Printable View
G.Saray'dan Yanal yalanlaması!
Galatasaray Kulübü, bir gazetede çıkan ''Yanal'ı istiyorlar'' başlıklı haberi yalanladı. Sarı-kırmızılı kulüp, resmi internet sitesinden yaptığı açıklamada, "Yanal'ı istiyorlar" başlığı ile yapılan haberin gerçeği yansıtmadığını bildirdi..
Sitede yer alan açıklamada Galatasaray Spor Kulübü İletişim Koordinatörlüğü imzası yer aldı.
Mondi ve Ümit Köln'e doğru!
Almanya İkinci Futbol Ligi'nde yeni sezona şampiyonluk parolasıyla hazırlanmak isteyen Köln, transfer atağına İstanbul'u üs kurarak başladı.. Alman ekibinin Mondragon ve Ümit Özat'ı kadrosuna katmak istediği belirtildi..
ÇAĞLAYAN AKTÜRK - İHA
Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Christoph Daum'un istekleri doğrultusunda geçen hafta İstanbul'a giden kulüp menajeri Michael Meier'in Galatasaray'ın 35 yaşındaki file bekçisi Mondragon'la masaya oturduğu öne sürüldü. Alman spor dergisi Kicker, Mondragon'la anlaşmaya varıldığını iddia etti.
Daum'un Mondragon'u, Wessels'in yerine birinci kaleci olarak düşdüğü belirtildi.
Alman teknik adamın diğer transfer isteği olan Fenerbahçe'nin sol kanat oyuncusu Ümit Özat'ın da, menajer Meier'le her konuda anlaştığı öne sürüldü. Bonservisi elinde olan Ümit Özat'ın yeni sezonda Köln formasını giymeye yakın olduğu kaydedildi.
Sudan'dan Hakan ve Hasan'a teklif!
Sudan'ın başkenti Hartum'da yapılan stadın açılışı ve Darfur'da yaşayan insanlara bir nebze moral vermek amacıyla Hakan Şükür ve Hasan Şaş, Sudan Gençlik ve Spor Bakanı Mohamed Abu Zeid tarafından Sudan'a davet edildi..
Bir dizi anlaşmalar yapmak üzere 20 gün önce Sudan'a gelen Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay'dan Sudanlı yetkililer, Darfur'da yaşayan insanlara moral vermek ve Hartum'da yapılan yeni stadın açılışına katılmaları için iki futbolcunun Sudan'a davet edilmeleri konusunda yardımcı olmasını istemişti.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Sudan Gençlik ve Spor Bakanı Mohamed Abu Zeid, "Türkiye ile 20 gün önce iki ülke spor yetkilileri arasında yapılan görüşmeler sırasında gündeme geldi. Hakan Şükür ve Hasan Şaş gibi iki önemli futbolcunun Sudan'a gelerek Sudan'daki iki büyük takım olan Meri ve El Hilal arsında yapılacak dostluk maçında oynamalar için davet ettik. Onları gelişleri buradaki Darfur halkı için büyük bir moral kaynağı olacağına inanıyoruz. Türkiye Avrupa Birliği'ne girecek bir ülke Türk futbolu Avrupa futbolundan söz sahibi olmaya başladı. Türkiye'deki futbolcuların buraya gelmesinin çok ses getireceğine inanıyoruz" dedi.
Öte yandan Sudan halkının Hakan Şükür ve Hasan Şaş'ı çok sevdiğini de belirten Zeyd, "İki futbolcunun oynadıkları oyun Brezilyalı futbolculara çok benziyor, onun için iki futbolcuya da çok hayranız" diye konuştu.
Galatasaray Teknik Direktörü Eric Gerets, sezonu Fenerbahçe'yi yenerek tamamlamak istediklerini belirterek, F.Bahçe'ye karşı ortaya konacak mücadeleyi böyle tarif etti.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Galatasaray Teknik Direktörü Eric Gerets, sezonu Fenerbahçe'yi yenerek tamamlamak istediklerini belirterek, "Fenerbahçe maçında hem onurumuz hem gururumuz için sahada olacağız. Oyuncularım Fenerbahçe maçını gerekirse 'çimleri yolarak' kazanacak" dedi.
