Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Karaman'ın Ermenek ilçesi Cenne mevkisinde bir kömür ocağının 300 metre derinliğindeki su kaynağının patlaması sonucu yaklaşık çok sayıda işçinin yeraltında mahsur kaldığı öğrenildi. Bölgeye çok sayıda kurtarma ekibi ve ambulans gönderildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Ulaştırma ve Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan'ın kaza yaşanan maden ocağında incelemelerde bulunmak üzere Karaman'ya gideceği öğrenildi.
Vali'den açıklama
Karaman Valisi Murat Koca, Ermenek ilçesinde maden işçilerinin mahsur kalmasına ilişkin, yer altında 20 kişinin bulunduğunu bildirdi. Daha sonra yapılan açıklamada ise mahsur kalan işçilerin sayısının 18'e düştüğü ifade edildi.
Koca, yaptığı açıklamada, olayın meydana gelmesinin ardından tüm ekiplerin seferber edildiğini, AFAD ve Taşkömürü İşletmelerinin de ekip sevk ettiğini anlattı. Yaklaşık 25 işçinin madenden tahliye edildiğini dile getiren Koca, şu bilgileri verdi:
"Olay, yeraltındaki biriken suyun galeriyi işgal etmesi. Mevcut çalışılan galerinin bir kısmını işgal etmesi. Şu anda 20 işçimiz çalışılan bölümde var. Diğer galerideki olanlarda sıkıntı yok. 40'ın üzerinde arkadaş vardı. Onlar çıktı. Şu anda 20 arkadaşımız yer altında. 25 arkadaşımız dışarda diyebiliriz. Şu anda bildiğimiz bu. Hem AFAD hem de Taşkömürü İşletmeleri ekip sevk etti."
Koca, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın bölgeye geleceği bilgisini aldıklarını kaydetti.
16 kişilik ekip bölgeye gidiyor
Karaman'ın Ermenek ilçesine bağlı Güneyyurt beldesindeki kömür ocağında işçilerin mahsur kalmasının ardından, Türkiye Taşkömürü Kurumundan (TTK) 16 kişilik kurtarma ekibinin bölgeye hareket etmek için hazırlık yaptığı bildirildi.
TTK Genel Müdürü Burhan İnan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mahsur kalan maden işçilerini kurtarma çalışmalarına katılmak üzere uzman ekiplerinin hazırlıklarına başladığını söyledi.
İnan, kurtarma ekibinin uçak ya da helikopterle bölgeye ulaştırılması konusunda Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığıyla (AFAD) görüştüklerini kaydetti.
AFAD İl Müdürü Ahmet Güngör de ekibin en kısa sürüde bölgeye ulaştırılması için gerekli çalışmaların yapıldığını dile getirdi.
Kurtarılan işçinin sağlık durumu iyi
Mahsur kalanlar arasında olan ve kurtarılan bir işçinin hastaneye kaldırıldığı ve sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
İŞLETME YETKİLİSİNDEN ŞOK AÇIKLAMA
Maden ocağı yetkilisi Şehin Uyar'ın verdiği bilgiye göre bacalardan su sızıntısı gelmeye başlayınca vardiyadaki 26 işçiden 8'i tedirgin olarak ocaktan çıktı.
Olayın büyüyeceğini tahmin etmeyen 18 işçi ise çalışmaya devam etti. Sızıntıdan kısa bir süre sonra ise ani bir su baskını oldu.
Yine Uyar'ın verdiği bilgiye göre yeraltındaki madencilerin maskeleri ve oksijen kaynakları ancak 2 saat yetecek kapasitede. Uyar, saat 12.15 sularında meydana geldiğini söylediği kazanın üzerinden 3 saat geçtiğini ve 18 işçinin hayatıyla ilgili umutlu olmadığını da belirtti.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
28-10-2014, 19:49
bayram tv
Geçmiş olsun umarım yer altında mahsur kalan madencilerimiz sag salim yakınlarına kavuşur..
28-10-2014, 19:59
CABBARİ
umutlar gitgide tükeniyor dua edelim arkadaşlar
28-10-2014, 20:03
dursun66
ya arkadaş bi günde şu memlekette felaket olmasa be hayırlısı inşallah....
29-10-2014, 11:06
CABBARİ
durum vahim su hala boşaltılamamış
orda çalışan işçilerle roportaj yaptılar kaçacak hiçbir yerleri yok diyorlar:/:/
29-10-2014, 17:19
Baldemir
Alıntı:
CABBARİ Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
durum vahim su hala boşaltılamamış
orda çalışan işçilerle roportaj yaptılar kaçacak hiçbir yerleri yok diyorlar:/:/
Allah yardımcıları olsun gerçekten çok zor bir durum.
30-10-2014, 19:36
bayram tv
Alandaki çamur temizlenerek aşağı iniliyor
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
AFAD Başkanı Oktay, Ermenek'te maden ocağında yürütülen çalışmalara dair, çamur boyutundaki malzemenin temizlendikçe pompaların daha aşağı indirildiğini bildirdi.
KARAMAN
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay, Ermenek'te maden ocağında işçilerin mahsur kalmasına ilişkin, "Alanın uzun olması, dar olması, derin olması, görüş mesafesinin sıfır olması, ayrıca teknik bir çalışma sonucunda dalgıçlarımızın hayatlarının tamamen riske edilebileceği, olayı burada dalgıçlar boyutunda arama kurtarma yapılamayacağı sonucuna geldi" dedi.
Maden ocağında yapılan arama kurtarma çalışmaları hakkında AA muhabirine bilgi veren Oktay, olayın gerçekleştiği günden itibaren başlattıkları çalışmaların aralıksız devam ettiğini söyledi.
Su gelmesi ve basınçlı suyun bastırması ile oluşan bir kazadan bahsedildiğini ifade eden Oktay, olaydan 34 kişinin etkilendiğini, bunlardan kurtulanlar olduğunu ancak içeride halen 18 kişinin mahsur kaldığını belirtti.
Oktay, 30'dan fazla kurum ve kuruluşla alanda bulunduklarına dikkati çekerek, tüm ilgili bakanlıkların yardımlarıyla çalışmaların aralıksız devam ettiğini aktardı.
"Alanda, 259 arama kurtarma ekibi çalışıyor"
Yapılması gereken ne varsa yapıldığını, kamunun tüm imkanlarının seferber edildiğini anlatan Oktay, şunları kaydetti:
"Alanda çok güçlü teknik ekip çalışıyor. Uzman mühendisler, ilgili kurumlar, genel müdürler ve yardımcıları sahada. Yaptığımız çalışmalar da bu teknik ekibin gözetiminde ve onayında yürüyor. Bakanlarımız bunu fiilen yürütüyor. Sayın bakanlarımızın ve bakanlıklarının yanı sıra teknik tecrübelerin bütün her şeyiyle yürütüldüğü bir çalışmadan bahsediyoruz. İlk etapta suyu çekmeye çalıştık. Burada 259 arama kurtarma ekibimiz var. Bu ekibimizin çoğunluğu kömür ocaklarında olan kazalarda arama kurtarma yapabilecek uzmanlığa sahip ekiplerimizdendir. Onun ötesinde yine destek boyutunda hizmet verebilecek ekiplerimiz de burada."
Oktay, ilk gün dalgıçların bölgeye geldiğini dile getirerek, "Hem AFAD hem de emniyetten arkadaşlar vardı. Alanın uzun olması, dar olması, derin olması, görüş mesafesinin sıfır olması, ayrıca teknik bir çalışma sonucunda dalgıçlarımızın hayatlarının tamamen riske edilebileceği, olayı burada dalgıçlar boyutunda arama kurtarma yapılamayacağı sonucuna getirdi" diye konuştu.
Fuat Oktay, bir taraftan bu çalışmalar sürerken diğer taraftan da bu çalışmalara katılanların can güveliğine dikkat ettiklerini söyledi.
"Öncelik malzemenin dışarı çekilmesi"
Bu sabaha kadar önceliklerinin su seviyesinin düşürülmesi yönünde olduğunu aktaran Oktay, şöyle devam etti:
"Ahtapot diye su çekme kapasite ve kabiliyeti güçlü olan bir ekipman var. Alanın dar olması nedeniyle orada çalışamama ihtimali yüksekti. Çok farklı yöntemleri deneyerek dün çalıştırılması sağlandı. Dünden itibaren sularımız daha yoğun çekildi. Bugünden itibaren önceliğimiz suyun çekilmesi değil, su çekildikten sonra alanda çamur boyutunda olan o malzemenin dışarı çekilmesi, basıncın etkisiyle tavanda ve yan duvarda oluşan malzeme dolgularının dışarı alınması. Ayrıca oranın da ikinci bir kazaya sebebiyet vermeyecek ve çalışma yapılabilecek şekilde güvenli alana dönüştürülmesi. Dolayısıyla orası temizlendikçe pompalar daha aşağıya indiriliyor. Bu aşamalı bir şey. Çalışmalar şu an devam ediyor."
Su tahliye pompasını taşıyan kamyon devrildi
Öte yandan, Soma'dan su tahliye pompasını bölgeye taşıyan Hasan Yavuz (52) idaresindeki 45 YB 3086 plakalı kamyon, freninin patlaması sonucu, ocağa 7 kilometre mesafedeki Tepebaşı Mahallesi yakınlarında devrildi.
Sürücü Yavuz ve araçtaki elektronik teknikeri Bahadır Çelik, kazadan yara almadan kurtuldu.
Kamyon sürücüsü Yavuz, kaza yerinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ermenek'teki maden ocağında yürütülen çalışmalara destek vermek amacıyla bölgeye su tahliye pompası götürüyorduk. Aracın frenlerinin patladığını fark ettim. Sağ taraf uçurum olunca kamyonu yolun solundaki şarampole yatırdım. İkimiz de iyiyiz" dedi.
Araçtaki malzemelerin kazada hasar görmediği, bir başka araçla Ermenek'teki maden ocağına nakledilmesi için çalışma başlatıldığı öğrenildi.
Kamyonun çekici yardımıyla kaza yerinden kaldırılacağı belirtildi.
537 kişilik ekip görevli
AFAD'dan yapılan açıklamaya göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ve Karaman Valisi Murat Koca'nın takip ettiği arama-kurtarma çalışmalarını AFAD Başkanı Fuat Oktay yerinden koordine ediyor.
Çalışmalar, 537 kişilik ekip ile 2 uçak, 3 helikopter, 25 ambulans ve 18 AFAD arama-kurtarma aracı olmak üzere 97 araçla aralıksız sürdürülüyor.
AFAD arama kurtarma birliklerinden 4 deneyimli dalgıç da çalışmalara katıldı. Alana çok sayıda motopomp, 3 seyyar aydınlatma cihazı, 10 büyük çadır, seyyar mutfak, mobil yatakhaneler, 700 battaniye, kumanya ve içecek sevk edildi. AFAD Mobil Koordinasyon Merkezinden yönetilen çalışmalar kapsamında ayrıca 7 mobil baz istasyonu kuruldu, kumanya ve içecek dağıtıldı.
Muhabir: Muhammed Boztepe-Ahmet Akbıyık-Duygu Can
30-10-2014, 19:39
bayram tv
Burası bir doğal afet değil
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Ermenek'te yaşanan maden kazası ile ilgili olarak, "Burası bir doğal afet değil. Doğal afet olmayan yerde kusur var demektir" dedi.
KARAMAN
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile Karaman Ermenek’te maden kazası yaşanan işletmede yürütülen çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Suyun ocak dışına çıkartılmasıyla alakalı çalışmaların, çamur ve tahkimatla beraber sınırlandırıldığını anımsatan Yıldız, yaklaşık 7-8 metrelik bir çamur tabakasının atılması gerektiğini söyledi. Bunun için dün montajı yapılan ahtapotun raylar üzerinden kenara çekildiğini ve rayların çalışmasının sağlandığını ifade eden Yıldız, raylar üzerindeki çamurun dışarı atıldığı bilgisini verdi.
Nefeslik bölümünde suyun deşarjıyla alakalı çalışmaların devam ettiğini bildiren Yıldız, şöyle konuştu:
"2 ayrı noktadan ocağa müdahale edebiliyorduk. Daha farklı, artı neler yapabiliriz diye arkadaşlarımızla, sayın bakanımızla yapmış olduğumuz toplantılarda dışarıdan, tepenin daha da arkasından ayrı bir sondaj vurma ihtiyacı hissettik ve MTA'nın sondaj ekipleri Beypazarı'ndan yola çıktılar. Bu, yaptığımız çalışmalara mani olacak bir şey değil. 3. bir noktada bu çalışmayı yürütmek üzere ve en dip noktadaki su veya çamurun 3. bir yolla dışarı atılmasına dönük bir işlem. Ama bu en az 3-4 günlük bir işlem. Çünkü 170 metreden dağdan gireceğiz ve direkt bir sondajla beraber ayrı bir müdahale noktası daha oluşturacağız. Dolayısıyla 3 ayrı noktadan operasyonumuz sürmüş olacak. Çalışmalar inşallah gece boyunca da devam edecek."
Yıldız, "Özellikle eğer bir sel felaketi, bir deprem gibi elimizde bulunmayan nedenlerden dolayı bir işlem olmuşsa, 'Bu doğal afettir' deriz. Ama burası bir doğal afet değil. Bu yüzden doğal afet olmayan yerde kusur var demektir" şeklinde konuştu.
"Doğal afet değil"
Yıldız, işletme sahibinin olaya ilişkin "doğal afet" benzetmesinin hatırlatılması üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Hiç kusura bakmasın bu bir afet falan değil. Her şeyi kamuoyuyla doğru bir şekilde paylaşmamız lazım. Özellikle sel felaketi, deprem gibi elimizde bulunmayan nedenlerden dolayı bir işlem olmuşsa 'bu, doğal afettir' deriz ama burası bir doğal afet değil. Dolayısıyla doğal afet olmayan yerde kusur var demektir. Kusur kimdedir? Bunun adli, idari soruşturmaları yapıldıktan sonra netleşir. Şimdiden bir şey söylememiz doğru olmaz ama buraya bir doğal afet tanımlaması yapmak olayı geçiştirmek anlamına gelir. Bakanlıklarımız bu tarz bir düşünce içinde değildir. Şu anda işçi kardeşlerimizin oradan çıkartılmasıyla alakalı işlemlere yoğunlaştık ama bu tür konular gündeme geldikçe de tabii ki biz bunun cevabını veririz."
Olayın tam tespit edilemeyen ama duvardaki veya tavandaki yarılmayla suyun oraya güçlü bir şekilde yönelmesiyle gerçekleştiğinin anlaşıldığını dile getiren Yıldız, "Oraya tam olarak girdikten, içeriyi temizledikten sonra bununla alakalı bir teşhis koyabiliriz" dedi.
Madendeki olayın "kullanılmayan bir galeride biriken suyun çökmeye yol açması şeklinde gerçekleştiği" yönündeki değerlendirmelerin anımsatılması üzerine Yıldız, "Muhtemeldir. Bu da alternatifler arasında ama direkt bu teşhisi koymuş değiliz" diye konuştu.
"Çamurda ilerlemek çok güç"
Bakan Elvan da özellikle yer altında kaza sonrası müthiş bir yıpranma söz konusu olduğunu söyledi.
