Bugün buraya...
Printable View
Bugün buraya...
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan, resmi bir ziyaret için 22 Ocak’ta Washington’a gidiyor.
WASHİNGTON - Alpogan’ın Washington’da Dışişleri Bakanı Condoliza Rice ve Başkan’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley ile görüşmesi bekleniyor.
Türkiye ile Amerika arasında son aylarda yoğunlaşan diplomasi trafiğinde gelecek günlerde Ankara’dan Washington’a önemli bir ziyaret gerçekleşecek.
Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Büyükelçi Yiğit Alpogan’ın, resmi bir ziyaret için 22 Ocak’ta Washington’a gelmesi bekleniyor. Alpogan, Başkan Bush’un Ulusal Guvenlik Danışmanı Stephen Hadley’ın konuğu olacak.
Yiğit Alpogan’ın, Washington’da Hadley’ın yanısıra Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Savunma Bakanı Yardımcısı Eric Edelman ile biraraya gelmesi öngörölüyor.
Alpogan’ın görüşmelerinde Türkiye ve Amerika’yı ilgilendiren bütün önemli güvenlik meseleleri ele alınacak. Bu çerçevede terör örgütü PKK sorunu, Irak, İran ve Suriye meselelerinin Alpogan’ın göruşmelerinin gündeminde yer alacağına kesin gözuyle bakılıyor.
Üst düzey Türk-Amerikan temaslarında, Alpogan’ın Washington ziyaretinin ardından da Amerikan Dışişleri Bakanı Rice’ın, bölge ziyareti çerçevesinde Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.
Alıntı ntvmsnbc.com
Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, Türkiye’nin Irak, İran ve Suriye konusunda vereceği desteğin önemli olduğunu söyledi.
- New York’ta, Türk-Amerikan Ticaret ve Sanayii Odası’nın düzenlediği toplantıda bir konuşma yapan Wilson, İran’ı, nükleer silah projesinden vazgeçirmek için Türkiye’ye de çok iş düştüğünü savundu.
İran’a yönelik askeri harekat olasılığını da değerlendiren Büyükelçi “Şimdilik diplomatik yolları izlemeye çalışıyoruz. Bunun ötesinde spekülasyon yapmayacağım” ifadesini kullandı.
Wilson, Kuzey Irak’taki PKK varlığına da değindi ve Amerika’nın Irak’ta şu anda yapmaya çalıştıklarının, PKK sorunuyla da, uzun vadede başetmeye yarayacağını savundu.
Büyükelçi Wilson, kısa süre önce bir gazetede yer alan, “Türkiye’nin NATO kapsamında, Kuzey Irak’a operasyon düzenlemesini mümkün görüyoruz” ifadesinin yanlış tercüme edildiğini belirtti ve böyle bir ifade kullanmadığını söyledi.
Ross Wilson, ABD Dışişleri Bakanı Condolezza Rice’ın Şubat ayında, Türkiye’ye yapması beklenen ziyaretin de, İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un rahatsızlığı nedeniyle sarkabileceğini açıkladı.
Alıntı ntvmsnbc.com
Kuşlar bir virüs daha taşıyor
Kuş gribinden sonra kuşların başka bir virüs taşıdığı daha iddia ediliyor. Buna göre göçmen kuşlar Kırım Kongo hemorajik ateşi hastalığının virüsünü de yayıyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Koruma ve Kontrol
Genel Müdürlüğü'ne ait internet sitesinden aldığı bilgiye göre, ''pestis avium, kanatlı influenzası, tavuk vebası ve kuş gribi'' olarak adlandırılan Avian influenza (AI), evcil ve yabani kanatlılar ile memeli hayvanların çoğunda solunum ve sindirim sistemine ait
belirtilerle birlikte yüksek morbidite ve mortalite ile seyreden, insanlardaki grip benzeri hastalık olarak tanımlanıyor.
Hastalığa ait virüsün daha çok ördeklerden izole edilmekle birlikte sülün, evcil kaz, bıldırcın, tavus kuşu, muhabbet kuşu, martı, bataklık kuşları, keklik, deniz kuşları, beç tavuğu ve papağan cinslerinden de izole edildiği belirtiliyor.
Göçmen kuşların influenza virüsünün ana taşıyıcısı olarak bilindikleri ve bulaşmada önemli rol oynadıkları, bu kuşların solunum yolu, konjuktivadan ve dışkıları ile büyük miktarlarda virüsü saçtıkları ve bunların göç etmeleri nedeniyle virüsü bir bölgeye,
ülkeye ya da kıtaya hızla yaydıkları kaydediliyor.
Evcil kanatlıların aksine doğada serbest yaşayan kuşlarda influenza virüsünden dolayı belirgin ve tipik bir hastalık tablosu şimdiye dek bildirilmediği, ancak salgınların genellikle kuşların göç yollarına yakın yerlerde olduğu belirtiliyor.
Uzun mesafe kateden kuşların çok yorgun ve stresli olduklarından bunların virüs saçımının arttığı, acıktıkları zaman kendilerine ticari kanatlı alanlarının yakınlarındaki yem kaynaklarına yöneldikleri, bu
durumun da ticari stokların yabani kuşlar tarafından enfekte olmaları şansını artırdığı kaydediliyor.
KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI'NA YOL AÇAN VİRÜS
Bu yıl özellikle Tokat, Sivas ve bölgesinde sık rastlanan Kırım Kongo Hemorajik Ateşi Hastalığı'na yol açan virüsün de Güney Doğu Avrupa ve Güney Afrika arasında göç eden göçmen kuşlarda bulunabildiği
üzerinde de çeşitli araştırmalar yapılıyor.
Aynı zamanda Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı da olan Cumhuriyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bakır'ın, çalışmalarından alınan bilgiye göre, halk arasında 'Kene Hastalığı' olarak bilinen Kırım-Kongo Hemorajik Ateşi Hastalığı'nın 'Nairoviris' isimli bir
mikrobiyal etken tarafından neden olunan ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgularla seyreden hayvan kaynaklı enfeksiyon olduğu belirtiliyor.
Araştırmasında virüsün genellikle insanlara Hyalomma cinsi keneler ile bulaştığına dikkat çeken Bakır, hayvanlardan insanlara keneler ile bulaşan enfeksiyon olan hastalığın sığır, koyun, keçi, yabani tavşan
ve tilki gibi hayvanlarda tespit edildiğini kaydediyor.
Prof. Dr. Bakır, çalışmasında, Güney Doğu Avrupa ve Güney Afrika arasında göç eden göçmen kuşların bu virüsün iki kıta arasında taşınmasına yol açabildiği üzerinde çeşitli araştırmaların olduğunu ifade ediyor.
Bu hastalığı ön teşhisiyle bu yıl CÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'nde 100 hastanın tedavi altına alındığını kaydeden yetkililer, bu hastalardan 92'sinin tedavilerinin ardından taburcu edildiğini, 1'i çocuk 8 kişinin ise hayatını kaybettiğini bildirdiler
Silah isteyenlerin çoğu sorunlu
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Psikiyatrik testlerde silah ruhsatı için başvuran insanlarda büyük ölçüde "nesneye ve başkasına yönelik saldırganlık ile antisosyal davranış" bulunduğu belirlendi
Silah ruhsatı almak için müracaat eden kişilerle yapılan psikiyatrik muayene ve psikolojik testlerde, bu kişilerde yüksek oranda "nesneye ve başkasına yönelik saldırganlık ile antisosyal davranış" bulunduğu belirlendi.
