Bugünde buraya...
Printable View
Bugünde buraya...
yurdumuz bugün balkanlar üzerinden gelen yeni bir yağışlı havanın etkisine girdi
bugünden başlamak üzere hava sıcaklığı tüm bölgelerde 6 ila 8 derece arasında azalacaktır yetkililer don olayına karşı vatandaşları uyardı....
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
SANIK ÇAVUŞ: 'SİLAHIMI KULLANMAMIŞ OLSAYDIM ŞU AN YAŞAMIYOR OLURDUK'
Duruşmada, aralarında Tanju Çavuş'un oğulları ile eşinin de bulunduğu 9 tanık dinlendi.
19 Ocak 2006 Perşembe 00:03
HAKKARİ - Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde meydana gelen olaylar sırasında tutuklanan ve bugün hakim karşısına çıkan uzman çavuş Tanju Çavuş, 'Böyle bir durumda silahımı kullanmamış olsaydım, ben, eşim ve çocuklarım şu an yaşamıyor olurduk' dedi.
Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada, 'meşru müdafaa sınırının aşılması suretiyle bir kişiyi öldürmek, silahla beş kişiyi yaralamak' suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanık Çavuş, 11 sayfalık yazılı savunmasını mahkeme heyetine sundu.
O gün kendisini ve ailesini koruduğunu, asıl mağdurun kendisi ve ailesi olduğunu ifade eden Çavuş, 'Böyle bir durumda silahımı kullanmamış olsaydım, ben eşim ve çocuklarım şu an yaşamıyor olurduk. Bu olaydan sonra ölen kişiler için çok üzgünüm. Ölenlerin ailesine başsağlığı diliyorum. Meşru müdafaa sınırları içinde havaya ateş açtım, kendimi ve ailemi korudum' diye konuştu.
Duruşmada, aralarında Tanju Çavuş'un oğulları ile eşinin de bulunduğu 9 tanık dinlendi.
Müşteki avukatlarından Murat Timur, dosyanın Şemdinli olayları ile ilgili Van'da görülecek diğer dava dosyasıyla birleştirilmesini ve Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı vermesini talep etti.
Mahkeme heyeti, bu talepleri oybirliğiyle reddetti. Daha sonra Mahkeme Heyeti Başkanı Refik Sarıoğlu, mahkemeye müdahalede bulunduğu ve disiplini bozduğu gerekçesiyle avukat Timur'u salondan çıkardı.
Mahkeme heyeti saat 16.20 sıralarında duruşmaya 10 dakika ara verdi. Duruşmanın ikinci bölümü saat 16.30 sıralarında başladı.
İŞTE O HAYVANLAR!.. KAPKAÇÇILAR TARAFINDAN 14 YERİNDEN BIÇAKLANIP KARNINDAKİ BEBEĞİ KAYBEDEN KADIN, YAŞADIĞI DEHŞETİ ANLATTI
3 yaşındaki kızıyla birlikte saldırıya uğrayan anne adayının karnındaki bebeğinin beyin ölümünün gerçekleştiği ve 1 ay sonra ameliyatla alınacağı öğrenildi.
19 Ocak 2006 Perşembe 00:06
OSMAN AKIN - ORHAN AKIN
BURSA - Bursa'da, çantasını alabilmek için 4 aylık hamile bir kadını 18 ayrı yerinden bıçakladıkları öne sürülen 2 zanlı tutuklandı. 3 yaşındaki kızıyla birlikte saldırıya uğrayan anne adayının karnındaki bebeğinin beyin ölümünün gerçekleştiği ve 1 ay sonra ameliyatla alınacağı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, merkez Yıldırım İlçesi Hacivat Mahallesi'nde oturan Nevin Doğru Aslan (26), önceki gün, Vakıfköy'deki ablasını ziyaret etmek için yaya olarak yola çıktı. Genç kadın, Vazo Sokak'taki Durak Tekstil yakınlarına geldiğinde, adres sorma bahanesiyle 2 kişi yanına yaklaştı.
Madde bağımlısı oldukları belirtilen 18-19 yaşlarındaki zanlılar, çantasını almaya çalıştıkları Aslan'ın önce ağzını kapattılar, sonra omzundan bıçakladılar. Genç kadın hamile olduğunu söyleyip "Acıyın bana" diye yalvarınca şüpheliler, daha da hırslanarak 1 çocuk annesi genç kadının karnına defalarca bıçak sapladı.
