-
“Akrabasının yaptığı iyiliğe aynıyla karşılık veren, onları koruyup gözetmiş sayılmaz. Akrabayı koruyup gözeten adam, kendisiyle ilgiyi kestikleri zaman bile, onlara iyilik etmeye devam edendir.”
(Buhârî, Edeb 15. Ebû Dâvûd, Zekât 45; Tirmizî, Birr 10.)
-
Göklerde ve yerde ne varsa O’nundur. O, yüceler yücesidir, pek büyüktür.
Şura 4
-
8 – Onları yaratan ve organlarını birbirine bağlayan ve onlara bu sağlam bünyeyi veren Biziz.
Dilediğimiz vakit elbette onların yerine başkalarını getirebiliriz.
* İnsân Sûresi
-
“Cennette yüz derece vardır. Her iki derece arasında yüz yıl(lık yürüme mesafesi) vardır.”
Tirmizi, Cennet 4, (2531).
-
İnsanların en kötüsünün kim olduğunu size söyleyeyim mi? O, meşru bir ihtiyaç için Allah adına kendisinden bir şey istendiğinde verebilecek durumda olduğu halde vermeyendir.
(Tirmizi, Fezail-i Cihat: 18)
-
İnsanlara karışıp onların eziyetlerine, sıkıntılarına katlanan müslüman, onlara karışmayıp, eziyetlerine, sıkıntılarına katlanmayandan hayırlıdır.”
[Tirmizî, Kıyâmet 56; İbnu Mace, Fiten 23]
-
“Cenazede çabuk olun. Eğer sâlih biri ise, kendisine iyilik yapmış olursunuz. Böyle biri değilse, belayı bir an önce sırtınızdan atmış olursunuz.”
[Buharî, Cenaiz 52; Müslim, Cenaiz 51; Ebu Dâvud, Cenâiz 50; Tirmizî, Cenâiz 30; Nesâî, Cenâiz 44]
-
18 – Fakat hayırlı insanların hesap defterleri “illiyyûn”dadır.
19 – “İlliyyûn” bilir misin nedir?
20 – İlliyyûn, müminlerin yaptıkları işlerin kaydedildiği defterdir.
* Mutaffîfin Sûresi
-
Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Sadece Allâh’ı zikretmek ve O’na yaklaştıran şeylerle, ilim (mârifet ilmi) öğreten âlim ve (Hakk’a lâyıkıyla kul olmak için) tahsil gören talebe bundan müstesnâdır.” (Tirmizî, Zühd, 14)
-
“Kişi sevdiği ile beraberdir…”
(Buhârî, Edeb, 96; Müslim, Birr, 165)
-
Muhakkak ki mü’min, kendisine bir şey hatırlatılmasından hoşnut kalıcı bir yapıda yaratılmıştır.”
(Deylemî, hadis no: 718)
-
– Böylece dilediğini rahmetine alır. Zalimler için ise, gayet acı bir ceza hazırlamıştır.
* İnsân Sûresi
-
Mü’min saftır, kerimdir.
Fâcir, hilekardır, leimdir (alçaktır).”
(Ebu Davud, Edeb 6)
-
Senin komşuluğun, yakınlığın, azizliktir. (Sana mücavir olan, aziz olmuştur.) Senin senâ ve övülmen, yücedir. Senin ordun mağlup edilemez. Sen vaadettiğin şeyde, vaadinden dönmezsin. Senden başka ilâh, senden başka mâbud da yoktur.”[13]
[13]Tirmizî, daavât 90; Ebû Dâvûd, edeb 97; Heysemî, Mecmeu’z-zevâid, X /124.
-
Dünya ve onun içinde olan şeyler değersizdir. Sadece Allâh’ı zikretmek ve O’na yaklaştıran şeylerle, ilim (mârifet ilmi) öğreten âlim ve (Hakk’a lâyıkıyla kul olmak için) tahsil gören talebe bundan müstesnâdır.” (Tirmizî, Zühd, 14)
-
Ölüm sana erişinceye kadar Rabbine kulluk et!” (Hicr, 99)
-
Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle davet et, onlarla en güzel şekilde tartış!" (Nahl/125)
-
“Arefe günü, kurban günü ve teşrik günleri biz Müslümanların bayramıdır. Bu günler yeme içme günleridir”(2
2) Ebu Davud, Savm:50; Tirmizi, Savm:59; Nesai, Menasik:195.
