3 Haziran 2008Yaşar ANTER/BODRUM (Muğla), (DHA) Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.MUĞLA'nın Bodrum İlçesi'nde, hayatını düzene sokacaklarını ve daha çok para kazandıracakları vaadiyle, 3 falcıya yaptıkları büyü ve tılsım karşılığında son 1 yılda 12 bin Euro kaptırdığını ileri süren muhasebe müdürü 34 yaşındaki Ayşe K. çılgına döndü.
“İşlerim iyiye gideceğine daha da bozuldu, iflasın eşiğine geldim, hayatım sizin yüzünüzden kabusa döndü” diyerek, kendilerine ‘Rebeca’, ‘Christina’ ve ‘Marica’ takma adlarını veren falcı anne ile 2 kızının evini basan K., jandarmanın araya girmesiyle sakinleştirilebildi. Jandarma suçlamayla ilgili soruşturma başlattı.
Bodrum'da özel bir şirkette muhasebe müdürlüğü yapan bekar Ayşe K., yaklaşık 1 yıl önce, kötüye giden işlerini düzeltip daha fazla para kazanmak ve bireysel ilişkilerini iyileştirmek için çareyi falcılarda aramaya karar verdi. Bodrum'un Güvercinlik Köyü'nde oturan ve takma adları Marica, Rebeca ve Christina olan üç falcıyla irtibata geçen muhasebeci K., iddiaya göre çeşitli periyotlarda yaptırdığı büyü ve tılsımlar için toplam 12 bin Euro ödedi.
8 seansı için 7 bin Euro ödediği büyülerin bugüne kadar hiçbir etkisini göremediğini, 5 bin Euro verip satın almak zorunda bırakıldığı ve altın olduğu savunulan tılsımlı nazar boncuğunun ise sahte çıktığını iddia eden muhasebeci K., çileden çıktı. Bodrum Cumhuriyet Savcılığı'na ve jandarmaya gidip şikayetçi olan muhasebeci, kendisi gibi 8 kişinin daha aynı yöntemle dolandırıldığını kaydetti, hızını alamayınca da soluğu falcıların evinde aldı.
Evin bahçesinde, çevrede sadece takma adlarıyla bilinen anne 64 yaşındaki N.D. (Marica), kızları 37 yaşındaki J.D. (Christina) ve 32 yaşındaki Ş.D. (Rebeca) ile muhasebeci Ayşe K. arasında tartışma çıktı.
Aldatıldığını ve 1 yıl içinde toplam 12 bin Euro tutarında dolandırıldığını ileri süren K., “İşlerim iyiye gideceğine daha da bozuldu, iflasın eşiğine geldim, hayatım sizin yüzünüzden kabusa döndü” diyerek anne ve kızlarının üzerine yürüdü. Anne N.D. de muhasebeci Ayşe K.'ya saldırdı. Kavganın büyümesi, olay yerine gelen jandarma ekiplerince güçlükle önlendi, karşılıklı küfürleşmeler yaşandı.
Ayşe K., “Bana verilen, tılsımlı ve altın olduğu iddia edilen 5 bin Euro'luk nazarlığın Bodrum pazarında 2 YTL'ye satıldığını öğrenince beynimden vurulmuşa döndüm. Ayrıca, büyülerin hiçbir etkisini görmedim. Tersine, büyü ve tılsımdan sonra tüm işlerim bozuldu, kişisel ilişkilerimde düzen kalmadı. Eşyalarımı satıp haciz ve borçlarımı ödemeye başladım, iflasın eşiğine geldim. Bunları daha önce dile getirdiğimde benden 5 bin euro daha istediler, ödemeye yanaşmayınca da yüzüme karşı beddua ettiler. Allah hepsini kahretsin. Beni yaktılar, bari başkalarının hayatı kararmasın” diye dert yandı.
J.D. ise iddiaları yalanlarken, Atina'da hukuk fakültesinde okuduğunu savundu, Bodrum'da çalıştığı avukata gelen Köroğlu'nun haciz davası için kendilerine altın verdiğini ileri sürdü.
Ancak, büyü ve tılsım yaptıkları belirtilen anne ve 2 kızı hakkında, daha önce de 8 kişinin dolandırıldıkları gerekçesiyle şikayetçi olduğu ortaya çıktı. J.D. hakkında ise kendini avukat olarak tanıtıp dolandırıcılık yapmak suçundan kamu davası açıldığı öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
03-06-2008, 13:18
sarıkanarya_41
Yolsuzlukların üzerine giden gazeteci dövüldü
A.A.Hırvatistan'da organize suç ve yolsuzluk davalarını açığa çıkaran bir gazeteci beyzbol sopalarıyla dövüldü.
Evinin önünde iki kişinin saldırısına uğrayan Yutarnyi List gazetesi muhabiri Duzam Milyus, beyin sarsıntısı ve kolunda kırıkla hastaneye kaldırıldı. 20 yıldır bu tür haberler yapan 47 yaşındaki gazeteci, başlarında kask olduğu için dün gece kendisine saldıranları göremediğini söyledi.
Bu arada Vecernyi List gazetesinde de Milyus'un ismi ve fotoğrafıyla ölüm ilanı çıktığı belirtildi. Gazete, yayını yüzünden özür dileyerek, bunun "prosedürle ilgili bir hata" olduğunu bildirdi. Yutarnyi List editörü Davor Butkoviç, olayın, AB'ye aday bir ülkede özgür basına saldırı olduğunu belirtti.
Butkoviç, "Yayıncıların, tüm devlet kurumlarında adamları bulunan suç örgütlerinden yıllardır tehditler aldığını" da söyledi. Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de geçen ay da karayollarından sorumlu bir yetkili, kentte yolsuzluk olayını ortaya çıkardığı için yine beyzbol sopalarıyla saldırıya uğramıştı.
Yolsuzluk ve organize suçla mücadelenin yanı sıra yargı, kamu yönetimi ve ekonomide reform, 2011'de AB'ye üye olması beklenen Hırvatistan'dan istenen kriterler arasında bulunuyor.
03-06-2008, 13:18
sarıkanarya_41
Hamaney: Bush akıl hastaları gibi
A.A.İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ABD Başkanı George Bush'un “akıl hastaları gibi davrandığını” söyledi.
Ayetullah Hamaney, İslam Devrimi lideri Ayetullah Humeyni'nin ölüm yıl dönümü nedeniyle mezarı başında düzenlenen anma programında, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başkanı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'un politikalarını da eleştirdi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başkanının istikrarsız politikalarının Amerika'nın Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'daki başarısızlığını derinleştirdiğini ifade eden Hamaney, bölge milletlerini “Amerikan zorbalığına karşı direnmeye” çağırdı. Konuşmasında Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başkanı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ve sertlik yanlısı ekibini de eleştiren Hamaney, şunları söyledi:
“ABD Başkanı ve ekibindekilere bakıldığında, yaptıklarının akıl hastalarınınkine benzediği görülüyor. Onlar bazen tehdit ediyorlar, bazen da suikast planlıyorlar. Ve bir zaman da geliyor yardım istiyorlar. Bu, deli insanların sendelemesine, sağa sola sallanmasına benziyor.”
03-06-2008, 13:19
sarıkanarya_41
5 bakanın ihracı istendi
3 Haziran 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, mühendis olan 5 bakanın ihraç edilmesini istedi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) 40. Olağan Genel Kurulu'nda mühendis kökenli 5 bakan için, üyesi oldukları odalardan ihraç edilmeleri önerisinde bulunuldu.
TMMOB 40. Olağan Genel Kurulu, Karayolları Genel Müdürlüğü Toplantı Salonu'nda başladı.
Divanın oluşturulmasından sonra bazı oda başkanları ve delegeleri, hükümetteki mühendis kökenli bakanlardan Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak (inşaat mühendisi), Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım (gemi mühendisi), Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler (metalurji mühendisi), Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun (inşaat mühendisi), üyesi bulundukları TMMOB'a bağlı odalarından "ihraç talebi" ile oda onur kurullarına sevk edilmesi için ek gündem maddesi olarak önerge verdiler.
Talebin gerekçesi şöyle özetlendi: "Bakanlıkları süresindeki icraatları, kamunun ve ülkenin çıkarlarının korunmasında, yurdun doğal kaynaklarının bulunmasında, korunmasında ve işletilmesinde, çevre ve tarihi değerlerin ve kültürel mirasın korunmasında, tarımsal ve sınai üretimin artırılmasında ve teknik kalkınması yönünde olması gerekirken, kamu mallarının ve çıkarlarının yerli yabancı sermaye gruplarına feda edilmesi şeklinde gerçekleşmiş ve devam etmektedir."
Divan başkanı da bu öneriyi Kararlar Komisyonu'na sevk edeceğini bildirdi. Konunun, Kararlar Komisyonu'nda genel kurulun son gününde ele alınmasının beklendiği, burada alınacak kararın odalara iletileceğini öğrenildi.
03-06-2008, 13:20
sarıkanarya_41
TÜSİAD: Sanayi sektörü istihdamda başı çekiyor
A.A. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.TÜSİAD, 2008'in ilk çeyreğinde sanayi sektörünün istihdamda başı çektiğini bildirdi.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD), 2008'in ilk çeyreğinde sanayi sektörünün istihdamda başı çektiğini bildirdi.
TÜSİAD, TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi 2008 yılı Ocak-Şubat-Mart dönemi sonuçları ile ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"2008 yılının ilk üç aylık sonuçlarına göre, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla tarım dışı sektörlerde 355 bin kişilik yeni istihdam yaratılmıştır. İş gücünün, 414 bin kişiyle yaratılan istihdamın üzerinde artması sonucunda tarım dışı sektörlerde işsiz sayısı 59 bin kişi yükselmiştir. 2007 yılının son üç çeyreğinde azalan tarım dışı sektörlerdeki işsizlik oranı; 2008'in ilk döneminde, geçen senenin aynı dönemindeki seviyesine yükselerek yüzde 14,2 olarak gerçekleşmiştir. Geçtiğimiz bir yıl boyunca, tarım dışı sektörlerde işsizlik oranının aşağı çekebilmesi için yaratılması gereken 550 bin kişinin altında istihdam yaratılmaktadır.
İş gücüne katılım oranının düşmesi, işsizlik oranının daha da yükselmesini engellemektedir. Yılın ilk çeyreğinde, Türkiye genelinde iş gücüne katılan kişi sayısı 158 bin kişi artmasına rağmen, çalışabilir nüfus artışı ile karşılaştırıldığında, iş gücüne katılımın sınırlı olduğu görülmektedir. Aynı dönemde iş gücü yüzde 0,7 oranında artarken, iş gücüne dahil olmayan kişi sayısı yüzde 2,2 artmıştır. Böylece Türkiye genelinde, iş gücüne katılım oranı 0,4 puan azalarak yüzde 45,9'a gerilemiştir. Bu durum özellikle kadın iş gücünde belirginleşmektedir. 2007'in ilk çeyreğinde iş gücü, erkeklerde 219 bin kişi artarken, kadınlarda 61 bin kişi azalmıştır. Erkeklerde, iş gücüne katılım oranı yüzde 69,6 ile sabit kalırken, kadınlarda yüzde 23,4'ten yüzde 22,8'e gerilemiştir. Ekonomik yavaşlama, öncelikle kadın çalışanları etkilemekte ve kadınların iş gücü piyasasından çıkmasına neden olmaktadır.
SANAYİDE İSTİHDAM 211 BİN KİŞİ ARTTI
Sanayi sektörü istihdamı 211 bin kişi artmıştır. 2007'nin ikinci yarısında, ihracat miktarlarındaki artışın yavaşlamasıyla birlikte, 2007'nin üçüncü döneminde 35 bin kişi, son çeyrekte ise 52 bin kişi azalan sanayi sektörü istihdamı, son iki yıllık dönemdeki en yüksek artışını kaydetmiştir. Yılın ilk çeyreğinde, ihraç edilen ürün miktarının yüzde 18,2 oranında yükselmesiyle birlikte sanayi sektörlerindeki istihdam yüzde 5,2 oranında artmıştır. İhracat miktarlarında yaşanan bu artış, 2003 yılından itibaren görülen en yüksek artış olmuştur. İç talebin yavaşlamasıyla beraber ihracatın ön plana çıktığı sanayi sektörü, yaratılan yeni istihdamın belirleyicisi konumundadır.
Hizmet sektörlerinde 2005 yılında 776 bin, 2006 yılında 344 bin, 2007 yılında ise 262 bin yeni istihdam yaratılmıştır. 2008'in ilk döneminde yaratılan yeni istihdam sayısı ise 65 bin kişiye gerilemiştir. 2007'nin ikinci döneminden başlamak üzere, hizmet sektörlerinde yaratılan istihdam giderek yavaşlamaktadır. Ekonominin genişleme döneminde başı çeken ve 2002-2006 yılları arasında 1,9 milyon kişilik yeni istihdam yaratan hizmet sektörü, ekonominin yavaşlamasıyla birlikte istihdam yaratma gücünü yitirmektedir. Bu gelişme, tarım dışı sektörlerde yaratılabilecek toplam istihdam açısından tehlike sinyali olarak değerlendirilmektedir."