Boğazı sıkılan ve 18 ayrı yerinden bıçaklanan Aslan, ölü taklidi yaparak kurtuldu. Aslan'ın yanında bulunan 3 yaşındaki kızı Nurseli'ye de tekme atan saldırganlar, çantada bir şey bulamayınca olay yerinden kaçtı. Küçük kızının, "Hadi anne kalk, beni öp gidelim" demesi üzerine güç bulan genç kadın, sürünerek ana caddeye çıktı. Olay yerine gelen 112 Acil Servis ambulansıyla Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Nevin Doğru Aslan, hemen ameliyata alındı.
Ameliyatla 48 saatlik ölüm kalım savaşını kazanan genç anne, hasta yatağında yaşadığı dehşet dakikalarını İHA ekibine anlattı. Zanlılardan birisinin fotoğrafını, dijital fotoğraf makinesinde teşhis eden Nevin Doğru Aslan, sanki bir kasabın eline düştüğünü ifade ederek, "Bana acımadılar. Arkamı döndüğümde bana adres soranlar boğazıma sarıldılar. Omzumdan bıçaklamaya başladılar. Hamile olduğumu belirtince, bu kez karnıma yöneldiler. Hiç acıma duyguları yoktu. Ağzımı kapatıp diz üstü çöktürdüler. Kendi aralarında konuşurken, 'Bak hala ölmedi, görüyor musun' dediklerini duydum. Ölü taklidi yaparak kurtuldum. Bana 3 yaşındaki kızım destek oldu. Yaşama döndürdü. 'Anne, hadi kalk. Beni öp, gidelim' deyince kendimde güç buldum. Ellerim kesik olduğu için dirseklerimle 100 metrelik mesafeyi sürünerek ana caddeye çıktım. Eşimden ve vatandaşlardan yardım istedim" diye konuştu.
Genç kadının bebeğinin beyin ölümünün gerçekleştiği doktorlar tarafından saklanırken, 1 ay sonra bebeğin ameliyatla alınacağı bildirildi.
Genç annenin müracaatı üzerine soruşturma başlatan Yıldırım İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş çaplı araştırma başlattı. Daha önceden sabıkası olduğu öğrenilen Ö.D. (19) dün, kaydı bulunmayan A.K. (20) isimli şahıs da bugün Yıldırım Jandarma Bölük Komutanlığı ekiplerince bir internet kafede yakalandı. "Bıçaklı yağma ve kasten yaralama" iddiasıyla mahkemeye sevk edilen 2 zanlı da tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Tedavisi devam eden genç anne, gözyaşları içinde sağlığına kavuşacağı günü beklerken, kendisini ölümden kurtaran 3 yaşındaki kızı ve 6 yıllık eşi Hakan Aslan da onu bir an olsun yalnız bırakmıyor.
ÜNLÜ İŞADAMI EVİNE GELEN İCRA MEMURLARININ GÖZÜNÜN ÖNÜNDE İNTİHAR ETTİ
Uzun süre Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Meclis Üyeliği de yaptığı öğrenilen Sabri Gençler, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Sabri Gençler'in üzerinden, içinde mektup bulunan kapalı bir zarf çıktığı bildirildi.
19 Ocak 2006 Perşembe 00:07
Eskişehir'e mal olan Gençler Gazoz'un sahibi Sabri Gençler (66), yaklaşık 10 yıl önce iflas ettikten sonra girdiği içecek dağıtım işinde de başarılı olamayıp 400 bin YTL borçlanınca, 3 katlı evini teslim almaya gelen icra memuru ve avukatın yanında tabancasıyla intihar etti.
Yaklaşık 40 yıl önce Tunalı Mahallesi'nde kurduğu gazoz imalathanesini zamanla büyütüp entegre tesis haline getiren Sabri Gençler, yaklaşık 10 yıl önce iflas etti. Eskişehir ve çevre illere sattığı gazozun üretim ve pazarlama işine son verip merkezi İzmir'de olan bir firmanın Eskişehir'deki içecek dağıtım işini üstlenen Sabri Gençler, bu alanda da başarılı olamayınca yaklaşık 3 yıl önce bu işe de son verdi.
İzmir'deki firmanın, alacağı olan yaklaşık 400 bin YTL'yi tahsil etmek için mahkemeye verdiği bildirilen Sabri Gençler, 3 yıl sonunda Tunalı Mahallesi'ndeki 3 katlı evini icra yoluyla vermek zorunda kaldı.Alacaklı firmanın İzmir'deki avukatının telefonla arayıp icra yoluyla 3 katlı evini teslim almaya geleceği yönünde bilgi verdiği Sabri Gençler, öğlen saatlerinde evin anahtarını teslim etmek için oturduğu Vişnelik Mahallesi'nden söz konusu adrese geldi.
