Bugünde buraya..
Printable View
Bugünde buraya..
Abdi İpekçi cinayetinden hükümlü Mehmet Ali Ağca'nın, Kurban Bayramı'nın üçüncü gününde serbest bırakılacağı açıklandı.
İtalyan ulusal haber ajansı ANSA, Mehmet Ali Ağca'nın avukatı Mustafa Demirbağ'a dayanarak verdiği haberde, hükümlü hakkındaki tahliye kararının 12 Ocak Perşembe günü gerçekleşeceğini duyurdu. Haberde, ajansa özel demeç veren Avukat Demirbağ'ın, “Ağca, perşembe günü saat 12.00'ye doğru serbest bırakılacak” dediği belirtildi.
Avukat Demirbağ, aynı haber ajansına dün gün içerisinde verdiği bir başka demeçte ise müvekkili Ağca'nın tahliye kararı konusunda Vatikan tarafından sergilenen tavırdan da memnuniyet duyduğunu belirtmişti. Demirbağ, “Ağca bana yakında serbest bırakılacak olmasından dolayı memnuniyetini dile getirdi. Kendisi bu konuda Kardinal Ersilio Tonini'nin vermiş olduğu beyanattan da memnun” diye konuşmuştu.
Vatikan adına yapılan resmi açıklamada Ağca'nın tahliyesi konusunda mahkemelerin kararlarına saygı duyulacağı belirtilmekle yetinilirken, Kardinal Tonini ise 13 Mayıs 1981'de suikast girişimine maruz kalan Papa İkinci Jean Paul'ün saldırganı zaten affetmiş olduğundan bahisle, “Eğer Papa (İkinci Jean Paul) hayatta olsaydı, bu tür bir haber karşısında adeta bayram ederdi” demişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Erdoğan, bayram namazını, beraberindeki bakanlarla birlikte Kocatepe Camii'nde kıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ”Öncelikle tüm milletimin, İslam dünyasının, tüm insanlığın, Kurban Bayramı vesilesiyle sevgiye, barışa hasret olduğu bu günlerde Allah'tan tek temennimiz, insanlığın içinde olduğu bu sıkıntıları bir an önce aşabilmek” dedi.
Erdoğan, bayram namazını, beraberindeki Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Devlet bakanları Ali Babacan, Mehmet Aydın, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile birlikte Kocatepe Camii'nde kıldı. Başbakan Erdoğan, namazın ardından yaptığı açıklamada, Türk milletinin ve İslam aleminin Kurban Bayramı'nı kutladı. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Sizlerin şahsında öncelikle tüm milletimin, İslam dünyasının, tüm insanlığın Kurban Bayramı vesilesiyle sevgiye, barışa hasret olduğu bu günlerde Allah'tan tek temennimiz, insanlığın içinde olduğu bu sıkıntıları bir an önce aşabilmek, özellikle milletimizin birliğinin, beraberliğinin, dayanışmasının daha da artarak geleceğe yürümesini temindir.
Bayramlar, birliğin, beraberliğin, sevginin, dayanışmanın, kardeşliğin arttığı günlerdir, ziyadeleştiği günlerdir ve özellikle bizim bayramlarımız bir tatil olmaktan çok dayanışmanın, küçüklerin büyüklere özellikle saygının, sevginin arttığı günlerdir.
Hele hele Kurban Bayramı, özellikle varlık sahibi Müslümanlar'ın, fakire, yoksula, bir yıl boyu hiç et göremeyen insanlara kurban vesilesiyle bu fırsatı, zemini hazırlamasıdır. Dayanışmalarımızın en güzel örneklerinden biri olan Kurban Bayramı'nı kabine üyelerimle birlikte kutluyorum, tebrik ediyorum. Daha nice bayramlara, sevgi, saygı kardeşlik içinde ulaşmayı Allah'tan temenni ederken, ülkemizin, devletimizin, milletimizin, bayrağımızın daha yükseklere, daha ilerilere ulaşması temennisiyle hayırlı bayramlar diliyorum.”
Camiden ayrılırken vatandaşlarla bayramlaşan Başbakan Erdoğan, basın mensuplarının da bayramını kutladı.
Başbakan Erdoğan, camiden evine geçerken de, Keçiören'de bir taksi durağına uğrayarak, taksi durağı çalışanlarıyla bayramlaştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Türkiye'nin değişik noktalarında kuş gribi virüsünün görülmesi komplo teorilerini hızlandırdı. AK Parti içinde çok sayıda vekil kuş gribinde komplo olduğuna inanıyor...
Türkiye'nin birçok noktasında birden görülen kuş gribi vakaları, bazı AKP'lilerce "dışardan düzenlenen komplo" olarak değerlendirildi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Yeni Şafak'a yaptığı açıklamada, kuş gribi hastalığının göçmen kuşlar aracılığıyla "bilerek" Türkiye'ye gönderildiği yönündeki komplo iddialarının araştırılması gerektiğini söyledi.
Şahin, bu iddialara pek ihtimal vermediğini de belirterek, "Bu ihtimali zayıf görüyorum. Zayıf görüyorum demek, olmayacağı anlamına gelmez. Komplo ihtimali çok düşük olmasına rağmen üzerine gidilebilir" diye konuştu.. Şahin'in sözlerine bazı AKP'liler de iddialar hakkında şu görüşleri dile getirdi:
'Koyabilirler'
Eyüp Sanay (Ankara): Türkiye'de aynı anda birçok yerde kuş gribinin görülmesi düşündürücü. Türkiye'de turizm patlaması yaşanıyordu. Rekabet nedeniyle yapılmış olabilir. Birileri mikrobu bizzat koymuş olabilir. Çünkü Rusya 'Türkiye'ye gitmeyin' diyor, İran sınır kapısını kapattı. Ben komplo teorilerine inanmaya başladım.