03-06-2008, 13:20
sarıkanarya_41
Diyarbakır’da 97 kilo eroin ele geçirildi
3 Haziran 2008Muharrem KONTAZ/DİYARBAKIR, (DHA)DİYARBAKIR’da, polisin düzenlediği uyuşturucu operasyonunda 97 kilo eroin ele geçirildi. Olayla ilgili yakalanan 4 kişiden 3'ü tutuklandı.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, aylardır süren teknik takibin ardından operasyon düzenledi. ‘Aslanağzı 21’ adı verilen operasyonda, bir kamyonette, inşaatlarda kullanılan kalas ve tahtalar oyularak içine yerleştirilmiş, inşaat malzemesi görüntüsü verilmiş 97 kilo eroin ele geçirildi. Olayla ilgili 4 kişi gözaltına alındı.
Polisteki soruşturmalarının ardından adliyeye sevkedilen 4 kişiden 3’ü çıkarıldıkları mahkemede tutuklanarak cezaevine gönderildi.
03-06-2008, 13:20
sarıkanarya_41
'Herkes keneyi çıkartabilir'
3 Haziran 2008Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT, (DHA)KIRIM Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı (KKKA) virüsü taşıyan kenelerle ilgili 2004 yılından bu yana araştırmalarını sürdüren Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Zati Vatansever, Yozgat il genelinde yaptığı saha çalışmalarına devam ediyor. Doç.Dr. Zati Vatansever, “Vücudumuza kene tuttuğunda korkmamak gerekir. Her kenede mikrop yoktur. Kene ne kadar çabuk çıkartılırsa, hastalık riski de o kadar azdır. Keneyi çıkartmak için de herhangi bir uzmana gerek yok” dedi.
KKKA Hastalığının görüldüğü bölgelerde araştırma yapan Doç. Dr. Zati Vatansever, hastalık ve kene konusunda bilgi kirliliği yaşandığını ve toplumun yanlış bilgilendirildiğini söyledi. Doç.Dr. Vatansever, “1989 yılından beri kene ve kenelerle bulaşan hastalıklar konusunda çalışmalar yapmaktayım. 2004 yılından itibaren ise KKKA taşıyıcısı kenelerle ilgili saha çalışması yapıyorum. Keneler 200 kadar hastalık bulaştırabilmektedir. Ancak son günlerde yaşanan yoğun bilgi kirliliğinden dolayı toplumda kenenin kendisinin hastalık etkeni olduğu gibi bir yanlış kanı oluşmuş ve toplumda paniğe sebep olunmuştur. Oysa ki; keneler bir hastalık etkeni barındırmadığı sürece çok tehlikeli değildir, ender olarak alerji ve felce neden olabilirler. Keneler taşıdıkları mikropları vücuda tutunur, tutunmaz vermezler. Bunun için biraz zaman gereklidir. Bazı bakteriyel hastalıklarda bu süre 48 saat kadar uzun olabileceği gibi, bazı viral hastalıklarda bu 6 saate kadar düşebilir. Buradan da kenenin ne kadar çabuk çıkarılırsa, hastalık riskinin o kadar düşük olacağı ortaya çıkmaktadır” dedi.
KENE SADECE TÜRKİYE’NİN SORUNU DEĞİL
Kenelerle bulaşan hastalıkların sadece Türkiye’nin sorunu olmadığını belirten Doç.Dr.. Vatansever, “ABD’de yılda 25 bin kişide Lyme Borreliosis görülmektedir. Yine Avrupa'da Laym hastalığı ve Tick-borne encephalitis (Kene ensefaliti) en önemli sağlık sorunları arasındadır. Güney Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Federal eyaletleri de, Türkiye’de olduğu gibi KKKA hastalığı ile uğraşmaktadır. Kenelerle bulaşan hastalıklar söz konusu olduğunda, öncelikli olarak toplumun bilinçlendirilip, keneden korunma yöntemlerini kullanması sağlanmalıdır. Bizim de bunu yapmamız gerekir. Diğer taraftan bu hastalıkların bir çoğu kene sayısının artışı ile ilgili olduğu için buna yönelik tedbirler alınmalıdır. Bu amaçla hayvanların et ve sütte kalıntı bırakmayan ilaçlarla yaz boyunca ilaçlanması en etkili yöntemdir. Geniş doğal alanların ilaçlanması kesinlikle doğru değildir. Bunun yanında küçük park ve mesire yerlerinin çevreye zarar vermeyecek ilaçlarla ilaçlanmasında sakınca yoktur” diye konuştu.
KEKLİK, KARINCA VEYA ÇEKİRGE GİBİ HAYVANLAR KENEYİ TÜKETMEZ
Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Zati Vatansever, “Bugün dünyada kenelere karşı kullanılabilecek bir biyolojik mücadele yöntemi yoktur. Keklik, karınca veya çekirge gibi hayvanların keneyi tüketeceğine ilişkin haberler ise, ne yazık ki; yanıltıcıdır. Anılan hayvanların hiç biri kene popilasyonunu kontrol edemez, hatta keklikler kene sayısının artışına bile neden olabilir. Biyolojik mücadele konusunda bu gibi haberler, toplumda gereksiz beklentilerin oluşumuna neden olmaktadır ve bu durum insanların asıl hedef olan kişisel korunmaya odaklanmasına engel olmaktadır” dedi.
KENE GECİKMEDEN ÇIKARTILMALI
Doç.Dr. Zati Vatanseder, normalde keneye çıplak elle dokunmanın zararsız olduğunu belirtirken şöyle devam etti:
“Ancak bunun el ile ezilmesi ve kenede mikrop bulunması durumunda, mikropların eldeki küçük çizik veya çatlaklardan kana karışması riski vardır. Bu nedenle keneyi çıplak elle tutmak sakıncalıdır. Vücudumuza kene tuttuğunda korkmamak gerekir. Her kenede mikrop yoktur. Kene ne kadar çabuk çıkartılırsa hastalık riski de o kadar azdır. Keneyi çıkartmak için herhangi bir uzmana gerek yoktur. Herkes kendi kenesini çıkartabilir. Zaten, kırsal alanda yaşayan insanlarımız bunu çok iyi yapabilmektedir. Ancak, burada dikkat edilmesi gereken, kenenin üzerine herhangi bir kimyasal madde uygulamamaktır.
Keneyi parmaklarımız yardımı ile çıkartmak en kolay ve etkili yoldur. Burada dikkat edilmesi gereken, parmaklarımız ile kene arasına ağaç yaprağı, eldiven, naylon parçası, peçete gibi bir bariyerin konulması gerekmektedir. Keneyi sabit ve yavaş bir kuvvetle çektiğimizde çıkacaktır. Keneyi çıkartırken bazen ağız organları (başı) deri içinde kalabilir, bunun bir hastalık riski yoktur. Bu, deriye batmış ağaç kıymığı gibi algılanmalıdır. Hastalanan insanların, keneyi kendi imkanları ile çıkaranlar olduğu konusundaki haberler, yanıltıcıdır, gerçekle ilgisi yoktur. Hastalığın oluşumu keneyi nasıl çıkarttığımızla ilgili değildir, kenenin ne kadar uzun süre kan emdiği ile ilgilidir.”
ŞEHİRLERDEKİ PANİK GEREKSİZ
KKKA hastalığının kırsalda yaşayan, tarlada çalışanların hastalığı olduğunu belirten Doç.Dr. Vatansever, “Şehirlerdeki panik gereksizdir. Kırsalda yaşayan insanlar çocukluklarından beri tarlada çalışırken her gün üzerinden kene toplar, buna alışkındır. Bu yüzden de keneyi hastalıkla bağdaştırmazlar. Bazen keneyi geç fark ettikleri de olur. Bu durumda mikrobu aldılarsa bir-kaç gün içinde ateş, baş ağrısı ve aşırı kırgınlık gibi belirtiler oluşur. Ancak, kırsaldaki insanlarımız bu gibi belirtileri genellikle ciddiye almazlar, ‘tarlada çalışırken terledim, rüzgar vardı, kırılmışım biraz’ deyip, geçiştirirler. Oysa ki, bu belirtileri bir kaç gün önceki kene tutması ile bağdaştırıp, doktora gitseler, erken müdahale şansı olacaktır” diye konuştu.
03-06-2008, 13:21
sarıkanarya_41
AİHM'den türbana 1 ret, 1 kabul
3 Haziran 2008hurriyet.com.trAİHM, derste türban takmak isteyen öğretmenleri haksız buldu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başörtülü öğretmenlik yaptıkları için işlerini son verilen Fatma Karaduman and Sevil Tandoğan'ın yaptığı başvuruyu karara bağladı.
AİHM, başörtüsü yasağı nedeniyle din ve inanç özgürlükleri ihlal edildiğine dair iddiayı reddetti. Oybirliğiyle alınan kararda daha önce alınan Leyla Şahin kararına gönderme yapıldı. Bu gönderme türban konusunda AİHM'in içtihatının oturduğu yorumlarına neden oldu.
Mahkeme Leyla Şahin kararında, başvurucunun laik bir ülkede olduğunu bilmesine rağmen okulda başörtüsü takmak istemesinin haksız olduğunu vurgulamıştı.
Karaduman ve Tandoğan'ın başvuru yaptığı diğer konu ise adil yargılanmadıkları iddiasıydı. Mahkeme Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başsavcısı'nın mütaalasının kendilerine geç ulaştırılmasının adil yargılanma hakkını ihlal ettiğine karar verdi.
Mahkeme başvurucuların manevi tazminat olarak 400 bin euro ve mahkeme masrafları için 20 bin euro talebini de reddetti.
03-06-2008, 13:21
sarıkanarya_41
İzmir'de CHP varoşta, AKP plajda oy peşinde
3 Haziran 2008Elif DEMİRCİ/İZMİR, (DHA)İZMİR'de siyasi partiler, yerel seçim stratejilerini oy potansiyellerinin düşük olduğu bölgeler üzerine kurdu. CHP varoşlarda, AKP ise plajlarda seçmenden oy istiyor.
Son seçimlerde varoşlardaki desteğini Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'ye kaptıran Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
, bir hezimet yaşamamak için gecekondu bölgelerine ağırlık verdi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
en güçlü olduğu sahil ilçelerinden çekilerek, varoşlara girdi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'nin çekildiği yerleri ise Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
dolduruyor.
Kapatılması için dava açılan parti, İzmirliler'in gönlünü, kurduğu ‘Önyargı timi’ ile fethetmeye çabalarken, ilginç stratejilerle de şaşırtıyor. 25 yıldır Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'in Çeşme İlçesi'nde oturan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İlçe Başkanı Atilla Certel, ilçede partisinin oy oranını artırmak için plajlarda, barlarda ve beach club'larda propaganda yapıyor. Güneşlenen, denize giren ya da kumsalda içkisini yudumlayan tatilcilerin yanına giderek kendini tanıtan Certel, onlara Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'nin 5 yıllık icraatlarının yer aldığı kitapçık ile Genel Merkez'in her ay düzenli olarak çıkardığı ‘Türkiye Bülteni’ni dağıtıyor.
Beden dili ve iletişim konularında kişisel gelişim eğitimi alan Certel, özellikle gençlerle çok iyi diyalog kurduğunu belirterek, “Partiye karşı önyargılı olan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'ye kesinlikle oy vermeyecek birini bile ikna edebiliyorum. Genel Merkez'in ‘her ilçe seçmen sayısının en az yüzde 10'u kadar üye yapmalı’ talimatını yerine getirdik. Çeşme'de 2 bin 800 kişinin yakasına Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
rozeti taktık. Amacımız bu oranı yüzde 40'a çıkarmak. Bunun için de sezonun açıldığı 1 Haziran Pazar günü plajlara, barlara, beach club'lara girerek propaganda yaptık. Zayıf olduğumuz alanda güçlenmeye çalışıyoruz” dedi.
03-06-2008, 13:22
sarıkanarya_41
nşallah bilgisayar yanılır!
Altan TANRIKULU 3 Haziran 2008 Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Euro 2008 başlamadan önce, PlayStation'da oynandı. Bakın Türkiye kaçıncı oldu, şampiyon kim oldu.
7 Haziran akşamı saatler 21.45’i gösterdiğinde sadece Türkiye sınırları içindeki değil, dünyanın dört bir köşesindeki Türk vatandaşlarının gözü İsviçre-Türkiye maçında olacak.. Kalpler galibiyet için atacak... Lig TV’de Melih Şendil’in, atv’de Erdoğan Arıkan’ın “Gooooooool” diye haykırmasını bekleyecek milyonlar...
Peki gerçekten yenebilecek miyiz Cristiano Ronaldo’lu Portekiz’i? İsviçre ve Çek Cumhuriyeti’nin arasından sıyrılıp çeyrek finale kalabilecek miyiz? Bir adım daha ileri gidersek, 4 yıl önce Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’ın başardığı zoru başarıp, kupayı havaya kaldırabilecek miyiz?
Başta Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
olmak üzere tüm Milli Takım’ın amacı ve iddiası bu... Ama bu iddia ne kadar gerçekçi? Yani Milli Takımımız’ın maç kazanma, gruptan çıkma, kupaya uzanma hayalleri ne kadar olası?
