23/01 Dünyadan Haberler

HOLLANDA'DA KAMUYA AÇIK YERLERDE DİL SINIRLAMASI!..

Verdonk konuşmada, bir çok Hollandalının da kamuya açık alanlarda başka bir lisan duymaktan rahatsız olduklarını iddia etti.
23 Ocak 2006 Pazartesi 01:04



Hollanda Azınlık ve Entegrasyon Bakanı Rita Verdonk, ülkede kamuya açık yerlerde resmi dil olan Flamanca dışında lisan konuşulmasını yasaklayan bir tasarı hazırlığı içinde olduğunu söyledi.


Almanya Protestan Kilisesi haber ajansı, Bakan Rita Verdonk'un Roterdam'da Sağ Liberal Parti'nin kongresinde entegrasyon tasarısı hakkında bilgi verdiğini yazdı.

Verdonk konuşmada, bir çok Hollandalının da kamuya açık alanlarda başka bir lisan duymaktan rahatsız olduklarını iddia etti.

Azınlık ve Entegrasyon Bakanı Rita Verdonk, herkesin uymak zorunda olduğu vatandaşlık belgesinde, Hollanda'nın değerlerinin listeleneceğini ve bu liste kapsamında Flamanca'dan başka dil konuşulmayacağını söyledi.

Rotterdam Belediyesi’nin, bu tasarının uygulanması için şimdiden hazırlıklara başladığı belirtiliyor.

Daha önce hazırlanan bir başka yasada, yabancıların Hollanda kültürü ve diliyle ilgili kurs görmesi ve sınavdan geçmesi öngörülmüş, ancak lisanla ilgili bir yaptırıma yer verilmemişti.


/CNN Türk

ÇİN'DE 111 MİLYON İNTERNET KULLANICISI VAR...

2004’e nazaran artmaya devam eden Çinli kullanıcıların sayısı 2005’te yüzde 18 oranında artış gösterdi.
23 Ocak 2006 Pazartesi 00:26



Dünyanın en büyük ikinci İnternet pazarı olma niteliği taşıyan Çin’de İnternet kullanıcılarının sayısı 111 milyon oldu. 2004’e nazaran artmaya devam eden Çinli kullanıcıların sayısı 2005’te yüzde 18 oranında artış gösterdi. Son rakamlara göre, 1.3 milyarlık bir nüfusa sahip olan Çin’de İnternet kullanıcılarının oranı 8.5 oldu.


Çinli İnternet kullanıcıları hızlı bir şekilde artmaya devam ediyor. Yapılan son araştırma İnternet kullanıcılarının sayısının 111 milyona ulaştığını gösteriyor. Bu rakam, daha önce analizciler tarafından beklenen rakamların biraz altında kaldı. Analizciler pazardaki büyümeyi ve diğer faktörleri göz önünde bulundurarak 2005 sonunda Çinli İnternet kullanıcılarının sayısının 120 milyonu geçeceğini tahmin etmişti. Gene de, yüzde 18’lik bir artış gösteren 2005 rakamları, 2004 rakamlarına göre yüksek bir seviyede. 2004’te Çinli kullanıcıların sayısı yüzde 16 artarak 94 milyona çıkmıştı.


Çin, dünyanın en büyük ikinci İnternet pazarı konumunda bulunuyor. Ülkede İnternet hizmetleri hızlı bir şekilde artıyor. Araştırma şirketi IDC’nin bir raporuna göre 2004’te Çin’e 16 milyon bilgisayar aktarıldı. Rapora göre bu rakamın 2005’te yüzde 13 artması bekleniyor. IDC’ye göre, kendi piyasalarında önde gelen iki PC üreticisi Dell ve Lenovo, sadece 2005’ün üçüncü çeyreğinde ülkeye 5.2 milyon bilgisayar aktardı.

Helal olsun size gençler devam.

Dünyanın en büyük küreselleşme ve savaş karşıtı olaylarından biri olan Dünya Sosyal Forumu, yarın Venezuela'nın başkenti Caracas'da başlayacak.

Devlet Başkanı Hugo Chavez'in evsahipliğini yapacağı foruma, 100 bin kadar kişinin katılması bekleniyor. Katılımcılar arasında Amerikan tarzı serbest ticarete karşı olanlar, çevreciler, Hintli liderler ve insan hakları eylemcileri bulunacak. Katılımcıların çoğunu, ABD hükümetine ve Irak'taki savaşa karşı güçlü bir muhalefet altında birleşenler oluşturacak.
Dünya Sosyal Forumu, yarın Caracas caddelerinde emperyalist karşıtı yürüyüşle başlayacak. Sloganlarında ABD Başkanı George Bush'u hedef almaları beklenen eylemcilere, Latin Amerika solunun önde gelen radikal sesi Chavez'in hitap etmesi bekleniyor.

Caracas'da bir hafta sürecek forumda aralarında seminerler, konuşmalar, konserler ve fuarların bulunduğu 2,000 aktivite düzenlenecek.

Organizatörler, foruma katılmak için düne kadar 50 binden fazla kişinin başvuruda bulunduğunu, ancak bu sayının 100 bine ulaşmasının beklendiğini belirtiyorlar. Katılımcıların yarısının Venezuela dışından gelmesi bekleniyor.
Foruma katılması beklenenler arasında Uruguaylı yazar Eduardo Galeano, Arjantinli Nobel Barış Ödülü sahibi Adolfo Perez Esquivel ve oğlu 2004'te Irak'ta ölen ve geçen yıl Bush'un Teksas'taki çiftliğinin yanında protesto çadırı kuran Amerikalı savaş karşıtı Cindy Sheehn bulunuyor. Brezilya'da 2001'de ilk kez yapılan Dünya Sosyal Forumu, İsviçre'nin Davos kentinde her yıl yapılan Dünya Ekonomik Forumu'na alternatif düzenleniyor.
Dünya Sosyal Forumu'na katılanlar, Dünya Ekonomik Forumu'nun tersine, serbest ticareti ve kapitalizmi eleştiriyorlar.
Bu yılki sosyal forum, dünyada 3 noktada yapılıyor. Bunlardan biri Mali'nin başkenti Bamako'da bugün sona eriyor. Diğer forumsa bundan 2 ay sonra Pakistan'ın Karaçi kentinde yapılacak.


Alıntı hurriyet.com.tr

Kırgızistan'ın güneyindeki Calalabat kentine giriş çıkışların, güvenlik nedeniyle kısıtlandığı bildirildi.

