01/08/2007 Türkiye'de Neler oluyor

Kars'ta yolcu uçağı düştüğü iddia edildi
Kars ile Ardahan il sınırında bir yolcu uçağının düştüğü iddia edildi. Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, Arpaçay tarafında köylülerin bu yönde bir ihbarda bulunduklarını, ancak bilginin henüz doğrulanmadığını söyledi.

Edinilen bilgiye göre, bir vatandaş dün gece saat 21.30 sıralarında Kars ile Ardahan il sınırının bulunduğu noktada bir yolcu uçağının düştüğünü ileri sürdü.

Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, CİHAN muhabirine yaptığı açıklamada, Arpaçay Kaymakamlığı'na köylüler tarafından bu şekilde bir ihbarın geldiğini, ancak henüz net bir bilginin olmadığını kaydetti.

Jandarma ve emniyet güçlerine konuyla ilgili gereken talimatı verdiğini aktaran Vali Erden, "Arpaçay Kaymakamlığımıza yapılan bir ihbarda Çıldır Gölü'nün sol tarafına bir uçağın düştüğü bilgisi verilmiş. Ancak bu, teyit edilmeye muhtaç bir bilgidir. Elimizde kesin bir bilgi yok. Yapılan araştırmalar sonucunda detaylı bir bilgi vereceğiz" dedi.

Kamyonet duraktaki otobüse çarptı
Bolu'nun Mudurnu ilçesinde, bir kamyonetin durakta yolcu alan otobüse çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında 10 kişi yaralandı.

Cengiz Ateş yönetimindeki 06 GB 669 plakalı kamyonet, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Süreyya Astarcı Meslek Yüksekokulu yakınlarında, kontrolden çıkarak, durakta yolcu almak için bekleyen Sabahattin Öztürk idaresindeki 14 BG 272 plakalı yolcu otobüsüne çaptı.

Çarpma sonucu otobüs devrilirken yolcular cam ve kapılardan dışarı çıktılar.

Kazada, Abdullah Köse, Busenur, Fahri ve Emriye Çimen, Öznur Yaşar, Emine Demirkol, Münevver, Sevgi ve Merve İlaslan ile Ayşe Özçelik yaralandı.

Yaralanan yolcular, Mudurnu Devlet Hastanesinde ayakta tedavi edildiler.

Kazayla ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.

Çankırı'da trafik kazaları: 5 ölü, 10 yaralı
Çankırı'nın Ilgaz ve Çerkeş ilçelerinde meydana gelen trafik kazalarında 5 kişi öldü, 10 kişi yaralandı.

Ilgaz ilçesi Eski Ahık köyü mevkisinde, Engin Boyacı idaresindeki 19 RD 245 plakalı kamyon ile Hüseyin Kocaman'ın kullandığı 34 HSY 09 plakalı otomobil çarpıştı.

Kazada Fatma Kocaman, Hüseyin Kocaman ve kimliği tespit edilemeyen bir kişi ölürken, Atakan Kocaman, Temel Kocaman, Engin Kocaman ve Sena Akyıldız yaralandı.

Çerkeş İlçesi Çardaklı Kasabası yakınlarında, Ercüment Pek idaresindeki 34 FDT 02 plakalı otomobil ile sürücüsü tespit edilemeyen 06 TH 953 plakalı otomobil çarpıştı.

Kazada, Recep Özdemir ile Veli Baran olay yerinde öldü. Kaza yapan otomobillerde bulunan Murat Aydın, Ramazan Gümüş, Himet Tavrar, Ercüment Pek, Fatma Pek ve Yunus Emre Pek ise yaralandı.

Her iki kazada yaralanan 10 kişi, Çankırı Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı.

İşçileri taşıyan minibüs kaza yaptı: 12 yaralı
Düzce'de bir minibüsle otomobili çarpışması sonucu 12 fındık işçisi yaralandı.

