Bugünde buraya...
Printable View
Bugünde buraya...
yurdumuz bugün balkanlar üzerinden gelen yeni bir yağışlı havanın etkisine girdi
bugünden başlamak üzere hava sıcaklığı tüm bölgelerde 6 ila 8 derece arasında azalacaktır yetkililer don olayına karşı vatandaşları uyardı....
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
SANIK ÇAVUŞ: 'SİLAHIMI KULLANMAMIŞ OLSAYDIM ŞU AN YAŞAMIYOR OLURDUK'
Duruşmada, aralarında Tanju Çavuş'un oğulları ile eşinin de bulunduğu 9 tanık dinlendi.
19 Ocak 2006 Perşembe 00:03
HAKKARİ - Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde meydana gelen olaylar sırasında tutuklanan ve bugün hakim karşısına çıkan uzman çavuş Tanju Çavuş, 'Böyle bir durumda silahımı kullanmamış olsaydım, ben, eşim ve çocuklarım şu an yaşamıyor olurduk' dedi.
Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada, 'meşru müdafaa sınırının aşılması suretiyle bir kişiyi öldürmek, silahla beş kişiyi yaralamak' suçlamasıyla yargılanan tutuklu sanık Çavuş, 11 sayfalık yazılı savunmasını mahkeme heyetine sundu.
O gün kendisini ve ailesini koruduğunu, asıl mağdurun kendisi ve ailesi olduğunu ifade eden Çavuş, 'Böyle bir durumda silahımı kullanmamış olsaydım, ben eşim ve çocuklarım şu an yaşamıyor olurduk. Bu olaydan sonra ölen kişiler için çok üzgünüm. Ölenlerin ailesine başsağlığı diliyorum. Meşru müdafaa sınırları içinde havaya ateş açtım, kendimi ve ailemi korudum' diye konuştu.
Duruşmada, aralarında Tanju Çavuş'un oğulları ile eşinin de bulunduğu 9 tanık dinlendi.
Müşteki avukatlarından Murat Timur, dosyanın Şemdinli olayları ile ilgili Van'da görülecek diğer dava dosyasıyla birleştirilmesini ve Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı vermesini talep etti.
Mahkeme heyeti, bu talepleri oybirliğiyle reddetti. Daha sonra Mahkeme Heyeti Başkanı Refik Sarıoğlu, mahkemeye müdahalede bulunduğu ve disiplini bozduğu gerekçesiyle avukat Timur'u salondan çıkardı.
Mahkeme heyeti saat 16.20 sıralarında duruşmaya 10 dakika ara verdi. Duruşmanın ikinci bölümü saat 16.30 sıralarında başladı.
İŞTE O HAYVANLAR!.. KAPKAÇÇILAR TARAFINDAN 14 YERİNDEN BIÇAKLANIP KARNINDAKİ BEBEĞİ KAYBEDEN KADIN, YAŞADIĞI DEHŞETİ ANLATTI
3 yaşındaki kızıyla birlikte saldırıya uğrayan anne adayının karnındaki bebeğinin beyin ölümünün gerçekleştiği ve 1 ay sonra ameliyatla alınacağı öğrenildi.
19 Ocak 2006 Perşembe 00:06
OSMAN AKIN - ORHAN AKIN
BURSA - Bursa'da, çantasını alabilmek için 4 aylık hamile bir kadını 18 ayrı yerinden bıçakladıkları öne sürülen 2 zanlı tutuklandı. 3 yaşındaki kızıyla birlikte saldırıya uğrayan anne adayının karnındaki bebeğinin beyin ölümünün gerçekleştiği ve 1 ay sonra ameliyatla alınacağı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, merkez Yıldırım İlçesi Hacivat Mahallesi'nde oturan Nevin Doğru Aslan (26), önceki gün, Vakıfköy'deki ablasını ziyaret etmek için yaya olarak yola çıktı. Genç kadın, Vazo Sokak'taki Durak Tekstil yakınlarına geldiğinde, adres sorma bahanesiyle 2 kişi yanına yaklaştı.
Madde bağımlısı oldukları belirtilen 18-19 yaşlarındaki zanlılar, çantasını almaya çalıştıkları Aslan'ın önce ağzını kapattılar, sonra omzundan bıçakladılar. Genç kadın hamile olduğunu söyleyip "Acıyın bana" diye yalvarınca şüpheliler, daha da hırslanarak 1 çocuk annesi genç kadının karnına defalarca bıçak sapladı.
Boğazı sıkılan ve 18 ayrı yerinden bıçaklanan Aslan, ölü taklidi yaparak kurtuldu. Aslan'ın yanında bulunan 3 yaşındaki kızı Nurseli'ye de tekme atan saldırganlar, çantada bir şey bulamayınca olay yerinden kaçtı. Küçük kızının, "Hadi anne kalk, beni öp gidelim" demesi üzerine güç bulan genç kadın, sürünerek ana caddeye çıktı. Olay yerine gelen 112 Acil Servis ambulansıyla Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Nevin Doğru Aslan, hemen ameliyata alındı.
Ameliyatla 48 saatlik ölüm kalım savaşını kazanan genç anne, hasta yatağında yaşadığı dehşet dakikalarını İHA ekibine anlattı. Zanlılardan birisinin fotoğrafını, dijital fotoğraf makinesinde teşhis eden Nevin Doğru Aslan, sanki bir kasabın eline düştüğünü ifade ederek, "Bana acımadılar. Arkamı döndüğümde bana adres soranlar boğazıma sarıldılar. Omzumdan bıçaklamaya başladılar. Hamile olduğumu belirtince, bu kez karnıma yöneldiler. Hiç acıma duyguları yoktu. Ağzımı kapatıp diz üstü çöktürdüler. Kendi aralarında konuşurken, 'Bak hala ölmedi, görüyor musun' dediklerini duydum. Ölü taklidi yaparak kurtuldum. Bana 3 yaşındaki kızım destek oldu. Yaşama döndürdü. 'Anne, hadi kalk. Beni öp, gidelim' deyince kendimde güç buldum. Ellerim kesik olduğu için dirseklerimle 100 metrelik mesafeyi sürünerek ana caddeye çıktım. Eşimden ve vatandaşlardan yardım istedim" diye konuştu.
Genç kadının bebeğinin beyin ölümünün gerçekleştiği doktorlar tarafından saklanırken, 1 ay sonra bebeğin ameliyatla alınacağı bildirildi.
Genç annenin müracaatı üzerine soruşturma başlatan Yıldırım İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş çaplı araştırma başlattı. Daha önceden sabıkası olduğu öğrenilen Ö.D. (19) dün, kaydı bulunmayan A.K. (20) isimli şahıs da bugün Yıldırım Jandarma Bölük Komutanlığı ekiplerince bir internet kafede yakalandı. "Bıçaklı yağma ve kasten yaralama" iddiasıyla mahkemeye sevk edilen 2 zanlı da tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Tedavisi devam eden genç anne, gözyaşları içinde sağlığına kavuşacağı günü beklerken, kendisini ölümden kurtaran 3 yaşındaki kızı ve 6 yıllık eşi Hakan Aslan da onu bir an olsun yalnız bırakmıyor.
ÜNLÜ İŞADAMI EVİNE GELEN İCRA MEMURLARININ GÖZÜNÜN ÖNÜNDE İNTİHAR ETTİ
Uzun süre Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Meclis Üyeliği de yaptığı öğrenilen Sabri Gençler, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Sabri Gençler'in üzerinden, içinde mektup bulunan kapalı bir zarf çıktığı bildirildi.
19 Ocak 2006 Perşembe 00:07
Eskişehir'e mal olan Gençler Gazoz'un sahibi Sabri Gençler (66), yaklaşık 10 yıl önce iflas ettikten sonra girdiği içecek dağıtım işinde de başarılı olamayıp 400 bin YTL borçlanınca, 3 katlı evini teslim almaya gelen icra memuru ve avukatın yanında tabancasıyla intihar etti.
Yaklaşık 40 yıl önce Tunalı Mahallesi'nde kurduğu gazoz imalathanesini zamanla büyütüp entegre tesis haline getiren Sabri Gençler, yaklaşık 10 yıl önce iflas etti. Eskişehir ve çevre illere sattığı gazozun üretim ve pazarlama işine son verip merkezi İzmir'de olan bir firmanın Eskişehir'deki içecek dağıtım işini üstlenen Sabri Gençler, bu alanda da başarılı olamayınca yaklaşık 3 yıl önce bu işe de son verdi.
İzmir'deki firmanın, alacağı olan yaklaşık 400 bin YTL'yi tahsil etmek için mahkemeye verdiği bildirilen Sabri Gençler, 3 yıl sonunda Tunalı Mahallesi'ndeki 3 katlı evini icra yoluyla vermek zorunda kaldı.Alacaklı firmanın İzmir'deki avukatının telefonla arayıp icra yoluyla 3 katlı evini teslim almaya geleceği yönünde bilgi verdiği Sabri Gençler, öğlen saatlerinde evin anahtarını teslim etmek için oturduğu Vişnelik Mahallesi'nden söz konusu adrese geldi.