Ülkenin en önemli ajanslarından Akpiress'in haberine göre, Calalabat Eyalet Valiliği de polis tarafından güvenlik çemberi oluşturularak koruma altına alındı. Haberde, Devlet Başkanı Kurmanbbek Bakiyev tarafından görevden alınan Eyalet Valisi Cusup Ceenbekov taraftarlarının cuma gününden beri kentte protesto eylemlerini sürdürdüğü kaydedilerek, bugün de geniş katılımlı bir miting düzenleme çabası içinde oldukları belirtildi.
Habere göre, protestocular Calalabat kentinin merkezinde toplanırken, güvenlik güçleri şimdilik müdahalede bulunmuyor. Sadece valilik binası koruma altına alınırken, kente giriş çıkışlarda da sıkı denetim uygulanıyor.
Haberde, görevden alınan Vali Ceenbekov'un, Devlet Başkanı Bakiyev ile görüşme çabası içinde olduğu da kaydedildi.


Alıntı hurriyet.com.tr

Kazak ulusal Kazatomprom şirketiyle Japonya'nın Sumitomo Corporation ve Kansay Electric Power şirketleri, Kazakistan'da ortak uranyum üretecekler.

Astana'da bugün imzalanan anlaşmaya göre, Kazakistan'ın güneyinde yer alan Mınkudık (Bin Kuyu) uranyum maden yataklarının batı sektörünün işletilmesi için Kazatomprom, Sumitomo ve Kansay'ın ortak olacağı işletme ve pazarlama şirketi kurulacak.

Basına yapılan açıklamaya göre, kurulacak başlangıç sermayesi 100 milyon dolar olan ortak şirkette, Kazatomprom yüzde 65, Sumitomo yüzde 25 ve Kansay yüzde 10 hisse sahibi olacak. Ana sermaye 100 milyon doların tamamının Japon şirketler tarafından karşılanacağı belirtildi. Ortak şirketin üreteceği uranyum Japon pazarına arz edilecek.

Kazatomprom'a bağlık Appak uranyum şirketi baz alınarak kurulacak ortak şirketin 2007'den itibaren üretim çalışmalarına başlaması ve 2010 yılından itibaren yılda bin ton olmak üzere ticari üretime başlaması planlanıyor.
Uranyum rezervinin 18 bin ton olduğu tahmin edilen, Mınkudık batı ocağının işletilmesinin 22 yılda tamamlanması planlanıyor.


Alıntı hurriyet.com.tr

Pakistan'ın kuzeybatısındaki Peşaver'de kent meclisi, ABD'nin Afganistan sınırı yakınlarındaki bir köye hava saldırısı düzenlemesinin ardından bu ülkenin İslamabad Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesini istedi.

ABD Büyükelçisi Ryan Crocker'in sınır dışı edilmesine yönelik önerge, meclisin oturumunda oya sunuldu ve oy birliğiyle kabul edildi. Damadola köyündeki saldırıyı kınayan meclis ayrıca, üç evi yerle bir eden ABD'den özür dilemesini istedi. Pakistan hükümetinin, Peşaverli milletvekillerinin çağrısı üzerine harekete geçerek, Büyükelçi Crocker'in sınır dışı edilmesi için girişimde bulunması beklenmiyor.

ABD'nin, El Kaide'nin 2. adamı olduğu söylenen Elmen El Zevahiri'yi hedef aldığını söylediği 13 ocaktaki hava saldırısında, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 18 kişi ölmüştü.


Alıntı hurriyet.com.tr

İslami Cihad örgütü, yandaşlarını, 25 ocakta yapılacak Filistin genel seçimlerini boykot etmeye çağırdı.

Örgütten yapılan açıklamada, tüm savaşçılarından ve yandaşlarından hiçbir şekilde seçimlere katılmaması istendi.
Tel Aviv'de geçen hafta düzenlenen 17 kişinin yaralandığı intihar saldırısının sorumluluğunu üstlenen örgütün, çarşamba günkü seçimlerde adayı bulunmuyor.

Filistin seçimlerinde Hamas örgütünün büyük çıkış yapması bekleniyor.

Alıntı hurriyet.com.tr

Time dergisi, yolsuzluk yaptığını itiraf eden ve ABD Başkanı George Bush'un seçim kampanyasına destek verdiği ortaya çıkan lobici Jack Abramoff'un Bush ile çekilmiş 5 fotoğrafı bulunduğunu yazdı.

Derginin dünkü sayısındaki makalede, Abramoff'u tanımadığını söyleyen Bush'un, bu kişiyle çekilmiş 5 fotoğrafının bulunduğunu açıklaması, skandaldan uzak durmaya çalışan Bush'u rahatsız edebileceği ve bu olayın son yılların büyük skandallarından biri olabileceği yorumunda bulunuyor.

Fotoğrafları yayınlamayan dergi, bunun nedenini açıklamazken, fotoğrafların Beyaz Saray'daki resepsiyonlarda çekilmiş olduğunu, bununla birlikte karelerden birinde Bush ile ve Abramoff'un Teksas'taki Kızılderili Kickapoo kabilesinin şefiyle görüldüğü belirtiliyor. Skandalın, Washington'ın en parlak, en başarılı lobicileri arasında yer alan Abramoff'un, iki yıl kadar önce, çeşitli Kızılderili gruplarının haklarını savunmak üzere usulsüz bir şekilde 82 milyon dolardan fazla para aldığının ortaya çıkmasıyla patlak verdiği hatırlatılıyor.

Washington'u sarsan lobicilik skandalında, yolsuzluk yaptığını itiraf eden lobici Jack Abramoff'un Bush'un seçim kampanyasına da destek verdiği ortaya çıkmış, Cumhuriyetçi Parti yetkilileri, Başkan Bush'un da, Abramoff'tan kampanyasına destek aldığını ve bu destekle bağlantılı olarak gelen paranın 6 bin dolarının yardım kuruluşlarına bağışlanacağını belirtmişti. Beyaz Saray sözcüsü Scott McClellan da, Başkanın Abramoff'u tanımadığını ve bu kişiyle karşılaştığını hatırlamadığını söylemişti.


Alıntı hurriyet.com.tr

Belçika'nın Bruges Ceza Mahkemesi, terörist Fehriye Erdal ve terör örgütü DHKP-C üyesi 10 kişiyi Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı yargılamaya bugün devam ediyor. Mahkemenin, “hızlandırılmış sürece” geçeceği ve davanın bu ay içinde sonuçlandırılacağı ifade ediliyor.

