Kaçakların Meriç Nehri'nde botları devrildi
Edirne'nin Enez İlçesi'nde kaçak olarak Yunanistan'a gitmek isteyen 3 Çin uyruklu kadın ile 1 kılavuz, Meriç Nehri'nde bottan düşerek boğulma tehlikesi geçirdi.
Soyadları henüz belirlenemeyen Piing (22), Zuing (24) ve Azaing (28) adlı Çin uyruklu 3 kadın, Enez İlçesi'nde Meriç Nehri'nden botla Yunanistan'a geçmek istedi.
Meriç Nehri'nde botun devrilmesi sonucu, 3 Çinli kadın ile bu kadınlara kılavuzluk yaptığı belirtilen kişi suya düştü.
Durumun İlçe Emniyet Müdürlüğü ve İlçe Jandarma Komutanlığı'na bildirilmesi üzerine olay yerine gelen emniyet güçleri, 3 kadın ile kılavuzu kurtardı.
Kadınlar, Enez Devlet Hastanesi'ndeki müdahalenin ardından Keşan Devlet Hastanesi'ne sevk edildi.
Yabancı uyruklular, sınır dışı edilmek üzere Edirne Emniyet Müdürlüğü Pasaport ve Yabancılar Şubesi'ne gönderildi.
Kaçakları yurtdışına götürmeye çalışan kişi, gözaltına alındı.
Alıntı hurriyet.com.tr
62 asker ve polis için 8'er yıl hapis istendi
Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde 24 Eylül 1996 tarihinde çıkan, 10 tutuklunun ölümü, 24’ünün de yaralanmasıyla sonuçlanan olaylarla ilgili 72 sanıklı davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, 62 görevli için 8'er yıl hapis cezası ile cezalandırılmasını, 3 görevli için beraat, 7'si için de dava düşümü kararı verilmesini istedi. Dava, kararın açıklanması için ertelendi.
Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan 29’u asker, 36’sı polis toplam 65’i güvenlik görevlisi, 1’i cezaevi doktoru, 6’sı cezaevi personeli olmak üzere 72 sanıktan hiçbiri katılmadı. Duruşmada, müdahil avukat Sezgin Tanrıkulu hazır bulundu. Tanrıkulu, davanın yaklaşık 10 yıldan bu yana sonuçlandırılamadığını belirterek, “Olay tarihinde ölenlerin çocuk yaştaki yakınları evlendi. Ancak, dava halen bitmedi. 56 duruşma yapıldı. 10’dan fazla heyet değişti. Dava makul sürede sonuçlanmadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduk.
Davanın bugüne kadar bekletilmesi yargı sisteminin işkence sanıklarını nasıl koruduğunun açık göstergesidir. Yargılama boyunca hiçbir talebimiz kabul edilmedi. Sanıklara soru soramadık. Hoşgörüden faydalanarak serbest dolaşıyorlar. Davanın 10’uncu yılında mahkemeden vicdani kanaatini kullanarak adalet bekliyoruz” dedi.
Savcının değişmesi nedeniyle yeniden esas hakkındaki görüşünü hazırlayan savcı, cezaevindeki olayların bastırılması için o tarihte Olağanüstü Hal Bögle Valiliği’nden yardım istendiğini, cezaevine gelen güvenlik güçlerinin koğuş elektriklerini kesip, tutuklulara cop ve kalkanlarla müdahale ettiklerini, olaylarda 10 tutuklunun öldüğünü belirtti. Savcı, polis ve asker 62 sanığın TCK’nın 452/1, 31, 33, 36 maddeleri uyarınca ‘Katil kastı olmadan birden fazya kişiyi öldürmeye sebebiyet vermek’ suçundan 8’er yıl hapisle cezalandırılmasını isterken, ‘Görevi ihmal’ suçundan TCK’nın 230'uncu maddesi uyarınca 1 yıla kadar hapisleri istenen emniyet amirleri Hamza Altınbaş, Mehmet Kızışar, Nesimi Özbaş’ın kanıt yetersizliğinden beraat ettirilmeleri gerektiğini söyledi.
