Dünya Gündeminde Neler oluyor 16 Temmuz 2013 Günün Haberleri

Romanya'nın Bulgaristan sınırında bulunan Giurgiu ilçesi Belediye Başkanı Nicolae Barbu, sokak, park gibi kamuya açık alanlarda çekirdek çitlemeyi yasakladı. Çevrenin korunması gerekçesiyle konulan yasağı ihlal etmenin cezası ise 50 Euro.
Her sabah sokak ve parklardaki bankların üstü ve çevresinin çekirdek kabuklarıyla dolmasına kızan belediye başkanı Nicolae Barbu, durumun çevre kirliliğine neden olduğunu belirterek çekirdek çitlemeyi yasakladı. Yasağa uymayanlar 200 ley (yaklaşık 50 Euro) ceza ödemeyi göze alacak. "Her sabah uyandığımızda park, bahçe ve yeşil alanlardaki bankların etrafı halı gibi çekirdek kabuklarıyla doluyor. Çevre temizliği açısından böyle bir uygulama başlatmak zorunda kaldık." diyen Barbu, vatandaşlardan daha fazla çevre duyarlılığı beklediğini ifade etti.
Aynı yasağı iki sene önce uygulamaya geçiren Braila belediyesi ise başarılı olamadı. Son üç ayda etrafı çekirdek kabuklarıyla kirleten 74 kişiye toplam bin 800 ley ceza kesilmesine rağmen bu alışkanlığın önüne geçilemedi.
(CİHAN)

çok iii ve yuerinde bir karar inşallah bizim memlekettede böyle bir durum söz konusu uygulanır. hele hele sakız çiğneyip yola atanı acaip severim. ne insancıl davranış ama.

ülkemizde çekirdek yemeye yasaklama gelse başta hükümet yerden yere vurulur her şeyimize karışıyorlar heh birde çekirdeğimiz kalmıştı derler malum çevreler
Ama böyle dışardan bakınca ne kadar masum bir konu

karari belediye baskani veriyor hukumet vermiyor guzel bir kararvermis belediye baskani

meşhur bir söz vardır.bulduğun gibi bırak:)

ABD Başkanı Barack Obama, eski Başkan George H. W. Bush’a Işık Noktaları Vakfı’nın yardımsever kişilere dağıttığı Günlük Işık Noktaları Ödülü’nü Beyaz Saray’da düzenlenen törenle takdim etti. Törene oğul Bush’un katılmaması dikkat çekti.

Obama, törende yaptığı konuşmada, baba Bush’un yardım faaliyetlerinden övgüyle bahsetti. ABD’nin hizmet eden insanlar sayesinde çok daha iyi ve güçlü bir konumda olduğunu ifade etti. Hayattaki en yaşlı eski ABD başkanı olan 89 yaşındaki baba Bush, törene tekerlekli sandalye ile katıldı. Kurucusu ve halen onursal başkanı olduğu vakfın kendisine layık gördüğü ödülden dolayı memnuniyetini dile getiren Bush, Başkan Obama ve eşi Michelle Obama’ya konukseverliklerinden dolayı teşekkür etti.

OĞUL BUSH OBAMA İLE KONUŞMUYOR

Ödül törenine oğul Bush’un (George W. Bush) katılmaması dikkat çekti. Bush’un geçtiğimiz hafta katıldığı bir televizyon programında Obama ile pek konuşmadığını ifade etmesi ABD basınında genişçe yer almıştı. Bush sebep olarak ise, Obama’nın çok meşgul, kendisinin ise emekli olmasını göstermişti.

Kaynak: cihan

Mısır'ın başkenti Kahire'de, devrik lider Muhammed Mursi'yi destekleyenler şehrin farklı meydanlarında gösteriler yapıyor.

Kahire’deki en büyük gösteriler Rabia El Adviye, Cumhurbaşkanlığı Muhafızları, El İtihadiye Sarayı, Ramsis, El Nahda, El Gize ve El Monib meydanlarında gerçekleştiriliyor. Polis ekipleri zaman zaman yürüyüşlere müdahale ediyor. Mursi'yi destekleyen protestoculara gaz bombaları ve saçmaların yanı sıra gerçek mermi sıkıldığı iddia ediliyor. Çok sayıda kişinin yaralandığı, bir kişinin de hayatını kaybettiği ve gözaltına alınanlar olduğu bildirildi.

Kaynak: cihan

Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’in, uçağında eski CIA çalışanı Edward Snowden’i taşıdığı şüphesiyle hava sahasını kapatan İspanya, resmi olarak özür diledi.

İspanya’nın La Paz Büyükelçisi Angel Vazquez, İspanyol hükümetinin özür notunu Bolivya Dışişleri Bakan Yardımcısı Juan Carlos Alurralde’ye dün sundu. Vazquez, Bolivya Devlet Başkanı Morales’in uçağını teftiş etmeye çalışmakla suçladığı İspanya’nın Viyana Büyükelçisi Alberto Carnero’nun davranışından duyduğu üzüntüyü de dile getirdi.

“Bu olaydan üzüntü duyduk, Devlet Başkanı’nı zor durumda bırakan ve rahatsız eden bu davranış yüzünden özürümüzü beyan ettik” diyen Büyükelçi Angel Vazquez, bu olayın İspanya ile Bolivya arasındaki dostane ilişkileri etkilememesi temennisinde bulundu.

İki hafta önce Rusya’dan ülkesine dönmekte olan Evo Morales, Fransa, İtalya, İspanya ve Portekiz’in Snowden şüphesiyle hava sahalarını devlet başkanının uçağına kapatmaları üzerine Viyana havalimanında 13 saat beklemek zorunda kalmıştı.
ABD’nin tüm dünyayı gözetlediğini ifşa eden Edward Snowden, hakkında çıkarılan yakalama kararı yüzünden 23 Haziran’dan beri Moskova Şeremetyevo havalimanının transit bölgesinde kalıyor.

Bolivya Devlet Başkanı’nın uçağının engellenmesine tepki gösteren Güney Amerika Ülkeleri Birliği (UNASUR), Mercosur ve Amerikan Devletleri Örgütü (OEA) gibi bölgesel örgütler, Avrupalı ülkelerden açıklama ve özür talep etmişti.