Aynı mahallede oturan yakınlarının da bulunduğu sırada avukat ve icra memuruna zorluk çıkarmadan evin anahtarını teslim eden Sabri Gençler, taksiye binen icra memuru ve avukatın yanından yaklaşık 10 metre uzaklaştıktan sonra üzerindeki ruhsatlı tabancasını başına dayayarak ateş etti. Ağır yaralanan Sabri Gençler, olay yerinde bulunan ablası ve yakınlarının çağırdığı 112 Acil servis sağlık ekibinin ilk müdahalesi sonucu Eskişehir Osmangazi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı.
Uzun süre Eskişehir Ticaret Odası (ETO) Meclis Üyeliği de yaptığı öğrenilen Sabri Gençler, müdahaleye rağmen kurtarılamadı. Sabri Gençler'in üzerinden, içinde mektup bulunan kapalı bir zarf çıktığı bildirildi.
FUTBOL FEDERASYONU SEÇİMLERİ BAŞLADI
Haluk Ulusoy ve Ayhan Bermek'in başkanlık için yarışacağı Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu, bugün Ankara'da, saat 11.00'de toplanacak.
19 Ocak 2006 Perşembe 11:00
Bugün ve yarın gerçekleştirilecek Türkiye Futbol Federasyonu Olağanüstü Genel Kurulu'nda iki aday başkanlık için yarışacak.
Ayhan Bermek ve Haluk Ulusoy, 223 delegenin oy kullanacağı seçimde Türk futbolunun patronu olmaya çalışacak.
Genel Kurul'da, 223 delegenin oy hakkı bulunuyor. Genel Kurul'un toplanabilmesi için, bugün salt çoğunluğun sağlanması gerekiyor.
Çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantı yarın delege sayısının üçte biri olan 75 kişinin katılımıyla yapılabilecek.
İkinci toplantıda da çoğunluk sağlanamaması halinde üçüncü toplantı, 27 ocak cuma günü çoğunluğa gerek duyulmaksızın toplanacak.
Delege dağılımı
Genel Kurul'da oy kullanacak 223 delegenin 168'i kulüp temsilcilerinden, 55'i ise kulüp yönetimleri tarafından belirlenmeyen, futbolda emeği geçmiş kişiler veya futbolla ilgili faaliyetleri bulunan derneklerin temsilcilerinden oluşuyor.
Delegelerin 98'i Turkcell Süper Lig, 28'i İkinci Lig A Kategorisi, 30'u İkinci Lig B Kategorisi, 12'si ise Üçüncü Lig kulüplerinin temsilcileri.
Kulüp temsilcisi olmayan 55 delegenin dağılımı ise şöyle:
10 tane eski başkan
10 tane eski milli takım teknik direktörü
Yedi tane uluslararası müsabakalarda yarı final yöneten hakem
Beş tane Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu üyesi
Dört tane FIFA ve UEFA İcra Kurulu üyesi
Dört tane Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi üyesi
Üç tane Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği üyesi
İki tane Profesyonel Futbol Derneği üyesi
İki tane Türkiye Futbol Derneği üyesi
İki tane Türkiye Futbol Adamları Derneği üyesi
Bir tane Üniversite Sporları Federasyonu üyesi
Bir tane İşitme Engelliler Federasyonu üyesi
Bir tane Türkiye Futbol Vakfı üyesi
Bir tane Okul Spor Federasyonu üyesi
Bir tane Zihinsel Engelliler Federasyonu üyesi
Bir tane Bedensel Engelliler Federasyonu üyesi
İzmir'in Bornova İlçesi'nde, camını kırdığı banka şubesinden hırsızlık yapan 1 kişi yakalandı.
Saat 03.00 sıralarında Çamdibi 2. Sanayi Sitesi 351. Sokak'taki banka şubesinin alarmının çalması üzerine olay yerine gelen güvenlik güçleri, camın kırıldığını ve kan izlerinin olduğunu gördüler. Güvenlik güçlerinin araştırmaları sırasında, şüpheli bir kişinin koşarak, taksiye bindiği ve kaçmaya çalıştığı görüldü. Ekipler, kısa süren kovalamaca sonucu taksiyi durdurdu. Durdurulan taksinin içinde, sol elinden yaralı olan eski sabıkalılardan S.T. (18) bulundu.
Yapılan soruşturmada zanlının, bankanın camını ayağıyla kırdığı, pencereye uzanarak buradan plazma monitör ve bilgisayar klavyesi çaldığı ortaya çıktı. Zanlının elinin, çaldıklarını çıkarırken kesildiği belirlendi. Banka şubesinden çalınan monitör ile bilgisayar klavyesi, çöp bidonunda bulundu.
Hırsızlık zanlısı S.T, hastanede tedavisi yapıldıktan sonra gözaltına alındı. Hırsızlık olayını haber alarak bankaya gelen şube müdiresi Zeynep Demir, başarılı çalışmaları nedeniyle güvenlik güçlerine teşekkür etti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahmanov, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in daveti üzerine resmi ziyaret için Türkiye'ye geldi.
Konuk cumhurbaşkanını Esenboğa havaalanında Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe ile diğer yetkililer karşıladı.
Rahmanov için bugün Çankaya Köşkü'nde resmi karşılama töreni düzenlenecek. Sezer ile Rahmanov'un baş başa görüşmelerinden sonra heyetler arası görüşmelere geçilecek. Daha sonra iki ülke arasında çeşitli belgelere imza atılacak ve basına açıklama yapılacak.
TBMM Başkanı Bülent Arınç da Rahmanov ile Meclis'te görüşürken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuk cumhurbaşkanını Camlı Köşk'te ziyaret edecek.
Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi, Rahmanov onuruna Çankaya Köşkü'nde akşam yemeği de verecek.
Rahmanov'un ziyareti sırasında, iki ülke arasında her alanda gelişen ikili ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve uluslararası konular üzerinde görüş alışverişinde bulunulacak ve işbirliğinin çeşitlendirilerek güçlendirilmesi olanakları değerlendirilecek.
Alıntı hurriyet.com.tr
Kanunu”nun bazı hükümlerini iptal ettiği kararın gerekçesi, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.
Anayasa Mahkemesi'nin yasanın 4. maddesinin 3. fıkrasının “Arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler yönetici şirket tarafından verilir ve denetlenir” hükmünün iptali gerekçesinde, yapı ruhsatı ve buna bağlı olarak yapı kullanma izni vermenin, genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmeti olduğu, idarenin asli ve sürekli görevleri arasında yer aldığı vurgulandı.
Anayasa'nın 128. maddesine göre, bu görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesinin zorunlu olduğu belirtilen gerekçede, şöyle devam edildi:
“Söz konusu hükümle belirtilen ruhsat ve izinlerin yönetici şirket tarafından verileceği öngörülmüştür.
Aynı yasanın 3. maddesinin (k) bendinde, yönetici şirketin bir anonim şirket, 5. maddesinin beşinci fıkrasında da bu şirketin özel hukuk tüzel kişisi olduğu, 7. maddesinde ise yönetici şirkette, yürürlükteki iş ve çalışma mevzuatına göre personel çalıştırılacağı belirtilmiştir.
Buna göre, iş ve çalışma mevzuatı uyarınca çalıştırılan personel özel hukuk kurallarına tabi olarak hizmet sözleşmesi ile çalıştırılacağından, yönetici şirket personelini kamu görevlisi olarak nitelemek hukuken olanaksızdır.
Bu bağlamda yasanın 7. maddesinin ikinci fıkrasına göre söz konusu şirkette, kamu personelinin de çalıştırılabilmesi, bu şirketin özel hukuk tüzel kişisi olma niteliğini etkilemez.
Bu durumda, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verilmesi ve denetlenmesinin genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken asli ve sürekli bir kamu hizmeti olması nedeniyle memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle gerçekleştirilmesi gerekirken, dava konusu kuralla, ruhsat ve izinlerin bir özel hukuk tüzel kişisi olan yönetici şirket tarafından verilip denetleneceğinin öngörülmesi, Anayasa'nın 128. maddesine aykırıdır.”
“KAMULAŞTIRMA YETKİSİ”
Yasanın iptal edilen 5. maddesinin 5. fıkrasının 1. tümcesinin ”Yönetici şirket, kamu yararı gerekçesi ile adına kamulaştırma yapan veya yaptıran bir özel hukuk tüzel kişisidir” şeklindeki hükmünün iptali gerekçesinde ise yönetici şirkete, kendi adına kamulaştırma yapma yetkisinin verildiğinin öne sürüldüğü belirtildi.