Tahkimatlarda da önemli bir yıpranma yaşandığını dile getiren Elvan, şöyle konuştu:
"Su patlaması neticesinde oluşan çok yoğun bir çamur tabakasının toplanması ve bunun yüksek mertebelerde olması çalışmaların biraz daha uzayacağını gösteriyor. Bu koşullarla gitmesi halinde ilerlemelerin biraz daha yavaş olacağını görüyorum. Tabi önümüzdeki yapı neye çıkar, nasıl bir sonuçla karşılaşırız, şu anda bir şey söylemek mümkün değil ama çamurda ilerlemek takdir edersiniz ki oldukça güç. Şu anda arkadaşlarımız bir anlamda çamurda ilerlemeye gayret ediyorlar. Tüm malzemeleri oradan boşaltmaya çalışıyorlar ama belki birkaç metre sonra rahatlama olması halinde daha hızlı ilerleme söz konusu olacak. Şu anki yapı itibarıyla ilerlemenin daha yavaş olmak zorunda olduğunu, özellikle yeraltında çalışan arkadaşlarımızın güvenliğini de dikkate aldığımızda, çalışmanın biraz daha yavaş bir şekilde ilerlemek zorunda olduğunu ifade etmek istiyorum."
Elvan, su seviyesiyle ilgili soru üzerine, su seviyesinde gerileme olduğunu ancak çamur ve kil tabakasını yukarı çekmede güçlükler olduğunu ifade etti.
Yıldız, Çelik ve Elvan çalışmaları denetliyor
Aralıksız süren çalışmaları alanda denetleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, madendeki suyun tahliyesi ve tahkimatlar kurularak işçilere ulaşılması için yapılan çalışmaları takip ediyor.
Tünel girişinden suyun en yukarı kısmında bulunan bölüme kadar inen Yıldız, Çelik ve Elvan, teknik çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Bakanlar Yıldız, Çelik ve Elvan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığının gönderdiği "Ahtapot" olarak tabir edilen su tahliye aracının tünelden indirilmesi sırasında da incelemeler yaptı.
Muhabir: Göksel Yıldırım
30-10-2014, 19:40
bayram tv
Bebeğiyle birlikte eşinden gelecek haberi bekliyor
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'teki maden ocağında mahsur kalan 18 işçiden biri olan Hüseyin Gültekin'in kazadan birkaç saat sonra doğum yapan eşi, sevinci ve hüznü bir arada yaşıyor.
KARAMAN - ANIL BAĞRIK / HALUK YAVUZHAN
Ermenek'teki maden ocağında mahsur kalan 18 işçiden biri olan Hüseyin Gültekin'in kazadan birkaç saat sonra erkek bebek dünyaya getiren eşi Ayşe Gültekin, hastanede bebeğiyle ilgilenirken eşinden gelecek mutlu haberi bekliyor.
Doğum yaptığı Ermenek Devlet Hastanesinde bulunan Ayşe Gültekin'e eşinin madende mahsur kaldığı, uzman psikologlar tarafından söylendi.
Hüseyin-Ayşe Gültekin çiftinin hamilelik sırasında oğullarına "Arda" ismini koymayı düşündükleri ancak maden kazası sonrası bebeğe henüz bir isim verilmediği öğrenildi.
Hastanedeki odasında bebeğiyle ilgilenen anne Gültekin, AA muhabirine, duygularını "Hem mutlu, hem üzüntülüyüm" şeklinde anlattı.
İlk çocuklarını dünyaya getirdiğini ifade eden Gültekin, ağlayan bebeğini teskin etmeye çalıştı.
Doğumu gerçekleştiren hastanenin kadın doğum uzmanı Dr. Tuğba Sekmenli Tursun da bebek ve annenin sağlık durumlarının iyi olduğunu, takiplerini yaptıklarını söyledi.
30-10-2014, 19:41
bayram tv
Oğlum yüzme de bilmezdi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında mahsur kalan 18 işçiden Tezcan Gökçe'nin anne ve babası, oğullarına sağ salim kavuşacaklarına dair umutlu bekleyişlerini sürdürüyor.
KARAMAN - METİN BOLAT
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında mahsur kalan 18 işçiden Tezcan Gökçe'nin anne ve babası, oğullarına sağ salim kavuşacaklarına dair umutlu bekleyişlerini sürdürüyor.
Kömür ocağında yaşanan kazanın ardından Tezcan Gökçe'den iyi bir haber gelmesini bekleyen 75 yaşındaki babası Recep ile annesi Ayşe Gökçe, büyük endişeyle gelişmeleri takip ediyor.
"Ocağa gitme artık diye söylememe rağmen beni dinlemedi"
Ayşe Gökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ellerinden hiçbir şey gelmemesinin üzüntüsü içerisinde olduklarını söyledi. Olayı duyunca ne yapacaklarını bilemediğini dile getiren Gökce, o günden sonra sürekli ağladığını ifade etti.
"Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı? Geceleri uyuyamıyorum. 'Ocağa gitme artık' diye kaç defa söylememe rağmen beni dinlemedi" diyen Gökçe, geceleri kendileri için sabah olmadığını vurguladı.
Baba Gökçe ise torunlarına babalarının ocakta olduğunu ve geleceğini söylediklerini anlattı.
"Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın"
Böyle bir olayın başlarına geleceğini hiç düşünmediklerini belirten Gökce, şöyle konuştu:
"Olayı duyduğumuzda acımızdan çok ağladık. Annesinin ve eşinin 'işi bırak' demesine rağmen onları hiç dinlemedi. 'Burada dursam ne yapacağım. Gidip çalışayım' derdi. Hala oğlumdan iyi bir haber alamadığımız için perişan olduk. İki gündür 'akşam gelecek' diye gözümüz kapıda ama hala gelmedi. Kimse de bir şey söylemiyor."
Röportaj sırasında Gökçe, "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" diye sorduğu AA muhabirinden, "Henüz hiçbir şey belli değil. Çalışmalar sürüyor" cevabını alınca biraz rahatladı.
30-10-2014, 19:48
beaverss
rabbim yardımcıları olsun her iş duaya kaldı
31-10-2014, 10:26
Volkan
Maalesef Allahtan ümit kesiklmez ama gerçekçi olmak lazım.. İşçilerin bulunduğu yerden çok üst kkısımlara kadar su dolu bu su bu zaman kadar maden içinde bir çok göçüğe sebep olmuştur.
Bana göre madencilere ulaşılması Somadaki kadar da kolay olmayacaktır. Çünkü suyu ne kadar sondaj yapsalarda halen su gelmekteymış. çamurda cabası. Çok zor.
allah ailelerine sabır versin.
31-10-2014, 11:37
rselturk
Soma da yanarak,Ermenek te boğularak ve asfalt yolda trafikte param parça olarak yokluğun,yoksunluğun cehennemine gidiyoruz.Yeni umutlar yeşertemiyoruz."Kadercilik" yaşamımıza eğemen olmuş;tüm dünya alınan tedbirlerle,bilimsel çözümlerle ölümlü kazaları azaltırken bizler halâ yandaş girişimci kayırmacılığıyla ölümlere adeta davetiye çıkarıyoruz..Rabbim dinden imandan ayırmasın.Ama ilk önce de aklını kullanan kullarından eylesin!
Yaşananlar DOĞAL AFET değil,doğal GAFLET!...:(:smiles22::rtfm:
04-11-2014, 23:40
bayram tv
Ermenek'te çalışmalar sürüyor
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'te kömür ocağındaki su ve hafriyat tahliyesi, tahkimat ve arama kurtarma faaliyetinin 857 kişilik ekibin yanı sıra 2 uçak, 3 helikopter ve 128 araçla aralıksız devam ettiği belirtildi.
ANKARA
Ermenek'te kömür ocağındaki su ve hafriyat tahliyesi, tahkimat ve arama kurtarma faaliyetinin 857 kişilik ekibin yanı sıra 2 uçak, 3 helikopter ve 128 araçla aralıksız devam ettiği belirtildi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamaya göre, madendeki tahkimat ve güçlendirme (tünel açma) çalışmaları devam ediyor.
AFAD koordinasyonunda 5'e yakın kamu kurumu, özel ve sivil toplum kuruluşundan, toplamda 857 kişilik bir ekiple arama-kurtarma faaliyetleri sürdürülüyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Karaman Valisi Murat Koca ile AFAD Başkanı Fuat Oktay çalışmaları ilk günden beri yerinden koordine ediyor.
Su ve hafriyat tahliyesi, tahkimat ve arama kurtarma çalışmaları 857 kişilik ekibin yanı sıra 2 uçak, 3 helikopter ve 128 araçla aralıksız gerçekleştiriliyor. Çalışmalar sırasında kesintisiz iletişim sağlanabilmesi için de 8 mobil baz istasyonu kuruldu.
Herhangi bir kazaya sebebiyet vermemek ve çalışma alanının güvenli bir hale dönüştürülmesi için su çekildikten sonra çamur ve moloz tahliye ediliyor, gerekli tahkimat çalışması yapılıyor. Alan temizlendikçe pompalar aşamalı bir şekilde daha aşağıya indiriliyor. Çalışmalar, alana kurulan seyyar aydınlatma cihazları ile geceleri de devam ediyor. Su ve hafriyat tahliyesi için madene çok sayıda motopomp, çamur pompası, jeneratör, hidrosap getirildi.
Diğer taraftan, mahsur kalan madencilerin aileleri ile sahada görevli personelin dinlenmesi ve barınması için tesisler oluşturuldu. Medya çalışanları ve güvenlik güçleri için de özel alanlar kuruldu. AFAD ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın psikososyal destek ekipleri, kömür ocağında mahsur kalan madencilerin çocukları için çeşitli etkinlikler düzenliyor, ailelere destek oluyor. Çocuklar için bölgede bir oyun çadırı kuruldu. Bölgeye çok sayıda çadır, battaniye ve uyku tulumu, seyyar mutfak, mobil yatakhane ile kumanya sevk edildi.
Çalışmalar, AFAD Mobil Koordinasyon Merkezi'nden yönetiliyor.
Muhabir: Hüseyin Gazi Kaykı
04-11-2014, 23:43
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Madencilerin kredi borçları siliniyor
04 Kasım 2014 15:30 (Son güncelleme 04 Kasım 2014 21:56)
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, Ermenek'te yer altında kalan maden işçilerinin kredi borçlarını Halk Bankası Genel Müdürlüğü'nün sildiğini söyledi.
KARAMAN
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, " Ermenek kömür havzasında aşağı yukarı 1500 madenci işçi kardeşimiz çalışıyor. Bu işçilerimizinkredi borçlarını üç ay süre ile bankalarımız erteliyorlar. Ayrıca yer altında kalan bazı maden işçilerimizin kredi borçlarını da özellikle Halk Bankasından kredi borcu alındığı tespit edildi. Bu borçları da Halk Bankası Genel Müdürlüğü siliyor" dedi.
Ermenek'te kömür ocağında mahsur kalan işçilere ulaşmak için yürütülen çalışmaların 8'inci gününde, Bakan Yıldız ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, maden ocağı yakınlarındaki toplantı alanında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Ocak içinde moloz ve yürüme yolundaki malzemenin çekilmesi işlemine devam edildiğini, suyla alakalı rutinleri yaptıklarını, yarın için suyla ilgili bazı hazırlıklarının bulunduğunu anlatan Yıldız, artık suyun çalışmaları olumsuz etkileyen bir yönünün kalmadığını, toplam suyun beşte 4'ünü çektiklerini, kalan su ve çamurun atılması için çalışmanın devam ettiğini ifade etti.
Yürüme yolu açısından ise toplam bin 250-bin 300 metrelik ocağın üçte ikisini geçtiklerini dile getiren Yıldız, “Zaman zaman iki ayrı ekibimiz dörder saatlik 6 vardiya, bir kısım ekiplerimiz ise altışar saatlik 4 vardiya şeklinde 24 saat çalışıyorlar. Özellikle işçi kardeşlerimizin yakınlarının beklediği 3 baca vardı, 3 bacaya da girdik. Fakat oradan da beklediğimiz sonucu alamadık, orada işçi kardeşimize rastlayamadık. Demek ki bu, daha ileriki noktalarda, Desandre ve nefesliğin son bölümlerine doğru bulunduklarını bu vesileyle tahmin ediyoruz. Bariyerden, tahkimat bozukluğu olan bölümden sonraki tabloyu tekrar paylaşacağız. Bunun için öngörümüzün olmadığını söylemiştik. Çünkü içeride ciddi bir şekilde basınçlı suyun etkisiyle oluşan bir tahribatın olduğunu görüyoruz, tabanın bazı yerlerde çöktüğünü görüyoruz” dedi.
Bakan Yıldız, işçilerin yemek yediği 770 kot bölgesine henüz 25-28 metre mesafede olduklarını ifade ederek, tam donanımlı olarak çalışan TTK tahlisiye ekibinin halen bir bariyerin üzerinde çalıştığını, bu bölümün arkasında boşluk bulunursa bu bölümün kısa sürede aşılabileceğini ancak tavanda göçmeler varsa daha fazla zamana ihtiyaç duyulacağını bildirdi. Farklı bir gelişme olursa bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydeden Yıldız, dün çalışmalara yönelik yaptığı tavsiye ve önerileri dikkate alacakları yönündeki açıklamanın bazı yayınlara farklı yansıdığını söyledi.
Yıldız, “Bizim yol haritamız, projelerimiz belli, çalışıyoruz. Buna rağmen ola ki birinin tavsiyesi, bir otoritenin, akademisyenin, bu sektörlerle alakalı tavsiyesi olanlar varsa onu dinleyebiliriz anlamında söyledim. Bunun farklı yorumlanmamasını özellikle altını çizeriz. Dün hassasiyet gösteren bir çok kamu ve özel sektöründen gelen arkadaşlarımız var. Bakıyorlar sahaya, önerileri varsa onu söylüyorlar biz de dinleyip bunları değerlendiriyoruz. Bu manada açık olduğumuzu tekrar söylüyorum” diye konuştu.
Dün başsavcılığın kazanın nedenine ilişkin açıklamasıyla ilgili bir soru üzerine ise Yıldız, bunu önceden bildiklerini ancak iş disiplini ve sorumluluk paylaşımı açısından bunu başsavcının açıklamasını daha doğru bulduklarını ifade etti.
Günlük olarak ailelere ve işçilere bilgilendirme toplantıları yaptıklarını dile getiren Yıldız, çalışmaların ne zaman biteceğine yönelik bir tahminin hataya sürükleyebileceğini, bu nedenle süre vermekten özellikle kaçındıklarını, bir an önce işçilere ulaşmayı umut ettiklerini, bu yüzden 24 saat çalıştıklarını, süre vermenin gerçekçi olmayacağını sözlerine ekledi.
Banka borçları siliniyor
Ulaştırma Bakanı Elvan ise Ermenek kömür havzasında çalışan madencilerin kredi borçlarının ertelendiğini, kazada mahsur kalan işçilerin borçlarının ise silindiğini açıkladı. Elvan, şöyle konuştu:
“ Ermenek kömür havzasında aşağı yukarı bin 500 madenci işçi çalışıyor. Bu işçilerimizinkredi borçlarını 3 ay süreyle bankalarımız erteliyorlar. Erteleme esnasında faiz işletilmeyecek. İkinci husus ise yer altında kalan bazı maden işçilerimizin de özellikle Halk Bankası’ndan kredi aldığı tespit edildi, bu borçları da Halk Bankası Genel Müdürlüğü siliyor.”
