Bugünde buraya...
Printable View
Bugünde buraya...
Portekiz'in güneyinde Richter ölçeğine göre 5,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.
Portekiz Meteoroloji Enstitüsü'nün açıklamasında, başkent Lizbon ve Lagos'ta da hissedilen şiddetlice depremde can ya da mal kaybı meydana gelmediği belirtildi.
Depremin merkez üssünün, ülkenin güneyindeki Sao Vicente'nin 450 kilometre batısında denizin 10 kilometre altında olduğu belirlendi.
Portekiz'de geçen ay da 4,4 ve 4,5 büyüklüğünde 2 deprem meydana gelmişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi olan ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in, İran'a nükleer yakıt araştırmalarına başlamaması ve nükleer programına ilişkin AB ile görüşme masasına oturması için sert ifadelerle dolu birer nota gönderdiği bildirildi.
ABD medyasındaki haberlere göre, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzeyde yetkilileri, hepsi birer nükleer güç olan BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin, söz konusu mesajları İran'a ayrı ayrı gönderdiğini belirtti.
Mesajlarda İran'ın, nükleer silah elde etmeye yönelik bir adım olarak görülen nükleer yakıta ilişkin araştırmalara başlama planlarından vazgeçmesi ve İngiltere, Fransa ve Almanya'dan oluşan AB üçlüsü ile görüşmelere yeniden başlamasının istendiği kaydedildi.
ABD'nin, söz konusu notanın beş daimi üye tarafından ortak olarak gönderilmesini tercih ettiği, ancak Çin'in buna yanaşmaması üzerine mesajların beş ülke tarafından ayrı ayrı İran'a ulaştırıldığı belirtildi.
Bu girişime paralel olarak, Amerikan diplomatik kaynaklarına göre, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) 35 ülkeden oluşan idare kurulu, İran konusunda gelecek günlerde acil bir toplantı yapmaya hazırlanıyor.
IAEA'nin, bu toplantıda, olası yaptırımlar için İran'ı BM Güvenlik Konseyi'ne sevketmesi ihtimali bulunuyor.
İran, en son olarak nükleer yakıt konusunda araştırmalara başlayacağını resmen duyurarak tepkileri üzerinde toplamıştı.ABD, İran'ın nükleer çabalarının, silah elde etmeyi hedeflediğini savunuyor. İran ise nükleer programının barışçı olduğunu ifade ediyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
İtalya'da Roma Mahkemesi'ndeki sorgu yargıçlığından emekli olmasının ardından milletvekilliğine seçilen Ferdinando İmposimato, Mehmet Ali Ağca'nın, 22 Haziran 1983'te Emanuela Orlandi'nin kaçırılması olayıyla ilgili olarak sorgulanması gerektiğini ileri sürdü.
İtalya'da Roma Mahkemesi'ndeki sorgu yargıçlığından emekli olmasının ardından milletvekilliğine seçilen ve Orlandi ailesinin avukatlığını yapan Ferdinando İmposimato, İtalyan yargısına bu konuda başvuruda bulunarak, Ağca'nın sorgulanmasını talep edeceğini söyledi.
İtalyan haber ajansı Ansa'da dün gece yayımlanan bir habere göre İmposimato, “İtalyan yargısı, Orlandi'yi kaçıranların kimler olduğu konusunda net bilgiler edinme amacıyla Ağca'yı sorgulayabilir. Zira Papa'ya suikast girişiminde bulunmuş olan bu kişi, o dönemde kendisinin kurtarılabilmesi için Orlandi'nin kaçırılmış olduğunu biliyor” dedi.
İmposimato, İtalyan yargısına bu konuda yapacağı başvurunun sonucu konusunda pek umutlu olmadığını da ifade ederek, “Ağca, her ne kadar tahliyesi konusunda bu konuda yardımcı olacağına dair söz vermiş olsa da İtalyan yargısının olası sorgulamasından muhtemelen pek bir netice de çıkmayacaktır” diye konuştu. 1983'te henüz 15 yaşındayken Roma'da esrarengiz biçimde ortadan kaybolmasının ardından kendisinden hiç bir haber alınamayan Emanuela Orlandi'nin ağabeyi Pietro Orlandi, Ağca'nın tahliyesi sonrasında olumlu gelişmeler yaşanabileceği konusunda umutlu olduklarını söylemişti.
Halen Vatikan'da yaşayan ailenin 46 yaşındaki oğlu Pietro Orlandi, ”Olayın başından bu yana Emanuela'dan Ağca'nın özgürlüğe kavuşmasıyla bağlantılı biçimde konuşulması bir tesadüf olmamalı. Elimde somut deliller yok. Ama Ağca'nın nihayet serbest bırakılmasının, Emanuela açısından da belirleyici bir anlam taşıyacağına inanıyorum”dedi.
Emanuela'yı bulmaya yönelik çalışmalarda yalnızlığa terk edilmiş olmalarından yakınan Pietro Orlandi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle, savcılığın bu konuda açtığı davanın 1990'ların sonuna doğru kapatılmasının ardından, bizi herkesin terk etmiş olduğu gibi bir hisse kapıldık. Emanuela bir Vatikan vatandaşıydı, halen de Vatikan vatandaşı. Dolayısıyla olaya daha fazla ilgi gösterilmesini bekliyorduk. Ailemize bu konuda yakınlık gösteren tek kişi, halen parlamenter olan emekli yargıç İmposimato olmuştur. Soruşturmanın yeniden açılmasını da onun sayesinde sağladık.”