Edinilen bilgiye göre, Düzce'den Akçakoca istikametine gitmekte olan Ömer Ay (27) idaresindeki 72 M 0303 plakalı minibüs, D-655 Karayolu Hiciz Rampası mevkiinde viraja hızlı girince karşı istikametten gelen Tezcan Koştu (31) yönetimindeki 34 EL 9194 plakalı otomobile çarptı. Çarpma sonrası minibüs yol kenarında bulunan fındık bahçesine girerek durabildi.

Kazada, Emine Çelik, Müslime Sahran, Meryem Orhan, Şirin Konak, Tuğba Konak, Ömer Konak, İkram Ay, Meliha Sahran, Şerife Sahran, Muhsin Konak, Ahmet Sahran ve Hamdiye Kübra yaralandı.

Yaralanan 12 kişi, 112 Acil Servis ambulansları ile Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve Düzce Atatürk Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Minibüste bulunan toplam 28 kişinin, Güneydoğu illerinden Düzce'nin Akçakoca ilçesine fındık toplamak için gelen işçiler olduğu öğrenildi.

Elektrik trafosu yanan iş yerinde mahsur kaldılar
Tokat'ta bir alış veriş merkezinin elektrik trafosunun yanması sonucu oluşan yoğun duman yüzünden iş merkezinin çatı katında mahsur kalan yaklaşık 100 kişi itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.

Kent merkezi Çağgölü Mahallesindeki Devlet Su İşleri 72. Şube Müdürlüğüne ait elektrik trafosunda, akşam saatlerinde büyük bir gürültüyle patlama meydana geldi.

Bu sırada bu trafonun yakınındaki 5 katlı bir alış veriş merkezinin trafosunun da yandığı bildirildi.

Trafonun yanması sonucu alış veriş merkezini yoğun duman kaplayınca alt katta bulunanlar restoran bölümünün bulunduğu çatı katına çıktı.

Burada bekleyen müşteri ve iş yeri çalışanlarından yaklaşık 100 kişi, alış veriş merkezi önüne gelen ekiplerce, itfaiye araçlarından uzatılan merdivenlerle tahliye edildi.

Dumandan etkilenmemek için maskelerle mağazaya giren ekipler, içeride arama yaptı. Bölgeye çok sayıda ambulans, itfaiye ve polis ekibi sevk edildi.

Rahatsızlanan bir kişinin Tokat Dr. Cevdet Aykan Devlet Hastanesine kaldırıldığı bildirildi. Dumanın tahliyesi için bazı camları da kırılan iş merkezi havalandırıldı.

Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Çetin, yaptığı açıklamada, alış veriş merkezinin trafosunun yanması sonucu meydana gelen olayın ucuz atlatıldığını belirterek, içeride mahsur kalanların itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldığını kaydetti.

Bu arada, patlama nedeniyle il genelinde elektrik kesintisi oldu.

Okula devamsızlık başına dert oldu

Milyonlarca öğrenci her yıl bir üniversiteye girebilmek için para, emek ve zaman harcıyor. O da herşeyi yaptı ve ÖSS'de Türkiye 179.'cusu oldu. Peki ya daha sonra...

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi'nde öğrenim gören Bünyamin Tutak'ın başına gelenler ise ÖSS mücadelesi veren herkesi şaşkına çevirecek türden. Bünyamin Tutak, Eşit Ağırlık alanında 372 puan aldı ve Türkiye 179'uncusu oldu. Puanıyla Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'ne girebilecek olan Tutak'a okul yönetimi devamsızlıktan kaldığını bildirdi. 38 gün devamsızlık yaptığını karnelerin dağıtıldığı gün öğrenen Bünyamin Tutak ve ailesi şoke oldu.

Tutak ailesi şimdi İstanbul 3. İdare Mahkemesi'nde raporlu olduğu günlerin sayılmadığı ve zamanında bildirim yapılmadığı gerekçesiyle dava açtı; ancak mahkemenin ne zaman sonuçlanacağı bilinmiyor. Bünyamin Tutak ve ailesinin şimdi tek umudu Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in duruma el koyması.