Gerekçede, şunlar kaydedildi:
“Kamulaştırma, kamu yararının gerektirdiği hallerde devletin ve kamu tüzel kişilerinin, malikinin rızası olmaksızın özel mülkiyete son verebilmesi anlamını taşımaktadır.
Buna göre, kamulaştırmanın konusu salt özel mülkiyette bulunan taşınmaz mallardır. Devlet ve kamu tüzel kişileri, kanunla gösterilen esas ve usullere göre özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını kamulaştırmaya ya da bunların üzerinde idari irtifaklar kurmaya yetkilidir.
İptali istenilen kuralla, Anayasa'nın 46. maddesine aykırı olarak özel hukuk tüzel kişisine kamulaştırma yetkisi tanınmaktadır.
Kamulaştırma bir kamu gücünün kullanılmasını gerektirdiği için özel kişiler tarafından kullanılabilecek bir yetki olamaz. Ancak, gerçek ya da özel hukuk tüzel kişilerinin başvuruları üzerine kamu yararı bulunması halinde yürüttükleri hizmet bakımından denetimine bağlı oldukları kamu tüzel kişileri tarafından kamulaştırma yapılabilir.
Nitekim 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 1. maddesinde, özel kanunlarına dayanılarak gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına kamulaştırma yapılabileceği ve bu kamulaştırmalarda da anılan yasa hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmaktadır.
Belirtilen hukuksal durum karşısında, yasanın 5. maddesinin beşinci fıkrasında yönetici şirketin bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu belirtildiği halde, aynı maddenin beşinci fıkrasının dava konusu edilen 1 tümcesi ile bu şirkete kendi adına doğrudan kamulaştırma yapma yetkisi verilmiş olması Anayasa'nın 46. maddesine aykırıdır.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Türkiye’de cezaevindeki çocukların sayısı açısından Avrupa’da Ukrayna ve İngiltere’nin arkasında üçüncü, çocukların, cezaevindeki toplam nüfusa oranı itibariyle Türkiye, Kuzey İrlanda’ndan sonra ikinci sırada bulunuyor.
İngiltere’de cezaevi reformu konusunda çalışmalar yapan Howard League adlı kuruluş, Avrupa Konseyi verilerine dayanarak hazırladığı tablolara göre, Türkiye, gerek cezaevindeki çocukların ve gençlerin sayısı, gerekse çocukların toplam tutuklu ve hükümlüye oranı açısından 32 Avrupa ülkesi arasında en üst sıralarda bulunuyor.
Nitekim Türkiye, en çok tutuklu ve hükümlü çocukların sayısı, Ukrayna ve İngiltere’den sonra üçüncü oldu. Ukrayna’da 4 bin 639 olan cezaevindeki 18 yaş altındaki çocukların sayısı, İngiltere’de 2 bin 742’ye, Türkiye’de ise 2 bin 672’ye ulaşıyor. Cezaevinde en çok çocuğu olan diğer iki ülkenin ise, sırasıyla Almanya ve Romanya olduğu saptandı.
Bu arada, çocukların cezaevindeki toplam nüfusa oranı en yüksek olan beş ülke arasında Türkiye, ikinci sırada bulunuyor. Kuzey İrlanda’da yüzde 5.2 olan söz konusu oran, Türkiye’de yüzde 3.8, İngiltere’de ise, yüzde 3.1 düzeyinde seyrediyor.
CEZAEVİNDEKİ GENÇLER
Türkiye, ayrıca cezaevindeki gençlerin sayısı açısından da en üst sıralarda yer alıyor. Türkiye’nin ikinci olduğu sıralamada İngiltere’de birinci sırada yer alıyor.
İngiltere’de 8 bin 514 olan cezaevindeki 18-20 yaşındaki gençlerin sayısı, Türkiye’de 8 bin 397 olarak hesaplandı. Üçüncü olan Almanya’da 5 bin 443 genç cezaevinde bulunuyor.
CEZAEVİNDEKİ NÜFUSUN TOPLAM NÜFUSA ORANIDA TÜRKİYE 17. SIRADA
Buna karşın, cezaevindeki nüfusun toplam nüfusa oranı açısından Türkiye, 32 Avrupa ülkesi arasında 17’nci oldu. Ukrayna’nın birinci olduğu sıralamada iki Baltık üyesi Estonya ve Letonya, ikinci ve üçüncü sırada yer alıyor.
Ukrayna’da 100 binde 406.3 olan tutuklu ve hükümlülerin toplam nüfusa oranı, Türkiye’de 100 binde 99.9 olarak hesaplandı. Türkiye’den daha yüksek oranları olan ülkeler arasında İngiltere, İspanya, Hollanda ve Lüksemburg da bulunuyor.
Bu arada, en düşük oranlar, İzlanda ile iki Balkan ülkesi Hırvatistan ve Slovenya’da görüldü. İzlanda’da 100 binde 39.6 olan söz konusu oran, Hırvatistan’da 100 binde 64.1, Slovenya’da ise 100 binde 56.4’te kaldı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Adana Sokak Çocukları Derneği'nce hazırlanan “Sokaktan Geleceğe Projesi”, İsmailiye Köyü'nde kurulan eğitim merkezinde uygulanmaya başladı.
Avrupa Birliği tarafından desteklenen “Sokaktan Geleceğe Projesi”nin uygulanacağı merkezde, çocuklar, “balık yetiştirme”, ”çiçek üretme”, “kaportacılık”, “karo ve seramik döşeme”, ”kebapçılık ve tatlı yapımı” konularında teorik eğitim alıyorlar.
Projede verilecek eğitime göre hazırlanan merkez içerisinde, Adana Valiliği İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan 10 derslik, konferans ve sosyal aktiviteler salonu, revir, kafeterya, yemekhane, mutfak, organik tarım ile çiçek üretiminin yapıldığı seralar bulunuyor.
Dernek Başkanı Fazilet Aksu, sokaklarda çalışan ve yaşayan çocukların topluma kazandırılması amacıyla hazırladıkları projede önemli yol aldıklarını ve bir eğitim merkezine kavuşmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
Merkezin kente uzak olmasından dolayı dernek binası önünde çocuklara düzenli olarak servis tahsis edildiğini ifade eden Aksu, şunları kaydetti:
“Yaşları 15-24 arası değişen 150'ye yakın çocuğumuz, merkezde derslere başladıkları için çok mutlular. Şu anda en iyi koşullara sahip olan dersliklerde, sosyal uyum programı kapsamında okuryazarlık ve konuşma becerilerini geliştirme, ilkyardım, elişi, yurttaşlık, sosyal drama eğitimleri alıyorlar. En kısa zamanda da yapım aşamasında olan seracılık, kebap ve tatlıcılık derslerinin uygulanması için hazırlanan alanlarda eğitimlerine devam edecekler.”
Fazilet Aksu, merkezin 5 yıl sürecek olan “Sokaktan Geleceğe Projesi” dışında da kullanılacağını vurgulayarak, şöyle devam etti: ”Tesis tam anlamıyla bittikten sonra çocuklarımız filmlerini izleyecekler, kendi çiçeklerini yetiştirecekler, bilgisayar salonunda internet olanağından faydalanacaklar, tiyatrolarını eğitmenlerimiz önderliğinde hazırlayıp konferans salonunda sergileme şansına sahip olacaklar. Yani çocuklar merkezimizde hem eğitilecek, hem de tüm olanakları kendilerine sağlayan güvenli ortamın tadını çıkaracaklar. Burası onlar için bundan sonra sıcak bir yuva. Ayrıca merkezin bulunduğu alanın şehir merkezinden uzak, sessiz, sakin olması da bizim için bir avantaj.”
“ÇOCUKLAR EĞİTMEN OLACAK”
Adana Sokak Çocukları Derneği Başkanı Aksu, projeden faydalanarak eğitim gören çocukların ileride eğitmen olarak merkezde çalışabileceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
“Burada eğitimini en iyi şekilde tamamlayan çocuklarımız, ileriki yıllarda bir zamanlar kendi kaderini paylaşan yaşıtlarına veya küçüklerine bilgilerini aktararak, eğitmen olacaklar.
Ayrıca kısa sürede çocuklarımızda olumlu yönde ilerlemeler kaydettik. Bunları görmek bizi çok mutlu ediyor. Bilindiği gibi aldıkları dersler meslek edindirmeye yönelik. Bu doğrultuda başarılı bulduğumuz öğrencileri bazı firmalarla anlaşarak, meslek hayatına kazandıracağız.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Bursa'da, dün geceden itibaren etkili olan saatteki hızı 47 kilometreye ulaşan lodos nedeniyle sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenen 114 kişi hastaneye kaldırıldı.
Bursa İl Sağlık Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre, Bursa kent merkezinde, karbonmonoksit zehirlenmesi nedeniyle dün geceden bu yana hastanelere 114 kişi başvurdu.