Galatasaray Teknik Direktörü Eric Gerets, Galatasaray TV'de yayımlanan 'Teknik Yorum' programında önemli açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe maçında hem onurları hem de gururları için sahada olacaklarını belirten Gerets, "Bu maçın hem camiamız, hem de Şampiyonlar Ligi için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Futbolcularımız çimleri yolacak şekilde bu maçı kazanmak için sahada olacak. Daha önceki maçlara da böyle motive çıkmıştık ama maalesef sonuç iyi olmamıştı. Bu sefer rakibimizi yenerek sezonu tamamlamak istiyoruz" diye konuştu.
Basında çok tartışılan 'Galatasaray taraftarı, şampiyon Fenerbahçe'yi alkışlayacak mı?' konusuyla ilgili olarak ise Belçikalı teknik adam, "Rekabet çok önemli ve burada da müthiş. İstanbul takımlarının birbirleriyle rekabeti zevk verici. Ama karşıdaki rakibinizi her zaman saymak mecburiyetindesiniz. Elde ettikleri şampiyonluktan dolayı onları tebrik ediyorum.
Bize bu maalesef evvelki sezon yapılmadı, biz şampiyon olduktan sonra bizi küçük düşürmeye çalışan, başarısızlıklarını saha dışında aramayı hedefleyen demeçler verdiler. Bunlar hoş değildi, bu tavırlarını beğenmedik ve kınıyoruz. Çünkü karşı taraftaki bir başarıyı kabullenmek de büyüklüktür. İngiltere sadece bu olayla ilgili değil, futbolda başka şeylerle de örnek bir ülke. Çünkü futbol orada sert oynanmasına rağmen futbolcuların birbirine çok saygılı oldukları bir lig" ifadelerini kullandı.
Sivasspor maçı sonrası futbolcularını ağır bir dille eleştirmesiyle ilgili olarak ise Gerets, "Bugüne kadar oyuncularımı hep korudum. Bunu da herkes biliyor. 4-5 defadır son dakikalarda gol yiyoruz, defans oyuncusu olduğum için yapılan hatalardan dolayı çok sinirlendim. Böyle durumlarda defansın nasıl davranması gerektiğini çok iyi biliyorum. Yapılmaması gereken hatalar vardı, bunların dile getirilmesini de futbolcularım anlayacaktır" dedi.
Bütün futbolcularıyla diyaloğunun iyi olduğunu ve basında yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını savunan Gerets, "Bugüne kadar basının bir dayatma uyguladığını ilk kez gördüm. Bazı şeyleri söyledikten sonra eklenen çok şey çıkıyor. Kesinlikle çalışmayı düşünmediğim bir futbolcu olsa bile bunu oyuncuya direkt söylerim, basına veya başka kişilere değil. Bizim futbolcularımızla hiçbir sorunumuz yok, her futbolcuyla diyalogumuz iyi, evvelki sezon futbolcularımızla nasıl iyi ilişki içindeysek, bu sene de öyleyiz" diye konuştu.
Takımdan gönderileceği yolundaki haberlerle ilgili de değerlendirmede bulunan Gerets, "Böyle şeylere artık cevap vermek istemiyorum, mukavelem var ve bunu yerine getirmek istiyorum. Ama başka şartlar oluşacaksa, daha önce de söylediğim gibi, Mallorca veya başka bir yerde, 1 sene tatil yaparım, ama dediğim gibi ben Galatasaray'da kalmak istiyorum" ifadelerini kullandı. Gerets, transferde geçen sene maddi durumlardan dolayı istedikleri transferleri yapamadıklarını, ama bu sene yapabileceklerini umduğunu belirtti.
Son olarak Şampiyonlar Ligi yarışına değinen Belçikalı teknik adam, "Hedefimiz kalan 2 maçı kazanarak, rakibimizin puan kaybetmesini beklemek, çünkü onların da zor maçları var" diyerek sözlerini tamamladı.
Galatasaray Yönetimi'nin son toplantısında teknik direktör Gerets'in işine son verilmesi kesinlik kazandı. Gerets en önemli destekçisi başkan Özhan Canaydın'ın da yöneticilerin görüşüne katıldığı ve Bursaspor maçı sonrasında Belçikalı teknik adama teşekkür edilerek veda edilmesi kesinlik kazandı.
Sarı kırmızılı yönetimin bir gün önceki toplantısında teknik direktör Eric Gerets ile dostça ayrılmak için görüş birliğine varıldı. Bütün yönetim Gerets'in kesin olarak başarısız olduğunda görüş birliğine varırken, son olarak başkan Özhan Canaydın'da Belçikalı teknik adamdan desteğine çekti. Ardından oybirliği ile Gerets'in Bursaspor maçı sonrasında görevine son verilmesi kararlaştırıldı.