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne bu yıl başvuran ve yüzde 90'ını erkeklerin oluşturduğu 249 müracaatçı, Psikiyatri Kliniği'nde muayenenin yanı sıra çeşitli testlerden geçirildi. Elde edilen bulgular da, hiç silahı olmayan ve silah kullanmamış olan 79 kişiden oluşan kontrol grubu ile karşılaştırıldı.
Silah ruhsatı almak için başvuran ve yüzde 10'unun sabıka kaydı olan kişilerde yüksek oranda "nesneye ve başkasına yönelik saldırganlık" belirlendi. Bu kişilerde antisosyal davranış kontrol grubundakilere göre daha yüksek bulundu. Müracaat sahiplerinin, "agresif, güvensiz, araştırıcı, meraklı, hareketli, kolay sıkılan, sert, itirazcı ve soğuk" kişiler olduğu saptandı.
Bu kişilerin hemen hemen hepsinin, eşleri ya da yakınlarının silahını devralma isteğiyle geldiği de tespit edildi.
Sonuçları değerlendiren Psikiyatri Klinik Şefi Dr. Mecit Çalışkan, "son yıllarda özellikle büyük kentler ve metropollerde meydana gelen kapkaç, gasp, hırsızlık ve cinayet gibi olayların artmasına bağlı olarak kişilerin silah elde etmeye yönelik isteklerinin de arttığını" kaydetti.
Edirne'deki nehirler kontrol altında
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Edirne Valisi Nusret Miroğlu, Edirne'deki nehirlerin taştığını ancak debilerinin düştüğünü ve şu an için tehlike kalmadığını söyledi.
Miroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bulgaristan'ın su seviyesi yükselen baraj kapaklarını açması ve derelerdeki suların nehirlere dökülmesi nedeniyle Edirne'den geçen Meriç ve Tunca nehirlerinin taştığını, ancak şu anda nehirlerin debisinin düştüğünü ve normal seviyesine yaklaştığını belirtti.
Olası bir duruma karşı önlemlerini aldıklarını söyleyen Miroğlu, ''Nehirlerde şu anda tehlikeli bir durum yok. Nehirlerin taşması sonucu tarım alanları sular altında kaldı. Buralarda sular çekildikten
sonra tespit yaptıracağız'' dedi.
Bulgaristan'da karların erimesi ve yağmur dolayısıyla seviyelerindeki artışa bağlı olarak, barajlardan bırakılan sular Tunca ve Meriç nehirlerinin debisinin aniden yükselmesine neden olmuştu.
Nehirlerin taşması sonucu Sarayiçi mevkiindeki Balkan Şehitliği, Er Meydanı ve 2 köprü su altında kalmıştı.
Edirne Valiliği İl Kriz Merkezi Başkanlığı'nca nehirlerdeki debi kısa aralıklarla ölçülüp, sivil savunma ekipleri olası taşkınlara karşı botlarla hazır bekletilmişti.
Rüşvet Kapıkule'den geçemeyecek
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Kapıkule Sınır Kapısı son günlerde peş peşe yapılan operasyonlara ev sahipliği yapmıştı. Sınır kapısı yeniden yapılandırıldığında rüşvet oradan zor geçecek.
Edirne Valisi Nusret Miroğlu, Kapıkule Sınır Kapısı'nın çok geniş bir alanda hizmetini sürdürdüğünü belirterek, ''Sınır kapısı yeniden yapılandırıldığında rüşvet alınması daha da zorlaşacak'' dedi.
Vali Miroğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB), İpsala Sınır Kapısı'nda uyguladığı yap-işlet-devret modelini Kapıkule Sınır Kapısı'nda da
gerçekleştirmeyi düşündüklerini, proje hakkında Ankara'da ve Edirne'de TOBB yetkilileriyle birkaç kez görüştüklerini söyledi.
Kapıkule Sınır Kapısı'nın yenilenmesi çalışmalarının Mart 2006'da başlayacağını, inşaatın en az 1 yıl süreceğini ifade eden Miroğlu, şunları kaydetti:
''Amacımız yolcular arabadan inmeden, evrak üzerinde işlemler yapılarak yolcuların giriş ve çıkışlarını sağlamak. Bu hem hız kazandıracak hem de yanlış anlaşılmaları önleyecek. Son operasyonda olduğu gibi rüşvetin alınmasını daha da zorlaştırılacağını
düşünüyorum.
Yenilendiği zaman Kapıkule Sınır Kapısı daha kolay kontrol edilebilecek. Sınır Kapısı yeniden yapılandırıldığında rüşvet alınması daha da zorlaşacak. Gar Gümrük Müdürlüğü'nün düzenlemesi içinde girişimlerde bulunduk.''
Her şey motivasyon için!
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Son dönemlerde şirketler, çalışanlarının motivasyonunu artırmak amacıyla pek çok, şirket içi aktivite düzenlemeye başladılar.
Firmalar toplumsal amaçlı yürüttükleri sosyal sorumluk çalışmaların yanı sıra personelinin işe bağlılığını ve çalışma performanslarını artırmak amacıyla da çeşitli
yollara başvuruyor.
Kimi şirket, şirket içinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle çalışanlarını işlerine motive etmeye çalışırken, bazı şirketler de personelleriyle çalışma ortamları dışında kültürel ve sportif aktivitelere katılma yolunu seçiyorlar.
Petrol Ofisi Kurumsal İletişim Müdürü Lebin Ebru Çokişler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Petrol Ofisi'nin çeşitli sponsorluklarla müşterilerine, çevreye, spora, sanata verdiği değeri
gösterdiğini söyledi.
Bunun yanı sıra şirketin çalışanları için de çeşitli faaliyetler organize ettiğini dile getiren Çokişler, Petrol Ofisi'nin, çalışanları için müze ve çeşitli sergilere düzenli olarak geziler düzenlediğini
kaydetti.
Çokişler, son olarak İstanbul Modern'de çalışanlarını bir araya getiren Petrol Ofisi'nin, yine her ay düzenli olarak Petrol Ofisi Genel Müdürlüğü'nde sanat, gezi, kültür dünyasından tanınmış bir konuşmacıyı konuk ettiğini anlattı.
Çokişler, kurumun aynı zamanda her ay düzenlediği ''happy hour''etkinlikleriyle çalışanlarını bir araya getirdiğini söyledi.
Petrol Ofisi'nin, aynı zamanda spor etkinlikleri düzenleyerek de çalışanlarının motivasyonunu, şirket bağlılığını, çalışanlar arası dayanışmayı artırmayı amaçladığını ifade eden Çokişler, şöyle dedi:
''Petrol Ofisi Basketbol ve Futbol Takımları, takım sporlarının birleştirici gücünü tüm şirkete taşıyor. Bir grup çalışanımız da dalgıçlık kursu alarak, su altı dünyasını keşfetti. Sigarayla Savaşanlar Derneği ile ortak yaptığımız çalışmayla sigara kullanan çalışanlarımızdan bir bölümü sigarayı bıraktı. Gezi programları ve konser, tiyatro gibi sanat etkinliklerine çalışanlarımızın talepleri doğrultusunda grup oluşturarak organizasyonlar yaptık ve bu sayede
çalışanlarımız iş dışında birlikte vakit geçirdiler. Çalışanlarımızı iş dışında farklı ortamlarda bir araya getirerek, şirket ve çalışanlar arasında farklı bir sinerji yaratıyoruz.''