Biz bütün bu olasılıkları olabildiğince tarafsız bir şekilde ve turnuva daha başlamadan sizlerin gözünün önüne sermek istedik... Hayır, hayır... Otoritelere ya da eski teknik direktör ve futbolculara sorarak yetinmek istemedik bu kez... Dünyayı saran bir tutkunun Euro 2008 için özel olarak hazırladığı bir bilgisayar oyunu sayesinde işi “chip’lere” bıraktık.. Bilgisayar verdi kararını... PlayStation söyledi son sözü..
İşin doğrusu, Nihat, Emre, Tuncay, Arda, Hamit, Rüştü ve daha birçok yıldızımıza karşın hiç de beklemediğimiz bir sonla karşılaştık PlayStation’un Euro 2008 oyununda..
Dedik ya, olabildiğince tarafsız davranalım diye... O yüzden sadece bir kez denedik şansımızı... "Ne çıkarsa bahtımıza" dedik.. Ve oyunun kuralı gereği en az bir takımı bilgisayar dışında bir kişinin oynaması gerekiyordu.. O takımı turnuvanın en zayıfı Avusturya olarak belirledik... Turnuva modunu en zora getirdik.. Türkiye’nin maç kadrosunu Euro 2008’e çağrılanlardan oluşturmaya çalıştık.. Ama Mevlüt ve Kazım’ın isimleri olmadığı için bu iki oyuncunun oynama ihtimali oluşmadı... PlayStation'a göre Portekiz maçında hiç şansımız yok
Ve turnuva Portekiz maçıyla başladı.. Cristiano Ronaldo’nun 2, Deco’nun da bir golüyle 3-0 yenik ayrıldık ilk maçtan... Turnuvanın favorilerinden Portekiz karşısında hiç şans tanımadı bize PlayStation’un beyni..
İkinci maçta işler biraz daha iyi gitti.. Ev sahiplerinden İsviçre karşısında tek puanı Nihat’ın golüyle aldık... Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’in gol sevinci, Milli Takım’ın coşkusu umutları son maça taşıdı..
Gruptaki son maçımız kader karşılaşmasıydı... Cenevre’nin Stade de Geneve Stadı’nda 15 Haziran 2008 akşamı yerel saatle 20.45’te başladı maç... Tuncay’ın golüne karşın Koller (2) ve Baros’u durduramadık... Kazansak çeyrek final bileti alabileceğimiz maçı kaybedince averajla grup sonuncusu olarak veda ettik turnuvaya... Ölüm Grubu'nda Hollanda elendi, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
şampiyon oldu
Grubumuzdan gol yemeden ve üç maçını da kazanarak çıkan Portekiz yarı finalde Almanya’ya tek golle yenildi... B Grubu’nda çok da zorlanmadan 3’te 3 yapan Almanlar yine finale kadar çıktı...
Ölüm Grubu olarak da adlandırılan C Grubu’nda ise büyük bir sürpriz vardı.. Hollanda üç maçını da kaybederken sadece 1 gol atabildi... Grubu lider olarak tamamlayan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ise genç ve zıpkın gibi kadrosuyla şampiyonluğa ulaştı, kupayı 8 yıl sonra tekrar havaya kaldırdı.
Evet, dünyanın 1 numaralı oyun aracı PlayStation’un beyni Milli Takımımız’a pek de iyi gözle bakmadı... Ama işin tarafsızlığı Hollanda’nın bile puan alamadan elenmesiyle, iki ev sahibinin gruplardan çıkamamasıyla kanıtlanmış gibi..
Ne diyelim.. İnşallah yanılırsın PlayStation! NOT: Bu arada her türlü eleştiriden, sorudan ya da imadan rahatsız olan Fatih Hoca'dan şimdiden özür dileyelim.. Ama Hocam sadece bir oyun bu! Hem de "elin Japonu'nun" yaptığı bir oyun.. Ve ne anlar Japonlar futboldan! PLAY STATION'A GÖRE EURO 2008 MAÇLARI A Grubu
İsviçre-Çek Cumhuriyeti: 0-2
Portekiz-Türkiye: 3-0 (Goller: C.Ronaldo (2), Deco)
Çek Cumhuriyeti-Portekiz: 0-2
İsviçre-Türkiye: 1-1 (Goller: Barnetta, Nihat)
İsviçre-Portekiz: 0-1
Türkiye-Çek Cumhuriyeti: 1-3 (Tuncay, Koller (2), Baros) Puan Durumu
Takımlar O G B M A Y P
Portekiz 3 3 - - 6 - 9
Çek Cum. 3 2 - 1 5 3 6
İsviçre 3 - 1 2 1 4 1
Türkiye 3 - 1 2 2 8 1 B Grubu
Avusturya-Hırvatistan: 0-3
Almanya-Polonya: 3-2
Hırvatistan-Almanya: 3-1
Avusturya-Polonya: 0-2
Polonya-Hırvatistan: 0-2
Avusturya-Almanya: 1-5 C Grubu
Romanya-Fransa: 0-1
Hollanda-İtalya: 0-2
İtalya-Romanya: 3-1
Hollanda-Fransa: 1-3
Hollanda-Romanya: 0-2
Fransa-İtalya: 3-0 D Grubu
İspanya-Rusya: 2-2
Yunanistan-İsveç: 2-2
İsveç-İspanya: 1-2
Yunanistan-Rusya: 1-0
Yunanistan-İspanya: 0-2
Rusya-İsveç: 3-0 Çeyrek Finaller
Portekiz-Hırvatistan: 3-1
Almanya-Çek Cumhuriyeti: 3-2
Fransa-Yunanistan: 4-0
İspanya-İtalya : 2-1 Yarı Finaller
Portekiz-Almanya: 0-1
Fransa-İspanya : 0-1 Final
Fransa-Almanya : 1-0
03-06-2008, 13:23
sarıkanarya_41
Keneye bir kurban daha
3 Haziran 2008A.AOndokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi gören genç, öldü.
Edinilen bilgiye göre, 4 gün önce Asarcık ilçesi Armutlu köyündeki evinin bahçesinde kene ısırması üzerine OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan Seyit Yalçınkaya (26), müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
Bu arada, halen OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Servisinde 13, Acil Serviste de bir kişinin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı şüphesiyle tedavi altında tutulduğu bildirildi.
Aynı serviste tedavi gören ve Çorum'dan iki gün önce getirildiği bildirilen bir hasta da dün hayatını kaybetmişti.
03-06-2008, 13:24
sarıkanarya_41
Trabzon'da 63 sanıklı dava başladı
3 Haziran 2008Bahadır ÖKTEM/TRABZON, (DHA)TRABZON’da 2003- 2006 yılları arasında görev yapan 2 belediye başkanı ve 61 Belediye Meclis Üyesi hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması bugün yapıldı. Mahkeme Heyeti, davayı 22 Temmuz’a erteledi.
Trabzon Belediyesi’nde 2003- 2006 yılları arasında gerçekleştirilen bazı işlemlerin dosyalarını inceleyen Mülkiye Müfettişleri, imar işlemlerindeki usulsüzlükler nedeniyle, sözkonusu dönemde görev yapan 2 Belediye Başkanı ve 61 meclis üyesi hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla dava açılmasını talep etti. Dosyaları görüşen İl İdare Kurulu da, konunun Cumhuriyet Başsavcılığı’na intikal ettirilmesini uygun buldu.
Savcılığın hazırladığı iddianamede, eski Trabzon Belediye Başkanı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’li Niyazi Sürmen ile görevdeki başkan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’li Volkan Canalioğlu’nun yanı sıra, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
, SP, FP, DYP ve ANAP’a mensup 61 belediye meclis üyesi hakkında, 3184 sayılı İmar Kanunu’na aykırı imar tadilatı yaptırmak ve kamuyu zarara uğratmak suçlarından 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istendi.
Davanın ilk duruşması bugün Trabzon 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu’nun yurtdışında bulunduğu için katılmadığı duruşmada, eski Belediye Başkanı Niyazi Sürmen ve bazı meclis üyeleri ifade verdi. Sanıklar ifadelerinde, “Yapılan işlemler yasal mevzuata uygun olup, kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına yol açmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyoruz” dedi.
Mahkeme Heyeti, dosyadaki bazı eksiklerin giderilmesi ve gelmeyenlerin ifadesinin alınması için duruşmayı 22 Temmuz tarihine erteledi.
07-06-2008, 13:32
sarıkanarya_41
07.06.2008
TBMM Başkanı Toptan Yunanistan'a gidiyor
7 Haziran 2008TBMM Başkanı Köksal Toptan, 9-10 Haziran tarihlerinde Yunanistan'ın başkenti Atina'da düzenlenecek, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenterler Asamblesi (KEİPA) üyesi ülkeler Parlamento Başkanları Konferansına katılmak üzere yarın bu ül***e gidecek.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Parlamento Başkanı ve KEİPA Dönem Başkanı Dimitris G. Sıoufas'in zirve açış konuşmasıyla 9 Haziran Pazartesi günü başlayacak olan konferans, üye ülkelerin parlamento başkanları ve gözlemci statüsüne sahip parlamenter meclislerin başkanlarının konuşmalarıyla devam edecek.
KEİPA Genel Sekreteri Alexey Kudrıavtsev'in KEİPA Deklarasyonunu okuması ve deklarasyonun kabulünün ardından, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başkanı Toptan'ın da aralarında bulunduğu konuk parlamento başkanları, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Cumhurbaşkanı Karolos Papoulias tarafından kabul edilecek.
Aynı gün Moldova Meclis Başkanı Marian Lupu ile görüşecek olan Toptan, Salı günü Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'a hareket edecek.
Köksal Toptan'a, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar da eşlik edecek.
07-06-2008, 13:32
sarıkanarya_41
Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu Ağrı'da
7 Haziran 2008Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Ağrı'ya geldi.
Vali Mehmet Çetin'i, makamında ziyaret eden Bardakoğlu, burada valilik şeref defterini imzaladı. Vali Çetin, Ali Bardakoğlu'na üzerinde, “Ağrı” yazılı porselen tabak hediye etti.
Bardakoğlu ise Vali Çetin'e, Diyanet yayınlarından çıkan bazı kitapları hediye etti.
Daha sonra basına kapalı olarak devam eden görüşmenin ardından Bardakoğlu, Ağrı Belediye Başkanı Ekrem Aktaş'ı makamında ziyaret etti.
Bardakoğlu, Belediye Başkanı Aktaş ile yaptığı görüşmeden sonra Ağrı Müftülüğüne geçti.
07-06-2008, 13:32
sarıkanarya_41
AKP'li Aydoğmuş kaza geçirdi
7 Haziran 2008A.AAK Parti Çorum Milletvekili Ahmet Aydoğmuş, Çorum'un İskilip ilçesinde geçirdiği trafik kazasında hafif yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Çorum'dan, bir programa katılmak üzere Bayat ilçesine giden Aydoğmuş'un kullandığı otomobil, Çorum-İskilip kara yolunun İskilip ilçesi yakınlarında devrildi.
Aydoğmuş ve aynı araçtaki Harun Uysal İskilip Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Hafif yaralanan milletvekilinin sol omuzunda ezilme tespit edildiği, Uysal'ın durumunun da iyi olduğu bildirildi.
07-06-2008, 13:33
sarıkanarya_41
Atina'da 3.7'lik deprem
A.AYunanistan'da, merkez üssü başkent Atina'nın 15 kilometre kuzeyi olan, Richter ölçeğine göre 3.7 büyüklüğünde bir yer sarsıntısı kaydedildiği bildirildi.
Atina Yerbilimleri Enstitüsü, saat 02.00 sularında meydana gelen depremin, başkentin yanı sıra Pire kentinin de içinde yer aldığı Atika bölgesinde hissedildiğini duyurdu.
Enstitü, sarsıntının can ve mal kaybına yol açmadığını da kaydetti.
07-06-2008, 13:34
sarıkanarya_41
"Sendikalar ile ilgili kanun teklifine bu haliyle onay vermeyeceğiz"
ANKATÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, sendikal yasalarda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklifinin “reform” niteliği taşımadığını ve ILO normlarına uygunluktan uzak olduğunu belirterek, “Çünkü teklif, sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmamakta, toplu pazarlık hakkının kullanımını kolaylaştırmamakta, toplu pazarlık hakkından yararlanma kapsamını genişletmemekte ve grev uygulamasını istisna olmaktan kurtarmamaktadır” dedi.
Kumlu bu hali ile söz konusu Kanun teklifinin içerdiği değişikliklerin, endüstri ilişkileri sistemine olumlu katkı sağlamayacağı inancında olduklarını kaydederek, “Bu nedenle teklifle ilgili çekincelerimiz ve teklife bu haliyle onay vermeyeceğimiz ilgili Bakanlığa iletilmiştir” dedi.