Böylece Gerets'in "Başkan beni destekliyor, gelecek yılın hazırlıklarını yapıyoruz" açıklamalarının altı boşaldı. Ancak şubat ayında sözleşmesi uzatılan Gerets'in tazminatının nasıl karşılanacağı merak konusu. Bir yandan iç transferde futbolcu alacaklarını ödemeyi planlayan, diğer yandan dış transferde en az iki önemli ismi kadrosuna katmayı planlayan sarı kırmızılı yöneticiler, Gerets'in 1 milyon 400 bin euro tutan tazminatını düşürmeyi planlıyorlar. Ancak yöneticilerin birçoğu Gerets'in mukavelesini hiçbir yöneticiye danışmadan uzatan başkan Özhan Canaydın'ın halletmesi gerektiği görüşünde...
FELDKAMP'IN YARDIMCISI KİM OLACAK?
Ligin son maçı sonrasında Gerets'in mukavelesini fesh edecek olan sarı kırmızılılar, Belçikalı teknik adamın yerine eski teknik direktörleri Karl Heinz Feldkamp'ı getirmeyi kararlaştırdılar. Daha önce sağlık sorunları nedeniyle hem Galatasaray'dan hem Beşiktaş'tan ayrılan Feldkamp'ın tam teşekküllü bir sağlık raporu alarak asbaşkan Adnan Polat'a sunduğu öğrenildi. Ancak Feldkamp görev sınırları kesinlik kazanmamışken, yardımcısının kim olması için tartışmalar sürüyor. Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile 2.lig A'da başarılı olan Abdullah Avcı ve yardımcısı Arif Erdem'in göreve getirilmesi de düşünülmeye başlandı.
Galatasaray'da 2000 yılı UEFA Kupası'nın kazanılması verilen bir yemekle kutlandı. Harbiye Borsa Restaurant'ta gerçekleştirilen yemeğe, UEFA Kupası'nın kazanıldığı dönemin Galatasaray Kulübü'nün başkanı olan Faruk Süren, dönemin yönetim kurulu üyeleri ve Teknik Direktör Fatih Terim katıldı. Yemekte ayrıca, Galatasaray'ın mevcut yönetim kurulundan yalnızca Celal Gürcan'ın yer alması dikkat çekti.
Kulübü'nün eski başkanı olan Faruk Süren, o günleri tekrar hatırlamanın kendisini çok mutlu ettiğini söyledi.Özhan Canaydın'ı başarılı olmak için elinden geleni yaptığını ifade eden Süren, "Bence yönetimdekiler biz kavramını fazla ortaya çıkarmadığı için istediği hedeflere varamadığını düşünüyorum" dedi.
Süren ayrıca, Galatasaraylı taraftarların, Fenerbahçe'yi şampiyon oldukları için centilmence alkışlamalarını istediğini vurguladı.
Eric Gerets ile ilgili olarak, "Bu kadar durumu tartışılan bir teknik direktörün fazla verim verebileceğini düşünmüyorum. Defalarca gitti gelecek söylemlerinin olması doğru değil. Başarılı olup olması önemli değil. Bence bayarı sadece teknik adama mal edilemez, başarı bütün olarak gelir" şeklinde konuştu.
Galatasaray Kulübü eski başkanı Mehmet Cansun ise, hersene bu kutlamayı büyük bir mutlulukla yaptıklarını dile getirdi.
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, o dönemde UEFA Kupası'nın kazanılması ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Hiçbir ciddi bir başarı tesadüf değildir. Hiç yenilmeden alınan önemli bir başarıdır. UEFA Kupası yolunda çok kişinin emeği vardır. Sadece alın teri değil, akıl teride vardır. Bu yüzden bu önemli kupaları herkesin kazanmasını isterim."
Uluç: G.Saray küme düşürülmeli
Sabah yazarı Hıncal Uluç, 19 Mayıs Cumartesi günü Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde yaşanan olayları Fotomaç'a değerlendirdi.
Uluç "Türk sporu, tarihinin en kötü gecesini yaşadı. Ben Hıncal Uluç, Galatasaraylı olduğumdan utandım. 19 Mayıs 2007 gecesinden bu yana 'Ben Galatasaraylıyım' diyemiyorum. Ben federasyon olsam Galatasaray'ı küme düşürürüm. Benim kafamdaki ceza bu..." dedi.