Çokişler, düzenledikleri tüm etkinliklerin çalışanlar üzerinde performans artırıcı etkileri olduğunu sözlerine ekledi.
AK EMEKLİLİK ÇALIŞANLARI İÇİN DALIŞ, DANS VE YELKEN-
Ak Emeklilik Genel Müdürü Meral Ak Egemen de çalışanları için şirket tarafından yıllık eğitim programı kapsamında kişisel gelişim odaklı eğitimler organize edildiğini, ayrıca personelin Sabancı
Holding tarafından düzenlenen eğitim ve seminerlere de katılabildiğini anlattı.
Seminerler dışında Ak Emeklilik'te çalışanların da desteğiyle dans, dalış ve yelken klüpleri oluşturduklarını belirten Egemen, bu klüplerin aktif olarak faaliyet gösterdiğini söyledi.
Sosyal içerikli eğitim ve kulüp çalışmalarının, çalışanlar arası iletişimi artırdığını ve bunun da personelin iş yapış şekillerine yansıdığını dile getiren Egemen, ''Faaliyetler, kurum kültürünün yaygınlaşması konusunda etkin rol oynamaktadır. Çalışanlarımızın iş
dışında kalan zamanlarını bir arada geçirmesi kuruma bağlılığı da artırmaktadır'' dedi.
TURKCELL, BÜNYESİNDE SOSYAL AKTİVİTE GRUBU OLUŞTURDU-
Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş da Turkcell'in insan kaynağını, farkı yaratan en temel unsurlardan biri olarak gördüğünü ve çalışanlarını
yetkinliklere dayalı programlarla desteklediklerini söyledi.
Bu sürecin işe alımla birlikte başladığını ve bütün iş sürecinde devam ettiğini belirten Kocabaş, ''bilgi çalışanı'' yaratma hedefiyle verilen gelişim desteğinin çok yönlü olarak yürütüldüğünü anlattı.
Turkcell'in fonksiyonel ve yetkinlik gelişimiyle ilgili düzenli olarak gerçekleştirdiği eğitimlerin yanı sıra fark yaratan programları da bulunduğunu belirten Kocabaş, uzun dönemli gelişim programları uygulandığını söyledi.
Turkcell bünyesinde, çalışanların sosyal hayatla ilişkilerini güçlendirmeyi hedefleyen, motivasyon ve performanslarını artırmaya yönelik çalışmaları yürüten Turkcell Sosyal Aktivite Grubu (TSAG) kurduklarını anlatan Kocabaş, şunları kaydetti:
''Bu grup, Turkcell çalışanları ve ailelerinin sosyal aktivitelerde bir araya gelmesini sağlıyor. Turkcell'in tüm lokasyonlarından gönüllü 35 çalışanın oluşturduğu bu takımın düzenlediği faaliyetlerin bütçesinin belli bir kısmı Turkcell tarafından karşılanıyor. TSAG, günübirlik veya konaklamalı geziler,
kültür gezileri, konserler, paneller, tiyatrolar, turnuvalar, yemek ve parti organizasyonları, çeşitli eğitim ve kurs programları gibi çalışanlara yönelik pek çok etkinliği başarıyla düzenliyor.''
Kocabaş, Turkcell'in çeşitli spor dallarına da destek verdiğini, tüm plazalarında fitness salonları bulunduğunu ve Turkcell'in 5 ayrı daldaki kurumsal spor takımları katıldıkları şirketler arası turnuva ve amatör liglerde şirketi temsil ettiklerini anlattı.
Kocabaş, şu anda şirket içerisinde tepe yöneticilerinin de bulunduğu 3 adet masa tenisi takımı, şirketler arası masa tenisi liginde mücadele ettiğini, futbol, basketbol, bowling ve voleybol takımlarımız çalışmalarına devam ettiğini kaydetti.
TNT EKSPRESS ÇALIŞANLARI LATİN DANSI EĞİTİMİ ALIYOR-
TNT Ekspres Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü Zümrüt Erkan da şirketlerinde sosyal amaçlı bazı faaliyetler yapıldığını belirterek, bunlardan birin de çalışanların katılımına açık olan Latin Dans dersleri olduğunu söyledi.
Haftada 1 gün mesai saati bitiminde 2 saatlik Latin Dans dersleri verildiğini belirten Erkan, belli dönemlerde ise deprem konusunda bilinçlendirme amaçlı toplantılar düzenlediklerini anlattı.
Bu tür etkinliklerin çalışanlar üzerinde son derece olumlu etkileri olduğunu dile getiren Erkan, ''Bilinçlendirme toplantıları ile kişilerin belli önemli konulardaki farkındalıklarını yükseltiyoruz, o konularda önemli bilgiler ediniyorlar'' dedi.
Dans derslerinin son derece motive edici olduğunu belirten Erkan, çalışanların işin stresinden uzaklaştıklarını ve eğlendiklerini söyledi.
BOYNER ÇALIŞANLARI İÇİN OUTDOOR EĞİTİMLERİ
Boyner Mağazaları Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Akın ise çalışanları için İngilizce kursu düzenlediklerini, ayrıca tiyatro ile ilgilenenler için de tiyatro kulubü kurduklarını
bildirdi.
Bunların yanı sıra çeşitli outdoor eğitimleri verdiklerini belirten Akın, ayrıca takım ruhunu geliştirip birlikte bir şeyleri başarmaya yönelik kurumsal olimpiyatlar, futbol karşılaşmaları ve
tavla turnuvaları düzenlediklerini kaydetti.
Personellerine yönelik çalışmalarına bu yıl da devam edeceğini ifade eden Akın, konuyla ilgili farklı etkinliklerin planlanması üzerinde çalışmalar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Çalışanların bireysel gelişimlerine yapılan katkıların, hem çalışanın kendisini farklı noktalara getirmesinde destek olduğunu hem de kuruluşa bakış açılarını değiştirerek bağlılıklarını
güçlendirdiğini gözlemlediklerine işaret eden Akın, bu tarz etkinliklerin şirkete ileriye dönük faydalar sağladığını sözlerine ekledi.
İŞ BANKASI ÇALIŞANI İÇİN DİNLENME KAMPI OLANAĞI-
İş Bankası'ndan yapılan açıklamada ise bankanın dinlenme kampları e spor tesislerini çalışanlarının kullanımına sunduğu belirtildi.
Ayrıca Eğitim Müdürlüğü tarafından programlanan gerek banka içi gerekse banka dışı eğitimlerle çalışanlarının kişisel gelişimlerine katkıda bulunmayı amaçladıkları ifade edildi.
Banka çalışanlarına sunulan bu tür hizmetlerin, çalışanların bankaya olan bağlılıklarını artırdığı, özellikle yeni işe başlayacak
adayların İş Bankası'nı tercih etmelerine neden olduğuna dikkat
çekildi.
P&G KULÜPLERİYLE ÇALIŞANLARININ YANINDA-
Procter & Gamble Türkiye Dış İlişkiler Direktörü Hayrünnisa Aligil de çalışanlarının çalışma ve sosyal hayatlarını dengeleyebilmeleri için sağlık kulübü, sosyal dayanışma kulübü, sosyal ve spor kulübü adı
altında çeşitli hizmetler verildiğini söyledi.