Kaynak: cihan

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

İsveç’in başkenti Stockholm’de Türk kızı Yelda Ugan’ın da yapımında görev aldığı Tele 2 Arena stadı muhteşem bir gösteri ile kapılarını açtı. Açılış töreninde İsveçli pop sanatçısı Danny Saucedo konser verdi. Konseri izleyen 6 bin kişi, çektikleri fotoğrafları aynı anda sosyal paylaşım sitelerine yükledi.

Stadyumun iki hafta önce yapılması planlanan açılışı, tesis yakınında bir bomba bulunması sebebiyle ertelenmişti.

İsveç’in en büyük inşaat şirketi PEAB’ın bünyesinde mühendislik yapan Türkiye kökenli 27 yaşındaki Yelda Ugan, 40 bin kişilik Tele 2 Arena futbol stadyumunun sağlamlığı ve kalite kontrolü, çevre düzeni ile ilgili hayati konularından sorumlu olarak mühendislik ve denetim görevini üstlenmişti.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Kaynak: cihan

Yunanistan'da çarşamba günü oylanacak torba yasa tasarısına karşı Yunanistan İşçi Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Çalışanları Federasyonu'nun (ADEDY) çağrısıyla kamu ve özel sektör çalışanları 24 saatlik genel greve gitti.

Atina merkezi başta olmak üzere ülkenin diğer şehirlerinde toplanacak olan 10 binlerce çalışan, troykanın kredi taksitlerinin devamı için şart koştuğu 15 binden fazla çalışanın transfer edilmesi ya da işten çıkarılması kararını protesto edecek. Yasa tasarısının geçmesi durumunda işten çıkarılmaların daha da kolaylaşacağı ifade ediliyor.

İşten çıkarmalara itiraz eden yerel yönetim çalışanları, memurlar ve öğretmenler, ülke genelinde son bir haftadır küçük çaplı eylemlerde bulunuyorlardı. Çoklu yasa tasarısının oylanacağı yarın da yerel yönetim çalışanları akşam saat 19.00'dan itibaren parlamento önünde gösterilerde bulunacak.

Atina'daki toplu taşıma araçları, gün içerisinde kısa süreli iş bırakma eylemine destek verecek.

Kaynak: cihan

Küba'dan Kuzey Kore'ye gitmekte olan bir gemi; balistik füze ve başka silahlar taşıdığı şüphesiyle Panama'da durduruldu.

Panama Devlet Başkanı Ricardo Martinelli, kargosunu açıklamayan geminin, BM'nin silah kaçakçılığıyla mücadele ilkelerini ihlal ettiğini öne sürdü. Panama lideri, silahların şeker konteynerlerinin altına saklandığını ifade etti.

Ricardo Martinelli, gemiyi limana çekmeye çalışan polise direndikleri gerekçesiyle 35 Kuzey Koreli denizcinin gözaltına alındığını duyurdu. Martinelli, operasyon sırasında kalp krizi geçiren kaptanın ise intihar girişimnde de bulunduğunu dile getirdi.

Kaynak: cihan

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Suriye İnsan Hakları Birliği, başkent Şam'ın Katife kasabası yakınlarındaki Üçüncü Tümen Komutanlığı çevresinin toplu mezar haline getirildiğini öne sürdü.

Suriye İnsan Hakları Birliği, başkent Şam'ın Katife kasabası yakınlarındaki Üçüncü Tümen Komutanlığı çevresinin toplu mezar haline getirildiğini öne sürdü.

Suriye İnsan Hakları Birliği'nin raporuna göre, Üçüncü Tümen Komutanlığı mensupları kamyonlarla getirilen cesetleri toplu mezarlara gömüyor.

Bölgeye yakın yolların kapatılarak güvenlik önlemlerinin arttırıldığı belirtilen raporda, bölgenin Üçüncü Tümen mezarlığı olarak anıldığı ifade ediliyor.

Raporda, "Askeri buldozerlerin, hangi bölgeden geldiği bilinmeyen cesetlerle dolu kamyonlar arasında büyük çukurlar açtığını gören bölge sakinlerine göre, söz konusu bölgede binlerce cesedin gömüldüğü çok sayıda toplu mezar bulunuyor" denildi.

Birlik, Suriye hükümetinin halkına karşı işlediği suçları "korkunç" olarak nitelendirerek, şiddetle kınadı.

Suriye hapishanelerindeki binlerce tutuklunun ve gözaltına alındıktan sonra kendilerinden haber alınamayan kişilerin hayatlarından endişe duyulduğu vurgulanan raporda, ölüm tehlikesi altındaki 200 bin tutuklunun durumlarının ortaya çıkarılması için uluslararası topluma acil müdahale çağrısında bulunuldu.

Üçüncü Tümen Komutanlığı subaylarından bazılarını, hapishanedeki tutuklular ile ordudan ayrılanların öldürülmesinden sorumlu tutan Suriye İnsan Hakları Birliği, söz konusu subayların bombalama ve yağmalama eylemlerine de karıştığını ileri sürerek, uluslararası yargı önünde hesap vermelerini istedi.

Suriye İnsan Hakları Birliği, cesetlerin toplu mezarlara gömülme kararını Üçüncü Tümen Komutanı Tümgeneral Selim Reşid Berkat, Komutan Yardımcısı Tümgeneral Heysem Muhammed Alu, Genelkurmay Başkanı Tuğgeneral Ahmed Hamuda, Genelkurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Adnan İsmail, Tuğgeneral Cihad Sultan, Tuğgeneral Ahmed Cuma, Albay Nezih Şarabi, Albay İmad İsmail, Albay Munzir Fatum ve Albay Ahmed Mikna'nın verdiğini iddia etti.

Kaynak: AA

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde ramazan ayı geniş güvenlik önlemleri altında sürerken, bölgeden haber almakta güçlük yaşanıyor.

Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin Turfan vilayetine bağlı Lukçün kasabasında geçen ay 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın ardından bölgede güvenlik önlemleri en üst seviyeye çıkartıldı.

Bölge genelinden Çin resmi basınının sağladığı haber ve görsel dışında sağlıklı bir bilgi alınamıyor.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde genel olarak silahlı güvenlik güçlerinin, yine şiddet olaylarının yaşandığı 2009'dan bu yana gruplar halinde devriye gezdiği belirtiliyor ancak bu yıl güvenliğin önceki yıllara göre daha fazla olduğu kaydediliyor.

