Bugünde buraya...
Printable View
Bugünde buraya...
Giresun'un Bulancak İlçesi'nde çıkan silahlı kavgada 1 kişi öldü, 2 kişi yaralandı.
İlçenin İhsaniye Mahallesi Acısu Caddesi'ndeki bir kahvehanede, Adnan Akdağ (45) ile Şenol Öztepe (38) ve Veysel Öztepe (45) arasında belirlenemeyen bir nedenle tartışma çıktı.
Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Adnan Akdağ, üzerinde bulunan ruhsatsız tabancası ile Veysel ve Şenol Öztepe'ye ateş etti. Silahtan çıkan mermilerle yaralanan Veysel Öztepe de ruhsatsız silahıyla Adnan Akdağ'a ateş etti.
Adnan Akdağ olay yerinde ölürken, yaralanan Veysel ve Şenol Öztepe, Giresun Prof. Dr. İlhan Özdemir Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Üsküdar'da, evinde beslediği köpeğin saldırısına uğradığı belirtilen bir kişi hayatını kaybetti.
Örnek Mahallesi 35. Cadde'deki bir evde oturan Ahmet Karakuş (46), yaklaşık bir yıl önce sokaktan alarak evinin bodrumunda beslediği köpeğin saldırısına uğradı.
Bağrışmaları duyarak olay yerine gelen ailesi ve komşuları, Karakuş'u yüzü ve vücudunun çeşitli yerleri parçalanmış halde yerde yatarken buldu. Karakuş olay yerinde hayatını kaybederken, daha önce de bir kişiye saldırdığı öğrenilen köpeğin evden uzaklaştığı belirtildi.
Ahmet Karakuş'un cesedi, otopsi yapılmak üzere Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne kaldırıldı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Kamu İhale Yasası değişiyor. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, yasa üzerindeki çalışmaların ay sonuna kadar tamamlanacağını söyledi.
Bakanlar Kurulu sonrasında açıklama yapan Cemil Çiçek, işsizlik oranına dikkat çekerek, 3 yıldır yürürlükte olan Kamu İhale Yasası'nın yatırımın önüne bürokratik engeller çıkardığını kaydetti.
Cemil Çiçek, 6 konuda değişiklik öngördüklerini belirtti.
Buna göre,
-İlan ve şikayet süresi kısalacak,
-KİT'lerin ihale zorunluluğuna ilişkin parasal limitler yeniden düzenlenecek,
-İşlem maliyeti ve zaman kaybı azaltılacak,
-Düşük fiyatla ihaleyi aldıktan sonra işin yarım bırakılmasını engellemek için daha objektif bir teklif sistemi hazırlanacak,
-Şikayet hakkının kötüye kullanımını önleyecek düzenlemeler getirilecek.
-Yasanın uygulanmasına netlik kazandırılacak.
Alıntı trt.net.tr
Bir süre önce geçici olarak Ankara'ya atanan Edirne Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü İbrahim Halil Ekinci, ''rüşvet almak'' iddiasıyla tutuklandı.
Edirne Cumhuriyet Savcılığı'ndan edinilen bilgiye göre, Kapıkule Sınır Kapısı'nda geçen ay free shop mağazalarına yönelik operasyon çerçevesinde Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü Ekinci, Cumhuriyet Savcılığı'na ifade verdi. Ekinci, ifadesinin alınmasından sonra tutuklanma istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Ekinci, ''rüşvet almak'' iddiasıyla tutuklanarak Edirne Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
Kapıkule Sınır Kapısı'nda geçen ay yapılan operasyonda, ''kaçakçılık suçlamasıyla 35 free shop sahibi ve çalışanı tutuklanmıştı
alıntı(netbul.com)
Borsa, uzun bayram tatilinin ardından haftanın ilk işlem gününde rekor kırdı.
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, 1. seansta 1.031,75 puan artarak 42.937,16 puandan kapandı. 2. seansta da 691,67 puan artan endeks 43.628,83 puanla günü rekorla tamamladı. Endeksin bu kapanış değeri yeni tarihi zirve olarak belirlendi. Endeks, 6 Ocak Cuma günkü 2. seans kapanışına oranla, 1.723,42 puan ve yüzde 4,11 yükseldi. Hisse senetleri piyasasında işlem hacmi toplam 1 milyar 648 milyon 456 bin 384 YTL olarak gerçekleşti.
Döviz
Serbest piyasada, 9 Ocak Pazartesi günkü kapanışta 1,3400 YTL olan dolar güne yine aynı fiyattan, 1,6200 YTL olan avro ise 1,6140 YTL'den başladı. Doların bugünkü kapanıştaki satış fiyatı 1,3340 YTL, avronun satış fiyatı 1,6150 YTL oldu. Merkez Bankası, doların bugünkü efektif kurunu alışta 1,3261 YTL, satışta 1,3354 YTL olarak açıkladı. Merkez Bankası, doların 6 Ocak Cuma günkü efektif kurunu alışta 1,3275 YTL, satışta 1,3368 YTL olarak belirlemişti.
Faiz
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı'nda işlem gören 27 Haziran 2007 vadeli tahvilin, bugün valörlü işlemlerinin kapanışında basit getiri yüzde 14,05, bileşik getiri yüzde 13,65 oldu. Bu kağıdın bileşik getirisi 9 Ocak Pazartesi günkü kapanışa göre 0,07 puan yükseldi. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarı'nda gecelik işlemlerde faiz ortalama yüzde 13,50'den gerçekleşti. Gecelik işlemlerde en düşük oran yüzde 13,05, en yüksek oran yüzde 13,55 oldu.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Doğu Anadolu Bölgesi'nde gece en düşük hava sıcaklığı, sıfırın altında 29 dereceyle Erzurum'da yaşandı.
Meteoroloji Bölge Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, sabah saatlerinde yoğun sisin yaşandığı bölgede gece ölçülen en düşük hava sıcaklıkları, sıfırın altında olmak üzere Erzurum'da 29, Ağrı'da 28, Kars'ta 20, Ardahan'da 15, Erzincan'da 14, Iğdır'da da 9 derece oldu.
Günün en yüksek hava sıcaklıklarının ise sıfırın altında olmak üzere Erzurum'da 13, Ağrı'da 9, Kars'ta 8, Ardahan'da 7, Erzincan'da da 2 derece olması bekleniyor.
Erzurum'da, aşırı soğuklar nedeniyle birçok araç sabah saatlerinde çalışmadı. Araç sürücüleri, donan yakıt depolarını ısıtmaya çalışırken, bazı araçların soğuk nedeniyle boşalan akülerine de başka araçlardan takviye yapıldığı gözlendi.
Alıntı hurriyet.com.tr
TRT tarafından kız çocuklarının okullaşmasına destek sağlamak amacıyla hazırlanan “Hayat Türküsü” adlı dizinin çekimleri, Van'da sürüyor.
Kente 10 gün önce geldiklerini ve henüz kaç bölüm olacağı belli olmayan dizinin 13 bölümünü Van'da çekeceklerini belirten Gürtop, ”Hayat Türküsü” adlı diziyi hazırlamalarında kendilerine “Haydi Kızlar Okula Kampanyası”, “Kardelenler”, “Baba Beni Okula Gönder” projelerinin esin kaynağı olduğunu bildirdi.
Teknik ekibin 35 kişiden oluştuğunu, oyuncu kadrosu için de daha çok devlet tiyatrolarından yararlandıklarını vurgulayan Gürtop, şunları kaydetti:
“Dizide, İstanbul'dan Van'a ataması yapılan idealist bir öğretmenin, Van'da merkez veya ilçeler yerine köyde görev yapmak istemesi ve tayinin merkeze bağlı bir köye çıkması anlatılıyor. Bu köyde öğretmenin başından geçen olaylar, öğrencilerle olan yaşamı anlatılacak. Dizimiz ticari amaçlı değil. Dizinin amacı, kız çocuklarının okula gitmesinin önemini anlatmak. Çekimler için her gün 10 saat çalışıyoruz.”