Ağca'nın Emanuela'yı bulma konusunda elinden gelen yardımı yapacağına söz vermiş olduğunu anımsatan Pietro Orlandi, bu konudaki umudunu ise şu sözlerle dile getirdi: “Ağca, cezasını çekmesinin ardından şimdi özgürlüğüne kavuşacak, Emanuela ise işlemediği bir suçun bedelini ödüyor. Onun da en kısa sürede özgürlüğe kavuşmasını umut ediyorum.
Ağca bu konuda ailemize yardımcı olacağını belirtmişti. Evet, Ağca'nın zaman zaman çelişkili beyanatları da olmuştur. Ancak ben onun bir deli veya megaloman olduğunu asla düşünmedim”. Pietro Orlandi, Emauela'nın ortadan kaybolmasının ardından dönemin papası İkinci Jean Paul'ün 1983'ün Aralık ayında ailelerini ziyaret ettiğine de değinerek, “Papa o ziyaret sırasında bize, 'Terörizmin, bir ulusal olanı vardır, bir de uluslararası olanı. Emanuela'nın başına gelen olay uluslararasıdır' demişti. Ben Papa'nın o sözünü asla aklımdan çıkarmıyorum” diye konuştu.
Alıntı.hurriyet.com
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Japonya Başbakanı Junichiro Koizumi, resmi ziyaret çerçevesinde temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye geldi. Gündem Ortadoğu ve Irak.
Konuk Başbakan, Ankara Esenboğa Havaalanı'nda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Tomoyuki Abe ve diğer yetkililer tarafından karşılandı.
Japonya Başbakanı Koizumi, Ankara'da Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından kabul edilecek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile biraraya gelecek.
Koizumi, Japonya'dan ayrılmadan önce yaptığı açıklamada Türkiye ile Ortadoğu barış süreci ve Irak'ın yeniden imarı sürecinde işbirliği olanaklarını görüşmeyi umduğunu söylemişti.
Konuk Başbakan'ın Türkiye'nin yanı sıra İsrail ve Filistin'e de gitmesi bekleniyordu, ancak İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un sağlık durumu nedeniyle bu ziyaretler iptal edilmişti.
Alıntı cnnturk.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Katar’ın El Cezire televizyonuna konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, İngiltere Dışişleri Bakanı Straw’un bu ay içinde Ada’ya yapacağı ziyaretin, Rumlara Kıbrıs sorununa çözüm bulunması yönünde bir mesaj olacağını söyledi.
LEFKOŞA - El Cezire televizyonunun KKTC Başkanı olarak hitap ettiği Mehmet Ali Talat, Arap kanalına verdiği demeçtei İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’un 25 Ocak’ta Ada’nın kuzeyine gerçekelştireceği ziyaretin önemini anlattı.
“Kıbrıs sorununu iyi bilenler ülkeler, bu soruna çözüm bulunması gerektiğinin farkında. Çünkü Ada’nın birleşmesi hem soruna taraf olanlar, hem de uluslararası toplumuna çıkarına” diyen Talat, “İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw da Ada’da çözüm bulunmasına destek veriyor. Sanırım Straw’un ziyaretinin hedefi soruna bir çözüm bulunmasının önemli bir ve gerekli olduğunu, bunun ertelenemeyecek bir durum olduğunu Rumlara anlatmak” şeklinde konuştu.
‘GERİLİM AB’YE DE YANSIR’
Talat, Türkiye ile Yunanistan ve Rum Kesimi arasında Kıbrıs sorunu nedeniyle yaşanacak gerilimin Avrupa Birliği’ne de yansıyacağını belirtti.
Talat, “AB Türkiye’ye Ada’daki askerlerini çekmesi için bastırabilir. Ama bu mümkün değil. Çünkü Ada’daki Türk askerlerinin varlığı, sorunun devam etmesinin bir sonucudur. Bu varlığın sona ermesi için Kıbrıs sorununa çözüm bulunması gerekiyor” dedi.
Rumların, yönetimi Türklerle paylaşmak istemediğini anlatan Memhet Ali Talat, Kıbrıslı Türklerin kazanımlarından vazgeçmeyeceklerini ve azınlık olmayı kabul etmeceklerinin altını çizdi.
Alıntı ntvmsnbc.com
Kuş gribi Japonya ve Ukrayna'da
Japonya, bu ülkedeki 77 kişinin, kuş gribinin hafif bir türüne yakalanmış olabileceğini açıkladı. Öte yandan Ukrayna da kuş gribi virüsü vakalarını doğruladı.
Kyodo haber ajansı, hükümet yetkililerinin açıklamalarını kaynak göstererek verdiği haberde, vakalara, Tokyo dışındaki Saitama ve Ibaraki bölgelerinde rastlandığını bildirdi.
Haberde, söz konusu kişilerde, ölüme yol açan H5N1 virüsüne rastlanmadığı, daha zayıf bir virüs olan H5N2 bulunduğuna dair belirtiler olduğu kaydedildi.
Japonya Sağlık Bakanlığı yetkilileri, haberi doğrulayan bir açıklama yapmadılar. Öte yandan, Ukrayna, ülkenin güneyindeki Kırım'da 3 ayrı çiftlikte H5N1 virüsüne rastlandığını doğruladı.
Tarım Bakanlığı yetkililerinden Oleg Rusetsky, bölgenin aralık ayının sonundan bu yana denetlendiğini, dün, H5N1 virüsü bulunduğuna dair bilgi edinildiğini söyledi. Rusetsky, 172 bin kanatlı hayvanın itlaf edildiğini kaydetti.
Kırım'da şu ana kadar 14 köyde virüs tespit edildi ve 70 binden fazla kümes hayvanı itlaf edildi. Virüsün, Ukrayna'da insana bulaştığına dair vakaya rastlanmadı.