Banka ve Sigorta İşçileri Sendikası'nın 16. Olağan Genel Kurulu Dedeman Otel’de başladı. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Genel Başkanı Kumlu, burada yaptığı konuşmada, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifini, reform niteliğinde görmediklerini belirtti. Teklifin, sendikal örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırmadığını, toplu pazarlık hakkının kullanımını kolaylaştırmadığını, toplu pazarlık hakkından yararlanma kapsamını genişletmediğini ve grev uygulamasını istisna olmaktan kurtarmadığını vurgulayan Kumlu, şöyle konuştu:
“Şöyle ki, teklif ile öngörülen işkolu barajı, toplu sözleşme yapmak isteyen işçi sendikasını, bir işçi konfederasyonuna üye olmak mecburiyetinde bırakmaktadır. Bu koşul, var oluş sebebi temsil ettiği üyeleri için toplu iş sözleşmesi imzalamak olan işçi sendikalarının bu hakkını kullanmak için bir konfederasyona üye olmasını mecbur kılmak anlamına gelir ki bu da sendikal özgürlüğü ortadan kaldırmak demektir. Söz konusu yaklaşım, ILO sözleşmelerine açık aykırılık teşkil etmektedir.”
Sendikal örgütlenmeyi ve toplu sözleşme yapabilmeyi engelleyen en önemli düzenlemenin, işyeri ve işletme düzeyinde yapılacak sözleşmeler için toplam işçi sayısının yarıdan fazlasını üye kaydetmenin mecbur kılınması olduğuna dikkat çeken Kumlu, “Bu kural yüzünden işletme düzeyinde toplu sözleşme yapabilmek hemen hemen imkansız hale gelmektedir” dedi. Kanun teklifinin mevcut hali ile toplu sözleşme yapma hakkını kural olmaktan çıkardığını ve toplu sözleşme yapabilmeyi istisna haline getirdiğini belirten Kumlu, “Bu düzenleme toplu pazarlık hakkını ortadan kaldıran bir düzenlemedir ve kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrıca, yapılan işin niteliğini ve özelliğini dikkate almadan işkolları sayısını azaltan düzenlemenin, bazı işçi konfederasyonlarının bünyesel sorunlarına çözüm getirmeyi amaçladığı bilinmekte ve böylece uluslararası normlar dışlanmaktadır” diye konuştu.
12 EYLÜL'ÜN YASAKÇI ZİHNİYETİNİN DEVAM ETTİRİLMEK İSTENMESİ KABUL EDİLEMEZ"
Kumlu, teklifin, sendika üyesi işçinin işsiz kalması ve işsizlik halinin bir yılı doldurması durumunda sendika üyeliğini ortadan kaldıran bir düzenleme getirdiğini de söyleyerek, bu düzenlemenin işçi ile sendika arasındaki hukuki ilişkiyi düzenleyen üyelik ilişkisinin kanun zoru ile sonlandırılmasına yol açacağını vurguladı. Kumlu şöyle konuştu:
“Bu durum üyelik haklarının korunmasını ortadan kaldırmakta ayrıca, her çalışanın sendikalara üye olma ve üyeliğini devam ettirme hakkını sınırlandırmaktadır ki, bu da Türkiye Hükümeti tarafından onaylanan ILO’ sözleşmelerine aykırıdır. Teklif, sendikaların kendi denetim organları ve denetçileri tarafından denetlenmesi temel kuralını değiştirmekte ve idarenin sendikaları denetlemesine olanak sağlamaktadır. Bu yaklaşım, AB normları ve ILO sözleşmeleri ile bağdaşmamaktadır. Sendikaların idare organları tarafından denetlenmesine yol açılması, sendikal hak ve özgürlüklere temelden aykırıdır. Sendikal hakların kullanımı ve toplu pazarlık hakkının etkinliğini sınırlandıran diğer bir düzenleme de, mevcut kanundaki grev yasaklarının aynen korunuyor olmasıdır. Yasakların yanı sıra korunan zorunlu prosedürlerle grev hakkı bir kural değil, istisna olmaya devam edecektir. 12 Eylül Askeri İdaresi tarafından hazırlanmış olan ve 25 yıl süren uygulamasıyla sorunlar yaratan bu yasakçı zihniyetin devam ettirilmek istenmesi kabul edilemez.”
Komisyondan geçen Teklif metninde, toplu pazarlık hakkının kullanımı prosedürünün kolaylaştırılması ve sadeleştirilmesi yolunun seçilmediğini dike getiren Kumlu, “Toplu sözleşme akdedebilme, uyulması zorunlu olan idari işlemler ve kesin sürelerle olanaksız hale getirilmiştir. Teklif metninin kabul edilemez bir düzenlemesi de, toplu pazarlıkta mecburi tahkime yol açması ve pazarlık hakkının serbestliğini engellemesidir” dedi.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’in, bu hali ile söz konusu Kanun teklifinin içerdiği değişikliklerin, endüstri ilişkileri sistemine olumlu katkı sağlamayacağı inancında olduğunu vurgulayan Kumlu, şunları söyledi:
“Bu nedenle teklifle ilgili çekincelerimiz ve teklife bu haliyle onay vermeyeceğimiz ilgili Bakanlığa iletilmiştir. Bu yasa Türkiye ve Türk Çalışma Hayatı için çok önemli bir yasadır. Eğer 2821 ve 2822 sayılı yasalarda bir değişiklik yapılacaksa, bu Türkiye’de sendikal özgürlüğün kapılarını açmalı, toplu iş sözleşmesi grev ve lokavt prosedürünü, gerçekten çağdaş demokratik ülkeler seviyesine getiren bir nitelikte olmalıdır.”
07-06-2008, 13:34
sarıkanarya_41
Baykal, senato önerisi için ne dedi
7 Haziran 2008CHP lideri Deniz Baykal, Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın bugün ortaya attığı senato sistemi önerisini değerlendirdi. Baykal, 'Ortam yeni anayasa tartışmaları için uygun değil. Herkesi sukunete davet ediyorum' dedi.
07-06-2008, 13:34
sarıkanarya_41
İzmir geleceğini arıyor
A.A.İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir'in EXPO ile büyük oynamayı öğrendiğini belirterek, “Artık bundan sonra hedef küçültemeyiz” dedi.
EXPO 2015 yarışını kaybeden Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'de gelecek dönemde gündeme alınacak yeni hedeflerin ortaya konulması amacıyla bir arama-karar konferansı düzenlendi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Kalkınma Ajansı ve Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) tarafından düzenlenen “EXPO Arama, Takvim, Karar Konferansı” Çeşme Altınyunus Otelinde başladı. Toplantıya Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Valisi Cahit Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun yanı sıra meslek örgütlerinin temsilcileri, iş adamları ve akademisyenler katıldı.
İki gün sürecek toplantının açılışında konuşan Vali Kıraç, EXPO 2015 adaylığı sürecinde Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'de gelişen beraber çalışma düsturunu ve sinerjiyi gelecekte daha verimli şekilde sürdürmenin yollarını arayacaklarını söyledi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
için son yılların en büyük vizyon projesi olan EXPO'nun kente kazandırdığı uluslararası deneyimin paha biçilemez olduğunu, Türkiye'nin gerçek anlamda ilk kent markacılığı çalışmasını yaptığını ve kentin EXPO ile büyük oynamayı öğrendiğini dile getiren Kıraç, şöyle konuştu:
“Artık bundan sonra Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
hedef küçültemez. Yola çıkarken hedefimiz vardı, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'i bir dünya kenti, marka kent yapmaktı. Olmadı ama hedefimizden vazgeçmedik. Hedef yine dünya kenti olmaktır. Ünlü düşünür Goethe, 'İlham perisinin gelmesini bekliyorsan yarı yola kadar git' demiş. Biz Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
olarak yarı yolu EXPO süreciyle birlikte çoktan aştık.”
Vali Kıraç, EXPO Yürütme Kurulu olarak Cumhurbaşkanı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ile yaptıkları görüşmede, böyle bir toplantı düzenleyeceklerini ilettiklerini, bu toplantıdan çıkacak sonuçları da Cumhurbaşkanı Gül ile paylaşacaklarını ifade etti. Kıraç, alınacak kararların Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'in gelecek dönemde ekonomi, kültür, politika ve spor gibi farklı alanlarda bir çok uluslararası organizasyona ev sahipliği yapması gerektiğini, bunun için İnciraltı bölgesinde yapılan projelerin yenilenmesi gerektiğini söyledi. Konuşmasında Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'in turizm fuarcılık, eğitim, sağlık gibi konularda bulunduğu noktayı analiz eden Kıraç, turizmde kruvaziyer konusunda elde edilen başarıya dikkati çekerek, çeşitlendirmenin artırılması gerektiğini belirtti. Vali Kıraç, sağlık ve eğitime yapılacak yatırımların da Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'i dünya markası haline getirebileceğini söyledi.
BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI KOCAOĞLU
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise arama konferansının, EGEV tarafından en son 1996 yılında yapıldığını, 12 yıl sonra bugün gelinen noktayı aynı salonda değerlendirip gözden geçireceklerini dile getirdi. Kocaoğlu, belediyenin bu süreçte stratejik planı ve nazım imar planını tamamladığını, ulaştırma nazım planının bu yıl sonuna kadar bitirileceğini, gelecek süreçte de su kaynakları nazım planının tamamlanacağını belirtti. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'in vizyon ve misyonunu 12 yıl önce belirlenen kararlara göre kurduklarını ifade eden Kocaoğlu, EXPO adaylığı kapsamında hazırladıkları dosyanın da bu kentin stratejik planı olduğunu söyledi. Kocaoğlu, toplantıda Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası gibi kurumların yaptığı çalışmaların da ortaya konacağını ve önceliklerin sıralanacağını dile getirdi. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'in durağan bir dönemden sonra kabuğunu yırttığını kaydeden Kocaoğlu, toplantının bu süreçte önemli gelişmelere neden olabileceğine dikkati çekti.
EGEV Başkanı Yılmaz Temizocak ise 1996 yılında düzenledikleri toplantıda, “2020 Akdeniz'in yıldızı olma” hedefini koyduklarını belirterek, bugünkü toplantıda ortak akıl yaratarak “Dünya kenti İzmir” hedefini önlerine koyacaklarını ifade etti.
Herhangi bir gündem maddesinin bulunmadığı toplantıya çeşitli çalışma alanlarından 55 kişi katılıyor. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
milletvekilleri Bülent Baratalı ve Mehmet Ali Susam'ın da katıldığı toplantıda, toplam 9 oturumda Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'in fırsatları, güçlü yanları ve tehditler ortaya konarak, ortak bir metin hazırlanacak.
07-06-2008, 13:35
sarıkanarya_41
Pakistan'da patlama 5 ölü
Pakistan'da dün gece bir bisiklete konulan bombanın patlaması sonucu 3'ü polis 5 kişi öldü.
Polis yetkilileri, kuzeybatıdaki Dera İsmail Han kentinde meydana gelen patlamada, bombanın uzaktan kumandayla patlatıldığını söyledi.
Yetkililer, bölgede önce kimsenin yaralanmadığı küçük bir patlamanın meydana geldiğini, bölgeye polis ekiplerinin gelmesinden hemen sonra bisikletteki bombanın patlatıldığını belirtti.
Bisikletteki bombanın patlaması sonucu 3 polis ve 2 sivilin öldüğü, çoğu polis yaklaşık 10 kişinin yaralandığı kaydedildi. İkinci patlamada, polis ekiplerinin hedeflendiği sanılıyor.
Saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen olmadı.
07-06-2008, 13:35
sarıkanarya_41
2 biraya 6 yıl hapis
7 Haziran 2008Bahri KARATAŞ / İZMİR, (DHA)İZMİR'de büyük alışveriş mağazalarından birinden iki bira alıp, parasını ödemeden çıkış yaparken özel güvenlik görevlileri tarafından yakalanan 39 yaşındaki Metin Yeşilyurt, 6 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Tutuksuz olarak geldiği duruşmada karardan sonra ellerine kelepçe takılan Metin Yeşilyurt, Buca Cezaevi'ne gönderildi.
Pazarlamacılık yapan Metin Yeşilyurt, geçen şubat ayında Gaziemir'de bulunan büyük bir alışveriş merkezine girdi. Mağazada bir süre dolaşan Metin Yeşilyurt mal satın almadan çıkış noktasından geçti. Özel güvenlik görevlisi durumundan şüphelendiği Yeşilyurt'u mağaza dışına çıkmadan durdurup, pantalon kemerine sakladığı iki birayı buldu. Biraların ücretinin ödenip, ödenmediğini soran güvenlik görevlisine, iddiaya göre saldıran ve alkollü olan Yeşilyurt, zorla güvenlik odasına götürüldü. Pantalon kemerinin içinden çıkan iki biranın ücreti ödenmeden alınmış, çalınmış olduğunu ortaya çıkaran özel güvenlik görevlileri Metin Yeşilyurt'u mağazaya gelen polise teslim etti. İki bira yüzünden önce polise, sonra savcıya ve en sonunda hakime ifade veren Metin Yeşilyurt tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Savcı sanık Yeşilyurt hakkında, ‘yağma’ ve ‘güvenlik görevlilerine karşı gelme’ suçundan 15 yıl hapis cezası istemiyle dava açtı. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya tutuksuz yargılanan Metin Yeşilyurt, biraları üzerinde yakalayan özel güvenlik görevlileri ve mağazanın avukatı katıldı. Güvenlik görevlileri, kendilerine saldırdığını, direndiğini ve hakaret ettiğini öne sürdükleri Metin Yeşilyurt'dan şikayetçi olmadı. Daha önce de aynı şekilde rakı alıp çıkarken yakaladıklarını anlattı. Avukat ise mağaza adına şikayetçi olduklarını söyledi.
