Bugünde buraya...
Printable View
Bugünde buraya...
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İstanbul Valisi Güler, Ağca'nın Pazartesi veya en geç Çarşamba günü Sıhhı Kurula sevk edileceğini belirtti. Vali Güler "Ağca, bir hafta içinde karakola gitmezse mevcutlu olarak işlem yapılacak" dedi.
İstanbul Valisi Muammer Güler, Mehmet Ali Ağca'nın Pazartesi veya en geç Çarşamba günü Sıhhı Kurula sevk edileceğini belirtti. Vali Güler, "Ağca, bir hafta içinde karakola gitmezse zabıta eşliğinde mevcutlu olarak işlem gerçekleştirilecektir" dedi.
Alıntı tgrthaber.com.tr
Kuş gribinden 4'üncü ölüm
Van'da kuş gribi şüphesiyle tedavi gören Fatma Özcan yaşımını yitirdi.
dha
Bayram tatilinin ardından sakin bir gündemle çalışmalarına başlayacak olan TBMM, bu hafta denetim konularını ele alacak. Genel Kurul'da AB ile müzakere sürecinde yıllık çalışma planları konusunda genel görüşme açılması bekleniyor.
AKP TBMM grubunun yarın Danışma Kurulu'nu toplantıya çağırarak, Çarşamba ve Perşembe günlerinde de yasama faaliyetleri yerine denetim konularının ele alınmasını önereceği bildirildi.
Devlet Bakanı Başmüzakereci Ali Babacan, AB ile müzakere sürecinde uygulanacak yıllık çalışma planları konusunda Genel Kurul'a Salı günü bilgi sunacak. Babacan'ın sunuşundan sonra AKP, CHP ve ANAVATAN temsilcileri de konu ile ilgili düşüncelerini dile getirecek.
Genel Kurul'da, 18 Ocak Çarşamba ve 19 Ocak Perşembe günleri de gündemdeki sözlü soruları ilgili bakanların cevaplaması bekleniyor.
TBMM AB Uyum Komisyonu, Perşembe günü Pasaport ve Kamu Denetçiliği kanun tasarılarını ele alacak.
Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu da 17 Ocak Salı günü toplanacak.
Alıntı hurriyet.com.tr
Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam Konferansı Örgütü’ne (İKÖ) hac da meydana gelen ölümler nedeniyle "acil toplantı" önerisinde bulundu.
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez, yaptığı açıklamada, 10 yıl içinde hac ibadetini yerine getirmek isteyen 1500 hacının yaşamını yitirdiğini anımsattı.
Görmez, bu gidişe dur demek gerektiğini ifade ederken, hac mevsiminin bitiminde İKÖ'nün acilen toplanması ve hac da can güvenliğinin artırılması, aksaklıkların giderilmesi amacıyla belli kararlar alması gerektiğine işaret etti. Görmez, "İslam ülkeleri bu konuda ne görev düşüyorsa yerine getirmeli. Bu nedenle İslam Konferansı Örgütü’nü acil toplantı yapmaya davet ediyorum" dedi.
"HACILARIN KUTSAL TOPRAKLARDA GÖMÜLMELERİNİ AKRABALARI İSTEDİ"
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret Karaman da, Diyanet’in hac da kurduğu hastanelerde ilaçların ve araçların korunduğu soğuk hava depolarının bulunduğunu, ancak yaşamını yitiren hacıların bekletilmesi için morg bulunmadığını söyledi.
"Bizim orada kurduğumuz hastaneler daha çok sağlık merkezi görevi görüyor. Bu nedenle yaşamını yitiren hacılar Suudi Arabistan hastanelerinin morglarında bekletiliyor" diyen Karaman, şu ana kadar yaşamını yitiren hacıların Türkiye’ye getirilmesi konusunda hacı akrabalarının muhalefetiyle karşılaşmadıklarına işaret etti.
Karaman, "Hacıları Türkiye’ye getirmek de bazı sıkınılar yaşanıyor. Bu nedenle kutsal topraklarda gömülüyorlar. Ama akkrabalardan herhangi bir muhalefet gelirse o zaman düşünürüz" dedi.
"ŞEYTAN TAŞLAMA FARZ DEĞİL"
Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ali Osman Ateş ise, ölümlerin genellikle şeytan taşlama sırasında yaşandığını belirterek, hacda gerekli önlemlerin alınmasının hacıların yaşamını kurtaracağını söyledi. Ateş, "Şeytan taşlamak farz değil, sünnettir. Ama tabi ki hacılar bu görevi yerine getirmek isterse o zaman gerekli önlemlerin alınması gerekir. Zaten gidiş-geliş yollarında önlem alınsa 3 milyon değil, 10 milyon hacı rahatlıkla hac görevini yerine getirir" dedi.