Ruslar'ın ve Almanlar'ın Kuran ilgisi
Yabancı turistler İslami eserlere büyük ilgi gösteriyor. Geçen yıl Antalya'da 500 adet Rusça, 300 adet Almanca Kuran-ı Kerim satıldı.
Türkiye Diyanet Vakfı Antalya Yayınevi Müdürü Ayhan Baran, yabancı turistlerin İslami eserlere büyük ilgi gösterdiğini, geçen yıl 500 adet Rusça, 300 adet Almanca Kuran-ı Kerim satıldığını bildirdi.
Yayınevi Müdürü Ayhan Baran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl 5 bin adet Kuran-ı Kerim satıldığını, ''Hz. Muhammed'in Yaşam Öyküsü'' isimli kitabın da büyük ilgi gördüğüne işaret etti.
Baran, tatil amacıyla Antalya'ya gelen yabancıların da
yayınevindeki eserlere ilgi gösterdiğini ifade ederek, ''İslami konuları merak ettikleri için turistler rasgele yerlerden kitap almak yerine, tavsiyeler üzerine yayınevimize geliyorlar'' dedi.
Yayınevine gelen turistler arasında Rus ve Almanların ağırlıkta olduğunu vurgulayan Baran, geçen yıl 500 adet Rusça ve 300 adet Almanca Kuran-ı Kerim sattıklarını söyledi.
Baran, bunun dışında turistlerin hat ve tezhiplerden oluşan hediyelik eşyalara da büyük ilgi gösterdiğini belirtti. Yabancıların, Kuran-ı Kerim dışında Muhammed Hamidullah'ın ''İslamı Öğrenmek ve Yaşamak'' adlı kitabına da ilgi gösterdiği ifade eden Baran, ''Bu 8 dile çevrilmiş bir eser. İslam dinine yakınlık duyan
yabancıların ilk okudukları kitaptan bir tanesi bu...'' diye konuştu.
-OTEL ODALARINA KURAN-I KERİM-
Geçtiğimiz yıllarda Antalya'daki bazı beş yıldızlı otellerden odalara konulmak için Kuran-ı Kerim talebi geldiğini hatırlatan Baran, bu yıl bu konuda talep olmadığını söyledi.
Yunanistan'da bir deprem daha
Yunanistan'da, merkez üssü İyon Denizi'ndeki Kefalonya adası açıkları olan, Richter ölçeğine göre 4.3 büyüklüğünde bir yer sarsıntısı kaydedildiği bildirildi.
Atina Yerbilimleri Enstitüsü, saat 10.10'da meydana gelen depremin, can ve mal kaybına yol açmadığını duyurdu. Yunanistan'da geçen pazar günü de merkez üssü Mora yarımadasının güneyinde yer alan Kithira adası açıkları olan, Richter ölçeğine göre 6.9 büyüklüğünde bir yer sarsıntısı meydana gelmişti.
Batı’da işdünyası olası bir kuş gribi salgını için plan ve hazırlıklarını yapmaya şimdiden başladı. -Financial Times gazetesi, dünyanın üçüncü büyük bankası HSBC’nin, salgın halinde çalışanlarının yüzde 50’si kadarının hasta olabileceği varsayımından hareket ederek acil durum planları hazırladığını yazdı.
Kuş gribinin Türkiye’nin çeşitli yerlerinde baş görtermesi, Batı’da endişe yarattı. Batı’da işdünyası, olası bir kuş gribi salgını için plan ve hazırlıklarını şimdiden yapmaya başladı. Dünyanın üçüncü büyük bankası HSBC, salgın halinde çalışanlarının yüzde 50’si kadarının hasta olabileceğini tahmin ederken Financial Times gazetesi "Kuş gribi sorunu, yönetim kurulu odalarına girdi" başlığını attı.
Kuş gribinin Türkiye’nin çeşitli yerlerinde başgörtermesi, Batı’da büyük endişe yarattı. Büyük Batılı şirketlerin bir salgın durumunda nasıl etkileneceğini ve buna karşın alınması gereken önlemleri değerlendirmeye başladığı belirtiliyor. Dünyanın üçüncü büyük bankası olan HSBC’nin salgın halinde çalışanlarının yarısı kadarının hasta olabileceğini tahmin ettiği ve bu durumda bankanın faaliyetlerinin nasıl sürdürebileceği planlamasını yaptığına dikkat çekiliyor.
ACİL DURUM PLANI
Ekonomi gazetesi Financial Times, büyük şirketlerin aldığı önlemleri iki ayrı haberinde değerlendirdi. Gazete, geçen sonbaharda Avrupa’daki ilk kuş gribi vakaları ortaya çıktığında HSBC Kriz Yönetme Grubu başkanı Bob Piggott’un, banka yönetimine bir salgın olasılığı karşısında hazırladığı bir acil durum planı sunduğunu kaydetti.
Gazeteye konuşan Bob Piggott da, olası bir kuş gribi salgının HSBC grubuna meydana okuyan en büyük sorun olduğunu belirtti. Piggott, üç aylık bir salgın durumunda sadece çalışanlarının yarısı kadarının hasta olabileceği varsayımından hareket ederek çalışmalar yaptığını anlattı.
EVDE ÇALIŞMA, TELEKONFERANSLAR...
Bob Piggot, çalışanların evlerinde çalışması, telekonferanslar ve bürolarının saatte bir dezenfekte edilmesi gibi önlemleri geliştirdiğini kaydetti. Financial Times de, HSBC’nin faaliyet gösterdiği 77 ülke için acil durum planları bulunduğunu kaydetti. FT, geçen ay danışmanlık şirketi Deloitte Touche tarafından gerçekleştirilen bir anketin 179 şirketten ancak 14’ünün planlamalarının yeterli olduğunu gösterdiğini yazdı.
