Bugün buraya...
Printable View
Bugün buraya...
Macaristan'ın doğusunda düşen Slovak askeri uçağındaki 1 yolcunun kaza yerinde sağ bulunduğu bildirildi.
Macaristan hükümet yetkilileri, kurtarma görevlilerinin AN-24 tipi askeri uçağın düştüğü bölgeye ulaştığını, kaza yerinde çok sayıda ceset olduğunu söyledi.
Yetkililer, uçağın Priştina'dan, Slovakya'nın Kosice kentine gitmek üzere havalandığını ve Slovakya sınırı yakınlarındaki Telkibanya'da düştüğünü belirtmişti.
Uçağın düştüğü bölgenin dağlık ve ormanlık alan olması nedeniyle kurtarma çalışmalarının güçlükle sürdürüldüğü, kurtarma helikopterlerinin bölgeye iniş yapamadığı kaydedildi.
Kazada ölen ya da yaralananların kesin sayısı hakkında henüz bir açıklama yapılmadı. Henüz doğrulanmayan bilgilere göre, uçakta 48 kişi bulunuyordu.
Alıntı hurriyet.com.tr
>Ambalajı zehirli madde taşıdığı için tüm sütleri toplayan Nestle, şimdi de
Kit-Kat'ı toplatıyor! > >Nestle'nin süt uyarısından sonra bütün Avrupa'da
>milyonlarca kilo süt geri gönderildi. Bir tek bizde >kimse olayla ilgilenmedi.
Bakalım yetkililer şimdi ne >yapacak? > >*** > > >Nestle'de tehlike
çanları > >Geçtiğimiz günlerde ambalajlarına zehirli madde >karışmış
olabileceği için bebek sütlerini toplatan >Nestle'de, bu kez Kit Kat krizi baş
gösterdi. > >Nestle, çikolata ambalajlarına metal karıştığı için >Kit
Kat'ların bir kısmını İngiltere'deki pazardan >geri >çekiyor. Yetkililer, bu
riskin sadece belirli sayıda >üretilen Kit Katlar'da olduğunun altını çizerken
diğer >ülkelerde aynı riskin olup olmadığı ile ilgili bir >açıklama yapılmadı.
18 Kasım ile 28 Kasım arasında >satışa sunulan 2 değişik barkot kodlu Kit Kat
>çikolatalarının kesinlikle yenilmemesinin altı >çizildi. İngiltere basınında
ilk kez Daily Mirror >gazetesinin duyurduğu haberin ardından
halk, telaşa >kapıldı. > >CİDDİ HASTALIKLARA YOL AÇIYOR >Bebek sütlerinin
ambalajlarına zehirli madde >karıştığını açıklamasının üzerinden günler geçmeden
>yine bir krizin baş göstermesi, gözleri Nestle >şirketine çevirdi. Her yıl
milyonlarca ürün piyasaya >süren şirketin üst yönetiminde, bir ay içerisinde
>yaşanan ikinci kimyasal skandal nedeniyle büyük panik >var. Bilimadamlarına göre;
'metal zehirlenmeleri', >karaciğer büyümesi, siroz, sarılık ve >felç başta olmak
>üzere pek çok sağlık sorununa yol açıyor. Nestle, >geçtiğimiz haftalarda Avrupa
pazarlarından sütlerini >çekerken Türkiye'de sorun olmadığı bildirilmişti. > >
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Brezilya Cumhurbaşkanı Lula da Silva tarafından kabul edildi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki görüşme 40 dakika sürdü. Görüşmeden görüntü alınmasına izin verilirken, açıklama yapılmadı. Gül ve Da Silva el sıkışarak basına poz verdiler. Bakan Gül, temasları çerçevesinde ayrıca, bölgeyle ilişkilerin ve işbirliğinin daha da geliştirilmesi konularını ele almak üzere, Latin Amerika'da görev yapan büyükelçilerle bir eşgüdüm toplantısı yaptı.
Alıntı hurriyet.com.tr
ABD yönetimi, Suriye'yi ziyaret eden İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile yaptığı görüşmeyi, iki liderin “uluslararası alanda yalnız kaldıklarının işareti” olarak nitelendirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack, yaptığı açıklamada, “Bu görüşme hakkında söylenebilecek tek şey, görüşmenin bu liderlerin dünyanın geri kalanından soyutlandıklarının işareti olduğudur” dedi. McCormack, Suriye hakkında BM Güvenlik Konseyi'nde kararlar alındığını belirterek, “Yakın bir gelecekte İran da kendisini BM Güvenlik Konseyi'nin önünde bulabilir” dedi.
Suriye ve İran için “baskıcı ve otoriter yönetimler” ifadesini kullanan sözcü, “Bu iki devlet de terörizmi desteklemektedir” diye konuştu.
Suriye Cumhurbaşkanı Esad, Ahmedinejad ile görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, “Gerek İran'ın, gerekse bir başka devletin barışçıl teknoloji elde etmesini destekliyoruz” demişti. Ahmedinejad da konuşmasında, iki ülkenin politikalarını koordine etme ihtiyacında olduklarını söylemişti. Esad, Ahmedinejad'ın seçilmesinden sonra İran'ı ziyaret eden ilk devlet başkanı olmuştu.
Alıntı hurriyet.com.tr
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, Suriye'nin, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastını soruşturan BM komisyonunun başına getirilen Belçikalı savcı Serge Brammertz ile tam işbirliği yapma taahhüdünde bulunduğunu söyledi.
Annan, basına yaptığı açıklamada, Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara'nın 2 gün önce kendisini telefonla aradığını ve Suriye hükümetinin Brammertz ile tam işbirliği yapacağına dair güvence verdiğini belirtti. Kofi Annan, “Suriyelileri tam işbirliğine teşvik ettim ve bana yapacaklarına dair güvence verdiler” diye konuştu.