Gürtop, dizinin TRT'de, 21 Ocak'ta başlayacağını sözlerine ekledi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Ondokuzmayıs Üniversitesi'ndeki (OMÜ) kadrolaşma iddialarını araştırmak amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, çalışmalarına Samsun'da devam ediyor.
Ondokuzmayıs Üniversitesi'nde “keyfi yönetim, kamu kaynaklarının amaç dışı kullanımı ve kadrolaşma iddialarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi” amacıyla kurulan Araştırma Komisyonu'nun Vilayet binasında ikinci gün çalışması başladı.
Komisyonun bugünkü toplantısına katılmak üzere Vilayet binasına gelen OMÜ Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, toplantıya katılmadan önce kısa bir açıklama yaptı. Komisyonun daveti üzerine geldiğini belirten Prof. Dr. Bernay, “Üniversitemizle ilgili merak edilen, açıklığa kavuşması istenilen gerekli bilgileri kendilerine sunmak için buradayım” dedi. Prof. Dr. Bernay'ın içeri girmesinin ardından, komisyon çalışmaları basına kapalı olarak başladı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Alper Taş, kuş gribi şüphesiyle sağlık kuruluşlarına başvuranların ihtiyaçlarının parasız olarak karşılanmasını istedi.
Alper Taş yaptığı açıklamayla, yoksul ve sosyal güvenlikten mahrum vatandaşların kuş gribi şüphebiyle sağlık kuruluşlarına zamanında başvurmaktan çekinmelerinin bedelini canlarıyla ödediklerini bildirdi.
Kuş gribinin can almaya devam ettiğini belirten Taş, "Peşpeşe yaşanan olaylar göstermiştir ki yurttaşlarımızı bu tutuma iten ’parası olmayanın hastande rehin kaldığı ya da hizmet alamıyor olması’ mantığıdır" dedi. Hükümet kuş gribi vakalarının ortaya çıkardığı çıplak gerçeği görmeli diyen Taş, hükümetin kuş gribi şüphesiyle sağlık kuruluşlarına başvuranların ihtiyaçlarının ücretsiz olarak karşılanacağını kamuoyuna duyurmasını istedi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Konya'nın merkez Karatay İlçesi'nde bir atık kağıt deposunda çıkan yangın, itfaiyenin 4 saat süren çalışması sonunda güçlükle söndürüldü.
Fevzi Çakmak Mahallesi Yeni Marangozlar Sanayi Sitesi 11. Sokak'ta bulunan atık kağıt deposunda yangın çıktı.
Alevler kısa sürede deponun tamamını sardı. İtfaiye ekipleri, yangın söndürme çalışmalarını yoğun duman nedeniyle güçlükle yürüttü.
6 itfaiye ekibinin yaklaşık 4 saat süren çalışması sonunda kontrol altına alınarak söndürülen yangında, yaklaşık 10 bin YTL maddi zarar oluştuğu belirtildi.
Çıkış nedeni henüz belirlenemeyen yangınla ilgili soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
HALKA BEDAVA TAVUK DAĞITILACAK
Kuş gribinin ardından tavukçuluk sektöründe yaşanan krize müdahale eden Hükümet, alınacak tedbirleri tek tek belirledi. İşte hükümetin çözüm önerileri:
17 Ocak 2006 Salı 13:06
Stoklarda biriken milyonlarca tavuk ve yumurta yoksullara dağıtılacak. Hem yoksulun protein ihtiyacı karşılanacak hem üretici kazanacak...
Kuş gribinin ardından tavukçuluk sektöründe yaşanan krize müdahale eden Hükümet, kısa, orta ve uzun vadede alınacak tedbirleri tek tek belirledi. Depolarda birikmiş 20 bin ton donmuş tavuk eti ve yumurta, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü aracılığı ile yoksullara bedava dağıtılacak. Böylece hem krizde olan sektör kazanacak, hem de yoksul vatandaşın protein ihtiyacı giderilmiş olacak.
Hazine, Maliye, Tarım, Devlet Planlama Teşkilatı ve Sağlık Bakanlığı temsilcilerinden oluşturulan komite, alınacak önlemleri, kısa, orta ve uzun vadeli olarak belirlendi. Dün Bakanlar Kurulu’nda da masaya yatırılan önlem paketinde ilginç öneriler dikkat çekiyor. İşte hükümetin yol haritası:
VERGİLERE ERTELEME
- Kuş gribi hastalığı için risk oluşturan ekonomik ömrünü tamamlamış tavukların piyasada satışı engellenerek itlaf edilecek. Tavuk başına üreticiye 3 YTL, kesimhaneye 1 YTL verilecek. Bu şekilde 10 milyon tavuğun itlaf edilmesi hedefleniyor.
- TMO tarafından üreticilere mısır, arpa ve buğdayın 12 ay vade farksız olarak satışı sağlanacak. Bu destek, TMO’nun 36 milyon YTL gelir kaybına neden olacak.
- Üreticilerin muhtasar vergi ve SSK primlerinin 1 yıl süreyle ertelenmesi için yasal düzenleme yapılacak. Yine üreticilerin işletmelerde kullandıkları elektrik ödemeleri de 1 yıl süreyle ertelenecek.
- Kamu kuruluşlarında verilecek yemeklerde beyaz et tüketiminin daha sık olarak mönüde yer alması sağlanacak. Böylece hem stokların eritilmesi sağlanacak, hem de kamuoyuna mesaj verilecek.
- Hayvanları itlaf edilenlere her itlaf edilen hayvan karşılığı itlaf bedeli ödenmesi ile beraber bir adet donmuş tavuk ve bir viyol yumurta verilecek.
- Sulak alanların ve entegre tesislerin çevresinde 5 KM’lik alandaki köy kanatlılarının hepsi itlaf edilecek.
- Depolarda birikmiş olan tavuk eti ve yumurta stokları yoksullara bedava dağıtılacak. 20 bin ton tavuk eti ve 30 milyon yumurtanın, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü tarafından dağıtılması öngörülüyor. Bedava dağıtılacak tavuk ve yumurtaların devlete maliyeti 46 milyon YTL olarak hesaplandı.
UZUN VADELİ TEDBİRLER
- Hastalığın yayılması ve kontrolünün zorlaşması durumunda köylerdeki tüm hayvanlar itlaf edilecek. Bu çerçevede 20 milyon köy tavuğu, 2 milyon hindinin, 2 milyon kaz ve ördeğin itlaf edilmesi planlanıyor. Bu itlafın devlete maliyeti ise 110 milyon YTL olacak.
- Kuş gribinin daha da yayılması durumunda gerek duyulursa, Türkiye’deki tüm kanatlı itlafı gündeme alınacak. Şimdilik uzak ihtimal olarak görülen böyle bir uygulamanın devlete en az 200 milyon YTL’ye mal olacağı hesaplandı.
- 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nda değişiklik yapılarak, kriz durumlarında ve tabii afetlerde oluşacak risklerin de sigorta kapsamına alınması sağlanacak.
bugün
HAC DÖNÜŞÜ SOSYETİKLER ALKOLE HÜCUM ETTİ
Umre dönüşü free shop'tan viski alarak tarihe geçen sosyetikler, yine yaptı yapacağını. Nadire İçkale önderliğinde hacca giden sosyetikler, dönüşte free shop'a akın etti.