Bursa Devlet, Yüksek İhtisas, Çekirge Devlet, Şevket Yılmaz Devlet, Çocuk ve Ayten Bozkaya Spastik Çocuklar hastaneleriyle bir özel hastaneye kaldırılan 114 kişiden 97'si, tedavileri ayakta yapıldıktan sonra taburcu edildi, 17 kişi müşahede altında tutuluyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
sibirya soğukları da pazartesi geliyor allah doğuda olan kardeşlerimizin yardımcısı olsun diyorum biz batıdakiler nasılsa bi şekilde atlatırız herhalde
sevgiler......
Kayseri'nin Yeşilhisar İlçesi yakınlarındaki Sultansazlığı Kuş Cenneti'nde yangın çıktı.
Binlerce kuşun yaşadığı Sultansazlığı Kuş Cenneti'nin Kalaycı bölgesinde, henüz belirlenemeyen bir nedenle kuru kamışlar yanmaya başladı.
Yangın, Kayseri Büyükşehir, Yeşilhisar ve Yahyalı Belediye itfaiye ekipleri ile Sultansazlığı Kuş Cenneti'nde görevli yangın söndürme ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü.
Yetkililer, yangında 250 dekar sazlık alanın zarar gördüğünü ve yangınla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğünü bildirdiler.
Sultansazlığı Kuş Cenneti'nde, geçen yıl Eylül ve Ekim aylarında da yangın çıkmıştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Kuş gribi nedeniyle kanatlı hayvanların itlafı sürerken, Anavatan Partisi'nden bu konuda yeni bir öneri geldi. ANAP'lı Kars Milletvekili Selami Yiğit, hükümetin vatandaşı kümes hayvancılığı yerine küçükbaş hayvancılığa yönlendirebileceğini belirterek, "Beş kanatlı hayvana karşı bir kuzu verilebilir. Kuzu temini konusunda sorun yaşanırsa Avustralya ve Yeni Zelanda’dan çok ucuza kuzu sağlanabilir" diye konuştu.
ANAP Iğdır Milletvekili Dursun Akdemir ve Kars Milletvekili Selami Yiğit, parlamentoda bir basın toplantısı düzenleyerek, kuş gribinin yaşandığı illerde yaptıkları araştırma sonuçlarıyla ilgili bilgi verdiler. Akdemir, Ağrı ve Doğubeyazıt’a giden Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın hastaneye bile gitmeden Ankara’ya geri döndüğünü belirterek, Doğubeyazıt hastanesinde sadece bir gönüllü doktor ile bir pratisyen hekim olduğunu ve bir doktora yüzbine yakın hasta düştüğünü anlattı.
Akdemir, hükümetin kuş gribinden daha tehlikeli olduğu görüşünü savunarak, "Bu kriz son derece basiretsiz yönetilmiştir. Bakanlar hem yetersiz, hem nezaketsiz davranmıştır. Bu hükümet hem kel hem foduldur" dedi.
ANAP Kars Milletvekili Selami Yiğit de, Türkiye’nin Şubat ve Mart aylarında da göçmen kuşların güzergahında olacağını belirterek, acilen risk haritası çıkarılması gerektiğini bildirdi. Yiğit, hükümetten kümes hayvancılığının kaldırılacağı açıklamaları yapıldığına da dikkat çekerek, kümes hayvancılığı sorununun orta ve uzun vedede çözülmesi gerektiğini ancak bunun yerine ne konulacağının da hükümet tarafından bulunması gerektiğini kaydetti.
Yiğit, bu krizin belki bir fırsat olarak değerlendirilerek, vatandaşların küçükbaş hayvancılığa yönlendirilebileceğini belirterek, "Kanatlı hayvancılık küçükbaş hayvancılıkla ikame edilebilir. Beş kanatlı hayvana karşı bir kuzu verilebilir. Kuzu temini konusunda sorun yaşanırsa Avustralya ve Yeni Zelanda’dan çok ucuza kuzu sağlanabilir" dedi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Turkcell ve SRS işbirliğiyle sunulan ”SMS ile Randevu Sistemi” ile hastanelerden, cep telefonundan 3443'e gönderilecek bir kısa mesajla randevu alınabildiği bildirildi.
Turkcell'den yapılan yazılı açıklamada, devlet hastanelerinin telefonlu randevu sistemlerindeki yoğunluk nedeniyle randevu alamayanların, Turkcell ve SRS İletişim Hizmetleri işbirliği ile oluşturulan “SMS ile Randevu Sistemi” sayesinde kolayca hastanelerden görüşme tarihi alabildikleri aktarıldı.
Açıklamada, sistemin tüm hastanelere ücretsiz olarak kısa sürede kurulabileceği belirtilirken, kullanımı kolay ve telefonla randevudan daha ucuz olan servisin tüm Türkiye'de hızla yaygınlaşmasının beklendiği aktarıldı.
SMS ile randevu servisinden yararlanmak isteyenlerin, hastane kodu, sicil numarası ve muayene olmak istedikleri bölümün adını birer boşluk bırakarak yazdıktan sonra, kısa mesaj olarak 3443'e göndermeleri yeterli olacak. Randevu talepleri gene kısa mesajla yanıtlanacak.
Tüm Turkcell abonelerinin yararlanabildiği SMS ile randevu servisi faturalı hatlar için iki kısa mesaj, ön ödemeli hatlar için (Hazır Kart ve Muhabbet Kart) 4 kontör üzerinden ücretlendirilecek.
Alıntı hurriyet.com.tr
Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, kuş gribi hastalığı nedeniyle ‘köy tavuğu’ ve ‘köy yumurtası’ kavramlarının ortadan kaldırılması halinde ekolojik dengenin zarar göreceği uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Ortaş, Sağlık Bakanlığı’ndan, kırsalda tavuk beslenmemesi konusunda yapılan açıklamanın hastalıkla mücadele etmenin en ilkel yolu olduğunu savundu. Kuş gribiyle mücadele etmek için hijyen kurallarına uyulması gerektiğini belirten Prof. Dr. İbrahim Ortaş “Hasta tavuklara dokunulmamalı, ölenler toprağa gömülmeli. Hasta olmayan tavuklar ve yumurtaları ise tüketilirken mutlaka uygun ısıda pişirilip yenilmeli. Şu ana kadar 600 bin tavuk itlaf edildi. Bu tavukların hepsinin virüs taşıdığını söylemek doğru olmaz. Tedbir olsun diye Türkiye’deki bütün tavukları yok edemezsiniz” dedi.
Dünyadaki her canlının ekolojik yaşama katkısı bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ortaş, doktorların dahi insanlara köy yumurtası önerdiğini kaydederek şöyle devam etti:
“Tavuksuz, ineksiz köy olmaz. Türkiye’deki bütün köy tavuklarının itlafı gibi bir tedbir yerine, insanlarımızın en kısa sürede konuyla ilgili bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Kırsalda yaşayan insanlar hala ne yapacağını bilmiyor. Yetkililer de her yere eleman gönderemediklerini söylüyor. Oysa Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda bir zamanlar 60 bin olan ziraat mühendisi, veteriner ve teknisyen sayısı yanlış politikalar sonucu bugün 25 bin civarına geriledi.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), tazminat için başvuranlara Türkiye’de kurulan Terör tazmin komisyonlarını adres gösterirken, her ilde bu iş için kurulan komisyonlar, hafta sonları ve gece de çalışıyor.
Diyarbakır’daki 4 komisyona bugüne kadar 33 bin kişinin terör tazminatı için müracaat ettiği, 2 bin 200 kişiye 25 milyon YTL tazminat ödenmesinin kararlaştırıldığı bildirildi. AİHM’de davaları bulunan ve sulhname imzalanan 300 kişinin davası anlaşma gereği AİHM’den geri çekildi.
AİHM’in pilot davada verdiği kararla, Türkiye'den başvurulara adres olarak, terör ve terörden doğan zararların karşılanması için kurulan ‘Tazmin Komisyonları’nı göstermesi, Türkiye’yi büyük sıkıntıdan kurtarırken, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün valiliklere gönderdiği genelgede ‘vatandaşlara tazminat ödenirken esnek davranılmasının’ vurgulanmasının, alınan başarıda büyük katkısı olduğu belirtildi.
Türkiye genelinde en fazla dosyanın karara bağlandığı Diyarbakır’da, Vali Yardımcısı Erol Özer AİHM istediği için değil, vatandaşların yaralarını sarmak için gece gündüz çalıştıklarını ifade ederek, AİHM’in kararının ise isabetli olduğunu söyledi.
Valiliklerde kurulan komisyonlar, yasanın süresi dolmadan başvuruları sonuçlandırmak için bazen hafta sonları ve gece de çalışıyor. Türkiye’de en fazla başvurunun yapıldığı Diyarbakır’da ise 4 ayrı komisyon bulunuyor.
