-
Birisi Pet shop a girer ve sorar:
-Kardeş şu sarı olan papağan ne kadar?
-100 dolar,
-Çok pahalı değilmi? bir özelliğimi var,
-Evet ingilizce biliyor.
-Peki mavi olanı ?
-200 dolar çünkü o iki dil biliyor İngilizce ve Almanca
Bunun üzerine adam kenarda bir kafes içinde tüyleri yoluk pısırık duran bir papağanı göstererek,
-Peki bu nekadar?
-1000 dolar
-Hoppalaa! çok pahalı yahu ! on dilmi biliyor yoksa başka özelliğimi var?
Dükkan sahibi gülerek;
-Valla bir özelliğini görmedik ama ne hikmetse bu ikisi ona "ÜSTAD" diye sesleniyorlar.
-
Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 metre kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı:
- Aadam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış;
Fizikçi:
- Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş;
Jeolog:
- Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış;
Matematikçi:
-Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış;
Antropolog:
-Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş.
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar, Adam cevap verir:
- Boru yetmedi.
-
Bunlarda Benden Fıkralar
Avcı
Avcının biri palavra sıkıyormuş..
-"Geçen yaz Afrika'da 99 aslan vurdum.." Arkadaşı dayanamamış,
-"100 de şuna bari"demişAvcı da
-"1 aslan için yalanmı söyliycem sana"demiş.
-
Temel
İstanbul'da yaşayan bizim Temel av sporuna merak salar.Av için gerekli malzemeleri alır.Birkaç gün avlanır.
Birgün kahvede otururken bizim Temel başlar maceralarını anlatmaya.
Derki"Birgün tüfeğimi aldım Belgrad Ormanına gittim.
Yarım saat gezdikten sonra bir baktım beyaz bir ayı bana doğru geliyor.Tüfeğimi doğrultmamla ateş etmem bir oldu.Tek kurşunla ayıyı yere serdim"der
O sırada arkadaşlarından birisi;
"Hadi ulan oradan Belgrad Ormanında ayının ne işi var"der
Tabi bizim Temel bu lafın altında kalırmı
Hemen"Haçan ayı bu ne bilsun oranın Belgrad Ormanı olduğunu"der.
-
Arabasıyla köyden geçerken ezdiği tavuğu alıp, köy kahvesine girip tavuğun sahibini kişi köy muhtarının kim olduğunu sorar;
Temel:- Nolucak, muhtar penum
Kişi : - Bu tavuğun sahibi kim, parasını ödeyeceğim.
Temel: (uzunca bakar ve tavuğu inceler) - Bizim köyde öyle yassı tavuk yoktur.
der.
-
fıkra veren arkadaşlar fıkra bölümünde şu anki başlıklar yeterlidir lütfen bu başlıkların altından devam edelim
konular birleştirilmiştir......
-
Asker Mektubu
----- Sevgili Hakkuş,
Mektubunu aldım. Gelmesi ne denli sevindiriciyse de
okuduklarım o
denli üzücüydü...
Demek asker gittiğinden beri çavuşun size özellikle de
sana yapmadığı kalmamış.
"Suçum olsa yanmam" diyorsun.sana inanıyorum dostum.
Olur olmaz seni
dövdüğüne göre,
Yazdığın gibi o herif asker ocağına
yakışmayan
sadistin teki...Sen
sivilken ağzına kötü söz almazdın.
Adamın beşiğinden mezarına kadar nesi varsa içinden
sövdüğüne göre
gerçekten çok sinirlenmişsin.
Ama haklısın. ben de olsam ondan nefret ederdim.oysa
hepiniz aynı
vatanın evladısınız.
Neden ayırım yapıp en ağır işleri sana
yaptırıyor
ki???..
Senin gibi aklı başında, sorumluluklarının
bilincinde
olan insana
böyle davranmak için çok adi birisi olmalı.
Zaten "adinin teki" demişsin. Neyse Hakkuş, vatan
borcu bu...Herşeye,
insanlıktan uzak olan çavuşuna bile, katlanıp vazifeni
yerine
getirmelisin.
Sen yine elinden geldiğince iyi asker olmaya çalış.
Beni de mektupsuz
burakma. Mektupları dışardan yollamakla iyi ediyordun.
Çavuş iti
okursa bir de mektuplar için dayak yersin sonra.
Özlemle gözlerinden öperim.
Dostun Recai
************************************************** ***********
Ulan Recai iti,
Ben sana ne zaman mektup yazdım da o allahın belası
mektubu gönderdin??
Mektuplarımızın okunduğunu bildiğin için bu
adiliği
yaptın di mi köpek??
Senin yüzünden gül gibi çavuşumun bana yapmadığı
kalmadı.tonla dayak...
Bir hafta da hapis cezası yedim. Çavuş beni bölüğün
önüne çıkarıp
"KARŞINIZDA ORDUMUZUN EN ŞEREFSİZ ASKERİ DURUYOR."
dedi.
Ne dediysem, senin nasıl adi bir yaratık mektubunun da
o eşşek
şakalarından biri olduğuna inandıramadım.