17 Ocak 2006 Salı 13:02
Böyle olur sosyete hacısı
Umre dönüşü free shop'tan viski alarak tarihe geçen sosyetikler, yine yaptı yapacağını. Nadire İçkale önderliğinde hacca giden sosyetikler, dönüşte free shop'a akın etti.
Üçer beşer viski aldılar
Normal hacılar gibi hurma, zemzem ve tespih getirmeyi kendilerine yakıştıramayan sosyetikler, bol bol viski aldı. Üstelik diğer hacılardan hiç rahatsız olmadan.
***
Hac dönüşü alkole hücum
Suudi Arabistan'dan dönen sosyetik hacıların Atatürk Havalimanı Free Shop'larından çok sayıda alkollü içecek alması dikkat çekti.
Kutsal görevlerini tamamlayan hacıların dönüşleri devam ediyor. Sosyetik isimler de dün Suudi Arabistan'dan İstanbul'a döndü.
Kafilede bulunan jet-set'in ünlü isimlerinden Nadire İçkale, kutsal topraklarda geçirdiği günlerin, ömrünün en güzel anları olduğunu ifade etti. İçkale, yakınlarına hediye olarak sadece zemzem ve hurma getirdiğini söyledi. Bu arada sosyetik hacılar şıklıkları ile de dikkat çekti.
KOŞA KOŞA İÇKİ REYONUNA!
İçkale bunları söylerken, objektiflere takılan bir görüntü çok düşündürücüydü. İçkale'nin grubunda yer almayan ancak aynı uçakla dönen hacılardan bazılarının Atatürk Havalimanı Free Shop'larından bol bol alkollü içki aldıkları gözlendi. Çoğunluğunu iş kadınlarının oluşturduğu kafiledeki bayanların Türkiye'ye ayak basar basmaz içki reyonlarına koşması manidardı.
(takvim)
HALK OTOBÜSÜ SAHİPLERİ GÖKÇEK'İN ÜSTÜNE YÜRÜDÜ
Gökçek'in toplantı alanından aracıyla ayrılacağı sırada bir şoför ile Gökçek arasında tartışma yaşandı.
17 Ocak 2006 Salı 00:21
Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 2006 yılı ilk toplantısı olaylı başladı. Başkan Gökçek'in basında yer alan "Halk Otobüsleri Kalkacak" demeçlerine sinirlenerek Gökçek'i protesto eden otobüs sahipleri ve şoförleri, sakinleştirilerek dağıtıldı.
Gökçek'in toplantı alanından aracıyla ayrılacağı sırada bir şoför ile Gökçek arasında tartışma yaşandı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin 2006 yılı ilk toplantısını Özel Halk Otobüsleri sahipleri bastı. Toplantının yapıldığı ASKİ binası önüne gelen Halk Otobüsü sahipleri ve şoförleri, Belediye Başkanı Gökçek'in basında yer alan Ankara'da "Halk Otobüsleri Kalkacak" şeklindeki demeçleri üzerine toplantı alanına geldiklerini belirtiler. Toplantının bitmesini bekleyen şoförler temsilcilerini toplantı salonuna göndererek, Gökçek'le görüşmek istediler. Gökçek'le otobüs sahipleri arasında süren görüşmeden herhangi bir netice alınamadı.
Gökçek'in otobüs sahiplerine 2007 yılında bitecek olan sözleşmelerini hatırlatarak, Ankara'da faaliyet gösteren 5 yüze yakın mavi, çiftkatlı ve yeşil renkli halk otobüsleri için, "Bu otobüsler modernize edilerek, ulaşımda görev yapmalarını düşünüyorduk. Ancak bu şekilde toplantı alanına gelinerek, Büyükşehire baskı yapılmasına çalışılması bizi bu fikrimizden vaz geçirtecek bir davranış." dediği öğrenildi.
Otobüs sahipleri adına Gökçek'le konuşan temsilciler, dışarı çıktıklarında ASKİ önünde bekleyen şoförlere, görüşmelerin devam edeceğini, şu anda dağılmalarının daha uygun bir davranış olacağını söyleyerek, şoförleri dağılmaya ikna ettiler. ASKİ binasındaki şoförler, taleplerini tekrar iletmek için dağıldılar.
Şoför grubunun dağılmasıyla birlikte toplantıyı sona erdiren Melih Gökçek, makam aracına binerek, binadan ayrılmak üzere yola çıktı. Gökçek, korumaları eşliğinde ayrılırken Suat Asil isimli bir halk otobüsü şoförünün tepkisi ile karşılaştı. Asil, kaldırılması düşünülen otobüsleri kastederek, Gökçek'e "Yeşilleri kaldıracaksınız da ne olacak, elinize ne geçecek" şeklinde bağırmaya başladı.
Bunun üzerine makam aracını durduran Gökçek, aracından inerek "Kimsin sen kabadayı mısın, ne bağırıyorsun" şeklinde karşılık verdi. Gökçek ile Asil arasında yaşanan gerginlik üzerine Büyükşehir Belediyesi görevlileri Asil'in üzerine yürüyerek, olay yerinden uzaklaştırdı.
Asil'in olay yerinden uzaklaştırılması ile birlikte Gökçek makam aracına binerek olay yerinde uzaklaştı. Asil'in koluna girerek çekiştiren görevliler protestocu şoförü ASKİ binasına soktular. Asil'e burada kötü muamele yapılacağını düşünen şoför arkadaşları da binaya girdi. Asil burada bir yere oturtularak sakinleştirildi. Gerginliğin bitmesi üzerine Çevik Kuvvet olay yerinden ayrıldı.
YAKALANDIĞI KUŞ GRİBİNDEN ÖLÜMDEN DÖNEN AİLEDEN ŞOK SÖZLER : ESKİDEN KUŞ GRİBİ Mİ VARDI ? BUNLAR AMERİKA'NIN İŞİ
Bitlis'in Âdilcevaz İlçesi'nde 10 gün önce kuş gribi şüphesiyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne getirilen 5 kişilik Erçetin ailesi taburcu edildi.
17 Ocak 2006 Salı 00:28
Bitlis'in Âdilcevaz İlçesi'nde 10 gün önce kuş gribi şüphesiyle Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne getirilen 5 kişilik Erçetin ailesi taburcu edildi.
Göldüzü Köyü'nde oturan Erçetin ailesi hastalanan tavukları ile avladıkları yaban ördeğini kesip yiyen anne Aysel (31), çocukları Handan (14), Hasan (10), Cemile (6) ve Hüseyin Erçetin (5), 10 gün önce hastalanmalarının ardından kuş gribi şüphesiyle Van YYÜ Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'ne getirilmişti.
Erçetin ailesi, tedaviin ardından taburcu edildi. Çocuklar ile anneye verilen birer adet Tamiflu isimli ilâç verildi. Baba Cemal Erçetin, doktorların çocuklarına her hangi bir teşhis koymadıklarını ve Ankara'ya gönderilen kan nümûnelerinin gelmesi halinde kendilerinin tekrar hastaneye çağrılabileceğini söyledi.
Basın mensuplarına ilginç açıklamalarda bulunan baba Erçetin, eskiden kuş gribi hastalığının bulunmadığını belirterek, "Bu Amerika'nın bir oyunudur. Nükleer bomba ve kimyasal silahlar atıyor. Etkisi buraya geliyor. Eskiden kuş gribi mi vardı? Hep Amerika'nın oyunudur. Eskiden kuş gribi yoktu. Hasta olan tavuğu pişirip yiyorduk" dedi.
KÖPRÜYE KENDİNİ ASAN ADAM, SOĞUKTAN KASKATI DONDU
Ankara'da Fatih Köprüsü'ne çıkan bir kişi, boğazına ip geçirerek intihar etti. Şahsın yaşamını yitirdiği fark edilemediği için donduğu bildirildi.