2 BİN 200 KİŞİYE 25 MİLYON YTL
Diyarbakır’daki 4 Komisyona bugüne kadar 33 bin kişi terör tazminatı almak için başvururken, 2 bin 600 dosya karara bağlandı ve 2 bin 200 dosyanın sahibine yaklaşık 25 milyon YTL tazminat ödenmesi kararlaştırıldı.
Bugüne kadar 9 milyon YTL tasminat hak sahiplerine çek olarak dağıtıldı. Diyarbakır Vali Yardımcısı Erol Özer, AİHM’in aldığı kararın isabetli ve sevindirici olduğunu belirterek, “Biz bu kararı komisyonların bu kadar gayretli çalışmasının bir meyvesi olarak görüyoruz. Amacımız, AİHM istediği için değil, kendi vatandaşlarımızın yaralarını sarmaktır. AİHM’de davası olan 300 kişi imzaladıkları sulhnamelerle davalarını geri çekti. Biz sorunu Türkiye içinde çözmekten yanayız. Vatandaşlarımızın memnuniyetlerini görmek bizi mutlu ediyor” dedi.
BAKAN GÜL’ÜN GENELGESİ
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün girişimleri ile kurulan tazmin komisyonlarının, AİHM tarafından adres olarak gösterilmesinde de Bakan Gül’ün Valiliklere gönderdiği genelgenin büyük etkisi olduğu belirtildi. Bakan Gül tarafından İçişleri Bakanlığı aracılığı ile Valiliklere gönderilen genelgede şöyle denilmişti:
“5233 sayılı yasa ile kurulan zarar tespit komisyonlarının etkin bir iç hukuk yolu oluşturduğunun AİHM’e anlatılabilmesi ve AİHM’in bu yönde karar verebilmesi için, söz konusu komisyonların sonuçlandırdığı başvurular ve nihai olarak belirlediği tazminat miktarı hakında verdikleri yeterli sayıda tatmin edici örnekler sunmak gerekmektedir. AİHM’in önünde bekleyen başvuruları zarar tespit komisyonlarına yönlendirebilmesindeki kamu yararı gözetilerek, taleplere olabildiğince esnek yaklaşılmasında yarar görülmektedir. Komisyonların, Güneydoğu bölgesini özellikle dikkate alarak başvuruların belgelere dayandırılması koşulunu katı bir biçimde uygulamaktan kaçınılmasında yarar görülmektedir.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Kütahya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne (KESOB) ait şirketten “Zimmetine para geçirdiği” ve ”Sahte fatura düzenlediği” iddiasıyla gözaltına alınan birlik başkanı Kenan Eskiçubuk, mahkemece tutuklandı.
İl Jandarma Komutanlığı'na yapılan ihbarda, KESOB Başkanı Eskibuçuk'un, TEKEL ürünleri pazarlaması yaptığı bildirilen Kütahya Esnaf ve Sanatkarları Pazarlama A.Ş'den (KESPAŞ), “Zimmetine para geçirdiği” ve “Sahte fatura düzenlediği” iddia edildi.
Mahkeme kararıyla KESPAŞ'a operasyon düzenleyen jandarma ekipleri, şirkete ait belgelere ve muhasebe kayıtlarına el koydu. KESOB ve KESPAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Eskiçubuk'un evinde ve makam otomobilinde de arama yapıldı.
Gözaltına alınan Eskiçubuk, sevk edildiği mahkemece tutuklanarak Kütahya E-Tipi Cezaevi'ne gönderildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Türkiye’de demokratik reformların tehdit altında olduğu savunuldu. New York Times gazetesi, Türkiye- AB Karma Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk’in açıklamalarının soruşturmaya uğraması "Türkiye’de demokratik reformu ve ülkenin AB’ye katılımını tehdit eden gerilmelerin yeni bir kanıtı" olarak değerlendirildi.
ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times, "Türkiye yargılanıyor" başlıklı başyazısında Türkiye’deki ifade özgürlüğü sorunu ile bu çerçevede yazar Orhan Pamuk ve Türkiye-AB Karma Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk hakkındaki suçlamaları değerlendirdi.
Orhan Pamuk hakkındaki ifade özgürlüğü davasının "saçma" bir bükülme ile Türk savcılarının Lajendijk’i soruşturmalarına çevrildiğini kaydeden NYT, Lagendijk’in Türk ordusuna ilişkin açıklamalarına dikkat çekti. Gazete "Bu yöndeki bir yorumun, Sayın Lagendijk’in orduya hakaret edip etmediğini belirlemek üzere bir soruşturmayı tetikleyebilmesi, Türkiye’de demokratik reformu ve ülkenin AB’ye katılımını tehdit eden gerilmelerin yeni bir kanıtıdır" görüşünü savundu.
MİLLİYETÇİ DUYGULARIN KÖKENİ
NYT, Türkiye’de milliyetçi duyguların kökünde, Kürt ayrımcılığı ve siyasi İslam’ın Türkiye’nin varlığına yönelik öldürücü tehditleri olduğu inanışının bulunduğunu öne sürdü.
Gazete, Türk hükümetinin Kürtlere "azınlık hakları" ve askerler üzerindeki sivil kontrolünü güçlendiren reformlar gibi birçok reform yaptığına, bu reformların da kökleri "siyasi İslam"da olan AKP hükümetince gerçekleştirildiğine işaret etti.
Türk kimliği ve kurumlarına hakaretleri suç sayan yasanın askeri yönetimi döneminden kalan bir iz olduğunu ve "statüko" savuncularınca reform dalgasına karşı kullanıldığını belirten NYT, "Türk yasa koyucuları, bu yasayı değiştirebilir ve değiştirmeli. AB ve ABD ise, reformların eski tüfeklerin rahatsızlığından daha önemli olduğunu açık bir biçimde dile getirmelidir" ifadesini kullandı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Türkiye-Almanya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, Almanya Dışişleri Bakanlığı Türkiye Dairesi Genel Müdür Yardımcısı Jutta Wölke'yi kabul etti.
Yaşar, kabulde yaptığı konuşmada, iki ülke arasında eskiye dayanan dostluk ilişkileri olmasına rağmen, Almanların Türkiye'yi çok iyi tanımadıklarını söyledi. Yaşar, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde Almanya tarafından verilen desteğe teşekkür etti.
Jutta Wölke de Almanya'nın, Türkiye'ye ilgisinin çok fazla olduğunu, bunun AB sürecinde daha da arttığını kaydetti.
Wölke, bazı eleştiriler olmasına rağmen, Türkiye'nin AB üyeliğinin Almanya'da desteklendiğini ifade etti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Bursa'da, 3 yaşındaki kızını arabasına koyup, yürüyerek ablasını ziyaretine giden 4 aylık hamile 26 yaşındaki Nevin Arslan, gözü dönmüş 2 gaspçı tarafından, parası ve çantası alındıktan sonra 18 yerinden bıçaklandı.
Ölmediğini gördükleri Arslan'ın boğazını, “Bu yedi canlı” diyerek sıkıp bırakan, arabasına tekme vurdukları kızını da annesinin yanına düşüren saldırganlar kaçtı. Arslan ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılırken, yakalanan 2 saldırgan tutuklanarak cezaevine konuldu.
Olay, dün öğleden sonra Merkez Yıldırım İlçesi, Hacivat Mahallesi'nde meydana geldi. İkinici çocuğuna 4 aylık hamile olan Nevin Arslan, Vakıfköy Mahallesi'nde oturan ablası Aslı Arslan'ı ziyaret etmek istedi. Bebek arabasına koyduğu 3 yaşındaki kızı Nurseli ile yürüyerek ablasının evine doğru yürüyen Nevin Arslan, ıssız bir sokaktan geçerken otomobille yanlarına gelip, araçlarının bozulduğunu, benzinlerinin bittiğini söyleyen kişilere yardımcı olmak istedi. Bu sırada araçtan inen 2 kişi, kızının gözleri önünde çantasını almak istedikleri, ancak kendilerine direnen Nevin Arslan'ı sırtından, kolundan ve karın bölgesinden 18 kez bıçakladı.
Kanlar içersinde kalan Nevin Arslan yere yığılırken, çantada para yerine çocuk eşyaları bulan ve kadının yaşadığını gören gözü dönmüş saldırganlar, bu kez “Bu kadın 7 canlı” diyerek boğazını sıkıp bıraktılar. Bu sırada araçlarına binmek isteyen 2 saldırgan biri, küçük Nurseli'nin arabasına tekme vurarak annesinin yanına yuvarladı.
Bir süre sonra ağlayan kızının, “Anne kalk beni öp. Ne olur buradan götür” demesi üzerine kendine gelen Nevin Arslan, bir süre güçlükle yürüdükten sonra bayıldı. Çevredekiler tarafından Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Nevin Arslan ameliyata alındı. Doktorlar, sağlık durumunun ağır olduğunu açıkladıkları Nevin Arslan'ın kanrınındaki bebeğinin kalbinin çalıştığını belerlediklerini ancak yaşayıp yaşamayacağının henüz belli olmadığını söyledi. Annesiyle birlikte hastaneye getirilen 3 yaşındaki Nurseli ise acı haberi alıp hastaneye koşan babası Hasan Arslan'ı görünce sarılıp ağladı.