Mahkeme, bugünkü oturumunda savunma avukatlarını dinlemeyi sürdürecek. Teröristler, Konokke kenti yakınlarındaki Duinbergen'de yakalanmalarından 6 yıl sonra yargılanıyor. Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı, Toyota-Sa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'nin 9 Ocak 1996 tarihinde öldürülmesi olayının zanlılarından terörist Fehriye Erdal, 26 Eylül 1999'da, Belçika'da, Neşe Yıldırım adına düzenlenen sahte pasaportla yakalanmıştı.

Belçika, Türkiye'nin iade talebini, idam cezasının yasalardaki varlığı nedeniyle reddetmiş ve bu arada teröristin siyasi sığınma başvurusunu da geri çevirmişti. Erdal, bir yıl kadar hapis yattıktan sonra bir evde gözaltına alındı ve Belçika'da işlediği suçlardan yargılanmasını bekliyor. Bu suçlar arasında silah taşımak, suç örgütü faaliyetlerine katılmak, sahte kimlik kullanmak gibi unsurlar bulunuyor.

Bruges'deki davada, Erdal ile birlikte, Belçika'da işledikleri suçlardan dolayı “suç örgütü üyeleri” olarak yargılananlar arasında terör örgütünün başı Dursun Karataş da bulunuyor. Sanıklar arasında, Fehriye Erdal ile birlikte ele geçirilen Kaya Saz, Musa Asaoğlu ve Zeki Karaman, bunlarla işbirliği yaptıkları belirlenen Akar Özordulu, İrfan Demirtaş, Hasan Ekici, Nebi Albayoğlu, Zerrin Sarı, Bahar Kimyongür, Aydın Daldal yer alıyor. Terör örgütünün başı Karataş gıyabında yargılanıyor.

SAVUNMA

Sanık avukatları, davaya siyasi görüntü kazandırma çabalarını sürdürüyor ve vakit kazanma taktiklerine devam ederek Türkiye'den şahit çağırmak istediklerini söylüyorlar. Türk devletinin de bir avukat tarafından müdahil taraf olarak temsil edildiği davada sanık avukatları müvekkillerinin “siyasi suçlu”, terör örgütü DHKP-C'nin bir “siyasi parti” olduğunu ileri sürüyorlar. Federal Savcı Johan Delmulle, sanık avukatlarının davayı uzatma manevralarını eleştiriyor.

Türkiye'yi temsil eden Belçikalı avukat Dries Vincken, Savcı Delmulle ile mutabık olduğunu belirtiyor ve dava sürecinde, sanık avukatlarından sonra konuşacağını bildiriyor. Müdahil taraf olan Türkiye, terör örgütünün ve teröristlerin gerçek yüzlerini göstermek amacıyla Belçika adaletine ve kamuoyuna çok sayıda belge aktarıyor.

TÜRKİYE'DE İŞLEDİĞİ SUÇLARDAN YARGILANMIYOR

Belçika'nın Gent Mahkemesi, geçen ekim sonunda, terörist Fehriye Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan dolayı Belçika'da yargılanamayacağı yönünde görüş bildirmişti. Gent Mahkemesi, 25 sayfalık gerekçeli kararında, Belçika adaletinin Türkiye'de işlenmiş suçları yargılama yetkisi olmadığını ileri sürdü.

Sabancı ailesinin avukatı Fernand Schmitz, “son derece saçma” olarak nitelendirdiği karar karşısında derhal Yargıtay'a giderek son itiraz hakkını kullandığını, bunun ardından, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını açıkladı. Gent Mahkemesi kararında, teröristin Avrupa Terörizme Karşı Mücadele Sözleşmesi çerçevesinde yargılanamamasına gerekçe olarak, Sabancı suikastında kullanılan silahın “tam otomatik” değil, “yarı otomatik” olması gösterildi. Söz konusu sözleşmede, “tam otomatik silah” kullanılan eylemler hedef alınıyor.
Schmitz, Belçikalı hakimleri “siyasi yaklaşımla” suçlamayı ve ulusal ve uluslararası hukukun ihlal edildiğini söylemeyi sürdürüyor.

DAVA AŞAMALARI

Bruges Mahkemesi'nin, “hızlandırılmış süreç” sonunda, bu ay içinde son kararı vermesinin ardından taraflara temyiz yolu açılacak. Adli kaynaklar, Temyiz Mahkemesi'nin kararını Yargıtay'a başvurunun izleyeceğini, bu kurumun “son durak” olacağını ifade ediyor. Teröristlerin Belçika'daki suçlarından dolayı yargılanma süreçlerinin yaz dönemine kadar tamamlanabileceği ifade ediliyor.


Alıntı hurriyet.com.tr

Rusya'yı etkisi altına alan soğuk hava dalgası, Almanya'ya ulaştı. Almanya genelinde yılın en soğuk günleri kaydedilirken, Saksonya-Anhalt eyaletinde 2 kişinin donarak öldüğü bildirildi.

Rumlar, yaptıkları tüm girişimlere rağmen KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'la cumhurbaşkanlığında görüşmekte ısrarlı olan İngiltere Dışişleri Bakanı Jack Straw'a, soğuk ve protestolu karşılama hazırlıyor. Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un ardından, Rum Meclis Başkanı ve AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas da, Straw'un Talat'la makamında görüşmesini gerekçe göstererek İngiliz Bakanla bir araya gelmeyeceğini açıkladı. Politis gazetesinin haberine göre, Rum yönetimi, Kıbrıs Rum kesimine yarın öğleden sonra gelmesi beklenen Straw'la diyalogu düşük düzeyde tutacak.

Straw'u Larnaka Havaalanı'nda Rum Dışişleri Bakanlığı'nın alt düzey memurlarının karşılayacağını ve havaalanının VİP salonunun da kullanılmayacağını belirten gazete, Straw'un Cumhurbaşkanı Talat'la makamında görüşme konusunda ısrar etmesi nedeniyle ziyaretin Rum tarafınca düşük düzeyde tutulduğunu, bununla Rum yönetiminin Straw'u cezalandırmaya çalıştığını yazdı.

Habere göre, Straw, Rum kesiminde sadece Rum Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu'yla görüşecek. Görüşme, çarşamba sabahı kısa bir görüşme ve ardından Dışişleri Bakanlığı'nda çalışma yemeği şeklinde olacak.
Politis'e göre, Straw'a yönelik düzeyi düşürülmüş ziyaret senaryosu şöyle:

“Straw'u salı günü öğleden sonra saat 17.30'da Larnaka Havaalanı'nda protokol müdürlüğünde hiyerarşinin en son basamağındaki memur karşılayacak. Salı günü aynı saatlerde Papadopulos Rusya'dan dönecek. VİP'te dahi tesadüfi bir karşılaşma olmaması için Straw'un VİP salonunu kullanmaması kararlaştırıldı. Straw bir araçla havaalanından ayrılıp İngiliz Yüksek Komiserliği'ne hareket edecek.