Aynı mahallede oturan yakınlarının da bulunduğu sırada avukat ve icra memuruna zorluk çıkarmadan evin anahtarını teslim eden Sabri Gençler, taksiye binen icra memuru ve avukatın yanından yaklaşık 10 metre uzaklaştıktan sonra üzerindeki ruhsatlı tabancasını başına dayayarak ateş etti. Ağır yaralanan Sabri Gençler, olay yerinde bulunan ablası ve yakınlarının çağırdığı 112 Acil servis sağlık ekibinin ilk müdahalesi sonucu Eskişehir Osmangazi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı.
Uzun süre Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Meclis Üyeliği de yaptığı öğrenilen Sabri Gençler, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Sabri Gençler'in üzerinden, içinde mektup bulunan kapalı bir zarf çıktığı bildirildi.
FUTBOL FEDERASYONU SEÇİMLERİ BAŞLADI
Haluk Ulusoy ve Ayhan Bermek'in başkanlık için yarışacağı Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu, bugün Ankara'da, saat 11.00'de toplanacak.
19 Ocak 2006 Perşembe 11:00
Bugün ve yarın gerçekleştirilecek Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu'nda iki aday başkanlık için yarışacak.
Ayhan Bermek ve Haluk Ulusoy, 223 delegenin oy kullanacağı seçimde Türk futbolunun patronu olmaya çalışacak.
Genel Kurul'da, 223 delegenin oy hakkı bulunuyor. Genel Kurul'un toplanabilmesi için, bugün salt çoğunluğun sağlanması gerekiyor.
Çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı yarın delege sayısının üçte biri olan 75 kişinin katılımıyla yapılabilecek.
İkinci toplantıda da çoğunluk sağlanamaması halinde üçüncü toplantı, 27 ocak cuma günü çoğunluğa gerek duyulmaksızın toplanacak.
Delege dağılımı
Genel Kurul'da oy kullanacak 223 delegenin 168'i kulüp temsilcilerinden, 55'i ise kulüp yönetimleri tarafından belirlenmeyen, futbolda emeği geçmiş kişiler veya futbolla ilgili faaliyetleri bulunan derneklerin temsilcilerinden oluşuyor.
Delegelerin 98'i Turkcell Süper Lig, 28'i İkinci Lig A Kategorisi, 30'u İkinci Lig B Kategorisi, 12'si ise Üçüncü Lig kulüplerinin temsilcileri.
Kulüp temsilcisi olmayan 55 delegenin dağılımı ise şöyle:
10 tane eski başkan
10 tane eski milli takım teknik direktörü
Yedi tane uluslararası müsabakalarda yarı final yöneten hakem
Beş tane Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu üyesi
Dört tane FIFA ve UEFA İcra Kurulu üyesi
Dört tane Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi üyesi
Üç tane Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği üyesi
İki tane Profesyonel Futbol Derneği üyesi
İki tane Türkiye Futbol Derneği üyesi
İki tane Türkiye Futbol Adamları Derneği üyesi
Bir tane Üniversite Sporları Federasyonu üyesi
Bir tane İşitme Engelliler Federasyonu üyesi
Bir tane Türkiye Futbol Vakfı üyesi
Bir tane Okul Spor Federasyonu üyesi
Bir tane Zihinsel Engelliler Federasyonu üyesi
Bir tane Bedensel Engelliler Federasyonu üyesi
İzmir'in Bornova İlçesi'nde, camını kırdığı banka şubesinden hırsızlık yapan 1 kişi yakalandı.
Saat 03.00 sıralarında Çamdibi 2. Sanayi Sitesi 351. Sokak'taki banka şubesinin alarmının çalması üzerine olay yerine gelen güvenlik güçleri, camın kırıldığını ve kan izlerinin olduğunu gördüler. Güvenlik güçlerinin araştırmaları sırasında, şüpheli bir kişinin koşarak, taksiye bindiği ve kaçmaya çalıştığı görüldü. Ekipler, kısa süren kovalamaca sonucu taksiyi durdurdu. Durdurulan taksinin içinde, sol elinden yaralı olan eski sabıkalılardan S.T. (18) bulundu.
Yapılan soruşturmada zanlının, bankanın camını ayağıyla kırdığı, pencereye uzanarak buradan plazma monitör ve bilgisayar klavyesi çaldığı ortaya çıktı. Zanlının elinin, çaldıklarını çıkarırken kesildiği belirlendi. Banka şubesinden çalınan monitör ile bilgisayar klavyesi, çöp bidonunda bulundu.