Hıncal Uluç şöyle konuştu;
"19 Mayıs tarihine dikkat edin... Kurtuluş Savaşı'nın başladığı tarih. Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği, Atatürk'ün spor günü ilan ettiği gün, Türk gençliğinin yaptığı gösteriye bak. Böyle bir ihanet olabilir mi? Kendilerine ihanet, Galatasaray'a ihanet, Cumhuriyet'e ihanet, Atatürk'e ihanet...
Profesyonel ceza kurulunun, Galatasaray'a tarihte görülmemiş bir ceza vermesi lazım... Öyle 3 maç, 5 maç ceza değil... Ben federasyon olsam Galatasaray'ı küme düşürürüm. Benim kafamdaki ceza bu... İçimi rahatlatacak, Galatasaraylı olmaktan utanmamı önleyecek ceza bu... Juventus nasıl buldu cezasını, biz de buluruz. Böyle bir cezayı federasyon veremez."
ULUÇ'UN YAZISININ TAMAMI ŞÖYLE:
Büyük ihanet
Ali Sami Yen Stadı'nda son yılların en büyük olaylarından birisi yaşandı. Niye bu noktaya gelindi?
Kime, neye tepki olduğu beni hiç ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren bir şey var: Türk spor tarihinin en kötü gecesi yaşandı. Ben Hıncal Uluç, Galatasaraylı olduğumdan utandım. 19 Mayıs 2007 gecesinden bu yana 'Ben Galatasaraylıyım' diyemiyorum.
19 Mayıs; tarihe dikkat edin... Kurtuluş Savaşı'nın başladığı tarih. Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği, Atatürk'ün spor günü ilan ettiği gün Türk gençliğinin yaptığı gösteriye bak. Böyle bir ihanet olabilir mi? Kendilerine ihanet, Galatasaray'a ihanet, Cumhuriyet'e ihanet, Atatürk'e ihanet... Bu sahneleri Sarkozy'yi alsa Avrupa televizyonlarında yayınlatsa ve "İşte görüntüler. Avrupa Birliği'ne bunları almıyorum ben. Haksız mıyım?" dese, ne diyecekler; biz ne diyeceğiz? Böyle bir şey olamaz... Ve her şeyiyle belli ki hazırlanmış bir olay. Bireysel, münferit bir olay değil. Maçta, elimde suyumu içerken, sahada bir şey olur, aniden sinirlenirim, fırlatırım. Münferit olay budur. Fırlatmamam lazım ama fırlatırım. İnsanlık bu. Maçta sahaya herhangi bir şey atılmasını gerektiren en ufak bir olay yok. Olay Fenerbahçeli futbolcunun çizgiye yanaşması. Ve bir tribün boşalıyor. Öbür çizgiye başka bir Fenerli futbolcu yanaşıyor, o tribün boşalıyor. Su şişeleri oraya taşınmış. İstanbul'da 'Emniyet Müdürü' diye bir şey varsa, Celalettin Cerrah biraz sorumluluk duyuyorsa soruşturma açar. Bu tertibi yapanları ortaya çıkarır ve teşhir eder.
TERTİP OLDUĞU AÇIK
Bir maça kaç şişe su gider? Adam başı 5 şişe su gitmez. 3 kişiye 1 su düşer. Böyledir satış rakamları... O kadar su nasıl geldi stada, kadar meşale nasıl geldi, o kadar bomba nasıl geldi? O meşaleler, o bombalar polisten geçemez. 2 bin 500 polis var o gün görevli orada... 2 bin 500... Demek ki bir gece evvelden stada sokuldu. Bir gece evvelden stada sokulan pankartlar var Özhan Canaydın aleyhine; Özhan Canaydın polisle işbirliği yapıyor, o pankartları temizlettiriyor. Onları buluyorlar da bombalar, meşaleler niye bulunmuyor? Bu nasıl bir iştir? Bir tertip olduğu açık... Tekrar söylüyorum: Bu tertibi Celalettin Cerrah ortaya çıkarmalı. Sorumlu, yükümlü... O bombalar, o meşaleler ve onca su o stada nasıl girdi? Bunların elebaşıları kim? Galatasaray ancak böyle üzerindeki lekeyi kaldırır. Bu elebaşıları ortaya çıkararak. Bu tertibi hazırlayanları belirleyerek... Nereden bakarsan bak; utanç. Binlerce Galatasaraylıdan utanıyorum, 2 bin 500 polisten utanmıyor muyum? Sahada 2 bin 500 polis varken, bu olaylar oluyorsa, polis ne işe yarar birisi bana anlatsın!.. O zaman gönderme kardeşim. Gönderme... Galatasaray-Fenerbahçe maçı bu... Bütün Türkiye, televizyonun başında. Polisi bütün Türkiye'ye bu kadar aciz, bu kadar beceriksiz, bu kadar yeteneksiz göstermeye hakkın var mı? İstanbul Valisi, "1 Mayıs'ta Taksim'e adam sokmayacaksınız" dedi diye orada karısıyla yemek yiyen vatandaşı tokatlayan, biber gazı sıkan polis nerede? Aynı polis değil mi bunlar? Aynı Cerrah'ın polisleri değil mi? Burada nasıl zavallı oluyorlar, süt dökmüş kedi gibi... Sahaya sıralar, koltuklar kırılıp atılırken, futbolcuların yaşamı tehlikeye girerken... Lugano gösterdi; 'Bu gırtlağını keser adamın' diye. Ya zavallı hakem... Onu oraya 'hakem' diye çıkarmaya utanmadılar mı? Maçın daha 5. dakikasında çal düdüğü, in aşağıya... Nasıl içeri girince süt dökmüş kediye döndü tribünler!.. Atabildiler mi bir daha!.. Tribündeki adam bakıyor ki polisin zavallı, hakemin zavallı istediğini yapıyor.