Yakovu, çarşamba günü Straw'la yapacağı görüşmeden sonra ortak basın toplantısı düzenlemeyi reddetti.”
Rum göçmen dernekleri de çarşamba günü Rum Dışişleri Bakanlığı binası dışında Straw'un ziyaretini protesto eylemi düzenleyecek.

Alıntı hurriyet.com.tr

11 Eylül saldırıları öncesi FBI’nin birçok istihbaratı gözardı ettiğini öne sürerek çalkantılar yaratan eski FBI çalışanı Türk kökenli Sibel Edmonds’a konuşma yasağı getiren yargıç Reggie Walton’un bağlantılarına dikkat çekildi. CIA ajanı Valerie Plame’nin kimliğini açıklayan Beyaz Saray danışmanı Scooter Libby’i de yargılayacak olan Walton’un iki yıl Başkan Bush’un danışmanlığını yaptığı vurgulanıyor.

ABD’de 11 Eylül saldırıları öncesi FBI’nin birçok istihbaratı gözardı ettiğini öne sürerek çalkantılar yaratan eski FBI çalışanı Türk kökenli ABD vatandaşı Sibel Edmonds’a konuşma yasağı getiren yargıç Reggie Walton’un bağlantıları tartışılmaya başlandı CIA ajanı Valerie Plame’nin kimliğini açıklayan Beyaz Saray danışmanı Scooter Libby’i de yargılayacak olan yargıç Walton’un iki yıl süreyle Başkan Bush’un danışmanlığını yaptığına da işaret edildi.

Bush Yönetimi’nin terörle savaş ve Sibel Edmonds olayı konularında kitap ve makaleler yayınlayan yazar W. David Jenkins, "Old American Century" adlı sitesinde "Sibel Edmonds, Terörle Savaşın Yalan Olduğunun Kanıtıdır" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Jenkins, Edmonds’a konuşma yasağını koyan yargıç Reggie Walton’un CIA ajanı Valerie Plame’nin kimliğini açıkladığı için yargılanacak olan Beyaz Saray danışmanı Scooter Libby hakkındaki davaya bakacağına dikkat çekerken, Walton’un Bush Yönetimi ile olan yakınlığının altını çizdi.

Yargıç Walton’un Sibel Edmonds’a koyduğu konuşma yasağının "gülünç" olduğunu savunan Jenkins, bu karar sonucunda teknik olarak Edmonds’un sürücü ehliyetine, doğum sertifikasına ve doldurabileceği iş başvuru formlarına el konulabileceğini belirtti.

Bazı kişilerin Edmonds’un konuşmasından büyük kaygı duyduklarını kaydeden Jenkins, yargıç Walton konusunda fazla bir şey bilinmediğini ancak bilinenlerin Walton’un "Bush çetesi" ile olan ilişkilerinin gözler önüne serilmesi için yeterli olduğunu savundu.

Jenkins, Watson’un iki yıl boyunca Beyaz Saray’da Bush’un danışmanlığını yaptığını bunun ardından eski göreve döndüğünü, şimdi ise Edmonds davasından sonra Libby davasına bakacağına dikkat çekti. Oklahoma bombalama olayının kurbanlarının avukatlarının FBI’dan bazı dosyaları sağlamak amacıyla yasal işlemlerini başlattığını ancak bu talebin 2002 yılında Walton tarafından teknik bir bahane ile reddedildiğine dikkat çeken Jenkins, Walton gibi Bush Yönetimi ile yakın bağları olan bir yargıcın "tesadüfen" Libby gibi üst düzey bir Beyaz Saray görevlisi hakkındaki dava ile görevlendirilmesinin "ilginç" olduğunu belirtti.

Bush Yönetiminin terörle savaşın "seçici" olduğunu savunan Jenkins, "Bush Yönetimi, Edmonds, Plame, Libby, Irak, 11 Eylül ve Bush ile ilgili tüm şeyler konusunda gerçeğin hiç bir zaman ortaya çıkmamasını sağlamak için Yargıç Walton’u yeniden göreve çağırdı" yorumunu yaptı.

FBI için tercüman olarak çalışan Sibel Edmonds, 11 Eylül saldırısı öncesi terör örgütlerine ilişkin istihbaratı içeren belge ve kanıtlarının gözardı edildiğini, diğer bir Türk kökenli çevirmenin de Türk örgütlerine bilgi sızdırdığını öne sürmüş, bunun üzerine işten atılmıştı.


Alıntı hurriyet.com.tr

Amerikan yönetiminin, İsrail'e, Hamas'ın yer alacağı bir Filistin hükümetini tanımama sözü verdiği bildirildi.

İsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesinin haberine göre, Kudüs'teki İsrailli hükümet kaynakları, yaklaşık 10 gün önce İsrail'i ziyaret eden Amerikalı temsilcilerin, İsrailli yetkililere, “böyle bir hükümeti tanımanın, Amerikan yasalarını ihlal etmek anlamına geleceğini söylediğini” belirtti.

Aynı kaynaklar, İsrail'in ABD'nin yanı sıra geçen hafta İsrail'i ziyaret eden AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Moratinos'tan benzer mesajlar aldığını söyledi.
Filistin'de 25 Ocak Çarşamba günü yapılacak seçimlerle ilgili kamuoyu yoklamaları, iktidardaki El Fetih'le çekişen Hamas'ın, oyların üçte birini alabileceğine işaret ediyor.

Bu arada İsrail Başbakan Vekili Ehud Olmert'in dün Filistin seçimlerini görüşmek üzere özel bir toplantı düzenlediği bildirildi. Toplantıya, Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Savunma Bakanı Şaul Mofaz, Kamu Güvenliği Bakanı Gideon Ezra, üst düzey emniyet yetkilileri, İsrail Savunma Güçleri yetkilileri, iç istihbarat servisi Şin Bet ve Ulusal Güvenlik Konseyi'nden üst düzey yetkililerin katıldığı belirtildi.

Alıntı hurriyet.com.tr

Birleşmiş Milletler ve ABD, İbrahim Rugova’nın ölümüne rağmen Kosova’nın nihai statüsüne yönelik görüşmelerin kesintiye uyramayacağını bildirdi.