Çin basını genel olarak son olayın ardından bölgede yaşanan çatışmaları "ayrılıkçı ve radikal" olarak tanımlıyor ve bölgedeki güvenlik olaylarına ilişkin haberler yayımlıyor.

Resmi basın son olarak bölgede 22 santimden uzun çakı ve bıçakların güvenlik güçlerine teslim edilmesi yönünde çağrı yapmış, sonrasında bölge halkının bunları kendi rızasıyla teslim ettiğini yazmıştı.

Ayrıca Çin'in sağladığı bilgiler içinde Sincan bölgesinin kültürel etkinlikleri ve turizm açısından önemi vurgulanırken, bölgede son yaşanan olayda "mağdurların ifadelerine" yer verilen haber ve yaşam hikayeleri anlatılmıştı.

Eyaletle ilgili yurt dışından yayın yapan birçok internet sitesi ile Çin'in yayınları arasında büyük bir fark bulunuyor ancak Çin özellikle kendince hassas olarak belirlediği konulardaki tavrını uzun yıllardır değiştirmiyor. Diğer yandan geçen yıl "her ramazan bölgede memur ve öğrencilerin oruç tutmasının yasak olduğu, dini kısıtlamaların yaşandığı yönünde" iddialar yer almış, yine bu konudaki tek kaynak olan Çin basını da resmi yetkililerin ağzından "kimseyi yemek yemeye zorlamadıkları" yönünde haberler yapmıştı.

Eyalette haziranda yaşanan son olaylar sonrası hem Çinli hem de yabancı basın mensuplarına "güvenlik gerekçesiyle" bölgeye gitmelerine izin verilmemiş, olayın üzerinden belirli bir süre geçmesinin ardından sadece ülkenin resmi ajansı ve televizyonu bölgeden haberler yayınlamıştı.

Son olayın ardından Şinhua ajansı aralarında iki polisin de bulunduğu 24 kişinin geçen haftaki olayda öldüğünü belirtmiş ancak Çin Komünist Partisi'nin yayın organlarından Global Times gazetesi olaydan iki gün sonra yaralananlardan bazılarının hayatını kaybetmesi nedeniyle ölü sayısının 35'e yükseldiğini duyurmuştu.

Çin, bölgede son dönemde yaşanan olayların arkasında "dış güçler" olduğunu savunuyor.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde, son olarak nisan ayında Kaşgar'ın Baçu kasabasında üç kamu görevlisinin, bir evde çok sayıda delici ve kesici alet tespit ettiği gerekçesiyle başlayan olaylarda 21 kişi hayatını kaybetmişti. Sincan'da en büyük olay 2009 temmuzun da yaşanmış ve eyalet başkenti Urumçi'de 197 kişi yaşamını yitirmişti.

Kaynak: AA

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Suriye'nin başkenti Şam ile Humus'ta muhaliflerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerin rejimin ağır ateşi altında olduğu bildirildi.

Suriye'nin başkenti Şam ile Humus'ta muhaliflerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerin rejimin ağır ateşi altında olduğu bildirildi.

Suriye Yerel Koordinasyon Komitesi (LCC), Esed güçlerinin Şam'ın doğusunda yer alan Kabun bölgesini yerden yere altılan füzelerle vurması sonucunda onlarca evin yıkıldığını veya hasar gördüğünü ve bölgeden yoğun dumanın yükseldiğini belirtti.

Kabun'dan kaçmaya çalışan halkın hükümet güçlerince bölgedeki kontrol noktalarında çıkışlarına izin verilmediğini dile getiren LCC, halkın bölgeden çıkmak için araçlarıyla saatlerce kontol noktalarında beklediğini aktardı.

Şam'ın Dareyya bölgesine rejim güçlerinin tank, roket ve havan topuyla saldırıya geçtiğini aktaran LCC, bölgede Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) bağlı birliklerle Esed güçleri arasında şiddetli çatışmaların yaşandığını ve Esed güçlerinin Kasyon Dağı'ndan bölgeyi top ateşine tuttuğunu ifade etti.

Kentin Duma, Haresta, Yelda ve Kadem bölgelerinin Şam yönetime bağlı güçlerinin yoğun saldırılarına maruz kaldığına değinen LCC, orduya ait savaş uçaklarının ise Duma ve Cobar bölgelerini bombaladığını duyurdu.

LCC ayrıca, güvenlik güçlerinin Humus'ta Halidiye bölgesini Hizbullah milisleriyle beraber ağır silahlarla saldırdığına işaret ederek, bölgeye açılan tank ateşi ile atılan roketler sonucunda çok sayıda evin yıkıldığını ve bazı evlerde yangın çıktığını kaydetti.

Rejimin, muhaliflerin yoğun olduğu bögelere ağır silahlarla saldırdığına dikkati çeken LCC, bölgedeki halkın yoğun saldırılar ve keskin nişancıların ateşinden dolayı temel gıda malzemelerine ulaşmakta sıkıntı çektiğini açıkladı.

LCC, başta Şam olmak üzere birçok kentte Esed güçleri ile ÖSO arasında çatışmaların yaşandığını ve Esed güçlerinin muhaliflerin yoğun olduğu bölgeleri ağır silahlarla saldırdığını belirtti.

Kaynak: AA

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Mısır ordusu ile silahlı baltacılar, darbe karşıtı yaklaşık 300 kişiyi, Kahire'nin Ramses meydanındaki Fetih camisinde kuşatma altına aldı.

Cami içinde kuşatma altında kalan darbe karşıtlarından Usame ebu el-Hasan, AA muhabirine telefonla yaptığı açıklamada, 2 saatten beri camide kuşatıldıklarını ve baltacıların pencerelerinden içeri silahlarını doğrultarak tehditlerde bulunduklarını belirtti.

Camide kuşatılan yaklaşık 300 kişinin çoğunluğunun yaşlı, kadın ve çocuklardan oluştuğunu ifade eden Ebu el-Hasan, "Şimdi biz buradan herkese bizi baltacılardan kurtarmaları çağrısında bulunuyoruz. Kadınlarımızı ve çocuklarımızı koruması için Allah'a yalvarıyoruz" dedi.