Boğaz’daki kaza
Gazetecilerin İstanbul Boğazı’ndaki tekne kazasıyla ilgili sorularını da yanıtlayan Elvan, kazada son bilgilere göre 24 kişinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin kurtulduğunu, 13 kişiyi arama faaliyetlerinin devam ettiğini ifade etti.
Elvan, kazaya ilişkin spekülatif haberlerin yer aldığını, bunlardan birinin de kaptanın bir başka gemi tarafından alındığı söylentilerinin olduğunu belirterek, “Ancak bunlar teyit edilmiş bilgiler değil. Şu anda kesin olarak paylaşabileceğimiz 24 kişi hayatını kaybetmiş durumda, 6 kişi sağ olarak kurtulmuş durumda, 13 kişiye yönelik arama faaliyetleri devam ediyor” dedi.
Öte yandan toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Elvan, spekülasyonları engellemek amacıyla mahsur kalan işçilerin aileleri arasından her gün 2 kişinin seçilerek ocağa indirildiğini ve çalışmaları yerinde görmelerinin sağlandığını ifade etti.
Yeni görüntüler
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından basına dağıtılan yeni görüntülerde de, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile AFAD Başkanı Dr. Fuat Oktay'ın maden sahası ve AFAD Mobil Koordinasyon Merkezi'ndeki incelemeleri yer alıyor.
Görüntülerde, AFAD koordinasyonunda yürütülen çalışmalarda, herhangi bir kazaya sebebiyet vermemek ve çalışma alanının güvenli hale dönüştürülmesi için maden taban seviyesindeki su çekildikten sonra çamur ve molozların tahliye edildiği, tahkimat çalışması yapıldığı görülüyor.
Alan temizlendikçe pompaların aşamalı bir şekilde daha aşağıya indirildiği, su ve hafriyat tahliyesi için çok sayıda motopomp, çamur pompası, jeneratör ve hidrosam kullanıldığı öğrenildi.
Güvenlik önlemlerinin artırılması nedeniyle maden çevresinde önceki günlere göre işçi yakını sayısının azaldığı gözlemlendi. Öte yandan Türk Kızılayı da Muharrem ayı dolayısıyla madenci yakınlarına ve basın mensuplarına aşure dağıttı.
Muhabir: Tolga Albay
05-11-2014, 15:13
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Soma'daki maden faciasıyla ilgili hazırlanan fezleke
05 Kasım 2014 14:04 (Son güncelleme 05 Kasım 2014 14:09)
Soma'daki maden faciasıyla ilgili hazırlanan fezlekede, tutuklu 8 şüpheli, "eksiklikleri görmezden gelip işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları" gerekçesiyle suçlandı.
İZMİR
Soma'da 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasıyla ilgili Soma Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, tutuklu 8 şüpheli hakkında "eksiklikleri görmezden gelip üretimi durdurmayarak işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları ve ne pahasına olursa olsun iş yerinin faaliyetlerinin kesintisiz devam ettirdikleri" gerekçesiyle 301 kez "olası kastla adam öldürme", 161 kez de "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan cezalandırılmaları görüşüne yer verildi.
Soma'daki maden faciasına ilişkin yürütülen soruşturmada, Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli cumhuriyet savcıları Adem Aktaş ve Gökhan Şahin tarafından hazırlanarak, suçun niteliği itibariyle 31 Ekim 2014 tarihiyle iddianame tanzim edilmesi için Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği fezleke, olayla ilgili yapılan hukuki değerlendirmeleri ortaya koydu.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, olayda ölen 301 ölen işçi ile ile olay sırasında madende olan ve yaralı olarak kurtulan 161 mağdur müşteki, şikayetçi konumundaki 212 işçi yakınının kimlik bilgilerine yer verilen fezlekede, 8 tutuklunun yanı sıra tutuksuz haldeki 37 kişi de şüpheli sıfatıyla yer aldı.
Şüpheli ve tanık ifadeleri ile bilirkişi incelemesi ve TÜBİTAK raporlarına yer verilen fezlekede, tutuklu ve tutuksuz şüpheliler hakkında iki ayrı suç tespitinde bulunuldu.
"Ne pahasına olursa olsun..."
Fezlekedeki hukuki mütalaalarında öncelikle "taksirli suç" kavramının tanımını yapan savcılar, tutuklu şüpheliler, maden şirketinin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı hakkında, toplanan delileler ve yapılan keşif neticesinde şu değerlendirmelere yer verildi:
"Deliller ve gerçekleştirilen keşif işlemleri birlikte değerlendirildiğinde olayın meydana gelmesinde şirkette 1. derecede yetkileri ve sorumlulukları bulunan şüpheliler Can Gürkan, Ramazan Doğru, Mehmet Ali Günay Çelik, Yasin Kurnaz, Ertan Ersoy, Akın Çelik, Hilmi Kazık ve İsmail Adalı'nın maden ocağında önceden öngördükleri bu olaya ilişkin olarak üretimi ön planda tutup iş sağlığı ve güvenliği konusunu ikinci plana attıkları, işçilerin alınan ifadelerinde de özellikle belirttikleri eksiklikleri görmezden gelip üretimi durdurmayarak işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları ve ne pahasına olursa olsun iş yerinin faaliyetlerinin kesintisiz devam ettirdikleri dikkate alındığında şüphelilerin üzerilerine atılı 'olası kastla adam öldürme' suçunu 301 kez, yine olay esnasında yeraltı maden ocağında bulunan mağdurların tamamının yaşamını tehli***e sokan bir duruma neden olacak şekilde yaraladıklarından dolayı 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçunu 161 kez işledikleri."
Savcılar, bu suçlar kapsamında tutuklu şüpheliler hakkında, 20 ile 25 yıl arasında hapsi öngören TCK'nin ilgili 81/1 ve 22/2 maddeleri uyarınca 301 kez, yine TCK'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi öngören 86/1, 87/1-d maddeleri uyarınca da 161 kez cezalandırılmaları gerektiği yönünde görüş bildirdi.
"Bir şey olmaz deyip üretime devam"
Fezlekede, madende amir pozisyonundaki diğer şüpheliler Fuat Ünal Aydın, Harun Yılmaz, Ergun Yılmaz, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Necati Karadeniz ve Erdem Canbaz hakkında ise kendilerinin de işçilerle maden ocağına girerek üretimin içinde yer almaları nedeniyle şüphelilerin, bilgi ve tecrübeleriylemaden ocağındaki eksiklikler ve ihmallerin faciaya yol açabileceğini öngörmelerine rağmen "bir şey olmaz" düşüncesiyle hareket ettikleri tespitine yer verildi.
Bu nedenle adı geçen şüphelilerin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediklerinin değerlendirildiği fezlekede, bu şüphelilerin TCK'nın 85/2, 22/3 ve 61/1-e maddeleri uyarınca 2 yıl 8 aydan 20 yıla yıla kadar hapisle cezalandırılmaları görüşüne yer verildi.
Diğer 30 şüpheli hakkında ise olayın meydana gelmesinde dikkatsizlik ve tedbirsizlikleri nedeniyle sorumlulukları bulundukları tespit edilen fezlekede, bu şüpheliler için 2 yıldan 15 yıla kadar cezalandırılmaları değerlendirmesi yapıldı.
Kamu görevlilerinin dosyaları ayrıldı
Fezlekede, bilirkişi asli raporuna göre kusurlu bulundukları belirtilen kamu görevlileri Maden İşleri Genel Müdürü, TKİ Yönetim Kurulu Başkanı, TKİ İşletme Dairesi Başkanı, 2010 yılından olay tarihine kadarSoma Kömür İşletmeleri AŞ Eynez İşletmesi projelerini inceleyen, denetleyen ve onay veren yetkili MİGEM Kontrol ve Denetleme elemanları ile olay tarihinden önceki iki yıl içinde maden işletmesinde denetim yapan İş Teftiş Kurulu iş müfettişlerinin soruşturulmasının izne tabi olması nedeniyle bu dosyadan ayrılarak soruşturmanın ayrıca yürütüldüğü bilgisine yer verildi.
Muhabir: Ufuk Kırabalı
05-11-2014, 15:14
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Soma'daki maden faciasıyla ilgili hazırlanan fezleke
05 Kasım 2014 14:04 (Son güncelleme 05 Kasım 2014 14:09)
Soma'daki maden faciasıyla ilgili hazırlanan fezlekede, tutuklu 8 şüpheli, "eksiklikleri görmezden gelip işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları" gerekçesiyle suçlandı.
İZMİR
Soma'da 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasıyla ilgili Soma Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, tutuklu 8 şüpheli hakkında "eksiklikleri görmezden gelip üretimi durdurmayarak işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları ve ne pahasına olursa olsun iş yerinin faaliyetlerinin kesintisiz devam ettirdikleri" gerekçesiyle 301 kez "olası kastla adam öldürme", 161 kez de "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan cezalandırılmaları görüşüne yer verildi.
Soma'daki maden faciasına ilişkin yürütülen soruşturmada, Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'nda görevli cumhuriyet savcıları Adem Aktaş ve Gökhan Şahin tarafından hazırlanarak, suçun niteliği itibariyle 31 Ekim 2014 tarihiyle iddianame tanzim edilmesi için Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği fezleke, olayla ilgili yapılan hukuki değerlendirmeleri ortaya koydu.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, olayda ölen 301 ölen işçi ile ile olay sırasında madende olan ve yaralı olarak kurtulan 161 mağdur müşteki, şikayetçi konumundaki 212 işçi yakınının kimlik bilgilerine yer verilen fezlekede, 8 tutuklunun yanı sıra tutuksuz haldeki 37 kişi de şüpheli sıfatıyla yer aldı.
Şüpheli ve tanık ifadeleri ile bilirkişi incelemesi ve TÜBİTAK raporlarına yer verilen fezlekede, tutuklu ve tutuksuz şüpheliler hakkında iki ayrı suç tespitinde bulunuldu.
"Ne pahasına olursa olsun..."
Fezlekedeki hukuki mütalaalarında öncelikle "taksirli suç" kavramının tanımını yapan savcılar, tutuklu şüpheliler, maden şirketinin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan, genel müdür Ramazan Doğru, işletme müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı hakkında, toplanan delileler ve yapılan keşif neticesinde şu değerlendirmelere yer verildi:
"Deliller ve gerçekleştirilen keşif işlemleri birlikte değerlendirildiğinde olayın meydana gelmesinde şirkette 1. derecede yetkileri ve sorumlulukları bulunan şüpheliler Can Gürkan, Ramazan Doğru, Mehmet Ali Günay Çelik, Yasin Kurnaz, Ertan Ersoy, Akın Çelik, Hilmi Kazık ve İsmail Adalı'nın maden ocağında önceden öngördükleri bu olaya ilişkin olarak üretimi ön planda tutup iş sağlığı ve güvenliği konusunu ikinci plana attıkları, işçilerin alınan ifadelerinde de özellikle belirttikleri eksiklikleri görmezden gelip üretimi durdurmayarak işçilerin hayatlarını tehli***e attıkları ve ne pahasına olursa olsun iş yerinin faaliyetlerinin kesintisiz devam ettirdikleri dikkate alındığında şüphelilerin üzerilerine atılı 'olası kastla adam öldürme' suçunu 301 kez, yine olay esnasında yeraltı maden ocağında bulunan mağdurların tamamının yaşamını tehli***e sokan bir duruma neden olacak şekilde yaraladıklarından dolayı 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçunu 161 kez işledikleri."
Savcılar, bu suçlar kapsamında tutuklu şüpheliler hakkında, 20 ile 25 yıl arasında hapsi öngören TCK'nin ilgili 81/1 ve 22/2 maddeleri uyarınca 301 kez, yine TCK'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapsi öngören 86/1, 87/1-d maddeleri uyarınca da 161 kez cezalandırılmaları gerektiği yönünde görüş bildirdi.
"Bir şey olmaz deyip üretime devam"
Fezlekede, madende amir pozisyonundaki diğer şüpheliler Fuat Ünal Aydın, Harun Yılmaz, Ergun Yılmaz, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Necati Karadeniz ve Erdem Canbaz hakkında ise kendilerinin de işçilerle maden ocağına girerek üretimin içinde yer almaları nedeniyle şüphelilerin, bilgi ve tecrübeleriylemaden ocağındaki eksiklikler ve ihmallerin faciaya yol açabileceğini öngörmelerine rağmen "bir şey olmaz" düşüncesiyle hareket ettikleri tespitine yer verildi.
Bu nedenle adı geçen şüphelilerin "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediklerinin değerlendirildiği fezlekede, bu şüphelilerin TCK'nın 85/2, 22/3 ve 61/1-e maddeleri uyarınca 2 yıl 8 aydan 20 yıla yıla kadar hapisle cezalandırılmaları görüşüne yer verildi.
Diğer 30 şüpheli hakkında ise olayın meydana gelmesinde dikkatsizlik ve tedbirsizlikleri nedeniyle sorumlulukları bulundukları tespit edilen fezlekede, bu şüpheliler için 2 yıldan 15 yıla kadar cezalandırılmaları değerlendirmesi yapıldı.
Kamu görevlilerinin dosyaları ayrıldı
Fezlekede, bilirkişi asli raporuna göre kusurlu bulundukları belirtilen kamu görevlileri Maden İşleri Genel Müdürü, TKİ Yönetim Kurulu Başkanı, TKİ İşletme Dairesi Başkanı, 2010 yılından olay tarihine kadarSoma Kömür İşletmeleri AŞ Eynez İşletmesi projelerini inceleyen, denetleyen ve onay veren yetkili MİGEM Kontrol ve Denetleme elemanları ile olay tarihinden önceki iki yıl içinde maden işletmesinde denetim yapan İş Teftiş Kurulu iş müfettişlerinin soruşturulmasının izne tabi olması nedeniyle bu dosyadan ayrılarak soruşturmanın ayrıca yürütüldüğü bilgisine yer verildi.
Muhabir: Ufuk Kırabalı
05-11-2014, 15:14
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
05 Kasım 2014 13:06 (Son güncelleme 05 Kasım 2014 13:08)
Ermenek ilçesinde maden ocağında mahsur kalan işçilere ulaşmak için yürütülen çalışmalar, dokuzuncu gününde sürüyor.
KARAMAN
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından tahliye çalışmaları sırasında çekilen ve basınla paylaşılan yeni görüntülerde, kurtarma çalışmalarına katılan maden işçilerinin vardiya değişimi ve işçilerin tahliye çalışması sırasında karşılaştıkları sorunları aşmak için verdikleri mücadele dikkati çekiyor.
Maden taban seviyesindeki su çekildikten sonra ortaya çıkan zarar görmüş vagon ve tomrukların da görülebildiği görüntülerde, madendeki pasaların vagonlara yüklenerek çıkarılması yer alıyor.
Muhabir: Sinan Özmüş
05-11-2014, 15:15
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Pencerenin önünde oğlunun yolunu gözlüyor
05 Kasım 2014 13:09 (Son güncelleme 05 Kasım 2014 13:14)
Ermenek'te kömür ocağında mahsur kalan oğlu için "Yüzme bilmezdi, suyun içinde ne yaptı" diyerek olayın simgesi haline gelen Ayşe nine, evinin penceresinden hiç ayrılmıyor.