Türkiye'de ÖSS'ye yaklaşık 2 ay zaman kala lise son sınıfların çoğu okula gitmiyor. Her yıl rapor alarak veya resmî olarak 20 gün olan devamsızlıklarıyla okula devam etmeyen öğrencilere Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl ekstra bir ayrıcalık da yaparak ÖSS'ye iki hafta kala öğrencileri izinli saydı. Bünyamin Tutak, okul idaresinin sürekli kendilerini 'Devamsızlığı kafaya takmayın, siz ÖSS'ye çalışın' şeklinde sözler söylediğini ileri sürerek, "Biz de bu doğrultuda sadece ÖSS'ye hazırlandık. Evde veya dershanede deneme sınavları çözdük, eksiklerimizi tamamladık. Okulda benim gibi 3 öğrenci daha var. Devamsızlıktan kalma olsa normalde son sınıfların tamamının devamsızlıktan kalması gerekir." dedi.

Devamsızlıktan kaldığını karnede öğrendiğini, günlerce moral bozukluğu yaşadığını anlatan Bünyamin Tutak şöyle konuştu: "Sınava kadar durumun düzeleceğini, okul idaresinin bir kolaylık yapacağını düşünüyordum. Bu moral bozukluğu ile sınava girdim. Yine de başarılı oldum; ama eğer okulu geçemezsem şimdi istediğim bir üniversiteye gidemeyeceğim." Konuyu mahkemeye taşıdıklarını ifade eden Tutak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın her yıl derslerde başarılı olan öğrencilerin devamsızlıklarını affettiğini hatırlattı.

Kendileri gibi yüzlerce öğrencinin bulunduğuna dikkat çeken Tutak, "Geçtiğimiz senelerde Milli Eğitim Bakanlığı genelge çıkararak lise son sınıfta okuyanlar için devamsızlıktan kalanları affetmiş. Biz de böyle bir genelge bekliyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü, genel müdürlük ve müsteşarlıkla görüştük. Dilekçeler verdik. Ancak bize bu konunun sadece Milli Eğitim bakanı tarafından çözüleceği söylendi. Lütfen Hüseyin Çelik bizimle ilgilensin." diye konuştu. Her ihtimale karşı tercih formu dolduracağını kaydeden Tutak, "Bakanlığın bu konuda bir karar almasını bekleyeceğim." diye konuştu.

Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Fahrettin Demir, öğrencilerinin devamsızlıktan kalmasından dolayı üzüldüğünü belirterek, şunları söyledi: "Hangi okul öğrencisini okulda bırakmak ister. Biz de istemeyiz; ancak bu öğrencilere gelmedikleri günler için rapor almalarını söyledik, alamıyorlarsa biz yardımcı olalım dedik; ancak zamanında getirmediler. Okulda olmayan bir öğrenciyi sınıf öğretmeni yok yazmış, müdür yardımcısı yok yazmışsa ben vardır diyemem ki."

ÖSS'de böylesine başarı elde edecek kişilerin aynı zamanda sorumluluk taşıması gerektiğini dile getiren Fahrettin Demir, "Bu öğrenciler için yapacak bir şey yok. Kurulumuz da bu öğrenciler kaldı diye karar aldıktan sonra bir şey yapılamaz. Ancak ya bakan bey affedecek veya mahkeme kararı getirecekler." dedi.



Zaman

Kameradaki cinayet anı

Antalya’da geçen yıl kızkardeşini kaçıran kişiyi takip eden kardeşi, otomobille çarptıktan sonra sokak ortasında av tüfeğiyle 6 el ateş ederek öldürdü. Korkunç cinayet, olaya şahit olan bir tatilcinin kamerasına saniye saniye yansıdı.

Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Antalya’da geçen yıl kızkardeşini kaçıran 40 yaşındaki İsmet Eren’i takip eden 31 yaşındaki Yılmaz Canan, otomobille çarptıktan sonra sokak ortasında av tüfeğiyle 6 el ateş ederek öldürdü. Korkunç cinayet, olaya şahit olan bir tatilcinin kamerasına saniye saniye yansıdı.