17 Ocak 2006 Salı 10:17
ERSİN BAKIR
ANKARA (İHA) - Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde işyerlerine gitmek üzere Fatih Köprüsü altından geçen vatandaşlar, köprü ayaklarında asılı bir cesetle karşılaştı. 155 Polis İmdat Haber Merkezi'ni arayan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekibi, köprü ayaklarını güvenlik şeridiyle çevirerek Olay Yeri İnceleme Şubesi'ne bilgi verdi. Yapılan incelemelerde kimliği belirlenemeyen şahsın, sabahın erken saatlerinde boynuna ip takarak köprüden atladığı anlaşıldı.
Atlama sırasında boynu kırılan şahsın, sabah kadar fark edilemediği için donduğu bildirildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
KİRACIYLA EVSAHİBİNİN, 'VERGİ' ANLAŞMASI!
Vergiden kaçmak isteyen evsahipleri kiracılarına iade bedelini ödeyerek, beyanda bulunmamalarını istiyor.
17 Ocak 2006 Salı 13:31
Bazı konut sahiplerinin kira gelirini vergilendirmemek için farklı yöntemler geliştirerek kiracısıyla anlaştığı bildirildi.
İşçi ve memurların 2005 yılına ait vergi iadesi formlarını teslim etmesine az bir süre kalırken, kimi ev sahiplerinin kira gelirini vergilendirmemek için işçi ve memur kiracılarıyla anlaşmak suretiyle farklı yöntemler geliştirdiği belirtildi.
Bu ev sahiplerinin, vergi ödememek için işçi ve memur kiracılarının kira bedelini vergi iadesinde kullanmasını engellemek için kontratta kira bedelini düşük tuttuğu, vergi iadesi tutarını (yaklaşık yüzde 8) kiracıya ödediği, kiracısına gıda ve giyim faturası verdiği ya da kira bedelinin vergi muafiyet sınırı altında gösterdiği bildirildi.
'KİRAYA VERİLEN KONUTLARI TESPİT EDECEĞİZ'
Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanı Osman Özbakır, bazı ev sahiplerinin kiraya verdikleri konutlardan elde ettiği geliri vergilendirmemek için çeşitli yöntemler geliştirdiklerine dair duyumları olduğunu belirterek, şunları söyledi:
'Bu yönde duyumlar aldık. Ancak karşılıklı rızaya dayalı olduğu için ispatı zor. Resmi bir ihbar almadık. Mesela Diyarbakır'da kiralar düşük değildir. Ama kişilerin vergi ödememek için kira gelir tutarını düşük gösteriyormuş. Bunları belirleyeceğiz. Bu yıl içinde gayrimenkul sermaye iratları ile ilgili yoğun çalışmalarımız olacak. Apartman yöneticileriyle görüşüp, kiraya verilen konutları tespit edeceğiz. Kira tutarını belirleyeceğiz. Bu yönde denetimlerimiz olacak.
Ev sahiplerinin elde ettikleri geliri kendiliğinden beyan etmeleri gereklidir. Aksi durumda büyük ceza öderler. Üstelik tespit durumunda geriye yönelik de ceza ödemeleri söz konusu olabilir. Bu nedenle kira bedelini gerçek değeri üzerinden tespit etsinler. Zaten kira bedelinin vergisi çok yüksek değildir. Bizim amacımız cezalı vergi tahsilatı yapmak değildir. Vatandaşlarımızın mağdur olmasını istemiyoruz. Herkesin vatandaşlık görevini yerine getirerek, vergisini tam olarak ödemesini istiyoruz.'
'ÇOK BÜYÜK CEZASI VAR'
Diyarbakır Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (DSMMMO) Başkanı Mehmet Vural ise ev sahiplerinin, kira geliri üzerinden vergi ödememek için kiracılarıyla anlaşarak çeşitli yöntemler geliştirdiğini belirterek, bunların çok yanlış bir davranış olduğunu söyledi.
Konut sahibi kişilerin kira gelirini beyan etmesi gerektiğini, beyan etmediklerinin tespiti halinde geriye dönük yüklü cezalar ödemek zorunda kalacaklarını ifade eden Vural, şöyle konuştu:
'Bunun çok büyük cezası var. Bu vatandaşlarımızın mağdur duruma düşmemesini istiyoruz. Bunun için Diyarbakır Vergi Dairesi Başkanlığı ile ortak çalışma yürüteceğiz. Çoğu konut sahibi gelirini nasıl beyan edeceğini dahi bilmiyor. Bunun için oda olarak bu ay içinde bir karar alacağız. Beyanname bedelini çok düşük almayı ya da hiç almamayı tasarlıyoruz. Kira gelirini gerçek değeri üzerinden beyan etmek gerekir.'
KİRA KONTRATLARININ ÇOĞUNLUĞU 2 BİN YTL ALTINDA
Emlakçılar da konut sahiplerinin vergi ödememek için kiracılarıyla anlaştığını ifade ederek, şunları anlattılar:
'Mesela konutlarda vergi muafiyet sınırı 2005 yılı için yaklaşık 2 bin YTL olması nedeniyle konut sahiplerinin çoğunluğu kontratlarda bedeli 2 bin YTL'den düşük gösteriyor. Kiracı daha fazla ödemesine rağmen vergi iadesi için ancak bu kadar tutarı kullanabiliyor. Bazı konut sahipleri 2 türlü fiyat belirliyor. Kiracı vergi iadesinde kira bedelini kullanacaksa ödeyeceği vergi tutarı kadar kiraya zam yapıyor. Bazıları ise kiracısına vergi iadesinde alacağı yaklaşık yüzde 8 oranındaki tutarı ödüyor. Hatta bazı konut sahipleri vergi iadesinde kullanmaları için kiracıları adına kira bedeli kadar giyim ve gıda faturası toplayıp, teslim ediyor.'
Artvin’in Hopa İlçesi'nde 5 metre telefon kablosu çalınması sonucu bin 200 abone telefonsuz kaldı.
Geçen cuma gecesi meydana gelen hırsızlık, bir sonraki gün telefonlarını kullanamayan abonelerin Türk Telekom’u arayarak şikayetlerini belirtmesi üzerine ortaya çıktı. Harekete geçen Hopa İlçe Telekom Müdürlüğü ekipleri arıza tespit çalışmasına başladı. Yapılan çalışmalar ardından arızanın, Sundura Mahallesi yakınlarındaki PTT kablosunun geçtiği bir rögarın açılarak, 1200 aboneye telefon hizmeti götüren 5 metre kablonun kesilerek çalınmasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Kesilen kablonun yerine yenisi monte edilerek arıza giderildi.
Telefon direklerinden kablo çalınması olayının zaman zaman yaşandığını belirten Türk Telekom yetkilileri, bu tür olayla ilk kez karşılaştıklarını belirttirken Hopa ilçe Emniyet Amirliği ekipleri hırsızları aramaya başladı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, İskenderun’daki radarın Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından işletilmek üzere NATO ortak fonlarından yararlanılarak yapıldığını ve radarın ABD ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, haftalık olağan basın toplantısında, İskenderun Keseciktepe mevkiindeki radarla ilgili olarak çıkan haberler üzerine, söz konusu radarın Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından işletilmek üzere NATO ortak fonlarından yararlanılarak yapıldığı söyledi.
Radarın inşaat ve muhabere işleri tamamlanmış olduğunu, aktaran Tan, ancak radarın kendisinin henüz teslim alınıp kurulmadığını bu nedenle de halihazırda personel bulunmayan tesisin faaliyete geçmediğini belirtti.