KARAMAN - Metin Bolat
Ermenek'teki kömür ocağında mahsur kalan oğulları Tezcan Gökçe için, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" diyerek olayın simgesi haline gelen Ayşe nine ile Recep dede, gözünü yoldan hiç ayırmıyor.
Kömür ocağında yaşanan kaza sonrası oğulları Tezcan Gökçe'den haber alamamanın üzüntüsünü yaşayan ve her ikisi de 75 yaşındaki Recep ile Ayşe Gökçe çifti, endişeyle gelişmeleri izliyor.
"Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" diyerek acıyı hafızalara kazıyan Gökçe çiftinin gözyaşı dinmiyor.
Çektiği acıyı, konuşmasa bile yüzündeki çizgiler çok iyi anlatan Ayşe nine, masumiyeti ve konuşmalarıyla herkesi hüzünlendiriyor.
Yola bakıp, ağlıyor
Ayşe Gökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tek isteğinin oğlunun sağlıklı şekilde tekrar eve dönmesi olduğunu söyledi.
Başka hiçbir şey istemediğini belirten Gökçe, gözünün hep yollarda olduğunu ama kimsenin gelmediğini dile getirdi.
"Yitirdim kuzumu... Pencerenin kenarında hep oğlumu beklerim" diyen Gökçe, "Çocuğumu yanıma getirin. Bulun çocuğumu. Perişan oldum. Henüz gelmedi ama hala umutla bekliyorum. Oturduğum yerde yola bakarak sürekli ağlıyorum" diye konuştu.
Röportaj uzayınca acısını bir kenara bırakan Gökçe, mikrofonu tutan AA muhabirine, "Kolun ağrıdı, çek gayrı" ifadesini kullandı.
Recep Gökçe ise ellerinden hiçbir şey gelmemesinin üzüntüsünü yaşadıklarını vurguladı. Olaydan dolayı perişan olduklarını, insanların desteğiyle ayakta durmaya çalıştıklarını anlatan Gökçe, şunları kaydetti:
"Uçtu, dağın arkasına gitti. Uçtu gitti. Su gelirken oğlum madenin içerisinde kaçsa nereye kaçacak. Geçti artık. Herkes bizi çok sevdi ama faydası olmadı. Ağlıyoruz. Bizim yaşımız geçti artık ama torunlarımı düşünüyorum."
06-11-2014, 00:06
rselturk
Evet dost,artık bu denli kaza haberlerini izleyemez oldum.Her yitik canın arkasında dayanılmaz öyküler var...Millet olarak ne kadar "sulu gözlü" olduğumuz bu tür olaylarda bir kez daha sergileniyor.Tv de bu haberleri hemen zaplıyorum..
Almanya da Cumhurbaşkanı,ucuz kredi aldı diye istifa ederken,bizdeki sorumlu bakanlar olay yerinde siyaset üretmeye devam ediyor..
Olay yerine taziyeye giden sayın cumhurbaşkanı ve başbakan,orada olan kurtarma ekibinden daha fazla KORUMAyla gidiyor.."Halktan alınan güçle,halka ters düşen otorite her halde bu olmalı..:nono:::49857458:
06-11-2014, 08:42
lakiden
bu tür haberlerdeki amaç sektörü baltalamak,dışa bağımlı hale getirmek.
devler özel sektöre çalışan işçine 2500 tl verecen,günde 6 saat çalışacak.yılda bilmem kaç ikramiye.
iyi güzelde
çöp toplayan.kanalizasyon temizleyen,asgari ücretle çırpınan 8.500.000 insanın geçineceği parayı 850 tl nasıl edersin.bu sorunun bir cevabı varmı.bu para ile geçinenlere milyonlarca 1000 tl ile geçinen emekli ekle.burada acınacak olan sadece maden işçisimi.
maden işcisi,kazası deyip bizi uyutuyorlar.ne olacak kapanır madenler 300 dolarlık kömür 400 dolara satılır.kömüre zam,dogalgazada zam.bu iş böyle sürer gider
tüm partiler bu konuyu suistimal ediyor.şu muhalefette bir gün asgari ücret eylemi yapsın,bravo diyeceğim.diyeceğimde nerdeee
iktidar,muhalefet ,kim olursa olsun,zengin in durumu iyi,devletin işçisi,polisi memuruda yan gel yat.iktidar yanlısı zenginde asgari ücretle çalıştırı,muhalefet yanlısıda.bu konuda hepsi hem fikir
asgari,ücretli,emekliyi tv den haberlerle uyut
06-11-2014, 10:24
beaverss
memlekette idare et dayı dayıyı görmeyle rüşvetle çıkarla olmasa bu işler meydana gelmez peygamber s.a hile yapan aldatan bizden değildir böyle devam edip gittikçe bu olayların ardı arkası kesilmez Adalet güven olacak
06-11-2014, 21:50
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Oradaki 18 işçi kardeşimizin yeri sabit değil
Bakan Yıldız, Ermenek'teki maden kazasına dair, "18 işçi kardeşimizin yeri sabit değil. Hangi su hareketiyle karşılaştıklarını bilmediğimiz için bunu tahmin etmek çok güç" dedi.
KARAMAN
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ermenek'te maden ocağında 18 işçinin mahsur kalmasına ilişkin; "Oradaki 18 işçi kardeşimizin yeri bize göre sabit değil. Su baskını oluştuğu zamandaki yeri belli ama hangi su hareketiyle karşılaştıklarını bilmediğimiz için bunu tahmin etmek de çok güç. O yüzden bize göre yerleri sabit değil ki mesafelerini ve ne kadar zamanda onlara ulaşabileceğimizi söyleyebilelim. Bir kısım tahminlerimiz var ama o tahminlerimizi ancak aşarak desteklememiz gerekiyor" dedi.
Ermenek'te kömür ocağında mahsur kalan işçilere ulaşmak için yürütülen çalışmaların 10. gününde Bakan Yıldız, maden ocağı yakınlarındaki toplantı alanında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Çalışmalarda ocak içindeki suyun tahliyesi ve tahkimat çalışmalarının eş güdümlü olarak devam ettiğini ifade eden Yıldız, su çekildikçe tahkimat yapıldığını belirtti.
Yıldız, suyun önemli bölümünün tahliye edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Tahminimiz 1200-1300 ton civarında suyun kaldığı. Tabii burada çamur oranı, bunların hepsi değerlendirilecek. Önemli bir tahkimat merkezi, bir dörtyol kavşağında yaklaşık 15-16 saat kadar uğraştık. 15-16 saatte 2 metre ilerlediğiniz yer var, 2 saatte 15-16 metre ilerlediğimiz yer var. O yüzden 1,5-2 metre civarında kömürün de aynı şekilde aktığını gördük. Böyle, 15-16 metre civarında yerden 1,5 ile 2 metrelik bir kömürü alıp dışarı aktarıyoruz. Aktarma hızımız da hemen hemen 5,5-6 dakikada bir vagon çıkartmak şeklinde."
Ocak içinde su basıncı nedeniyle sökülen 6-7 metrelik rayın yeniden yapıldığını dile getiren Yıldız, ulaştıkları her noktada karşılarına farklı bir manzaranın çıktığını, 24 saat durmadan, gayretle çalıştıklarını aktardı.
Yıldız, arama kurtarma ekiplerinin değişiminin sağlandığını, emniyete ve iş güvenliğine dikkat etmek durumunda olduklarını kaydederek, maden içinde gaz seviyesinin kritik seviyede olmasa da oksijen maskelerini hazırda tuttuklarını söyledi.
Tek düze olmayan, farklı yolları ve bağlantıları olan bir ocak yapısıyla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
"Desandre kısmında özellikle son 22-23 metreye girdiğimizi ama nefeslik kısmında da neredeyse önümüzde 350 metrenin üzerinde bir yürüme yolu mesafesinin olduğunu söyleyebiliriz. Desandre kısmında özellikle bu mesafenin karşılık geldiği kod 11 metreye denk geliyor. Yani 11 metrelik kodda neredeyse 350 metrenin üzerinde bir yürüme yolu daha ilerlememiz lazım. Tahkimatı bozulan, yerde pasası olan problemli bir yoldan bahsediyoruz. Burada ciddi bir basınçla büyük bir tahribatın olduğunu görüyoruz. İşimiz kolay değil, adım adım ilerlediğimizi söylemem lazım."
Bir gazetecinin, mahsur kalan 18 işçi ile arama kurtarma ekipleri arasında ne kadar mesafe kaldığıyla ilgili soru üzerine Bakan Yıldız, "Oradaki 18 işçi kardeşimizin yeri bize göre sabit değil. Su baskını oluştuğu zamandaki yeri belli ama hangi su hareketiyle karşılaştıklarını bilmediğimiz için bunu tahmin etmek de çok güç. O yüzden bize göre yerleri sabit değil ki mesafelerini ve ne kadar zamanda onlara ulaşabileceğimizi söyleyebilelim. Bir kısım tahminlerimiz var ama o tahminlerimizi ancak aşarak desteklememiz gerekiyor" diye konuştu.
Çalışmalarda kazma kürek yerine makine ve cihaz kullanılıp kullanılamayacağıyla ilgili başka bir soru üzerine ise Yıldız, bunun üzerinde iyi bir araştırma yaptıklarını ancak kullandıkları yöntemden daha seri olabilecek bir yöntemin bulunmadığını bildirdi.
Yıldız, zeminin düz olmadığını, balçıklığın bulunduğunu, yer yer viskozitenin çok yüksek olduğunu gördüklerini dile getirerek, "Buraya ufak bir iş makinesini dahi kurabilmek mümkün değil" dedi.
Arama kurtarma çalışmalarında işlerinde 30 yıllık uzmanlığa sahip TTK'ya bağlı 12 kişilik ekibin çalıştığını, bunu 16'ya çıkarabildiklerini ifade eden Yıldız, güvenliği ön planda tutmaları nedeniyle zaman zaman vardiyaları 4 saate düşürdüklerini, malzeme tedarikiyle ilgili de bir sıkıntılarının olmadığını bildirdi.
Soma soruşturması
Yıldız, bir gazetecinin Soma'daki maden kazasıyla ilgili savcılığın Enerji Bakanlığı'na sorumluların tespiti konusunda başvuruda bulunduğunu, bakanlığın mühendisler dışında ihmali olan bir sorumlu tespit edip etmediği yönündeki sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Hem teftiş bazında yürüttüğümüz hem de soruşturma bazında yürüttüğümüz çalışmalarda biz, ön incelemeyle alakalı hangi seviyede, hangi kurumun başında olursa olsun ön incelemeyle alakalı iznimizi verdik. Onunla alakalı teftişimiz de devam ediyor. Hangi birimleri ilgilendiriyorsa, çok açık ve rahat davrandığımızı söyleyebilirim. Beraber görev yaptığımız arkadaşlarla toplantı yaptık, onların da farklı görüşünün olmadığını söyleyebilirim. Biz işin başında gerek Soma'da gerekse burada (Ermenek'te), bunun bir afet olmadığını, afet değilse burada bir kusurun olduğunu, kusurun ister özel sektör, ister kamudan, nereden olursa olsun mutlaka bir karşılığının bulunması lazım geldiğini her vesileyle söylüyoruz.
Bu konunun hem dünyevi ceza, adli ve idari soruşturma yanlarının olduğuna hem de uhrevi yanlarının olduğuna inandığımız için tüm açıklığıyla ve şeffaflığıyla davranıyoruz. Bu konuda herhangi birini koruyup kollamamız söz konusu olmaz. İster özel sektörden olsun ister kamudan olsun. Olası bir ihmalin neler doğurabildiğini hep beraber görüyoruz."
Ermenek'te bir yandan arama kurtarma çalışmalarıyla ilgilenirken diğer yandan madencilik sektörüyle alakalı gelecekte yapılması gerekenlerle ilgili çalışma yürüttüklerini de kaydeden Yıldız, maden sahiplerinin yakınlarını madende sigortalı gösterdiği iddialarına ilişkin bir soru üzerine, bu tür iddialarla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın çalışma yürüttüğünü anlattı.
Maden içinde en dip seviye olarak tabir edilebilen iki tane "başaşağı" noktasının bulunduğunu, bir tanesinin başına geldiklerini, oradan suyun çekildiğini gördüklerini belirten Yıldız, burada ilerlemek için tahkimatları güçlendirme çalışmasının devam ettiğini belirtti.
Bakan Yıldız, kazaya neden olan suyun duvarı yardığı noktaya henüz ulaşamadıklarını da sözlerine ekledi.
Muhabir: Tolga Albay
06-11-2014, 22:40
şimşek59
bu bir kaza değildir, bu ülkede ........................:devilprv:
07-11-2014, 00:39
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'te iki işçiye ulaşıldı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ermenek'te madende mahsur kalan 18 işçiden ikisinin cansız bedenine ulaşıldığını açıkladı.
KARAMAN
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ermenek’te kömür ocağında mahsur kalan işçilerden 2’sinin cansız bedenine ulaşıldığını açıkladı.
Ermenek’te kömür madeninde mahsur kalan işçilere ulaşılması için yürütülen çalışmalarla ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Yıldız, arama kurtarma ekiplerinin yoğun çabaları sonucunda iki işçinin cansız bedenine ulaştıklarını belirtti.
Bir müddet sonra bu işçileri çıkaracaklarını ifade eden Yıldız, "Bundan sonra bir süreç var. O süreç içinde AFAD ekibinin ve AFAD Başkanının yürüteceği bir çalışma olacak. Buradan ambulanslarla Ermenek Devlet Hastanesine kaldırıldıktan sonra savcılığın uygun görmesi halinde aileleriyle beraber DNA testine tabi tutulacaklar. Buna savcılığımız karar verecek" dedi.
Yıldız, şunları kaydetti:
"Ailelerimizin, özellikle 18 işçi kardeşimizin ailelerinden tespit edilmiş bulunan 24 yakını üzerinde Başsavcılığımızın uygun görmesi halinde DNA testi yapılacak. Bizim arama kurtarma faaliyetlerimiz 24 saat kesintisiz şekilde devam ediyor. Şu anda bulunduğumuz noktada bazı problemlerimiz var, bazı yerlerde çökmeler var. Bir kısım yerlerde kömürün zeminde 1-1,5 metreye kadar çıktığı yerler var. Onları temizliyor olmamız lazım."
Suyun çekimiyle alakalı desandrede geldikleri 306 metrelik yürüme yolunda da bazı sıkıntılar oluştuğunu anlatan Yıldız, bu sıkıntıları gidermek için çalıştıklarını bildirdi.
"Metan gazı seviyesinde yükselme oldu"
Yıldız, ocaktaki çalışmaların devam edeceğini vurgulayarak, "Bu arada metan gazı seviyesinde bir miktar yükselme oldu. Emniyet açısından yalnızca nefeslikte bulunan arkadaşlarımızı geçici bir süreliğine dışarı çıkardık. Yalnızca oksijen gazı maskeli arkadaşlar kurtarma ekiplerini oluşturacaklar. Kısa bir müddet sonra diğer ekipleri de ocağa alacağız" dedi.
Gazetecilerin, işçilerin cansız bedenlerinin nerede bulunduğuna ilişkin bir sorusu üzerine Yıldız, "Tahmin ettiğimiz yerlerden bir tanesinde, nefeslikte "başyukarı" dediğimiz bölümde kardeşlerimizin yemek yediklerinin söylendiği bir bölge vardı, o bölgeye yakın bir yerde tespit edildi. Başyukarı kısmından 35 metrelik bir girdi var, arkadaşlarımız sonuna kadar gittiler. Kömür çökmeleri olduğu için çok zor şartlarda o noktaya ulaşıldı. 2 işçi kardeşimizi oradan aldıktan sonra oranın zemini temizlenecek, diğer bölgelerdeki çalışmalara devam edilecek" diye konuştu.
Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre, cansız bedenlerine ulaşılan 2 işçi, "ikinci başyukarı" olarak tabir edilen yerin üst kısmından çıkarılacak.
Muhabir: Tolga Albay, Sinan Özmüş, Rifat Yerlikaya
07-11-2014, 10:57
Volkan
Alıntı:
lakiden Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
bu tür haberlerdeki amaç sektörü baltalamak,dışa bağımlı hale getirmek.
devler özel sektöre çalışan işçine 2500 tl verecen,günde 6 saat çalışacak.yılda bilmem kaç ikramiye.
iyi güzelde
çöp toplayan.kanalizasyon temizleyen,asgari ücretle çırpınan 8.500.000 insanın geçineceği parayı 850 tl nasıl edersin.bu sorunun bir cevabı varmı.bu para ile geçinenlere milyonlarca 1000 tl ile geçinen emekli ekle.burada acınacak olan sadece maden işçisimi.
maden işcisi,kazası deyip bizi uyutuyorlar.ne olacak kapanır madenler 300 dolarlık kömür 400 dolara satılır.kömüre zam,dogalgazada zam.bu iş böyle sürer gider
tüm partiler bu konuyu suistimal ediyor.şu muhalefette bir gün asgari ücret eylemi yapsın,bravo diyeceğim.diyeceğimde nerdeee
iktidar,muhalefet ,kim olursa olsun,zengin in durumu iyi,devletin işçisi,polisi memuruda yan gel yat.iktidar yanlısı zenginde asgari ücretle çalıştırı,muhalefet yanlısıda.bu konuda hepsi hem fikir
asgari,ücretli,emekliyi tv den haberlerle uyut
Asgari ücret konusunda çok haklısınız ama maden işçisinin maaş ları ve çalışma şartları konusunda çok fazla bir şey bilmiyorsunuz.
Maden işçileri maden ocağına girmekle ömürlerinden ve sağlıklarından hergün ödün vermektedir. Yuttukları kömür tozunun onlara verdiği zarar genelde ilerliyen zamanlarda çok kötü hastalıklara yol açmaktadır.
Bozulan bir sağlığı milyonlar verseniz yerine getiremezsiniz. Bana göre Kömür madeni ocağında çalışan işçilerin en az 4000 Tl net maaşı olması gerekir. Bu iş öylee basit değil. Dünyada en tehlikeli sektördür. Ne kaar önelme alırsanız alın resmen canlı mezara giriyorsunuz o kadar metre yerin altında deprem yada çok fazla göçükte ne yaşam odası nede başka bişi sizi kurtaramaz..
Hadi ondan kurtuldun ilerliyen zamanlarda öçıkacak hastalıklar sizi zaten götürecek.
Bana göre ülkemizde maden ocaklarında çalışan işçiler çok düşük maaş alıyorlar ve çalışma şartlarıda çok zor. Teknolojik çalışma halen türkiyedeki maden oacaklarına yerleşemedi.
Birde çöp toplayan lahım temizleyen demişsinizde normal şartlarda madene alınacak işçiler belli bir testlerden geçer. Ama bu testler şu an sadece TTK da yapılmaktadır. Özel maden ocaklarında maalesef bu testler yapılmıyor. Belli bir ağırlığı taşıyamayan boy kılosu olmayan yada akıl fikir yönünden yeterliliği olmayan kişilerin maden işçisi olarak çalıştırılmaması gerekiyor. Öp işinde yada lahım işini yapan bir kişinin maden ocağında çalışabileceği yada farklı insanların bu işi yapabileceği gibi bir şey yok. Maden işini herkez yapamaz bilek ister yürek ister güç ister.
Bana göre maden işinde çok katı kuralların getirilmesi gerekiyor. İşverenlerede çok büyük yaptırımlar gerekiyor.
07-11-2014, 12:36
CABBARİ
ölüm hak Allahın emri kaza sadece sebepler halkası inşallah şehit olarak gitmişlerdir ve ebedi bir sarayda ebedi bir rahatlık çekerler rabbim mekanlarını cennet eylesin
sealmetle
11-11-2014, 20:01
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'te mahkemeye sevk edilen 5 kişi tutuklandı
Ermenek'teki kömür ocağında işçilerin mahsur kalmasıyla ilgili gözaltına alınan 8 kişiden 5'i tutuklandı. Diğer 3 kişi adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
KARAMAN
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında işçilerin mahsur kalmasıyla ilgili adliyeye sevk edilen 8 kişiden aralarında maden ocağı işletmecisi Saffet Uyar'ın da bulunduğu 5 kişi tutuklandı. Diğer 3 kişi ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Ermenek Adliyesine sevk edilen, maden ocağı işletmecisi Saffet Uyar, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey, madenin İşletme Müdürü Yavuz Özsoy, maden mühendisleri Cemile Karaca ve Nuray Yetiş, maden sahasının ruhsat sahibi şirketin işletme müdürü Mehmet Zeybek, maden mühendisi Ali Kurt ve İş Güvenlik Uzmanı Engin Yeti'nin savcılıkça ifadeleri alındıktan sonra tutuklanmaları talebiyle "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan" mahkemeye sevk edildi.
Zanlılardan, Saffet Uyar, Abdullah Özbey, Yavuz Özsoy, Mehmet Zeybek ve Ali Kurt tutuklandı. Karaca, Yetiş ile Yeti ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Muhabir: Metin Bolat
11-11-2014, 20:02
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'teki madende desandreye 1,5 metre kaldı
Ermenek'te kömür ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, desandre bölümünde düzlüğe 1,5 metre mesafe kaldığı bildirildi.
KARAMAN
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, desandre bölümünde 753 koduna ulaşılması için toplam 568 vagon hafriyatın tahliye edildiği, son 24 saatte 3 metre ilerleme kaydedilen bu bölümde düzlüğe 1,5 metre mesafe kaldığı bildirildi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan yazılı açıklamada, bugün itibarıyla 482'si arama kurtarma olmak üzere toplam 797 kişilik bir ekibin çalışmalarda görev aldığı belirtildi.
Düzlüğe 1,5 metre kaldı
Arama kurtarma çalışmalarının 8'er saatlik üç vardiya halinde aralıksız devam ettiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Yapılan çalışmalar kapsamında desandre bölümünde 753 koduna ulaşılması için toplam 568 vagon hafriyat tahliye edilmiştir. Son 24 saatte 3 metre ilerleme kaydedilmiş; desandre bölümünde düzlüğe 1,5 metre mesafe kalmıştır. Nefeslik bölümünde ise 777 kodunda çalışmalar sürmekte; bu alandan şimdiye kadar 742 vagon hafriyat çıkarılmış durumdadır. Son 24 saatte 19 metre ilerleme sağlanmıştır. Desandre ve nefeslik bölümleri arasında hava bağlantısı sağlandı."
18-11-2014, 20:42
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'te 6 işçinin daha cenazesine ulaşıldı
Ermenek'teki maden ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, 6 işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı.
KARAMAN
Ermenek ilçesindeki maden ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, 6 işçinin daha cansız bedeni bulundu.
Madenin 4. "başyukarı" bölümünden çıkarılan 6 işçinin cenazesi, ocağın girişinde ambulanslara alınarak Ermenek Devlet Hastanesi'ne gönderildi.
Bu sırada hastane önündeki güvenlik tedbirleri artırıldı. Madende mahsur kalan 8 işçiyi arama kurtarma çalışmalarının da sürdüğü belirtildi.
Ermenek'te kömür ocağında meydana gelen su baskını nedeniyle 18 işçi mahsur kalmış, 6 Kasım'da 2, dün de 2 işçinin cansız bedeni bulunmuştu.
8 işçinin otopsisi tamamlandı
Dün 2 işçinin, bugün sabah saatlerinde de 6 işçinin cansız bedenine ulaşılmasının ardından Ermenek Devlet Hastanesinde hareketlilik yaşanıyor. Hastane önündeki güvenlik tedbirleri artırıldı.
İşçilerin cenazelerinin getirildiği hastaneye, aileler akın ediyor. Cenazelerin kendi yakınlarına ait olabileceği ihtimaliyle hastaneye gelen işçi yakınları için belki de en acı bekleyiş başladı.
Otopsileri tamamlanan işçilerin kimlik tespiti için alınan DNA örnekleri, ambulans helikopterle Ankara'ya gönderildi.
Öte yandan, ocaktaki arama kurtarma çalışmaları aralıksız sürüyor.
Muhabir: Ali Kemal Akan
18-11-2014, 20:43
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Oğlum nereye gitti suyun içinde bulamadım
Ermenek'teki kömür ocağında mahsur kalan oğlundan haber alamamanın üzüntüsünü yaşayan Ayşe Nine "Oğlum nereye gitti suyun içinde, bulamadım" cümlesiyle çaresizliğini dile getirdi.
KARAMAN - Metin Bolat
Ermenek'teki kömür ocağında mahsur kalan oğlu Tezcan Gökçe için, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı" diyerek kazanın simgesi haline gelen Ayşe nine, "Oğlum nereye gitti suyun içinde, bulamadım" cümlesiyle çaresizliğini ortaya koyuyor.
Her ikisi de 75 yaşındaki Recep ile Ayşe Gökçe çifti, olay sonrası oğulları Tezcan Gökçe'den haber alamamanın hüznünü yaşıyor.
Endişeyle gelişmeleri takip eden, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" diyerek acıyı hafızalara kazıyan Gökçe çifti, umutlarını yitirse de gözlerini yoldan hiç ayırmıyor.
Ayşe Gökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ocak sahibi de dahil, kimsenin böyle bir olayın olmasını istemeyeceğini söyledi.
İki kişinin cansız bedenine ulaşıldıktan sonra çok üzüldüğünü dile getiren Gökçe, söylediğini dinleyenin de anlayanın da olmadığını ifade etti.
"Oğlumu ararım da bulamadım"
"Oğlum nereye gitti suyun içinde, bulamadım. Ağlıyorum. Yollara bakıyorum gelecek kuzum diye. Nerede yavrum ? Hala yok" diyen Gökçe, şöyle devam etti:
"Günlerdir oğlumu ararım da bulamadım. Bekliyorum ama gelmiyor. Boş boş yola bakıyorum. Oğlumu istiyorum. Kuzumu istiyorum. Başka bir şey istemem ama nerede bulacağım. Sürekli ağlıyorum, bazen uyumaya çalışıyorum ama zaman geçmiyor."
"Diri olarak kapamadık, ölüsünü de kapamadık"
Recep Gökçe ise hep bir haber beklediklerini ancak "Gördük, duyduk" diyen olmadığını kaydetti.
Sekiz kişinin cansız bedenine ulaşıldığını, kendilerinin onu da göremediğini vurgulayan Gökçe, "Onlar yine ölüsünü kaptı, biz onu da kapamadık. Diri olarak kapamadık, ölüsünü de kapamadık. Çaresiziz" dedi.
18-11-2014, 21:25
beaverss
Allah sabırlar versin
18-11-2014, 21:56
şimşek59
çok zoor çook Allah sabırlar versin
19-11-2014, 22:00
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'te maden işçilerine hüzünlü veda
Ermenek'teki maden ocağında dün ve önceki gün cansız bedenlerine ulaşılan 8 işçi düzenlenen toplu cenaze töreninin ardından toprağa verildi.
KARAMAN
Maden ocağında 17 ve 18 Kasım tarihlerinde cansız bedenlerine ulaşılan işçiler Hüsnü Çolak, Hüseyin Çolak, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, İsmail Gürses, Bahri Üzer, Mehmet Tokat ve Osman Çoksöyler, cenaze araçlarıyla Ermenek Devlet Hastanesinden alınarak Nezehat Ahmet Keleşoğlu Camisi'ne getirildi.
Türk bayrağına sarılı tabutlar, burada törenin düzenleneceği alana konuldu. Bu sırada işçi yakınları, tabutlara sarılarak gözyaşı döktü. Bazı işçi yakınları ise "Onlar ölmedi, şehit oldu" diyerek ağıtlar yaktı.
Gözyaşlarına boğulan işçi yakınlarını, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı uzmanları teskin etmeye çalıştı. Helallik alınmasının ardından 8 işçi için cami önünde toplu cenaze namazı kılındı. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, 8 işçi için ayrı ayrı cenaze namazı kıldırdı.
Cenaze törenine, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, Karaman Valisi Murat Koca, işçi yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Elvan: "İnşallah böyle bir kazayla bir daha karşılaşmayız"
Cenaze törenine katılan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, törenin ardından Ermenek Belediyesini ziyaret etti. Ziyaret sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandıran Elvan, 8 işçiye Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diledi.
Bakan Elvan, şöyle konuştu:
"Tüm ailelerine, eşlerine, annelerine, babalarına, tüm yakınlarına, çocuklarına başsağlığı diliyorum. Bütün Ermenek halkına da başsağlığı diliyorum. Allah'tan sabırlar diliyorum, bütün hemşehrilerimize. İnşallah böyle bir kazayla bir daha karşılaşmayız. Gerçekten çok acı ve üzücü bir hadise. Temennimiz; şu an yer altında kalan 8 kardeşimize bir an önce ulaşmak."
Maden ocağındaki çalışmalardaki son durumun sorulması üzerine Elvan, tüm ekiplerin çalışmalarını aralıksız sürdürdüğünü belirtti.
Elvan, "Şu an çalışmalar devam ediyor. Özellikle alt kotlarda çok yoğun bir malzeme, tahkimat, mil yığılması söz konusu. Aşağı yukarı galeriler tamamen kapanmış. Onları temizlemeye çalışıyor arkadaşlarımız" diye konuştu.
Desandre bölümünde mevcut koddan 10-15 metre ilerleme daha kaydedildiğini vurgulayan Bakan Elvan, "Bugün itibarıyla aşağı yukarı mevcut bulundukları koddan 10-15 metre yine bu desandre dediğimiz bölüme doğru bir ilerleme kaydettiler. O alanda biliyorsunuz bir konveyor (taşıyıcı bant sistemi) vardı. Onu kaldırıp yeni bir konveyor oraya kuruyorlar. Bunlarla birlikte hem kazı hem de tahkimat çalışmalarına devam ediyorlar. İnşallah kısa süre içerisinde de kalan 8 kardeşimize ulaşırız" ifadelerini kullandı.
Görmez'den "iş güvenliği" çağrısı
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Nezehat Ahmet Keleşoğlu Camii önündeki alanda 8 işçi için tek tek cenaze namazı kıldırdıktan sonra yaptığı konuşmada, elim bir kazada hayatını kaybeden işçileri ebediyete uğurlamak için bir araya geldiklerini söyledi.
İşçilere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır dileyen Görmez, işçilerin yeryüzünün metrelerce altına çocuklarına helal rızık temin etmek için indiklerini belirterek, onların İslam'a göre hükmen şehit olduklarını belirtti.