Annan, komisyonun Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ı sorgulama ihtimali konusunda ise yorum yapmadı.
Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin savcı yardımcısı olan Brammertz, Alman savcı Detlev Mehlis'in yerine atanmıştı.
Komisyon, geçen Nisan ayında, BM Güvenlik Konseyi'nin 1595 sayılı kararıyla kurulmuştu. Görev süresi ilk başta 3 ay olarak belirlenmiş, daha sonra da 15 Haziran 2006'ya kadar uzatılmıştı. Mehlis, soruşturma kapsamında hazırladığı 2 raporda, cinayette Suriyeli yetkililerin parmağı olduğuna ikna olduğunu açıklamıştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, geçen yıl Bolivya'dan füze kaçırılması olayının CIA tarafından tezgahlandığını ileri sürdü.
Chavez, Arjantin ve Brezilya devlet başkanlarıyla bir araya geldiği Brasilia'da yaptığı açıklamada, CIA'in, karadan havaya atılan füzelerin, Bolivya'da devlet başkanı seçilen sol görüşlü Evo Morales'in eline geçmemesi amacıyla hareket ettiğini söyledi.
İddialarıyla ilgili bir kanıt sunmayan Chavez, “Bolivya ordusunun komutanı, Morales'in seçileceği anlaşıldığında, bazı füzeleri Bolivya'daki Amerikan elçisine teslim etti” dedi. Chavez, ABD'nin “uluslararası hırsız” olduğunu ileri sürdü ve Washington yönetimini, Güney Amerika ülkeleri arasında birlik sağlanmasını engellemeye çalışmakla suçladı.
Konuşmasında, Brezilya'dan uçak alımıyla ilgili bilgi de veren Chavez, ABD'nin, uçakların yapımında Amerikan parçaları kullanıldığı gerekçesiyle satışa karşı çıktığını, bu görüşün değişmemesi halinde uçakları Rusya, Hindistan, Çin veya başka bir ülkeden satın alacaklarını kaydetti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Nepal'de bugün düzenlenmesi planlanan muhalefet gösterisini engellemek için başkentte sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, 4 muhalefet liderine ev hapsi uygulanmaya başlandı.
Ulusal İnsan Hakları Komisyonu'nun açıklamasına göre, başkent Nepal'de 4 muhalefet liderinin evi askerler tarafından sarıldı ve kendilerine bugünden itibaren 90 gün ev hapsinde olacakları bildirildi.
Ev hapsi uygulanan muhalefet liderlerinin Nepal Kongre Partisi Başkanı Girija Prasad Koirala, Nepal Komünist Partisi Genel Sekreteri Madhav Kumar Nepal ve yardımcısı Khadga Prasad Oli ile Nepal İşçi Köylü Partisi yetkililerinden Narayan Man Bijuchche olduğu belirtildi.
Hükümetin başkent Katmandu ve Lalitpur banliyösünde bugün yerel saatle sabah 08.00 ile akşam 18.00 arasında uygulamaya koyduğu sokağa çıkma yasağı nedeniyle sokaklarda 15 bin asker ve polisin devriye gezdiği bildirildi.
Hükümetten yapılan açıklamada, “komünist gerillaların bugünkü gösteriyi saldırı için kullanacakları yönünde bilgiye sahip olunduğu” iddia edilerek, “saldırıyı önlemek için” söz konusu önlemlerin alındığı savunuldu.
Nepal Kralı geçen yıl iktidara el koymuştu.
Alıntı hurriyet.com.tr
Uluslararası örgütlerce basın mensupları için dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri kabul edilen Filipinler'de bir gazetecinin daha öldürüldüğü bildirildi.
Polis kaynakları, bir eyalet valisi ile bir milletvekilinin sözcüsü de olan ve 3 yerel radyo kanalında günlük programlar yapan Rolly Canete'nin, ülkenin güneyindeki Pagadian kentinde kimliği belirsiz kişilerce kurşunlanarak öldürüldüğünü açıkladı.
Aynı kaynaklar, cinayetin kişisel bir mesele yüzünden mi yoksa siyasi içerikli mi olduğunun anlaşılması için polisin soruşturma başlattığını kaydetti.
Canete'nin, radyo programlarında düzenli olarak, aralarında sözcülüğünü yaptığı kişilerin de bulunduğu siyasetçilere muhalefet edenleri eleştirdiği belirtiliyor. Filipinler'de 2005 yılında 9 gazetecinin öldürüldüğü ifade ediliyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
Sırbistan'la Hırvatistan arasındaki savaş sırasında Hırvatlara işkence yapılmasının yanı sıra asker ve sivil Hırvatların sürülmesi emrini vermekle de suçlanan Sırp asıllı Avustralya vatandaşı, Hırvatistan'ın isteği üzerine tutuklandı.
Hırvatistan yetkilileri, “Yüzbaşı Dragan” olarak da bilinen Dragan Vasiljkoviç'i, 1991'deki savaş sırasında bir Sırp milis gücünün komutanı olmak ve işkence ve sürgün emri vermekle suçlamıştı.
Vasiljkoviç'in, Hırvatistan'ın isteği üzerine Batı Avustralya eyaletinin başkenti Perth'de bugün gözaltına alındığı ve Sidney Yerel Mahkemesi tarafından 27 Ocak'ta yapılacak duruşmaya kadar tutuklanmasına karar verildiği bildirildi.
Avustralya Genel Savcısı Philip Ruddock, yaptığı açıklamada Hırvatistan'ın Vasiljkoviç'in iadesi için 60 gün içinde başvurabileceğini, başvurudan sonra federal bir yargıcın iade konusunda karar vereceğini kaydetti.