Kaynak: AA

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

ABD'de siyahi genç Trayvon Martin'i öldüren beyaz-Hispanik George Zimmerman'ın suçsuz bulunması kararına tepkiler sürüyor.

Kararın açıklanmasından bu yana çeşitli protesto gösterilerine sahne olan New York'ta bugün de iki farklı noktada toplanan gruplar karara tepki gösterdi.

Siyahi Amerikalıların yoğun olduğu Bronx'ta toplanan yaklaşık bin kişilik grup, Zimmerman'ın suçsuz bulunmasının nedeninin "ırkçılık" olduğunu savunarak adalet istedi.

Hunts Point Plaza'da yapılan konuşmaların ardından yaklaşık iki saat süreyle protesto yürüyüşü gerçekleştiren gruba yoldan geçen araçlardan ve civardaki evlerden de destek verildi.

"Adalet yoksa barış da yok", "direneceğiz", "Trayvon için adalet şimdi" yazılı pankartlar ve sloganlar eşliğinde ilerleyen grup, 3. cadde ile 149. sokağın kesiştiği noktaya kadar yürüdü.

Bir ara otoyolu kısa süreliğine trafiğe kapatan grup daha sonra dağıldı. Gösteriye "Occupy Wall Street" eylemcileri de destek verdi.

Eylemler sırasında göstericilerin, Trayvon Martin'in öldürüldüğü sırada üzerinde bulunan çikolata ve içecekten tükettikleri görüldü.

Polis, gösteriler sırasında geniş güvenlik önlemleri aldı ve grubun geçtiği yolları trafiğe kapattı ancak göstericilere müdahale etmedi.

New York'taki bir diğer gösteri ise Union Square'de gerçekleştirildi. Burada toplanan göstericiler, konuşmaların ardından, polisin "ırkçı" uygulamalarını ve Obama yönetimini eleştiren pankart ve sloganlar eşliğinde şehir merkezine doğru yürüdü.

Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı yürüyüşte zaman zaman göstericiler yolları trafiğe kapatmak istese de polis izin vermedi. Yoldan geçen araçların üstüne çıkarak slogan atan bazı göstericileri polis engelledi.

Wall Street civarında bir süre yürüyen grup daha sonra olaysız şekilde dağıldı.

Protestoların hafta boyunca küçük gruplar halinde devam edeceği ancak cumartesi günü bir çok şehirde büyük eylemlerin düzenleneceği belirtildi.

Geçen yıl şubat ayında, siyahi Trayvon Martin'i (17) öldüren beyaz-Hispanik kökenli Zimmerman (29) Florida mahkemesi tarafından "meşru müdafaa" gerekçesiyle "suçsuz" bulunmuştu.

Büyük gösteriye hazırlanılıyor

Sadece başkent Washington'da ABD Adalet Bakanlığı önünde ve New York'ta iki farklı yerdeki protestoların dışında, ülkenin birçok eyaletinde irili ufaklı protestolar yapıldı. Protestolar genellikle barışçıl şekilde ilerliyor.

Los Angeles’ta da kararın açıklandığı günden bu yana protesto yapılıyor. Dünkü protetestolarda bir grubun trafiği kestiği, bazı tutuklamaların olduğu, yer yer polisin plastik mermi kullandığı ve bir otelin lobisine zarar verildiği ifade ediliyor.

Siyahi bir genci döven polislerin sarbest kalmasının ardından 1992 yılında 6 gün boyuca isyanlara sahne olan Los Angeles'ta, özellikle Long Beach’de cuma günü "Barış Yürüyüşü" adı altında büyük bir gösteri yapılması planlanıyor.

Ohio eyaletinin Cleveland kentinde de 200'ü aşkın kişi adalet sarayına yürüdü. Martin'in öldürüldüğü gün elindeki poşette "skittles" şekeri bulunuyordu. Yanlarında bu şekeri getiren göstericiler, bunları adalet sarayının önüne bıraktı.

Önemli nüfusa sahip, ABD Başkanı Barack Obama'nın da memleketi olan Chicago’daki gösterilerde, özellikle rahipler ve sivil toplum kuruluşları protestoların barışçıl şekilde yürütülmesi çağrısı yapıyor. Chicago, sivil haklar savunucusu Martin Luther King’in suikaste uğramasından sonra 1968 yılında isyanlara sahne olmuştu.

Bunun yanında Missouri eyaletinin Kansas şehri, New Jersey eyaletinin Newark kenti ile Florida eyaletinin Miami kenti ve Teksas eyaletindeki Houston’da gösteriler yaşandı. Houston'da yüzlerce gösterici otoyolu bir süre trafiğe kapattı.

ABD'de Afrikalı-Amerikalı nüfusun çok yoğun olduğu Maryland eyaletinin Baltimore kentinde de yüzlerce gösterici Mckeldin Meydanı'nda toplanarak belediye binasına yürüdü. Protestocular, yolu trafiğe kapatırken, kent polisi, Zimmerman gibi Hispanik kökenli bir Amerikalı'nın, bir grup siyahi genç tarafından dövüldüğü iddiasını araştırıyor. Grubun, Hispanik kökenli kişiyi "Bu Trayvon için" diyerek dövdüğü iddia ediliyor.

Karar ilk açıklandıktan sonra şiddet olaylarına sahne olan California'nın Oakland ve Florida'nın Orlando kentlerinde de bugün yeni protestolar yapılması öngörülüyor. Ülke genelinde cumartesi günü için büyük gösteri çağrıları yapılıyor.

Trajik ve gereksizce

ABD Adalet Bakanı Eric Holder, silahsız siyahi genç Trayvon Martin'in (17) vurularak öldürülmesini "trajik ve gereksizce" olarak niteledi.

Holder, Washington'da katıldığı bir etkinlikte, Florida eyaletinin Sanford kentinde geçen yıl yaşanan olayda Martin'i öldüren mahalle bekçisi George Zimmerman'ın (29) haftasonu Florida'daki mahkemece suçsuz bulunmasının ardından konuyla ilgili ilk kez konuştu.