Yaşamını yitiren hacıların Türkiye’ye getirilememesini de eleştiren Ateş, annesini, babasını, kardeşini ya da akrabasını Türkiye’de defnetmek isteyen kişilerin bulunduğunu, bu nedenle yaşamını yitiren kişilerin sadece kutsal topraklarda gömülmelerinin akrabaları açısından zulüm olduğunu ifade etti. Ateş, Türkiye Cumhuriyeti’nin konuya elatması gerektiğini kaydeden, Ataş bunun için Diyanet hastanelerine ya da ambulanslarına morg gerektiğini de belirtti.
Alıntı hurriyet.com.tr
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ölüme neden olan kuş gribiyle ilgili tedbirleri yetersiz bulduğunu söyleyerek, “Öncelikle halk sağlığı, ardından da sektörlerin geleceği dengeli şekilde düşünülüp gözetilmelidir. Kuş gribi her bölgede görülmeye başlandı. Bu konuda gerekirse her tedbir alınmalı ve milyonlarca kanatlı itlaf edilmeli. Avrupa da bunu daha önce yaptı” dedi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Mümtaz Yavuz'un önceki gün Konya'daki evinde yaşamını yitiren babası 82 yaşındaki Hacı Zeynel Yavuz'un ailesine taziye ziyaretinde bulunan DYP Lideri Mehmet Ağar, ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Ağar, 3 kişinin ölümüne neden olan kuş gribiyle ilgili tedbirlerin yetersiz olduğunu savundu.
Hastalığın ilk ortaya çıktığı Manyas başta olmak üzere ülkenin her tarafında çok ciddi tedbir alınması gerektiğini söyleyen Ağar, “Hastalık daha ciddi takip edilmeli, tedbirler tam anlamıyla oturtulmalı. Kısacası iş çok ciddi tutulmalı. Burada öncelikle halk sağlığı ardından da sektörlerin geleceği dengeli şekilde düşünülüp gözetilmelidir. Kuş gribi her bölgede görülmeye başlandı. Bu konuda gerekirse her tedbir alınmalı ve milyonlarca kanatlı itlaf edilmeli. Avrupa da bunu daha önce yaptı” dedi.
Kuş gribinin görüldüğü Doğu illerindeki insanların içinde bulunduğu durumun mizah konusu yapılmasını da sert bir dille eleştiren DYP Lideri Ağar, “Bir tavuğunu, bir hindisini eşinden ve çocuğundan daha değerli görenler kimseyi güldürmesin, oturup ağlatsın. Türkiye'yi yönetenler halkını bu hale düşürmüşse bundan mizah çıkaran sorumlular oturup hüngür hüngür ağlasınlar. Bunlar Türkiye'nin acı gerçeği” dedi.
HUKUK REFORMU GEREKLİ
Bir soru üzerine gazeteci Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca'nın tahliye edilmesini de değerlendiren Ağar, “Tahliye kararı, Türkiye'nin hukuk reformuna ne kadar ihtiyacı olduğu gerçeğini bir kez daha gösterdi” dedi. Hükümetin 3 yıllık iktidarı süresince bir adalet ve hukuk reformu gerçekleştiremediğini söyleyen Ağar, “Önümüzdeki meclisin yapması gereken ilk iş çok kapsamlı bir adalet ve hukuk reformudur. Ağca konusu bu gerçeği tüm çıplaklığıyla bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Konu bu tartışmalara ortam hazırlanmayacak şekilde çözülmeliydi. Şu da ortaya çıkardı ki bu hükümet reformları kendi iç dinamikleriyle yapamayacak. Bu reformları yapmak için Avrupa Birliği'nin itelemesine ihtiyaç var. Ağca konusu şu anda Yargıtay incelemesinde. Söyleyeceklerimizi bu incelemenin tamamlanmasının ardından söyleyeceğiz” dedi.
Ağar, Ağca'nın tahliyesi konusuna eleştirel yaklaşan medyanın tutumunun da yadırganmaması gerektiğini söyleyerek, “Medya her konuda kendi düşündüğünü dile getirmekte haklıdır. Ağca sonuç olarak bir suçludur. Medyanın da tahliye kararını eleştirmesi haksız olarak değerlendirilemez. Bu tavrın haksız bir yanı yok” diye konuştu.