Avustralya vatandaşı Vasiljkoviç'in 1991'de Hırvatistan'a gittiği ve Sırpların hakim olduğu Knin bölgesinde HırvatistanSırplarının ”Kninjas” diye bilinen özel milis gücünü eğittiği ileri sürülüyor.
Vasiljkoviç, 1991'de AP'ye yaptığı bir açıklamada Sırp güçlerine komutanlık yaptığını kabul etmişti. Daha sonra Sırp ordusunun gönderdiği komutanlar tarafından kenara itilen Vasiljkoviç, savaş bittikten sonra Avustralya'ya geri dönmüş ve tenis hocalığına başlamıştı. Eski Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç'in halen sürmekte olan davasında da ifade veren Vasiljkoviç, 10 bin kadar kişinin öldüğü Hırvatistan'daki savaş sırasında suç işlediği iddialarını sürekli reddetti.
Alıntı hurriyet.com.tr
İsrail Savunma Bakanı Şaul Mofaz, dün Tel Aviv'de düzenlenen intihar saldırısıyla ilgili olarak Suriye ve İran'ı suçladı.
İsrail Savunma Bakanlığı'na yakın kaynaklara göre Mofaz, saldırının ardından yapılan bir güvenlik istişare toplantısında, “Saldırı, Tahran tarafından finanse edildi, Suriye tarafından planlandı ve Filistinliler tarafından düzenlendi” dedi.
Haaretz gazetesinin haberine göre ise Mofaz, ellerinde “Tel Aviv'deki saldırının İran ile Suriye arasındaki terör ittifakının doğrudan sonucu olduğunu gösteren kesin kanıtlar bulunduğunu” söyledi. Mofaz, ayrıca İran'ın finanse ettiği saldırıda, Batı Şeria'nın Nablus kentinden olan intihar komandosuna operasyonel emirlerin Suriye'nin başkenti Şam'daki İslami Cihad karargahından verildiğini ileri sürdü.
İsrail Ordu Radyosu ise İsrail'in, Tel Aviv saldırısına İran ve Suriye'nin karıştığını gösteren kanıtları ABD, Avrupa ve Mısır yetkililerine verdiğini iddia etti. Tel Aviv'in güneyinde, eski otobüs terminalinin bulunduğu bölgede düzenlenen intihar saldırısında eylemci ölmüş, 17 kişi yaralanmıştı.
Filistin'de seçimlerin yapılmasına 6 gün kala düzenlenen ve Filistin yönetimi tarafından kınanan saldırı, hem İslami Cihad, hem de El Fetih örgütünün askeri kanadı El Aksa Şehitleri Tugayı tarafından üstlenilmişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
İran'ın, bir süre önce “esir aldığı” Iraklı sahil muhafızlarını serbest bıraktığı bildirildi.
Irak'ın Basra valisi Muhammed el-Vaili, 8 Iraklı sahil muhafızının dün gece yerel saatle kara yoluyla İran'dan Irak'a getirildiklerini ve kendisine sınırda teslim edildiklerini söyledi.
Basra valisi, olay sırasında öldürülen 9. sınır muhafızının cenazesinin kendilerine teslim edilmesini beklediklerini belirtti.
El-Vaili, salı günü El Cezire televizyonuna yaptığı açıklamada, Basra Körfezi'nde Irak ve İran sahil muhafızları arasında geçen cumartesi çıkan çatışmada 1 Irak askerinin öldüğünü, 8 Irak askerinin ise esir alındığını bildirmişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Rusya'da, Türkiye'deki kuş gribi virüsü yüzünden turlarını iptal etmeyi düşünenlerin tatil için ödedikleri parayı geri alamayacakları bildirildi.
Rus “Gazeta” gazetesinde yer alan haberde, Türkiye turlarını iade eden Rus turistlerin sorunlarına değinilerek, tur paralarını peşin ödeyenlere uyarılarda bulunuldu.
Habere göre, Rusya Sağlık Dairesi Başkanı Gennadi Onişenko'nun Türkiye'ye gitmeme tavsiyelerinden sonra Türkiye turlarını iade edenlerin sayısı çoğaldı.
Rusya Turizm Acentaları Birliği Basın Sekreteri İrina Tyurina yaptığı açıklamada, her gün yüzlerce kişinin Türkiye turlarını iade etmek istediğini belirterek, “Ancak gerçekten iade edenlerin sayısı parmakla sayılacak kadar az. Bunun başlıca nedeni, tur operatörlerinin tatillerini iptal etmek isteyenlerin parasını geri ödememesidir” dedi.
“MOSKOVA BİN KAT DAHA TEHLİKELİ”
Türkiye'ye en fazla turist gönderen Tez Tur şirketinin temsilcisi Aleksander Sinegibskiy de gazeteye yaptığı açıklamada, “Türkiye'de kuş gribine yakalanma ihtimali, Moskova sokaklarında yürürken çatıdan düşen buz parçasının altında kalma tehlikesinden bin kat daha az” dedi.
Kuş gribinin ilk ortaya çıktığı günden itibaren hayatını kaybedenlerin 100'den bile az olduğuna dikkat çeken Sinegibskiy,”Normal grip salgını sırasında her gün binlerce kişi ölmekte. Bu problemin büyütüldüğünü düşünüyorum” diye konuştu.
Sinegibskiy, Türkiye'ye gitmemek için resmi olarak hiç bir yasak getirilmediğini belirterek, “Bundan dolayı her turist bu ülkeye gidip gitmemeye kendisi karar verecektir. Bunun karşılığında hiç bir para alamayacaktır” dedi.