Turhan Çömez (Balıkesir): Dünyada nükleer ve biyolojik silahlar kadar genetik ve siber savaş yöntemleri de önemini giderek artırmaktadır. İspat edilme olanağı olmamakla birlikte, kuş gribi virüsünün bir biyolojik savaş aracı olabileceğini göz ardı etmemek gerek.
İbrahim Hakkı Aşkar (Afyon): Komplo mu, bilemem. Birileri üretip bölgeye mi götürüyor? Bu insanları katlediyor demektir. Buna yönelik veri varsa üzerine gidilmesi gerekir.
Faruk Çelik (Grup Başkan Vekili): Olayı komplo olarak görmüyorum. Şüpheci düşünceyi yersiz görüyorum.
Ruslar kuş gribi aşısı buldu
Rus bilimadamlarının kuş gribi aşısı konusundaki araştırmalarının sonuna gelindiği ve bulunan aşının testine bu ay içinde başlanacağı bildirildi.
Rusya Sağlık Dairesi Başkanı Gennadi Onişçenko, Radyo Eko Moskova'ya yaptığı açıklamada, H5N1 virüsüne karşı geliştirilen aşıların denenmesine bu ay içinde başlanacağını belirtti.
Dünyanın 1994 yılında Çin'de ortaya çıkan bu virüse karşı tam olarak hazırlanmadığını ifade eden Onişçenko, ''Aşı adayı diye adlandırdığımız bu ilacın gönüllülerin üzerinde denenmesine bu ay içinde başlayacağız. Denekler üzerindeki çalışmalar başarılı olursa aşı daha geniş kesimin tüketimine sunulacak'' dedi.
Rusya'da şu ana kadar kuş gribi bulaşan bir insanın olmadığını belirten Onişçenko, ''Ne hayvandan insana, ne de insandan insana kuş gribi bulaşması vakasına rastlanmadı'' diye konuştu.
Aydın'da 4 kişide kuş gribi şüphesi
Rahatsızlanarak tedavi altına alınanlar kuş gribinde kurallara uymayanlar oluyor. Aydın'da 4 kişi, kuş gribi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.
Aydın'da 4 kişi, kuş gribi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı. Alınan bilgiye göre, Zafer Mahallesi'nde Hüseyin Kılıç'a ait evde beslenen tavuklardan ikisinin telef olmasının ardından, hayvanlarla temas eden evin çocuğu Uğur Kılıç (15), rahatsızlandı. Kılıç, kuş gribi şüphesiyle Aydın Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Girne Mahallesi'nde ise Rıfat Yolcu, önceki gün yasak olmasına rağmen yaban ördeği avladı. Ördekleri pişirerek yiyen Yolcu ailesinden Hicran Yolcu (29) ile oğlu Furkan Yolcu (2), rahatsızlandı. Hastaneye başvuran anne ile oğul, kuş gribi şüphesiyle Aydın Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Baba Rıfat Yolcu'nun ise sağlık durumunun iyi olduğu belirlendi.
Kuşadası İlçesi'nde Cami Kebir Mahallesi'nde de Hüseyin Sağbaş, evinde beslediği tavukların yanına pazardan yeni bir tavuk aldı. Sağbaş, bir süre sonra hasta olduğunu fark ettiği tavuğu, ayrı bir yere koydu. Ancak, hasta tavukla oynayan oğlu Umutcan Sağbaş (3), bir süre sonra rahatsızlandı. Hasta tavuğun telef olması üzerine, Umutcan Sağbaş, kuş gribi şüphesiyle Aydın Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Aydın Devlet Hastanesi yetkilileri, hastalardan boğaz kültürü örnekleri alındığını, bu örneklerin İstanbul Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi'ne gönderildiğini ve sonuçların 3 gün içinde ellerine ulaşacağını bildirdiler.
Aydın Tarım İl Müdürü Sadettin Öztürk, dün akşam, Kuşadası İlçesi ile Aydın Merkez ilçeye bağlı Çeştepe Beldesi'nde ölü ördek ve kumrularda kuş gribi vakaları görüldüğünü ve Aydın'da toplu itlaf çalışması başlatacaklarını açıklamıştı.
Sivas'ta da kuş gribi görüldü
Sivas'ta kuş gribi şüphesiyle Kangal İlçesi'nden Cumhuriyet Üniversitesi (CÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan 4 kişiden 1'inin test sonuçları pozitif çıktı.
Kangal İlçesi'ne bağlı bir köyden, ölü tavuklarla temasta bulunduğu bildirilerek kuş gribi şüphesiyle CÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Servisi'nde gözlemaltında tutulan 4 kişiden alınan numuneler incelenmek üzere Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü'ne gönderildi. Enstitüden gelen raporlarda, hastalardan birinin test sonuçlarının pozitif çıktığı bildirildi.
AA muhabirinin görüştüğü İl Kriz Merkezi yetkilileri, konuyla ilgili olarak öğle saatlerinde kapsamlı bir açıklamanın yapılacağını, alınacak tedbirlerin de bu açıklamada duyurulacağını söylediler.
Yozgat'ın Akdağmadeni İlçesi'nden kuş gribi şüphesiyle gelen 3 kişi de CÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'nde gözlem altında tutuluyor.
Tekel yeni bir sigara çıkarıyor
Şark tipi tütün (Türk tütünü) ile sigara pazarında lider olan TEKEL, bu segmentte piyasaya yeni bir ürün daha sokmaya hazırlanıyor.
A.A muhabirinin edindiği bilgiye göre, tamamı Türk tütününden mamul olacak yeni sigara, sos ya da koku ilavesi içermeyecek, bir başka deyişle sigara natürel harmanda olacak.