Kosova Başkanı İbrahim Rugova’nın ölümünün ardından Birleşmiş Milletler ve ABD, Kosova’nın nihai statüsü ile ilgili müzakerelerin kesintiye uğramayacağını açıkladı. Uzmanlar ise son dönemde Kosova’da bazı münferit şiddet olaylarının yaşandığını hatırlatarak Rugova’nın yokluğunda oluşan boşluğu milliyetçi Arnavutlar’ın doldurmaması gerektiği uyarısında bulunuyor.

Yeni Dönem Haber Ajansı’na göre, Birleşmiş Millletler Genel Sekreteri Kofi Annan ve ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Kosova ile yapılması planlanan müzakerelerin kesintiye uğramayacağını açıkladı.
Uzmanlar ise Rugova’nın boşluğunu milliyetçilerin doldurmasından endişeleniyor. Kosova’nın bağımsızlığı için barışçıl mücadeleden yana olan Rugova, Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) tarafından pasif kalmakla eleştiriliyordu. Kosova’da yapılan son seçimlerde milliyetçilerin ciddi bir oy almasının ardından Rugova’nın da hayatını kaybetmesiyle Kosova’da milliyetçi eylemlerin artmasından endişe ediliyor.

'TÜRKİYE KOSOVALILAR’IN YANINDA OLACAKTIR'

Öte yandan Türkiye’nin Kosova’daki Eşgüdüm Bürosu Şefi Volkan Türk Vural, İbrahim Rugova’nın ailesine ve Kosova halkına bir taziye mesajı yayınladı. Kosova Radyosu’na göre mesajda, "Kosova Başkanı İbrahim Rugova’nın kayıbını büyük bir üzüntüyle öğrendik. Şahsım ve ülkem adına öncelikle Rugova ailesine ve tüm Kosova halkına taziyelerimizi bildirirken, Başkan Rugova’ya tanrıdan rahmet diliyorum. Bütün bir ömrünü Kosova’yı daha iyi günlere taşımaya adamış olan Başkan Rugova’nın ani ölümü hepimizi derinden sarsmıştır. Temennimiz, umudumuz tüm Kosovalılar’ın Rugova’nın başlattığı yolda birlik içinde çalışmaya devam etmeleridir. Bu konuda Türkiye daima yanlarında olacaktır" ifadeleri yer aldı.

Kosova Türk Gazeteciler Derneği de Rugova’nın ölümü üzerine bir mesaj yayınladı. Mezajda, Rugova’nın kaybının sadece Kosova için değil, bölge barışı ve istikrarı açısından da büyük bir kayıp olduğu dile getirildi.

SULTAN MURAT TÜRBESİNİN AÇILIŞI ERTELENDİ

Öte yandan 1389 yılında yaşanan Kosova Savaşı sırasında Miloş Obiliç isimli bir Sırp’ın suikasti sonucu öldürülen Sultan Murat’a ait olan türbenin restorasyonu tamamlanmıştı. Daha önce 27 Ocak’ta yapılacağı bildirilen türbe açılışı, Rugova’nın ölümü üzerine ertelendi.


Alıntı hurriyet.com.tr

Alman Bild gazetesi, Almanya'da ”Mehmet” lakabıyla tanınan, ailesini tehdit ettiği için mahkeme tarafından 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve tutuklama emriyle aranan Muhlis Arı'nın Türkiye'ye kaçtığını yazdı.

Gazetenin haberinde, Alman polisinin, Arı'nın ailesinin Saray ilçesindeki evini aradığı ve telefona çıkan Arı'nın, “Eğer dönecek olursam size zamanında haber veririm” şeklinde konuştuğu belirtildi.

Arı, Almanya'da işlediği bir dizi suçtan dolayı 1998 yılında henüz 14 yaşındayken ailesinden ayrı olarak sınır dışı edilmiş, 2002 yılında Federal İdare Mahkemesi'nin, reşit olmayan bir çocuğun ailesinden ayrı olarak sınır dışı edilemeyeceğine karar vermesinden sonra, ailesinin yaşadığı Münih kentine dönmüştü.

Almanya'ya döndükten sonra ailesini tehdit ettiği gerekçesiyle geçen yılın haziran ayında 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Arı'nın bu cezasının tecilli olup olmaması konusunda bu yılın başında karar alınacaktı.

Alıntı hurriyet.com.tr

Kuzeyden gelen soğuk ve yağışlı hava dalgası, Türkiye'nin ardından Bulgaristan'ı da etkisi altına aldı.

Kutup soğukları nedeniyle bazı bölgelerde ısı eksi 13 dereceye kadar düşerken, yetkililer önümüzdeki iki gün içinde ısının eksi 25'e kadar inebileceği uyarısında bulundular. Soğuk ve yağışlı hava dalgası özellikle ülkenin kuzeydoğunda etkisini göstermeye başladı. Aşırı soğuk ve tipi yüzünden Bugaz, Varna, Razgrad ve Silistre bölgelerinde okullar 3 gün tatil edildi. Bu bölgelerde yüksek kesimlerdeki yüzlerce yerleşim merkeziyle bağlantı kesilirken, çok sayıda köye elektrik verilemiyor.

Başbakan Yardımcısı ve doğal afetlerlerden sorumlu Devlet Bakanı Emel Etem, dondurucu soğuklara karşı her türlü tedbirin alındığını, tüm kurumların alarma geçirildiğini bildirdi. Etem, vatandaşları mecbur kalmadıkça şehirlerarası yollara çıkmamaları yönünde uyardı. Bu arada, başta başkent Sofya olmak üzere birçok büyük şehirde belediyeler, evsizler için devlete ait kurumlarda aşevleri kurdu. Sofya'da Kramikovtsi demir çelik fabrikasına ait bir yurt, Belediye Başkanı Boyko Borisov'un emriyle evsizler için barınma yerine dönüştürüldü. Borisov, sokakta yaşayan herkesin donma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, bu kişilerin polis zoruyla da olsa barınma yerine kaldırılacaklarını açıkladı.

Soğuk ve yağışlı hava karayolları ekiplerini de alarma geçirdi. Yoğun kar yağışı ve tipi yüzünden kapanan yüzlerce yolun ulaşıma açılması için ekiplerin aralıksız olarak çalışmalarını sürdürdüğü bildirildi. Yetkililer, şehirlerarası yolculuk yapacak vatandaşların mahsur kalma risklerinin bulunduğunu, yanlarına termos içinde sıcak içecek ve yiyecek almaları gerektiğini söylediler. Soğuk ve yağışlı hava dalgasının hafta sonuna kadar etkisini sürdürmesi bekleniyor.