-
Ebu Hureyre’nin (r.a.) naklettiğine göre:
Allah Resulü (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Zinakar kişi zina ettiği zaman (kâmil bir) mümin olduğu halde zina edemez. İçki içen de içtiği zamanda (kâmil bir) mümin olarak içemez. Hırsız da çaldığı zaman (kâmil bir) mümin olduğu halde çalamaz.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 86
-
avaşa katıldıklarında da size karşı pek cimri ve kıskanç davranırlar. Hücum eden düşmanın ortalığa saldığı büyük korku gelince, ölüm sekeratına düşmüş kimsenin bakışı gibi, gözleri dönmüş bir tarzda sana baktıklarını görürsün.
Korku hali geçince, Allah yolunda harcamada cimrice bir tavır içinde, keskin dilleriyle sizi incitirlerdi.
İşte onlar iman etmemişler, Allah da onların yaptıkları bütün işleri boşa çıkarmıştır. Bu, Allah’a göre kolaydır.
Münafıklar birleşik kuvvetlerin çekilip gitmediklerini sanıyorlardı.
Şayet birleşik kuvvetler tekrar gelecek olsa, çok isterler ki çöldeki göçebeler içinde bulunsunlar da sizin savaşınız hakkındaki haberleri uzaktan sorsunlar.
Esasen, yanınızda bulunsalardı dahi, onlardan pek azı savaşırlardı.
Hakikaten, Allah’ın Resulünde sizler için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı bekleyenler ve Allah’ı çok zikredenler için en mükemmel bir nümune vardır.
(Ahzab Sûresinin 19-21. Ayetleri)
O mecliste yapmış olduğu hataları bağışlanır
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim bir mecliste oturur ve orada bir sürü faydasız ve mânasız sözlerle vakit öldürür de, o meclisten kalkmadan önce, Sübhâneke Allahümme ve bihamdike eşhedü en lâ ilâhe illâ ente estağfiruke ve etûbu ileyke: Allahım! Seni her türlü noksan sıfatlardan tenzih ve hamdinle tesbih ederim. Senden başka bir ilâh olmadığını kesinlikle belirtirim. Senden bağışlanmamı diler ve sana tövbe ederim, derse, o mecliste yapmış olduğu hataları bağışlanır.
* Tirmizî, Daavât 39
-
“Kim Allah’ın rızasını talep ederek bir mescid inşa ederse, Allah ona cennette bir ev inşa eder.”
[Buhârî, Salat 65; Müslim, Mesacid 25, (533); Tirmizî, Salat 237, (318).]
-
İsa İbnu Hamza (ra) anlatıyor: “ Abdullah İbnu Ukeym (ra)’in yanına girdim. Kendisinde kızıllık vardı.
“Temime (muska) takmıyor musun?” diye sordum. Bana şu cevabı verdi:
“ Bundan ALLAH’a sığınırım. Zira Resulullah (sav) şöyle buyurmuştu:”
“Kim bir şey takınırsa, ona havale edilir.”
(Tirmizi, Tıbb 24)
-
“Allah bir kuluna hayır murad ettimi onun cezasını tacil edip dünyada verir; bir kulu hakkında da kötülük murad ettimi onun günahlarını tutar, Kıyamet günü cezasını verir.”
Tirmizi, Zühd 57, (2398).
-
Cami
Vallahi isimiz köt cami yaptirmiyanlar yandi desane.
-
Muhakkak ki mü’min, kendisine bir şey hatırlatılmasından hoşnut kalıcı bir yapıda yaratılmıştır.”
(Deylemî, hadis no: 718)
-
Cerir’in (r.a.) bildirdiğine göre:
Hz. Peygamber (a.s.) Veda haccında kendisine: “Halkı sustur da beni dinlesinler” diye emretti. Sonra da şöyle buyurdu: “Benden sonra birbirlerinizin boyunlarını vuran kâfirler durumuna dönüşmeyiniz.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 98
-
Bu (Kur’an), insanlar için basiret nurları, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir. Yoksa kötülük işleyenler ölümlerinde ve sağlıklarında kendilerini, inanıp iyi ameller işleyen kimseler ile bir mi tutacağımızı sandılar? Ne kötü hüküm veriyorlar!” (Câsiye, 20-21)
-
“Emin ve doğruluktan ayrılmayan ticaret ehli (ayette sırat-ı müstakim ashabı olarak zikredilen) peygamberler, sıddikler, şehidler ve sâlihlerle beraberdir.”