Sigaranın, öncelikle kısa ve yumuşak paket olarak piyasaya sürülmesi hedefleniyor. TEKEL yetkilileri, söz konusu sigaranın, öteden beri Türk tütününden üretilmiş sigaralar üzerindeki kötü izlenimi silecek, kokusu hafif, içimi rahat özellikte olacağını ifade ettiler.
Şu anda adının ne olacağına henüz karar verilmeyen sigara için çeşitli alternatif isimler üzerinde duruluyor. Bu isimlerden birinin de ''Nefes'' olduğu belirtiliyor.
Yeni ürünün, Şubat ayı içerisinde tüketicilerin beğenisine sunulması planlanıyor.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev'in yemin törenine katılmak üzere Kazakistan'a gitti.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, özel uçakla Kazakistan'a gidişinden önce Esenboğa havaalanında herhangi bir açıklama yapmadı. Nazarbayev, 4 Aralık'taki seçimle 7 yıl için yeniden seçildiği cumhurbaşkanlığı görevinin yeni dönemine yarın düzenlenecek yemin töreniyle başlayacak. Törende Türkiye'yi, Dışişleri Bakanı Gül temsil edecek. Gül, tören için gittiği Kazakistan'da ayrıca, Dışişleri Bakanı Kasımjomart Tokayev ile görüşecek. Gül, Almatı'da Türk işadamları tarafından düzenlenecek bayramlaşma törenine katılacak, temas ve incelemelerde bulunacak.
Törene şu ana kadar çeşitli ülkeler ve uluslararası örgütlerden 32'si yüksek düzey olmak üzere 70 yetkilinin katılması bekleniyor. Törene, Rusya, Afganistan, Ukrayna, Gürcistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan ve Hırvatistan devlet başkanı, Çin ve Bulgaristan devlet başkan yardımcısı, Litvanya ve Azerbaycan hükümet başkanı, Türkiye ve Romanya başbakan yardımcısı, Polonya ve Belarus parlamento başkanı düzeyinde katılacak.
Kazakistan'ın bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından bu yana ülkenin başında bulunan Nursultan Nazarbayev, 4 Aralık 2005'te yapılan devlet başkanlığı seçimini de yüzde 91 oyla kazanarak, 7 yıllık dönem için yeniden seçilmişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi ve CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, 15 yeni üniversitenin rektörlerinin hükümet tarafından atanmasına ilişkin yasanın yeniden Meclis’ten geçirmesi durumunda da bu kez Anayasa Mahkemesi’nin iptal edeceği görüşünü savundu.
TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi ve CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, AKP hükümetinin 15 yeni üniversitenin rektörlerinin hükümet tarafından atanmasına ilişkin yasayı yeniden TBMM’den geçirmesi durumunda, bu kez Anayasa Mahkemesi’nin iptal edeceği görüşünü savundu.
CHP Denizli Milletvekili Gazalcı yaptığı yazılı açıklamada, 15 yeni üniversitenin rektörlerinin hükümetçe atanmasına ilişkin yasanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmesinin, CHP’nin eleştirilerine kulak tıkayan AKP’ye yeni bir ders olduğunu kaydetti. Gazalcı, "Bundan sonra AKP yasayı aynen geçirmeyi düşünecektir. Bu durumda, Cumhurbaşkanı onaylamak durumunda kalsa bile, Anayasa Mahkemesi de büyük bir olasılıkla benzer bir karar verecektir" dedi.
Gazalcı, CHP’nin, komisyonlarda ve TBMM Genel Kurulu’nda geçici olarak kurucu rektörlerin atanmasını ve en geç altı ay içinde üniversite içinde seçim yapılarak rektörün belirlenmesini önerdiğini anımsattı. Gazalcı, AKP’yi yanlışta ısrar etmemeye ve yanlışta direnmeden bu önerhlerine kulak vermeye çağırdıklarını bildirdi. Gazalcı, bunun, işlerin aksamasını ve uzamasını önleyeceği görüşünü savundu.
Alıntı hurriyet.com.tr
Yurdun çeşitli yerlerinde kuş gribine karşı önlemler alınıyor. İzmir'in Gültepe Semti'nde Kazım Karabekir İlköğretim Okulu yakınlarında, biri ölü 21 tavuk gören vatandaşlar, polise haber verdi.
İhbar üzerine Gültepe Adalet Caddesi'ne giden ekipler, çöp bidonunun çevresinde biri ölü, 21 tavuk bulunduğunu gördü. Görgü tanıkları, tavukların kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce çuvalla bırakıldığını söyledi.
Çevrede önlem alan polis ekipleri, belediye ve Tarım İl Müdürlüğü'ne bilgi verdi. Polisler, zaman zaman sağa sola kaçan tavukların çevreye dağılmasını önlemek için başlarında nöbet tuttu.
Polislerin yaklaşık 10 saatlik bekleyişinin ardından Tarım İl Müdürlüğü ekipleri olay yerine geldi. Özel kıyafetler giyen biri kadın 2 uzman, çöp bidonu yanındaki ölü tavuğu poşete koyarak aldı.
Tarım İl Müdürlüğü'nde yapılacak tahlillerin ardından ölü tavukta ”kuş gribi” olup olmadığının belirleneceği, canlı tavukların bundan sonra toplanarak koruma altına alınabileceği bildirildi.
Polis ekipleri, sokaktaki canlı tavukların başında bekliyor.
-SİVAS-
Sivas Müftüsü Sinan Cihan, Kurban Bayramı namazı öncesinde Paşa Camii'nden, merkezi sistemle kent genelindeki tüm camilerde ibadet eden vatandaşlara yönelik verdiği vaazda, kuş gribine karşı uyarılarda bulundu.