Alıntı hurriyet.com.tr

Yunanistan'ın İyon denizinde yer alan Lefkada adası açıklarında, Richter ölçeğine göre 4.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Atina Haber Ajansı (ANA), saat 11.39'da meydana gelen depremin can ve mal kaybına yol açmadığını duyurdu.

Alıntı hurriyet.com.tr

Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin'i yargılayan mahkemenin başkanlığına, gelecek duruşmada görev yapmak üzere yeni bir hakimin atandığı bildirildi.

Mahkeme sözcüsü Raid Cuhi, “Mahkeme heyeti bugün toplandı ve hakim Rauf Raşid Abdürrahman'ın mahkemeye başkanlık etmesine karar verdi” dedi. İstifa eden mahkeme başkanı Rizgar Muhammed Emin'in yerine geçici olarak bu göreve getirilen Abdürrahman'ın Kürt olduğu belirtildi.

Cuhi, Iraklı yetkililerin Emin'le olan anlaşmazlığı çözemediklerini söyledi.

Alıntı hurriyet.com.tr

İngiltere'de Yüksek Mahkeme, 16 yaşından küçük bir genç kızın, ailesine haber vermeden kürtaj yaptırabileceği kararını verdi.

Londra Yüksek Mahkemesi, 15 yaşındaki kızı hamile olan Sue Axon isimli vatandaşın, hükümet ve Sağlık Bakanlığı birimlerinin, kürtaj yaptırmak isteyen genç kızların ailelerine haber vermelerinin zorunlu olması yönünde açtığı davayı reddetti. Londra Yüksek Mahkemesi'nin yargıcı, böyle zor bir karar vermek zorundaki genç kızlar için tam bir gizliliğin sağlanmasının gereğine işaret etti.

Mahkeme, “böyle bir durumda genç kızın ailesine haber vermeye zorlanmasının, yetişme çağındaki bu genç kızın ilerde pişman olabileceği bir karar almasına veya kürtaj operasyonu için uygun olmayan birisinin yardımını istemesine yol açabileceği” kararını verdi. Davacı 52 yaşındaki 5 çocuk annesi Axon'ın avukatı ise müvekkilinin, doktorların ailelerin onayı olmaksızın kürtaj yapmalarına engel olunmasını değil, sadece ailesi olarak bilgilendirilmesini istediğini, kısaca “bilmek hakkının” verilmesini istediğini söyledi.

Kendisi de 30'lu yaşlarda kürtaj yaptırmak zorunda kalan Axon ise mahkeme kararının ardından, “Bu olayın ailelerin ve çocuklarının kürtajın travmasını anlamalarına ve cinsellik konusunda daha açık konuşmalarına yardımcı olacağını umuyorum” diyerek, mahkeme kararını temyiz etmeyeceğini söyledi.

Alıntı hurriyet.com.tr

İtalya'nın güneyindeki Cosenza kentinde 69 yaşındaki papaz, cinsel taciz ve tecavüz nedeniyle bugün gözaltına alınarak cezaevine yerleştirildi.

Françeskocular (Fransiskenler) tarikatına bağlı olan ve uzun yıllar Afrika'da misyonerlik faaliyetleriyle tanınan Rahip Francesco Bisceglia, hem şahsen, hem de grup halinde bir rahibeye tecavüz etmekle suçlanıyor. Mağdur rahibenin geçen aylarda Cozensa Savcılığı'na yaptığı suç duyurusu, taciz ve tecavüz eyleminin faillerinin cezaevine gönderilmesiyle sonuçlandı.

Cosenza Mahkemesi Ön Soruşturma Yargıcı Giusy Ferruci'nin imzaladığı ihtiyati tutuklama emriyle bugün harekete geçen güvenlik birimleri, Rahip Bisceglia'nın yardımcısı olan 39 yaşındaki Antonio Gaudio'yu da aynı suçlamalar nedeniyle tutuklayarak, Cosenza Cezaevi'ne sevk etti.

Cumhuriyet Savcısı Claudio Currelli ve güvenlik birimlerinin, Rahip Bisceglia ve yardımcısı Gaudio'yla birlikte, toplu tecavüz eylemine karışmış olan diğer sanıkları tespit etme çalışmalarının ise halen sürdüğü açıklandı. Yargı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, taciz ve tecavüz suçları, Cosenza'da Françeskocular tarikatına ait bir manastırda gerçekleşti. Rahibenin suç duyurusu üzerine harekete geçen savcılık birimlerinin, sanıkların telefon konuşmalarını dinlemek suretiyle de suçların işlendiğini teyit ettiği belirtildi.

Alıntı hurriyet.com.tr

Rusya iç istihbarat servisi FSB, ilk defa Rusya'da yabancı gizli servis ajanlarının Sivil Toplum Örgütleri'ne (STÖ) mali yardımda bulunduğuna ilişkin bir örneğin ortaya çıkarıldığını açıkladı.

Rus İtar-Tass ajansı, FSB Sözcüsü Sergey İgnatçenko'nun yaptığı açıklamada, Moskova'da düzenlenen özel bir operasyonda yabancı istihbarat servisi ajanlarıyla STÖ'ler arasındaki ilişkinin ortaya çıkarıldığını söylediğini duyurdu.
İgnatçenko, “4 İngiliz ajanının diplomatik maske altında çalıştıklarını ve bu maskelerinin düşürüldüğünü” belirterek, bunlardan birinin STÖ'lerle ilişkilerden sorumlu İngiltere'nin Moskova Büyükelçiliği'nin ikinci katibi Mark Doe olduğunu” kaydetti.

Doe'nun STÖ'lere Küresel Fırsatlar Fon'u (KFF) adına mali yardımda bulunduğunu ifade eden İgnatçenko, “Bu, onları buradaki ajanlarıyla temas ederken kelimenin tam anlamıyla ilk defa iş üstünde yakalamamız ve buradaki bir grup sivil toplum örgütünü finanse ettiklerine dair delillere ulaştığımız bir vaka” dedi.
İgnatçenko, yapılan para yardımlarının tam olarak nereye harcandığını da çok dikkatli bir şekilde incelemeleri gerektiğini sözlerine ekledi.

İngiltere'nin Moskova Büyükelçiliği'nden bir yetkili de İtar-Tass ajansına yaptığı açıklamada, Rus televizyonundaki suçlamalara hayret ettiklerini ve kaygıyla karşıladıklarını belirterek, “Bu konuda bugün başka bir açıklama yapılması düşünülmüyor” dedi.