Olayın ardından hemen araştırma başlatan jandarma, Nevin Arslan'ı bıçaklayanların, kendilerinde kaydı bulunan madde bağımlısı 19 yaşındaki Özkan Dündar ve 20 yaşındaki Ayhan Karabudak olduğunu belirledi. Dündar ve Karabudak, kısa sürede yakalanıp gözaltına alındı. Jandarmadaki sorgularında suçlarını itiraf eden Dündar ve Karabudak, sevkedildikleri adliyede çıkarıldıkları mahkemece, ‘gasp’ ve 1 ‘adam öldürmeye teşebbüs’ suçlarından tutuklanarak cezaevine konuldu.
“HAYATİ TEHLİKEYİ ATLATTI”
Genç kadının doktoru Servet Yetgin, hastaneye gelir gelmez hemen ameliyata alınan Nevin Arslan'ın, hayati tehlikeyi atlattığını söyledi.
Arslan'ın, hastaneye gelişinde şok halinde olduğunu bildiren Yetgin, “Karın zarı yırtılmıştı, sol akciğeri görev yapmıyordu. Ameliyat sorunsuz geçti. Hastamız, hayati tehlikeyi atlattı. Şu anda ağızdan beslenme aşamasına geldi” dedi.
Yetgin, genç kadının karnındaki bebeğin sağlık durumuna ilişkin bir soru üzerine, “Yapılan tetkiklere göre, şu an hamileliği normal seyrinde devam ediyor. Bebek normal görünüyor. Bebeğin bulunduğu uterusta bir yaralanma yok. Yine de bebeğin durumu yakından izlenmeli” dedi.
OLAY ANINI ANLATTI
Hasta yatağında soruları yanıtlayan ve saldırının şokunu hala üzerinden atamadığı gözlenen Nevin Arslan, ablasına gitmek üzere Vakıf Mahallesi'ndeki evinden çıktığını belirterek, saldırı anını şöyle anlattı:
“Üç yaşındaki kızımın içinde bulunduğu bebek arabasını sürerken, arkamdan iki kişi geldi. Arabalarının yolda kaldığını, en yakın benzin istasyonunun nerede olduğunu sordular. Onlara doğru yolda olduklarını söyledim. Daha sonra gider gibi oldular, şüphelenmedim.
10 adım gidince arkadan biri ağzımı kapattı. Bu sırada sağ taraftan omzuma bıçak darbesi aldım. Sürekli vurdular. Dizlerimin üstüne çöktürdüler, alabildiğince bıçakladılar. Biri diğerine 'bak ölmüyor da' dedi. Zaten ağızları bile köpürmüştü. Hamile olduğumu söyledim, yalvardım, 'sizi tanımıyorum' dedim. Hiçbir şey söylemeden, sırtüstü çevirip karnıma vurdular.
Saldırıdan sonra, küçük kızım bana 'kalk anne gidelim' dedi. Ellerimi de bıçakladıkları için dirseklerimle bebek arabasını 100 metre kadar ittim ve yakındaki ana caddeye çıktım.”
“DUYARSIZLIK” SUÇLAMASI
Nevin Arslan'ın eşi Hasan Arslan da bıçaklı saldırı kadar, çevredeki vatandaşların yaralı gördükleri halde ona yardımcı olmamasının da ürkütücü olduğunu savundu.
“BUNLARIN NİYETLERİ DE BOZUKMUŞ”
Hasan Arslan, ilk etapta saldırının gasp amaçlı yapıldığı yönünde bilgi aldığını belirterek, “Jandarma ve eşim bana moralim bozulmasın diye söylememiş. Eşim bana sadece küfür ettikleri söylemişti. Aslında bunların niyetleri de bozukmuş” dedi. Arslan, “Niyet tecavüz müymüş?” sorusuna, “Evet” yanıtını verdi.
Saldırganların, hamile olduğu halde eşinin karnına bile bıçak sapladıklarını, bu durumun “resmen cinayet” olduğunu söyleyen Arslan, “3 yaşındaki çocuğum şu anda şokta. Bu tür olaylar Türkiye'nin her tarafında oluyor. Bu kişilere gereken ceza verilmeli” diye konuştu.
Nevin Arslan'ın ablası Dilek Doğru ise saldırının ıssız bir yerde gerçekleştiğine dikkati çekerek, “Kardeşim ölebilirdi. Artık sokakta gezerken, 'araba çarpar ölürüz' diye düşünmüyoruz. 'Nereden kapkaççı çıkabilir' diye düşünüyoruz. Korkarak geziyoruz” dedi.
Nevin Arslan'a üç gün önce saldırdıkları ve bıçakladıkları iddia edilen Ö.D. ve A.K. dün jandarma tarafından yakalanmış, çıkartıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
İzmirli tavuk satıcısı Bilal Şahin, ürünlerinin sağlıklı olduğunu göstermek için Mezarlıkbaşı Semti'ndeki işyeri önünde kurduğu mangallarda pişirdiği eti önce çalışanlarıyla birlikte kendi yedi, ardından da pide içinde bedava dağıttı.
Bedava tavuk eti dağıtıldığını duyanlar mangalların başında sıraya girdi. Yaklaşık 1 ton tavuk etini kuş gribi korkusuna aldırmadan afiyetle yiyenlerin genellikle dar gelirliler olduğu gözlendi.
Bu ilginç eylemle hem kendinin hem meslektaşlarının içinde bulunduğu kötü duruma dikkat çekmek istediğini belirten Aksa Tavukçuluk'un sahibi Bilal Şahin, sattığı tavuk ürünlerinin entegre tesislerde, veteriner kontrölünde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı denetiminde hazırlandığını açıkladı. Hiç bir yetkilinin “Enterge tesislerde hazırlanan tavuk etinde kuş gribi tehlikesi yoktur” açıklamasını yapmamasından yakınan Bilal Şahin, şunları söyledi:
“Yetkililer sustukça biz batıyoruz. Vatandaş bilgilendirilmediği için tavuk eti yemiyor. Kuş gribi krizinden önce günde 4 ton ürün satıyorduk. Sattığım ürünlerin sağlıklı olduğunu gösteren belgeyi asmama rağmen satışlar durdu. Hergün 15 milyar lira zarar ediyorum. Banka kredileri ile ayakta kalmaya çalışıyorum. Böyle giderse çalışanları işten çıkarmak zorunda kalacağım. Yatırım yaptığım 300 milyar lira param batmak üzere. Devlet tavuk üreticilerine nasıl parasal yardım yapıyorsa satıcıya da yapmak zorunda.”
Alıntı hurriyet.com.tr
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 25 milyon dolarlık tıbbı cihaz alımı ihalesinde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle Rektör Prof. Dr. Yücel Aşkın ile 9 sanığın yargılandığı davaya Hazine Müsteşarlığı müdahil olarak katıldı. Daha önce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Rektör Aşkın bugünkü 3'üncü duruşmaya katılmadı.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın ile 9 sanık hakkında Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın üçüncü duruşması yapıldı. Bugünkü duruşmaya Aşkın’ın avukatları Teoman Evren ile Ertuğrul Çabuker, tutuksuz sanıklar Rektör Yardımcıları Prof.Dr. Ayşe Yüksel, Prof. Dr. Hasan Ceylan, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Fırat Cengiz, Genel Sekreter Işık Tepe, Özel Güvenlik Amiri Saffet Kara, YYÜ Genel Sekreter Yardımcısı Salih Yurtkuran, YYÜ Yazı İşleri Şube Müdürü Şükran Yurtkuran, Yazı İşleri Bilgi İşletmeni Bülent Şahin ve İspanyol firmasının temsilcisi olmadığını iddia eden Mehmet Ümit Ayral ile İspanyol Expansion firmasını temsilen Mariya Jose Lanchares ve Hazine Müsteşarlığı avukatı Mehmet Ateş katıldı. Duruşmayı CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin de izledi.
Geçen duruşmada mahkeme heyeti, ihaleden Hazine Müsteşarlığı’nın zarar görmüş olabileceğini belirterek, müdahil olarak katılabileceğini karar vermişti. Bunun üzerine bugünkü duruşmaya Hazine Müsteşarlığı avukatı Mehmet Ateş katılarak, cihazların kullanıldığı birimlerde görev yapan tanıkları dinledi. Ateş, cihazları garanti süresi ve nasıl teslim alındığı yönünde tanıkları sorular yöneltti. Tanıklardan Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Farmokoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd.Doç.Dr. Hanifi Özbek, alınan cihazlarla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen isminin geçici kabul komisyonuna yazıldığını, konu ile ilgisinin bulunmadığını ancak, cihazların kabul edilmesi için üniversite yönetimi tarafından baskı yapıldığını duyduğunu söyledi.