Ancak şirketler önlem almaya başlıyor. Merkezi Londra’da bulunan Survive adlı danışmanlık şirketinin Aralık ayında kuş gribini görüşmek üzere işdünyasından 30 kriz yönetmenini bir araya getirdiğine dikkat çeken gazete, son bir yılda başta enerji, telekomünikasyon ve perakende ticaret başta olmak üzere, bazı şirketlerin "simülasyon" alıştırmalarına katıldıklarını anlattı.
Finacial Times, Survive yetkilisi David Lloyd’in bir salgın durumunda bazı sektörlerde ciddi istihdam sorunlarının çıkabileceği, bazı işyerleri ve bürolarının kapatılması gerekebileceği değerlendirmesine de yer verdi.
Ulaştırma sektörünün bu noktada "kritik" önem taşıdığını belirten İngiliz gazetesi, birçok uzmanın kamu ulaşım hizmetleri ve kara ulaşımının olası bir salgın için yeterince hazır olmadığına inandıklarını belirtti.
Alıntı hurriyet.com.tr
İsrail Savunma Bakanı Şaul Mofaz, 25 Ocak'ta yapılması öngörülen Filistin genel seçimleri için Kudüs'teki Filistinlilerin oy kullanmasına izin vereceklerini resmen açıkladı.
Mofaz, İsrail'in, bu seçimde de “Kudüs'teki belli sayıda Filistinli'ye postanelerde oy kullanma izni verildiği” diğer seçimlerdeki politikasını sürdüreceğini söyledi.
İsrail, ilk önce Gazze'deki Filistinlilerin oy kullanmalarına izin vermeyeceğini açıklamış, daha sonra bu kentte seçim kampanyası yapılmasına izin vermişti.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da dün, ABD Başkanı George Bush'un, İsrail'in Kudüs'te oy kullanılmasına izin vereceğine dair garanti verdiği mesajının kendisine iletildiğini söylemişti
Alıntı hurriyet.com.tr
İtalyan gazetesi La Repubblica, Abdi İpekçi cinayetinden hükümlü Mehmet Ali Ağca'nın tahliye edilecek olmasına bugün tam sayfa yer ayırarak, Ağca'nın Papa 16. Benediktus'a bir mektup gönderdiğini yazdı.
Habere göre, Ağca, Papa'ya gönderdiği mektupta, “Vatikan'a sonsuz teşekkürler. Tahliyem vesilesiyle yeni Papa'ya en derin selamlarımı sunuyorum” ifadesini kullandı. La Repubblica'da yayımlanan metne göre, Ağca, 16. Benediktus'a hitaben yazdığı mektupta şunları yazdı:
“Ağca ailesi olarak bizler Vatikan'a müteşekkiriz. Vatikan, bu 25 yıllık süre içinde bizlere sürekli yakınlık gösterdi, bizi destekledi ve her zaman açık davrandı. Bu nedenle Vatikan'a çok teşekkür ediyorum. Tüm bunlar, dini, bir kardeşlik ve diyalog vesilesi haline getirmektedir. Sonsuz teşekkürler. Serbest bırakılıyor olmam vesilesiyle tüm Ağca ailesi adına yeni Papa'ya en derin selamlarımı sunuyorum.”
Haberde, Ağca'nın kardeşi Adnan Ağca'nın ise Vatikan'ın tahliye kararına herhangi bir itirazı olmadığını belirterek, “Birilerinin ileri sürdüğü gibi ağabeyimin hayatının tehlikede olması söz konusu değil. Tehlike olasılığı yok. Vatikan tarafından korunuyoruz. Ağabeyim cezasını tamamlamıştır, Vatikan da bizimledir. Bize hiç kimse bir şey yapamaz” dediği de kaydedildi.
Corriere delle Sera gazetesi de İstanbul mahreçli haberinde, Ağca'nın, avukatı Mustafa Demirbağ aracılığıyla yaptığı açıklamada, ”Serbest bırakılacağım için çok sevinçliyim. Vatikan, İkinci Jean Paul'ün açtığı ihtiyat ve bağışlama yolunda ilerlemeyi bugün de sürdürüyor. Bu herkese örnek olmalı” dediği ifade edildi.
İtalyan Katolik Piskoposlar Kurulu'nun resmi yayın organı Avvenire gazetesi ise Ağca ile ilgili haberlere iki sayfa ayırdı. 13 Mayıs 1981'de İkinci Jean Paul'e yönelik suikast girişimine ve Papa'nın ”Hz. Meryem'in kurşunların yönünü değiştirmesi sayesinde ölümden kurtulduğu” iddialarına geniş yer ayıran gazetedeki ana haber başlığında ise “Ağca, tüm sırlarıyla birlikte hapisten çıkıyor” ifadesi kullanıldı.
Alıntı hurriyet.com.tr
İsrail Ordusu, hava kuvvetlerinde pilot olmak isteyen ve bunun için orduya başvuran Müslüman Arap gencinin talebini reddetti.
Ordu, Arap gencine, pilot olmak yerine, paraşütçü olmasını tavsiye etti. Sivil pilot ehliyetine sahip 18 yaşındaki Arap gencinin, pilot olmak istemiyle orduya başvurduğunu daha önce duyuran, İsrail'in önde gelen gazetelerinden Yediot Ahronoth, İsrail Ordusu Personel Bölümü'nün gencin talebini geri çevirdiğini yazdı.