CANAYDIN KAYBOLDU
Peki Galatasaray yönetimi... Nerede Galatasaray'ın başkanı? Bir gün evvel Galatasaray- Fenerbahçe basketbol maçı var. Nerede Galatasaray'ın başkanı? İki maçta da ev sahibi Galatasaray? Bu olay olduğunda duruma el koyması gereken kişi nerede? Peki ne zaman oynandı Galatasaray-Fenerbahçe maçı? Şu anda saat kaç: Pazartesi günü, 12.00... Özhan Canaydın'ı gören duyan var mı? Nerede olduğunu bilen var mı? Özhan Canaydın, Galatasaray başkanı olarak bu olayla ilgili görüşünü açıkladığını duyan var mı? Herhangi bir gazete veya televizyonda göründü mü? Erkekliğin 10'da 9'u kaçmak, 10'da 1'i hiç görünmemek... İşte Galatasaray'ın erkek başkanı bu!.. Galatasaray'ı bu hallere düşüren adam... Kulüpteki yönetim zaaflığı, kulüpteki zavallılık, tribündeki adamı çıldırttı. Tribündeki adamı savunmak için söylemiyorum. Tribündeki adamın çıldırdığını söylüyorum ama çıldırmış olması Galatasaray'ın rezilliğini örtbas etmez. Galatasaraylılığı utanç verici hale getiren bir başkanı var Galatasaray'ın... Hıncal Uluç'a "Ben Galatasaraylıyım demeye utanıyorum" dedirten bir başkanı var. Kendi maçlarına gelmekten korkan bir başkanı var. Gelemez. Efendim 'kırılmış.' Yalan... Yalan... Fenerbahçe ile Galatasaray takımları bu sene 15 kere karşı karşıya geldiler. Muhtelif spor dallarında... Bu spor dallarının hepsini Türkiye'ye getiren de Galatasaray... Futbol dahil, basketbol dahil, voleybol dahil... 15'ini de Fenerbahçe kazandı. Fenerbahçe ile Galatasaray'ın olduğu her maçın sonucu belli... Fenerbahçe galip... Yüzmede, kürekte, yelkende geçtiler Galatasaray'ı... Galatasaray'ın, Fenerbahçe'yi geçtiği müsabaka yok, kategori yok... Bu hale düşürmüş bir başkan... Borca batırmış boğazına kadar, verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirememiş... "Kredi alacağım" demiş alamamış, "Yıldız alacağım" demiş alamamış ve çareyi ortadan yok olmakta bulmuş... Tarihi Galatasaray Adası'nı Suada yapmış üç kuruş için, Seyrantepe'yi beceremediği için TOKİ'ye peşkeş çekmiş Ali Sami Yen Stadı'nı, Galatasaray'ın tarihini de yok etmiş. Neresinden bakarsan bak utanç içerisinde Galatasaraylı... Nereden bakarsan bak. Bu kadar utanan adam da böyle çıldırmıştır ve daha utanmazını yapmıştır; 'utanma öyle değil böyle olur' diye...