Soma'da ve burada yeryüzünün metrelerce altında can veren işçilerin aynı zamanda büyük bir mesaj verdiklerinin altını çizen Görmez, şunları kaydetti:
"Dediler ki 'Helal lokma, helal kazanç, emek değerlidir, mukaddestir' Onun için ben hem dini mübini İslam'ın, hem emeğin ve alın terinin vicdanı adına bütün işverenlerimize buradan haykırıyorum; işçilerimizin alın teri kurumadan hakkını vermek ne kadar mukaddesse, ne kadar değerliyse, onların iş güvenliklerini sağlamak, onların güvenli ortamlarda çalışmalarını sağlamak da o kadar önemli büyük bir hak, o kadar büyük bir adalet ve o kadar mukaddes bir vazifedir. İş adamlarımıza ve işverenlerimize buradan sesleniyorum; işçinin alın teri kurumadan hakkını verememek ne kadar büyük bir vebal, ne kadar büyük bir günahsa, onların emeklerini çalmak ne kadar büyük bir günahsa onların iş güvenliğini sağlamadan, maliyetleri indirmek adına onların hayatını tehli***e atmak da o kadar büyük bir suç, o kadar büyük bir vebal, o kadar büyük bir günahtır."
Bir daha böyle bir acının yaşanmamasını dileyen Görmez, işçiler için helallik istedi.
Görmez'in konuşmasının ardından cenazeler, defnedilecekleri köy ve beldelere götürülmek üzere ambulanslara konuldu. Bu sırada bazı işçi yakınları, "şehitlerin hesabını kim verecek?" diye bağırdı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da acılı işçi yakınlarına sarılarak onları teselli etmeye çalıştı.
5 işçi memleketinde toprağa verildi
Düzenlenen törenin ardından işçilerin cenazeleri, ambulanslara konularak, köy ve beldelerine gönderildi.
İşçilerden Bahri Üzer, Hüsnü Çolak ve Osman Çoksöyler'in cenazeleri memleketleri Ermenek'e bağlı Aşağıçağlar köyünde toprağa verildi. 3 işçi için köy mezarlığında cenaze namazı kılındı. Namazda, işçilerden Bahri Üzer'in annesi Emine Üzer'in de cemaatle birlikte, ön sırada saf tuttuğu görüldü.
Kılınan namazın ardından Üzer, Çolak ve Çoksöyler, gözyaşları arasında toprağa verildi.
İşçilerden Hüseyin Çolak ise Güneyyurt beldesinde defnedildi. Çolak'ın cenazesi, belde merkezindeki Abdullatif Camisi'ne getirildi. Burada gözyaşlarına boğulan Hüseyin Çolak'ın annesi Seyide ve eşi Nazmiye Çolak'ın, tabutun başından hiç ayrılmadığı gözlendi.
Çolak, burada kılınan cenaze namazının ardından belde mezarlığında toprağa verildi.
Cansız bedenine ulaşılan işçilerden Uğur İlhan da memleketi Ermenek'e bağlı Görmeli köyüne getirildi. Uğur İlhan da burada gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Ayşe nine yine herkesi duygulandırdı
Cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden Tezcan Gökçe ile Mehmet Tokat'ın cenazeleri de gözyaşlarıyla defnedildi.
Gökçe ve Tokat'ın cenazeleri Kazancı beldesi Gökçeler Mahallesi'ne getirildiğinde, yakınları sinir krizi geçirdi. Mehmet Tokat'ın eşi Zeynep Tokat, "Kaç gündür seni bekliyordum. Sen bizi bırakıp nereye gittin? Emanetini nereye bıraktın" diyerek ağladı.
Tezcan Gökçe'nin eşi Ayşe Gökçe ise çifte acı yaşıyor. Ocakta mahsur kalan ve halen ulaşılamayan işçilerden Hüseyin Gültekin'in de kardeşi olan Ayşe Gökçe, "Bizi bırakıp nereye gittin? Kocamı toprağın altında koydular" diyerek ağladı.
Ayşe Gökçe, "Hakkını helal et. İki çocuğun vardı. Hiç kıyamazdın onlara. Nereye gidiyorsun?" diyerek eşinin tabutuna sarıldı.
Tezcan Gökçe'nin babasının ise ayakta güçlükle durduğu görüldü. Oğlunun tabutuna sarılarak ağlayan baba Recep Gökçe'nin ayağındaki yırtık ayakkabı ise adeta yoksulluğunu gözler önüne serdi. Baba Gökçe, tüm acısına rağmen kendi adını taşıyan torunu Recep'ten, günlerdir ağlayan eşi Ayşe'yi tören alanına çağırmasını istedi. Ayşe nine, bacaklarından olduğu ameliyat nedeniyle yürümekte zorluk çektiği için yakınlarının desteğiyle alana geldi.
Olayın hemen ardından; "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" diyerek tüm Türkiye'yi ağlatan Ayşe nine, oğlunun tabutuna sarılınca, alanda bulunan herkes gözyaşlarına boğuldu. "Oğlum, nereye gittin, günlerce senin yolunu gözledim. Seni böyle mi görecektim" diye ağlayan Ayşe nineyi, yine 55 yıllık hayat arkadaşı teselli etti.
Mahalle girişindeki törende, cenaze namazını baba Gökçe, oturarak kılabildi. Namazın ardından Gökçe ve Tokat'ın cenazeleri mahalle mezarlığında toprağa verildi.
Muhabir: Anıl Bağrık
19-11-2014, 23:12
beaverss
ALLAH rahmet eylesin mekanları cennet olsun mevlam ailelerine sabır versin
20-11-2014, 10:11
aliharbiye
çok geçmiş olsun. çok üzücü bir vaka. yaa ne zaman bunları aşacaz anlamıyorum. o kadar maden işçisi öldüki hiç birinden ders alınlıyor. her zaman allaha emanet hasbel kader çalıştırılıyorlar. kaç kişinin ocağı söndü şimdiye kadar yazık yaaa
20-11-2014, 18:36
rselturk
Alıntı:
CABBARİ Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ölüm hak Allahın emri kaza sadece sebepler halkası inşallah şehit olarak gitmişlerdir ve ebedi bir sarayda ebedi bir rahatlık çekerler rabbim mekanlarını cennet eylesin
sealmetle
CABBARİ dost,ölüm elbette allahın emridir.Ama tedbir almak,sorumluluk almak ve aklı kullanmak ta Müslümanlığın gereğidir.En ucuz işgücüyle para kazanmak uğruna onca ailenin umudunu yok etmek,gencecik insanlarımızı diri diri yerin yüzlerce metre altına gömmek hangi insanlığın göstergesidir? Orada yatanlar sadece madencilerimiz değil,aynı zamanda insanlığımızdır,doymak bilmez hırslarımızdır.Dileğim,bu ölüm tacirlerine bir daha fırsat verilmez.
Sevgili dost,yazdıklarım size ve diğer forumdaşlara bir eleştiri değildir.Biliyorum ki,herkes en azından benim kadar acılı,üzgün aynı zamanda bir utanç içindeyiz.Emek sömürücüler de halk olarak bizim her şeyi allaha havale ettiğimizi bilerek rahat davranıyorlar,sorumluluktan kaçıyorlar.Başka ülkelerde bu tür kazalar en az seviyede iken tanrı müslüman kullarını mı cezalandırıyor?Yoksa vicdanı körelmiş inanç sömürücülerine açık çek mi imzalıyor.Biz alınması gereken tedbirleri bu dünya da almalıyız..Yaşarken neye inanıyorsak, çalışırken de, hakkımızı ararken de aynı inançla mücadele etmeliyiz!Allah doğruların yardımcısı olsun!...:49857458:
20-11-2014, 20:08
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
"Param olsa bu ayakkabılarla gezer miyim?"
20 Kasım 2014 12:42 (Son güncelleme 20 Kasım 2014 12:52)
Ermenek'teki maden ocağında hayatını kaybeden oğlunun cenaze töreninde giydiği yırtık ayakkabılarıyla Türkiye'yi ağlatan baba Recep Gökçe, bir babanın çaresizliğini gözler önüne seriyor.
KARAMAN- Metin Bolat
Ermenek'teki maden ocağında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden Tezcan Gökçe'nin cenaze töreninde ayağına giydiği yırtık ayakkabılarla Türkiye'yi ağlatan baba Recep Gökçe, bir babanın çaresizliğini ve gururunu gözler önüne seriyor.
Türkiye onları ilk, AA muhabirine "oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" cümleleriyle tanıdı. Her ikisi de 75 yaşında Recep ve Ayşe Gökçe çiftinin... Adeta olayın simgesi haline gelen çiftin yüzlerindeki derin çizgiler, sanki 75 yıllık hayatlarında çektikleri tüm zorlukları, zorlu coğrafyadaki hayat mücadelesini özetliyor.
Yaşamları hep yoklukla, yoksullukla geçen, üç ayda bir aldıkları maaş ile geçimlerini sağlayan 5 çocuklu Gökçe çifti, tuvaleti dışarıda, banyosu ise oturma odasının bir bölümü perdeyle çevrilen alanda olan iki odalı bir evde yaşamını sürdürüyor.
Çift, sabah oğullarının mezarını ziyaret etti
Lastik ayakkabıları dışında hiç ayakkabısı olmayan çift, oğullarının dünkü cenaze törenlerinde yine herkesi duygulandırdı. Ayşe ninenin ağıtları, Recep dedenin ayağındaki yırtık ayakkabı görenleri, dinleyenleri hüzünlendirdi. Recep Gökçe'nin ayağındaki ayakkabı, tüm mahsur kalan işçilerin aileleri gibi adeta yoksulluğu gözler önüne serdi.
Gece boyunca rahat uyuyamayan çift, sabah saatlerinde oğullarının mezarı başında dua ederek, gözyaşı döktü. Yetkililer, Recep dedeye ayakkabı hediye etti.
Duygularını ve yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaşan Recep Gökçe'nin dilinden, yine herkesi duygulandıracak cümleler döküldü.
"Onları kimseye muhtaç ettirmem"
Recep Gökçe, bundan sonra 55 yıllık hayat arkadaşı Ayşe, torunları Recep, Duygu ve gelinine sahip çıkmak için mücadele vereceğini anlattı.
Özellikle torunlarını, elinden geldiğince kimseye muhtaç etmeyeceğini vurgulayan Gökçe, oğlunun mezarını yaptıracağını, borçları varsa onu da ödeyeceğini dile getirdi.
Parası olmasa da hep "var" demiş
Bugüne kadar parasız günleri geçse de hep idare ettiğini aktaran Gökçe, "Bana çok söylediler, 'ihtiyacın varsa bize söyle' derler. 'Tamam söylerim' derim. Ama yine de söylemem. Ayıp olur, telaşe olur. Yaşım genç. Aylığımı aldığımda ayakkabıyı alırım. 'Paran yoksa para verelim' derler. 'Param var derim ızdırabımdan" diye konuştu.
Gökçe, cenaze töreninde giydiği ayakkabılarla ilgili ise şunları söyledi:
"Param yok, param olsa ben bu ayakkabılarla gezer miyim milletin içinde. 'Elindeki lastiği atıver' derler. 'Atarım ben, siz karışmayın' derim. Elin kadar ben alamadım mı? Elin kadar ben giyemedim mi? Param yok alamadım. Dişlerim yok. Eşimin de benim de dişlerim tükendi. Doktora yaptıracağımız dişler 'tutar mı tutmaz mı' diye sorduk. Yoksulluk nedeniyle gidip taktıramadık. Eğer orada param olsaydı, hemen taktıracaktım."
20-11-2014, 20:09
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
20 Kasım 2014 15:40 (Son güncelleme 20 Kasım 2014 15:41)
Ermenek'teki maden ocağında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden İsmail Gürses'in babası Mustafa Gürses, "Oğlumun cenazesi bulunduğunda üzülmedik, sevindik. Cenazeye sevinilir mi? 'Bir mezarı bari olsun' diye sevindik" dedi
KARAMAN - METİN BOLAT
Ermenek'teki maden ocağında cansız bedenlerine ulaşılan işçilerden İsmail Gürses'in babası Mustafa Gürses, "Oğlumun cenazesi bulunduğunda üzülmedik, sevindik. Cenazeye sevinilir mi? 'Bir mezarı bari olsun' diye sevindik" sözleriyle herkesi duygulandırdı.
Kendisi de maden işçiliğinden emekli olan baba Mustafa Gürses (48), AA muhabirine yaptığı açıklamada, olay sonrası adeta şok geçirdiğini ve hemen maden ocağına koştuklarını söyledi.
Her tarafı su bastığını görünce büyük acı yaşadığını belirten Gürses, çaresizce evine döndüğünü dile getirdi. Çalışmaları yakından izlediğini, bir hafta boyunca oğlunun sağ çıkacağı ümidiyle yaşadığını aktaran Gürses, "Madenin içine girdikten sonra sağ çıkamayacaklarını anladım. Göçüğü gördüm" dedi.
Gürses, cenazelerin uzun süre çıkmayacağını tahmin ettiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Oğlumun cenazesi bulunduğunda üzülmedik, sevindik. Cenazeye sevinilir mi? 'Bir mezarı bari olsun' diye sevindik. İnşallah diğer işçiler de tez zamanda bulunur. Artık torunlarım 2 yaşındaki Mustafa ile 3 aylık Hümeyra'ya dede olarak değil adeta bir baba sıcaklığıyla bakacağız."
"Sırtımdaki ceketi 'üşüdü' diye giydiririm' diye düşündüm"
Anne Ayşe Gürses (48) ise oğlunun haberini aldıktan sonra iki gün boyunca soba yakmadığını dile getirdi. "Oğlum suyun içinde yatarken sobanın önün de mi oturacağım?" dediğini hatırlatan Gürses, kalp hastası olduğu için günlerce gelişmelerin hep kendisinden gizlendiğini vurguladı.
İlk bir hafta neredeyse hiç ümidini kesmeden beklediğini anlatan Gürses, "Yedek çamaşır götüreyim de giydireyim' diye bile düşündüm. Sonra çocuğum tek oradan çıksın 'başımdaki örtüyü çıkartır, ağzını yüzünü siler, sırtımdaki ceketi üşüdü diye çıkarır giydiririm' diye düşündüm. Cenazeye, mezara sevinilir mi? 'Bir cenazesi, mezarı olsun' düşüncesiyle sevindik" diye konuştu.
Madencinin eşi Fatma Gürses de oğlunun sürekli sorduğu babasını evde aradığını anlatarak, sorumluların cezalandırılmasını istedi.
20-11-2014, 20:09
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Son 24 saatte 10 metre ilerleme sağlanmıştır
20 Kasım 2014 16:28 (Son güncelleme 20 Kasım 2014 16:31)
Ermenek'teki kömür ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, nefeslik bölümünde 777 koduna ulaşılması için 1523 vagon hafriyat çıkarıldığı, son 24 saatte ise 10 metre ilerleme sağlandığı bildirildi.
KARAMAN
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında, kazanın yaşandığı 28 Ekim'den bu yana nefeslik bölümünde 777 koduna ulaşılması için 1523 vagon hafriyat çıkarıldığı, son 24 saatte ise 10 metre ilerleme sağlandığı bildirildi.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan yazılı açıklamada, bugün itibarıyla 463 arama kurtarma personeli ve toplam 738 kişilik bir ekibin, Ermenek'te devam eden çalışmalarda görev aldığı belirtildi.