Oğlunun İsrail Hava Kuvvetleri'nde pilot olma isteğini destekleyen baba da oğlunun, bu kararı önce Genelkurmay Başkanı Dan Halutz'a, gerekirse de Müslüman Araplara kurs yolunun açılması amacıyla yargıya götürmeyi planladığını söyledi. Baba, Personel Başkanlığı'nda birçok yetkili ile görüştüğünü ve kendisine, şimdilik Müslüman Araplara pilot kursunun kapalı olduğunun söylendiğini bildirdi. Ordu yetkilileri, babaya, gelecek yıl ya da iki yıl sonra kursun açılması durumunda, Arap gencinin de bu kursa katılabileceğini ilettiler.
İsrail'de, Müslüman Arapların orduya katılmaları zorunlu değil. Ancak az sayıda gönüllü bazı Dürzi Araplar orduya katılıyor. Ordunun kararıyla büyük hayal kırıklığına uğrayan genç ise başvurusuna cevabın geç geldiğini, bu sürede olumlu cevap alacağına yönelik beklentisinin arttığını dile getirdi. Ordu tarafından kendisine önerilen paraşütçü birliklerine katılacağını ifade eden, ancak pilot olma rüyasından vazgeçmediğini söyleyen Arap genci, “Tekrar tekrar deneyeceğim, ta ki kapılar açılana kadar” dedi.
Genç, şöyle konuştu: “Bütün alçakgönüllülüğümle söylüyorum; yeteneklerimle dünyanın her yerinde, herhangi bir üniversitede eğitim görebilirim. Ama aileme de orduya katılma kararında olduğumu söyledim ve bununla gurur duyuyorum. Elbette, İsrail'in bazı Arap devletleriyle bir savaş durumunda olduğu gerçeğinin farkındayım. Ama kelimenin tam anlamıyla kendimi bir İsrailli olarak görüyorum. İsrail Devleti'ne bağlıyım ve görevim onu korumaktır. Görevimi yaparken, aldığım her emri yerine getireceğim.”
Gence pilotluğu öğreten hocası, İsrailli eski binbaşı ise ordunun kararından duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi. Sadece “Binbaşı Michael” olarak tanıtılan gencin hocası, kararı yanlış bulduğunu, ordunun, geniş bir kesime (Araplara) sorumluluk ve ortaklık duygusu verecek büyük bir fırsatı heba ettiğini söyledi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Pakistan ordusu, ülkenin kuzeyindeki bir ileri karakola dün gece düzenlenen saldırıda 14 militanın öldürüldüğünü açıkladı.
Adı açıklanmayan Pakistanlı bir yetkili, Afganistan sınırı yakınlarındaki Sarbandki köyünde bulunan kışlaya dün gece militanların saldırı düzenlediğini ve 7 askerin öldüğünü söyledi. Militanların El Kaide bağlantılı olduğunu ima eden yetkili, askerlerin açtığı karşı ateş sonucu da 14 teröristin öldürüldüğünü, bunlar arasında yabancıların da bulunduğunu kaydetti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Kıbrıs Rum kesiminde yayımlanan Politis gazetesi, Kıbrıs Rum yönetiminin, İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'un KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la 25 Ocak'ta cumhurbaşkanlığında yapacağı görüşmeyi engellemek için “elinden geleni yapmaya çalıştığını” yazdı.
Rum yönetiminin, Straw-Talat görüşmesinin cumhurbaşkanlığı dışında yapılmasında ısrarlı olduğunu belirten gazete, Rum tarafının, Straw'un Cumhurbaşkanı Talat'la makamında görüşmemesi için yoğun çaba sarf ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığında yapılacak görüşmenin dolaylı olarak KKTC'nin tanınacağı anlamına geleceği görüşünde olan Rum yönetimi, Straw'un Talat ile ya İngiliz Yüksek Komiserliği'nin KKTC'deki bürosunda ya da Talat'ın Girne'deki evinde görüşmesini istiyor.
Rumların bu konudaki başlıca argümanları ise Rum Bakanlar Kurulu'nun ilgili kararı. Kararda, “yabancı yetkililerin Kıbrıs Türk liderleriyle sahte devletin sembollerinin bulunduğu ve siyasi statüsünün yükseltilmesini çağrıştıran mekanlarda görüşmemesi gerektiği” savunuluyor.
Bu arada, Rum basını, Jack Straw'un, adaya İngiliz Ağrotur Üssü'nden giriş yapacağını, bu yönde üsde hazırlık yapıldığını, İngiliz üslerinde güvenlikle ilgili hassas yerlerde görevli Rumların, gerekçe gösterilmeden bu yerlerden uzaklaştırılmaya başlandığını iddia etti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Irak'ın işgali 2 trilyon dolar
Harvard Üniversitesi'nden ekonomi profesörü Linda Bilmes tarafından yapılan son araştırmaya göre, Irak savaşı ABD'ye 2 trilyon dolar arasında bir rakama mal olacak.
Irak savaşının ABD'ye yaklaşık 2 trilyon dolara mal olacağı bildirildi.
Columbia Üniversitesi'nden Nobel Ödüllü Joseph Stiglitz ve Harvard Üniversitesi'nden ekonomi profesörü Linda Bilmes tarafından yapılan son araştırmaya göre, Irak savaşı ABD'ye 1 ila 3 trilyon dolar arasında bir rakama mal olacak.
Araştırmada yaralı askerilerin tedavi giderleri, askeri donanıma harcanan para, petrol fiyatlarının artması da dahil savaşın ABD ekonomisine yaklaşık 2 trilyon yük getireceği belirtildi. Ancak bir süre önce açıklama yapan Beyaz Saray savaş harcamalarının karşılanabileceği güvencesini vermişti.