Geçen duruşmada mahkeme heyeti, ihaleden Hazine Müsteşarlığı’nın zarar görmüş olabileceğini belirterek, müdahil olarak katılabileceğini karar vermişti. Bunun üzerine bugünkü duruşmaya Hazine Müsteşarlığı avukatı Mehmet Ateş katılarak, cihazların kullanıldığı birimlerde görev yapan tanıkları dinledi.
TIBBİ CİHAZLARIN ALINMASI YÖNÜNDE BASKI İDDİASI
Ateş, cihazları garanti süresi ve nasıl teslim alındığı yönünde tanıkları sorular yöneltti. Tanıklardan Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Farmokoloji Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hanifi Özbek, alınan cihazlarla hiçbir ilgisi olmamasına rağmen isminin geçici kabul komisyonuna yazıldığını, konu ile ilgisinin bulunmadığını ancak, cihazların kabul edilmesi için üniversite yönetimi tarafından baskı yapıldığını duyduğunu söyledi.
Tanıklardan Süleyman Ayşin, ihale kapsamında alınan, tomografi cihazının 3 aydır tüpü bittiği için çalışmadığını ve bu cihazdan hastaların faydalanamadığını söyledi. Ayşin, “Biz idareye bu konu ile ilgili yazı yazdık. Bunun neden geciktiğini bilmiyorum. Mahkeme sürecinden kaynaklanmış olabileceğini düşünüyorum” dedi.
Tutuksuz yargılanan sanıklardan ve İspanyol Expansion firmasının temsilcisi olan Mehmet Ümit Ayral, kendisinin firmanın Türkiye temsilcisi olmadığını ve ihale sürecinin devam ettiğini belirterek, “Hazine onay verirse ihale ancak 2009’da biter. Cihazlar tam olarak hastaneye teslim edilmiş ve Van halkı bundan faydalanmıştır. Bu cihazların garanti süresi 2 yıldır. Bu cihazlar 2003’te hastaneye teslim edildiğine göre garanti süresinin dolduğunu biliyorum” dedi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bursa'da yasadışı Hizb-ut Tahrir örgütüne üye olduğu iddia edilen bir kişinin yakalandığı bildirildi.
Örgüt adına izinsiz toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak suçundan İstanbul'da hakkında yakalama emri bulunan S.Y, Gülbahçe Mahallesi'ndeki bir işyerinde jandarma ekipleri tarafından yakalandı.
Gözaltına alınan S.Y'nin bulunduğu işyerinde yapılan aramada, 58 adet CD, 11 adet disket, 5 adet video kaset, bilgisayar kasası ve çeşitli dokümanlar ele geçirildi.
Sorgulamasının tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen S.Y'nin, tutuklandığı bildirildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Ankara'da sabah saatlerinden itibaren devam eden yoğun kar yağışı nedeniyle, Esenboğa Havalimanı'nda uçuşlar 2 saattir yapılamıyor.
Özellikle öğle saatlerinde kar yağışının artması nedeniyle, Türk Hava Yolları'nın (THY) bazı seferleri iptal edilirken, THY'nin Esenboğa Havalimanı'na inmesi gereken bazı uçakları, İstanbul'a yönlendirildi. Diğer firmalara ait uçaklar ise pistin açılması için havada tur atıyorlar.
Havalimanının yeniden hava trafiğine açılması için Devlet Hava Meydanları İşletmesi yetkililerince kar temizleme çalışmaları sürdürülürken, yetkiler uçuşların en kısa zamanda başlayabileceğini bildirdiler. Öte yandan, Ankara-Esenboğa yolunda trafik, yoğun kar yağışı nedeniyle ağır seyrediyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bursa'da, 4 aylık hamile kadını bıçakladığı iddiasıyla tutuklanan zanlılardan Ö.D'nin, “Ölüme sebebiyet vermek” suçundan girdiği cezaevinden 2 ay önce tahliye olduğu öğrenildi.
Vakıf Mahallesi'nde, 3 yaşındaki kızının bulunduğu bebek arabasıyla yolda yürüyen 4 aylık hamile Nevin Arslan'ı (25), arkadaşı A.K. (19) ile çeşitli yerlerinden bıçakladığı öne sürülen Ö.D, yaklaşık 1.5 yıl önce gasp zanlısı olarak yakalandı.
Yapılan soruşturmada, Ö.D'nin gasp tarihinden bir süre önce, Tophane Gezi Yolu'nda tanımadığı Yüksel Duran'dan para istediği, para vermemesi üzerine Duran'ı demir korkuluklardan iterek, ölümüne neden olduğu belirlendi.
Suçu işlediği tarihte yaşının küçük olması nedeniyle Çocuk Şube Müdürlüğü tarafından ifadesi alınan Ö.D, sorgulamasının ardından sevk edildiği nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Ö.D'nin, cezaevinden 2 ay önce tahliye edildiği öğrenildi.
Yıldırım İlçesi Hacivat Mahallesi'ndeki evinden 3 gün önce bir yakınını ziyaret etmek için ayrılan 4 aylık hamile Nevin Arslan, çantasını almak isteyen 2 kişiye direnince bıçaklanmış, genç kadın Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Saldırıyı gerçekleştirdikleri iddiasıyla gözaltına alınan Ö.D. ve A.K, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş hakkında, ”görevini kötüye kullandığı” iddiasıyla dava açtı.
Cumhuriyet Başsavcılığı, İdare Kurulu Müdürlüğü'nün soruşturma izni vermesinden sonra, Sur Belediye Başkanı Demirbaş hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak dava açtı.
Savcılıkça hazırlanan iddianamede, “Demirbaş'ın Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde babasıyla birlikte güvenlik güçleriyle girdiği silahlı çatışma sonucu ölü olarak ele geçirilen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz anısına, yaşı ve vücudundaki mermi sayısını sembolize eder nitelikte bir heykel yaptırmak suretiyle belediyeyi 2 bin 292 YTL zarara uğrattığı gerekçesiyle” yargılanmasına karar verildiği belirtildi.
Demirbaş hakkında, “Görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır” maddesini içeren yeni TCK'nın 5237 sayılı 257/1 maddesi gereğince açılan davanın duruşmasına, önümüzdeki günlerde başlanacak.
Bu arada, Demirbaş'ın soruşturma sürerken Bölge İdare Mahkemesi'ne yaptığı durdurma talebi reddedilmişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Lufthansa Havayolları'nın Frankfurt-İstanbul seferini yapan uçağı, kokpitte hissedilen duman kokusu nedeniyle Atatürk Havalimanı'na acil iniş yaptı.
123 yolcusuyla Frankfurt-İstanbul seferini gerçekleştiren Airbus A-321 tipi, LH 3341 sefer sayılı uçağın kokpitinde, Atatürk Havalimanı'na yaklaşıldığı sırada duman kokusu hissedildi.
Durumu uçuş kulesine bildiren kaptan pilot, acil iniş istedi. İtfaiye ve ambulansın hazır bekletildiği havalimanına iniş yapan uçak, yolcularını boşaltmasının ardından bakıma alındı.
Lufthansa uçağı, yapılan teknik kontrollerin ardından İstanbul-Frankfurt uçuşunu 3 saat gecikmeyle gerçekleştirdi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kamuoyunda 2-B olarak bilinen orman niteliğini kaybetmiş hazine arazilerinin ülke ekonomisine kazandırılması gerektiğini yineledi.
Hilton Oteli'ndeki ASO'nu ödül töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, “2-B konusunda bile parlamentoda işbirliği oluşturamıyoruz” dedi.
2-B’nin ekonomiye kazandırılması halinde devlet kasasına önemli miktarda para gireceğini söyleyen Erdoğan, orman vasfını yitirmiş arazilerle ilgili yasa tasarısının Meclis’ten geçmesi halinde devletin kanunsuz hizmet verme yollarının da ortadan kalkacağını ifade etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “biz burada yasal düzenlemeleri çok daha rahat yapabileceğiz. Bu bölgelerde meskun mahaller var. Buralara varıncaya kadar şu anda yasal olmayan hizmetler veriliyor. Bunları aşacaksak hep birlikte aşacağız. Aynı zamanda terörün odak noktalarından birisi de bu. Bu vaka ortada” dedi.
Başbakan Erdoğan, 2-B yasa tasarısı Meclis’ten geçtikten sonra Cumhurbaşkanı’na gönderildiğini, ancak Sezer’in yasayı yine Meclis’e iade ettiğini hatırlattı. Erdoğan, 2-B konusunu şu anda mecburen buzdolabına koyduklarını da söyledi.
‘Erken seçim yok’ güvencesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan iş dünyasına ‘erken seçim yok’ güvencesi de verdi.
