İşte Hayretle Okuyacagınız Hazır Cevaplar!!!
Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
-“Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz” diye çıkışır.
Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
-Peder ne der, kader ne der.
Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü
filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka
hiçbirşeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir... Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa: "Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem" der. Diyojen, kenara çekilerek
gayet sakin şu karşılığı verir:
- Ben çekilirim!!
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı Padişahı gibi sefer hazırlıklarını gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında veziri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
-- Sen sır saklamasını bilir misin, diye sormuş.
--Vezir, Yavuz'dan cevap alacağı ümidiyle:
--Evet, Hünkarım bilirim, dediğinde; Yavuz cevabı yapıştırmış:
--Ben de bilirim.
Örtünmek İçin Giyinmek
İngiltere Kralı George ile görüştüğü sırada, Gandi'nin üzerinde her zamanki gibi beyaz örtüsü varmış.
Davetten çıkınca, bir gazeteci sormuş:
- Kıyafetiniz, bir kralla buluşmak için yeterli miydi?
Gandi, hiç aldırmadan cevap vermiş:
- Kral, ikimize de yetecek kadar giyimliydi.
Kanuni Sultan Süleyman, sarayın bahçesindeki armut ağaçlarını kurutan karıncaların öldürülmesi için Şeyhül İslam Ebussud Efendi'den şu beyitle fetva istemiş:
Dırahta ger ziyân etse karınca
Zararı var mıdır ânı kırınca
(Ürünlere zarar veren karıncaların öldürülmesinde dinen bir zarar var mıdır?)
Ebussud Efendi bir beyitle cevap vermiş:
Yarın Hakkın divanına varınca
Süleyman'dan hakkın alır karınca
Meşhur bir filozofa:
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar
fakirsiniz?
diye sorulduğunda:
- Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan, demiş.
İngiliz garson, Türk müşteriye,”Çanakkale’de çok askerimizi öldürdüğünüz için sizleri pek sevmeyiz”deyince bizimkinden gayet soğukkanlı bir şekilde şu cevabı almış.
- Orada ne işiniz vardı?
Necip Fazıl Kısakürek vapurla Karaköy’e geçerken, yanına biri yaklaşıp;
- "Üstad, Peygambere ne diye gerek duyuldu? Biz kendi yolumuzu bulabilirdik." diye sorunca Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan;
- "Ne diye vapura bindin yüzerek geçsene karşıya" cevabını vermiş.
Yolculardan biri namaz vakti geçmeden otobüs şoförüne birkaç dakika mola vermesini rica etmiş.
Şoför:
- Kaza edersiniz efendim, diyerek durmak istemeyince adam cevabını vermiş:
- Ben kaza etmeden ya sen kaza edersen?
Materyalist öğretmen öğrencisine:
- Söyle bakalım Allah nerede? Eğer bilirsen bir portakal vereceğim.
Öğrenci:
- Siz bana O'nun olmadığı yeri gösterin, ben size bir bahçe dolusu portakal vereyim
Bir toplantida bir genç M.Akif küçük düsürmek için:
- Afedersiniz, siz veterinermisiniz? demis.
M.Akif hiç istifini bozmadan su cevabi vermis:
- Evet, biryeriniz mi agriyordu?
Bir Fransız yazar,Mehmet Akif’e:
--Kadınlarınızı evden çıkartmadığınız doğru mu? diye sorduğunda
Akif:
--Daha önceleri öyleydi, karşılığını vermiş. Fakat şimdi dışarı çıkarttık ve
bir türlü içeri sokamıyoruz.
Necip Fazıl'a, "Allah, deveyi iğnenin deliğinden geçirebilir mi?" diye sormuşlar. "Evet geçirir" demiş. Bunun üzerine "deveyi mi küçültür, yoksa iğneyi mi büyültür?" demişler.
Necip Fazıl, İlahi kudretin sonsuzluğunu ifade babında, şu cevabı vermiş:
- Ne deveyi küçültür, ne iğneyi büyültür. Gökteki yıldızları senin gözbebeğine sığdırdığı gibi, vızır vızır geçirir.
Necip Fazıl Kısakürek bir topluluğa konferans verdiği sırada izleyicelerden birisi üstada salatalık diğer adıyla hıyar fırlatmış. N.Fazıl Kısakürek hiç bozuntuya vermeden hıyarı yerden almış ve birisi şahsiyetini burda düşürmüş galiba demiş
İşte Hayretle okuyacagınız Hazır cevaplar!!
