İbn Ömer’in (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.), kardeşine utanma nasihati vermekte olan bir adamı duyunca “utanmak imandandır” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 52
Printable View
İbn Ömer’in (r.a.) rivayet ettiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.), kardeşine utanma nasihati vermekte olan bir adamı duyunca “utanmak imandandır” buyurdu.
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 52
Ve onu her kovulan şeytandan koruduk.
Ancak kulak hırsızlığı yapan olursa,
onu da parlak bir ateş izler.
(Hicr Suresinin 17. ve 18. Ayetleri)
“ Resulullah (sav) kişinin arkadaşlarından izin almadan iki hurmayı birlikte yemesini yasaklamıştır.”
(Buhari, Et’ime 44
Hz. Muhammed (asv), insanların en cömerdi ve en iyilik severi idi. Ramazan’da Cebrâil (as) ile beraber bulunduğu zamanlarda her şeyini verirdi. Cebrâil (as), her Ramazan gecesi Onun (asm) yanına gelir, ona Kur’an öğretirdi. Cebrâil (as) şöyle derdi:
“Allah’ın Râsulü, bereket getiren rüzgârlardan daha cömerttir.”
(Müslim, Fezâil, 12, 2308)
Bir gün yolda giderken açlıktan karnı sırtına yapışmış bir deve görür. Yüzü bulutlanır ve devenin sahibine döner:
“Konuşamayan bu hayvana bakarken Allah’tan kork!”[2]
[2] Afzalur Rahman, Siret Ansiklopedisi (l). s.47.
“Ey îman edenler! Siz kendinize bakın. Siz doğru yolda olduğunuz taktirde sapan kimse size zarar vermez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O, size yaptıklarınızı haber verecektir.”
(Mâide, 105)
Andolsun, gökte burçlar kıldık ve onu gözleyenler için süsledik.
(Hicr Suresinin 16. Ayeti)
Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah’a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah’a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.
Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75
Hiçbir topluluk yoktur ki,
aralarında rüşvet yaygınlaşsın da
korkuya maruz kalmasınlar.
(Fethü-r Rabbani, 15.70: 232)
“Her kim müslüman olduğu halde babasından başkasına, babası olmadığını bilip dururken babalık nesebi iddia ederse, o kişiye Cennet haramdır” buyurduğunu duymuşumdur.
* Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 95