Rusya devlet televizyonundaki “Özel Muhabir” programında dün görüntüleriyle yayımlanan haberde, FSB yetkilileri, İngiliz ajanlarının yerleştirdiğini söyledikleri kaya parçası şeklindeki bir dinleme cihazını gösterdiler.
Yetkili, İngiliz Büyükelçiliği yetkililerinin bu alıcıdaki bilgileri el bilgisayarına yükledikten sonra ayrıldığını belirtirken, haberde 4 İngiliz ajanının ve bir Rus vatandaşının dinleme olayında açığa çıkarıldığı belirtilmişti. Rus vatandaşının daha sonra gözaltına alındığı kaydedildi.

Haberde, kaya şeklindeki dinleme cihazına doğru yürüyen bir kişinin gizli kamerayla çekilmiş görüntüsü ve kaya parçasının içindeki dinleme cihazının görüntülerine yer veriliyor.

Alıntı hurriyet.com.tr

KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, KKTC'de Amerikan deniz üssü kurulması için bir teklif olmadığını söyledi.

Başbakan Soyer, bir kabulü sırasında, gazetecilerin, yerel bir gazete çıkan “Gemikonağı bölgesinde Amerikan deniz üssü yapıldığı” yönündeki iddiayla ilgili soruları üzerine, böyle bir şeyi ilk kez duyduğunu kaydetti. Soyer, böyle bir durum bulunmadığını, teklif de olmadığını ifade ederek, basın özgürlüğü çerçevesinde basının böyle değerlendirmelerde bulunabileceğini belirtti.

Başbakan soyer, KKTC Ülkü Ocakları Başkanı Selçuk Düzgün'ün sınır dışı edilmesiyle ilgili bir soru üzerine de, bu şahsın 12 yıldır öğrenci statüsünde ülkede yaşadığını, polisin kendilerine dosyalar ilettiğini ve bu çerçevede sınır dışı edildiğini söyledi.

Gerek görülmesi halinde dosyalarla ilgili kamuoyuna açıklama yapabileceklerini belirten Soyer, kimsenin “adalet oluşturma merkezi” olamayacağını, demokratik hukuk devleti ilkelerinin herkes için geçerli olduğunu kaydetti.

Alıntı hurriyet.com.tr

Amerikan Kentucky Fried Chicken (KFC) Suriye'de açılan ilk Amerikan “fast-food” lokantası oldu.

KFC'nin bu ülkedeki temsilcisi, Halep kentindeki Sheraton otelini inşa eden ve Suriye'ye önemli yatırımlar yapan Kuveytli işadamı Nasır Hurafi oldu. Başkent Şam'da açılan ilk Amerikan lokantası KFC'de klasik kızarmış tavuklu, patates cipsli ve meşrubatlı mönü 250 Suriye lirasına (yaklaşık 6,5 YTL) satılıyor. Suriye'de asgari ücret 7500 Suriye lirası (yaklaşık 200 YTL) civarında bulunuyor.

Ramia Haddad isimli 23 yaşındaki Suriyeli genç kadın, Amerikan lokantasında yemek yemenin kendisi için bir sorun yaratmadığını belirterek, “KFC'nin bir Amerikan markası olması sorun değil, ama şu anda komşu ülkeleri etkileyen kuş gribi yüzünden bu lokantaya gitmem” dedi.

Bazı büyük Amerikan şirketleri son dönemde Suriye'ye ilgi göstermeye başlarken, Pepsi Cola ve Suriye'nin Fransa'da sürgünde bulunan eski Devlet Başkan Yardımcısı Abdülhalim Haddam'ın oğlunun temsilcisi olduğu Coca Cola'nın Suriye'de birer fabrikaları bulunuyor.

Mayıs 2004'ten beri bölgesel siyasetinden ötürü ABD'nin ekonomik yaptırımları altındaki Suriye, kısa süre önce yabancı giyim markalarının da ülkeye girişine izin vermişti. Özel sektörün yerleşmeye başlamasına karşın, Suriye ekonomisinin büyük bölümü hala devlet tarafından kontrol ediliyor.


Alıntı hurriyet.com.tr

Hamas'ın önde gelen liderlerinden Mahmud Zahar, İsrail'le üçüncü bir taraf aracılığıyla görüşmenin mümkün olabileceğini söyledi.

Hamas'ın Gazze'deki liderlerinden Zahar, Filistin'de çarşamba günü düzenlenecek parlamento seçimlerinden önce yaptığı açıklamada, ”İsrail'le görüşmek tabu değil” dedi. Hamas'ın önde gelen adayları arasında bulunan Zahar, “Hamas'ın, İsrail'in geçmişte Lübnan'daki Hizbullah gerillalarıyla yaptığı gibi, İsrail'le üçüncü bir taraf aracılığıyla görüşmek isteyeceğini” kaydetti.

Alıntı hurriyet.com.tr

Rusya'nın başkenti Moskova'da etkili olan aşırı soğuk nedeniyle birçok hizmet sektöründe fiyatların önemli ölçüde arttığı, en çok kazançlı olanın araç çekicileri olduğu bildirildi.

İzvestiya gazetesinin haberine göre, son bir haftada eksi 20 derecede seyreden ısı yüzünden çok sayıda araç yolda kalırken, daha önce 60 YTL'ye eşdeğer fiyattan hizmet veren araç çekicileri, fiyatlarını 6'ya katladı. Çekiciler, kent dışına çıktıklarında kilometre başına ektra ücret alıyor.

Soğuk hava şartlarından dolayı Moskova'da taksi ücretleri de arttı. Taksinin ilk 20 dakikalık ücreti 240 rubleden (yaklaşık 12 YTL) 320 rubleye kadar yükseldi. Moskova'daki aşırı soğuk yüzünden elektrikli ısıtıcı, içi yünlü ayakkabı, kalın yünlü giysi ve elektrikli battaniye satışlarında patlama olduğu da belirtildi.

Alıntı hurriyet.com.tr

Şili'nin eski diktatörü Augusto Pinochet'nin eşi ve 4 çocuğunun, vergi kaçırdıkları suçlamasıyla tutuklandığı bildirildi.

Yargı kaynakları, Hakim Carlos Cerda'nın Pinochet'nin eşi Lucia Hiriart ve çocuklarından dördünün “bile bile yetersiz” vergi bildiriminde bulunmaktan dolayı tutuklanmasına karar verdiğini söylediler. Pinochet de geçen sene yabancı bankalardaki 27 milyon dolarlık hesabıyla ilgili olarak vergi kaçırmakla suçlanmıştı.