Zimmerman'a karşı federal düzeyde cezai sivil haklar suçlamaları yöneltmek için haklı nedenlerin olup olmadığını belirlemek üzere, davadaki kanıtlar üzerinde halen bir gözden geçirme çalışması yapan Adalet Bakanlığı'nın, "gerçekler ve yasalar"la uyumlu biçimde hareket edeceğini belirten Holder, Trayvon Martin'in öldürülmesinin, Amerikan halkı için, karmaşık ve duygusal açıdan yüklü konular üzerinde dürüst şekilde konuşmak için bir fırsat sağladığını söyledi. Holder, Amerikan halkının, birbirlerini daha iyi anlamaya yönelik fırsatı kaçırmaması gerektiğini dile getirdi.

Holder'in, "Trayvon Martin'in geçen yıl Sanford, Florida'da trajik, gereksizce vurularak öldürülmesiyle ilgili olarak ulusumuzca hissedilen acının bilincindeyiz" sözleri izleyicilerden yoğun alkış aldı.

ABD Adalet Bakanı Holder, konuşmasında şunları kaydetti:

"Verilecek hukuki karardan bağımsız olarak, bu trajedinin halkımız için karmaşık ve bu davanın uyandırdığı duygusal açıdan yüklü hususlar üzerinde dürüstçe konuşmak için yeni bir fırsat sunduğuna inanıyorum. Geçmişte çok sıkça yaptığımız gibi bu fırsatın kaçmasına izin vermemeliyiz. Mutlaka zorlu olacak bu diyaloğu, en çok kaybı yaşayan Trayvon'ın ailesinin geçen yıl boyunca, özellikle de son birkaç günde gösterdiği aynı haysiyetle ele alacağımızı umuyorum. Trayvon'un ailesi, hiçbir velinin katlanmak zorunda kalmaması gereken, benim de bir baba olarak tarif edemeyeceğim boyutta bir acı yaşadı."

Görüş farklılığı vardı

George Zimmerman'ı oy birliğiyle "suçsuz" bulan jüri üyelerinin ilk başta görüş farklılılığının olduğu ortaya çıktı. Olayın başında 6 kişilik jüriden üçünün görüşünün Zimmerman'ın "suçsuz", ikisinin "kasıtsız adam öldürme", birinin de "ikinci dereceden cinayet" yönünde olduğu belirtildi.

Kaynak: AA

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Suriye'de Esed'e bağlı ordu birliklerinin ülke genelinde ağır silahlarla düzenlediği operasyonlarda 74 kişinin öldüğü bildirildi.

Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), rejime bağlı güçlerin yönetim karşıtlarına yönelik hava ve karadan gerçekleştirdiği operasyonlarda başkent Şam'ın banliyölerinde 31, İdlib'te 18, Hama'da 10, Halep'te 7, Dera'da 4, Humus'ta 2, Deyru'z Zor ve Tartus'ta birer olmak üzere ülke genelinde 74 kişinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

Öte yandan rejim güçlerinin Şam'ın Kadem, Kabun, Dareya, Yermuk ve Tadamun bölgelerine ağır silahlarla saldırdığını, söz konusu bölgelerde çok sayıda evin yıkıldığını ve hasar gördüğünü kaydeden Suriye Yerel Koordinasyon Komitesi (LCC), kentin Haresta, Cobar, Muaddamiye, Seyide Zeynep ile Doğu Guta bölgesinde de Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile Suriye Ordusu arasında yoğun sokak çatışmaların yaşandığını bildirdi.

Esed güçlerinin başta Humus olmak üzere birçok kentte muhaliflerin yoğun olarak bulunduğu bölgeleri bombaladığına işaret eden LCC, Deyru'z Zor, Halep ve Rakka'da bulunan askeri havaalanlarına silahlı muhaliflerin saldırdığını ve orduya ait savaş uçaklarının da havaalanları çevresindeki yerleşim birimlerini bombaladığını aktardı.

Suriye resmi haber ajansı SANA, güvenlik güçlerinin birçok kentte gerçekleştirdiği operasyonlarda çok sayıda silahlı grubu etkisiz hale getirdiğini ve araçlarını imha ettiğini duyurdu.

SANA, Humus'ta gerçekleştirilen soruşturmalar kapsamında eli kana bulunmayan 78 kişinin serbest bırakıldığını da belirtti.

Kaynak: AA

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Snowden'in, ABD ile ilgili belgeleri açıklamaya devam edeceğini söylediğini belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, eski CIA ajanı Edward Snowden'in, Rus hükümetinin "ABD'li ortaklara zarar vermeyi durdurma" teklifine kendisini insan hakları savunucusu olarak gördüğünü vurgulayarak "Hayır" cevabını verdiğini ve ABD ile ilgili belgeleri açıklamaya devam edeceğini söylediğini belirtti.

Rus Coğrafya Toplumu'nun arkeoloji kampında öğrencilerle buluşan Putin, ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) yürüttüğü telefon ve internet kayıtlarını izleme programını basına sızdıran Snowden'in Rusya sınırlarına hapsolduğunu aktararak, "Bize davetsiz geldi. Aslında Rusya'yı transit ülke seçerek başka ül***e uçuyordu. Ancak durumundan haberdar olan Amerikalı ortaklarımız onun sonraki uçuşlarını bloke etti" dedi.

ABD'nin, diğer ülkeleri korkutması nedeniyle hiçbir ülkenin Snowden'i kabul etmek istemediğini dile getirenr Putin, aslında, "ABD'nin Snowden'i Rusya'da kilitlediğini" vurgulayarak, "Bize Noel hediyesi" diye espri yaptı.

Snowden'in durumunun ne olacağı sorusuna "Bilmiyorum. Onun hayatı, onun kaderi" yanıtını veren Putin, Snowden'in Rusya'da kalmak istemediğini, başka ül***e geçmeyi talep ettiğini belirtti. Snowden'e, "ABD ile belirli düzeyde ilişkilerimiz var, faaliyetlerinizle bu ilişkilere zarar vermenizi istemiyoruz" dediklerini bildiren Putin, "Snowden'in, faaliyetlerini devam ettireceğini, kendisini bir insan hakları savunucusu olarak gördüğünü ve amacının insan hakları, uluslararası hukuk normlarını ihlal eden ABD'ye karşı mücadele etmek olduğunu belirterek 'hayır' dediğini " aktardı.