Stiglitz ve Bilmes, "Çok dikkatli ve temkinli bir araştırma yapmamıza rağmen bedelin bu denli çok olması bizi şaşırttı" açıklamasında bulundular.
En düşük bedelli harcamalara göre 1 trilyon 26 milyar dolar, orta dereceli harcamalara göre de 1 trilyon 854 milyar dolar Irak savaşı için harcanmış olacak.
Irak'ın işgal edildiği Mart 2003'ten beri savaşa 251 milyar dolar harcayan ABD'nin aylık savaş masrafı ise 6 milyar dolar.
Savaş için her bir yeni askere yapılan 40 ila 150 bin dolarlık harcamanın da ABD'nin savaş harcamalarını artırdığı belirtildi.
Savaş harcamalarını artıran bir diğer etkenin de söz konusu harcamalar için alınan borç paraların faizlerinin yüksek olması.
Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye’de düşünce özgürlüğü konusunda eskikliklerin bulunduğunu belirterek "Örneğin, son aylarda yazar Orhan Pamuk hakkında açılan dava gibi, Avrupa ölçülerine uymayan birçok olay yaşandı" dedi.
Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye’de düşünce özgürlüğü konusunda eskikliklerin bulunduğunu belirterek "Örneğin, son aylarda yazar Orhan Pamuk hakkında açılan dava gibi Avrupa ölçülerine uymayan birçok olay yaşandı" dedi.
Avusturya’da yayınlanan Die Presse gazetesiyle bir söyleşi yapan Rehn, Türkiye ile ilgili soruları yanıtlarken Türkiye’de reform süreci hayata geçmesi gerektiğini belirtti. ABHaber’e göre Rehn, Türkiye’de halen düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda eksikliklerin bulunduğuna işaret etti.
AB üyelik sürecinin Türkiye’deki reformların motoru olduğuna dikkat çeken Olli Rehn, üyelik müzakerelerinde reformların hayata geçirilip geçirilmediği konusunun önemli olduğunu vurguladı. Rehn şöyle dedi:
"AB yolculuğu uzun ve zorlu olacak. Özellikle Türkiye konusunda olduğu gibi hedef kadar yolculuk da önemli. AB Türkiye’deki reform sürecinde doğrultu verebilir. Başlatılan reformlar, pratiğe de geçmeli."
İfade özgürlüğü alanındaki eksikliklere dikkat çeken Rehn, "Örneğin son aylarda yazar Orhan Pamuk hakkında açılan dava gibi Avrupa ölçülerine uymayan birçok olay yaşandı" diye konuştu.
Alıntı hurriyet.com.tr
HSBC'den acil durum planı
Dünyanın üçüncü büyük bankası HSBC'nin, muhtemel bir kuş gribi salgınının çalışanlarının yarısını etkilemesi ihtimaline karşı ''acil durum planı'' yaptığı bildirildi.
Habere geniş yer veren günlük ekonomi ve siyaset gazetesi Financial Times (FT), Avrupa'nın hastalığın ''kapısının ağzında'' olduğu gerçeğini kabullendiği bugünlerde, HSBC'nin hükümetlerin Dünya Sağlık Örgütü'nden alınan bilgi uyarınca iş yerlerinde yüzde 25'e varan eleman eksilmeleri konusunda yaptığı uyarıyı yetersiz gördüğünü yazdı.
Bunun üzerine banka yönetiminin
işgücü kaybını yüzde 50 olarak tahmin edip, planlamalarını buna göre yapmayı uygun bulduğunu yazan FT, HSBC'nin attığı adımın diğer çok uluslu banka, finans kuruluşu ve şirket tarafından da izlenebileceğine dikkat çekti.
HSBC'nin kriz yönetimi biriminin başkanı Bob Piggott'un konuyla ilgili görüşlerine de yer verilen haberde, Piggott ve ekibinin çalışanların yarısını etkileyecek muhtemel salgına karşı yeni bir planlama içine girdiği belirtildi.
''En kötü hal senaryosuna'' karşı hazırlıklı olmayı istediklerini belirten Piggott, planları arasında evden çalışma seçeneğinin devreye sokulması, telekonferans sistemlerinin kullanımı, ofislerin saat başlarında temizlenmesi gibi önlemlerin üzerinde çalıştıklarını kaydetti.
DSÖ'den rahatlatan açıklama
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Türkiye'deki kuş gribi vakalarında, virüsün insandan insana geçme oluşumuna girdiğinin bir göstergesi olmadığını açıkladı.
Türkiye'deki kuş gribi vakalarını araştıran WHO ekibinin lideri Guenael Rodier, Türkiye'de şimdiye kadar virüsün insandan insana geçtiği yönünde bir kanıt olmadığını söyledi.
Rodier, gazetecilere telefonla yaptığı açıklamada, "Virüsün insandan insana geçtiğini destekleyen herhengi bir bulgu yok" dedi. Rodier, Türkiye'deki salgının durdurulabileceğine inandığını belirterek, "Ben, Türkiye'deki durumun kontrol altına alınmasının nispeten kolay olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
WHO grip uzmanı Michael Perdue de, Türkiye'den gelen virüsün genetik kodlarıyla ilgili son bilgilerin, hastalığa yakalanan kişilerin hastalığı, başka insanlardan değil, hasta kuşlardan kaptığı yönünde olduğunu ifade etti.
İran BM'ye şikayet ediliyor
İngiltere Dışişleri Bakanı Straw, yakında İran'a askeri müdahale yapılacağı haberlerini reddederken, nükleer program nedeniyle BM'ye şikayet edilebileceğini söyledi.