Savcı, ‘Kasten adam yaralamak’ suçundan yargılanan infaz koruma memurları Fethi Ahmet Onat, Recep Alaca, Halil Uygun, Şakir Tanrıseven, cezaevi müdürleri Mahmut Çaça, Aziz Güven ile olaylarda yaralanan ve Gaziantep’e sevkedilen Kadri Demir adlı tutukluya, ‘Sevki uygundur’ raporu verip ölümüne neden olduğu için ‘Görevi ihmalden’ 3 yıla kadar hapsi istenen cezaevi doktoru Serdar Gök’ün işledikleri suça öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle davalarının ortadan kaldırılmasını istedi. Mahkeme, kararını açıklamak üzere duruşmayı son kez erteledi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Başbakan Erdoğan Putin ile telefonda görüştü
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinde ikili ilişkileri ele aldığı bildirildi.
Rusya Devlet Başkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın Putin'i telefonla arayarak, ikili ilişkilerle ilgili gündemdeki bazı konuları görüştüğü belirtildi.
Erdoğan ve Putin'in geçen yıl kasımda Samsun'da varılan anlaşmaların uygulanması konusunu ele aldıkları kaydedilen açıklamada, iki liderin Türk-Rus ilişkilerinin yüksek dinamiğinden duyulan memnuniyeti dile getirdikleri ifade edildi.
Açıklamada, Erdoğan ve Putin'in tarafları ilgilendiren uluslararası konulara ve bu çerçevede 2006 yılında çeşitli alanlarda yapılacak temaslara da değindikleri vurgulandı.
Alıntı hurriyet.com.tr
İmar sanıklarına hapis istemi
TMSF tarafından el konulan İmar Bankası'nın zarara uğratılmasına ilişkin davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı, Bahattin Uzan'ın da aralarında bulunduğu 8 sanığının “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak”,”zimmet” ve “Bankalar Kanunu'na aykırılık” suçlarından çeşitli hapis cezalarına çarptırılmasını istedi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Hilmi Başaran, Bahattin Uzan, Mustafa Akar, Tacettin Pak ve Yeşim Öztürk ile tutuksuz yargılanan Erol Hürbaş, Yaşar Avni Güral, Birol Çilingir, Gürol Demirkol, Nurettin Sivlim, Nedim Çokçok ve Gül Handan Ertargın katıldı.
Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Selamettin Celep, yazılı olarak hazırladığı 20 sayfalık esas hakkındaki görüşünü mahkemeye sundu.
Savcı Celep, bankanın eski Genel Müdürü Hilmi Başaran'ın “cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve teşekküle üye olmak”, ”zimmet” ve “mevduat sahiplerinin mevduatlarını geri almalarını kasıtlı olarak engellemek” suçunu düzenleyen 4389 sayılı Bankalar Kanunun 22. maddesinin 2. fıkrasına aykırı davranmaktan 7.5 ile 16 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
Bahattin Uzan, Mustafa Akar, Tacettin Pak ve Yeşim Öztürk'ün ”cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak ve teşekküle üye olmak” ile “zimmet suçuna iştirak”ten 4 ile 8 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmasını isteyen Savcı Celep, Erol Hürbaş, Yaşar Avni Güral ve Birol Çilingir'in de “4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 22. maddesinin 2 fıkrasına aykırı davrandıkları” gerekçesiyle 6 ay ile 2 yıl arasında hapis cezasına çarptırılmalarını talep etti.
Davanın gıyabi tutuklu sanıkları Kemal, Yavuz ve Hakan Uzan hakkındaki davanın ayrılmasını öngören savcı Celep, 14 Haziran 2005 tarihinde ölen Sadık Karagöz hakkındaki davanın da düşürülmesini istedi.