KORKUNÇ olay, Antalya’da dün saat 18.30 sıralarında Kültür Mahallesi’ndeki bir sokakta meydana geldi. İsmet Eren, bakkal Yılmaz Canan’ın kızkardeşi K. Canan’ı geçen yıl 17 Ağustos’ta silah zoruyla kaçırdı. K. Canan’ı kaçırırken Korkuteli İlçesi yakınlarında trafik kazası geçiren İsmet Eren yaralandı. Gözaltına alınan Eren, çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılınca Canan Ailesi ile Eren arasında husumet doğdu. Yılmaz Canan, dün Kültür Mahallesi’nde İsmet Eren’i yürürken görünce aracını üzerine sürerek hızla çarptı. Çarpmanın etkisiyle otomobilin ön camı patlarken, İsmet Eren de düşerek yere yığıldı. Saldırgan doldurduğu tek kırma av tüfeğiyle yerdeki İsmet Eren’e bir el ateş etti.

Silah sesini duyan ve aynı sokaktaki otelde tatil yapan G. K. amatör kamerasını alarak cinayeti görüntülemeye başladı. Otomobildeki Canan, 1 dakika 10 saniye süren kayıtta, av tüfeğiyle 5 el daha ateş etti. Eren’in öldüğünden emin olan Canan, otomobille uzaklaştı. ismet Eren, olay yerinde hayatını kaybetti. Yılmaz Canan ise cinayeti aynı sokakta izleyen babası Ali Rıza Canan ile "Namusumuzu temizledik" diyerek polise teslim oldu.

Görüntüler poliste

Cinayeti görüntüleyen G. K., polise 5 saat ifade verdi. G. K., "1 dakika 10 saniye kayıt yapmıştım. Polis görüntüleri izleyip delil olarak aldı" dedi.

Milliyet

usta gene içimizi karartın keşke bu olaylar olmazsa keşke hep beraber bu dünyayı birlikte en iyi şeklinde maddi ve manevi geçinsek biraz ellemizden gelen anlayışı yüceltsek büyük,küçük,demeden,dinimize,ve en önemlisi,yaşadığımız,TÜRKİYE'ye çok dikkatli koruyalım dünyanın en güzel olduğu bu güzelim{{TÜRKİYEYİ}}unutmayalım saygılarımla..
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.

Benimde içim karardı gerçekten , arada neşeli bir haber de olsaydı keşke

Başbakan Erdoğan’ın 60. Hükümeti kurmasından sonra ilk iş olarak polis maaşlarına düzenleme yapılacak. 181 bin polisin maaşına 200 ila 700 YTL arasında zam planlandı


Star gazetesinin haberine göre, 60’ıncı Hükümet’in ilk icraatı 181 bin polisin yüzünü güldürecek. Hükümet, asayiş ve huzuru sağlayan polislerin maaş ve özlük haklarında ciddi oranda iyileştirme planladı. Hükümetin kurulmasından sonra polisin maaşlarına 200 ila 700 YTL arasında zam yapılmasını öngören iki ayrı kanun tasarısı Meclis’e sevk edilecek.

Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun (PVSK) yasalaştığı süreçte İçişleri Bakanı Osman Güneş ile Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a hazırladıkları tasarıyı sundu.

SEÇİM SONRASI SÖZÜ

BAŞBAKAN Erdoğan da 181 bin polisin umutla beklediği zam müjdesini seçim sonrasına erteledi. İçişleri kulislerine göre, Erdoğan, Güneş ve Köksal’a, ‘Seçim öncesi polise zam yapmamız seçim yatırımı olarak algılanır ve doğru olmaz. Bu işi seçim sonrası hallederiz’ sözü verdi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan tasarıya göre, çeşitli rütbelerdeki 181 bin polisin maaşları kademeli olarak artırılıyor. Polis memuru, komiser yardımcısı, komiser, başkomiser ve emniyet amiri rütbesindeki polislere 200-300 YTL arasında zam planlandı. 1., 2., 3., ve 4. sınıf Emniyet Müdürleri’ne ise 400-700 YTL arasında zam öngörülüyor.

Emniyet Teşkilatı’nda; 167 bin 361 polis memuru, 2 bin 155 komiser yardımcısı, 2 bin 700 komiser, 3 bin 342 başkomiser, 2 bin 472 emniyet amiri, 15 1/1 Sınıf Emniyet Müdürü, 831 1/2 Sınıf Emniyet Müdürü, 595 2’ici Sınıf Emniyet Müdürü, 847 3’üncüSınıf Emniyet Müdürü ile 881 4’üncü Sınıf Emniyet Müdürü yer alıyor.