Radarla ilgili güvenlik önlemlerinin benzer diğer askeri tesislerden farklı olmadığını ifade eden Tan, radarın ABD ile herhangi bir bağlantısı bulunduğu iddialarını da kesin bir dille reddetti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Diyarbakır'da terörden zarar görenlere dağıtılan paraların bir kısmının sahte çıkmasıyla ilgili soruşturmanın devam ettiği bildirildi.
Emniyet Müdürlüğü'nce yürütülen soruşturma kapsamında bugüne kadar Kocaköy İlçesi'ne bağlı Şaklat Köyü sakinlerine avukatlarınca dağıtılan 1,5 milyon YTL'den yaklaşık 35 bin YTL'sinin sahte olduğu belirlendi.
Olayla ilgili olarak aralarında avukat Mehmet Kaya'nın da bulunduğu 30 kişinin ifadelerine başvuran Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, soruşturmanın büyük bir titizlikle yürütüldüğünü bildirdiler.
Bu arada avukat Mehmet Kaya, elindeki paranın sahte olduğu belirlenen bazı Şaklat Köyü sakinlerine kendi cebinden 21 bin YTL dağıttığını söyledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
“Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Yasa”dan yararlanarak “Sulhname” imzalayan Kocaköy İlçesi'ne bağlı Şaklat Köyü sakinlerine yaklaşık 12 gün önce avukatlarının elinden 1,5 milyon YTL dağıtıldı. Bazı köylülerin, bankadaki hesaplarına yatırdıkları sırada paraların bir kısmının sahte olduğunun tespit edilmesi üzerine paralara el konularak olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin Avrupa'nın en pahalı doğalgaz kullanıcısı olduğunun, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan tartışma sonucunda ortaya çıktığını belirterek, “Doğalgaz konusunda parmak hesabıyla kapattığınız hesabı, yarın Parlamento aritmetiği değiştikten sonra Yüce Divan'da vereceksiniz” dedi.
Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, “Avrupa'da en ucuz doğalgaz kullanan ülke” olduğunun, hükümet ve bakanlık yetkilileri tarafından yıllardır söylendiğini, ancak gerçeğin, Rusya ile Ukrayna arasında doğalgaz konusunda yaşanan tartışmadan sonra ortaya çıktığını ifade etti.
CHP'nin, hükümetin icraatlarıyla ilgili ciddi bulduğu iddiaları, büyük bir sorumluluk çerçevesinde değerlendirerek Meclis gündemine taşıdığını; doğalgazla ilgili olarak geçen yıl, bu sorumluluk çerçevesinde gensoru verildiğini belirten Baykal, şöyle devam etti:
“Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan tartışma sonrasında, Türkiye'nin gazı 260 dolara aldığı ve bunun, Avrupa'nın en yüksek fiyatı olduğu ortaya çıktı. Yani koca Avrupa'da doğalgazı en pahalı tüketen ülke biziz. Biz Rusya ile çok özel ilişkiler yürüttüğümüzü ve ilişkilerin en üst düzeye çıktığını her yerde söylememize karşın, en pahalı fiyata gazı kullanıyoruz.
Bu fiyat daha ortaya çıkmadan, hükümetin doğalgazda yeni fiyat değerlendirmesi yapmasının ardından, bu konuyla ilgili gensoru önergesi verdik. Önergemiz parmak hesabı ile reddedildi, bu görüşmeler ve sonrasında Türkiye'nin, Avrupa'nın en ucuz doğalgaz kullanan ülkesi olduğu Enerji Bakanı ve yetkililer tarafından söylendi. Bu, ibretlik bir olaydır. Ne oldu; hani en ucuz doğalgaz bizimkiydi... Siz parmak hesabı ile kapattığınız bu hesabı, yarın Parlamento aritmetiği değiştikten sonra Yüce Divan'da vereceksiniz.”
KUŞ GRİBİ
Deniz Baykal, Türkiye'nin büyük bir siyaset çalkantısının içinden geçtiğini, ülkenin geleceği açısından bu çalkantının röntgeninin çekilmesinin büyük bir fırsat olduğunu söyledi. Kuş gribi olayının da bu çerçevede değerlendirilmesi gereken çok önemli bir deneyim olduğuna dikkati çeken Baykal, yakın geçmişte tarım sektöründe yapılmaya çalışılan tasarrufun, daha büyük kayıplar olarak geriye döndüğünü belirtti.
Sağlık, veterinerlik, aşılama, tohumculuk gibi sektörlerin ülkenin gündeminden çıkarıldığını; bu ilgisizliğin artık devlet politikası haline getirildiğini öne süren Baykal, “Ne oldu o tasarruf diye harcanmayan paralar... O paralar yerine harcanıp gerekli altyapı çalışmaları yapılsaydı, bugün ekonomide yaşanan bu büyük kayıplar meydana gelmezdi” dedi.
“SAĞLIK ŞEHİTLERİ”
Baykal, kuş gribinin ilk ortaya çıktığı Ekim 2005'de, CHP olarak konuya sahip çıktıklarını; vakanın görüldüğü bölgelere konunun uzmanı milletvekillerini göndererek rapor hazırladıklarını belirterek, iktidarın bu raporu ve önerilerini kesinlikle dikkate almadığını kaydetti. Grip vakasının ikinci kez ortaya çıkıp, ölüm yaşanması ve
ekonominin allak bullak olmasının ardından, iktidarın o raporda yer alan bazı önerileri uygulamaya koyduğunu ifade eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu sorumsuz yaklaşımlar, ve gerçekler karşısında hükümet dökülüyor ve bunun bedelini Türkiye ödüyor. Türkiye yumurta yemez hale geldi. 3 aydır bu kriz sürüyor, kimse tavuğun yüzüne bakmıyor. Entegre tesisler perişan halde. Sadece Çorum'un zararı bu krizde 500 milyarın üstünde. Ne oldu o harcamadığınız paralar... Herkesin akıllısı sen misin bu sektöre para harcamayarak kar edeceksin. Bu hükümetin her olaya yaklaşımı böyle. Hızlı trende de aynı yaklaşımı sergilediler. Kuş gribinden ölen 4 çocuk, hükümetin bu konuya sorumsuz yaklaşımı nedeniyle sağlık şehidi olmuşlardır.
Çocukların ölümünün ardından Sağlık Bakanı, 'Zatürree' diye açıklama yaptı. Görevinin başında olması gereken Sağlık Genel Müdürü, 'Dini görevimi yerine getiriyorum' diyerek kaçtı. Senin asıl dini görevin, o çocuklara sahip çıkmaktı; kaçmak değil... Sonra da 'İstifa ettim' diye, çocuk kandıracak senaryolar yazdılar. Bu örnekler, Türkiye'nin ne kadar yanlış yönetildiğini ve kuşatıldığını ortaya koymaktadır.”
Alıntı hurriyet.com.tr
TBMM Başkanı Bülent Arınç, TBMM içtüzüğünü çok net, anlaşılır, uygulamada beraberlik temin eden bir noktaya getirmek gerektiğini ifade ederek, “2 aylık bir inceleme süresi sonunda, kabul gören değişiklik taslağını Meclis'e sunacağız” dedi.
Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı TBMM'deki çalışma odasında ziyarette yaptığı konuşmada, içtüzük değişikliğini hazırlarken amaçlarının, verimli ve kaliteli yasama çalışması yapan bir Meclis'i ortaya koymak olduğunu belirtti.
AB normları içerisinde çalışma düzenini ortaya koymak, uygulamada birlikteliği ve sürati temin etmeye çalıştıklarını kaydeden Arınç, kapsamlı bir çalışma olmasına rağmen basının sadece “dokunulmazlık” ile ilgili maddeye “takılarak” değişikliği basite indirgediğini bildirdi. Bülent Arınç, şöyle konuştu:
“Dokunulmazlık, yasama dokunulmazlığı olarak Anayasa'da düzenlenmiştir. Anayasa'da bir değişiklik yapılmadığı sürece 83. madde yürürlükte kalacaktır. Bizim içtüzükte yapmayı düşündüğümüz değişiklik, 134. maddenin son fıkrasının içtüzükten çıkarılmasıdır. Bu şüphesiz siyasi partilerin inceledikten sonra kabul ettikleri veya etmedikleri değişiklik önerileri varsa bunların tekrar gündeme gelmesi ile netlik kazanacaktır.”