Cihan, son günlerde ülke gündemine yayılan ve Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde de 8 şüpheli vakanın tedavi gördüğü kuş gribinin insan sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirterek, kentte Valilik başta olmak üzere ilgili kurumların tedbirler aldığını söyledi.
Bu amaçla kriz merkezi oluşturulduğunu ifade eden Cihan, vatandaşların kuş gribine karşı dikkatli olmalarını isteyerek, kriz merkezinin aldığı bazı kararları duyurdu.
Cihan, ildeki tedbir önlemleri kapsamında, kümeslerde yaşayan her türlü kanatlı hayvan kesiminin, kanatlı hayvanların bir yerden başka bir yere sevkinin ikinci bir emre kadar yasaklandığına dikkat çekti.
-BİGA-
Çanakkale'nin Biga İlçesi'nde, Müftü Şafak Baran, bayram namazı hutbesinde, kuş gribine karşı kanatlı hayvanların başıboş bırakılmaması konusunda vatandaşları uyardı.
Baran, son günlerde Türkiye'de çeşitli illerde görülmeye başlanan kuş gribine karşı alınan tedbirlerin arttırılması, bu nedenle özellikle kanatlı hayvan besleyenlerin, hayvanlarını dışarı çıkarmaması gerektiğini belirtti.
İlçe Tarım Müdürlüğü ekiplerinin de kuş gribiyle ilgili gerekli önlemleri aldığını ifade eden Baran, şüpheli tavuk ölümlerinin en yakın yetkili birime bildirilmesi gerektiğini kaydetti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Ermeni Patriği II. Mesrob, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet işleri Başkanı Prof.Dr.Ali Bardakoğlu ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’e Kurban Bayramı kutlama mesajları gönderdi.
Edinilen bilgiye göre, II. Mesrob, devlet ve hükümet erkanı ve maiyetindekilerin Kurban Bayramı’nı kutladı. Patrik Mesrob, İslam alemince yerine getirilmesi gereken dini bir emir ve ibadet olarak kabul edilen, aynı zamanda da bolluk, bereket ve dayanışmayı temsil eden Kurban Bayramı vesilesiyle "sağlık, afiyet ve başarı" dileklerinde bulundu.
Dünyanın geçirdiği bu zor günlerde, devletin payidar, ülkenin bereketli olmasını dilediğini ifade eden Ermeni Patriği, "Bu mübarek günlerin yurttaşlarımıza ve tüm insanlığa hoşgörü, mutluluk, huzur, bolluk ve barış getirmesi için Yüce Allah’a dua ediyorum" dedi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Kurban Bayramı’nda yapılan tüm uyarılara ve belediyelerin ehliyetli kasapların kesim yaptığı kurban kesim yerleri kurmalarına rağmen bir çok vatandaş yine evlerinin önünde, boş arazilerde çocukların gözü önünde kendi bildikleri gibi kurban kesmeye devam etti. Yurdun çeşitli yerlerinde bayramın ilk gününde yaklaşık 403 kişi kurban keserken çeşitli yerlerinden yaralandı.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bursa'da, bazı aileler kurbanlık koç ve danalarını, belediyelerin belirlediği kesimhanelerin yerine, boş buldukları arsa ve bahçelerde kesti. Çocukların da korku dolu gözlerle izlediği kurban kesimine zabıta ekiplerinin müdahale etmemesi dikkat çekti. Bursa'da Kurban Bayramı'nda Büyükşehir Belediyesi ile merkez ilçe belediyelerinin belirlediği toplu kesim yerlerine vatandalar beklenilen ilgiyi göstermedi.
KESİLEN KURBANLAR TRAKTÖR VİNÇLERİNE ASILDI
Toplu kurban kesim alanları dışında kurban kesilmesine getirilen yüksek cezalar caydırıcı oldu, Akdeniz'de bildik dehşet görüntüleri önceki yıllara oranla az yaşandı. Antalya, Alanya, Afyonkarahisar, Burdur ve Isparta'da modern kesim yerleri kullanıldı.
Antalya'da Belediyelerin kurduğu toplu kesim merkezlerini tercih etmeyenler ise ilginç görüntüler oluşturdu. Merkeze bağlı Varsak Beldesi'nde toplu kesim merkezine gitmek yerine, kestikleri danayı buldukları bir traktörün arkasındaki vince bağlayarak soyan kurban sahipleri, fotoğraflarının çekildiğini görünce “Lütfen fotoğraf çekmeyin. Ceza ödemek istemiyoruz” diye tepki gösterdi. Toplu kesim merkezlerine kurbanlıkları götürmenin zor olduğunu belirtenler, “Asacak bir ağaç bulamadık. Biz de traktörün arkasındaki demire asarak hayvanı yüzdük” dedi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
BASKET POTASI YAMULDU
Meltem Mahallesi'nde ise kesilen kurbanların derisini yüzmek için Kapalı Halk Pazarı'ndaki basketbol potaları kullanıldı. Kestikleri kurbanlıkları basket potası ve direklerine asarak soyan kurban sahipleri görenleri hayrete düşürdü. Normal günlerde çocukların ve gençlerin basketbol oynadığı alan, Kurban Bayramı nedeniyle kan gölüne döndü. Bazı pota direkleri de hayvanların ağırlığını kaldıramadığı için yan yattı. Keskin bıçak darbeleriyle dilimlenen kurbanlıkları küçük çocuklar da meraklı gözlerle izledi. Alanda görevli polis memuru da kurban kesimini seyretmekle yetindi.
