İşte bu benim dosdoğru yolumdur, ona uyun. Sizi Allah yolundan ayırıp, parçalayacak yollara uymayın.”
* En’âm sûresi (6), 153
Printable View
İşte bu benim dosdoğru yolumdur, ona uyun. Sizi Allah yolundan ayırıp, parçalayacak yollara uymayın.”
* En’âm sûresi (6), 153
“Bu (Kur’an), insanlar için basiret nurları, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir. Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!” (Câsiye, 20-21)
Medine’de bir anne sokağa kaçan çocuğunu eve getirebilmek için “Gel bak sana ne vereceğim?” demektedir. Olaya şahid olan Hz. Muhammed (asv) sorar:
“Çocuğa ne vereceksin?”
Anne “hurma vermek istediğini” söyleyince de uyarır:
“Dikkat et! Sana gelir ve ona bir şey vermeyecek olursan, senin için bir yalan günahı yazılır.”[17]
[17]İbrahim Refik, a.g.e., s.43
Allah Teâlâ, yemek yedikten veya bir şey içtikten sonra kendisine hamdeden kuldan hoşnut olur.”
(Müslim, Zikir 89. Tirmizî, Et’ime 18)
Arkadaşlarından Rabia oğlu Amir’le beraber mescide gitmektedir. Ayakkabısının bağı çözülür. Amir hemen atılıp, bağlamak ister. Hz. Muhammed (asv) engel olur, kendi bağlar. Bir yandan da Amir’e hitap eder:
“Bu, başkasına hizmet gördürmektir. Ben ise başkasına hizmet gördürmeyi sevmem.”[4]
[4] M. Yusuf Kandehlevi, Hayatü’s-Sahabe, III/154.
Ey iman edenler! Allah’dan korkun, herkes yarın için ne hazırladığına baksın”
* [Haşr sûresi (59), 18]
Sahi onlar, o en mühim günde, yani bütün insanların Rabbülâlemin’in divanında duracakları günde, diriltilip toplanacaklarını düşünmezler mi?
* Mutaffîfin Sûresi
İman edenler, Yahudiler, Sabiîler, Hıristiyanlar…
Bunlar içinden her kim Allah’a ve âhiret gününe iman edip makbul ve güzel işler yaparsa, onlara hiçbir korku yoktur ve onlar asla üzülmezler. [2,62]
* Mâide Sûresi
Merhamet duygusu
ancak vicdansız ve zalim kimselerin kalbinden çıkarılmıştır.
(Tirmizi, Birr: 16)
“Kadın kocasının evinden, onun izni olmadan infak edemez!” buyurmuştu ki sordular:
“Ey Allah’ın Resulü! yiyecek de mi veremez?”
“Evet buyurdular, o, mallarımızın en kıymetlisidir.”
[Tirmizî, Zekât 34]