KÜME DÜŞÜRÜRÜM
Bu ülkede spor niye yapılıyor? Bir zavallı federasyon, bir zavallı polis, bir zavallı hakemler, bir zavallı taraftar... Niye oynanıyor o zaman? Profesyonel ceza kurulunun, Galatasaray'a tarihte görülmemiş bir ceza vermesi lazım... Öyle 3 maç, 5 maç değil... Ben federasyon olsam Galatasaray'ı küme düşürürüm. Benim kafamdaki ceza bu... İçimi rahatlatacak, Galatasaraylı olmaktan utanmamı önleyecek ceza bu... Juventus nasıl buldu cezasını, biz de buluruz. Böyle bir cezayı federasyon veremez. PFDK'nın, bütün yönetmelikleri tarayıp, en ağır cezayı vermeli. Türker Arslan'ın Tahkim Kurulu, o cezayı kuşa çevirmek için bekliyor. Galatasaray, Tahkim'e gidecek, PFDK 5 maç ceza verirse, Tahkim onu 3'e indirecek ve tarafsız sahaya alacak. Federasyon da tarafsız sahayı İzmir ilan edip, Galatasaray'ı ödüllendirecek. Ali Sami Yen'de 3 bin kişiye oynayacaklarına Halkapınar'da 70 bin kişiye oynayacaklar, ceplerine de paralarını koyacaklar.
Canaydın istifa mı edecek?
Fenarbahçe ile oynanan derbi maçında yaşanan olaylar nedeni ile eleştirilerin hedefi haline gelen GS Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, yarın basın toplantısı düzenleyecek.
Canaydın istifa mı edecek?
Fenarbahçe ile oynanan derbi maçında yaşanan olaylar nedeni ile eleştirilerin hedefi haline gelen Galatasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, yarın basın toplantısı düzenleyecek.
Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklamaya göre, Canaydın'ın basın toplantısı, Mecidiyeköy'deki kulüp merkezinde saat 13.30'da başlayacak. Açıklamada, basın toplantısının içeriği hakkında ise bilgi verilmedi.
Galatasaray tarihinde bir kare leke olarak adlandırılan futbol törörü nedeni ile GS'li yazarlar bile çok ağır eliştirilerde bulundu. Söz konusu olaylar ile ilgili olarak Adnan Polat (daha sonra yalanlansa da) "Beş maç bile ceza verseler azdır" demişti.
Sakin tavırları ile bilinen Başkan Canaydın'ın kamuoyundan gelen ağır eleştiriler karşısında ne söyleyeceği merakla bekleniyor.
Uluç: G.Saray küme düşürülmeli
Son GS-FB derbisini yorumlayan Hıncal Uluç, "19 Mayıs'tan bu yana 'G.Saraylıyım' diyemiyorum. Ben federasyon olsam küme düşürürüm. Benim kafamdaki ceza bu..." dedi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Sabah yazarı Hıncal Uluç, 19 Mayıs Cumartesi günü Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde yaşanan olayları Fotomaç'a değerlendirdi.
Uluç "Türk sporu, tarihinin en kötü gecesini yaşadı. Ben Hıncal Uluç, Galatasaraylı olduğumdan utandım. 19 Mayıs 2007 gecesinden bu yana 'Ben Galatasaraylıyım' diyemiyorum. Ben federasyon olsam Galatasaray'ı küme düşürürüm. Benim kafamdaki ceza bu..." dedi.
Hıncal Uluç şöyle konuştu;
"19 Mayıs tarihine dikkat edin... Kurtuluş Savaşı'nın başladığı tarih. Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği, Atatürk'ün spor günü ilan ettiği gün, Türk gençliğinin yaptığı gösteriye bak. Böyle bir ihanet olabilir mi? Kendilerine ihanet, Galatasaray'a ihanet, Cumhuriyet'e ihanet, Atatürk'e ihanet...
Profesyonel ceza kurulunun, Galatasaray'a tarihte görülmemiş bir ceza vermesi lazım... Öyle 3 maç, 5 maç ceza değil... Ben federasyon olsam Galatasaray'ı küme düşürürüm. Benim kafamdaki ceza bu... İçimi rahatlatacak, Galatasaraylı olmaktan utanmamı önleyecek ceza bu... Juventus nasıl buldu cezasını, biz de buluruz. Böyle bir cezayı federasyon veremez."
ULUÇ'UN YAZISININ TAMAMI ŞÖYLE:
Büyük ihanet
Ali Sami Yen Stadı'nda son yılların en büyük olaylarından birisi yaşandı. Niye bu noktaya gelindi?
Kime, neye tepki olduğu beni hiç ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren bir şey var: Türk spor tarihinin en kötü gecesi yaşandı. Ben Hıncal Uluç, Galatasaraylı olduğumdan utandım. 19 Mayıs 2007 gecesinden bu yana 'Ben Galatasaraylıyım' diyemiyorum.
