“Allah, altmış yıl ömür verdiği kişinin mazeret gösterme imkânını ortadan kaldırmıştır.”
(Buhârî, Rikak 5)
Printable View
“Allah, altmış yıl ömür verdiği kişinin mazeret gösterme imkânını ortadan kaldırmıştır.”
(Buhârî, Rikak 5)
Düşünecek olanın düşüneceği kadar sizi yaşatmadık mı? Hem size uyarıcı da geldi.”
{Fâtır, 35 / 37}
“Haksızlıkla yetimlerin mallarını yiyenler hiç şüphesiz karınlarına ateş doldurmuş olurlar. Zaten onlar alevlenmiş ateşe gireceklerdir.”
(Nisâ, 10)
Söz ve davranışlarında ileri gidip haddi aşanlar helâk oldular.”
Resûl-i Ekrem bu sözü üç defa tekrarladı.
(Müslim, İlim 7)
“Eğer kalbinin yumuşamasını istiyorsan fakiri doyur, yetimin başını okşa!”
(Ahmed b. Hanbel, II, 263, 387)
“…Özür dilemeni gerektiren bir sözü söyleme!…”
(İbn-i Mâce, Zühd, 15)
Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı (hayır) kendine, yapacağı (şer) de kendinedir…”
(Bakara, 286)
Andolsun ki, Rasûlullah, sizin için, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.”
(Ahzâb, 21)
“…Size öyle bir emânet bırakıyorum ki, ona sımsıkı sarıldığınız müddetçe yolunuzu şaşırmazsınız. O emânet, Allah’ın Kitâbı ve Nebîsi’nin Sünnet’idir…”
(Hâkim, I, 171/318)
Sizden biri içiyle dışıyla Müslüman olursa, yaptığı her bir hayır en az on mislinden, yedi yüz misline kadar sevabıyla yazılır. İşlediği her bir günah da sadece misliyle yazılır. Bu hal, ALLAH’a kavuşuncaya kadar böyle devam eder.”
(Buhari, İman 31)