Çalışmaların, sekizer saatlik üç vardiya halinde aralıksız devam ettiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Maden kazasının yaşandığı 28 Ekim 2014 Salı gününden bu yana nefeslik bölümünde 777 koduna ulaşılması için 1523 vagon hafriyat çıkarılmış, son 24 saatte ise 10 metre ilerleme sağlanmıştır. Desandre bölümünde ise 753 kodunda çalışmalar sürmekte, bu alandan şimdiye dek 1209 vagon hafriyat çıkarılmış durumdadır. Son 24 saatte 6 metre ilerleme sağlanmıştır. Ermenek'te devam eden çalışmalara, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Karaman Valiliği, Karaman Belediyesi, Konya Büyükşehir Belediyesi, Ermenek Kaymakamlığı, Ermenek Belediyesi, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ve sivil toplum örgütlerinin katkıları ile devam edilmektedir. Gelişmeler 7/24 takip edilmektedir."
22-11-2014, 23:59
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Hayatını kaybeden 9 işçinin ailelerine aylık bağlandı
Karaman Valiliği, Ermenek ilçesinde maden ocağında meydana gelen su baskını sonucu hayatını kaybeden 9 işçinin yakınlarına iş kazası geliri ve ölüm aylığı bağlandığını bildirdi.
KARAMAN
Karaman Valiliği, Ermenek ilçesinde maden ocağında meydana gelen su baskını sonucu hayatını kaybeden 9 işçinin yakınlarına iş kazası geliri ve ölüm aylığı bağlandığını bildirdi.
Valilikten yapılan yazılı açıklamada, Ermenek ilçesinde elim kaza sonucu madende mahsur kalan ve arama kurtarma çalışmaları sonucunda cansız bedenlerine ulaşılan 9 madencinin yakınlarına iş kazası geliri ve ölüm aylığı bağlandığı ifade edildi.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
"900 prim günü dolduran madencilerden Hüseyin Çolak, Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Tezcan Gökçe, İsmail Gürses, Kerim Haznedar, Uğur İlhan, Mehmet Tokat, Bahri Üzer’in ailelerine aynı gün maaşları bağlandı. Aileler ilk aylıkları 18 Aralık 2014 tarihi ile 26 Aralık 2014 tarihleri arasında alacaklardır."
Muhabir: Murat Özünal
23-11-2014, 00:06
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Gökçe çiftinin dişleri tedavi edilecek
Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı Cebeci, Ermenek'te maden kazasında oğlunu kaybeden ve diş tedavilerini yaptıramayan Ayşe-Recep Gökçe çiftinin diş tedavisini yaptıracak.
ANKARA/KARAMAN
Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı İlker Cebeci, Ermenek'te maden kazasında oğulları Tezcan Gökçe'yi kaybeden ve maddi sıkıntı nedeniyle diş tedavilerini yaptıramayan Ayşe-Recep Gökçe çiftinin diş tedavi masraflarını karşılayacaklarını bildirdi.
Cebeci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Recep Gökçe'nin "Dişlerim yok. Eşimin de benim de dişlerim tükendi. Doktora yaptıracağımız dişler 'tutar mı tutmaz mı' diye sorduk. Yoksulluk nedeniyle gidip taktıramadık. Eğer orada param olsaydı, hemen taktıracaktım" sözlerini basından takip ettiklerini belirtti.
Bunun üzerine Oda yönetim kurulu olarak Gökçe çiftinin diş tedavi masraflarını karşılama kararı aldıklarını bildiren Cebeci, "En hızlı şekilde dişlerinin tedavilerini yapmak istiyoruz. Bunun için kendileriyle diyaloğa geçeceğiz. Ulaşım masraflarını da karşılayacağız. Yarın (bugün) personelimiz kendilerine ulaşmaya çalışacak" dedi.
Valilik'ten "lastik ayakkabı" açıklaması
Öte yandan, Karaman Valiliği, Ermenek'te toprağa verilen maden işçisi Tezcan Gökçe'nin, cenaze töreni sırasında yırtık ayakkabılarıyla dikkatleri çeken babası Recep Gökçe'ye alınan ayakkabılarla ilgili açıklama yaptı.
Karaman Valisi Murat Koca'nın Ermenek Kaymakamı Eyyüp Güngör'e, Recep Gökçe'ye kışlık ayakkabı alınması talimatını verdiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ermenek Kaymakamı Eyyüp Güngör'ün, İlçe Müftüsü Mehmet Seven'e konuyu iletmesi üzerine, Kazancı beldesi Bucak Mahallesi İmam Hatibi Azim Pişkin ayakkabı alınması için görevlendirilmiştir. Kazancı Merkez Mahallesi Muhtarı ve aynı zamanda ayakkabı satıcısı olan Nurettin Albayrak’tan kışlık deri ayakkabı alınmıştır. Bunun yanında Bucak Mahallesi İmam Hatibi Azim Pişkin, o bölgede yaygın olarak lastik ayakkabı kullanıldığından dolayı kendisi de bir lastik ayakkabı alarak Recep Gökçe’ye hediye etmiştir. Vatandaşımız Recep Gökçe de alınan bu ayakkabıları kabul ederek, yöre şartları nedeniyle lastik ayakkabıyı giymeyi tercih etmiştir. Valiliğimizin lastik ayakkabı alınması konusunda kesinlikle bir talimatı olmamış, alınan lastik ayakkabı tamamen imam hatibin kendi tasarrufu ile gerçekleşmiştir."
Azim Pişkin ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ermenek Müftülüğünden telefonla arandığını, Recep Gökçe'ye kışlık ayakkabı alınmasının iletildiğini söyledi.
Kendisinin de muhtar Nurettin Albayrak ile 2 adet ayakkabı aldığını dile getiren Pişkin, "Ayakkabıların bir tanesini kışlık diğerini lastik ayakkabı olarak aldık. Çünkü Recep amca dağa taşa giden birisi. İkisini de biz kundura almış olsaydık Recep amca bu ayakkabısına kıyıp giyemeyecekti. Bundan dolayı biz bir adet kışlık ayakkabı, bir adet de lastik ayakkabı alarak Gökçeler Mahallesine gittik ve Recep amcaya teslim ettik. Ama basın bunu Recep amcaya sadece lastik ayakkabı hediye edilmiş gibi lanse ederek bizleri zor durumda bıraktı" şeklinde konuştu.
"Lastik ayakkabıyı bölgede herkes kullanıyor"
Lastik ayakkabının, bölgede arazi koşulları nedeniyle yaygın şekilde kullanıldığını vurgulayan Pişkin, şunları kaydetti:
"Bağ bahçem olduğu için izin ve tatil günlerinde kendim de bu ayakkabıyı kullanıyorum. Çünkü bizim bu bölgenin kullanmış olduğu bir ayakkabı. Sadece Recep amca değil herkes kullanıyor bu bölgede lastik ayakkabıyı. Ermenek lastiği olarak tabir edilir. Biz de Recep amcaya dağda taşta, bağ bahçeye gittiğinde giymesi için böyle bir ayakkabı aldık. İkinci bir ayakkabıyı kendi inisiyatifimizi kullanarak aldık. Lastik ayakkabı aldığımızdan yetkililerin, bizi arayan kimsenin haberi yok. Bu, mahalle muhtarı ile bizim almış olduğumuz bir ayakkabı."
"Lastik ayakkabı giymemden kime ne"
Toprağa verilen madencinin babası Recep Gökçe ise sürekli lastik ayakkabı giydiğini söyleyerek, "Ben lastik ayakkabıyı nerede olsa giyerim, iskarpin ayakkabıyı giymem. Ahıra giderken iskarpin ayakkabı ile mi gideceğim? Bağa iskarpinle mi gideceğim? Elbette lastik ayakkabı ile gideceğim. Zaten ben şimdiye kadar lastik ayakkabı giyiyordum. Benim lastik giydiğimi herkes biliyor. Bundan kime ne?" dedi.
Gökçe'nin yakınları da bu haberlerden çok rahatsız olduklarını ifade etti.
Muhabir: Selma Kasap, Murat Özünal, Mehmet Çetin
02-12-2014, 20:18
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'te 1 işçinin cenazesine daha ulaşıldı
Ermenek ilçesindeki maden ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında 1 işçinin daha cansız bedeni bulundu.
KARAMAN
Ermenek ilçesindeki maden ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında 1 işçinin daha cansız bedeni bulundu.
Çıkarılan işçinin cenazesi, ocağın girişinde ambulansa alınarak Ermenek Devlet Hastanesine götürüldü. İşçinin kimliği DNA testinden sonra belli olacak. Madende mahsur kalan 5 işçiyi arama kurtarma çalışmaları sürüyor.
Ermenek'te kömür ocağında meydana gelen su baskını nedeniyle 18 işçi mahsur kalmış, yürütülen çalışmalar kapsamında bugüne kadar 13 işçinin cansız bedeni bulunmuştu.
Muhabir: Muhammed Boztepe
02-12-2014, 20:19
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında mahsur kaldıktan sonra cansız bedenine ulaşılan Mehmet Baha'nın cenazesi toprağa verildi.
KARAMAN
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında mahsur kaldıktan sonra cansız bedenine ulaşılan Mehmet Baha'nın cenazesi toprağa verildi.
Bir çocuk babası Baha'nın (32) cenazesi Ermenek Devlet Hastanesi morgundan alınarak, Güneyyurt beldesindeki babaevine getirildi.
Burada Baha'nın Türk bayrağına sarılı tabutuna dokunan eşi Emiş, iki yıl önce şeker ve tansiyona bağlı görme yeteneğini kaybeden Hasan Baha (75) başta olmak üzere yakınları gözyaşlarına hakim olamadı. Baha'nın cenazesi Abdullatif Camisi'nde kılınan namazın ardından belde mezarlığında toprağa verildi. Cenaze namazına kadınların da eşlik ettiği görüldü.
Törene, Karaman Valisi Murat Koca, Ermenek Kaymakamı Eyyüp Güngör, AK Parti Konya Milletvekili Mustafa Baloğlu, Ermenek Belediye Başkanı Uğur Sözkesen, Baha'nın yakınları ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Madenciyi ağabeyi bulmuştu
Mehmet Baha'nın, kurtarma çalışmalarına katılan ağabeyi Hamdi Baha tarafından bulunduğu ve tanıyamadığı kardeşini dışarıya çıkartıp çalışmalara devam ettiği belirtilmişti.
Baha, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Kardeşimin cenazesi bana denk geldi. Önceki cenazeler bulunduğunda da vardım. Onları gördüm ama almaya yanaşamamıştım. Bu sefer kardeşimi tanıyamasam da içimdeki bir his beni ona yöneltti" demişti.
Muhabir: Metin Bolat
02-12-2014, 21:05
beaverss
Allah rahmet eylesin rabbim geride kalanlara sabır versin
03-12-2014, 21:13
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'te madencinin cenazesi toprağa verildi
Ermenek'teki maden ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında cansız bedenine ulaşılan Ömer Cansu'nun cenazesi defnedildi.
KARAMAN
Ermenek'teki maden ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmaları kapsamında cansız bedenine ulaşılan Ömer Cansu'nun cenazesi defnedildi. Baba Hüsnü Cansu, törende "Oğlum kalk da öpeyim" diyerek ağladı.
Cansu'nun cenazesi yakınlarınca Ermenek Devlet Hastanesinden alınarak Başyayla ilçesine bağlı Üzümlü köyüne getirildi. Cenaze töreninde annesi Pakize, babası Hüsnü Cansu, yürüme engelli kardeşi Abdurrahman Cansu ile diğer yakınlarının güçlükle ayakta durduğu görüldü.
Oğlunun Türk bayrağına sarılı tabutunu öpen baba Hüsnü Cansu, "Oğlum kalk da öpeyim. Ne olur bir kez kalksan, doyamadım sana" diyerek ağladı. Baba Cansu'yu, daha önce madenden bir oğlunun cansız bedenine ulaşılan, diğer oğlu ise hala mahsur olan Şükrü Haznedar koluna girerek teselli etmeye çalıştı.
Cansu'nun 10 yaşındaki yeğeninin ise hıçkıra hıçkıra ağlaması herkesi duygulandırdı. Köy meydanında kılınan cenaze namazının ardından Cansu'nun cenazesi, toprağa verildi.
Ermenek'te kömür ocağında 28 Ekim'de meydana gelen su baskını nedeniyle 18 işçi mahsur kalmış, arama kurtarma çalışmaları kapsamında 6 Kasım'da 2, 17 Kasım'da 2, 18 Kasım'da 6, 29 Kasım'da 2, dün de 1 işçinin cansız bedenine ulaşılmıştı.
Muhabir: Metin Bolat
04-12-2014, 22:30
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'te son 5 işçiye de ulaşıldı
Karaman'ın Ermenek ilçesindeki madende mahsur kalan 18 işçinin tamamına ulaşıldı.
KARAMAN
Ermenek ilçesindeki maden ocağında yürütülen arama kurtarma çalışmalarının 38. gününde mahsur kalan 18 işçinin tamamına ulaşıldı.
Madenden çıkarılan son işçinin cenazesi de ocağın girişinde ambulansa alınarak Ermenek Devlet Hastanesine götürüldü. İşçilerin kimlikleri DNA testinden sonra belli olacak.
Böylece, 28 Ekim'de Ermenek'teki kömür ocağında meydana gelen su baskını nedeniyle mahsur kalan 18 işçinin tamamına, 38 gün süren çalışmalar sonunda ulaşılmış oldu.
AFAD: Çalışmalar tamamlandı
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığından (AFAD) yapılan yazılı açıklamada ise "463 arama kurtarma personeli ve toplam 602 kişilik ekiple devam eden çalışmalar, madende mahsur kalan son 5 kişinin bulunması ile sonuçlanmıştır" ifadelerine yer verildi.
Çalışmalar kapsamında madenden toplam 4 bin 99 vagon hafriyat çıkarıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Vatandaşlarımıza ulaşmak için arama çalışmaları 24 saat aralıksız sürdürülmüştür. Ermenek'te tamamlanan çalışmalara katkı sağlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Karaman Valiliği, Karaman Belediyesi, Konya Büyükşehir Belediyesi, Ermenek Kaymakamlığı, Ermenek Belediyesi, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK), Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ile AFAD çalışanlarına ve sivil toplum kuruluşlarına; yapılan çalışmalar hakkında kamuoyuna doğru ve eksiksiz bilgi ulaştırılmasını sağlayan medya mensuplarına en içten teşekkürlerimizi sunarız. Kaybettiğimiz kardeşlerimize Allah'tan rahmet, acılı aileleri başta olmak üzere tüm milletimize başsağlığı dileriz."
Muhabir: Muhammed Boztepe-Ayşe Şensoy
04-12-2014, 22:31
bayram tv
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ermenek'teki maden ocağında 38 gün
04 Aralık 2014 15:44 (Son güncelleme 04 Aralık 2014 16:04)
Ermenek'te su baskını sonucu maden ocağında mahsur kalan işçilerin çıkarılması için ekipler, 38 gün boyunca zor şartlarda çalıştı.
KARAMAN - Metin Bolat - Abdullah Yıldız
Karaman'ın Ermenek ilçesi yakınlarındaki bir kömür ocağında, 28 Ekim'de meydana gelen su baskını sonucu mahsur kalan 18 işçiye ulaşmak için 602 kişiden oluşan ekipler, 38 gün boyunca yoğun çaba harcadı.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 28 Ekim'de öğle saatlerinde 34 işçinin bulunduğu Ermenek'teki özel bir linyit kömürü madeninde su baskını meydana geldiği ihbarı alındı. 16 işçinin sağ kurtulmayı başardığı ocakta mahsur kalan 18 işçiye ulaşmak için AFAD koordinasyonunda acil durum müdahale çalışmaları başlatıldı.