Futbol, basketbol, yelken, dans gibi aktivitelerin yanı sıra çalışanların şarap tadımı, sinema ve tiyatro gibi farklı etkinlik ya da spor aktiviteleri konusunda geliştirdiği fikirlerin de programa eklendiğini ifade eden Aligil, ''Bunlara ek olarak çalışanlardan gelen
taleplere de cevap verilmektedir. Örneğin, şu ana kadar deprem sonrası psikolojik destek, depreme hazırlıklı olmak ve sigara bırakma yöntemleri gibi çalışmalar gerçekleştirilmiştir'' diye konuştu.
Aligil, bu tip faaliyetlerin çalışanlara çok olumlu yansıdığına inandıklarını sözlerine ekledi.
Başbakan Erdoğan Siirt'te
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özel ATA uçağıyla Siirt'e geldi. Siirt'te geniş güvenlik önlemleri alındı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğlen saatlerinde Siirt'e geldi. Erdoğan, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü çok amaçlı salonunda düzenlenen bayramlaşma programına katılacak.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kurban Bayramı münasebetiyle Siirt'te seçmenleriyle bir bayramlaşma yaptıktan sonra Batman'a geçmesi bekleniyor. Erdoğan'ın Siirt'teki bayramlaşma programına yoğun bir kalabalık katılırken, geniş güvenlik önlemleri alındı.
AK Parti Adana İl Teşkilatı'ndaki bayramlaşma töreni sırasında dışarıda izinsiz protesto gösterisi yapan 3 kadın bir süre gözaltına alındı
Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) üyesi oldukları bildirilen 3 kadın, AK Parti Adana milletvekilleri, il ve merkez ilçe yöneticileri ile bir grup partilinin katıldığı bayramlaşma töreni sırasında, parti binası önünde Adana TEKEL Sigara Fabrikası'nın kapatılmak istenmesini protesto amacıyla pankart açmak istedi.
Slogan atan kadınlar, daha sonra Çevik Kuvvet ekipleri tarafından gözaltına alındı. Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen kadınların serbest bırakıldıkları öğrenildi.
AK Parti Adana İl Başkanı Abdullah Doğru, gazetecilerin sorusu üzerine, “TEKEL'in kapatılması veya kapatılmaması ile ilgili kararın, Kurban Bayramı sonrasında çıkmasını bekliyoruz” dedi.
Doğru, vatandaşların Kurban Bayramı'nı da kutladı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Konya'nın merkez Meram İlçesi'nde, 2 çocuk arasında çıkan silahlı kavgada av tüfeğiyle yaralanan çocuk, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Dün çıkan kavgada av tüfeğiyle vurularak ağır yaralanan V.K. (14), kaldırıldığı Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kurtarılamadı. Selim Sultan Caddesi'nde T.K. (14) ile V.K. arasında henüz belirlenemeyen nedenle çıkan silahlı kavgada, V.K. vurularak yaralanmış, T.K. ise Çocuk Şube Müdürlüğü'nde gözaltına alınmıştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Suriye'deki yakınlarıyla bayramlaşmak isteyen vatandaşlar, Şanlıurfa'nın Akçakale Sınır Kapısı'ndan Suriye'ye geçmeye başladı.
Akçakale Gümrük Kapısı'nda sabahın erken saatlerinden itibaren toplanmaya başlayan vatandaşlar, belgelerini ve beraberlerinde getirdikleri eşyayı kontrol ettirdikten sonra oluşturulan toplanma merkezinde, Suriyeli yakınlarıyla buluştular.
AKRABALARINA TAVUK GÖNDERMEK İSTEYİNCE.
Suriye'ye geçen bazı vatandaşlar, akrabalarına battaniye ve halı gibi hediyeler götürdü. Bir vatandaşın Suriye'deki akrabalarına tavuk göndermeye çalışması dikkat çekti. Güvenlik güçleri, Suriye'ye geçecek yakınlarıyla tavukları göndermek isteyen Ali K'ya müdahale etti. Kolide yapılan aramada 3 tavuk ele geçirildi.
Bunun üzerine bölgeye çağrılan ilçe tarım müdürlüğü ekiplerinin, incelemesinde tavuklarda herhangi bir hastalığa rastlanmadı. Ancak polis ekipleri, tavukların Suriye'ye götürülmesine izin vermedi.
935 KİŞİ SURİYE'YE GEÇTİ
Şanlıurfa Valiliği ile Suriye'nin Rakka Valiliği arasında 6 Nisan 2005'te yapılan protokolle her iki ilin sınır bölgelerinde ikamet eden akrabaların, idari mektupla sınırı geçerek birbirlerinin evlerinde bayramlaşmasına karar verilmişti.
Protokol uyarınca 84 yıl aradan sonra ilk kez geçen Ramazan Bayramı'nda 376 Suriye vatandaşı Türkiye'ye giriş yaparak, Şanlıurfa'daki akrabalarıyla bayramlaşmıştı.
Akçakale Kaymakamlığı ve Suriye'nin Telabyad Mıntıka Müdürlüğü'nce yapılan görüşmelerde, Kurban Bayramı'nda da 1000 Türk vatandaşının Suriye'ye geçerek akrabalarıyla 48 saatliğine bayramlaşması kararlaştırıldı.
Bu kapsamda Telabyad Mıntıka Müdürlüğü'ne gönderilen 1000 kişilik listeden, 935 kişinin Suriye'ye geçişine izin verildi. Bu kişiler bugün ve yarın Suriye'ye geçecek ve akrabalarında 2 gün kaldıktan sonra Türkiye'ye dönecek.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü yetkilisi Danson, Türkiye’de kuş gribine karşı önlemler konusunda herhangi bir ihmal yaşanmadığını gördüklerini söyledi. Danson “Turistlerin bu ülkeye gelmesinde hiç bir sakınca yok” dedi.
ANKARA - Sağlık Bakanı Akdağ da Türkiye ye getirilebilecek her türlü uzman desteğinin Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte getirilmesini tercih ettiklerini belirterek “Hastalık doğru ve iyi şekilde kontrol edildi. Gerekenler yapıldığı için salgın beklemiyoruz” diye konuştu.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Direktörü Marc Danson, destek ve dayanışmayı göstermek için Türkiye’ye geldiklerini söyledi. Danson “Dünyanın bu bölgesinde kuş gribi konusunda bir sorun vardı ve hala da bu sorun var.
Sağlık Bakanlığı gayet şeffaf davranıyor. Biz soruna halk sağlığı açısından yaklaşıyoruz. Sağlık alanında geleceği önceden görmek fevkalade güçtür. Her bir hasta çok iyi tedavi almaktadır, yeni hastalar titizlikle izlenmektedir. Halkın çok iyi bilgilendirilmesi gerekiyor. Ölü ya da hasta hayvanlarla temas edilmemeli. Çevre ülkelerin de ilgili bakanlıklarıyla temasa başladık. Bu teması sürdüreceğiz ve kendilerini bilgilendirmeye devam edeceğiz” dedi.