2006, SEÇİM YILI
Gazetecilerin, erken seçim olup olmayacağına ilişkin sorularını da yanıtlayan DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, şunları söyledi:
“Şunu bilin ki 2006 seçim yılı olacak. Bu parlamento bunu görmez ise millet parlamentonun kapısına sandığı getirip bırakacaktır. Türkiye'de seçim tarihini hiçbir zaman başbakanlar tayin edemedi. Bunun kararını her zaman halk verir” dedi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bornova İlçesi'nde dün düzenlenen operasyonda ele geçirilen plastik patlayıcının 30 kilo olduğu, bir kişinin daha gözaltına alındığı bildirildi.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin olayla ilgili soruşturmayı sürdürdüğü, ele geçirilen plastik patlayıcının A-4 tipi ve 30 kilo olduğunun belirlendiği öğrenildi.
Bu arada, eniştesi H.B. ile yakalanan R.N'nin örgüt kırsalında bomba eğitimi aldığı, patlayıcı maddeyi nerede kullanacağının öğrenilmesi için sorgulamasının sürdüğü kaydedildi.
Operasyonlarını sürdüren polis ekipleri, R.N'nin, Bornova İlçesi Doğanlar Mahallesi'nde oturan diğer eniştesi M.Ş'yi de gözaltına aldı.
İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve İstihbarat Şube müdürlüklerine bağlı ekipler tarafından, dün, Bornova
İlçesi Naldöken Köyü'nde bir eve düzenlenen operasyonda, 20 kilo plastik patlayıcı, 14 fünye ve 4 cep telefonu da ele geçirilmişti.
Patlayıcıyı Van'dan getirdiği belirlenen R.N. ile eniştesi H.B. gözaltına alınmıştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, şubat ayında 16 bin kadrolu öğretmen atanacağını söyledi.
CNN TÜRK'te yayınlanan Ankara Kulisi programına konuk olan Milli Eğitim Bakanı Çelik, bu sayıya yıl içinde 11 bin kadro daha eklemeyi hedeflediklerini, ek ders ücretinde de, öğretmenleri rahatlatacak bir artış yapacaklarını belirtti.
Bakan Çelik, 20 bin öğrenmenin emekli olduğunu ve bakanlığın bu kadronunun yüzde 80'inin hemen atama yetkisine sahip olduğunu belirtti.
Çelik gerekli talimatı verdiğini ve 16 bin öğretmen kadrosuna şubat ayında atama yapılacağını söyledi. Çelik, bütçe kanunda kamu genelinde serbest bırakılan 21 bin kadronun yarısını alabileceklerini belirtti.
Böylece bu yıl 26 binden fazla öğretmen atayabileceklerini belirten Çelik, ek ders ücretlerine de artış yapacaklarını söyledi.
Alıntı cnnturk.com.tr
Sosyal Hizmetler Malatya Müdür Vekili Dr. Suat Yalçınsoy, Malatya Sağlık İl Müdürlüğü'ndeki görevine döneceğini bildirdi.
Malatya Çocuk Yuvası'ndaki olaylardan sonra getirildiği Sosyal Hizmetler Malatya İl Müdürlüğü görevini 3 aydır yürüten Dr. Suat Yalçınsoy, yaptığı açıklamada, görevinin yakında sona ereceğini söyledi. Yalçınsoy, Malatya Çocuk Yuvası'ndaki şiddet olaylarının gündeme gelmesinden sonra dönemin Malatya Valisi Osman Derya Kadıoğlu'na kriz yönetimiyle ilgili önerilerde bulunduğunu belirtti.
Malatya Sağlık İl Müdürlüğü Ruh Sağlığı Şubesi'nde görevliyken Vali Kadıoğlu tarafından Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne vekaleten atandığını belirten Yalçınsoy, Malatya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne başka birisinin atanacak olması nedeniyle görevinden ayrılacağını ifade etti.
Yalçınsoy ,şöyle konuştu: “Zor bir görev. Kendi çocuklarınızı, sosyal çevrenizi feda etmeniz gerekiyor. Normale dönülmüş bir durumda bu kadar fedakarlık yapmanız gerekmeyebilir, ama kurum olarak 24 saat hizmet veren bir yer olmasının yanında, bir de çocuk yuvasında olayların yaşanmış olması, daha çok fedakarlık yapmanızı gerektirmekteydi. Yuvalarda barınan çocuklar, sorunlu ailelerin çocukları. Beraberlerinde, kısmen sorunları da getiriyorlar. Bu sorunlara çözüm bulmanız gerekiyor. Yani bazen günün yetmediği durumlarda, 24 saat 25 saat olsa da dediğiniz zamanlar oluyor.”