YARIN ANAVATAN'A ZİYARET
TBMM Başkanı Arınç, konuyla ilgili olarak yarın ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu'yu ziyaret edeceğini, komisyon başkanlarına da içtüzük taslağını göndereceklerini belirterek, 2 aylık bir inceleme süresi sonunda kabul gören içtüzük değişiklik taslağını Meclis'e sunacaklarını ve süratle çıkmasını sağlayacaklarını kaydetti.
Anayasa değişikliği gerektiren konuları, içtüzük değişikliğinde dikkate almadıklarını dile getiren Arınç, “Bu çalışma Anayasa değişikliği çalışması değildir. Meclisimizin çalışma usulleri içtüzükte gösterilmiştir. Bu içtüzükte biz kendi usul ve prensiplerimizi ortaya koymaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Bülent Arınç, 4 TBMM Başkanvekili bulunduğunu anımsatarak, başkanvekillerinin genel kurul çalışmalarını yönetirken, bazı konularda farklı yorumlar yaptıklarını, kendi inisiyatiflerini kullandıklarını bunun da çalışma düzeninde aksaklıklara sebep olduğunu kaydetti.
“İçtüzüğümüzü çok net, çok anlaşılır, uygulamada beraberlik temin eden bir noktaya getirmemiz lazım” diyen Arınç, uygulamada yaşanan bazı aksaklıklara ilişkin örnekler verdi. Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mesela bir kanun teklifi görüşülüyor, sonradan tekriri müzakere gündeme gelebiliyor. Bir maddenin tekrar görüşülmesi arzu edilmiş olabilir. İçtüzükte bununla ilgili bir hüküm var. 'Danışma Kurulu'nun önerisi alınarak Genel Kurul'a getirilir' hükmünden, bazı siyasi partiler 'ben Danışma Kurulu'na katılmadım', bu yüzden 'bu tekriri müzakere görüşülemez' diyebilir. Halbuki orada yazılı olan ifade Danışma Kurulu'nun bir şekilde toplantıya çağrılması, ama toplanamadığı takdirde hükümetin veya siyasi parti grubunun önerisinin genel kurula getirebilmesidir. Olağanüstü toplanma talebinde, Meclis Başkanı'nın 110 imza bulunduğu takdirde 7 gün içinde mi Meclis'i toplayacağı, yoksa 7 gün içinde toplanma ile ilgili bir karar mı vereceği tartışmalı olarak kalmıştır.”
-BAŞKANLIK TARAFINDAN RESEN İŞLEM YAPILACAK”-
TBMM Başkanı Arınç, bazen siyasi partilerdeki değişiklikler nedeniyle o partinin komisyonlardaki üyelerinde de değişiklikler olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
“Hem ihtisas hem de uluslararası komisyonlarda CHP'den istifalar nedeniyle bir üyelik eksilmiştir. Bu bir üyeliğin, bazı yerlerde AK Parti'ye bazı yerlerde de ANAVATAN'a geçmiş olması gerekiyor. Bugünkü içtüzükte yapabildiğimiz tek şey 'bir üyenizi geri çekin' demekten ibarettir. Bu talebimizi 4 defa yazı ile tekrarlamamıza rağmen 'ben kimi çekeceğim' noktasında partilerden cevap gelmiştir. Yeni içtüzüğe, bu talep siyasi parti tarafından yerine getirilmezse belli bir süre sonra başkanlık tarafından resen işlem yapılacağı gibi bir hüküm koymaktayız.”
ÇALIŞMA SAATLERİNDEKİ DEĞİŞİKLİK
Arınç, yeni içtüzük değişikliğinde Genel Kurul'un çalışma saatlerinde de değişiklik yaptıklarını ve kurulun her ayın 1-20'si arasında pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri 4 gün, saat 14.00-19.00 çalışmasını istediklerini söyledi. Bülent Arınç, ayın kalan son 10 gününde milletvekillerinin genel kurul dışındaki çalışmasını yürütmesini amaçladıklarını kaydetti.
Meclis Başkanı hakkında güvensizlik önergesi verilmesi ve oylanarak kabulü halinde başkanın görevden düşürülebilmesi gibi demokratik bir yöntem getirmek istediklerini dile getiren TBMM Başkanı Arınç, içtüzük değişikliği taslağını Başbakan Erdoğan'a verdi. Arınç, içtüzük değişikliğinin 2006 yılının ilk 6 ayı içerisinde Meclis'te kabul edilmesini istediklerini söyledi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN SÖZLERİ
Başbakan Erdoğan da yaptığı açıklamada, “Aksamaları ortadan kaldırmak ve yasama organının çok daha seri karar almasına yardımcı olabilecek böyle bir kapsamlı değişiklik, inşallah gerek Meclisimiz gerek ülkemiz için geleceğe yönelik olumlu adımlar atılmasına vesile olur” dedi.
TBMM içtüzük teklifinin yarın akşam yapılacak AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında ele alınacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, konuyla ilgili olarak bir komisyon kurulacağını ifade etti. Başbakan Erdoğan, TBMM'de grubu bulunmayan siyasi partilere de TBMM içtüzük değişikliği hakkında bilgi verileceğini söylerken, TBMM Başkanı Arınç da bunun üzerine, “Grubu olsun olmasın tüm milletvekillerini ilgilendiriyor bu. Onlara da takdim edeceğiz. Umarız bu dönemde en yararlı çalışmaları yapmış olacağız” diye konuştu.
Görüşmeye, TBMM Genel Sekreteri Rauf Bozkurt, AK Parti Grup Başkanvekilleri Salih Kapusuz, Eyüp Fatsa ve Sadullah Ergin de katıldı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın terör örgütü El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin hakkında soruşturma başlattığı ve bu soruşturma sonunda delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verdiği ortaya çıktı.
Ladin’le ilgili takipsizlik kararının gerekçesi ise şöyle açıklandı: “Usame Bin Ladin’in Türk vatandaşı olmadığı, El Kaide’nin yurt dışında faaliyette bulunduğu, Türkiye’ye giriş yaptığı yönünde hiçbir belirti ve kanıt elde edilemediğinden sanık hakkında soruşturmaya yer yoktur"
Dönemin Adana DGM Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma ‘Müslüman Kardeşler’ örgütü adına Afganistan’da bir süre savaşan Kadir Karaca’nın ihbar dilekçesiyle başladı. Türkiye’ye döndükten sonra sözleşmeli uzman çavuş olarak çalışmaya başlayan ve daha sonra Urfa’da işlediği bir cinayet nedeniyle cezaevine giren Karaca, cezaevinden yazdığı suç duyurusu dilekçesinde İstanbul ve çeşitli illerde El Kaide, Müslüman Kardeşler ve Müslüman Gençlik örgütü adına faaliyet gösteren 50’ye yakın kişinin adını verdi.
Bu kişilerle ilgili soruşturma başlatan Adana Cumhuriyet Başsavcılığı Usame bin Ladin’i de örgüt lideri olarak soruşturmaya dahil etti. 24 kişi hakkında 26 Eylül 2001’de ‘yasa dışı örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla soruşturma kapsamında Türkiye’deki sanıkların ifadesine başvuruldu. Savcı Semih Üreten tarafından yürütülen ve bir yıl devam eden soruşturma sonucunda bu kişiler hakkında delil yetersizliğinden 10 Haziran 2002 yılında takipsizlik kararı verildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Sinop'un Boyabat İlçesi AK Parti İlçe Başkanı Şefik Çakıcı, yolda bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Çakıcı olaydan yara almadan kurtuldu.