Savcı Celep, davanın diğer 14 sanığının ise haklarındaki suçlardan beraatlerini öngördü.
Alıntı hurriyet.com.tr
Edirne-İstanbul arası ulaşıma kapandı
Kar ve tipi nedeniyle Edirne-İstanbul arası ulaşıma kapandı. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Edirne-İstanbul TEM otoyolundaki kar ve tipi nedeniyle Edirne'den İstanbul'a otobüs seferleri durduruldu.
İstanbul'un Silivri İlçesi-Kınalı arasındaki olumsuz hava koşulları nedeniyle Tekirdağ'dan İstanbul yönüne gidecek büyük araçların trafiğe çıkışına da izin verilmiyor. Trafik ekipleri, zorunlu olmadıkça küçük araçların çıkmaması için uyarıda bulunuyor.
Tekirdağ'ın Çorlu İlçesi Kaymakamlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, ilçede kapalı yol bulunmuyor.
Çorlu'nun Silivri bağlantı yolları ile Edirne-İstanbul TEM Otoyolu'nun kar, tipi ve kazalar nedeniyle trafiğe kapalı olması nedeniyle toplu taşıma araçlarının ilçeden çıkışına izin verilmiyor.
Çorlu-Çerkezköy, Çorlu-Tekirdağ ve Çorlu-Lüleburgaz Karayolu'nda ise ulaşım güçlükle sağlanıyor.
Çorlu'ya bağlı Karamehmet Köyü sınırları içerisinde yer alan Avrupa Serbest Bölgesi'ndeki işçiler, olumsuz hava koşulları nedeniyle bir süre mahsur kaldı. Daha sonra iş makinalarıyla yapılan çalışmalarla bölgeye ulaşımın sağlandığı bildirildi.
Öte yandan, Çorlu Belediyesi, ilçede gece beklenen lodos nedeniyle meydana gelebilecek soba zehirlenmelerine karşı vatandaşları uyardı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Balıkesir-Manisa karayolu trafiğe açıldı
Balıkesir-Manisa karayolunun buzlanma nedeniyle trafiğe kapanan bölümünün tekrar trafiğe açıldığı bildirildi.
Alınan bilgiye göre, yoğun buzlanma nedeniyle trafiğe kapatılan Manisa'nın Akhisar İlçesi Gelenbe Beldesi ile Balıkesir arasındaki karayolu, Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü ekiplerinin çalışmaları sonucunda tekrar trafiğe açıldı.
Balıkesir yönüne gidecek araçlardan yalnızca zinciri bulunanlara izin verilirken, zincirsiz araçların geçişine izin verilmiyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
Edirne Belediyesi'nin hesaplarına el konuldu
Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi, ”Belediyenin 5.5 milyon YTL'lik hesaplarına el konuldu. İşlemin Maliye Bakanlığı mı yoksa Edirne Defterdarlığı tarafından mı yapıldığını öğrenmeye çalışıyoruz” dedi.
Sedefçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de hiçbir belediyeye yapılmayan bu uygulama nedeniyle, personel maaşlarını dahi ödeyemez hale geleceklerini söyledi.
Belediye Başkanlığı'nın vergi borçlarının taksitlendirildiğini ifade eden Sedefçi, şunları kaydetti:
“Hesap işleri müdürümüz bugün belediyeye ait bir işlem yapmak için bankaya gitmiş. Bankada çeklerin geri döndüğünü fark ettik. Belediyenin 5.5 milyon YTL'lik hesaplarına el konulduğunu öğrendik. Bu durumda belediye hesaplarına haciz gelmesi çok mantıksızdır. İşlemin Maliye Bakanlığı mı yoksa Edirne Defterdarlığı tarafından mı yapıldığını öğrenmeye çalışıyoruz. Konuya ilişkin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a ulaşmaya çalışıyorum. Yarın işin aslını öğreneceğimizi sanıyoruz.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Başsavcı Canpolat'a uzaklaştırma