BU ÜLKEYE GELMEK TEHLİKELİ DEĞİL
Karşılaşılabilecek en kötü durumun panik olduğunu söyleyen Danson “Bu durum başa çıkılması zor sonuçlar doğurabilir. Birçoğunun kafasında seyehat kısıtlamalarıyla ilgili sorular var. Ben bunun canlı örneği olarak geldim. Bu ülkeye gelmenin tehlikeli olmadığının canlı bir kanıtı olarak karşılarında duruyorum” dedi.
İNSANDAN İNSANA GEÇİŞ GÖRÜLMEDİ
Danson kuş gribi virüsünde insandan insana geçiş görülmediğini belirten Danson “Bu tür durumlarda, insandan insana bir tane bile bulaşma vakası olsa bunu açıklama sorumluluğu Dünya Sağlık Örgütü’ndedir. Böyle bir durumda salgın için birinci adım atılmış demektir. Şu ana kadar görülen tüm vakalar kümes hayvanlarından kaynaklandı” dedi.
İHMAL YOK
Danson “Türkiye’de çalışan ekibimiz içinde AB’den, UNİCEF’ten, FAO’dan, hayvan hastalıklarıyla ilgili bir kuruluştan arkadaşlar var. Biz Dünya Sağlık Örgütü olarak Türkiye’de soruna yaklaşım zamanında olmuş ve soruna ciddiyetle yaklaşıldığını gördük. Böyle olmasa ben burada olmazdım. Dünya Sağlık Örgütü bu konuda bir tekel değildir. Herkes konuşma konusunda özgürdür. Ancak burada dikkat edilecek konu, söylemler içinde çelişkiler bulunmamasıdır” dedi.
AKDAĞ: GEREKENLER YAPILDI, SALGIN BEKLEMİYORUZ
Sağlık Bakanı Akdağ da Türkiye’ye getirilebilecek her türlü uzman desteğinin Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte getirilmesini tercih ettiklerini belirterek “Hastalık doğru ve iyi şekilde kontrol edildi. Gerekenler yapıldığı için salgın beklemiyoruz. Kanıtlanmış 15 vakada ölüm sayımız sadece 3. Bu sayının artmamasını umut ediyoruz ve bekliyoruz.
Ev tavukçuluğunu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Asırlar öncesine dayalı bir kültürü değiştirmeye çalışıyoruz. Laboratuvar verileriyle kanıtlanmış kuş gribinden ölüm sayısı 2’dir. Bunun dışında ölen üçüncü yavrumuzun aynı aileden olması nedeniyle, ölüm nedeninin kuvvetle muhtemel kuş gribi olduğunu düşünüyoruz. Ancak bu kişinin vücudunda kuş gribinden öldüğüne ilişkin virüs tespiti henüz yapılamadı” dedi.
Alıntı ntvmsnbc.com
İşte Ulusoy'u terletecek dosyalar
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı M.ali Şahin, Haluk Ulusoy için 'önce hesabını versin' dediği raporlar belli oldu. Dosyalar Ulusoy'u hayli terleteceğe benziyor. İşte o dosyala
Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, “Önce başkanlığı döneminin hesabını versin, sonra adaylığını koysun'' dediği Haluk Ulusoy dönemi ile ilgili raporlar belli oldu.
Futbol Federasyonu Başkanlığı, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin’e 30 Aralık 2005 tarihinde Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun incelemeleri sonucunda Levent Bıçakçı imzası ile Hukuk Kurulu raporlarını gönderdi.
13 sayfalık raporda Haluk Ulusoy’un Federasyon Başkanlığı döneminde Yönetim Kurulu üyelerinin harcadığı, belgeleyemediği ve yanlış hesaplanan dökümler yer alıyor.
Hukuk Kurulu adına Doç. Dr. İlhan Helvacı’nın kaleme aldığı raporda “Yukarıda detayları verildiği üzere Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu’nun gerekleri ivedilikle yerine getirilmeye başlanmış, bu bağlamda raporda sorumlulukları saptanan kişiler aleyhine ya ihtarname çekilmiş, ya da doğrudan doğruya dava açılmıştır. Bu hukuki süreçler, Federasyonumuz Hukuk Kurulu üyesi avukatlar tarafından büyük bir titizlik ve hassasiyetle takip edilecek ve anılan adli işlemlerle ilgili olarak kat edilen tüm evreler ve elde edilen tüm sonuçlar tarafınıza ayrıca arzedilecektir'' denildi.
Yaklaşık 300 sayfalık Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunun 217-221 sayfaları arasında çok sayıda döküm yer alıyor.
Teftiş Kurulu’nun raporları şöyle:
BURHAN SATIR
29.04.2004 Belçika Seyahati 191.21 Euro belgesiz harcama.
15.09.2003 Avusturya maçı 55 Euro belgesiz harcama.
15.09.2003 Avusturya maçı 502.23 Euro yanlış hesap.
25.05.2004 Seyahat 689 Euro belgesiz harcama.
01.12.2003 Seyahat gideri 702 Euro fazla ödeme, yanlış hesap, belgesiz harcama.
22.08.2003 Almanya 167 Euro belgesiz harcama.
24.06.2003 Seyahat gideri 249 Euro belgesiz harcama.
20.05.2003 Seyahat gideri 86 euro belgesiz harcama.
01.12.2003 havaalanı 600 euro mahseti anlaşılamaz yiyecek-içecek 115 YTL belgesiz.
07.06.2004 Seyahat-yiyecek-içecek 855 euro belgesiz harcama.
Seyahat-yiyecek-içecek-uçak-tren-çamaşır olmak üzere toplam 2.115 euro belgesiz harcamanın sahibi Burhan SATIR hakkında İstanbul Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmış durumda.
İSMAİL DİLBER
27.05.2004 Seyahat 1.164 euro belge kabul edilmeyen kağıtlar, yanlış hesap.
İsmail Dilber’e Beyoğlu 35. Noterliğinden ihtarname çekilmiş, dönüş bekleniyor. Makbuz ibrazı bekleniyor. Belgeleyemediği takdirde dava açılacak.
SADETTİN GÜLER
23.10.2002 Ceket alımı 660 YTL. Belgesiz
08.10.2002 Hediyelik eşya-ceket alımı 1.377 YTL belgesiz
Sadettin Güler’den belge istenmiş gelmediği takdirde dava açılacak
HÜSNÜ HAYALİ
04.09.2000 Polonya maçı 100 Dolar bahşiş, 314 dolar bakiye yok
Hüsnü Hayali’den belge istenmiş, gelmediği takdirde dava açılacak.
İLHAN PEKSAN
01.06.2004 Japonya 200 dolar belgesiz harcama
İlhan Peksan’dan belge istenmiş, gelmediği takdirde dava açılacak
CAN ÇOBANOĞLU
20.05.2003 İtalya,Slovakya, Avusturya, İran ve Fransa gezileri 3.589 dolarlık kredi kartı slipi. seyahat gideri dışındaki giderler.
04.08.2003 898 Euro kredi kartı kopyası.
28.07.2003 6.128 Euro kredi kartı kopyası.
Can Çobanoğlu’ndan harcamalarla ilgili belge bekleniyor. Gelmediği takdirde dava açılacak.
TAMER ÇELİK
15.10.2003 İsviçre büro kiralama 3.451 İsviçre frangı. Görevlendirme onayı yok.
11.11.2003 640 euro harcama görev onayı yok.
1.203 İsviçre frangı görev onayı yok.
Tamer Çelik hakkında Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldı.