Hırsızlık zanlısı S.T, hastanede tedavisi yapıldıktan sonra gözaltına alındı. Hırsızlık olayını haber alarak bankaya gelen şube müdiresi Zeynep Demir, başarılı çalışmaları nedeniyle güvenlik güçlerine teşekkür etti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahmanov, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in daveti üzerine resmi ziyaret için Türkiye'ye geldi.
Konuk cumhurbaşkanını Esenboğa havaalanında Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile diğer yetkililer karşıladı.
Rahmanov için bugün Çankaya Köşkü'nde resmi karşılama töreni düzenlenecek. Sezer ile Rahmanov'un baş başa görüşmelerinden sonra heyetler arası görüşmelere geçilecek. Daha sonra iki ülke arasında çeşitli belgelere imza atılacak ve basına açıklama yapılacak.
TBMM Başkanı Bülent Arınç da Rahmanov ile Meclis'te görüşürken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuk cumhurbaşkanını Camlı Köşk'te ziyaret edecek.
Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi, Rahmanov onuruna Çankaya Köşkü'nde akşam yemeği de verecek.
Rahmanov'un ziyareti sırasında, iki ülke arasında her alanda gelişen ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular üzerinde görüş alışverişinde bulunulacak ve işbirliğinin çeşitlendirilerek güçlendirilmesi olanakları değerlendirilecek.
Alıntı hurriyet.com.tr
Kanunu”nun bazı hükümlerini iptal ettiği kararın gerekçesi, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Anayasa Mahkemesi'nin yasanın 4. maddesinin 3. fıkrasının “Arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler yönetici şirket tarafından verilir ve denetlenir” hükmünün iptali gerekçesinde, yapı ruhsatı ve buna bağlı olarak yapı kullanma izni vermenin, genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmeti olduğu, idarenin asli ve sürekli görevleri arasında yer aldığı vurgulandı.
Anayasa'nın 128. maddesine göre, bu görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesinin zorunlu olduğu belirtilen gerekçede, şöyle devam edildi:
“Söz konusu hükümle belirtilen ruhsat ve izinlerin yönetici şirket tarafından verileceği öngörülmüştür.
Aynı yasanın 3. maddesinin (k) bendinde, yönetici şirketin bir anonim şirket, 5. maddesinin beşinci fıkrasında da bu şirketin özel hukuk tüzel kişisi olduğu, 7. maddesinde ise yönetici şirkette, yürürlükteki iş ve çalışma mevzuatına göre personel çalıştırılacağı belirtilmiştir.
Buna göre, iş ve çalışma mevzuatı uyarınca çalıştırılan personel özel hukuk kurallarına tabi olarak hizmet sözleşmesi ile çalıştırılacağından, yönetici şirket personelini kamu görevlisi olarak nitelemek hukuken olanaksızdır.
Bu bağlamda yasanın 7. maddesinin ikinci fıkrasına göre söz konusu şirkette, kamu personelinin de çalıştırılabilmesi, bu şirketin özel hukuk tüzel kişisi olma niteliğini etkilemez.
Bu durumda, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verilmesi ve denetlenmesinin genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli bir kamu hizmeti olması nedeniyle memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle gerçekleştirilmesi gerekirken, dava konusu kuralla, ruhsat ve izinlerin bir özel hukuk tüzel kişisi olan yönetici şirket tarafından verilip denetleneceğinin öngörülmesi, Anayasa'nın 128. maddesine aykırıdır.”
“KAMULAŞTIRMA YETKİSİ”
Yasanın iptal edilen 5. maddesinin 5. fıkrasının 1. tümcesinin ”Yönetici şirket, kamu yararı gerekçesi ile adına kamulaştırma yapan veya yaptıran bir özel hukuk tüzel kişisidir” şeklindeki hükmünün iptali gerekçesinde ise yönetici şirkete, kendi adına kamulaştırma yapma yetkisinin verildiğinin öne sürüldüğü belirtildi.
Gerekçede, şunlar kaydedildi:
“Kamulaştırma, kamu yararının gerektirdiği hallerde devletin ve kamu tüzel kişilerinin, malikinin rızası olmaksızın özel mülkiyete son verebilmesi anlamını taşımaktadır.
Buna göre, kamulaştırmanın konusu salt özel mülkiyette bulunan taşınmaz mallardır. Devlet ve kamu tüzel kişileri, kanunla gösterilen esas ve usullere göre özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını kamulaştırmaya ya da bunların üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir.