Bir daha mektup falan yazma...zaten, ilk izne
gelişimde ellerini un
ufak edeceğim..
Birkaç yıl eline kalem alamayacaksın. En kısa zamanda
başına bir kaza gelmesini,
sürüm sürüm sürünmeni dilerim
Hakan
************************************************** ***************************
Merhaba Hakkuş,
Yanında olamadığım,sorunlarını ve
acılarını
paylaşamadığım için kahroluyorum.
Mektuplarını okudukça içim kan ağlıyor. manyak
çavuş
iyice azdı ha...
vay sadist vay...Bir de adam bilip çavuş yapmışlar.
Böylelerinin eline
hiç yetki vermemeli...
Sonra ne oldum delisi oluyorlar. "Sivil olsam
yapacağımı bilirdim"
diyorsun. Ama haklısın Hakkuş.
Sinirlerine hakim ol..askerlikte üste saygısızlık
olmaz.adama
askerliği bitirtmezler vallahi...
Uyma o hayvana dostum. Zor ama sayılı günler gelir
geçer.
Buralar bildiğin gibi eksikliğini hep hissediyoruz. En
güzel günler
seninle olsun...
Kardeşin Recai
************************************************** ******************************\
*
Recai denen hayvan,
Lan sana hayvan demek iltifat, hayvanlara hakaret
olur, oğlum sen çıldırdın mı?
Çavuş fıttırdı...Adamın bir ağzıma
yapmadığı kaldı.
"Yazmadım
komutanım." diyorum, yemin billah ediyorum
dinlediği yok. Ah ulan eşşoğlueşşek
yaktın beni...
Askerliğim şimdiden bir ay uzadı. Her gece tuttuğum
8-5 nöbetleri,
günde yalnız başıma tam teçhizat 20km koşu,
iki çuval ıspanak ayıklamak imanımı gevretiyor.
Yeter artık Recai!...şakanın çıkacak suyu muyu
kalmadı. Cımcılık oldu.
Bu gidişle biraz zor ya, izne gelirsem
kendine kaçacak delik ara. Tüm kemiklerini kıracağım.
Allah belanı versin...
Hakan
************************************************** **********************
Hakkuş'cuğum,
Yooo, yazdıklarına inanamıyorum.bu kadarı da olmaz
ama...
Artık o şerefsiz çavuşun sana yaptıklarını
insan
yapmaz. nedir bu
eşşoğlueşşeğin sana çektirdiği?
Yani afedersin ama insan sokaktaki uyuz ite biledaha
iyi daha
merhametli davranır.
Bak Hakkuş, sakın benden gerçekleri saklama, yoksa
görevden mi kaytarıyorsun?
Eninde sonunda ikiniz de bu vatanın evladısınız. Böyle
yapması için ya
kafadan sakat ya daa soysuz olmalı..
Ne diyeyim Hakkuş? Sabredeceksin.allah sevdiği kuluna
çektirirmiş.
Seni de seviyor olmalı ki çavuş gibi bir namussuzu
başına bela diye
salmış
Candostun Recai
************************************************** **
Recai soysuzu stop!
Sayende askerliğim bitmeyecek stop!..
Firar ettim stop!..
Seni parçalamaya geliyorum
Stop ....!
(Alintidir)
-
fıkra
Karadeniz taraflarında, yüzme bilmeyen İngiliz bir turist
denize düşer; ve suyun içinde çırpınarak bağırmaya başlar:
-"Help... Help... Please... Help..."
O sırada oradan geçmekte olan Temel, derhal kıyıya koşar
ve kızgın kızgın bağırır:
-"Ula zibidu! İngiluzca öğreneceğuna, yüzme öğrenseydun ya
daa!"
BEBEK
yaşındaki Sevinç, yeni doğan kardeşine oyuncak almak için
annesiyle oyuncakçıya gider. Dolaşırlarken, bir bebek
beğenir ve annesinden bebeği almasını ister. Annesi de
Sevinç'i paylar:
-"Senin zaten bebeğin var ya kızım; yeni bir bebeği
ne yapacaksın?"
-"E ben vayken sen kendine yeni biy bebek aldın yaa!"
-
İntihar
Adamın biri birgün kendini asmak için ipin bir ucunu ağaca bağlamış diğer ucunuda beline dolamış,hasta bakıcı sormuş.
-Ne yapıyorsun sen,
-Görmüyonmu kendimi asıyorum.
-İyide boğazına dolaman gerek ipi,
-Denedim ama o zamanda nefes alamıyorum
-
Asker
Kore'de Türk Tugayından iki Anadolu'lu asker biraz gezmek için firar ederler.Şehirde bir aşağı bir yukarı dolaşırken inzibat subayı bunları yakalar ve sorar:
-Hani sizin izin kağıtlarınız?...
Erler subayı atlatırız umuduyla:
-Biz Amerikalıyız...diye cevap verirler.Subay durumu anlar,ama hiç bozuntuya vermez:
-Amerika'nın neresindensiniz?diye sorunca:
-İçindenuk kumandanım...diye yanıt verirler.