HAYVANLAR CAN ÇEKİŞTİ
Ellerinde keskin olmayan bıçaklarla dana ve boğaları kesmeye kalkan kasaplar ise hayvanların can çekişmesine neden oldu. Doğru kesilmediği için yerde can çekişen hayvanları zaptetmek için büyük uğraş verildi. Çevreyolundaki Gazi Bulvarı'nda ise sahiplerinin elinden kaçan keçi ve koyunlar, trafikte tehlikeli anlar yaşanmasına neden oldu. Karayoluna çıkan kurbanlıklarını kovalayanlar, ilginç görüntüler oluşturdu. Diğer yandan Antalya Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, kurban derilerinin Türk Hava Kurumu (THK) yetkililerince toplanması için sıkı denetimler yaptı.
MODERN KESİM YERLERİ
Antalya Büyükşehir Belediyesi, kurban kesim yeri olarak Meltem Mahallesi Meltem Camii arkası ve Muratpaşa Mahallesi Eski Toptancı Hal Bölgesi'ni belirledi. Veteriner hekimler gözetiminde uzman kasaplarca, dini esaslar dikkate alınarak, sağlıklı koşullarda sırayla yapılan kesimlerde vatandaşlardan hiçbir ücret alınmadı.
Kurban kesim yerlerinde bugün ve yarın küçükbaş hayvanların kesim işlemleri yapılırken, büyükbaş hayvan kesimleri ise Antalya Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Antalya Entegre Et Tesisleri'nde (ANET) yapıldı. Kurbanlıkların kesildikten sonra etler, uzman kasaplarca parçalara ayrılarak, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından dağıtılan poşetlere konularak sahiplerine teslim edildi. ANET'teki kesim için uzun kuyruklar oluşması ve saatlerce sıra beklenmesi ise tepkilere yol açtı.
KURBANLIK DANA KAMYONETİN ARKASINDA SÜRÜKLENDİ
Bolu’da, Kurban Bayramı’nda yine bildik görüntüler yaşandı. Kurbanlıkların eziyet edilmeden kesilmesi yönünde yapılan uyarılar, bazı vatandaşlar tarafından dikkate alınmadı. Bolu’nun Aktaş Mahallesi’nde bir araya gelerek kurban kesen 4 aile, 2 büyükbaş kurbanlık hayvanı, komşularının ahırından kendi evlerine kamyonetin arkasına iple bağlayarak götürmek istedi. Ancak yavaş yavaş giden kamyonetin arkasına bağlı olan hayvanlardan birisi yürümemekte direnince işkence çekti. 4 ayağını da direyerek yürümeyen hayvan, kamyonetin arkasında sürüklenerek götürüldü. Hayvanın sürüklenirken acı içinde bağırmaya başlaması üzerine kamyonet durduruldu. Hayvan bir süre dinlendirildikten sonra komyonet yeniden hareket etti. Kurbanlık hayvana eziyet ederek evine götüren ve ismini söylemek istemeyen vatandaş, “Hayvanı elimizden kaçırabiliriz düşüncesiyle, böyle bir yönteme başvurduk” dedi.
403 KİŞİ KURBAN KESERKEN YARALANDI
Yurdun çeşitli yerlerinde bayramın ilk gününde yaklaşık 403 kişi kurban keserken çeşitli yerlerinden yaralandı.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ADAPAZARI
Adapazarı'nda belediyelerce belirlenen bölgelerde kurban kesmeye çalışan 32 kişi el ve bacaklarından yaralandı. Kesim sırasında yaralanan vatandaşlar başta Sakarya Devlet Hastanesi olmak üzere çeşitli sağlık kuruluşlarında ayakta tedavi edildi.
KOCAELİ
İzmit kent merkezi ve ilçelerde, bayramın ilk günü kurban keserken çeşitli yerlerinden yaralanan 121 kişi, hastanelere başvurdu. El ve ayak kesiği nedeniyle Kocaeli Devlet Hastanesi'ne 33, İzmit Devlet Hastanesi'ne 13, Gebze Devlet Hastanesi'ne 27, Derince Devlet Hastanesi'ne 24, Gölcük Devlet Hastanesi'ne 18 ve Karamürsel Devlet Hastanesi'ne 6 kişi başvurdu. Yaralılar, tedavilerinin ardından tetanos aşısı da yapılarak taburcu edildi.
ADANA
Adana'da, Kurban Bayramı'nın ilk gününde 58 kişi kurban keserken çeşitli yerlerinden yaralandı. Kent merkezi ve ilçelerinde 58 kişi, hayvan darbesi ve bıçak kesmesi sonucu yaralanarak Adana Numune, Devlet ve Çukurova Devlet hastanelerine başvurdu. Hafif yaralanan vatandaşlar, hastanelerin acil servislerindeki müdahalenin ardından taburcu edildi.
KAYSERİ
Kayseri'de 150'ye yakın kişi kurban kesimi sırasında yaralanarak hastanelere kaldırıldı. Kurban kesimine sabah saatlerinden itibaren başlayan vatandaşlardan bazıları, hayvanların kesimi sırasında bıçak ve satır gibi kesici aletlerle parmak ve ellerinden yaralandı. Vatandaşların bir kısmı da kurbanlık hayvanın kesimi sırasında meydana gelen arbedede darbeye maruz kaldı. Çeşitli yerlerinden yaralanan vatandaşlar, Kayseri Devlet ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi acil servislerinde tedavi altına alındı. Her iki hastanenin acil servislerine öğlen saatlerine kadar kurban kesimi sırasında yaralanan yaklaşık 150 kişinin başvurduğu bildirildi.
SAMSUN
Samsun'da 41 kişi, kurban kesimi sırasında çeşitli yerlerinden yaralandı. Kurban Bayramı'nın ilk gününde, kurbanlarını kendileri kesmeye çalışan bazı vatandaşlar, kesim sırasında çeşitli yerlerinden yaralandı. Kesim sırasında ellerinden ve kollarından yaralanan 41 kişi, Samsun Devlet Hastanesi acil servisinde gerekli tedavinin ardından taburcu edildi.