19 Mayıs; tarihe dikkat edin... Kurtuluş Savaşı'nın başladığı tarih. Atatürk'ün gençliğe armağan ettiği, Atatürk'ün spor günü ilan ettiği gün Türk gençliğinin yaptığı gösteriye bak. Böyle bir ihanet olabilir mi? Kendilerine ihanet, Galatasaray'a ihanet, Cumhuriyet'e ihanet, Atatürk'e ihanet... Bu sahneleri Sarkozy'yi alsa Avrupa televizyonlarında yayınlatsa ve "İşte görüntüler. Avrupa Birliği'ne bunları almıyorum ben. Haksız mıyım?" dese, ne diyecekler; biz ne diyeceğiz? Böyle bir şey olamaz... Ve her şeyiyle belli ki hazırlanmış bir olay. Bireysel, münferit bir olay değil. Maçta, elimde suyumu içerken, sahada bir şey olur, aniden sinirlenirim, fırlatırım. Münferit olay budur. Fırlatmamam lazım ama fırlatırım. İnsanlık bu. Maçta sahaya herhangi bir şey atılmasını gerektiren en ufak bir olay yok. Olay Fenerbahçeli futbolcunun çizgiye yanaşması. Ve bir tribün boşalıyor. Öbür çizgiye başka bir Fenerli futbolcu yanaşıyor, o tribün boşalıyor. Su şişeleri oraya taşınmış. İstanbul'da 'Emniyet Müdürü' diye bir şey varsa, Celalettin Cerrah biraz sorumluluk duyuyorsa soruşturma açar. Bu tertibi yapanları ortaya çıkarır ve teşhir eder.
TERTİP OLDUĞU AÇIK
Bir maça kaç şişe su gider? Adam başı 5 şişe su gitmez. 3 kişiye 1 su düşer. Böyledir satış rakamları... O kadar su nasıl geldi stada, kadar meşale nasıl geldi, o kadar bomba nasıl geldi? O meşaleler, o bombalar polisten geçemez. 2 bin 500 polis var o gün görevli orada... 2 bin 500... Demek ki bir gece evvelden stada sokuldu. Bir gece evvelden stada sokulan pankartlar var Özhan Canaydın aleyhine; Özhan Canaydın polisle işbirliği yapıyor, o pankartları temizlettiriyor. Onları buluyorlar da bombalar, meşaleler niye bulunmuyor? Bu nasıl bir iştir? Bir tertip olduğu açık... Tekrar söylüyorum: Bu tertibi Celalettin Cerrah ortaya çıkarmalı. Sorumlu, yükümlü... O bombalar, o meşaleler ve onca su o stada nasıl girdi? Bunların elebaşıları kim? Galatasaray ancak böyle üzerindeki lekeyi kaldırır. Bu elebaşıları ortaya çıkararak. Bu tertibi hazırlayanları belirleyerek... Nereden bakarsan bak; utanç. Binlerce Galatasaraylıdan utanıyorum, 2 bin 500 polisten utanmıyor muyum? Sahada 2 bin 500 polis varken, bu olaylar oluyorsa, polis ne işe yarar birisi bana anlatsın!.. O zaman gönderme kardeşim. Gönderme... Galatasaray-Fenerbahçe maçı bu... Bütün Türkiye, televizyonun başında. Polisi bütün Türkiye'ye bu kadar aciz, bu kadar beceriksiz, bu kadar yeteneksiz göstermeye hakkın var mı? İstanbul Valisi, "1 Mayıs'ta Taksim'e adam sokmayacaksınız" dedi diye orada karısıyla yemek yiyen vatandaşı tokatlayan, biber gazı sıkan polis nerede? Aynı polis değil mi bunlar? Aynı Cerrah'ın polisleri değil mi? Burada nasıl zavallı oluyorlar, süt dökmüş kedi gibi... Sahaya sıralar, koltuklar kırılıp atılırken, futbolcuların yaşamı tehlikeye girerken... Lugano gösterdi; 'Bu gırtlağını keser adamın' diye. Ya zavallı hakem... Onu oraya 'hakem' diye çıkarmaya utanmadılar mı? Maçın daha 5. dakikasında çal düdüğü, in aşağıya... Nasıl içeri girince süt dökmüş kediye döndü tribünler!.. Atabildiler mi bir daha!.. Tribündeki adam bakıyor ki polisin zavallı, hakemin zavallı istediğini yapıyor.