Alıntı hurriyet.com.tr

İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki, bugün Tahran’da bulunan Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Hamid Bin Casim Bin Cabr Alesani’yle düzenlediği ortak basın toplantısında Avrupa’ya yönelik açıklamalarda bulundu.

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mutteki, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (UAEA) üye ülkelere, nükleer araştırmanın, nükleer yakıt üretmekten farklı bir şey olduğunu anlatmaya çalıştıklarını belirterek, UAEA toplantısının, tarafların yönetemeyeceği bir tarafa gitmemesi gerektiğini dile getirdi.

Avrupalı ülkeleri müzakereye çağıran Mutteki, sorunun çözülmesi için, bazı ülkelerin İran’ın nükleer çalışmaları konusundaki endişeleri ve İran halkının haklarının korunmasına birlikte bakılması gerektiğini söyledi. Moskova’nın, Rusya’da ortak uranyum zenginleştirme önerisi konusunun incelemekte olduğunu da hatırlatan Mutteki, Çin ve diğer ülkelerin, İran’ın nükleer çalışmalarına katılabileceğini kaydetti.

Ortak basın toplantısında konuşan Katar Dışişleri Bakanı da İran’da bulunmaktan memnuniyetini dile getirerek, İran ile Katar arasındaki ekonomik ilişkilerin istenen düzeyde olmadığını, ilişkilerin gelişmesine çalışacaklarını ifade etti.
Katar Dışişleri Bakanı Alesani’nin, 1 günlük Tahran ziyareti sırasında İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad tarafından kabul edilmesi de bekleniyor.


Alıntı hurriyet.com.tr

Norveç hükümeti, depremden sonraki yeniden yapılanma çabasına katkıda bulunmak için Pakistan'ın borçlarının 20 milyon dolarlık bölümünü sildi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Norveç'in, Pakistan'ın toplam 45 milyon dolar olan borcunun 20 milyon dolarlık bölümünü sildiği belirtildi.
Norveç'e ziyarette bulunan Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref, Oslo havaalanında yaptığı açıklamada, Norveç'e deprem sonrası yaptığı maddi ve tıbbi yardımlar için çok minnettar olduklarını söylemişti.


Alıntı hurriyet.com.tr

KKTC Başbakanı Ferdi Sabit Soyer, Gazimağusa'ya bağlı İncirlik Köyü'nde kuş gribiyle ilgili şüpheli bir vaka tespit edildiğini açıkladı.

Basın toplantısı düzenleyen Soyer, Veteriner Dairesi ekiplerinin ülke genelinde yaptığı rutin kontroller sırasında İncirlik Köyü'nde bir tavuk ve hindide şüpheli durum tespit edildiğini, bu kanatlılardan örnek alınarak, tahlillerin ileri tetkik için Türkiye ve İngiltere'ye gönderildiğini bildirdi.
Tahlil sonuçlarının 3 gün sonra netleşeceğini kaydeden Soyer, ileri tahlilde kuş gribi tespit edilmesi halinde, köyde Dünya Sağlık Örgütü'nün tavsiye ettiği önlemlerin uygulanacağını söyledi.
Köy halkının yumurta ve kanatlı hayvanlarını yememeleri yönünde uyarıldığını ifade eden Soyer, köydeki bütün kümeslerin ve köye giriş çıkış yapan araçların tekerlerinin ilaçlandığını, köydeki kümes hayvanlarının da toplatıldığını belirtti. Soyer, toplanan kümes hayvanlarının kayıt altına alındığını, tazminatı da ona göre şekillendireceklerini söyledi.
Kuş gribi konusunda bilimsel çalıştıklarını ve risk faktörünü azaltmak için açıktaki kümes hayvanlarını toplattıklarını anlatan Soyer, gelişmeleri halkla paylaşacaklarını ifade etti.
Başbakan soyer, bir gazetecinin, KKTC'de kuş gribi vakası görülmeden Rum yönetiminin sınır kapılarında Kıbrıslı Türklere karşı ağır muamele uyguladığını anımsatarak, konuyla ilgili Rum tarafına bilgi verilip verilmeyeceğine ilişkin sorusu üzerine, usulüne göre bütün açıklamaları yaptıklarını, hiç kimsenin akıl dışı davranışta bulunmaması gerektiğini kaydetti.
Göçmen kuşların sınır tanımadığını, KKTC kadar Güney Kıbrıs'ın da risk altında olduğunu belirten Soyer, “Akıl yolu işbirliğidir” dedi. Soyer, Yunanistan ve Romanya'da da kuş gribi görüldüğünü, ancak hiçbir ülkenin Rum yönetimi kadar siyasi art niyetli davranmadığını kaydetti.

-AMERİKAN ÜSSÜ KONUSU-

Başbakan Soyer, “ABD'nin KKTC'de deniz üssü kuracağı yönünde” bir yerel gazetede çıkan haberle ilgili bir soru üzerine de şunları söyledi:
“Bize herhangi bir askeri üs, deniz üssü, Amerikan savaş gemilerinin geleceği bir liman ya da böyle bir üs müracaatı, teklifi, girişimi yoktur. Geçmiş dönemlerde Amerikan kökenli bir şirketin ortaklarıyla beraber Güzelyurt bölgesinde CMC madenleri (Kıbrıs Maden Şirketi) çerçevesinde yer alan bölgede sivil bir tersane inşaatı çalışmasına verilmiş izindir söz konusu olan.”
Gazimağusa'da yapılacak sivil tersane konusunda da bir şirkete izin verildiğini, ancak şuana kadar bir yatırım yapılmadığını kaydeden Soyer, şöyle devam etti:
“Temenni ederim, gelsinler yatırım yapsınlar memlekete. Sivil gemilerin bakımı, onarını için bir tersane kurulursa bu ülkemiz ekonomisine önemli bir katkı olacaktır. Bu da bizim için son derece ekonomik başka avantajlar getirecektir. Ama altını çiziyorum; bu konuda askeri bir üs, askeri bir tesis, askeri bir deniz üssü gibi hadiseler yoktur ve yer alamaz.” Başbakan Soyer, dünyanın önde gelen turizm acentalarından birinin KKTC'de yat limanı yapmak için müracaatı olduğunu, bu konudaki projenin önümüzdeki günlerde kendilerine iletileceğini ifade ederek, ”Bu yat limanı da gerçekleşirse herhalde Kuzey Kıbrıs bütün bu bölgenin ve Akdeniz'in çok önemli bir yat konaklama yerine dönecektir” dedi.

Alıntı hurriyet.com.tr