Alıntı hurriyet.com.tr
KKTC'de, birinci derecede askeri yasak bölgeyi ihlal, Türk bayrağını çalma ve bayrağa hakaret suçlarıyla mahkemeye çıkarılan Avrupa Parlamentosu (AP) Rum milletvekili Marios Matsakis, Lefkoşa Kaza Mahkemesi'ndeki bugünkü duruşmasına da gelmedi. Duruşma 3 Şubat'a ertelendi.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi, yargıç Ömer Güran başkanlığında toplandı. Savcı yardımcısı Damla Altan, mahkemeye hitabında, “KKTC'ye gelmemesinden dolayı tebliğde bulunulamayan sanığın, kuzeye geleceği yönünde beyanları bulunduğuna” işaret ederek, “davanın 1 ay ya da mahkemenin uygun gördüğü bir tarihe ertelenmesini” istedi.
Yargıç Ömer Güran ise “duruşmanın, sanığa tebligat yapılması amacıyla ertelendiğini, ancak bunun gerçekleşememesinden dolayı itham ve tebliğ amacıyla yeniden ileri alınmasının uygun görüldüğünü” söyledi.
Davanın 3 Şubat 2006'ya ertelenmesini uygun gördüklerini kaydeden yargıç Güran, “sınır kapılarına gelmesi halinde bunun sanığa tebliğ edilmesine karar verildiğini” belirtti. Güran, KKTC Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkilinin de gelecek duruşmada mahkemeye sanığın dokunulmazlığıyla ilgili bilgi vermesini talep etti.
Duruşmada, KKTC Dışişleri Bakanlığı 1. Sekreteri Kemal Köprülü de hazır bulundu.
MATSAKİS, 31 ARALIK'TA TUTUKLANMIŞTI
Marios Matsakis, 1 Kasım 2005'te Akıncılar'daki boş nöbetçi kulübesinden Türk bayrağını çalma suçundan, 31 Aralık 2005 Cumartesi günü saat 15.30'da Ledra Palace sınır kapısından KKTC'ye girerken tutuklanmıştı.
Askeri Mahkeme'ye 2 Ocak'ta çıkarılan Matsakis hakkında, 1. derecede askeri yasak bölgeyi ihlal suçlamasıyla açılan dava, AP milletvekili olmasından kaynaklanan dokunulmazlığı yüzünden askıya alınmış ve Matsakis, daha sonra bayrak çalma ve bayrağa hakaret davası için aynı gün, Lefkoşa Kaza Mahkemesi'ne çıkarılmıştı.
Lefkoşa Kaza Mahkemesi de, Matsakis'in dokunulmazlığı ve statüsüyle ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkilinin mahkemeye bilgi vermesi için duruşmayı 5 Ocak gününe erteleyerek, Matsakis'in 50 bin YTL'lik şahsi kefalet imzalamasını emretmişti. Şahsi kefaleti imzaladıktan sonra Güney Kıbrıs'a dönen Matsakis, 5 Ocak'taki duruşmaya gelmediği için duruşma bugüne ertelenmişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, AB'nin anayasal reform tartışmalarına devam etmesi gerektiğini, bunun için zamanı olduğunu söyledi.
Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye verdiği demeçte, “Anayasal reform tartışmasına devam etmek önemlidir. Sorunun temelinde Avrupa'nın daha iyi işleyiş kurallarına gereksinimi olması bulunmaktadır” dedi.
AB Anayasası'nın Fransa ve Hollanda'da düzenlenen referandumlarda reddedilmesinin ardından yaşanan duraklama dönemini “tamamen gerçekçi” olarak niteleyen Rehn, yeni bir tartışmanın 2007 ya da 2008'de başlayabileceğini belirtti. “Bulgaristan ve Romanya'nın 2007'de üye olmasından ve Hırvatistan'ın 'çok muhtemel' üyeliğinden sonra, yeni aday ülkelerin bütün kriterleri yerine getirmeleri öncesinde belli bir zamanın geçeceğini” kaydeden Rehn, “Yani bu, anlaşmalarda gerekli düzenlemeleri yapmamız, anayasal ve kurumsal bir tartışma yürütmemiz için zamanımız olacak demek” dedi.
Avrupa Parlamentosu üyeleri, dün yaptıkları çağrıda, mevcut Avrupa Anayasası projesinin, AB vatandaşlarına güvence verilerek ve vatandaşlar ikna edilerek kurtarılmasını istemişti. AB'nin dönem başkanlığını yürüten Avusturya'nın Başbakanı Wolfgang Schüssel de, önceki gün yaptığı açıklamada, Anayasa projesine işlerlik kazandırmak için Haziran ayına kadar “yol haritası” oluşturulması sözünü vermişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Almanya'nın başkenti Berlin'deki Tegel Cezaevinde bulunan bir Türk mahkum firar etti.
Berlin Eyaleti Adalet Bakanı Karin Schubert, yaptığı açıklamada, adam öldürmeye teşebbüs suçundan 2 yıl 8 ay, adam yaralama suçundan da 305 gün hapis cezası bulunan Cem Y'nin, bir gardiyan ve bir sosyal işler görevlisi tarafından eşiyle görüşmek üzere götürüldüğü evinde kaçmayı başardığını söyledi.
Cem Y'nin, eve girdikten sonra kelepçelerinin çıkarıldığını ve evin kapısının görevliler tarafından dışarıdan kilitlendiğini ifade eden Schubert, eşiyle yaklaşık 3 saat görüşen mahkumun başka bir anahtarla evin kapısını açarak kaçtığını belirtti.Schubert, olayla ilgili olarak cezaevi görevlilerinin ifadelerinin alındığını kaydetti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Son yüzyılın en soğuk kış günlerinin kaydedildiği Rusya'da, hayvanat bahçesindeki hayvanlara donmamaları için votka içirildiği bildirildi.