Savunmasını yapan Metin Yeşilyurt, olay günü sarhoş olduğunu ve çok pişmanlık duyduğunu söyledi. Yeşilyurt, “Biraları kemerimin arasına koymuştum. Güvenlik görevlileri farkettiler. Ancak onlara direnmedim, zaten hemen polis geldi” dedi.
Mahkeme heyeti, ilk duruşmanın sonunda, bütün delil, bilgi ve belgelerin toplandığını belirterek sanık Metin Yeşilyurt'u yağma suçundan önce 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Daha sonra cezayı alınan eşyanın değerinin düşük olması ve sanığın duruşmadaki iyi hali nedeniyle 5 yıl hapse indirdi. Mahkeme heyeti, ayrıca Metin Yeşilyurt'u kamu görevlilerine hakaret ettiği için de 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası verdi. İki bira yüzünden toplam 6 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına çarptırılan Metin Yeşilyurt, kaçma ihtimali olduğu gerekçesiyle tutukladı. Adliyeye elini kolunu sallayarak gelen Metin Yeşilyurt duruşma sonunda polisler tarafından kelepçelendi. Önce Adliye Karakolu'na götürülen Metin Yeşilyurt, daha sonra özel bir ekiple Buca Cezaevi'ne teslim edildi.
07-06-2008, 13:36
sarıkanarya_41
Kargo Operasyonu'nda 7 tutuklama
7 Haziran 2008Ahmet ERTAN/ EDREMİT(Balıkesir),(DHA)BALIKESİR'in Edremit İlçesi'nde vergi borcu bulunan araçlara, sahte belge düzenleyerek fenni muayenesi yapılmış gibi gösterdikleri iddiasıyla gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 10 zanlıdan 7'si tutuklandı. Diğer 3 zanlı ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
İhbarı değerlendiren Balıkesir Emniyet Müdürlüğü ile Edremit Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Edremit, Havran ve Burhaniye İlçeleri'nde kendilerini ‘Trafik takipçisi’ olarak tanıtan bazı kişilerin, fenni muayenesi geçmiş ve vergi dairelerine borcu olan araçların sahiplerine vize işlemlerini 250-300 YTL karşılığında yaptırabileceklerini teklif ettiklerini belirledi. Bu kişilerin sürücülerden araçların belgelerini alarak, kargo şirketleriyle Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'a gönderdikleri, buradaki bir kişinin de sahte belge düzenleyerek, araçların vizelerini yapılmış gibi gösterdiğini tespit edildi. Bunun üzerine perşembe günü harekete geçen polis ekipleri, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
, ile Balıkesir'in Edremit, Havran ve Burhaniye ilçelerinde ‘kargo’ adı verilen operasyon düzenledi. Operasyonda 28 zanlı gözaltına aldı. Zanlıların ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda, 14 sahte fenni muayene yapılmış araç ruhsatı, sahte soğuk mühür, hologram ile çok sayıda ruhsat ve sürücü belgesi ele geçirildi.
Cumhuriyet Savcılığı ile koordineli yapılan operasyonda gözaltına alınan zanlılardan 18'i Edremit Emniyet Müdürlüğünde ifadelerine başvurulduktan sonra serbest bırakıldı. ‘Resmi Evrakta Sahtecilik’, ‘Devleti Zarara Uğratmak’ ve ‘Nitelikli Dolandırıcılık’ suçlaması ile dün adliye çıkartılan 10 zanlıdan, A.K., (43) Ü.K., (39) H.G., (27) A.G., (38) S.K., (22) İ.Ç., (46) ve S.Y., (34) tutuklandı. Diğer üç zanlı ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
07-06-2008, 13:36
sarıkanarya_41
Sollayan da sollanan da devrildi: 4 yaralı
7 Haziran 2008A.ATrabzon'un Akçaabat ilçesindeki trafik kazasında 4 kişi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Akçaabat-Düzköy kara yolunun 8. kilometresinde, Hüseyin Kasap yönetimindeki 61 T 0111 plakalı otomobil, iki aracın aniden sollaması sırasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle şarampole yuvarlandı. Hüseyin Kasap'ın otomobilini geçen araçlardan 61 K 9711 plakalı,
Ahmet Durmuş'un kullandığı kamyonette de şarampole devrildi.
Kazada, araçlarda bulunan Engin (21) ve Bülent Balta (35) ile Onur Yılmaz ve Mehmet Kasap yaralandı.
Yaralılar, Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı.
07-06-2008, 13:37
sarıkanarya_41
20 bin kişiye 1 hakim düşüyor
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.ATO'nun araştırmasına göre Türkiye'de 20 bin kişiye 1 hakim, hakim başına ise 852 dosya düşüyor.
Ankara Ticaret Odası (ATO), hakimler iş yükü altında ezilirken, vatandaşın adaletin gecikmesinden yakındığını bildirdi.
ATO, Adalet Bakanlığı ve Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'de vatandaşlar mahkeme kapılarında adalet ararken, yargı organlarında görev yapan 14 bin 694 hakim ve cumhuriyet savcısının iş yükü altında ezilmeye devam ediyor. 1997 yılında hakim başına düşen dosya sayısı 581 iken, 2006 yılında bu rakam 852'ye ulaştı.
Araştırmaya göre, 11 ceza dairesiyle, 21 hukuk dairesinin bulunduğu Yargıtay'da, 2006 yılında iş yükü 1997 yılına kıyaslandığında, ceza genel kurulu ve dairelerinde yüzde 109,5, hukuk genel kurulu ve hukuk dairelerinde yüzde 47,3 artış gösterdi.
Yargıtay ceza dairelerinde bir dosyanın görülme süresi 1997 yılında 28 gün iken, bu süre 2006 yılında 345 güne yükseldi. Aynı şekilde hukuk dairelerinde 56 gün olan bir dosyanın görülme süresi 115 güne çıktı.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına 2006 yılında gelen 411 bin 121 işten yüzde 41,9'u ancak yıl içinde tamamlanabilirken, geri kalanı 2007 yılına sarktı.
1,5 MİLYON DOSYA BEKLİYOR
2007 yılında Yargıtay'ın 182 bin 450'si ceza dairelerine, 344 bin 391'i hukuk dairelerine olmak üzere toplam 526 bin 841 dava dosyası geldi. Ceza dairelerinde 129 bin 141 dosya, hukuk dairelerinde de 325 bin 143 dosya karara bağlandı.
İş yoğunluğu nedeniyle hukuk dairelerine gelen 95 bin 936 dosya ile ceza dairelerine gelen 194 bin 266 dosya daha kapağı açılamadan 2008 yılına sarktı. Yargıtay'ın tarihinde ilk defa görülmeyi bekleyen dosya sayısı 1 milyon 500 bine yaklaştı.
DOSYALAR BİNADAN TAŞIYOR-
Suç sayısı, niteliği arttıkça mahkemelerde adalet arayan vatandaş sayısında da artış görüldüğü, adli yargının temyiz makamı olan Yargıtay'a, her gün bazen bir zarf içinde, bazen de klasörler içinde dava dosyaları geldiği belirtildi. Hizmet binası, hizmet vermeye yetmediği belirtilen Yargıtay'da, vatandaşa adalet dağıtacak personelin fiziki ve maddi şartlarının yeterli olmamasının davaların uzamasına yol açtığı ifade edildi.
HAKİM SAYISI YETERSİZ
Avrupa'da bir hakim yılda yaklaşık 200 dosyaya bakarken, Türkiye'de yapılan adli reformlara rağmen hakimlerin iş yükü azalmadı. 1997 yılında hakim başına düşen dosya sayısı 581 iken, 2006 yılında bu rakam 852'ye ulaştı.
Türkiye, Almanya, Polonya, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ve Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'dan sonra sayıca en fazla hakime sahip ülke durumunda ancak, hizmet ettiği nüfusa oranlandığında hakim sayısının yetersizliği ortaya çıkıyor. Hırvatistan'da 20 bin kişiye 6 hakim düşerken, Almanya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti'nde 5, Polonya ve Avusturya'da 4 hakim düşüyor. Türkiye'de ise 20 bin kişiye ancak 1 hakim hizmet verebiliyor.
DANIŞTAY DA AYNI DURUMDA
Bir diğer yüksek mahkeme olan Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'da da iş yükünün her geçen gün artığı, 1997 yılında Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Dava Daireleriyle, İdari Dairelerde bulunan dosya sayısının 120 bin 860 iken, 2006 yılında bu sayının yüzde 40,6 artarak 169 bin 924'e ulaştığı kaydedildi. Bu dosyalardan 73 bin 123'ü karara bağlanırken, 94 bin 629'u 2007 yılına devredildi.
ATO BAŞKANI AYGÜN
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'de dava sayısına göre hakim ve savcı sayısının yetersizliğinin istatistiklere bakıldığında rahatlıkla görüldüğünü belirterek, “Bir yanda haklıyla haksızı ayırt edecek hakim ve savcılarımız, iş yükü altında eziliyor, öte yandan vatandaş dava süresinin uzunluğundan, adaletin geç geldiğinden dert yanıyor. Adli sistem bu haliyle, deyim yerindeyse ne İsa'ya ne de Musa'ya yarıyor” dedi.
Adaletin, toplumsal düzenin ve bu düzeni sağlamak için kurulmuş olan devletin temeli olduğunu hatırlatan Aygün, iş yükünün fazlalığı, yargı personelinin ve yargıya ayrılan bütçenin azlığının sıkıntıların temel nedenini oluşturduğunu kaydetti.
Aygün, elde edilen verileri şöyle yorumladı:
“Sadece vatandaşlar değil, hukuk mesleğini icra eden tüm adalet personeli de kötü işleyen adalet ve yargı sisteminden şikayetçi. Hızlı ve doğru karar alabilen bir adalet sistemi toplum huzurunun teminatıdır. Adaleti, 'adalete' muhtaç etmemek, adalet terazisini dengede tutmak için, teknik, fiziki ve insan unsuruyla birlikte adli sistemi, nitelik ve nicelik açısından dünya standartlarına çıkartmak gerekmektedir.”
07-06-2008, 13:37
sarıkanarya_41
Akşener: Türban kararıyla yeni bir dönem başladı
7 Haziran 2008A.ATBMM Başkanvekili Meral Akşener, Anayasa Mahkemesinin kararıyla Türkiye'de yeni bir dönem başladığını söyledi.
Akşener, Türk Eğitim-Sen Muğla Şubesince düzenlenen “Sınırları Zorlanan Türkiye” konferansına katılmak üzere Muğla'ya geldi. Akşener, konferanstan önce yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesinin kararını 2'ye karşı 9 oyla verdiğini anımsatarak “Mahkemenin kararıyla Türkiye'de yeni bir dönem başladı” dedi.
Akşener, şöyle konuştu: “411 milletvekilinin evet oyuyla Anayasa değiştirilmiş ve üniversitede kızlarımızın örtüleriyle eğitim görmesi sağlanmıştır. Bu arada
Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokratik Sol Parti de konuyu Anayasa Mahkemesine götürdüler. Anayasa Mahkemesinin kararı bu şekilde oldu. Öncelikle alınan karar hukuki değil siyasidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak konuya öyle bakıyoruz. Milletimizin vicdanında da yara açmıştır. Mahkemenin kararı, umarız uzun zamandır, özelikle 2002 seçimlerinden sonra oluşan ve 2007 seçimlerinde çok net ortaya çıkan kutuplaşmanın derinleşmesine ve insanların birbirinin karşısına dikilmesine, ruhen bölünmesine katkıda bulunmaz. Sonuç itibariyle böyle bir karar alınmıştır. Bundan sonrasını hep beraber göreceğiz.”
TELEFON DİNLEME
Akşener, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Genel Sekreteri Önder Sav'ın telefonunun dinlendiği iddialarıyla ilgili iktidar partisinin vatandaşın içine düşen endişeleri ortadan kaldırması gerektiğini savundu.
Herkesin kendisinin dinlendiğini hissettiği paranoya durumu oluştuğunu söyleyen Akşener, “ben geçmişte İçişleri Bakanlığı yaptım. Zaman zaman bu tür suçlamalarla her iktidar karşılaşır. Bunu siyasi partilerden ve iktidarlardan bağımsız söylüyorum ama iktidar partileri vatandaşın bu konudaki hissiyatına kulak vermek zorundadır” dedi. Akşener, yargının verdiği kararla ilgili bir şey söylemenin mümkün olmadığını ifade ederek, iktidarlara düşen görevin vatandaşın korkularını, endişelerini ortadan kaldırmak olduğunu sözlerine ekledi.