AK Parti İlçe Başkanı Şefik Çakıcı, Adnan Menderes Bulvarı'nda yürürken, ilçede kahvehane işlettiği öğrenilen H.Ö, Çakıcı'ya tabanca ile 2 el ateş açtı. Çakıcı, olaydan yara almadan kurtuldu.
Saldırının ardından kaçan zanlının yakalanmasına çalışıldığını belirten yetkililer, soruşturmanın sürdürüldüğünü söylediler.
Alıntı hurriyet.com.tr
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Mehmet Ali Ağca’nın askerlik yapamayacak durumda olduğunun tespit edildiğini belirterek, “Bakanlık olarak raporu GATA’dan bekliyoruz. Rapor, resmi olarak elimize ulaşmadı. Ulaşan bilgi, sağlık yönetmeliğinin 17'nci maddesine göre askerlik yapamayacak durumu olduğu tespit edildi yönünde” dedi.
Milli Savunma Bakanı Gönül, Kocaeli Valiliği, Türk Pirelli Lastikleri Anonim Şirketi ve Çelikord Anonim Şirketi tarafından yaptırılacak olan İzmit Köseköy Pirelli Lisesi’nin temel atma töreni için bugün saat 14.30’da İzmit’e geldi. Bakan Gönül, Kocaeli Valisi Erdal Ata, Türk Pirelli Lastikleri A.Ş. ve Çelikord A.Ş. Muharras Üyesi Carlo Costa ile çok sayıda davetlinin katıldığı temel atma töreni öncesinde gazetecilerin Mehmet Ali Ağca ile ilgili sorularını yanıtladı.
Gönül, dün sabah avukatı Mustafa Demirbağ ile birlikte gittiği Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Haydarpaşa Eğitim Hastanesi psikiyatri servisinden ağır ceza alarak 5 yıldan fazla hapis yattığı gerekçesiyle askerlikten muaf belgesi alan Mehmet Ali Ağca ile ilgili olarak şunları söyledi:
“Mehmet Ali Ağca askerliğini yapmamış bir vatandaş olarak manisi kalktığı için askerlikle karşı karşıya kaldı. Manisi olduğunu sağlık bakımından kendisi iddia etti. GATA’ya sevk edildi. GATA’da da sağlığı bakımından bir neticeye ulaşıldı. Bakanlık olarak raporu kendisinden yani GATA’dan bekliyoruz. Rapor, resmi olarak elimize ulaşmadı. Ulaşan bilgi sağlık yönetmeliğinin 17'nci maddesine göre askerlik yapamayacak durumu olduğu tespit edildi yönünde.”
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, gazetecilerin, “ABD ile İran arasındaki ilerleyen gerginlik Türkiye’yi nasıl etkileyecek?” sorusunu ise “Beyanat vermek üzere gelmedim” diyerek yanıtsız bıraktı. Bakan Gönül daha sonra 24 derslikli ve 720 öğrenci kapasiteli İzmit Köseköy Pirelli Lisesi’nin temel atma törenine katıldı. Önümüzdeyi Eylül ayında tamamlanması hedeflenen ve yaklaşık 1.5 milyon YTL’ye mal olması beklenen liseye Türk Pirelli Lastikleri A.Ş. 300 bin Euro’luk Celikord A.Ş. ise 200 bin Euro’luk mali destek veriyor.
Gönül, tören ardından restorasyon çalışmaları tamamlanan ve 15 gün sonra ziyaretçilere açılacak olan, 1874 yılında Sultan Abdülaziz tarafından av köşkü olarak yaptırılan İzmit Sarayı’nı gezdi. Gönül, akşam saatlerinde karayoluyla Ankara’ya gitmek üzere İzmit’ten ayrıldı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB'nin Türkiye için artık dönüşü olmayan bir süreç olduğunu belirterek, “Reformları, AB ülkelerini memnun etmek için değil, kendi halkımız için yapıyoruz” dedi.
Babacan, TBMM Genel Kurulu'nda gündemdışı söz alarak, Avrupa Komisyonu'nun yıllık çalışma programları ve Türkiye'nin AB sürecinde yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Avrupa Komisyonu'nun 2006 çalışma programının, “Refahın Artırılması”, “Dayanışmanın Geliştirilmesi”, “Güvenliğin Artırılması” ve “AB'nin Küresel Bir Aktör Haline Gelmesi” başlıklarından oluştuğunu ifade eden Babacan, bu kavramların, Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğini söyledi.
Türkiye'nin, AB'nin istikrar ve güvenliğine çok önemli katkıda bulanacağını belirten Babacan, “Türkiye, AB'ye yeni stratejik boyut kazandıracak. Türkiye'yi içine alan bir AB, küresel güç olacaktır” diye konuştu. Türkiye'nin AB'ye üye olmasıyla, birliğin Asya ülkeleri tarafından algılanmasının da değişeceğine dikkati çeken Babacan, Hükümet'in bu süreçte, 3 yılda “sessiz devrim” olarak da adlandırılan ekonomik ve siyasi reformlar gerçekleştirdiğini kaydetti.
Babacan, Türkiye'de ekonomik reformların siyasi reformları, siyasi reformların da ekonomik reformları desteklediğini, bunun da bir sinerji oluşturduğunu belirterek, “Türkiye, hala krizlerle uğraşan bir ülke olsaydı, 17 Aralık ve 3 Ekim'i yaşayamazdı” dedi.
“DAHA İYİ DEMOKRASİ”
Türkiye'nin bu süreçte kazanımlar elde ettiğini belirten Babacan, 17 Aralık öncesindeki faiz oranları ve borsa endeksi ile 17 Aralık sonrası oranları karşılaştırdı. Bu sürecin başlamasıyla, Türkiye'nin taşının toprağının çok daha değerli hale geldiğini ifade eden Babacan, ”Türkiye'de 3 yıl öncesine göre daha iyi bir demokrasi var. Halkımızın, özgürlükler alanında elde ettikleri ortada” diye konuştu.
Babacan, “AB sürecinde Türkiye çok önemli tavizler verdi” şeklindeki eleştirilerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, “3 yılda hangi tavizi verdik, neyi kaybettik?” diye sordu. Türkiye'nin bir tek taviz vermediğini ve hiçbir konuda hiçbir kayıp yaşamadığını vurgulayan Babacan, “Aksine çok büyük kazanımlarımız oldu. Bu süreçten karlı çıktık” dedi.
Türkiye'nin artık öngörülebilir olduğunu, “10-20 yıl sonra nasıl bir Türkiye?” sorusunun cevabının verilebildiğini anlatan Babacan, Türkiye'nin istikrarlı ve güçlü bir ülke olmasının, bölge barışı için de önem taşıdığını söyledi.
AB ile müzakereler çerçevesinde 25 başlık altında yürütülen tarama çalışmalarının, bu yılın Eylül ayında tamamlanacağını bildiren Babacan, taraması tamamlanan fasılların, sivil toplum örgütlerinin de katıldığı toplantılarda ele alındığını ve vatandaşların bu konularda bilgilendirildiğini kaydetti.
