1-2 – Rahman Kur’ân’ı öğretti.
3-4 – İnsanı yarattı, ona konuşmayı öğretti.
* Rahmân Sûresi
Printable View
1-2 – Rahman Kur’ân’ı öğretti.
3-4 – İnsanı yarattı, ona konuşmayı öğretti.
* Rahmân Sûresi
Allah’ın Peygamber’i (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Cehennem durmadan: Daha var mı? diyecek. Nihayet İzzetin Rabbine Pak ve Yüce Allah ona ayağını koyar. Bunun üzerine Cehennem: İzzetine yemin ederim ki yeter, yeter! der ve parçaları birbirine dürülür.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 5084
Merhamet duygusu ancak vicdansız ve zalim kimselerin kalbinden çıkarılmıştır.
(Tirmizi, Birr: 16)
Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhüma’nın anlattıklarına göre,
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:
“Mü’min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa,
Allah onun sebebiyle mü’minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur.”
(Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2573); Tirmizi, Cenaiz 1, (966).)
– Allah onları doğru yola iletir ve onların hallerini düzeltir. [10,9]
6 – Onları, kendilerine tanıtmış olduğu cennetine alır.
* Muhammed Suresi
Şu insanlar bu peşin dünya hayatını arzulayıp, önlerinde kendilerini bekleyen o ağır günü ihmal ediyorlar.
* İnsân Sûresi
“Zeytinyağını yeyin ve onunla yağlanın. Zira o, mübarek bir ağaçtandır.”
(Tirmizi, Et’ime 43)
Kul, mahzurlu şeylere düşme endişesiyle mahzûru olmayan bâzı şeyleri de terk etmedikçe gerçek müttakîlerin derecesine ulaşamaz.”
(Tirmizî, Kıyâme, 19/2451; İbn-i Mâce, Zühd, 24)
“Îman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir.” (Hadîd, 16)
Ey Muhammed!) De ki: “Bana cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.”
“Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk.”
(Cin,1-3)