07-06-2008, 13:38
sarıkanarya_41
Çömez: Kimse 44 ile 9'u mukayese etmesin
7 Haziran 2008ANKAAKP eski Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Anayasa Mahkemesi’nin türban kararına ilişkin, “Yapılan düzenlemeyi ve alınan kararı değerlendirirken, kurumları karşı karşıya getirmek, 411 ile 9’u mukayese etmek yanlışından herkesin kaçınması gerekir” dedi. Çömez Anayasa Mahkemesi’nin, anayasal düzenin teminatı olduğu, TBMM’nin de millet iradesinin tecelligahı olduğunun unutulmaması gerektiğini vurguladı.
Çömez yaptığı yazılı açıklamada, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’nin türban kararını değerlendirirken, yaşanan süreçlerin Türkiye’de yeni bir hassasiyet zemini hazırladığını ve Türkiye’nin yeniden istikrarı yakalaması için herkese önemli sorumluluklar düştüğünü ifade etti.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’nin üniversitelerdeki türban serbestisine ilişkin düzenlemesinin, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’nce biçimsel açıdan değil, özü itibarı ile ele alındığını ve yok hükmünde sayıldığını belirten Çömez, şunları kaydetti:
“Yapılan düzenlemeyi ve alınan kararı değerlendirirken, kurumları karşı karşıya getirmek, 411 ile 9’u mukayese etmek yanlışından herkesin kaçınması gerekir.
Hem demokrasiyi korumak hem de hukukun üstünlüğüne saygı duymak yaşadığımız süreçte daha da önemli ve gerekli hale gelmiştir.
Türkiye sorunlarına duygularıyla ya da ideolojik anlayışlarla yaklaşmadan çözüm üretebilme yeteneğini, acı tecrübelerden geçerek kazanmıştır.
İnanıyorum ki, bu süreci de sağduyu ile atlatma ve huzurla yoluna devam etme becerisini gösterecektir. Sorunların kaynağını bulma ve gerçekçi çözüm önerilerini hazırlama iradesine önümüzdeki günlerde fazlasıyla ihtiyacımız olacaktır.”
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’nin, anayasal düzenin teminatı olduğu, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’nin de millet iradesinin tecelligahı olduğunun hatırdan çıkartılmaması gerektiğinin altını çizen Çömez, “Samimiyetle inanıyorum ki, Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
’nin tüm üyeleri ve siyasi partiler, var olan ve giderek derinleşme temayülü taşıyan sorunlara, bir sistem krizi oluşmadan çözüm üretebilme iradesine sahiptir” dedi.
Türkiye’nin laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti özelliğini koruyarak sonsuza dek var olacağını vurgulayan Çömez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Herkesin özgürce eğitim hakkına sahip olduğu, kimsenin inancı ve düşüncesi nedeni ile kategorize edilmediği ve fakat istismar da edilmediği bir Türkiye hayal değil.
Ama bunun için hepimizin daha dikkatli, daha saygılı, daha anlayışlı ve ülkenin değerlerine sahip çıkma konusunda kararlı olma mecburiyeti var. Türk Milli takımımızın oyuncularının anneleri bize yeterince mesaj vermiyorlar mı?”
07-06-2008, 13:38
sarıkanarya_41
BBP'li Topçu, türban kararını değerlendirdi
7 Haziran 2008A.ABBP Genel Sekreteri Yalçın Topçu, Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü ile ilgili kararıyla “yasamanın, yürütmenin yetki alanına girdiğini ve bireysel özgürlüklerin önünün tamamen tıkandığını” savundu.
BBP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) toplandı. BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Bolu'da trafik kazası geçirdiği için MKYK'ya katılamadı ve toplantı öncesinde Genel Sekreter Yalçın Topçu açıklama yaptı.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'nin başörtüsü ile ilgili kararını değerlendiren Topçu, kuvvetler ayrılığı ilkesinin önemine işaret ederek, “Bu kararla yasama, yürütmenin yetki alanına girmiş, bireysel özgürlüklerin önü tamamen tıkanmıştır” dedi. Topçu, “Bu noktaya gelinmesinde iktidarın beceriksiz yönetim anlayışının da etkili olduğunu” ileri sürdü.
Ülkede bugün tartışılanların aslında “yapay gündem” olduğunu, halkın “işsizlik ve aşsızlıktan şikayet ettiğini” ifade eden Topçu, partisinin ülkenin gerçek gündemine dönmesi için çaba harcadığını kaydetti.
Topçu, yüksek fiyat artışlarının dar gelirli vatandaşları büyük sıkıntılarla karşı karşıya bıraktığını belirterek, tüm gıda maddelerinin fiyatlarında son iki ayda yüzde 120'ye varan artışlar görüldüğünü savundu.
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'nin yetkilerinin sınırlandırılmasına yönelik Anayasa değişikliğinin gündeme gelmesi durumunda izleyecekleri tavrın sorulması üzerine Topçu, şunları söyledi: “BBP kurulduğu 1993 yılından beri Anayasa'nın, milletin, devletin özüne uygun hale getirilmesi gerektiğini savunuyor. Bu iktidar işbaşına geldiği tarihten itibaren Anayasa, Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası'nın değiştirilmesini istiyoruz. Ancak BBP olarak biz, 'yar başındaki işler'den rahatsız oluruz. Şu anda ül***i yar başına getirdiler. Yar başında itişip kakışarak anayasa değiştirilmez. Ama yine de Meclis çoğunluğuyla böyle bir şey gündeme gelirse BBP olarak tabii ki milletimiz ne derse biz onun yanında yer alırız. Millet iradesinin önünü açacak herşeyin altında imzamız olur.”
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Gerçekten merak ediyorum, İstanbul trafiğini yönettiklerini sananlar, acaba trafiğin içine girip ne olup bittiğini yerinde ve saatinde izliyorlar mı? Mesela Vali Bey, önüne arkasına eskort almadan, sadece itfaiye ve ambulansların geçebileceği emniyet şeridini de kullanmadan, trafiğe giriyor mu? Hiç sanmıyorum. Çünkü bu dediklerimi yapsalar benim gözlerimin gördüğünü onlarda görecekler. Bugün size Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki (FSM), KGS rezaletini anlatacağım. Bomboş duran KGS gişelerini ve işkence çektiren OGS gişelerini...
Destek veriyorlar
Ve tabii ki bunları görmeyen üst düzey yetkilileri. Önce bir şey söyleyeyim. Bu tezimi bir çok trafikçi ve kent yöneticisi dostumla paylaştım. Destek verdiler. Devamlı dikkat ediyorum, Avrupa yakasından ta Mahmutbey taraflarından 4 şeritli trafik, FSM Köprüsü gişelerine kadar akarak geliyor. Köprü girişinde 21 gişe var. Bunun 8'i OGS, 13'ü KGS. Şimdi gelen o 4 şerit 15 - 20 gişeye yayılıyor. Ve oradan geçen çok sayıda şeritteki arabalar gişelerden hemen sonra bir huniye giriyor ki, bazen 20-25 dakika işkence çekerek bekle Allah bekle...
Gişeleri azaltın
İki şey öneriyorum. Birincisi gişe sayısı 4 veya 5'e inse de hızla gelen o 4 şerit, sadece OGS olacak bu gişelerden aynı hızla geçse olmaz mı? Böylece gişelerden sonra huni de oluşmaz ve 4 şerit geldiği gibi aynı hızla köprüye girer.trafik de akar gider. Bunu eski trafik müdürü dostlarım aynen onaylıyor. Paralı geçişi kaldırdınız, neden? Birikim oluyor diye. Tabii ki iyi yaptınız da KGS de birikim olmuyor mu? FSM köprüsü gişelerindeki trafikte bütün gözlerin gördüğü anormalliği yöneticiler görmüyor mu? Bunu çözmek o kadar mı zor?
KGS'yi de kaldırın
Evet KGS'yi de kaldıracaksınız. Bütün araçlar OGS kullanacak. Bunu er geç yapacaksınız. Hemen yapın da bari millet rahat etsin. Efendim, Ziraat Bankası OGS cihazını 40 dolara veriyormuş da, İş Bankası KGS için çok az para alıyormuş daÖ OGS cihaz ücretini indirin. Ortasını ve makulunu bulun. Ve KGS'yi kaldırın. Millet bunu istiyor. Ha bir de akşamları Avrupa yakasından Anadolu yakasına geçenlere, yani bizlere gelişten ek şerit vermeyin. Sözde bizlere iyilik yapıyorsunuz ama, Anadolu yakasından gelenler perişan oluyorlar.
07-06-2008, 13:39
sarıkanarya_41
İdil Çeliker Kene bahane
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
İki günlük mola için hepinizinden özür diliyorum... Ama emin olun ki; zorunluluk nedeniyle...
Malum, sanal alem virüs kaynıyor...
Biz de nasibimize düşeni aldık dolayısıyla...
Zorunlu ara öncesi kaleme aldığım 'Ekmek Arası Kene' başlıklı yazım veterinerlerin yaşadığı sorunlara ucundan kenarından dokununca, yüzlerce teşekkür mesajıyla durumun vahametini bir kez daha anlama şansım doğdu... Tahmin edeceğiniz gibi kene bahaneydi aslında... Şu anda popüler görünen ve dillenen sorun olduğu için tartışıp, çare arayışlarına giriyoruz... Veteriner hekimler, gözümüzü kulağımızı açmaya çalışsa da, vurdum duymazlık iliklerimize kadar işlemiş durumda.... Küresel ısınmanın bariz etkileri, henüz emekleme döneminde... Kuraklık, tüm dünyanın tehdidi... Tarlalar yakında toprak yığınından ibaret hale gelecek... Zaten rant alanına dönüşen ekin alanlarında kalan sınırlı sayıda üretim de, öcek böceğe yem olacak.. Hayvanların hastalanarak telef olması da beklenen senaryolar arasında... 'Uzak' gibi görünen bu tehlikelerin hepsi, kapımızın eşiğinde... Yani umduğumuzdan çok daha yakın...
AB'nin konuya ilişkin titizliği de bundan zaten... Elimizde kalanları en iyi, en sağlıklı şekilde kullanabilmek için, veteriner hekimlerin kılavuzluğu, sistem analizleri, korunmaya yönelik önlemleri büyük önem taşıyor...Ancak, görünen o ki; gönüllü çalışmaya bile rıza gösterdikleri halde, itelenip, dışlanıyorlar...
Anlayacağınız, bizim yazdıklarımız, onların maruz kaldıklarının yanında nal topluyor...
Bu konuyla ilgili bigi aktıkça, yazmaktan ve seslerini duyurmaktan emin olun vazgeçmeyeceğim...
Taa ki, sorunları çözülüp,hak ettikleri değerleri elde edinceye kadar...
Bu arada, özellikle İstanbul'daki yerleşim merkezlerinin ormanlık bölgelere doğru hızla kayışı nedeniyle, bazı dostlarım uzman hekimlerden bigi almamı rica etti...Genel olarak en çok merak edilenler; 'Keneden nasıl koruncaklar, en etkin ilaçlama sistemi nedir ve söz konusu kimyasalların insan üzerinde ne gibi olumsuz etkileri vardır?' gibi sorular... Eminim bunca duyarlı veteriner hekimlerimiz varken, konuya dair aydınlanmamaız hiç de zor olmayacaktır...
Farklı ve anlaşılır dilde gelecek tüm uyarıları, bilgileri paylaşmak dileğiyle, şimdiden tüm hekimlerimize teşekkürlerimle...
Kadın neden öpülür?
Fransız erkeğine sormuşlar. 'Kadının elini niye öpersiniz?' diye.
Fransız cevaplamış 'Kadına saygı duyarım. Erkek ile bir bütünü tamamlar.'
Alman erkeğine sormuşlar. 'Kadının elini niye öpersiniz?'
Alman cevaplamış 'Kadın kutsaldır. Hayatın devamını sağlar, doğurur.'
Türk erkeğine sormuşlar. 'Kadının elini niye öpersiniz? Türk erkeği cevaplamış; 'Bir yerden başlamak lazım!'..
Bu araba için ölünür
Bir fıkra da Rober Ağdere'den...
Cenaze arabası, caddede ağır ağır ilerlerken, aracın sürücüsü gördüğü kızın güzelliğinden etkilenip iyice yavaşlamış... Bakmış ki, kız oralı bile değil, sözlü tacize yeltenmiş bu kez; 'Atlasana güzelim, Boğaz'da bir tur atalım.'
Genç kız, şaşkın ama bir o kadar alaycı edayla sürücüye dönüp; ' Deli misin, nesine bineyim o arabanın?' diye söylenmiş...
Şoför hazır cevap; 'Kızıııımm; millet bu arabaya binmek için ölüyor, ölüyooor...'
07-06-2008, 13:40
sarıkanarya_41
Rıza Zelyut Bu nasıl Dışişleri Bakanı?
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti'ni yöneten hükümet; aslında parti gömleğini az çok değiştirmiş görüntüsü vermelidir. Bu yüzden de bakanlar; partinin değil de milletin temsilcisi gibi davranmalılar; devletin temel kimliğini temsil etmeliler.
Şimdi gelin de bu ölçüyü Dışişleri Bakanı Ali Babacan'a uygulayın.
O yumuşak görüntünün altında katı bir partici yüz var...