İngiltere Dışişleri Bakanı Straw, yakında İran'a askeri müdahale yapılacağı haberlerinin doğru olmadığını söylerken, İran'ın nükleer faaliyetleri nedeniyle BM Güvenlik Konseyi'ne şikayet edilmesi kapısını açık bıraktı.
Straw, Londra'da parlamentoda yaptığı konuşmada, İran'ın nükleer çalışmalarına kaldığı yerden devam etme kararından duyduğu ciddi endişelerini dile getirdi. İngiliz bakan, "Askeri müdahale bizim gündemimizde yok, başkalarının gündeminde olduğuna da inanmıyorum. Ancak konunun BM Güvenlik Konseyi'ne havale edilmesi her zaman gündemde" dedi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İspanya'da, uluslararası radikal dincilere karşı düzenlenen operasyonda, 1'i Türk toplam 20 kişi gözaltına alındı.
İspanya İçişleri Bakanı Jose Antonio Alonso, Madrid, Barselona ve Bask bölgesinde devam eden operasyonla ilgili basına yaptığı açıklamada, 15 Faslı, 3 İspanyol, 1 Türk ve 1 Cezayirlinin gözaltına alındığını belirtti.
Polisin, operasyon kapsamında 20 kadar ev ve işyerine baskın düzenlediğini ifade eden Alonso, yakalananların 17'sinin terör örgütü El Kaide ile bağlantısı olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Jose Antonio Alonso, İspanya'da yakalanan terör gruplarının Türkiye, Fransa, Belçika, Hollanda, Cezayir, Fas, Suriye ve Irak'ta kollarının bulunduğunu da açıkladı.
Terör grubunun, geniş bir altyapıya sahip olduğunu ifade eden Alonso, ''yakın bir zamanda terör saldırısı hazırlığı içinde oldukları söylenemese de, gelecek için Avrupa'nın herhangi bir yerinde terörist saldırı düzenleyebilecek yapıya sahip oldukları olasılığı göz ardı edilemez'' dedi.
Eleman yetiştiriyorlar
İspanyol Ulusal İstihbarat Merkezi'nin birkaç aydır sürdürdüğü araştırmalar sonrasında Ulusal Mahkeme Hakimi Fernando Andreu'nun emriyle başlatılan operasyonda yakalananların, eleman yetiştirerek Irak'a gönderdiği ifade edildi.
Operasyonla ilgili verilen bilgiye göre, gözaltına alınanlar arasında, Barselona'daki Vilanova belediyesindeki imam da bulunuyor.
Gözaltına alınanların, 12 aralık 2003 tarihinde Irak'ın Nasiriye kentinde İtalyan askerlerin bulunduğu karargaha düzenlenen saldırıyla bağlantılı oldukları öne sürülüyor.
Operasyonlar sırasında, birçok belgeye ve bilgisayara el konuldu.
Alıntı cnnturk.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Rusya ile yaşanan doğalgaz krizi Ukrayna'da hükümeti düşürdü. Rusya ile yapılan anlaşmayı beğenmeyen milletvekilleri, hükümete güvensizlik oyu verdi.
Ukrayna’da 450 sandalyeli parlamentodaki oylamada, Başbakan Yuri Yekanurov hükümetinin fesh edilmesi için sunulan önerge, 50'ye karşı 250 oyla kabul edildi.
Ukrayna hükümeti Rusya'nın tehditleri üzerine şu ana kadar 50 dolar ödediği Rus doğalgazına 95 dolar ödemeyi ve daha az gaz almayı kabul etmişti.
Muhalefet bu anlaşmaya tepki gösterdi. Güvensizlik önergesini, 'Turuncu Devrimi'n önderlerinden eski başbakan Yulia Timoşenko ve arkadaşları verdi.
Güvenoyu alamayan Başbakan Yuri Yekanurov, Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko yeni bir aday belirleyene kadar görevde kalacak.
Yuşçenko tepkili
Yuşçenko oylamanın anayasaya aykırı olduğunu savundu ve hukuki inceleme başlattı.
Ukrayna lideri, "parlamentonun anlaşmayı baltalamasına izin vermeyeceğim" dedi.
Rusya, Ukrayna'nın doğalgazını fiyat artırımını kabul etmediği gerekçesiyle yılbaşında kesmiş, Avrupa'ya gaz akışı da tehlikeye girmişti.
Ukrayna'da geçtiğimiz yıl ‘Turuncu Devrim’in ardından başbakanlığa getirilen Yulia Timoşenko, yolsuzluk skandallarının ortaya çıkması ve hükümet içinde çekişmelere yol açması üzerine görevinden alınmış, Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko'nun aday gösterdiği Yekanurov geçtiğimiz eylül ayında başbakan olmuştu.
Alıntı cnnturk.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Sabancı suikasti zanlısı Fehriye Erdal'ın Belçika'da işlediği ileri sürülen suçlardan yargılanmasına devam edildi.
Erdal'ın katılmadığı duruşmada savunma avukatları DHKP-C’yi ‘siyasi parti’ olarak niteledi.
Bruge'deki duruşmaya Erdal ile birlikte yargılanan 10 DHKP-C üyesinin 4'ü katıldı. Firari DHKP-C lideri Dursun Karataş da gıyabında yargılanıyor.
Sanık avukatları Türkiye'den şahit çağırmak istediklerini söyledi ve DHKP-C'nin bir ‘siyasi parti’ olduğunu ileri sürdü.
23 ocakta yapılacak duruşmaya Fehriye Erdal’ın da katılması bekleniyor.
1999'da Belçika'da sahte pasaport ile yakalanan Erdal, ‘silah taşımak, suç örgütü faaliyetlerine atılmak, sahte kimlik kullanmak’tan yargılanıyor.
