin en üstünü Cuma günüdür. O gün bana çok salât ve selâm getirin. Çünkü sizin salât ve selâmlarınız bana sunulur.”“Ey Allah’ın Elçisi, sen ölüp de senden bir iz kalmadıktan sonra, salât ve selâmlarımız sana nasıl sunulur?” diye sordular. Peygamberimiz buyurdu ki:“Allah, peygamberlerin cesetlerini çürütmeyi toprağa yasaklamıştır.”
(Ebû Davud, Salât: 201.)
Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun.”
{Âl-i İmrân, 3 / 104}
“Müslüman, elinden ve dilinden diğer müslümanların zarar görmediği kimsedir.”
(Buhârî, Îmân, 4,5)
“O, sizi bir tek nefisten (Âdem’den) yaratandır. (Sizin için) bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.”
(En’âm, 98)
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
“Cennette bir ağaç vardır ki, binekli bir kimse yüz yıl gölgesinde yürüse onu kat edemez. İsterseniz şu ayeti okuyun: (Mealen) “Daimi gölgededirler, çağlayıp duran su başlarındadırlar” (Vâkı’a 30-31).
Tirmizi, Tefsir, Vakıa, (3289), Cennet 1, (2525).
Îman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir.”
(Hadîd, 16)
Hani melekler, “Ey Meryem! Allah seni seçti. Seni tertemiz yaptı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı.” “Ey Meryem! Rabbine divan dur. Secde et ve (onun huzurunda) rükû edenlerle beraber rükû et” demişlerdi. (Âl-i İmrân Sûresi, 42 – 43)
“Ailesini müdafaa ederken öldürülen şehittir.” (Yirmiz!, Diyat, 21)
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver.
O gün insanlar bu sesi gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış günüdür.
Şüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüş de ancak bizedir.
O gün yer yarılır, onların üzerinden süratle yarılıp açılır. Bu, bize göre kolay olan bir haşirdir.
Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur’an’la öğüt ver.
(Kaf 41-45 )
Ama yüzler vardır, o gün mutludurlar,
9 – Emeklerinin neticesini almadan ötürü gayet memnundurlar.
10 – Pek üstün ve pek muteber bir cennettedirler.
* GÂŞİYE SÛRESİ
Ey îman edenler! Adâleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, anne babanız ve akrabanızın aleyhine bile olsa Allah için şahitlik eden kişiler olun! (Haklarında şahitlik yaptığınız kişilerin) zengin veya fakir olmasına bakmayın, zira Allah onlara (sizden) daha yakındır. Nefsin arzularına tâbî olmayın ki haktan dönmeyesiniz ve adâlet üzere hareket edebilesiniz! (Şahitliği) eğip büker yahut ondan tamamen yüz çevirirseniz, (biliniz ki) Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdârdır.”
(Nisâ, 135)
Andolsun, sizden önceki nice nesilleri peygamberleri, kendilerine apaçık deliller getirdikleri hâlde (yalanlayıp) zulmettikleri vakit helâk ettik. Onlar zaten inanacak değillerdi. İşte biz suçlu toplumu böyle cezalandırırız.
Sonra, nasıl davranacağınızı görelim diye, onların ardından yeryüzünde sizi onların yerine getirdik.
(Yûnus 13-14)
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver.
O gün insanlar bu sesi gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış günüdür.
Şüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüş de ancak bizedir.
O gün yer yarılır, onların üzerinden süratle yarılıp açılır. Bu, bize göre kolay olan bir haşirdir.
Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur’an’la öğüt ver.
(Kaf 41-45 )
“(Ey Rasûlüm!) Şüphesiz ki Kitâb’ı Sana hak olarak indirdik. O hâlde Sen de dîni Allâh’a has kılarak ihlâs ile kulluk et!”
(Zümer, 2)
“İki kişinin arasını düzelten, hayır söyleyip, hayır tebliğ eden kimse yalancı değildir.”
Buhari, Sulh 2; Müslim, Birr 101, (2605); Ebu Davud, Edeb 58, (4921); Tirmizi, Birr 26, (1939).
“Müslüman, elinden ve dilinden diğer müslümanların zarar görmediği kimsedir.”
(Buhârî, Îmân, 4,5)
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver.
O gün insanlar bu sesi gerçekten işiteceklerdir. İşte bu, çıkış günüdür.
Şüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüş de ancak bizedir.
O gün yer yarılır, onların üzerinden süratle yarılıp açılır. Bu, bize göre kolay olan bir haşirdir.
Biz onların dediklerini çok iyi biliriz. Sen onların üzerinde bir zorlayıcı değilsin. Tehdidimden korkanlara Kur’an’la öğüt ver.
(Kaf 41-45 )
“Benim misâlimle sizin misâliniz, şu temsile benzer: Bir adam var ateş yakmış. Ateş etrafı aydınlatınca, pervaneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlarlar. Adamcağız onları kurtarmaya (mâni olmaya) çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak çoklukla ateşe atılırlar. Ben (tıpkı o adam gibi) ateşe düşmemeniz için belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe ateşe koşuyorsunuz”
Buhârî, Rikâk 26, Enbiya 40; Müslim, Fezâil 17, (2284); Tirmizî, Emsâl 7, (2877).