Moskovskiy Komsomolets gazetesinde yayımlanan haberde, hayvanat bahçelerindeki hayvanlara, dondurucu soğuklar nedeniyle votka içirildiği belirtilerek, Rusya'nın Yaroslav bölgesindeki sirkteki fillere, ısınmaları için her gün birer kova ısıtılmış votka içirildiği kaydedildi.
Nijni Novgorod bölgesindeki hayvanat bahçesindeki geyikler, vahşi domuzlar ve develere de soğuktan donmamaları için votka içirildiği ifade edilen haberde, Lipetsk bölgesindeki hayvanat bahçesindeki Makaka cinsi maymunlara soğuktan donmamaları için her gün 100 gram kırmızı şarap verildiği kaydedildi.
Noviye İzvestiya gazetesinde yayımlanan haberde ise Moskova hayvanat bahçesi yönetiminin hayvanların ısıtılması için alkollü içki kullanılmasına kesinlikle karşı çıktığı belirtildi. Moskova hayvanat bahçesindeki hayvanların soğuktan korunması için tüm önlemlerin alındığını vurgulayan basın sözcüsü Nataliya İstratova, ”Alkollü içkiler hayvanların vücudunu ısıtmıyor, sadece olarak onların soğuğu hissetmemesini sağlıyor” dedi.
MOSKOVA'DA BİR GECEDE 7 KİŞİ DONARAK ÖLDÜ
Moskova'daki dondurucu soğuk nedeniyle sadece geçen gece 7 kişinin donarak öldüğü açıklandı. Moskovskiy Komsomolets gazetesi, dün gün boyunca başkentte soğuktan donmak üzere olan 93 kişinin hastane ve polikliniklere kaldırıldığını belirterek, bunlardan 44'ünün hastaneye yatırıldığını, diğerlerinin tedavilerinin evde sürdürülmesine karar verildiğini kaydetti.
Bu kışın başından beri Moskova'da donarak ölenlerin sayısı 116'ya yükselirken, meteoroloji verilerine göre Moskova'daki dondurucu soğuklar gelecek hafta da devam edecek. Gelecek hafta sonu da hava sıcaklığının eksi 30'un üstüne çıkmaması beklenirken, Moskova çevresindeki sıcaklığın eski 34'e kadar ineceği vurgulandı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Rum basını, Kıbrıs Rum yönetiminin, KKTC'ye elektrik enerjisi vermeye ilişkin anlaşma konusunda “kara kara düşündüğünü” ve elektrik enerjisi verilmesi konusunda yapılacak anlaşma aracılığıyla KKTC'yi tanıdığının düşünülmemesi için gayret sarf ettiğini yazdı.
Simerini gazetesi, “Siyasi kısa devre” başlığıyla verdiği haberde, Rum yönetiminin, prosedürler nedeniyle KKTC'nin dolaylı yoldan tanınmasını gündeme getirmemesi için dikkatli hareket ettiğini belirtti. Rum yönetiminin KKTC'ye elektrik satmasına ilişkin ön anlaşmanın Rum Elektrik İdaresi (AİK) ile Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu (KIB-TEK) arasında önceki gece yapıldığını ve nihai anlaşmanın yarın yapılmasının beklendiğini yazan gazete, anlaşma belgesinin, KKTC'nin tanınmasını içerip içermediği açısından Rum bakanlar kurulunca inceleceğini kaydetti. Rum hükümeti, anlaşmanın AİK ile KIB-TEK arasında yapılması gerektiği görüşünde.
Habere göre, sağlanan elektrik enerjisinin bedelinin ödeme şekli konusu da gündeme geldi. Rum hükümeti, ödemenin yabancı ticari bankalara yapılması konusunu değerlendiriyor. Rum yönetimi, ödemenin, ”KKTC makamları hiçbir şekilde karışmadan KIB-TEK tarafından yapılmasını” talep ediyor. AİK Başkanı Harilaos Stavrakis, ödemenin BM Barış Gücü aracılığıyla yapılacağını ve konuyla ilgili olarak KIB-TEK temsilcileriyle işbirliği yaptığını söyledi.
Stavrakis'in verdiği bilgiye göre, KKTC'nin Rum kesiminden aldığı elektriğin fiyatı kilovat başına 6,36 sent olarak belirlendi. Bu, günde 60-80 bin Kıbrıs Lirası'na (KL) tekabül ediyor. Stavrakis, “Şu anda talep edilen elektrik enerjisi 69,5 megavattır. Bunun 10 gün devam etmesi durumunda ödenmesi gerekecek bedel 800 bin KL'ye ulaşacak” dedi.
Fileleftheros gazetesi de AİK'in, Rum yönetiminin 1974-1996 döneminde KKTC'ye sağladığı elektrik enerjisi için ödenmesi gereken meblağı 152 milyon KL olarak hesapladığını yazdı.
Diğer Rum gazeteleri de Rum yönetiminin KKTC'ye elektrik satma kararının Rum siyasi partilerin çoğunluğu tarafından alkışlandığını, ancak kaygılar da dile getirildiğini bildirdi.
Alıntı hurriyet.com.tr
İran'ın Avrupa'daki döviz rezervlerini, nükleer programı yüzünden yaptırım tehdidine karşı Güneydoğu Asya ülkelerine aktarmakta olduğu bildirildi.
Merkez Bankası Başkanı İbrahim Şeybani, üç haber ajansına yaptığı açıklamada, “Gerekli gördüğümüz yerlerden rezervlerimizi naklediyoruz. Havale işlemine başlamış bulunuyoruz” diye konuştu. Şeybani'nin, bu açıklamayı Çarşamba akşamı yaptığı, ancak ajanslarca bugün yayınladığı belirtildi.