Belçika'nın Gent mahkemesi, geçtiğimiz yıl Fehriye Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da yargılanamayacağına hükmetmişti.
Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı, Toyota–Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe’nin 9 ocak 1996 tarihinde öldürülmesi olayının zanlılarından Fehriye Erdal, 26 eylül 1999 yılında Belçika’da Neşe Yıldırım adına düzenlenen sahte pasaportla yakalanmıştı.
Alıntı cnnturk.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Metin Güneş/CNN TÜRK/Londra
İngiliz bilimadamları Türkiye’deki kuş gribi virüsünün genetik dizilimini birkaç gün içersinde çözecekler.
Virüsün genetik diziliminin deşifre edilmesi sayesinde virüsün kaynağı, tedaviye karşı dirençli olup olmadığı ve bir salgın başlatma şansı konularında ipuçları elde edilmiş olacak.
Çalışma, Londra’da bulunan Dünya Grip Merkezi Başkanı Dr. Alan Hal başkanlığında bir ekip tarafından yürütülüyor.
Bugüne dek ekibe Türkiye’den altı numune geldi. Bunlardan ikisi kuş gribinden hayatını kaybeden Koçyiğit kardeşlere ait.
Ekip aynı zamanda örnek virüsü ilk kez yumurtalarda oluşturmayı başardı ve tam genetik kodu çözmeye çok yaklaştı.
Sonuçlar birkaç gün içinde belirlenecek
İngiltere Tıp Araştırma Konseyi Başkanı Prof. Colin Blakemore, “ekip genetik kodu iki üç gün içerisinde çözecek” dedi. Blakemore, on yıl önce bu kadar kısa zaman içersinde genetik kodu çözmenin imkansız olduğunu söyledi.
Prof. Blakemore, “bu inanılmaz bir şey. Bu sayede virüsün nereden geldiğini öğreneceğiz. Mutasyona uğrayıp uğramadığını da anlamış olacağız” şeklinde konuştu.
Genetik kodun çözülmesi ile virüsün mutasyona uğrayıp bir salgın başlatma olasığı bulunup bulunmadığı da ortaya çıkmış olacak.
İngiliz Ulusal Tıp Araştırma Enstitüsü’nden bir ekip de virüsün salgın olasılığına karşı stok edilen ilaç Tamiflu’ya karşı direnç gösterip göstermediğini araştıracak.
Prof. Blakemore, direnç göstermesi halinde durumun ‘vahim’ olacağını çünkü virüse karşı mücadelede ‘tek silahın’ bu ilaç olduğunu söyledi.
Soğuk hava önlemleri engelliyor
Merkezi Paris'te bulunan Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü de Türkiye'deki kar ve soğuk havanın, kuş gribini önleme çalışmalarını olumsuz etkilediğini belirtti.
Örgüt yazılı açıklamasında, “özellikle Doğu’daki kötü hava koşullarının, teknik müdahaleyi zorlaştırması ve ölümcül virüsün doğada daha fazla hayatta kalmasına imkan sağlamasından endişe duyulduğu'' ifade edildi.
‘Türkiye'deki kümes hayvanlarının aşılanması gerektiği’ belirtilen açıklamada, uluslararası topluluğun da salgını önleme çalışmalarına destek vermesi çağrısı yapıldı.
Açıklamada, Türkiye'nin komşularına da, salgına karşı korunma tedbirlerini artırmaları tavsiye edildi.
İlk kez Balıkesir'de ortaya çıktı
Ölümcül kuş gribi virüsü H5N1, ilk olarak geçtiğimiz yılın ekim ayında Balıkesir'in Manyas ilçesine bağlı Kızıksa beldesinde bir hindi çiftliğinde ortaya çıktı.
Bölgede 21 gün süren karantinanın ardından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, kuş gribinin tamamen bittiğini açıkladı, ancak 2006'nın ilk günlerinde gelen ölüm haberleriyle kuş gribi tekrar Türkiye'nin gündemine oturdu.
Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinden Van'a sevkedilen ve ölü tavuklarla temasta bulundukları belirlenen üç kardeş tedavi gördükleri YYÜ Tıp Fakültesi hastanesinde hayatını kaybetti:
1 ocak: Muhammet Ali Koçyiğit (14)
5 ocak: Fatma Koçyiğit (15)
6 ocak: Hülya Koçyiğit (11)
Bu gelişmenin ardından kuş gribi virüsü Doğu bölgeler başta olmak üzere hızla yayıldı ve birçok bölgede kanatlı hayvanlarda görülmeye başlandı. Bugün itibariyle hastalıklı hayvanlarla temas eden 10'u aşkın kişi kuş gribi tanısıyla tedavi altına alınırken, panik içindeki yüzlerce kişi de hastanelere akın ediyor.
Kuş gribi virüsü yılbaşından bu yana Batı bölgelere doğru yayılışını sürdürdü ve Ankara'nın ardından, İstanbul'da da ortaya çıktı. Öte yandan kuş gribi ile son bir haber de Aydın’dan geldi.
Aydın Tarım İl Müdürü Sadettin Öztürk, Kuşadası ilçesi ile merkez ilçeye bağlı Çeştepe beldesinde ölü ördek ve kumru tespit ettiklerini kaydetti. Kuşadası'nda bulunan ölü kumru, kara tavuk ve güvercinler üzerinde yapılan inceleme sonucunda da kuş gribi vakası görüldüğünü ifade eden Öztürk, itlaf ekiplerinin bugün çalışmalara başlayacağını açıkladı.
Alıntı cnnturk.com.tr