Vladimir Putin, Snowden'e, "O zaman bizsiz. Bizim mücadele edeceğimiz konularımız var" diye cevap verdiklerini kaydetti.

ABD'nin casuslukla suçladığı Snowden ile ilgili belirsizlik sürmeye devam ediyor. Moskova Şeremetyevo Havaalanı transit yolcu bölümünde bulunan Snowden, geçen Cuma Rusya insan hakları savunucularından oluşan bir ekiple görüşerek Rusya'ya sığınma talebi konusunda kendisine destek vermelerini istemişti. Ancak Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Snowden'le temaslarının olmadığını bildirmiş, Rusya Federal Göçmen Bürosu temsilcisi Zalina kornilova da Snowden'in kendilerine henüz bir başvuruda bulunmadığını ifade etmişti.

Kaynak: AA

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Yahudiler Kudüs'ten çıkarılışlarının yıl dönümünde bugün oruç tutacak.

Yahudiler, kendi takvimlerine göre Hazreti Süleyman’ın yaptırdığı ilk mabedin Babilliler tarafından 2 bin 600 yıl önce yıkılıp, Yahudileri şu an ki Irak toprakları olan Babil’e sürgüne götürdükleri günün anısına, bu gece sabaha kadar “ağlama duvarında” dua edip, günü Tişa BaEv adını verdikleri oruçla geçirecekler.

Yahudi takvimine göre, Hazreti Süleyman günümüzde Kudüs’teki Mescidi Aksa’nın bulunduğu yerde ilk mabeti inşa etmiş, mabeti yıkan Babil Kralı Nabuketnezar M.Ö. 586'da Yahudileri köle olarak Babil topraklarına sürmüştü. Bu yıl 16 Temmuz'a denk gelen ve Yahudi inancında "en acılı gün" olarak kabul edilen günün anısına, Yahudiler yüz yıllardır her yıl sabaha kadar “ağlama duvarında” dua edip, ertesi günü de Tişa BaEv adını verdikleri oruçla geçiriyor.

Yahudilerin orucu yaklaşık 25 saat sürüyor. Akşam güneş batımıyla başlayan imsak, ertesi gün akşam gökte en az üç tane yıldızın görünmesiyle son buluyor. İnanışlarına göre, bu süre zarfında yemek, içmek, cinsel ilişki, deri elbise giymek ve yağlı krem kullanmak yasak.

Yahudiler, bu dönemde gece vakti Kudüs'teki Ağlama Duvarı'na yoğun ilgi gösteriyor. Milliyetçi ve dindar kimliğiyle tanınan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve ailesi her yıl olduğu gibi bu sene de Tişa BaEv’i oruçla geçirecekler arasında bulunuyor.

YAHUDİLİKTE DİĞER TİŞA TİŞA BAEV'DE YAŞADIKLARI

Bu tarihte Bek Amiktaş adını verdikleri tapınakları yıkılan Yahudilerin tarihte yine Tişa BaEv'de yaşadıkları felaketler sadece Babil sürgünüyle sınırlı değil.

Yine başka bir Tişa BaEv’de, Babil sürgününden kurtulup gelip tekrar Kudüs’e dönüp ikinci kez mabetlerini inşa eden Yahudilere aynı kaderi, birinci sürgünden tam 650 yıl sonra hem de aynı gün de bu kez de Romalı askerler yaşattı. Romalılar Yahudileri Kudüs’ten sürgün edip ikinci tapınağı bir kez daha yıktılar.

Çok sayıda Yahudi'nin öldürüldüğü I. Haçlı Seferleri de 1096'da Papa II. Urban tarafından bu tarihte başlatıldı.

İngiltere Kralı I. Edward ise 1290'da Yahudileri İngiltere'den kovdu. Yahudiler İngiltere'ye ancak 17. yüzyılda dönebilmeyi başardılar.

Yahudilerin Varşova gettosundan sürülmesi de yine bu güne rastladı.

Kaynak: trthaber

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Meksika'nın en büyük uyuşturucu baronu yakalandı.

Meksika'nın en büyük uyuşturucu çetesi Los Zetas'ın lideri 'Z-40' lakaplı Miguel Angel Trevino (40) yakalandı.
'Z-40'ın, Meksika'nın kuzeyindeki Nuevo Laredo kenti yakınlarında, ABD sınırı civarında Meksikalı askerler tarafından yakalandığı açıklandı.

Trevino'nun bir kamyonetle toprak yolda kaçmaya çalıştığı ve yanında 2 milyon dolar taşıdığı bildirildi.

Trevino'nun kamyonetinin önünün askeri helikopterler tarafından kesildiği, operasyonun Hollywood filmlerini aratmadığı öğrenildi.

Devlet Başkanı Enrique Pena Nieto, selefi Felipe Calderon'dan Aralık 2012'de görevi devraldıktan sonra uyuşturucu çetelerinin sebep olduğu kanlı çatışmaları durdurma ve ül***i huzura kavuşturma sözü vermişti.

Los Zetas'ın isminin bulaştığı çok sayıda katliam gerçekleşti.

2010 yılında Meksika'nın kuzeyinde çok sayıda göçmen, çete üyeleri tarafından öldürüldü.

Geçen yıl da Monterey kenti yakınlarında 49 başsız ceset bulundu.

'Z-40', iki erkek kardeşiyle beraber 28 büyük Meksika şehri ile 4 ABD eyaletinde de birçok suça karıştı.

Amerikan hükümeti, Trevino'nun yakalanmasını sağlayanlara 5 milyon dolar ödül verileceğini duyurmuştu.

Meksika'da uyuşturucu çetelerinin sebep olduğu kanlı olaylarda 2007'den bu yana 70 binden fazla insan hayatını kaybetti.

Kaynak: trthaber

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde ordunun 120 isyancıyı öldürdüğü bildirildi.

Hükümet Sözcüsü Lambert Mende, Kibati köyünün kontrolünü geri kazanan ordunun, çıkan çatışmada isyancı "M23 hareketi"nin 120 üyesini öldürdüğünü, 12 askerin de yaşamını yitirdiğini söyledi.