İptali istenilen kuralla, Anayasa'nın 46. maddesine aykırı olarak özel hukuk tüzel kişisine kamulaştırma yetkisi tanınmaktadır.
Kamulaştırma bir kamu gücünün kullanılmasını gerektirdiği için özel kişiler tarafından kullanılabilecek bir yetki olamaz. Ancak, gerçek ya da özel hukuk tüzel kişilerinin başvuruları üzerine kamu yararı bulunması halinde yürüttükleri hizmet bakımından denetimine bağlı oldukları kamu tüzel kişileri tarafından kamulaştırma yapılabilir.
Nitekim 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 1. maddesinde, özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına kamulaştırma yapılabileceği ve bu kamulaştırmalarda da anılan yasa hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmaktadır.
Belirtilen hukuksal durum karşısında, yasanın 5. maddesinin beşinci fıkrasında yönetici şirketin bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu belirtildiği halde, aynı maddenin beşinci fıkrasının dava konusu edilen 1 tümcesi ile bu şirkete kendi adına doğrudan kamulaştırma yapma yetkisi verilmiş olması Anayasa'nın 46. maddesine aykırıdır.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Türkiye’de cezaevindeki çocukların sayısı açısından Avrupa’da Ukrayna ve İngiltere’nin arkasında üçüncü, çocukların, cezaevindeki toplam nüfusa oranı itibariyle Türkiye, Kuzey İrlanda’ndan sonra ikinci sırada bulunuyor.
İngiltere’de cezaevi reformu konusunda çalışmalar yapan Howard League adlı kuruluş, Avrupa Konseyi verilerine dayanarak hazırladığı tablolara göre, Türkiye, gerek cezaevindeki çocukların ve gençlerin sayısı, gerekse çocukların toplam tutuklu ve hükümlüye oranı açısından 32 Avrupa ülkesi arasında en üst sıralarda bulunuyor.
Nitekim Türkiye, en çok tutuklu ve hükümlü çocukların sayısı, Ukrayna ve İngiltere’den sonra üçüncü oldu. Ukrayna’da 4 bin 639 olan cezaevindeki 18 yaş altındaki çocukların sayısı, İngiltere’de 2 bin 742’ye, Türkiye’de ise 2 bin 672’ye ulaşıyor. Cezaevinde en çok çocuğu olan diğer iki ülkenin ise, sırasıyla Almanya ve Romanya olduğu saptandı.
Bu arada, çocukların cezaevindeki toplam nüfusa oranı en yüksek olan beş ülke arasında Türkiye, ikinci sırada bulunuyor. Kuzey İrlanda’da yüzde 5.2 olan söz konusu oran, Türkiye’de yüzde 3.8, İngiltere’de ise, yüzde 3.1 düzeyinde seyrediyor.
CEZAEVİNDEKİ GENÇLER
Türkiye, ayrıca cezaevindeki gençlerin sayısı açısından da en üst sıralarda yer alıyor. Türkiye’nin ikinci olduğu sıralamada İngiltere’de birinci sırada yer alıyor.
İngiltere’de 8 bin 514 olan cezaevindeki 18-20 yaşındaki gençlerin sayısı, Türkiye’de 8 bin 397 olarak hesaplandı. Üçüncü olan Almanya’da 5 bin 443 genç cezaevinde bulunuyor.
CEZAEVİNDEKİ NÜFUSUN TOPLAM NÜFUSA ORANIDA TÜRKİYE 17. SIRADA
Buna karşın, cezaevindeki nüfusun toplam nüfusa oranı açısından Türkiye, 32 Avrupa ülkesi arasında 17’nci oldu. Ukrayna’nın birinci olduğu sıralamada iki Baltık üyesi Estonya ve Letonya, ikinci ve üçüncü sırada yer alıyor.
Ukrayna’da 100 binde 406.3 olan tutuklu ve hükümlülerin toplam nüfusa oranı, Türkiye’de 100 binde 99.9 olarak hesaplandı. Türkiye’den daha yüksek oranları olan ülkeler arasında İngiltere, İspanya, Hollanda ve Lüksemburg da bulunuyor.
Bu arada, en düşük oranlar, İzlanda ile iki Balkan ülkesi Hırvatistan ve Slovenya’da görüldü. İzlanda’da 100 binde 39.6 olan söz konusu oran, Hırvatistan’da 100 binde 64.1, Slovenya’da ise 100 binde 56.4’te kaldı.
Alıntı hurriyet.com.tr