İran Maliye ve Ekonomi Bakanı Davut Daniş Caferi de, dün, Avrupalıların İran'a ait malvarlıklarına el koyma hakkı olmadığını söylemişti. Avrupalılar, İran'ı nükleer programından vazgeçirebilmek için bu konuyu BM Güvenlik Konseyi'ne götürmek istiyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
Filistin'de 25 Ocak'ta yapılacak seçimlerden önce son kamuoyu yoklamaları, iktidardaki El Fetih'in Hamas ile başa baş gittiğini gösteriyor.
Kudüs Medya ve Haberleşme Merkezi'nce yapılan yoklamaya göre, Hamas, yıllardır Filistin siyasetinde baskın olan El Fetih ile arasını giderek kapattı. Yoklama, El Fetih'in 25 Ocak'ta yapılacak seçimlerde oyların yüzde 32'sini, Hamas'ın da yüzde 30'unu alacağını gösterdi. Merkezin 1000 kişiyle yaptığı yoklamada hata payı yüzde 3,5 verildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Kopyalama yoluyla insana ait kök hücre elde ettiğini iddia ettiği çalışmasında verileri çarpıttığı belirlenen Güney Koreli bilim adamı Hwang Woo-suk'un profesörlük unvanı geri alındı.
Seul Ulusal Üniversitesi Rektörü Chung Un-chan, Hwang'ın profesörlük unvanının geri alındığını, aynı araştırma ekibinde bulunan ve haklarında soruşturma açılan 6 profesöre de kınamadan üniversiteden atılmaya kadar varan cezalar verileceğini söyledi.
Hwang, araştırmada verilerin çarpıtıldığının belirlenmesi üzerine 23 Aralık'ta üniversitedeki görevinden istifa etmişti.
Devlet fonlarını kullanmasıyla ilgili olarak Hwang hakkında ceza soruşturması açan savcılık, Hwang'ın kendisine karşı komplo kurulduğu iddialarını da araştırıyor.
Alıntı hurriyet.com.tr
İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinejad, Şam'da bugün radikal Filistin gruplarının liderleriyle görüştü.
AFP'ye açıklama yapan Filistinli bir yetkili, Ahnmedinejad'ın aralarında Hamas ve İslami Cihad'ın da bulunduğu 10 grubun liderleriyle bir araya geldiğini bildirdi.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi yetkilisi Mahir Tahir, İranlı liderin “Filistin halkının mücadelesini desteklediğini” söylediğini belirtti.
Ahmedinejad, dün Şam'da Suriye lideri Beşşar Esad'la bir araya gelmişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Irak seçim kurulu, 15 Aralık'ta yapılan ikinci genel seçimlerin kesin sonucunu açıkladı.
Seçim kurulunun açıklamasına göre, Şii partileri 275 sandalyeli mecliste 128 milletvekilliği kazandı. Şililer, bu sayıyla salt çoğunluğu sağlayamadı. Sünni partileri yeni Meclis'te 55 sandalye alırken, Kürt partileri 53 sandalye elde etti.
Şii partilerinin “Birleşik Irak İttifakı”, ABD ordusunun işgalinden sonra, bir yıl önce Ocak 2005'te yapılan ilk genel seçimlerdeki oy oranını tutturamadı. Şiiler, Ocak 2005'te 146 milletvekilliği elde etmişlerdi.
Sünnilerin partileri ise 15 Aralık genel seçiminde Ocak 2005'e nazaran oylarını artırdı. Sünni “Irak Uyum Cephesi” 44, diğer Sünni parti “Salih El Mutlak Koalisyonu” 11 milletvekilliği kazandı. ABD ordusunun işgaline direnen Sünnilerin büyük bölümünün katılmadığı 15 Aralık seçimlerinde, “direniş unsurlarından” 17 kişinin milletvekili seçildiği bildirildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, 25-26 Ocak 2006 tarihleri’nde Türkiye’yi ziyaret edecek. Straw’un Türkiye temaslarında Kıbrıs ve Avrupa Birliği konuları geniş biçimde ele alınacak.
İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw, 25-26 Ocak 2006 tarihleri’nde Türkiye’yi ziyaret edecek. Straw’un Türkiye temaslarında Kıbrıs ve Avrupa Birliği konuları geniş biçimde ele alınacak. İngiltere’nin Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nı Avusturya’da devretmesinden kısa bir süre sonra, İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw Türkiye’ye geliyor. Türkiye, Straw’un bu ziyaretine özellikle Kıbrıs görüşmelerinin yeniden başlaması çabaladı açısından oldukça önem veriyor.
Kıbrıs’ta Türkiye ve Yunanistan ile birlikte garantör ülkelerden biri olan İngiltere’nin, Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı sırasında Kıbrıs konusunda yaklaşımları, Rumlar’ın sert tepkisini başlamıştı. Straw’un Ankara temaslarında, Gümrük Birliği ek protokolünün TBMM’den geçmesi ve bu çerçevede limanların Rum gemi ve uçaklarına açılması yolunda bazı taleplerde bulunabileceği belirtiliyor.
Türk tarafının ise KKTC’yle doğrudan ticaretin önünü açan tüzüklerin geçmemesinden ve KKTC’ye yönelik ambargoların, izolasyonların devam ediyor olmasından dolayı duyduğu rahatsızlıkları iletmesi bekleniyor. Görüşmelerde, Türk tarafının yaptığı "Kıbrıs’ta tüm sınırlamalar aynı anda kaldırılsın" teklifinin ele alınabileceği düşünülüyor. İngiltere Dışişleri Bakanı’nın Türkiye temaslarında Kıbrıs konusu dışında Irak, İran ve Orta Doğu’daki diğer gelişmelerin ele alınması bekleniyor.
Jack Straw aynı gezide Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve KKTC’yi de ziyaret edecek. Straw’un KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ı makamında ziyaret edecek olması Rumları kızdırmış, Kıbrıs Rum Kesimi Cumhurbaşkanı Tassos Papadopoulos bu gelişme üzerine Straw ile görüşmeyeceğini açıklamıştı.