BURSA
Bursa'nın İznik İlçesi'nde bir kişi, kesime hazırladıkları büyükbaş hayvanın üzerine devrilmesi sonucu hastanelik oldu.
Alınan bilgiye göre, Mahmudiye Köyü'nde oturan Salim Kocaman (52), satın aldığı büyükbaş hayvanı 4 yakınıyla birlikte evinin bahçesinde kesmek istedi. Urganla ayaklarını bağladıkları yaklaşık 200 kilogram ağırlığındaki hayvanın ters devrilmesi üzerine altında kalan Kocaman, yakınları tarafından İznik Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Salim Kocaman'ın vücudunun 4 yerinde kırık olduğu ve Bursa Devlet Hastanesi'ne sevk edildiği bildirildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Ali Aydın'dan şok açıklamalar!
Bir Galatasaray-Beşiktaş derbisinde çaldığı iki penaltı kararı sonrası, baskılar yüzünden istifa eden eski hakem Ali Aydın çarpıcı açıklamalarda bulundu
Bir gün Bülent Yavuz ile karşı karşıya gelirsem soracağım. Niye o kadar ısrar etti ayrılmam için? "Bu takımlar seni istemiyor" diye niye ağladı? Ulusoy'a da ağladı, "Ali Aydın hakemliği bıraksın" diye. Yarım saat sonra istifa ettim.
Yaklaşık 200 profesyonel takım, 4-5 bin yönetici var. Kaç tanesi ilkokul mezunu bakın. Bizim spor yöneticisi profilinde aranan tek özellik para
Ali Aydın kuşkusuz futbolun en tartışmalı hakemlerinden biriydi. Yönettiği maçlar kadar istifası da konuşuldu. Ali Aydın ile federasyon seçimlerine beş kala sohbet ettik. Aydın "Bugün dönüp baktığımda istifa etmesem olurmuş" diyor. "İlk hata yaptığımda niye ceza almadım, niye dinlendirilmedim ve niye üst üste maçlara gönderildim" diye soruyor. Ve ardından ekliyor Merkez Hakem Komitesi Başkanı Bülent Yavuz istifa etmem için ağladı. Ali Aydın'ın söylediklerini ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.
Futbol dünyasında değişen ne var? Son günlerde temiz toplum kadar temiz futbol da konuşulur oldu.
Gençlik yıllarımdan bu yana örneğin benim içimde hep amatör bir ruh vardı. Eskiden koşullar iyi değildi ama insanlar futbolu içlerinden geldikleri gibi oynuyordu. Para pul çok da önemli değildi. Her şey menfaat, koltuk için değildi.
Yoksa bunların hepsi her zaman vardı da siz mi küçüktünüz?
Belki de. Ne zaman sahalar çim olmaya başladı, tribünler büyüdü futbolun amatör ruhu da bozulmaya başladı.
Siz aslında basketbol oynuyordunuz. Nasıl oldu da futbola kaydınız?
Boyum 1.92, bir ara kiloma hiç dikkat etmedim ve 125 kilo oldum. Tamamen keyiften. Öyle olunca bir ağabeyim dedi ki "Sen böyle koşamazsın sen gel hakem ol." Futbol ve hakemlik öyle başladı. Ne bir hayalim vardı ne de gelecek düşüncem. İki üç maçtan sonra şehir dışına deplasmanlara gitmeye başlayınca işi sevdim.
Hakemlik nasıl bir güç? Yani oyunun kaderi iki dudağınızın arasında.
O kişiye göre değişir... Neden değişir? İnsanın egosu vardır, egoyu tatmin etmek vardır. Şimdi bakıyorsunuz 23 yaşında hakemlerimiz var. Adam "Ah ne büyük futbolcu" dediği insanların maçını yönetiyor. Eğer bir hakem kendini ön plana çıkarmıyorsa daha başarılı olur. Hakemliğin içinde vardır ön plana çıkma isteği.
Son derece popüler bir meslek.
Ben hakemliği meslek olarak kabul etmiyorum. Yarınınız yok. Maçlara giderken sigortanız var ama örneğin bacağınız kırılsa uzun vadede kimse size bir şey yapmıyor. Üstelik hangi maçı yöneteceğinize başkaları karar veriyor. Yani size hiç maç vermeyebilirler. Sizi sevmeyebilirler.
Peki bir hakem nasıl yükselir? Örneğin sizin yükselişiniz çok çabuk olmuş.
Evet çok hızlı bir şekilde çıktım 1. Lig maçlarını yönetmeye başladım.
ANADOLU HAKEMİ İYİDİR
Bir yerde "Anadolu hakemleri, küçük yerlerin hakemleri daha iyidir, onları etki, baskı altında tutamazsınız" demişsiniz. Ne demek istediniz bu cümleyle?
Kim ne derse desin futbolu basın ve kulüpler yönetiyor. Bir maçtan önce hakem belli olana kadar isimler geçer. Sonra hakem belli olur. O zamana kadar gösterdiği kartlardan tutun da, çaldığı düdüklere kadar istatistikler yayınlanır. Dolayısıyla seyirci ve futbolcu hakeme karşı bir önyargıyla gider. Hakem de konuşulanların söylenenlerin etkisinde kalır. Büyük şehirlerdeki hakemler bunu daha çok hisseder çünkü etkiyi ve baskıyı canlı canlı yaşarlar.
Basın da oyunun bir parçası yani
Evet. Bu ülke insanının beklentisi nedir? Kavga dövüş, 'Kurtlar Vadisi' tarzı, Semra Hanım. Durgunluğu sevmez Türk insanı. İlla kavga dövüş ister. Sporda bile. Sonuçta gazeteler de bir ticarethanedir.