Mırıl mırıl konuşur; sesini hiç yükseltmez. Halim selim birisi gibi görünür. Lakin söyledikleri yenilir yutulur değildir. Türkiye Cumnhuriyeti'ne tarihsel düşmanlığı bulunan Avrupalılarla konuşurken; onlara hak verir. 'Biz de bu devletten şikayetçiyiz!' der.
Avrupa'nın Türkiye'ye yaptığı haksızlıkları asla dile getirmez; onların önünde süklüm püklüm durur...
İş Türkiye'ye gelince saldırganlaşır.
Halbuki onu; kolundan tutup hiç beklemediği bu makama yükselten; o beğenmediği; yabancılara şikayet ettiği bu devletin demokratik kuralları, kanalları, kapılarıdır.
Babacan'a bakınca; içinizden; 'Demekki bu ülkede demokrasinin kapıları fazla açık!' diye geçirmiyor musunuz? Demokrasinin kötüye kullanılmasına Babacan örnek değil midir?
APTAL KRETSCHMER
Bakan Babacan, AKP hakkında açılan kapatma davasını etkilemek için önce Avrupa çapında bir sefer başlattı. AB yöneticileri sırayla ve birkaç defa; 'AKP'nin kapatılmaması gerekir! Kapatılırsa Türkiye'yi fena yaparız!' anlamına gelen açıklamalar yaptılar. Gerek Yargıtay, gerekse Anayasa Mahkemesi açık açık baskı altına alındı.
Bu ülkenin yöneticisi olan Başbakan Erdoğan da Dışişleri Bakanı Babacan da çıkıp, 'Biz sömürge parçası mıyız? Nasıl böyle içişlerimize karışırsınız?' diyemediler. Tam aksine bıyıkaltından güldüler.
AB'nin Türkiye temsilcisi küstah Kretschmer; Dışişleri Bakanı Babacan'ın Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet etmesini eleştiren benim gibi cumhuriyet vatandaşlarına 'Aptallar!' demek gafletinde bile bulundu.
Buradan; kendisini bir şey sanan ve ruhunun derinliklerinde Türklere karşı taşıdığı aşağılık kompleksinden kurtulmadığı anlaşılan Bay Kretschmer'e o sözünü iade ediyorum: Bay Kretschmer; bu tavrınla asıl aptal sensin...
ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ KORKUTUYOR
Bay Babacan, Avrupa'yı bıraktı; şimdi de Amerika'da AKP'yi kurtaracak yardım arıyor. Kendisini beyaz sanan ABD'nin zenci Dışişleri Bakanı Rice; 'Bu hükümetle ilişkilerimiz mükemmel!' diye açıklama yapıyor. Belli ki deliğe süpürmekten vazgeçmişler...
Babacan Efendi bu açıklamayı yeterli görmemiş olacak ki ferman buyuruyor oradan: 'ABD, AKP hakkında açılmış olan kapatma davasını çok yakından takip ediyor!'
Ne demek bu?
Anayasa Mahkemesi üyelerini örtülü biçimde tehdit ediyor: 'Bakın; Amerika bu işin peşindedir. Bizim ilişkilerimiz çok mükemmel. Onlar davamızı çok yakından izliyorlar. Ona göre karar verin ha!'
Dışişleri Bakanlığı koltuğundaki bir kişinin yapacağı iş bu mudur? Dışişleri Bakanlığı yapmak; Türkiye'de var olan devlet düzenini çökertmek için Avrupa Birliği ile el ele vermek; Amerika ne derse onu temenna eylemek midir?
Ben 1960'tan beri hiçbir dışişleri bakanının Türkiye'yi bu kadar şikayet ettiğini; bu kadar dış güçlerin emrine girip kendi devletini kötülediğini görmedim...
HUKUKA UYUN YETER
Bay Babacan; Avrupa'da Amerika'da kapı kapı dolaşıp yardım dileneceğine; partisini; Anayasa çizgisinde çalışmaya yönlendirsin; sorun kalmaz. 'Biz şu kadar oy aldık' diyerek anayasayı ve cumhuriyet düzenini değiştirmeye kalkışmanın sonucu hüsrandır. Oy ile devlet yapısı değiştirilemez... Sayın Babacan bilmelidir ki bu ülke Fethullah Gülen zihniyetindekilere asla teslim olmayacaktır.
AKP yöneticileri; Ahmet-Mehmet Altanlar, Hasan Cemalller, Eser Karakaşlar vb... gibi yanardöner tiplerin kışkırtmasına kapılmak yerine anayasaya uysalardı bugünkü kargaşa ortaya çıkmayacaktı.
Hep söylerim: İnsanoğlu şükretmesini bilmelidir. AKP'liler, ellerine geçene şükretselerdi; bugün partileri kapanma noktasına gelmeyecekti. Herkes bilmelidir ki; AKP olmazsa kıyamet kopmaz. Bu ülke AKP gibi pek çok parti gördü ama başka Türkiye Cumhuriyeti yoktur.
07-06-2008, 13:41
sarıkanarya_41
Ahmet Çavuşoğlu Beyaz Saray'da siyah Başkan mı?
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ABD'de Demokrat Parti'nin ön seçim devresi tamamlandı. Siyahi aday Barack Obama, delegelerin çoğunu kazandı.
Belki Hillary Clinton daha fazla ön seçim delegesinin oyunu aldı ama netice olarak çok karışık bir sistemde, Obama, Demokrat Parti Başkan Adayını seçecek olan toplantıya katılacak delegelerin ve süper delegelerin çoğuna sahip oldu. Obama'nın Demokrat Parti Başkan Adayı olarak Başkanlık seçimlerine gireceği muhakkak gibi.
Şimdi mühim olan sual, zenci bir Amerikalı'nın, Cumhuriyetçi Parti Başkan adayı beyaz McCain'ı Başkanlık yarışında geçip geçemeyeceği?
Aslında Cumhuriyetçi Bush'un ABD'ye ve dünyaya yaşattığı sekiz kabus senesinden sonra böyle bir suali sormanın abes ile iştiğal etmek olması lazım ama Demokratların seçeceği aday zenci olunca iş biraz değişiyor.
Çünkü, bundan çok değil, 30-40 sene öncesine kadar, Amerika'da beyaz olmayanlar nerede ise insandan bile sayılmazlardı. Yaşadıkları, eğlendikleri, çalıştıkları yerler beyazlarınkilerden ayrı idi. Bir zenci beyazların kullandığı tuvalete giremez, beyaz öğrencilerin okullarına gidemez, seçimlerde oy kullanamaz, otobüse binemez ve parklara, lokantalara ve aklınıza gelen bir çok yere giremezlerdi.
En rahat girdikleri ama yine de çok çektikleri yer ABD silahlı kuvvetleri idi.
1861 senesinde ABD Kuzey ve Güney olarak ikiye ayrılmış ve zencilere hürriyet vermek istemeyen Başkan Abraham Lincoln'ün liderliğinde toplanan Kuzey eyaletleri ile zencileri köle olarak çalıştırmaya ve onlara sahip olmaya devam etmek isteyen Güney eyaletleri, ABD iç harbi adı verilen dört senelik bir harbe girmişlerdi. Bu harpte 700,000 kadar asker ve sayısı bilinmeyen sivil ölmüştü. Harbin bitmesinden bir ay sonra da Lincoln bir suikaste kurban olmuştu.
Harbi Kuzey kazandı ve zenciler kağıt üzerinde serbest kaldılar ama sadece renkleri değişik diye görülmemiş zulme uğrayan bu insanların durumları en az yüz sene daha değişmedi. Bugün hala ABD'nin bazı güney bölgelerinde zenciler rahat yaşayamazlar.
Durum böyle iken Amerikalıların, ne kadar vasıflı olursa olsun bir zenciyi (Yeni tabir ile Afrikalı Amerikalıyı), ABD Başkanı seçebileceklerine ben şahsen inanmıyorum. Beyaz adam bu değişikliğe hala hazır değildir.
4 Kasım sabahı sandık başına gidecek olan Amerikalılar şöyle bir tercih ile karşı karşıa kalacaklar:
Barack Obama, Kenyalı bir babadan olma. Uzun seneler Honolulu ve Endonezya'da yaşamış. İki kızı var. Columbia Üniversitesini ve Harvard Hukuk Fakültesini bitirmiş, 1997'den itibaren avukatlık ve Profesörlük yapmış, 2004'ten beri de İllinois Senatörü. Şimdiye kadar Müslüman olabileceği, askeri tecrübesi olmadığı konularında tenkit edildi.
John McCain, babası bir Amiral, kendisi de ABD Donanma Akademisi ve Harp Akademisi mezunu. Dört oğlu, iki kızı var.
Pilot olarak iştirak ettiği Vietnam harbinde az kaldı ölüyormuş. Beş sene Kuzey Vietnam'da harp esiri olarak kalmış, işkence görmüş. 1982'de Arizona'dan ilk önce Temsilciler Meclisine sonrada Senatoya seçilmiş. Hala da Senatör. Kendisine karşı çıkanların en büyük itirazı Bush'un partisinden olması.
ABD'de zencilerin toplam nüfusa oranı %14 civarında. Buna mukabil Hispanic veya latino denilen, Güney Amerika kökenli, büyük çoğunluğu Meksikalı ve bir bölümü de Porto Rikolu ve Kübalı. olanların oranı da %25.
Hispanicler çoğunlukla demokrat geleneksel olarak zencilerden hoşlanmıyorlar.
Biraz da kamu oyu yoklamalarına bakalım:
Değişik şirketlerin yaptığı,Clinton mu? Obama mı? Anketlerinde durum şöyle:
Obama %53-%42 arası değişiyor
Clinton ise %41-%47 arası oynuyor
Ama başka suallerin sorulduğu anketler bizi daha aydınlatabilir;
Obama mı? McCain mi? Anketleri McCain'i %43-%46 arası, Obama'yı da %49-%46 arası gösterirken
Clinton mu? McCain mi? Anketler Hillary'i hep 3-5 puan önde gösteriyor.
Yani, anketlere göre Amerikan seçmeni, Demokratlar, McCain'in karşısına Hillary'i çıkartırlarsa seçeriz ama Obama'yı seçmeyebiliriz diyorlar .
Tabi bu seçimde Obama'nın Başkan Yardımcısı olarak seçeceği isim de mühim. Mantıken Obama'nın Hillary Clinton'u seçmesi lazım ama belli olmaz.
Bana sorarsanız, Demokratlar belki de büyük medeni cesaret göstererek, beyaz olmayan bir Başkan adayı gösterecek ve bir demokrasi dersi verecekler ama karşılığında da ABD'nin yine Cumhuriyetçilerin elinde kalmasına ve Irak harbinin uzamasına sebep olacaklar.
Temel'in oradan, bir futbol sahası!
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
07-06-2008, 13:41
sarıkanarya_41
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Anayasa Mahkemesi, türbana serbestlik getiren Anayasa değişikliğini 'Laikliğe aykırı, değiştirilmesi teklif dahi edilemez' diyerek iptal etti
VELEV Kİ İLE BAŞLADI!
BaŞbakan Erdoğan'ın Madrid'ten 'Velev ki siyasi simge.. Ne olmuş' diyerek başlattığı türbana serbestlik hamlesi, Anayasa Mahkemesi duvarına toslamayla sona erdi. Yüce Mahkeme 9'a 2 çoğunlukla laikliğin arkasına dolanma teşebbüsünü başarısız kıldı.
ESASTAN ELE ALDI
Yüce Mahkeme üniversitelerde türbanı serbest bırakmaya yönelik Anayasa değişikliğinin iptali ile ilgili başvuruyu değerlendirirken 'Sadece şekli şartları inceler. Esas hakkında görüşemez' sınırlarını da tanımadı. Meseleyi rejim meselesi olarak aldı.
2,4 VE 148. MADDE
Tarİhİ karar, Anayasa'nın 2. maddesiyle düzenlenen 'Laiklik', 148. maddesiyle düzenlenen Anayasa Mahkemesi'nin görevleri ve 4. maddesinde ilk 3 maddenin değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyeceğine yönelik maddelerine dayandırıldı .
Türbana iptal
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan'ın, 22 Temmuz seçiminden hemen sonra Madrid'te yaptığı, 'Velev ki siyasi simge. Bunu yasaklayabilir misiniz' açıklamasıyla, bir anda ülke gündeminin bir numaralı tartışma konusu haline gelen türbanla ilgili son sözü Anayasa Mahkemesi söyledi. Yüksek mahkeme, türbanı üniversitelerde serbest bırakmak için Anayasa'nın 10 ve 42'nci maddelerinde yapılan değişikliği iptal ederek, yürürlülüğünü durdu.
9'A 2 ÇOĞUNLUK
MAHKEME, kararını sadece 2 cümleden oluşan, '9 Şubat 2008 günlü Anayasa'nın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair Kanun'un birinci ve ikinci maddeleri, Anayasa'nın 2, 4 ve 148'nci maddeleri gözetilerek iptal edilmiştir. Ayrıca yürürlüğü de durdurulmuştur' açıklamasıyla duyurdu. Anayasa Mahkemesi'nin 11 yargıçtan oluşan heyetinde bu karara, Başkan Haşim Kılıç ile üye Sacit Adalı'nın karşı çıktığı, kalan 9 üyenin ise oyunu 'iptal' yönünde kullandığı öğrenildi. Yüksek mahkemenin, değişikliği aykırı bulduğu Anayasa'nın ilgili maddeleri şöyle:
MADDE 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, mill” dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 4: Anayasanın 1. Maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3.maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
MADDE 148: Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceler ve denetler. Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından denetlenmesi, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır.