Bölge sakinleri de Ruanda'dan 100'den fazla kadın kılığına girmiş silahlı kişilinin bölgeye girmesi sonrası ordu ve "M23 hareketi" arasında çatıma çıktığını, söz konusu çatışmanın iki gün sürdüğünü kaydetti.

Birleşmiş Milletler tarafından haziran ayında yayımlanan bir raporda, son aylarda Ruandalı askerlerin "M23 hareketi"ne katıldığı ifade edilmişti. Ruanda ise iddiaları kesin bir şekilde reddediyor.

Kaynak: trthaber

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Gemiden tanklara yakıt boşaltıldığı esnada bir sızıntı oldu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Karpaz Kalecik bölgesinde bulunan dolum tesislerinde gemiden tanklara yakıt boşaltıldığı esnada bir sızıntı yaşandı.

Denize sızan yakıt yaklaşık 7 kilometrelik bir alana yayıldı.

Şirket yetkilileri tahmini olarak 100 ton fuel oilin denize boşaldığını belirtiyor.Kaza gece yarısında yaşandı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çevre Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Harmancı kaza ile ilgili bir kriz masası kurulduğunu, Türkiye ve Birleşmiş Milletler’den yardım istendiğini söyledi.

Türkiye’den bir ekibin gelerek incelemelerde bulunduğunu söyleyen Harmancı akaryakıtın denizde rüzgarın da etkisi ile yayılmaması için etrafına dubalı bariyerler çekildiğini belirtti.

Harmancı temizleme çalışmalarına yarın başlanacağını, olayla ilgili de soruşturmanın sürdüğünü duyurdu.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde elektrik fuel oil kullanılan santrallerden sağlanıyor.

Tesislere boşaltılan fuel oil de adadaki Kalecik Elektrik Santrali’nde kullanılıyor.

Kazanın nasıl olduğu henüz bilinmiyor...

Kaynak: trthaber

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Potoçari Anıt mezarlığı'nın hemen yanına Sırp ortodoks kilisesi yapılıyor.

Bosna savaşında yaşanan soykırımda hayatını kaybedenlerin defnedildiği Potoçari Anıt Mezarlığı'nın üst kısmında inşaatına devam edilen Sırp Ortodoks kilisesi yakında açılacak.

Bosna savaşında, 11 Temmuz 1995'de Srebrenitsa'da yaşanan soykırımda hayatını kaybedenlerin defnedildiği Potoçari Anıt Mezarlığı'nın üst kısmında inşaatına devam edilen Sırp Ortodoks kilisesi yakında açılacak.

Kilisenin Yer Değiştirmesi Yönlendirme Komitesi Başkanı Şehida Abdurahmanoviç, ''inat kilisesi'' olarak tanımladığı bu kilisenin yakında tamamlanıp açılacağını söyledi.

Bazı üst düzey devlet görevlileri ve uluslararası yetkililerin sorumluluk alarak kilisenin inşaatını durduracaklarına dair boş sözler verdiklerini ifade eden Abdurahmanoviç, ''Ancak, bu kimseler, hiçbir şey yapmadan, kilisenin yapımına izin verdiler. Bizler, şimdi ne yapacağımızı, nereye başvuracağımızı bilmiyoruz'' dedi.

Uluslararası örgütlerin temsilcilerinin inşaatın durdurulması için hiçbir adım atmadığını ve tüm sorumluluğu yerel yönetime yıktığını söyleyen Abdurahmanoviç, yerel yönetimin de bu konuda yetkisiz kaldığını belirtti.

Kilisenin altında toplu mezar ihtimali

Budak köyünde yapımına devam edilen kilise, Potoçari'deki şehitliğin yanı sıra, 137 Boşnağın bedeninin bulunduğu ''Budak 2'' isimli toplu mezarın da çok yakınında bulunuyor. Soykırım kurbanlarının yakınları, yapımına devam edilen kilisenin altında da benzer büyüklükte bir toplu mezar olması ihtimalinden endişe duyuyor.

Kaynak: trthaber

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Güneşin batmadığı kutup bölgeleri için Rusya Müftülüğü önemli bir fetva verdi.

Rusya'nın kuzey kesimlerinde ve kutuplara yakın alanlarda yaşayan Müslümanların hayatlarını kolaylaştıracak yeni bir karar alındı.

Ülkenin kuzey bölgelerinde gündüz uzunluğunun 20 saati geçtiği ve karanlık çökmeyen bölgelerde oruç tutanları gündemine alan Rusya Müftüler Konseyi, yeni bir fetva yayınlayarak oruç süresini kısıtladı.

Rusya Müftüler Konseyi Başkan Yardımcısı Ruşan Abbyasov, geniş coğrafi alana sahip Rusya'da güneşin batmadığı bölgelerde oruç tutan Müslüman toplumunun Mekke'ye uygun şekilde iftarlarını açtıklarını söyledi.

Ramazan ayı ve Rusya'daki Müslümanların yaşamlarına ilişkin açıklamada bulunan Abbyasov, ülkenin Kuzey Kutbu'na yakın bazı bölgelerinde yaz aylarında güneşin batmadığını veya çok kısa süreliğine battığını vurgulayarak, Rusya Müftüler Konseyi'nin bu bölgelerde yaşayan Müslümanlar için Mekke saat dilimi ve iftar vaktini baz alarak oruç tutmaları yönünde fetva verdiğini kaydetti.

Konseyin, Müslüman toplumunun önemli din adamlarının verdiği ve gündüz vakti ortalaması olan 12 saatin çok üzerinde yaklaşık 19 ve üzeri saat gündüz vaktinin yaşandığı bölgelerdeki oruç vakitleriyle ilgili fetvanın Rusya Müslümanları için de uygulanmasına karar verdiğini kaydeden Abbyasov, "Güneşin batmadığı bölgelerde yaşayan Müslümanlar, Mekke saatine uygun iftar açabilir" dedi.

Abbyasov, bu fetvaya uygun olarak sahur vaktinin yerel koşullara uygun belirlendiğini, ancak iftar saatinin Mekke'deki iftar saatinin emsali olan yerel saatte açılmasının uygun bulunduğunu aktardı.