Kimse babasının hayrı için iş yapmaz. O yüzden de kavgayı körüklerler. Büyük takımların da gazeteler için maddi manevi değeri olduğunu unutmamak lazım tabii. Aslında en önemli soruntakımların yönetici profili. Ona bakmak lazım.
Ne göreceğiz?
Türkiye'de yaklaşık 200 profesyonel takım vardır, 4-5 bin yönetici vardır. Bunların kaç tanesi ilkokul mezunu bakın bakalım. Bizim spor yöneticisi profilinde ne yazık ki aranan tek özellik para. Yani kimin parası varsa o yönetici olarak oraya alınıyor. Yani amaç yöneticinin parasal olarak takıma katkıda bulunması, okumuş mudur sporu biliyor mudur hiç önemli değil.
Peki dönelim Anadolu hakemlerine
Eskiden özellikle önemli maçlara Anadolu hakemleri verilirdi. Etki altında kalmaları engellenirdi. Şu anda tam tersi olmaya başladı. Hakemlik artık Ankara ve İstanbul'dan yönetilmeye başlandı. Büyük şehirde yaşarsanız, diğer hakemler ve federasyon üyeleriyle diyaloga girersiniz. İnsanların sizi sıkıştırır. Kulüp yöneticileri yanlarına uğramadınız diye gönül koyar. İnsanlar sizi etki altında bırakır.
Kim bu insanlar?
Hakemlik camiası, yönetim camiası. Örneğin Zonguldaklı Cem Papila ile Ankaralı Cem Papila arasında dağlar kadar fark var.
Ne farkı var?
Zonguldaklı Cem Papila güven duyulan, dürüstlüğüyle anılan bir hakemdi. Ankara'ya geldikten sonra yönettiği maçlarda sıkıntı yaşamaya başladı. En eleştirilen hakem oldu. Neden? Çünkü büyük ilde seni sevmeyen çok olur. Küçük illerin ekonomik ve kültür anlamındaki yardımlaşması çok iyidir. Birbirine bakış açısı değişiktir. İstanbul'da yaşadığınız zaman değer verdiğiniz birinin yanına uğramadığınızda alınganlık kırgınlık olur. O yöneticinin yanına bir uğramaya başlarsanız bu sefer etki altında kalmaya hazır olmanız gerekir.
Kulüp yöneticileri hakemler üzerinde etkileri olsun isterler. Söylediklerinizden bunu anlıyorum. Bu iş bir hakemi göndermeye kadar gidebilir. Örneğin Beşiktaş 'Muhittin Boşat gitsin' der, Trabzon Cem Papila'yı sevmez.
G.Saray da 'Ali Aydın gitsin' der. Evet bunu derler. Her takımın sevmediği bir hakem vardır. İnsanları mutlu etmek mümkün değil. 'Ali Aydın'ı istemiyoruz' diyorlardı. Niye? Bize 4 kart çıkardı. Haksız mıydı peki? Yönetimlerden biz başarısızdık diye bir laf duymadım şimdiye kadar, hep hakem suçludur. İşte o yüzden diyorum ki MHK'da mutlaka Kulüpler Birliği'nden bir temsilci olmalı.
Siz gazetede köşe yazarken hangi maça hangi hakemin verileceğini tahmin ediyordunuz. Yani böylesine belli mi her şey? Her maçın hakemi belli midir?
Her maçın hakemi bellidir. Tekrar söylüyorum. Hakem kadrosuna bakın. FIFA kokartlı hiçbir hakeme derbi verilmemiş. Neden? Demek bir eksiklikleri var. Ya derbi ver ona ya da kokartını elinden al. Dürüstlüklerinde mi bir şey var kötü mü maç yönetiyorlar açıkla o zaman.
KULÜPLER ETKİN
Siz üstü kapalı konuşuyorsunuz. Belki futbol camiası sizin şifreli laflarınızı anlayabilir ama ben daha açık yorumlar istiyorum. Neden bu hakemlere derbi maçı vermiyorlar?
Futbolun sahibi kulüplerdir. Kulüpler olmasa ne hakem olur ne de federasyon. Kulüpler bazı hakemler için "Biz istemiyoruz" diyebiliyorlar. F.Bahçe-G.Saray-Beşiktaş maçına bir Erol Ersoy kaç seneden beri çıkmadı. Kaçıncı senesi oldu.
Neden?
Acaba büyükler küçükleri yer mi? Büyük takımlar küçük hakemleri yer. Hakemler her zaman insanların gözünde özellikle kulüplerin gözünde, bize yaranması gereken insanlar gibi görünür. Hakemler mutlaka kulüplerle iyi geçinmek zorudaymış gibi davranılır.
Sürekli hakemlerin dürüst olmasından bahsediyoruz. Siz madem dürüsttünüz niye gönderildiniz?
Ben niye kızıyorum biliyor musunuz? Dürüst hakem lafına. Bu bir meziyet değil ki. Her insanda olması gereken şey. Benim arkamdan üzülenlerin timsah gözyaşları döktüklerine inanıyorum. Bakın hakemler kurnazdır. Verilen mesajı çok iyi alırlar. Hakem yöneticisinin verdiği mesajı anlar
İstanbul'da 4 bin hayvan itlaf edildi
Gaziosmanpaşa, Küçükçekmece ve Esenler'in karantina altına alınan bölgelerinden toplanan bine yakın kanatlı hayvan, İkitelli'de itlaf edildi.
İtlaf çalışması öncesinde açıklama yapan Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Soner Ekinci, "İnsana bulaşmış herhangi bir vakanın bulunmadığı Gaziosmanpaşa'da karantina çalışmaları tüm hızıyla sürüyor.