CANAYDIN KAYBOLDU
Peki Galatasaray yönetimi... Nerede Galatasaray'ın başkanı? Bir gün evvel Galatasaray- Fenerbahçe basketbol maçı var. Nerede Galatasaray'ın başkanı? İki maçta da ev sahibi Galatasaray? Bu olay olduğunda duruma el koyması gereken kişi nerede? Peki ne zaman oynandı Galatasaray-Fenerbahçe maçı? Şu anda saat kaç: Pazartesi günü, 12.00... Özhan Canaydın'ı gören duyan var mı? Nerede olduğunu bilen var mı? Özhan Canaydın, Galatasaray başkanı olarak bu olayla ilgili görüşünü açıkladığını duyan var mı? Herhangi bir gazete veya televizyonda göründü mü? Erkekliğin 10'da 9'u kaçmak, 10'da 1'i hiç görünmemek... İşte Galatasaray'ın erkek başkanı bu!.. Galatasaray'ı bu hallere düşüren adam... Kulüpteki yönetim zaaflığı, kulüpteki zavallılık, tribündeki adamı çıldırttı. Tribündeki adamı savunmak için söylemiyorum. Tribündeki adamın çıldırdığını söylüyorum ama çıldırmış olması Galatasaray'ın rezilliğini örtbas etmez. Galatasaraylılığı utanç verici hale getiren bir başkanı var Galatasaray'ın... Hıncal Uluç'a "Ben Galatasaraylıyım demeye utanıyorum" dedirten bir başkanı var. Kendi maçlarına gelmekten korkan bir başkanı var. Gelemez. Efendim 'kırılmış.' Yalan... Yalan... Fenerbahçe ile Galatasaray takımları bu sene 15 kere karşı karşıya geldiler. Muhtelif spor dallarında... Bu spor dallarının hepsini Türkiye'ye getiren de Galatasaray... Futbol dahil, basketbol dahil, voleybol dahil... 15'ini de Fenerbahçe kazandı. Fenerbahçe ile Galatasaray'ın olduğu her maçın sonucu belli... Fenerbahçe galip... Yüzmede, kürekte, yelkende geçtiler Galatasaray'ı... Galatasaray'ın, Fenerbahçe'yi geçtiği müsabaka yok, kategori yok... Bu hale düşürmüş bir başkan... Borca batırmış boğazına kadar, verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirememiş... "Kredi alacağım" demiş alamamış, "Yıldız alacağım" demiş alamamış ve çareyi ortadan yok olmakta bulmuş... Tarihi Galatasaray Adası'nı Suada yapmış üç kuruş için, Seyrantepe'yi beceremediği için TOKİ'ye peşkeş çekmiş Ali Sami Yen Stadı'nı, Galatasaray'ın tarihini de yok etmiş. Neresinden bakarsan bak utanç içerisinde Galatasaraylı... Nereden bakarsan bak. Bu kadar utanan adam da böyle çıldırmıştır ve daha utanmazını yapmıştır; 'utanma öyle değil böyle olur' diye...
KÜME DÜŞÜRÜRÜM
Bu ülkede spor niye yapılıyor? Bir zavallı federasyon, bir zavallı polis, bir zavallı hakemler, bir zavallı taraftar... Niye oynanıyor o zaman? Profesyonel ceza kurulunun, Galatasaray'a tarihte görülmemiş bir ceza vermesi lazım... Öyle 3 maç, 5 maç değil... Ben federasyon olsam Galatasaray'ı küme düşürürüm. Benim kafamdaki ceza bu... İçimi rahatlatacak, Galatasaraylı olmaktan utanmamı önleyecek ceza bu... Juventus nasıl buldu cezasını, biz de buluruz. Böyle bir cezayı federasyon veremez. PFDK'nın, bütün yönetmelikleri tarayıp, en ağır cezayı vermeli. Türker Arslan'ın Tahkim Kurulu, o cezayı kuşa çevirmek için bekliyor. Galatasaray, Tahkim'e gidecek, PFDK 5 maç ceza verirse, Tahkim onu 3'e indirecek ve tarafsız sahaya alacak. Federasyon da tarafsız sahayı İzmir ilan edip, Galatasaray'ı ödüllendirecek. Ali Sami Yen'de 3 bin kişiye oynayacaklarına Halkapınar'da 70 bin kişiye oynayacaklar, ceplerine de paralarını koyacaklar.
İlk defa sana katılıyorum Uluç