İngiltere, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki tam üyelik müzakerelerinin 3 Ekim’de başlaması için büyük çaba göstermiş, özellikle Fransa, Avusturya ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin engelleme çabalanrına karşın müzakerelerin öngörüldüğü gibi 3 Ekim’de başlamasını sağlamış, bu nedenle Türk tarafının da memnuniyetini kazanmıştı.
Öte yandan İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’un Türkiye ziyareti konusunda bir açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, Straw’un, 26 Ocak günü Dışişlerı Bakanı Abdullah Gül ile bir çalışma yemeğinde biraraya geleceğini, ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşeceği bildirildi.
Alıntı hurriyet.com.tr
Şili'nin eski diktatörü Augusto Pinochet'nin dokunulmazlığı, işkence ve adam kaçırma davasıyla ilgili olarak kaldırıldı.
Santiago temyiz mahkemesi başkanı Juan Escobar, hakimler arasında yapılan oylamada, Pinochet'nin dokunulmazlığının kaldırılmasına 5'e karşı 13 oyla karar verildiğini söyledi. Dava, bir gözaltı merkezinde 23 kişiye işkence edilmesi ve 36 kişinin kaçırılmasını kapsıyor.
Şili'nin yeni seçilen Devlet Başkanı Michelle Bachelet ile annesinin de yüzlerce kişinin alıkonulduğu aynı merkezde işkence gördüğü belirtiliyor. Ancak dava konusu 59 kişi arasında Bachelet bulunmuyor. Bachelet, Pinochet'nin 1973 darbesinin ardından tutuklanmıştı.
Alıntı hurriyet.com.tr
Almanya'nın Bavyera Eyaleti Tüketicileri Koruma Bakanı Werner Schnappauf, 1 ve 2 Avro madeni paralarla 1 Yeni Türk Lirası ve 50 Yeni Kuruş'un birbirine benzediğine işaret ederek, bu paraların karıştırılmaması uyarısında bulundu.
Almanya'nın Bavyera Eyaleti Tüketicileri Koruma Bakanı Werner Schnappauf, Türkiye'de 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren piyasaya sürülen madeni paraların, Almanya'daki 1 ve 2 Avro madeni paralarla şekil, ağırlık ve büyüklük açısından neredeyse aynı olduğunu söyledi. Bu paraların kolayca karıştırılabildiğini kaydeden Schnappauf, sigara ve şeker satın alınan otomatların madeni Türk parasını kabul etmediğini belirtti. Almanya'da sigara satılan bazı otomatlarda bir süre önce madeni YTL bulunmuştu.
Alıntı hurriyet.com.tr
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Kıbrıs Rum yönetimi lideri Papadopulos, İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw’un Ada’da olacağı günlere rastlayan Rusya ziyaretine bugün başlıyor. Papadopulos, herhangi bir çözüm planını, adil olması kaydıyla kabul etmeye hazır olduğunu belirtti.
LEFKOŞA - Tasos Papadopulos, bugün başlayacağı Rusya ziyareti öncesinde, bir Rus gazetesine verdiği demeçte, “Planın, ‘bunu kabul etmezseniz başka bir fırsat olmayacak’ tehdidi altında Kıbrıs Cumhuriyeti’ni duvara dayamamasını isterim” dedi.
Rum lider, partisi DİKO’nun bir toplantısında yaptığı konuşmada da, “Müzakereler ön hazırlığı iyi yapılmadan başlar ve 2-3 ay içinde çökerse, önümüze aynı plan konulursa, halk yeni bir maceraya daha dayanamaz” ifadesini kullandı.
Tasos Papadopulos, Pazartesi günü, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşecek. Görüşmede, Kıbrıs sorununun yanı sıra AB ve ikili ilişkiler ele alınacak. Papadopulos aynı gün, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la çalışma yemeğinde bir araya gelecek.
Diplomatik kaynaklara göre, BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi olan Rusya, Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlama iradesini bu görüşmelerde dile getirecek.
Rum yönetimi liderinin ve beraberindeki işadamlarının, Rus işadamlarıyla görüşmesi de bekleniyor. Papadopulos’un ziyareti sırasında iki ülke arasında daha önce imzalanan 3 anlaşma da yürürlüğe girecek.
Alıntı ntvmsnbc.com
AİHM, 2005 bilançosunu 23 Ocak’ta açıklayacak. AİHM'in İsviçreli başkanı Luzius Wildhaber ve Türk yargıcı Rıza Türmen, Pazartesi yapılacak resmi açıklama öncesinde NTV'ye konuştular.
STRASBOURG - NTV'nin edindiği bilgiye göre, 2005 sonu itibarıyla Türkiye hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gündeminde işlem görmeyi bekleyen veya işlem görmekte olan başvuru sayısı 10 bine ulaşmış durumda.
Ancak Türkiye’yle ilgili istatistiklerin önümüzdeki haftalardan itibaren gözden geçirilebileceği bildiriliyor. Çünkü AİHM, sayıları binlerle ifade edilen Kıbrıslı Rum ve köye dönüş davalarında KKTC ve Türkiye’de etkin iç hukuk yolları bulunduğuna dair önemli iki karara imza attı.
Bu kararların fiilen uygulamaya geçmesi halinde Türkiye’yi ilgilendiren yaklaşık 3 bin başvurunun otomatik olarak silinmesi gündeme gelebilecek.
AİHM Başkanı Luzius Wildhaber de nüfusa orantılı bakıldığında en çok başvurunun Orta Avrupa’dan geldiğini, Türkiye’ninse gelen başvuru sayısında ortalama bir ülke olduğunu söyledi.