HAZIR CEVAPLAR
Bir toplantıda bir genç M.Akif'i küçük düşürmek için:
-Affedersiniz, siz veteriner misiniz?
M.Akif hiç istifini bozmadan cevaplamış:
-Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
Dünya nimetlerine önem vermeyen yasayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karsılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek olanaksızdır. Mağrur zengin, filozofa:
-Ben bir serserinin önünde kenara çekilmem.
Bunun üzerine Diyojen kenara çekilerek,gayet sakin su karşılığı verir:
-Ben çekilirim.
Ünlü bir filozofa sormuşlar:
-Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz?
Filozof cevap vermiş:
-Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan...
Bir filozofa sormuşlar:
-Sansa inanır misiniz?
-Evet, yoksa sevmediğim insanların basarisini neyle açıklardım.
Sokrat ölüme mahkum edildiğinde esi:
-Haksiz yere öldürülüyorsun diye ağlamaya başlayınca,
Sokrat:
-Ne yani, bir de hakli yere mi öldürülseydim?.
Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile'ye hasımlarından biri:
-Efendim,kulaklarınız bir insan için büyük değil mi?
Galile cevaplamış:
-Doğru,benim kulaklarım bir insan için büyük ama,seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mi?
Öğrenci;
--Hocam,diye sormuş.İnsan,maymunun gelişmiş şeklidir''diyorlar.Ne dersiniz? Seyid Ahmet Arvasi cevap vermiş.
--O mantığa göre çınar ağacı da maydanozun gelişmiş şeklidir.
Lokman Hekim'e:
--Hastalarımıza ne yedirelim?diye sorduklarında,şu cevabı vermiş:
--Acı söz yedirmeyin de,ne yedirirseniz olur.
Bir Fransız yazar,Mehmet Akif'e:
--Kadınlarınızı evden çıkartmadığınız doğru mu?diye sorduğunda Akif:
--Daha önceleri öyleydi,karşılığını vermiş. Fakat şimdi dışarı çıkarttık ve bir türlü içeri sokamıyoruz.
Komedyen Eddie Cortar'a,
--Hastalanınca ne yapmak gerekir?diye sorulduğunda:
--Mutlaka doktora gidin demiş. Zira doktorun yaşaması gerek.Verdiği ilacıda alın, çünkü eczanecinin de yaşaması gerek. Fakat ilaçları sakın içmeye kalkmayın, zira sizinde yaşamanız gerek..
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı Padişahı gibi sefer hazırlıklarını gizli tutarmış.Bir sefer hazırlığında veziri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca,Yavuz ona:
-- Sen sır saklamasını bilir misin?diye sormuş.
--Vezir, Yavuz'dan cevap alacağı ümidiyle:
--Evet, Hünkarım bilirim,dediğinde;Yavuz cevabı yapıştırmış:
--Bende bilirim.
İmam-I Azam hazretleri,üzerine doğru gelmekte olan bir hayvana yol vererek kenara çekildiğinde, yanındakiler neden böyle yaptığını sormuşlar. Hazret,düşünmeden cevap vermiş
--Onun boynuzları var, benim ise aklım.
Fakirlikten şikayet etmeyin diye nasihatta bulunan merhametli sultan'a halktan biri:
--İyi ama,ne sermayemiz var ki sultanım?
deyince,ondan şu cevabı almış:
--Cennete müşteri olanların, sermayesi az mıdır?
N.Fazıl Kısakürek,vapurla Kadıköy'e geçerken,yanına biri yaklaşıp:
--Üstad,diye sormuş.Peygamberlere ne diye gerek duyuldu? Biz yolumuzu bulabilirdik. Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan:
--Ne diye vapura bindin ki, cevabını vermiş.Yüzerek geçsene karşıya.
Bir doktor alkolsüz bira içilir mi?diye soran hastasına,Nasreddin Hoca'nın şu fıkrası ile cevap vermiş: Adamın biri, Nasreddin Hoca'ya:
--Tuvalette bir şey yemek caiz midir? diye sorunca,Hoca:
--Caizdir,demiş. Ama içeride başka bir şey yediğini zannederlerse,ne diyeceksin