19.06.2002 Rakkas Bar Restaurant 800 YTL yemek.
372 YTL içki.
18.06.2004 Deniz Tur.Don.AŞ 2.840 YTL yemek, 1.065 YTL içki.
Girne Colany Otel 5.596.406.858 TL.
Grand Duma Otel Milano 2.599.466.267 TL.
25.10.2002 Haluk Ulusoy, Hüsnü Hayali, Bahri Köse (Trabzon tesisleri müteahiti) 1.994.392.184 TL.
Amerikalı Misafirler yemek içki bedeli 19.178.511.000 (4 günlük yemek).
KAPATILMAYAN HESAPLAR
Hüsnü Hayali 667.205.634 TL.
Haşim Sayitoğlu 139.083.544 TL.
Orhan Saka 2.706.000.000 TL.
Mukan Perinçek 4.320.000.000 TL.
UÇAK BİLETLERİ
Burhan Cahit Eldem: Trabzon uçak bileti eşi ile 248 YTL.
27.07.2002 Ata Aksu eşi kızı yurtdışı uçak bileti 7.148.940.080 TL.
17.07.2002 tarihindeki 13.423.650.000 TL’lik giderlerin ne olduğu belli değil.
18.06.2002 tarihinde 29.369.600.000 TL. Hakan ve Çağrı Başeskioğlu konaklama ve seyahat giderleri. Seyahat giderlerinde bu kişilerin ismi bulunmamakta.
17.07.2002 12 kişilik 34.059.200.000 TL’lik harcama.
29.06.2002 33.193.750.000 TL’lik uçak bileti harcaması.
19.06.2002 3.602.200.000 TL’lik uçak bileti harcaması.
LİCHTENSTEİN-İRLANDA MAÇI İÇİN BELİRSİZ HARCAMALAR
Ömer Hayali’nin federasyon delege listesinde ismi bulunmamaktadır. İlgili harcama tutarı 1.413 euro.
Mithat Halis Federasyon delege listesinde ismi bulunmamaktadır. İlgili harcama tutarı 704.859.089 TL.
SLOVAKYA-TÜRKİYE MAÇI İÇİN
BELİRSİZ HARCAMALAR
Ömer Hayali delege listesinde yer almamaktadır. İlgili harcama 6.30 euro Trabzon Haluk Ulusoy tesisleri ile ilgili raporda 1.289.108.968.384 TL’lik zarar sorumlularından yasal faizi ile istenmiştir.
Haber: Uğur Tenekecioğlu
Kaynak: Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Milliyet Gazetesi'nin Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi'yi öldüren Mehmet Ali Ağca’nın yarın salıverilecek olmasına, kızı Sibel İpekçi'nin Bodrum'da bulunan avukatı Turgut Kazan ‘yıldırım telgrafla’ itiraz etti.
Milliyet Gazetesi'nin Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi'yi öldüren Mehmet Ali Ağca’nın yarın salıverilecek olmasına, kızı Sibel İpekçi'nin Bodrum'da bulunan avukatı Turgut Kazan ‘yıldırım telgrafla’ itiraz etti. Kazan, tatilde bulunulması nedeniyle, Pazartesi günü yapacakları itiraz öncesi, Ağca’nın eksik sürede hapis yattığı gerekçesiyle tahliyesinin iptalini istediklerini söyledi.
Abdi İpekçi cinayetinden hüküm giyen ve beş yıldır Kartal H Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Ali Ağca’nın yarın salıverilecek olmasına itiraz eden Avukat Turgut Kazan, Bodrum'un Turgutreis beldesinden Kartal Kapalı Cezaevi Savcılığı ile Kartal Adliyesi'ne yıldırım telgraf çekti. Bugün saat 13.55'te Turgutreis PTT'sinden Kartal Kapalı Cezaevi Savcılığı’na ile Kartal Adliyesi'ne yıldırım telgraf çeken Kazan, Ağca’nın salıverilmesinin iptalini istedi.
Merhum Abdi İpekçi'nin kızı Sibek İpekçi'nin Avukatı Turgut Kazan, yıldırım telgrafında şöyle dedi:
“Mehmet Ali Ağca 13.1.1981'de Papa'ya suikast girişiminde bulunmuş, 13.6.2000’de ülkemize getirilmiştir. Müddetnamedeki hesap yanlıştır. İtalya’da 20 yıl değil, 19 yıl yatmıştır. Bayram sonu yapacağımız başvurumuzun beklenmesi ve tahliyenin önlenmesi isteğimizi tekrarlıyoruz. Sibel İpekçi Vekili Av. Turgut Kazan.”
Avukat Turgut Kazan, Mehmet Ali Ağca'nın İtalya ve Türkiye’deki suçlarının birleştirilerek toplam 36 yıl üzerinden hesaplandığını ve bu şekilde tahliye edildiği iddialarına ilişkin şu görüşleri dile getirdi:
“Hukuk komedisi oynanıyor. Böyle olsa Ağca'nın 36 yılın üçte ikisini yatıp çıkması gerekirdi. Yani Ağca şu anda Türkiye yasalarına göre fazlaca yatmış oldu. Belki tazminat davası bile açabilir. Bu davada alınan kararların karşısında, 46 yılını mesleğe vermiş bir hukuk adamı olarak artık Türkiye’de her gün her şey olabilir, hiç bir şeye şaşırmıyorum, şaşırmamayı öğrendim. Ama eli kanlı katil Ağca’nın salıverilmemesi için tüm yasal girişimlerimizi sürdüreceğiz.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Mersin'de, “teşekkül halinde gümrük kaçakçılığı” yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 12 kişiden, aralarında gümrük muhafaza memurları ve liman görevlilerinin de bulunduğu 8 kişi tutuklandı.
Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Mersin Limanı'ndan piyasaya kaçak çay sürüleceği ihbarı üzerine Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, liman sahasında bir konteynerden çay yüklenen kamyonu takibe aldı.
Kamyonun liman kapısından hiçbir kontrol yapılmadan çıktığını gören ve takibi sürdüren güvenlik güçleri, kamyondaki çayları bir depoya indiren 4 kişiyi suçüstü yakaladı. Bu kişilerin üst aramasında bir tabanca bulundu.
Operasyon kapsamında, 6 bin 300 kilogram çay ele geçiren, bir kamyon, bir cip ve 2 otomobile de el koyan polis ekipleri, 8 kişiyi daha gözaltına aldı.
Emniyetteki sorgularının ardından “teşekkül halinde gümrük kaçakçılığı” suçundan adliyeye sevk edilen 12 kişiden, aralarında 3 liman görevlisiyle 2 gümrük muhafaza memuru da bulunan M.K, C.Ö, İ.B, F.Y, A.K.İ, M.T, A.B. ve S.D, çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı. Diğer 4 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayla ilgisi olduğu bildirilen Cengiz D. ve Mehmet Faruk A. hakkında da gıyabi tutuklama kararı çıkarıldığı bildirildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Türkiye'nin, kuş gribinin üstesinden gelebilecek durumda olduğunu bildirdi.
Bakan Pepe, İzmit'teki Antikkapı Restoran'daki bayramlaşma töreninin ardından gazetecilerin kuş gribiyle ilgili sorusunu yanıtladı.