‘BAŞVURULARIN İÇERİĞİ DE NORMALLEŞİYOR’
Mahkeme, haftaya açıklayacağı 2005 bilançosunda, gelen başvurular konusunda Türkiye’nin normalleşmeye başladığını da duyuracak. Wildhaber, başvuruların içeriği açısından da Türkiye’nin 15 yıl öncesine oranla çok daha normal bir ülke olduğuna dikkat çekti .
Mahkemenin Türk yargıcı Rıza Türmen ise sorunların tamamen bitmediğine işaret etti. Türmen’e göre, işkence ve kötü muamele başvurularının kökünün kazınması, ayrıca Türkiye’deki yargı organları ile AİHM’deki hakimlerin ifade özgürlüğünü anlayışı arasındaki mesafenin kapatılması gerekiyor.
AİHM’in 2006 yılı resmi açılış töreni de bu akşam mahkemenin bulunduğu Strasbourg kentinde yapılacak. Mahkeme her yıl açılış konuşması için üst düzey bir Avrupalı hukukçuyu davet ediyor. Bu yıl açılış konuşması için davet edilen isimse Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu.
Alıntı ntvmsnbc.com
İran'ın, casus uydu yapmak için bir İtalyan şirketiyle iş yaptığı öne sürüldü.
İsrail Kanal 2 televizyonu, anlaşmayla ilgili belgeleri ve İranlı yetkililerle İtalyan şirketinin yetkililerinin toplantı fotoğraflarını yayımladı.
Televizyonun haberinde, İran'ın “Mesbah Projesi” adı verilen proje için İtalyan uzay şirketi Carlo Gavazzi ile çalıştığı, belgelerde de uydunun nasıl olacağı ve özellikleriyle ilgili ayrıntıların bulunduğu belirtildi.
Bir İsrailli uydu uzmanı, Mesbah'ın basit bir uydu olduğunu, ancak bunun, İranlıların gelecekte kendi uydularını yapabilmek için önemli araştırma ve geliştirme bilgileri topladığını gösterdiğini söyledi.
Alıntı hurriyet.com.tr
El Kaide örgütünün iki numaralı adamı Eymen El Zevahiri'ye ait olduğu sanılan bir ses bandı yayınlandı.
Yaklaşık 18 dakikalık ses kaydında Zevahiri, ABD'nin El Kaide liderlerini hedef alan sınır köyüne yönelik saldırısında ölenlere övgüler yağdırıyor.
Bir internet sitesinde yayımlanan ses bandında Zevahiri, ünlü Afgan şair Mulevi Muhebbollah El Kandahari'nin “haçlıların Afganistan'a karşı kampanyasında şehit düşenlere” adadığı şiiri okuyor.
Ses bandının ne zamana ait olduğu bilinmiyor. Ancak site, bu ses kaydının yeni olduğunu iddia ediyor.
ABD'nin, Zevahiri'yi hedef aldığını söylediği Pakistan-Afganistan sınırındaki Damadola Köyü'ne düzenlenen hava saldırısında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 18 kişi hayatını kaybetmişti.
El Kaide'nin bomba ve kimyasal silah uzmanı Ebu Habib el Masri olarak tanınan Mithat Mursi'nin de ölenler arasında olduğu bildirilmişti.
Alıntı hurriyet.com.tr
Başkalarının karıştığı bir casus uydusu ancak başkalarına yarar.Alıntı:
umsado Nickli Üyeden Alıntı
Bencede.Bilmiyorum yaşınız kaç .Ama size birşey anlatayım.Yıl 1974 Kıbrıs harbi zamanı savaş kızışmış bizim uçaklar sürekli bombalıyorlar.O arada kendi gemimizi batırdık biliyormusunuz.Sebep Yunan tarafı ve biz telsizleri ABD den alıyoruz şifre kodları uygun.Böylecenede kendi gemimizi kendimize batırtıyorlar.İşte bundan sonra ASELSAN üretime geçirilmiştir.Saygılar.Alıntı:
yaban ali Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Belçika hükümeti, Sabancı suikastı sanığı Fehriye Erdal’ın Türkiye’ye iadesinin yolunu açabilecek yasal bir düzenlemeyi gündeme getirdi.
BRÜKSEL - Belçika Adalet Bakanlığı, Belçika’da işlediği suçlardarn ötürü mahkum olan yabancıların cezalarını çekmek üzere ülkelerine gönderilmesine ilişkin bir yasal düzenlemeyi gündemine aldı.
Belçika Adalet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bu ülkede işledikleri suçlardan mahkum olan yabancıların cezalarını çekmek üzere ülkelerine gönderilmesine ilişkin uygulamanın yakında yürürlüğe gireceği açıklandı. Uygulamanın amacı ise dolu olan hapisanelerde yer açılması. Bu çerçevede ülkesine gönderilecek yabancı mahkumların sayımının yapıldığı ve nakillerin gelecek günlerde başlayacağı belirtiliyor.
Açıklama, Sabancı suikastı faillerinden Fehriye Erdal’ı yakından ilgilendiriyor. Sabancı suikastı sanığı Erdal, 1999’da Belçika’da sahte pasaportla yakalanmış, Belçika hükümeti, o dönem idam cezasının yürürlükte olması nedeniyle Türkiye’nin iade talebini geri çevirmişti.
Belçika adaleti, Erdal’ın Türkiye’de işlediği suçlardan dolayı Belçika’da yargılanamayacağı hükmüne varmıştı. Şimdi gözler Belçika’nın yeni uygulama sonrasında Fehriye Erdal ile ilgili vereceği kararda.
Alıntı ntvmsnbc.com
Yani muhaberesiz muharabe kazanılmaz.. (Uydu haberine ilşkin cevap)
Tabiki.Savaşta herşey mübahtır,hiledir fakat bizimde aklımızı kullanmamız gerek.