Seçimin ülkeye ihanet olacağını savunan Erdoğan, Türkiye'nin koalisyonlara da hazır olmadığını iddia etti. Erdoğan, "istikrarı kıskananlar var ama kimse erken seçim beklemesin" dedi.
Kıdem tazminatı ile İşsizlik Sigortası Fonu’nun bir arada işverene yük olduğu yönündeki eleştirilere de yanıt veren Başbakan Erdoğan, İşsizlik Sigortası Fonu’nun verimli hale getirilmesi için çalıştıklarını dile getirdi.
Erdoğan kıdem tazminatı konusunda da işveren ve işçi kesiminin ortak kararı gerektiğini vurguladı.
Rakamlarla 2-B arazileri
Resmi verilere göre, ülkede orman vasfını kaybetmiş Hazine arazilerinin toplam büyüklüğü 473 bin hektar.
Bu araziler 4 milyar 730 bin metrekarelik veya 5 milyon 98 bin 467 dönümlük bir alanı kaplıyor.
2-B'ler özellikle İstanbul, Antalya, Balıkesir, Mersin, Muğla, Bolu, İzmir, Bursa gibi illerde yer alıyor.
İstanbul'da Sultanbeyli ve Ümraniye gibi ilçelerinin neredeyse tamamı bu tür yerlerin üzerinde kurulu. Sarıyer ve Beykoz'un bir bölümünü de yine orman niteliğini kaybetmiş Hazine arazileri oluşturuyor.
2-B'lerin buralarda evi, işyeri olanlara öncelik verilerek satılması halinde, en az 10 milyar YTL'lik bir gelir elde edileceği hesaplanıyor.
Sezer’in veto gerekçesi
Orman vasfını kaybetmiş arazilerin kullanıcılarına satışını öngören Anayasa değişikliği Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından en son olarak haziran 2005'te veto edilmişti.
Sezer, veto gerekçesi olarak, “suç işleyerek ormanda yer elde etmiş kişi ya da kurumların bu yolla ödüllendirilmesi, ormana zarar vermeyen, yasalara ve anayasaya saygılı yurttaşların devlete, hukuka ve yasalara güvenini sarsacaktır” demişti.
Alıntı cnnturk.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığı, resmi eğitim kurumlarının öğretmen ihtiyacını karşılamak üzere 20 bin öğretmen ataması yapacak. Başvurular 25 ocak – 6 şubat tarihleri arasında kabul edilecek.
Bakanlık ilk atamayla 19 bin 656, yeniden (açıktan) ilk atamayla 344 olmak üzere toplam 20 bin öğretmen ataması gerçekleştirecek.
Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, ilk defa başvuracak adaylarda 2004 veya 2005 yıllarında yapılan Kamu Personeli Seçme Sınavı'ndan birine girmiş olması şartı aranacak.
Açıklamaya göre, yeniden (açıktan) atamalara ilişkin kontenjanları belirtilmiş olan alanlar dışında kalan diğer alanların kontenjanları, başvurular alındıktan sonra Personel Genel Müdürlüğü'nce belirlenecek.
Adaylar başvuruya ilişkin bilgileri, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ‘ Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. internet adresinde 24 ocakta yayımlanacak ‘2006-1 Öğretmenlik İçin Başvuru ve Atama Kılavuzu’'ndan öğrenebilecek.
Branşlar ve kontenjanları
Açıklamaya göre, öğretmenlik için atama yapılacak branşlar ve kontenjanları şöyle:
# Beden eğitimi: 600
# Bilgisayar: Bin 200
# Biyoloji: 25
# Coğrafya: 20
# Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: Bin
# El Sanatları: 15
# Elektrik: 15
# Elektronik/Telekomünikasyon: 50
# Felsefe: 25
# Fen Bilgisi: 700
# Giyim/Hazır Giyim/Moda Tasarım: 40
# Görme Engelliler Sınıf Öğretmenliği:10
# İmam Hatip Liseleri Arapça meslek dersi: 10
# İmam Hatip Liseleri meslek dersleri: 10
# İngilizce: 2 bin 500
# İş Eğitimi (ev ekonomisi): 100
# İş Eğitimi (iş teknik): 120
# İş Eğitimi (ticaret): 10
# İşitme Engelliler Sınıf Öğretmenliği: 10
# Kuaför/Cilt Bakım ve Güzellik: 10
# Matematik: 20
# Matematik 1 (ilköğretim): Bin 100
# Mobilya: 10
# Muhasebe grubu: 20
# Müzik: 250
# Nakış: 20
# Okul Öncesi/Çocuk Gelişim ve Eğitimi: 500
# Rehber Öğretmenliği: 450
# Resim İş/Resim: 400
# Sanat Tarihi: 5
# Seramik: 3
# Sınıf Öğretmenliği: 7 bin 815
# Sosyal Bilgiler: 600
# Tarih: 200
# Tesisat Teknolojisi: 10
# Trikotaj: 15
# Turizm Otelcilik: 28
# Türk Dili ve Edebiyatı: 100
# Türkçe: Bin 600
# Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmenliği: 40
Milli Eğitim Bakanlığı, ayrıca açıktan (yeniden) atama yoluyla da radyo televizyon branşına 3, süs bitkileri branşına 2 atama yapacak.
Taban puanlar
2006-1 atama döneminde atama yapılacak alanların başvurularında esas olacak taban puanları da şöyle:
# Beden Eğitimi: 74
# Bilgisayar: 60
# Biyoloji: 89
# Coğrafya: 84
# Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: 74
# El Sanatları: 70
# Elektrik: 85
# Elektronik/Telekomünikasyon: 73
# Felsefe: 84
# Fen Bilgisi 80
# Giyim/Hazır Giyim/Moda Tasarım: 76
# Görme Engelliler Sınıf Öğretmenliği:50
# İmam Hatip Liseleri Arapça meslek dersi: 70
# İmam Hatip Liseleri meslek dersleri: 82
# İngilizce: 60
# İş Eğitimi (ev ekonomisi): 65
# İş Eğitimi (iş teknik): 60
# İş Eğitimi (ticaret): 50
# İşitme Engelliler Sınıf Öğretmenliği: 60
# Kuaför/Cilt Bakım ve Güzellik: 50
# Matematik: 90
# Matematik 1 (ilköğretim): 60
# Mobilya: 75
# Muhasebe grubu: 50
# Müzik: 60
# Nakış: 64
# Okul Öncesi/Çocuk Gelişim ve Eğitimi: 65
# Rehber Öğretmenliği: 50
# Resim İş/Resim: 60
# Sanat Tarihi: 79
# Seramik: 60
# Sınıf Öğretmenliği: 70
# Sosyal Bilgiler: 79
# Tarih: 83
# Tesisat Teknolojisi: 82
# Trikotaj: 65
# Turizm Otelcilik: 70
# Türk Dili ve Edebiyatı: 85
# Türkçe: 70
# Zihinsel Engelliler Sınıf Öğretmenliği: 50
Alıntı cnnturk.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, meteorolojinin pazartesi ve salı günü karla birlikte dondurucu soğukların geleceği uyarısının ardından gerekli hazırlıkları yaptıklarını söyledi.
Topbaş, "meteorolojinin verdiği bilgiye göre pazartesi ve salı günleri hava sıcaklığı eksi 8 derece, hissedilme derecesinin ise eksi 20 olacak. Büyükşehir Belediyesi olarak hazırlıklarımızı yaptık. Araç gereç olarak hiçbir problemimiz yok" dedi.
Kadir Topbaş, sokakta kalan insanların barındırılması ve trafikte akışkanlığın sağlanması için çalışmalar yapıldığını belirterek, sürücülerin uyması gereken kuralları şöyle sıraladı:
# Araçlar mutlaka kar lastiği takmalı
# Güvenlik şeritleri kullanılmamalı
Gaziosmanpaşa'da soğuk hava önlemleri
Gaziosmanpaşa Belediyesi de, kenti etkisi altına alması beklenen soğuk ve yağışlı hava nedeniyle kriz masası oluşturdu.
Belediyeden yapılan açıklamada, soğuk hava şartlarından etkilenecek vatandaşlar için Hürriyet mahallesinde 50 yataklı bir sığınma merkezi oluşturulduğu belirtildi.
Belediyede izinlerin şubat ayına kadar kaldırıldığı, karla mücadele için de ilk kez yurtdışından getirilen 'Snow Fighter' adlı kar solüsyonunun kullanılacağı anlatılan açıklamada, bu amaçla 10 ton stok edilen solüsyonun, kullanıldığı yerlerde 2 gün donmayı engellediği ve etkisinin de 4 gün sürdüğü, çevreye ise zarar vermediği ifade edildi.
Açıklamada, vatandaşların acil sorunlarını iletmek amacıyla ' 0212 476 10 12'' numaralı telefona başvurabilecekleri de vurgulandı.
Alıntı cnnturk.com.tr