13 mahallede uygulanan karantina çalışmalarında 24 saat içinde yaklaşık 3 bin kanatlı hayvan toplanarak itlaf edildi. İlçe Tarım Müdürlüğü ile Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin ortak yürüttüğü çalışmalarda 30 araç ve başlarında doktor bulunan 50 kişilik ekip görev yapıyor" dedi.
Daha sonra Tarım İl Müdürlüğü ekipleri, İkitelli'ye hareket etti. Maske ve özel kıyafetli ekipler; Gaziosmanpaşa, Esenler ve Küçükçekmece'deki karantina bölgelerinden topladıkları canlı kanatlı hayvanları, çuvallara doldurarak Ziya Gökalp Mahallesi Ayazma mevkiine getirdi. Yaklaşık bin kanatlı hayvan, sızdırmazlık özelliği bulunan konteynırlara konuldu. Bine yakın tavuk, yaklaşık 3 dakika süren çalışmalarla, veteriner gözetiminde karbonmonoksit gazıyla itlaf edildi.
Açıklama yapan Tarım İl Müdürü Ahmet Kavak, "Gözetim bölgesinden dün 3 bin tavuk itlaf edilmişti. Bugün bu sayıyı 5 bin yapacağız. Hedefimiz 8 bine yakın tavuğu itlaf etmek. İl Sağlık Müdürlüğü ile koordineli olarak çalışıyoruz. Şu ana kadar İstanbul'da insanda kuş gribine rastlanmadı. Topladığımız kanatlı hayvanların bedelini vatandaşa ödeyeceğiz" dedi. İşlemin tamamlanmasının ardından, basın mensuplarının ve olay yerinde bulunan görevlilerin araçları ilaçlandı. İtlaf çalışmasını, çevrede toplanan çocuklar ve vatandaşlar meraklı gözlerle izledi.
Erdoğan espriyi patlattı
Başbakan Erdoğan Japon meslektaşı Juniçiro Koizumi'yi Başbakanlık'ta ağırladı. Basına poz verirken Koizumi'nin zor anlar yaşadığını görünce Erdoğan espriyi patlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için Türkiye'de bulunan Japonya Başbakanı Juniçiro Koizumi'yi
resmi törenle karşıladı.
Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleşen törende, iki ülke ulusal marşlarının çalınmasının ardından, Konuk Başbakan Koizumi, tören kıtasını selamladı. İki ülke heyetlerinin Başbakanlara takdiminden sonra iki lider, basına poz verdi.
İki lider, daha sonra başbaşa ve heyetler arası görüşmeler için Başbakanlık Merkez Bina'ya geçtiler. Görüşmelere, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ da katıldı.
Bu arada, gazetecilerin heyetler arası görüşmelerden görüntü alımı sırasında ilginç anlar yaşandı. Gazetecilerin görüntü almak üzere iki başbakanın yeniden tokalaşmasını talep etmesi üzerine, Koizumi ve
Erdoğan, masanın iki yanından tokalaşmak için birbirlerine uzanmaya çalıştılar. Bu sırada Koizumi'nin zor anlar yaşaması üzerine Başbakan Erdoğan, ''Biz de halat çekme yarışması da var. Onu da yapabilir,
isterseniz'' diye espri yaptı. Başbakan Erdoğan'ın bu esprisi, heyetler arası görüşmelere katılanların gülüşmelerine neden oldu.
Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Japonya Başbakanı Juniçiro Koizumi, Türkiye'de kaybolan Japon turistlerin bulunması için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım istedi.
Japon hükümet yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Erdoğan ile görüşmesinde konuyu gündeme getiren konuk başbakan, bir süre önce kaybolan iki Japon turistin bulunması için yardım talep etti.
Erdoğan ve Koizumi'nin başkanlık ettiği görüşmelerde ikili ilişkilerin geliştirilmesi imkanlarının yanı sıra İran, Irak, Suriye, Ortadoğu barış süreci, kuş gribi, terörizmle mücadele, BM reformu ve Kıbrıs gibi konular ele alındı.
İki ülke, Ortadoğu barış süreci ve Irak konularında işbirliği yapma konusunda ilke kararı alırken, bu işbirliğinin ayrıntılarının daha sonra belirlenmesine karar verildi.
Japon yetkililer, iki ülkenin İran konusundaki tutumunun örtüştüğünü ifade ederek, gerek Koizumi ve gerekse Erdoğan'ın bu ülkenin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ile müzakereleri sürdürmesi gerektiğine dikkat çektiklerini belirttiler.
Edinilen bilgiye göre, görüşmede Kıbrıs konusunu gündeme getiren Erdoğan, KKTC'ye uygulanan ambargoları haksız bulduklarını ifade ederken, konuk başbakan Japonya olarak KKTC'ye herhangi bir ambargo uygulamadıklarını söyledi.
İki ülke, terörizmle mücadele konusunda da daha sıkı işbirliğine gitme kararı alırken, çalışma gruplarının oluşturulmasına ve bu grupların nisan ayından itibaren toplantılar yapmayı başlamasına karar verdi.
İki lider kuş gribi hastalığını da ele alırken, konuk başbakanın bu konuda Türkiye'ye ellerinden gelen yardımı yapmaya hazır olduklarını bildirdiği belirtildi.
Bu arada Japonya'da ocak ayı içinde bu hastalıkla mücadele konusunda uluslararası bir konferansın yapılmasının da planlandığı öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Japon İmparatoru'nu Türkiye'ye davet ettiği öğrenilirken, Koizumi'nin Sezer'e Türkiye'nin laiklik ve demokrasi yolunda gösterdiği çabaları saygıyla karşıladıklarını ifade ettiği bildirildi.
Öte yandan Türkiye-Japonya ilişkilerinin başlamasının 120. yılına denk gelen 2010 yılının, Türkiye-Japonya dostluk yılı olarak belirlendiği öğrenildi.
Alıntı hurriyet.com.tr