[Tirmizî, Büyû 4; İbnu Mâce, Ticârât 1]
-
“Ölüm sana erişinceye kadar Rabbine kulluk et!” (Hicr, 99)
-
Tefekkür gibi ibadet yoktur.”
(Beyhakî, Şuab, IV, 157)
-
(İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah’a şirk koşmak, sihir, Allah’ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.
Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144
-
“Elini boynuna bağlayıp cimri kesilme, büsbütün de açıp tutumsuz olma, yoksa pişman olur, açıkta kalırsın”
* İsrâ sûresi (17),
-
Hz. Ebu Hureyre (ra) anlatıyor:
“Bir adam: “Ey ALLAH’ın Resûlü! Bana kısa bir nasihatta bulun, uzun yapma! Ta ki nasihatini unutmayayım” demişti. (ve birkaç kere tekrar etmişti.) Aleyhisselatu vesselam (bir kelimeyle):
“ Öfkelenme!” cevabını verdi.”
(Buhari, Edeb 76)
-
“De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”
(Zümer, 53)
-
Allah Teâla Hazretleri şöyle seslenir:
“Beni bir gün zikreden veya bir makamda benden korkan kimseyi ateşten çıkarın!”
(Tirmizi, Cehennem 9)
-
(Elçinin gitmesinden sonra Süleyman:) “Ey önde gelenler, onlar bana teslim olmuş (Müslüman)lar olarak gelmeden önce, sizden kim onun tahtını bana getirebilir?” dedi.
Cinlerden ifrit: “Sen daha makamından kalkmadan, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir bir güce sahibim.” dedi.
Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: “Ben, (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim.” Derken (Süleyman) onu kendi yanında durur vaziyette görünce dedi ki: “Bu Rabbimin fazlındandır, O’na şükredecek miyim, yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti). Kim şükrederse, artık o kendisi için şükretmiştir, kim nankörlük ederse, gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan)dır, Kerim olandır.
(Neml Sûresinin 38-40. Ayetleri)
-
“Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara iyi davranın.”
* Nisâ sûresi (4), 36
-
İşte bu, Allah’ın iman edip makbul ve güzel işler yapan kullarına verdiği mutluluk müjdesidir. De ki: Ben bu risalet ve irşad hizmetinden ötürü, sizden akrabalık sevgisinden başka beklediğim hiçbir karşılık yoktur.
İşte kim böyle bir sevgi olsun, başka iyi işler olsun gerçekleştirirse, Biz de onun o iyiliğinin sevap ve mükâfatını kat kat artırırız. Çünkü Allah gafurdur, şekûrdur (çok affedicidir, kullarının az işlerini fazlasıyla ödüllendirir). [4,40]
* Şûrâ Sûresi
-
Kim, bir ilimden sorulur, o da bunu ketmedip söylemezse (Kıyamet günü) ateşten bir gem ile gemlenir.”
Ebu Davud, İlm 9, (3658); Tirmizi, İlim 3, (2651
-
Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar,
güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve
insanlardan birçoğu Allah’a secde etmektedirler.
Birçoğu üzerine azap hak olmuştur.
Allah kimi aşağılık kılarsa,
artık onun için bir yüceltici yoktur.
Şüphesiz Allah, dilediğini yapar.
(Hac Suresinin 18. Ayeti) *
Secde Ayeti
-
Bir arkadaşı yemesi için bir keler (çölde yaşayan bir canlı) hediye eder. Fakat o alışkın olmadığı için keler yememektedir. Bunu bilen Hz. Ayşe (r.anha), keleri o sırada kapıda yiyecek isteyen bir fakire vermek için O’nun (asm) iznini ister. O ise izin vermez:
“Kendi yemediğinizden fakirlere veremezsiniz.”[9]
[9]Ed: Prof. Dr. i. Lütfi Çakan, Hazreti Peygamber ve Aile Hayatı, s.82.
-
“ Kim kadılık talebeder ve bunun gerçekleşmesinde şefaatçilere başvurursa (iş) kendisine yıkılır (ALLAH’ın yardımı olmaz). Kime de o iş zorla verilirse, ALLAH onu doğruya sevkedecek bir melek gönderir.”