Kuş gribinin hassas ve ciddi bir konu olduğunu ifade eden Bakan Pepe, “Türkiye kuş gribi gibi ciddi bir konunun üstesinden gelecek durumdadır” dedi.
Kendi bakanlığı ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın bu konudaki çalışmaları sürdürdüğünü ifade eden Pepe, şöyle konuştu:
“Cumartesi günü 3 bakan olarak bir değerlendirme toplantısı yapacağız. Çevre ve Orman Bakanlığı olarak yaban ve av hayatı ile ilgili olarak Ekim 2005'de av yasağı getirmiştik. Yasaktan önce de bütün birimleri, valilikleri uyarmıştık. Biz tedbirlerimizi artırarak sürdürüyoruz. Çünkü kuş gribinin ciddi olduğunu biliyor ve görüyoruz.”
Kocaeli Valisi Erdal Ata da şu ana kadar il genelinde kuş gribi vakasına rastlamadıklarını ancak hastanelere şüphe üzerine başvurular olduğunu belirtti.
Ateşi yükselen veya grip olan kişilerin kuş gribi korkusuyla hastaneye geldiğini söyleyen Ata, bu vakaların da değerlendirildiğini vurguladı.
Bakan Pepe, daha sonra bayramlaşma töreni için Derince İlçesi AK Parti Başkanlığı'na gitti.
Bakan Pepe, bayramlaşmanın ardından yaptığı açıklamada, Hükümet'in eğitime büyük önem verdiğini ifade ederek, bütçeden de eğitime önemli bir pay ayırdıklarını dile getirdi.
Üniversite öğrencilerine de burs verdiklerini anlatan Pepe, şöyle dedi:
“Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun bütçesi bugün 1 milyar dolar. Eğitim, sağlık, ulaşım aklınıza ne geliyorsa dünden daha iyi. Bu nedenle kenetlenmeliyiz, sıkı durmalıyız ve aldığımız oyları korumalıyız.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki eğitim-öğretim yılında liselere de ücretsiz ders kitabı verileceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, hortumları tek tek kestiklerini ifade ederek, kesilen hortumlardaki paraların şimdi halka bedelsiz kitap olarak döndüğünü söyledi. Bazı ortaöğretimde okuyan öğrencilerin ailelerinin kitap bulamadığını anlatan Erdoğan, “Karar verdik, inşallah önümüzdeki öğrenim yılında artık liselere de ücretsiz kitap vereceğiz” dedi.
Erdoğan, kendi zamanlarında teksir notu kullandıklarını, karalama defterlerinden kitap oluşturduklarını ifade ederek, “Çünkü kitap yoktu. Üst sınıflara yalvarırdık, bize kitap satsınlar diye. Biz, aynı çileyi modern çağda yavrularımız yaşamasın istiyoruz” diye konuştu.
MUHALEFETE YÜKLENDİ
Erdoğan, Siirt Kültür Merkezi'nde yaptığı konuşmada, muhalefetin ”aka kara, karaya ak deme” mantığının egemen olduğunu belirterek, ”Muhalefet aka ak, karaya kara demesini bilmelidir. Muhalefet eleştiri yapabilir. Eleştiri, yanlışın ikaz edilerek, doğrunun söylenmesidir. Yoksa beyaza kara demek hastalığına düşmek doğru değil” diye konuştu.
Beyazın her zaman beyaz, karanın her zaman kara olduğunu ifade eden Erdoğan, “Biz siyaseti böyle yürütmek istiyoruz. Bu, dürüst siyaset anlayışıdır. Biz buna, aynı zamanda, omurgalı siyaset diyoruz” dedi.
Erdoğan, ilaçta, sağlık araçlarında ve gıdada KDV oranlarını düşürdüklerini hatırlatarak, vergi oranlarını peyderpey daha da indireceklerini söyledi.
“MÜSRİF TÜCCAR DEĞİLİZ”
Muhalefetin bu konudaki eleştirilerinin de yersiz olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bir taraftan güçleneceksin, bir taraftan da indireceksin. Bekara karı boşamak kolay. Bunlar böyle kuru sıkı atıyorlar. Varsa, daha iyisini yaparsın, yoksa yapamazsın. Ondan sonra iflas bayrağını çekersin. Biz müsrif tüccar olmak istemiyoruz. Bizden öncekilerin olduğu gibi, müsrif tüccar olarak anılmak istemiyoruz.
İktidara geldiğimizde enflasyon yüzde 30'du. Bu oranı yüzde 7.7'ye düşürdük. Bu da Cumhuriyet tarihinin rekorudur. Bu ne demektir; 22 puan. Biz halkımızın cebine yaklaşık yüzde 70 güç kattık. Yani cebinde 100 lirası varsa, 170 liralık alım gücüne ulaştı. Mutfaktaki bacılarımız hesabını bilir. 3 sene önce asgari ücretle kaç kilo ekmek, makarna alıyordun, ne kadar zeytinyağı, kaç tüp alıyordun?”
NOTLAR
Erdoğan, konuşmasının ardından vatandaşlarla tek tek bayramlaştı, çocuklara harçlık verdi. Erdoğan, elini öpmek isteyenlerle ise tokalaştı. Erdoğan salondayken, yoğun sigara dumanı nedeniyle binanın yangın detektörünün alarm zili çaldı. Erdoğan, konuşmasının başında bazı koltuklara oturulmadığını görünce, ayaktakilerin buralara oturmasını istedi ve “Önceliği bayanlara verelim” dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve aslen Siirt'li olan İstanbul Milletvekili Egemen Bağış'ın da kendisiyle geldiğini belirterek, “Egemen neredesin?” dedi. Başbakan Erdoğan, Bağış'ın, arka sıralardan, “Buradayım” demesi üzerine, ”Arkalarda kalma, Egemen” diye seslendi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, Hasankeyf'in kesinlikle sular altında kalmayacağını belirterek, “Oradaki tarihi eserleri kuzeye almak suretiyle yeniden inşa ediyoruz” dedi.
Başbakan Erdoğan, Batman Atatürk Kapalıspor Salonu'nda vatandaşlarla düzenlenen bayramlaşma töreninde yaptığı konuşmada, yolda gelirken, Hasankyef'in yok edildiğine dair pankartlar gördüğünü belirterek, bunların tamamiyle yalan olduğunu söyledi.
Bu söylemlerin kaynağında neyin yattığını bildiklerini ifade eden Erdoğan, şöyle dedi: “Tam aksine biz Hasankeyf'i taşıyoruz. Oradaki bütün tarihi eserleri kuzeye almak suretiyle onları yeniden inşa ediyoruz. Hasankeyf kesinlikle sular altında kalmayacaktır. Projesi hazırdır. Bizzat kendim takip ediyorum. Projedeki son durumu gördüm. Çünkü Ilısu Barajı Güneydoğu'nun adeta yeni zenginliklerinden biri olacağı gibi, turizm kaynaklarından da birisi olacaktır.”
Kuş gribi vakalarına da değinerek, Doğubeyazıt'ta 3 çocuğun öldüğünü hatırlatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
“Allah rahmet eylesin. Bu konuları hafife almayalım. Ama bazı abartıları da görüyoruz. Bu abartılara da kulak asmayalım. Geçmişten bu yana sizin birçok alışkanlıklarınız var. Artık yavaş yavaş bu alışkanlıklardan kurtularak, yeni bir sürece girmemiz lazım. Anneler başka üzüntüler görmesin, yapılması gerekenleri el ele verelim, beraber yapalım. Bu üzüntüleri giderelim. Birbirimize destek olursak sıkıntıları beraber aşmış oluruz.”