Çocuk yuvasındaki olaylardan sonra, yuva binasını gözden geçirerek eksiklikleri belirlediklerini ve tadilat çalışmaları yaptıklarını ifade eden Yalçınsoy, Malatya Sağlık İl Müdürlüğü'ndeki görevine döneceğini kaydetti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Konyalı şeker hastası hacı, uçakla Cidde'den Konya'ya gelirken hayatını kaybetti.
Edinilen bilgiye göre, Konya'ya dönen ilk hac kafilesini karşılamak üzere Konya Atatürk Havaalanı'nda bekleyen kişiler arasında yer alan Uysal ailesi, yakınları 47 yaşındaki Kamile Uysal'ın ölüm haberini havaalanı yetkililerinden aldı.
Acı haberi duyan Uysal'ın yakınları sinir krizleri geçirdi. Uçağın havaalanına inmesinin ardından, cenaze, piste giren bir araca alınarak götürüldü. Diğer hacılarla birlikte uçaktan inen Kamile Uysal'ın eşi Mustafa Uysal'ın, eşinin ölümün şokuyla konuşamadığı gözlendi.
İlk hac kafilesini karşılamak üzere havaalanına gelen ve durumu öğrenen AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Işık, Uysal'ın yakınları için yetkililerden daha sağlıklı bilgi almaya çalıştı.
Işık'a bilgi veren bir havaalanı yetkilisi, “Kamile Uysal'ın, Mekke'de rahatsızlığı nüksetmiş, yapılan tedavisinin ardından
Suudi sağlık görevlilerinin (uçakla yolculuk edebilir) onayının ardından, Konya'ya dönen ilk kafileyle yola çıktığı öğrendik” dedi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'nde, mayın patlaması sonucu 1 kişi yaralandı.
Güvenli Köyü'nde ava çıkan Abbas Avcı, avlanma sırasında arazideki mayına bastı. Patlamada ayağından yaralanan Avcı, Yüksekova Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Avcı, buradaki ilk müdahalenin ardından Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne sevk edildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Yurt genelinde kuş gribine karşı çeşitli önlemler alınıyor.
Malatya'nın Kale İlçesi'ne bağlı Bent Köyü'nde ölen 2 tavuktan incelenmek üzere Elazığ Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü'ne gönderilen numunelerden birinde kuş gribi virüsü tespit edildi. Bent Köyü karantinaya alındı.
Karantinaya alınan köydeki kanatlı hayvanların itlaf edilmesi için Tarım İl Müdürlüğü'nden ekip gönderildi.
Birinde kuş gribi virüsü tespit edilen ölü tavukların sahibi olan 8 kişilik aile, sağlık kontrolleri yapılmak üzere Malatya Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.
Virüs tespit edilen ölü tavuğun, tekrar incelenmek üzere İzmir Bornova Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü'ne gönderildiği kaydedildi.
Malatya Tarım İl Müdürü Ahmet Güldal, Bent Köyü'nde görülen kuş gribinin, baraj kenarına gelen göçmen kuşlardan bulaştığını tahmin ettiklerini söyledi.
Bent Köyü'nde yaşanan vakanın, Malatya'daki ilk kuş gribi vakası olduğunu ifade eden Güldal, “Bu köy baraj kenarında bulunuyor. Göçmen kuşlar ve su kuşları yoğun olarak buraya uğruyor. Kuş gribinin, baraj kenarına gelen göçmen kuşlardan bulaştığını tahmin ediyoruz. Buradaki kuş gribi vakasının dışında kentte başka bir vaka yok” diye konuştu.
VAN
Van merkez ve ilçelerinde sürdürülen çalışmalarda, 259 bin 261 kanatlı hayvanın itlaf edildiği belirtildi.
Valilik kriz merkezinden alınan bilgiye göre, itlaf çalışmaları kapsamında, ekipler kar nedeniyle yolu ulaşıma kapalı olan 29 köye ulaşamadı, 220 köyde ise çalışmalar devam ediyor.
87 ekiple sürdürülen çalışmalarda şimdiye kadar 259 bin 261 kanatlı hayvanın itlaf edildiği kaydedildi.