TÜRKİYE İÇİN ÖZEL GÜN

Abbyasov, farklı zorlukları olmasına rağmen "hayır ve bereketi bol" ramazan ayını Rusya Müslüman toplumunun büyük sabırsızlıkla beklediğini ve hazırlandığını vurguladı. Müslümanların iftar çadırlarında farklı millet ve dinlerin temsilcilerini davet ederek kendi kültür ve geleneklerini birbirine tanıtmaya çalıştıklarını söyledi.

Ruşan Abbyasov, Moskova dahil birçok bölgede ramazan çadırları açtıklarını kaydetti.

İslami kesimin bu önemli ayında çadırlara farklı millet ve dinlerin temsilcilerini davet ettiklerini dile getiren Abbyasov, iftar sofraları ile renklendirilen buluşmalarda farklı dinlere ve kültürlere mensup kişilere İslam dininin yanısıra, kendi kültür ve geleneklerini tanıtmaya çalıştıklarını söyledi.

Ramazanda çocuk bakım evleri, yetimhaneleri unutmadıklarını ve sosyal etkinlikler düzenlediklerini kaydeden Abbyasov, davet ettikleri çocuklara bir bayram ve güzel bir gün yaşatarak hayatlarına renk katmayı çalıştıklarını söyledi.

Kuranı kerim okuma ve din bilgisi konusunda çeşitli sosyal etkinlik, gençlerin dini tanıma, öğrenme, benimsemesine yardımcı olacak müsabakalar da düzenlediklerini söyleyen Ruşan Abbyasov, ramazan ayını İslamı tanıtma ve anlatma için bir fırsat olarak gördüklerini kaydetti.

Ramazan ayında, başta Türkiye olmak üzere birçok Müslüman ülkeden önemli din hocası ve hafızları Rusya'nın çeşitli bölgelerindeki camilere davet ettiklerini dile getiren Abbyasov, Moskova'da düzenlenen etkinlikte bir günü de Türkiye için ayırdıklarını belirtti.

AYNI GÜN ORUCA BAŞLADIK

Dünya Müslümanları arasında yaşanan hilalin görülmesi ve ramazana başlama hususunda farklılığın olmasına da değinen Rusya Müftüler Konseyi Başkan Yardımcısı Abbyasov, kurumlarının, merkezi İstanbul'da bulunan Avrasya İslam Şurası'nın üyesi olarak bilimsel veriler ışığında astronomiden faydalanma kararı aldıklarını ve bütün Rusya Müslümanlarının Türkiye ile aynı gün oruca başladığını söyledi.

7 BİN CAMİ KURTARILDI

Rusya'daki Müslümanların ülkenin asli unsurlarından olduğunu ve yüzyıllara dayanan bir tarihe sahip olduğunu belirten Abbyasov, bu topraklarda yaşayan atalarının 922 yılında İslam diniyle tanıştıklarını ve ilk ezanın da bu dönemde Derbent'te okunduğunu aktardı.

İslamın Rusya'da yaygınlaştığı ve yükseldiği zamanların yanısıra zor dönemler yaşadığının da altını çizen Ruşan Abbyasov, Sovyet döneminde diğer dinlerin yanısıra İslamın da büyük zarar gördüğünü ancak son 20 yılda inanç özgürlüğüne kavuştuklarını söyledi.

Sovyet devrimi öncesi ve devrim sonrasında bu coğrafyada yaşayan Müslümanların 15 binden fazla camisinin yok edildiğini belirten Abyasov, son 20 yılda bunların yaklşık yarısını, 7 bin camiyi İslami kesime kazandırdıklarını kaydetti.

Müslümanların en batıdaki Kaliningrad'dan doğudaki Vladivastok'a kadar geniş coğrafyada yaşadıklarını belirten Abyasov, İslamın son dönemlerde, özellikle de gençler arasında yaygınlaşmasıyla ülke genelinde ibadet yerlerine olan talebin de arttığını belirtti. Camilere talebin yükselmesine komşu Müslüman ülkelerden gelen göçmenlerin de etki yaptığını belirten Abbyasov, birçok şehirde cami inşaatı için arsa ve yer tahsisi konusunda başvuruda bulunduklarını, bazı yerlerde anlayışla, bazı yerlerde ise zorlukla karşılaştıklarını dile getirdi.


Kaynak: trthaber

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Beş kişilik C-Explorer-5 ile denizin 60 metre kadar altına indi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 1869’da batan Çar İkinci Aleksandr’a ait gemiyi keşfetmek için Baltık Denizi’nde dalış yaptı.

Putin, dünyanın ilk “mini deniz altı limuzini” olarak adlandırılan beş kişilik C-Explorer-5 ile denizin 60 metre kadar altına indi. 12 dakikada enkaza ulaşılırken, geminin iç kısım ve silahlarının fazlaca zarar görmediği ifade ediliyor.

Oleg adlı geminin enkazında arkeologlar incelemelerde bulunuyor. Oleg, St. Petersburg’un 180 kilometre batısında denizin dibinde bulunuyor.

Savaş uçağı kullanan, Sibirya kaplanı avlayan ve kutup ayıları üzerine bilimsel incelemelere katılan Putin daha öncede dalışlar yapmıştı.

Putin 2011 Ağustos ayında da Azov Denizi’nde dalış yapmış ve bölgeden tarihi eser parçaları çıkarmıştı. Daha sonra Kremlin basın bürosu, Putin’in alması için tarihi eser parçalarının daha önceden konduğunu itiraf etmişti.

Rusya lideri 2009’da da Mir-1 olarak adlandırılan mini denizaltı ile Baykal Gölü’nün dibine kadar dalmış ve oradan alınan parçaları incelemek üzere yüzeye çıkarmıştı.

Kaynak: trthaber

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Çin ile karasularına ilişkin kriz yaşayan Japonya, adalar için harekete geçti.

Japonya Başbakanı Şinzo Abe ül***i çevreleyen 400 kadar ada için bir çalışma grubu kurdu.

Bu grup, adaların isimlerini ve sahiplerini kayıt altına alacak.

Sahipsiz ve isimsiz olan adalar, bu çalışma grubu tarafından isimlendirilecek ve devlet tarafından da kamulaştırılacak.

Tokyo'nun Senkaku, Pekin'in ise Diaoyu diye isimlendirdiği adalar nedeniyle Çin ile Japonya arasında gerginlik yaşanmıştı.

Kaynak: trthaber