İçeri dolan 12 bin ton civarında yüksek basınçlı su, madeni ayakta tutan tahkimatı yıkması nedeniyle dışarı atıldıkça tünel ve galerilerde göçükler meydana geldi, yolu kapattı. 12,5 metrekarelik tüneller, bin 300 metre boyunca alan taş, toprak ve kömür göçüğünden oluşan yığın sebebiyle tıkandı.
Kazada, derinliği di*** olarak 181 metre olan madene binlerce ton su, çok yüksek bir basınçla tünelleri ayakta tutan tahkimatı yıkarak, saniyeler içerisinde, 60 metre yüksekliğe ulaştı. 1939 metrelik yürüyüş yolu uzunluğuna sahip ocaktaki tünellerin yaklaşık dörtte üçünü su bastı. Arama kurtarma çalışmaları kapsamında ilk etapta bu suyun tahliye edilmesine çalışıldı.
Olay yerindeki çalışmaları takip eden Vali Murat Koca'yı telefonla arayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, faciayla ilgili bilgi aldıktan sonra işçilerin kurtarılması için tüm imkanların seferber edilmesini istedi.
Arama-kurtarma çalışmaları için ilk olarak AFAD ve ilgili birimlere bağlı 225 kişilik ekip olay yerine sevk edilerek, madende biriken suyun motopomplar ile tahliye edilmesi çalışması başlatıldı. Türk Silahlı Kuvvetlerince, arama-kurtarma çalışmalarına destek vermek üzere iki uçak ve helikopter görevlendirilirken, iki komando timi de olay yerine sevk edildi. Yine çalışmalara destek amacıyla AFAD, Sağlık Bakanlığı, UMKE, TTK, TKİ, Türk Kızılayı ve belediyeler başta olmak üzere birçok kurumdan bölgeye ekip ve araç gönderildi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da maden ocağında mahsur kalan işçilerin aileleri için, bölgeye psikososyal destek ekibi gönderdi. Acil durum müdahalesinin sistematik şekilde yapılması için alana AFAD Mobil Koordinasyon Merkezi kuruldu, çalışmalar AFAD Haberleşme Aracı ile uydu üzerinden canlı olarak Başbakanlık Afet ve Acil Durum Merkezi’ne aktarıldı.
Çalışmalar başladıktan bir süre sonra Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik olay yerine geldi.
Bölgeye kısa sürede art arda ulaşmaya başlayan ekipler, su tahliye işlemlerini hızlandırdı. Mahsur kalan işçilere ulaşılması için öncelikle madene akan su, aralarında "Ahtapot" adı verilen yüksek kapasiteli olanlarının da bulunduğu pompalarla boşaltılmaya çalışıldı.
Aynı gün ocakta işçilerin mahsur kalmasına ilişkin, Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı.
Türkiye'nin dört bir tarafından yardım ekipleri bölgeye gelmeye devam ederken, facianın ikinci günü olan 29 Ekim'de, İstanbul Büyükşehir Belediyesi kurtarma ekibi, Karaman'ın Ermenek ilçesi girişinde kaza geçirdi. Devrilen "Ahtapot" aracında yaralanan 2 görevli hastaneye kaldırıldı. Aynı gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu da olay yerine gelerek, çalışmaları yerinde inceledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, işçilerin mahsur kalması nedeniyle, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda verilecek resepsiyonun iptal edildiğini açıkladı.
Aynı gün madende mahsur kalan 18 işçinin isimleri belli oldu. İşçilerin Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil Yaman, Ömer Cansu, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Recep Çiloğlu olduğu bildirildi.
Öte yandan, olaydan sonraki günde madene indirilen ahtapotla çalışmalar daha da hızlandı. Başbakanlık AFAD koordinasyonunda 420 kişilik ekip, 90 araç ile arama kurtarma çalışmalarını kesintisiz sürdürdü.
Ermenek'teki maden ocağında mahsur kalan 18 işçiden biri olan Hüseyin Gültekin'in eşinin, kazadan birkaç saat sonra erkek çocuk dünyaya getirdiği yönündeki haber, yürekleri dağladı. Bebeğe, hem babasının istediği "Arda" hem de kendi adı "Hüseyin"i vermeyi düşünen aile, umutla ocaktan gelecek iyi bir haberi bekledi.
Facianın 3. günü olan 30 Ekim'de Manisa'nın Soma ilçesinden yüklenen su tahliye pompasını taşıyan kamyon, Ermenek ilçesindeki maden ocağı yakınlarında devrildi, sürücü ve yanındaki elektronik teknikeri kazayı yara almadan atlattı.
''Burası bir doğal afet değil''
Çalışmalar ise 537 kişilik ekip ile 2 uçak, 3 helikopter, 25 ambulans ve 18 AFAD arama-kurtarma aracı olmak üzere 97 araçla aralıksız sürdürüldü. Alana çok sayıda motopomp, 3 seyyar aydınlatma cihazı, 10 büyük çadır, seyyar mutfak, mobil yatakhaneler, 700 battaniye ve kumanya gönderilidi. Desandre ve nefeslikteki su tahliye çalışmalarına MTA'nın Beypazarı ilçesindeki sondaj makinesi de eklendi. Madenin üç ayrı noktasında su tahliye alanı oluşturuldu. Böylece çalışmalar daha da hızlandı.
AFAD Başkanı Fuat Oktay, yaptığı açıklamada, alanın uzun, dar ve derin özelliklere sahip, görüş mesafesinin sıfır olmasının risk oluşturabileceği gerekçesiyle bölgeye ulaşan dalgıçların arama kurtarma çalışması yapamayacağı sonucuna varıldığını bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız ise kazaya ilişkin, ''Burası bir doğal afet değil. Doğal afet olmayan yerde kusur var demektir" diyerek, olayda kusur olduğuna işaret etti.
Tezcan Gökçe'nin annesi Ayşe Gökçe'nin, facianın 3. gününde AA muhabirine verdiği röportajda, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?" demesi yürekleri dağladı. Ayşe ninenin bu sözü facianın adeta simgesi haline geldi.
Dördüncü gün
Olayın 4. günü olan 31 Ekim'de madene inerek Bakan Yıldız ile çalışmaları inceleyen Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, suyun tahliyesinde yarı yarıya ilerleme sağlandığını ancak ocağın tavanının çökmüş durumda olduğunu, galerilerin 4'te 3'lük bölümünün kapandığını söyledi.
Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada ise faciayla ilgili sorumlular hakkında mahkemece adli kontrol kararı verildiği belirtildi.
Madendeki arama kurtarma çalışmaları aralıksız sürerken, facianın 6. günü olan 2 Kasım'da kameralar karşısına geçen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, 10, 12 bin ton suyun 4'te 3'ünün tahliye edildiğini, içeride 2 bin 500 ton civarında su kaldığını açıkladı.
Yedinci gün
Olayın 7. gününde Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, düzenlenen ön raporda kazanın, eski imalat bölgesine yıllar içerisinde birikmiş olan suların zaman içinde basınç eşik değerini aşarak, zayıflayan topuktan çalışma alanlarında aniden su baskınına neden olmasından kaynaklandığı belirtildi.
Aynı gün, maden ocağında mahsur kalan 18 işçiden Mehmet Özcan'ın, 5 yaşındaki oğlu Ömer Asaf'ın, medyada çıkan, "Babama 'Galatasaray maçı var' dersek madenden çıkar" yönündeki sözleri herkesi ağlattı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 4 Kasım'da yaptığı açıklamada, madendeki suyun 5'te 4'ünün tahliye edildiğini, suyun artık maden ocağıyla alakalı çalışmaları etkileyen olumsuz bir yanı bulunmadığını açıkladı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan da Ermenek kömür havzasında aşağı yukarı 1500 madenci işçinin çalıştığını, bu işçilerin kredi borçlarının üç ay süre ile ertelendiğini duyurdu. Elvan, ayrıca yer altında kalan bazı maden işçilerinin özellikle Halk Bankasından kredi aldığının tespit edildi, bu borçların Halk Bankası Genel Müdürlüğünce silineceğini bildirdi.
Arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği madende, alan temizlendikçe pompalar aşamalı bir şekilde daha da aşağı indirildi. Su ve hafriyat tahliyesi için çok sayıda motopomp, çamur pompası, jeneratör ve hidrosam kullanıldı.
İşçilere ulaşılması için facianın 9. gününde de çalışmalar aralıksız devam etti. AFAD tarafından tahliye çalışmaları sırasında çekilen ve basınla paylaşılan yeni görüntülerde kurtarma çalışmalarına katılan maden işçilerinin vardiya değişimi ve ikarşılaştıkları sorunları aşmak için verdikleri mücadele dikkati çekti.
Onuncu günde 2 işçiye ulaşıldı
Olayın 10. günü olan 6 Kasım'da madende 2 işçiye ulaşıldığı haberi geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ermenek'te madende mahsur kalan 18 işçiden ikisinin cesedine ulaşıldığını açıkladı.
Mahsur kalan 18 işçinin yakınları ile 2 işçinin cesetlerinden alınan örnekler, Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Yapılan DNA testinde, cesetlerin Ermenek'e bağlı Aşağı Çağlar köyünden Kerim Haznedar (32) ve İsa Gözbaşı'na (23) ait olduğu tespit edildi.
Haznedar ve Gözbaşı'nın cenazeleri, çıkarıldıktan 2 gün sonra memleketlerinde gözyaşları arasında toprağa verildi. Aynı gün olayla ilgili 7 kişi gözaltına alındığı, 1 kişinin de arandığı bildirildi.
5 kişi tutuklandı
Oağın aranan sahibi Saffet Uyar, 9 Kasım'da avukatı ile Ermenek'e gelerek, cumhuriyet savcılığına teslim oldu. Ertesi gün gözaltına alınan 8 kişiden, aralarında Saffet Uyar'ın da bulunduğu 5 kişi, bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten tutuklandı. Diğer 3 kişi ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Facianın 15. günü olan 11 Kasım'a gelindiğinde şüphelilerin ifadeleri basına yansıdı. Maden işletmecisi Safet Uyar'ın, ifadesinde, "Yapılan çalışmalar sırasında ocağa bir kez su geldiğini teknik personelden öğrendim, diğerinden haberim yok. Personel suyu boşaltarak çalışmaya devam etmiştir...
Ekonomik durumum elvermediği için sondaj makinesi alamadım. Olay öncesi ocakta suyun aktığını ya da kömürün ıslak olduğunu, kayma meydana geldiğini bu nedenle tahkimat yapılamadığını bilmiyorum" dediği öğrenildi.
Maden ocağında meydana gelen olayın 17. gününde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Ankara Grup Başkanlığı'nın aldığı heyet kararı ile Ermenek'te su basan kömür ocağının yakınındaki Özkar Madencilik A.Ş. Kömür İşletmesi'nde üretim durduruldu.
Öte yandan, işçi yakınları için hayırseverler adeta seferber oldu. Yurt içi ve yurt dışından çok sayıda hayırsever işçi yakınlarına yardım etmek için Karaman Valiliğine başvurdu. Karaman Valisi Murat Koca, maden kazasında mağdur olan ailelerinin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Valilik tarafından yardım kampanyası başlatıldığını açıkladı.
19. gün
Madencilerin yakınları da son güne kadar evlatlarına, kardeşlerine, eşlerine ulaşmaya çalışan ekipler için dua etti, maden sahasından hiç ayrılmadı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Karaman Valisi Murat Koca sık sık madene gelerek çalışmaları denetledi. Belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve Türk Kızılayı, kurdukları çadırlarda madende çalışan işçiler ve acılı ailelere sıcak yemek ve içecek hizmeti verdi.
Olayın 19. gününde Cenne Linyit Kömür İşletmesi Limited Şirketi'nin tutuklanan şirket müdürü Abdullah Özbey'in avukatı Tevfik Buğdaycı, müvekkilinin tutukluluk kararı için Karaman Sulh Hukuk Mahkemesine itiraz etti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Ankara Grup Başkanlığının heyet kararı ile Ermenek'te su baskınının meydana geldiği Has Şekerler Madencilik'in yakınındaki Tarkom Madencilik'te de üretim durduruldu.
21 ve 22. gün
AFAD, 17-18 Kasım'da arama kurtarma ekipleri tarafından 8 madenciye ulaşıldığını, böylece madenden çıkarılan işçi sayısının 10'a ulaştığını açıkladı. Yapılan DNA testinde, cenazelerin Hüsnü Çolak, Hüseyin Çolak, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, İsmail Gürses, Bahri Üzer, Mehmet Tokat ve Osman Çoksöyler'e ait olduğu tespit edildi.
"Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın" diyerek kazanın sembolü haline gelen Ayşe ve Recep Gökçe'nin oğulları Tezcan Gökçe ile kazanın meydana geldiği gün işe başlayan Osman Çoksöyler, diğer 6 işçiyle birlikte kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
Madendeki su baskınının 26. gününde, Karaman Valiliği, hayatını kaybeden 9 işçinin yakınlarına iş kazası geliri ve ölüm aylığı bağlandığını bildirdi. Ermenek ilçesinde işçilerin mahsur kaldığı maden ocağında nefeslik ve desandre arasındaki istinat duvarı çöktü. Olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Bir yandan arıza giderilirken diğer yandan beşik vagonlarla pasa ve moloz çıkarımına güç şartlarda devam edildi. Arıza kısa sürede giderildikten sonra çalışma yeniden başladı.
29. gün
Maden ocağı bölgesinde, ilk kar yağışının başlamasıyla şartlar daha da zorlaştı. Ancak ekipler, arama kurtarma çalışmasına ara vermeden devam etti. AFAD, maden ocağının yüzde 87'sinin tarandığını, maden sahasında 1692 metrenin taramasının gerçekleştirildiğini belirterek, ocağın yüzde 13'ünü kapsayan 247 metrelik kısım da çalışmaların sürdüğünü açıkladı.
Facianın 33 ve 34. gününde, iki işçinin daha cansız bedenine ulaşıldı. Madenden çıkarıldıktan sonra yapılan DNA testinde, cenazelerin Mehmet Baha ve Recep Çiloğlu'na ait olduğu belirlendi. Çiloğlu'nun cenazesi memleketi Zonguldak'a gönderilirken, Baha'nın cenazesi Güneyyurt'ta toprağa verildi.
36 ve 37. gün
Arama kurtarma çalışmalarının 36. gününde, madencilerden Ömer Cansu'nun cansız bedenine ulaşıldı. Cansu'nun cenazesi Başyayla ilçesine bağlı Üzümlü köyünde toprağa verildi.
Kazanın meydana gelişinin ardından geçen 38. günde, AFAD, son 5 işçinin cansız bedenine ulaşılmasıyla, ocakta mahsur kalan toplam 18 işçiye de ulaşıldığını ve çalışmaların tamamlandığını bildirdi.
Öte yandan, olayın meydana geldiği 28 Ekim'den itibaren maden ocağından 4 bin 99 vagon hafriyat çıkarıldı.
05-12-2014, 08:07
beaverss
bunların bize birer ders olması lazım ama nerde 3 ay sonra unutulur rabbim böyle kazalardan cümlemizi korusun inş tekrarları yaşanmaz bir daha