UYGULAMA
Ali Babacan, “Siyasi reformlarda yüzde 100 her şeyi yaptık, uygulama her şey mükemmel” diyemediklerini ifade ederek, şunları söyledi: "Bu konuda iyileştirmelere mutlaka ihtiyaç var. Reformların rafine edilmesi gerekiyor. Derinleştirilmesi gerekiyor. Bu aynı zamanda bir zihniyet değişimidir, zihinsel değişimdir. Bunun zaman alması da gayet doğal. Uygulamayla ilgili sorunlar oldu. Bundan sonra da olacak. Ancak bunlar hem nitelik olarak, hem de nicelik olarak daha az olacak. Reform İzleme Grubu, uygulamayla ilgili bütün sorunları tek tek masaya yatırıyor. Sorunların kaynağına iniyoruz. Bir daha tekrarlanmaması için ne gerekiyorsa tedbirler alınıyor.
Bütün bu süreç, Türkiye için, halkımız için çok önemli. Bu süreçten en karlı çıkan, yine bizim insanımız.
İçerde neler yapıyoruz? Bu değişimin, dönüşümün içeriği nedir, faydası nedir? Bunu kendi halkımıza çok iyi şekilde anlatmamız lazım. Aynı zamanda dışarıda Türkiye'nin gerçeklerini, içinden geçtiği reform sürecini çok iyi anlatmamız gerekiyor. Türkiye'nin gerçekleri ile dışarıdan algılanması arasında çok önemli uçurumlar var. Bu uçurumların mutlaka kapatılması gerekiyor.”
TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ
Bakan Babacan, Türkiye'nin geleceğinin AB'de olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Geleceğimizin nerede olduğunu bilerek, görerek, AB'deki tüm gelişmeleri, AB'nin içinden geçtiği dönüşümü, değişimi de çok iyi izlememiz gerekiyor. Çünkü artık Türkiye, yönünü o tarafa çevirmiş. Bunun geri dönüşü de yok. Bu süreç kolay bir süreç olmayacak. İnişleri olacak, çıkışları olacak. Fakat önemli olan şu ki bu, dönüşü olmayan bir süreç. Bazen belki yavaşlayabiliriz, duraklayabiliriz, bazen morallerimiz çok bozuk olabilir ama artık Türkiye'nin yönü belli...”
Babacan, Türkiye'nin reformları, AB ülkelerini memnun etmek için değil, kendi halkı için yaptığını belirterek, Türkiye'nin bundan kazançlı çıkacağını söyledi.
İçtüzük hükümlerine göre, Babacan'ın hükümet adına gündemdışı konuşmasıyla diğer gruplara da söz hakkı doğdu ve genel görüşme açıldı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İran'ın güneydoğusundaki Belucistan eyaletinde 24 Aralık'ta kaçırılan 3 Türk yamaç paraşütçüsünün serbest bırakıldığı bildirildi.
Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği yetkililerinden aldığı bilgiye göre, İran Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, büyükelçiliği arayarak, kaçırılan Serdar Durna, Yurdaer Etike ve Avni Ozan'ın serbest bırakıldığını iletti.
Türkiye'nin Tahran Büyükelçisi Halit Bozkurt Aran da Türk sporcuların Zahedan kentinden Tahran'a getirilmek üzere yola çıkarıldığını söyledi. Üç Türkün bu akşam Tahran Büyükelçiliği'nde misafir edileceğini belirten Aran, sporcuların daha sonra Türkiye'ye gönderileceğini kaydetti.
YARIN TÜRKİYE'YE DÖNECEKLER
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İran'da kaçırılarak serbest bırakılan 3 Türk yamaç paraşütçüsünün yarın Türkiye'ye geleceğini bildirdi.
Bakan Gül, Başbakanlık Merkez Bina'dan ayrılışı sırasında gazetecilerin soruları üzerine, 3 paraşütçünün serbest bırakıldığını doğrulayarak, sporcuların Türkiye'ye yarın geleceğini belirtti.
Sporcuların serbest bırakılması için yoğun çalışmalar yapıldığını söyleyen Gül, bu girişimlerin uzun süre kamuoyundan saklanmasının sporcuların güvenliğini tehlikeye atmak istememekten kaynaklandığını kaydetti.
AVNİ OZAN'IN AĞABEYİ HÜSEYİN OZAN: ÇOK MUTLUYUZ
İran'ın güneydoğusundaki Belucistan eyaletinde 24 Aralık'ta kaçırılan 3 Türk yamaç paraşütçüsünün serbest bırakılması, ailelerine büyük sevinç yaşattı.
Kaçırılan sporculardan Avni Ozan'ın ağabeyi Hüseyin Ozan, emeği geçen herkese teşekkür etti ve çok mutlu olduklarını söyledi.
Ozan, haberi Türkiye'nin Tahran Büyükelçiliği yetkililerinden öğrendiklerini, ancak henüz kardeşi ile görüşme şansı bulamadığını bildirdi.
Büyükelçilik yetkililerinin “sporcuların kısa bir süre sonra Büyükelçilik binasına getirileceği” haberini verdiğini, kendisinin de ”kardeşiyle telefonla görüştürülmesi” ricasında bulunduğunu anlatan Hüseyin Ozan, şunları kaydetti:
“Emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz. Çok sevinçliyiz, mutluyuz. Ama mutluluğumuz, onları burada görünce daha da katlanacak tabii. Türkiye'ye ne zaman gelecekleri konusunda ise henüz fikrimiz yok.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Konya'da şehiriçi doğalgaz ana taşıyıcı boru hattında patlama meydana geldi.
Meram İlçesi Küçük İhsaniye Mahallesi'nde üstgeçit çalışması sırasında, kepçe operatörünün yanlışlıkla şehre gaz veren ana taşıyıcı boru hattını kırması üzerine küçük çaplı patlama meydana geldi. Çıkan ses çevrede paniğe neden olurken olay yerine çok sayıda, polis, ambulans ve itfaiye ekibi geldi.
Şirket sorumlusu Alim Karataş, gazetecilere yaptığı açıklamada, zaman zaman kontrol dışı yapılan çalışmalarda bu tür kazaların olabileceğini söyledi. Hattın kontrol dışı çalışma yapan operatör tarafından kopartıldığını ifade eden Karataş, “Şehrin güvenliğini sağlamak amacıyla, sistemi kontrol eden tüm gaz vanaları kapatıldı. Şu an şehre gaz verilemiyor. Ancak sabaha kadar her şeyi normale çevirmek için çalışacağız” dedi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Denizli'nin Çivril İlçesi'nde, Atatürk ve İstiklal Marşı'na hakaret ettiği iddiasıyla bir öğretmen hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldı.
Alınan bilgiye göre, ilçedeki bir lisede Almanca öğretmeni olarak görev yapan E.E.C'nin sınıfta öğrencilerine “Atatürk için saygı duruşunda bulunmak zorunda değiliz” ve “İstiklal Marşı yerine Şanlıurfalı halk ozanı Kazancı Bedih'i dinleyin” dediği iddia edildi. Öğrencilerin şikayeti üzerine okul idaresi, öğretmen hakkında Çivril Kaymakamlığı'na suç duyurusunda bulundu. Kaymakamlığın olayı Denizli Valiliği'ne bildirmesinin ardından da idari soruşturma başlatıldı.
Denizli Valisi Gazi Şimşek, bu konuda Milli Eğitim'den sorumlu Vali Yardımcısı İhsan Uğurcan'ı görevlendirdiğini belirterek, ”Soruşturmanın ilk aşaması tamamlandı. Ancak soruşturmayı yapan yardımcımın 'bundan sonrası için müfettiş bilgi tekniği gerekli' ifadesi üzerine, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden müfettişler görevlendirildi” dedi.
Şimşek, idari soruşturmayla birlikte adli soruşturmanın da devam ettiğini bildirdi. Öte yandan, CHP, MHP, DYP, DSP ve İP ilçe teşkilatları ile Atatürkçü Düşünce Derneği Çivril Şubesi olayı kınayan açıklama yaptı.
Alıntı hurriyet.com.tr