(Ebu Davud, Akdiye 3)
-
“Dinlerine uymadıkça yahudiler de hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah’ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah’tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.”
(Bakara, 120)
-
“İnsanlara karışıp onların eziyetlerine, sıkıntılarına katlanan müslüman, onlara karışmayıp, eziyetlerine, sıkıntılarına katlanmayandan hayırlıdır.”
[Tirmizî, Kıyâmet 56; İbnu Mace, Fiten 23
-
“ Alimin abide üstünlüğü, benim, sizden en basitinize olan üstünlüğüm gibidir.” buyurdu.”
(Tirmizi, İlim 19)
-
şte bunlardır Rableri tarafından doğru yola ulaştırılanlar. Ve işte bunlardır felah bulanlar.
6 – İnkâra saplananları ise ister uyar ister uyarma onlar için birdir, imana gelmezler. [10,96]
* Bakara Sûresi
-
“Kim abdest alır ve abdestini mükemmel kılar, sevap ümidiyle Müslüman kardeşini hasta iken ziyaret ederse, ateşten, yetmiş yıllık yürüme mesafesi kadar uzaklaştırılır.”
(Ebu Davud, Cenaiz 7)
-
“İki kişinin yiyeceği üç kişiye de yeter. Üç kişinin yiyeceği de dört kişiye yeter.”
(Buhari, Et’ime 11)
-
“Hiç bir kul, kurban günü, Allah indinde kan akıtmaktan daha sevimli bir iş yapamaz. Zîra, kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla, sınnaklarıyla (*) gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevkiye ulaşır. Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifâ edin.”
[Tirmizî, Edâhî 1; İbnu Mâce, Edâhî 3
-
İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel bir şekilde sav. Bir de bakarsın ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse sanki sıcak bir dost oluvermiştir.
(Fussilet,34)
-
1-2 – Rahman Kur’ân’ı öğretti.
3-4 – İnsanı yarattı, ona konuşmayı öğretti.
* Rahmân Sûresi
-
Allah’ın Peygamber’i (a.s.) şöyle buyurmuştur: “Cehennem durmadan: Daha var mı? diyecek. Nihayet İzzetin Rabbine Pak ve Yüce Allah ona ayağını koyar. Bunun üzerine Cehennem: İzzetine yemin ederim ki yeter, yeter! der ve parçaları birbirine dürülür.”
Sahih-i Müslim’deki hadis numarası: 5084
-
Merhamet duygusu ancak vicdansız ve zalim kimselerin kalbinden çıkarılmıştır.
(Tirmizi, Birr: 16)
-
Ebu Hureyre ve Ebu Said radıyallahu anhüma’nın anlattıklarına göre,
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle buyurmuştur:
“Mü’min kişiye bir ağrı, bir yorgunluk, bir hastalık bir üzüntü hatta bir ufak tasa isabet edecek olsa,
Allah onun sebebiyle mü’minin günahından bir kısmını mağfiret buyurur.”
(Buhari, Marda 1; Müslim, Birr 52, (2573); Tirmizi, Cenaiz 1, (966).)
-
– Allah onları doğru yola iletir ve onların hallerini düzeltir. [10,9]
6 – Onları, kendilerine tanıtmış olduğu cennetine alır.
* Muhammed Suresi
-
Şu insanlar bu peşin dünya hayatını arzulayıp, önlerinde kendilerini bekleyen o ağır günü ihmal ediyorlar.
* İnsân Sûresi
-
“Zeytinyağını yeyin ve onunla yağlanın. Zira o, mübarek bir ağaçtandır.”
(Tirmizi, Et’ime 43)
-
Kul, mahzurlu şeylere düşme endişesiyle mahzûru olmayan bâzı şeyleri de terk etmedikçe gerçek müttakîlerin derecesine ulaşamaz.”
(Tirmizî, Kıyâme, 19/2451; İbn-i Mâce, Zühd, 24)
-
“Îman edenlerin Allah’ı anma ve O’ndan inen Kur’an sebebiyle kalplerinin ürpermesi zamanı daha gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilenler gibi olmasınlar. Onların üzerinden uzun zaman geçti de kalpleri katılaştı. Onlardan birçoğu yoldan çıkmış kimselerdir.” (Hadîd, 16)
-
Ey Muhammed!) De ki: “Bana cinlerden bir topluluğun (Kur’an’ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: “Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur’an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız.”
“Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk.”
(Cin,1-3)