MAAŞ UÇURUMU

YAPILACAK 400-700 YTL arasındaki zam ile polis müdürleri ile yargı ve mülki idare mensupları arasındaki ‘maaş uçurumu’ kısmen de olsa giderilmiş olacak. KAMİL ELİBOL

Fazla mesai de artıyor

EMNİYET Teşkilat Kanunu’nun 21’inci maddesi ile Devlet Memurları Kanunu’nda öngörülen iki değişiklikle polislerin fazla çalışma ücretleri ile emniyet hizmetleri tazminatları arttırılacak. İki ayrı kalemde yapılacak iyileştirme maaşlara zam olarak yansıyacak. Polisler aylık 170 ile 220 YTL arasında fazla çalışma ücreti alıyor. Bu ücretin 250-400 YTL arasına yükseltilmesi öngörülüyor. Aynı şekilde emniyet hizmetleri tazminatı da arttırılacak.

EMEKLİLİĞE YANSIYACAK

İL Emniyet Müdürü, Daire Başkanı, Polis Başmüfettişi gibi 1’inci sınıf Emniyet Müdürleri’nin ek göstergeleri 2004’e kadar 4 bin 300 idi. Maliye Bakanlığı 2004’de 1’inci sınıf Emniyet Müdürleri’nin ek göstergelerini 4 bin 300’den 3 bin 600’e düşürdü. 4 bin 300 ile 3 bin 600 ek göstergeye sahip aynı rütbedeki polis müdürlerinin maaşları arasında 250-350 YTL arasında fark olmasına yol açtı. Emekli olmuş ya da görevine devam eden yaklaşık 600 1’inci sınıf Emniyet Müdürü’nün 4 bin 300 ek göstergeden faydalandığı belirtildi.

2., 3. ve 4’üncü sınıf Emniyet Müdürleri ise 3 bin ek göstergeden emekli olabiliyor. Tasarı ile bu müdürlerin de ek göstergelerinin 3 binden, 3 bin 600’e yükseltilmesi planlandı. Ek gösterge yükseltilmesi emekli maaşlarında ortalama 250-400 YTL arasında iyileştirme sağlayacak.

polislere gün doğdu desenize

Azeri basını, kararı önemli bir gelişme olarak duyurdu ve Ankara’nın bu adımının, Türk Cumhuriyetleri ile ilişkilerini geliştirme amacına uygun olarak attığı belirtildi.
Haberlerde, "vize muafiyeti kararının, aynı zamanda Türkiye’nin yakın zamanda AB’ye üye olmayacağının da göstergesi olduğu" yorumu yapıldı.
Bu arada, Azerbaycan’ın yakın zamanda Türk vatandaşlarına vize uygulamasını kaldırmasının söz konusu olmadığı belirtildi. Azeri yetkililer, bu konunun gündemlerinde olmadığını ifade etti.
Azerbaycan’ın İstanbul Başkonsolosu Seyyad Aran, merkezi Bakü’de bulunan TRend ajansına yaptığı açıklamada, "Azerbaycan’ın halen savaş halinde olması nedeniyle Türk vatandaşlarına vize uygulamasının kaldırmasının söz konusu olmadığını, ancak Yukarı Karabağ sorununun çözülmesi ve sınırların güçlendirilmesinden sonra bunun yapılabileceğini" kaydetti.
Aran, "sınırların açılmasından düşman Ermenistan’ın çıkarları için yararlanabileceği, Azerbaycan’da terörist eylem riskinin artabileceği" görüşünü dile getirdi.
Türkiye, 1 ağustostan geçerli olmak üzere Azerbaycan, Moğolistan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistan’ın umuma mahsus pasaport sahibi vatandaşlarına, Türkiye’ye yapacakları en fazla 30 gün ikamet süreli turistik amaçlı seyahatlerinde vize mecburiyetini kaldırdı.