“YERLİ TAVUK, KAZ, ÖRDEK VE HİNDİ IRKLARI YOK OLUYOR”
Öte yandan, Türk Tarım Orman-Sen Bursa Şube Başkanı ve Kamu-Sen İl Temsilcisi Ramazan Karakoç, Bursa'da yaptığı basın açıklamasında, ”tavuk vebası” hastalığının son günlerde Türkiye'nin birinci gündem maddesi haline geldiğini söyledi.
Entegre tesislerin dışındaki kanatlıların itlaf edilmesinin, yerli tavuk, kaz, ördek ve hindi ırklarını yok edeceğini savunan Karakoç, ”Ülke genelindeki kanatlıların toplu itlafının durdurulması gerekmektedir.
Kanun, yönetmelik ve geçmiş uygulamalar dikkate alınarak tedbirlerin uygulanmasıyla hastalığın önlenmesi mümkün olacaktır” diye konuştu.
Köy tavukçuluğunun yok edilmesinin, ülkenin geleceğine darbe vuracağını ifade eden Karakoç, kümes hayvancılığının, önemli bir geçim, beyaz et ve yumurtanın da önemli bir beslenme kaynağı olduğunu, yerli ırkların yok edilmesinin, köy nüfusunun beslenmesinde protein açığına neden olacağını savundu.
Alıntı hurriyet.com.tr
Erzincan’ın Rafahiye İlçesi, Richter ölçeğine göre 4.1 büyüklüğündeki depremle sallandı. Can ve mal kaybına neden olmayan deprem, korku yarattı.
Boğaziçi Üniversitesi Kandili Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden yapılan açıklamaya göre bugün saat 18.45'te merkez üssü Refahiye’nin Gümüşakar Köyü olan 4.1 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi. Çevre ilçelerde de hissedilen depremde, can ve mal kaybı olmadı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Abdi İpekçi'nin katili Mehmet Ali Ağca’nın Avukatı Mustafa Demirbağ, askerlik işlemleri için GATA’ya gitmeyeceklerini söyledi. Avukat Demirbağ, Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in Yargıtay’a göndereceği yazılı emirle ilgili incelemenin sonucuna göre ne yapacaklarına karar vereceklerini belirtti.
Bürosunu ablukaya alan habercilerle sohbet eden Avukat Mustafa Demirbağ, Yargıtay’dan çıkacak olası kararla ilgili inceleme yaptıklarını, az rastlanır bir durum olduğu için ‘emsal karar var mı?’ diye araştırma yaptıklarını söyledi.
Mehmet Ali Ağca’nın nerede olduğu yönündeki ısrarlı sorulara yanıt vermeyen Avukat Demirbağ, “Müvekkilim sıradan ve gözlerden uzak bir hayat yaşamak istiyor olabilir. Buna herkes saygı göstermeli” dedi. Demirbağ ayrıca, “Ağca para karşılığı mı röportaj verecek henüz belli değil” yanıtı verdi.
‘MÜVEKKİLİM KARDEŞİNİ CİDDİYE ALMIYOR’
Mehmet Ali Ağca’nın 20 yaşında iken hapse giren Ağca olmadığını söyleyen Mustafa Demirbağ, Mehmet Ali Ağca’nın kardeşi Adnan Ağca’nın hapishane önünde yaptığı “Birileri Türk milleti üzerinde oyun oynadıkça Ağca gibiler hep olacaktır” şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine, “Adnan Ağca’yı ciddiye almıyoruz, müvekkilim de almıyor” dedi. Hapishaneden çıktıkları gün Ağca’yı taşıyan araca tanımadığı bir kişinin bindiğini kaydeden Avukat Demirbağ, “Ben adamı arabada bulunan diğer kişilerin tanıdığını düşündüm, bir süre beraber gittik, sonra adama ‘Sen kimsin?’ diye sorduk. Kimsenin tanımadığı anlaşıldı. Onun üzerine adamı araçtan indirdik. Kim olduğunu da bilmiyoruz” dedi. Ağca’nın hapishaneden çıktığı gün etrafta tanımadığı ama kendilerine yakın duran bir çok insanın olduğunu belirten Mustafa Demirbağ, “Birileri Ağca’nın sırtından para ve itibar kazanmak istiyor” diye konuştu.
Avukat Demirbağ, hapishana önünde açıklama yapıp Ağca için uçak kaçırdığını öne süren Nusret Akmercan’ı da bu kişiler arasına koyarak, “Müvekkilim adamı tanımıyor, açıklamaları okuyunca da ‘manyak’ diyerek tepki gösterdi” dedi.
Alıntı hurriyet.com.tr