'BORCUMUZ 200 MİLYAR DOLAR'
Başbakan Erdoğan, 3 yıl önce yüzde 69 olan iç borçlanma faizini yüzde 13.5'e düşürdüklerini belirterek, bu sayede 56 milyar doların vatandaşın cebine girmiş olduğunu kaydetti.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bununla kalmıyoruz. En büyük baş belası olan enflasyon, 3 yılda yüzde 7.7'ye indi. Bu cebinizdeki paranın alım gücüne, yüzde 70 zam demektir. Göreve gelirken, '3 yıl sonra cebinizdeki paranızın artacağını göreceksiniz' demiştim. İşte sözümde durdum. Anneler ve hanımlar sizler mutfağın derdini çekiyorsunuz. 3 yıl önce asgari ücret ile kaç ekmek, makarna, tüp ve et alıyordunuz. Bugün ne kadar alıyorsunuz? Hesabını siz yapın. Nereden nereye geldiğimizi görün.
Dün Japonya Başbakanı Ankara'daydı, konuştuk. Meslektaşıma, 'Japonya'nın borcu ne kadardır?' diye sordum. Gülerek; '7 trilyon Dolar' dedi. Milli gelire oranını sordum; 'Yüzde 140' dedi ve hala gülüyordu. Çünkü Japonya dünyanın 2. büyük ekonomisine sahip. Bizim durumumuz ne? 200 milyar dolar borcumuz var. Milli gelirimiz ise 350 milyar dolara ulaştı. Hesabı doğru yapın.
'ÇOCUKLARIMIZ OKULA GÖNDERMEKTEN GERİ DURMAYALIM'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Haydi Kızlar Okula Kampanyası” sayesinde okuldan uzak kalan 700 bin kızdan 175 bininin okula kazandırıldığını kaydederek, şöyle dedi: “Okuma yazma oranının yüzde yüze ulaştığı bir Türkiye düşünüyoruz. Çocuklarımızı okula göndermekten geri durmayalım. Bizden önce Üniversite öğrencilerine 45 milyon lira kredi veriliyordu. Biz bunu 130 milyon liraya çıkardık. Diğer yardımlar da düşünüldüğünde, toplam 190 milyon lira destek veriyoruz.”
Batman'da yolu ve suyu olmayan köy ile mezra kalmaması için büyük çalışma başlattıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: “Bunların büyük bir kısmı tamamlandı. Bu yıl olmayanlar tamamlanacaktır. Türkiye genelindeki köylerin yol ve suyu için 2 katrilyon lira ayırdık. Bu para ile köy ve mezraların yollarını yapacağız. Çamur ve batak yol istemiyoruz. Batman'da 2004 yılında 56 derslik yaptık. 2005'te ise 147 derslik yaptık. Bu yıl Batman'da 100 yataklı kız öğrenci yurdu yapılacak. Bilgisayar ağı, internet ağı olmayan tek okul kalmayacak. Batman'da 133 okulumuza internet ağı kurulmuş, diğerleri de süratle tamamlanacak.”
Alıntı hurriyet.com.tr
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, erken seçimin söz konusu olmadığını belirterek, “Bu dönemde bir Cumhurbaşkanı seçilip göreve getirilecektir” dedi.
Fırat, AK Parti Mersin Milletvekili Ali Er ve AK Parti İl Başkanı Mustafa Gültak ile partisinin Erdemli İlçe Teşkilatı'nda düzenlenen bayramlaşma töreninde, halkın kendilerine 5 yıllığına verdiği vekaleti en iyi şekilde kullanmaya çalıştıklarını belirterek, hükümetin en büyük mücadeleyi devleti soyup soğana çevirenlere karşı verdiğini söyledi.
Yıllardır ellerindeki medya kuruluşlarına güvenerek devleti hortumlayanlarla mücadele ettiklerini ifade eden Fırat, şöyle konuştu:
“Halkın bir çoğu açken onun sırtından kazanç elde edip evlerinde zevk olsun diye karaca besleyenlerin ellerinden haksız kazançları alındı ve alınmaya da devam edilecek. Haksızlıklarla mücadele hız kesmeden devam edecek.”
“BU DÖNEMDE BİR CUMHURBAŞKANI SEÇİLECEK...”
Daha sonra beraberindekilerle partisinin Silifke İlçe Teşkilatı'nca düzenlenen bayramlaşma törenine katılan Dengir Mir Mehmet Fırat, son zamanlarda 'erken seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine' ilişkin dedikodular yapıldığını söyledi.
Bu dönemde, bir Cumhurbaşkanı'nın seçilip göreve getirileceğini ifade eden Fırat, şunları kaydetti:
“Bu seçim de Anayasa'nın emri gereği Meclis içinden ve yasanın belirttiği şekilde yapılacak. Kendini milliyetçi göstererek 3 yıllık hizmetlerimizi yok sayıp vatandaşı erken seçim konusunda kışkırtıyorlar. Hiç kimse umutlanmasın, erken seçim yok. Seçim 2007 Kasım ayında yapılacaktır.”
Fırat, kendilerinin göreve gelmeden önce Türkiye'de çiftçinin traktörünü satar hale geldiğini ve faiz oranlarının çok yükseldiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Vatandaşa yeşil kart verilmiş, ancak tedavisini tam anlamıyla karşılayamaz duruma gelmişti. İddialı olan 3-4 parti ile 2002 seçimine gittik. Verdiğiniz oy ile bizi iktidara getirdiniz. Büyük partileri sandığa gömdünüz. Birkaç zenginin pazarlık yaptığı bir devleti devir aldık. Milliyetçilik bu değil.
Milliyetçilik, devletin şahıslardan faizle borç almasını sağlamak, insanları birbirine muhtaç etmek değil. İnsanların insanca yaşamasını sağlamak, dış ülke başbakanlarının Türkiye Başbakanı ile randevu almaları için sıraya girmelerini sağlamak milliyetçiliktir. Biz bunu sağladık.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Denizli'de, jandarmanın gerçekleştirdiği silah kaçakçılığı operasyonunda, güvenlik güçlerinin 'dur' ihtarına ateşle karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada, zanlılardan biri öldü, diğeri de yaralı olarak ele geçirildi.
Alınan bilgiye göre, “silah kaçakçılığı olduğu” yönünde bir istihbaratı değerlendiren Denizli İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, şehir girişinde arama çalışması başlattı. Bu sırada, jandarmanın 'dur' ihtarına uymayan 09 ND 015 plakalı otomobilde bulunanlar, barikatı aşarak Denizli'ye doğru kaçmaya başladı.
Güvenlik güçlerinin uyarı ateşine otomobilden silahla karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmada, Ramazan Kocaman (28) öldü, Mesut Örgüt (27) de yaralı olarak ele geçirildi. Jandarmaya ait araca çarparak duran otomobilde bulunan ve yara almadan kurtulan Bilal Yenitürk (30) ise gözaltına alındı.
Otomobilde yapılan aramada, 3 adet tabanca bulundu ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Olay yerine gelen Denizli İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz, yetkililerden bilgi aldı.
Alıntı Hurriyet.com.tr