KARARA KİM NE DEDİ?
TARİHİ kararı davayı açan CHP ve DSP'liler yerinde bulurken, değişikliğin gerçekleştiren AKP ve MHP'liler eleştirdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen bu konuda, 'Anayasa Mahkemesi, Türkiye'de tartışmaları sona erdirecek bir karar verdi. Artık böyle bir düzenleme yapmaya kimse kalkışmayacak' dedi. DSP lideri Zeki Sezer de, Türkiye'nin türban tartışmasıyla gereksiz bir kutuplaşma ve gerilimin içine çekildiğini belirterek, 'Umarım bundan sonra aklıselim hakim olur' tavsiyesinde bulundu. AKP Meclis Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararla Anayasa'nın 148'inci maddesini ihlal ettiğini öne sürerken, 'Bu karar siyasidir. Anayasa Mahkemesi, Anayasaya aykırı bir karar vermiştir. Milli iradeye, milli egemenlik ilkelerine de aykırıdır' dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal ise, 'Bu karara herkes saygı duymak zorunda. Ancak karara biz iştirak edemiyoruz' değerlendirmesini yaptı.
DÜNYAYA FLAŞ HABER OLDU
ANAYASA Mahkemesi'nin kararını uluslararası ajanslar abonelerine 'flaş' haber olarak duyurdu. Ünlü İngiliz haber ajansı Reuters, türban serbestisinin laikliğe aykırı bulanarak iptal edildiğini vurgularken, kararı, 'AKP'ye büyük darbe indirildi' diye yorumladı. Amerikan haber ajansı Associadet Press (AP), türbanı siyasi İslamın sembolü olarak tanımlayarak, Anayasa Mahkemesi'nin bunun üniversitelerde takılmasına izin vermediğini belirtti. AP, bu kararın 'türban yasağını dini ve kişisel özgürlük çerçevesinde kaldırmak isteyen muhafazakar İslamcı hükümet için bir yenilgi' olduğunu da yazdı. Fransız haber ajansı AFP de, karardaki 'laikliğe aykırılık' yönüne vurgu yaptı. Gelişmeyi internet sitesinde değerlendiren Almanya'nın dünyaca ünlü dergisi Der Spiegel ise, bu karardan sonra 'İslamcı AKP ile laik güçler arasındaki çatışmanın daha da artacağı' iddiasında bulundu.
07-06-2008, 13:42
sarıkanarya_41
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.Oğlu ihbar etti, karısını evde kahveciyle bastı! Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
'Annem içeri erkek aldı' telefonuyla eve koşan pazarcı, karısıyla yakaladığı adamı delik deşik etti...
Olay İstanbul Gaziosmanpaşa'da yaşandı. Sabah pazarcılık yapan eşi Abdullah T.'yi (40) işine, üç çocuğunu da okula gönderen 30 yaşındaki Nermin T., bir süredir yasak aşk yaşadığı kahveci Aziz Algan'ı (23), evine aldı. Ancak kısa süre sonra ortanca oğlu okuldan geri döndü. Küçük çocuk annesinin, 'Evde işim var haydi sen dışarı git' sözü üzerine telefonla babasını aradı.
DuyduklarIyla çılgına dönen Abdullah T., elindeki ekmek bıçağıyla evinin kapısına dayandı. Açılmayan kapıyı kırarak içeri giren pazarcı, karısının yanında gördüğü Aziz Algan'ı 11 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Boğuşma sırasında eşi kaçarak kahvehaneden yardım istedi. Linç edileceğini düşünen koca, bir çatı katına sığındıktan sonra polisi arayıp, teslim oldu. Levent ALBAYRAK
07-06-2008, 13:42
sarıkanarya_41
Oldü, dirildi, hafızası silindi
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Solunumu 45 dakika duran ve mucize eseri hayata döndürülen güvenlikçi, ömrünün son 5 yılını unuttu
OLAY, İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nde yaşandı. Hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışan 23 yaşındaki Ömer Durdu, bacağında bulunan kan pıhtısı akciğerine ulaşıp buradaki damarını tıkayınca yere yığıldı. Durdu, koridorda yapılan 8 dakikalık müdahale sonuç vermeyince Göğüs Servisi'ne kaldırıldı. Genç güvenlikçiyi hayata bağlayan Dr. Melike Kazancı Narin, o andan sonrasını şöyle anlattı:
'HASTAMIZIN kalbi ve solunumu durmuştu. 45 dakika aralıksız müdahale ettik. Kalp ritminin geri gelmesine rağmen nefes alamıyordu. 4 saat solunumu destekleyerek, nefes almasını sağladık. Bu durumdaki hastanın geri dönmesine çok ender rastlanır. Biz de umudu kesmiştik. 32 saat sonra gözlerini açınca çok mutlu olduk. Önce felç olacağını düşünüyorduk. Felç olmadı ama, şimdi ömrünün son beş yılını hatırlamıyor.'
07-06-2008, 13:43
sarıkanarya_41
Yılana biber gazı sıktılar
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Samsun'da Ömer Karaduman'a ait otomobile giren yılan, polisi ve vatandaşları alarma geçirdi. 2.5 saat süren operasyonda polis, yılanı araçtan çıkarabilmek için biber gazı bile sıktı. Otomobilin yanına konulan süt dolu taşlar sökülen lastikler de sonuç vermeyince Karaduman aracını sanayi sitesine götürmek zorunda kaldı. Bayram OK
Bu araçta 2 kişi öldü 2 günlük yavru kurtuldu
Konya Ilgın'da Yusuf Kandemir'in kullandığı otomobil, karşı yönden gelen kamyonla kafa kafaya çarpıştı. Aracın hurdaya döndüğü kazada şoför ile birlikte 12 yaşındaki kardeşi Muhterem Kandemir yaşamını yitirdi. Arka koltukta bulunan Musafa Kandemir yaralı olarak çıkartılırken, kucağındaki 2 günlük bebeğin burnu bile kanamadan kurtulması herkesi şaşırttı. Zeki DURSUN
Dayan bebeğim
Bursa'da bir aracın sıkıştırdığı otomobil kontrolden çıkarak yol kenarındaki elektrik direğine çarptı. Sürücü Ali İnan'ı hava yastığı kurtarırken, yanındaki Selin isimli sevgilisi camdan fırlayarak kaldırıma düştü. Genç, baygınlık geçiren sevgilisinin başından bir an olsun ayrılmadı.
1 kova su için saatlerce çile!
MUĞLA Fethiye'ye bağlı Esenköy'lüler, sularının haftalardır kesik olması nedeniyle salgın hastalık tehlikesi altında yaşıyor. Köylüler, ihtiyaçlarını köyün yakınından geçen yosunlu ve bulanık suyla dolu kanala uzattıkları hortumdan saatlerce sıra bekleyerek karşılıyor.
TALİMAT VERECEK
ESENKÖY'ün bağlı olduğu Karaçulha beldesinin Belediye Başkanı Turan Kovancı ise, köylülerin çektiği su sıkıntısından haberinin olmadığını savunarak, sorunu en kısa sürede çözmek için ilgili birime talimat vereceğini belirtiyor. (iha)
Dersten kaçmak için damda namaz kılmışlar
Adana Fatih Terim Lisesi'nde, öğrencilerin okul damında toplu namaz kılmaları üzerine soruşturma açıldı. İl Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat okula giderek konuyu araştırdı. Müfettişler ise görüntülerden belirlenen öğrencilerin bilgisine başvurdu.
ÖĞrencİ cemaatinin bir yıldır damda toplu namaz kıldıkları belirlenirken, kimi öğrenciler, 'Sorun çıkacağını bilmiyorduk' diye kendini savundu. Bazı öğrenciler ise dersten kaytarmak için damda namaz kılmaya başladığını itiraf etti. Yener EKİNCİ
Öğrenciler temiz çevre için yürüdü
DÜNYA Çevre Günü, yurt genelinde düzenlenen çeşitli etkinliklerle kutlandı. Çevrenin önemine dikkat çekenlerin liderliğini ilköğretim öğrencileri yaptı. Minik kalpler törenler sırasında, geçtikleri yerlerdeki çöpleri toplayarak büyüklere örnek oldu. Törenlerde öğrenciler, büyüklere mesaj için 'Temiz ol sağlıklı yaşa' ve 'Suzuz bir dünya istemiyoruz' dövizleri taşıyarak, 'Küresel ısınmaya hayır' ve 'Temiz bir çevre istiyoruz' sloganları attı.
Meclis'te kirliliğe karşı çarpıcı atak
ÇEVRE Haftası Meclis'in de dün, en önemli gündemi oldu. Hatay AKP Milletvekili Mustafa Öztürk, yaptığı konuşmada kirlilikle ilgili önemli bilgiler aktardı. Öztürk, 'Bir sayfa A-4 kağıdı çöpe attığımızda, 1.5 saatlik oksijenin de çöpe atıldığını unutmamak lazım. Çevreyi kirletenler, geleceğimizi yok ediyor' dedi. Kirlenen suyun çevreye büyük zarar verdiğine de dikkat çeken Öztürk, bunu önlemek için tüm sanayicilerle hayvan çiftliklerinin atık sularını arıtması gerektiğine işaret etti.
Dolu martıları vurdu
Ardahan'ın ünlü Çıldır Gölü'nde etkili olan dolu yağışı, 180 martının telef olmasına neden oldu. Çevre ve Orman İl Müdürlüğü'nde görevli mühendis Ali Vatan Sezer, dolu kurbanı martıların toplanıp, kireçlendikten sonra gömüldüğünü, yaralanan 22 martının da koruma altına alındığını açıkladı. Ardahan Hayvan Hastalıkları Şube Müdürü Veteriner Hekim Özcan Yıldırım da, dolunun martılarda ciddi yaralar açtığını belirterek, tedavilerinin 3-4 gün süreceğini bildirdi.
Uzayda tuvalet krizi sona erdi
NASA'da paniğe neden olan Uzay İstasyonu'ndaki tuvalet arızası nihayet giderildi. Tamirat için Discovery ile istasyona giden ekip, yeni hortum ve pompayı 2 saatte yerine takabildi. Tamirin ardından tuvalet 3 kez test edildi. Eğer sonuç başarısız olsaydı, ekibin dünyaya erken dönmesi gündemdeydi.
Anka Kuşu'na kepçeyi vur emri
Mars'taki Phoenix (Anka Kuşu) uzay aracına, toprağı kazarak ilk örnekleri alma ve inceleme komutu verildi. Projenin sorumlularından Peter Smith, araştırma yapılan yerdeki tabakanın ya tuz ya da buz tabakası olduğunu, bunun, analizin tamamlanmasıyla anlaşılacağını söyledi.
07-06-2008, 13:44
sarıkanarya_41
Yeliz Yeşilmen'in gazozunu açtı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. 15. Altın Koza Film Festivali tüm hızıyla sürüyor. Festivalde ilginç manzaralar sergileniyor. Son çevirdiği bir GSM reklamında gazozla gündeme gelen ünlü aktör Nuri Alço yine gündeme oturdu. Reklam filminde genç kızın ısrarlarına rağmen Alço gazozu açmazken, Adana'da Sevgi Konteji'nde aynı araçta bulunduğu Yeliz Yeşilmen'in serinlemek için yanında getirdiği gazozunu açtı. Alço'nun açtığı gazozu içen Yeşilmen bir süre sonra 'Bana ne oluyor. Ay bayılıyorum. Alço benim gazozumu açtı'dedi. n Basri BAŞ
07-06-2008, 13:44
sarıkanarya_41
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ANKARA 2. Kale Festivali'nin açılışına, sinema dünyasının ''Malkoçoğlu'' lakaplı ünlü oyuncusu Cüneyt Arkın'ın atla tören alanına gelmesiyle başlanması planlanmıştı. Ancak olay, sanatçının Altındağ Belediye Başkanlığı'nın önünde karşılaştığı ilginç ''sürprizle'' seyir değiştirdi. Ata iki kez binme çabasında başarısız olarak düşen Cüneyt Arkın, alana atla gelemedi. Arkın, uğradığı ilginç durumu da 'At, nasıl bir zekayla kıvrak bir biçimde yere atmak istedi ki ben de erkeklik bizde kalsın diye kendimi yere attım'' diye aktardı.
Herkes kendini çıplak çekiyor
GEÇTİĞİMİZ günlerde cep telefonundaki çıplak resimlerin internete yansıyan Aysu Baceoğlu, 'Sadece benim değil, sanatçı arkadaşlarımın bir çoğu evinde böyle fotoğraflar çekiyor. Çıplak fotoğraflarımı seviyorum' dedi.
Tuğba moral buldu
PAŞAKAPISI Cezaevi'nden tahliye edildikten sonra mankenliğe veda ettiğini açıklayan Tuğba Özay'a önceki gece bir davette rastladık. Uzun yeşil kıyafetiyle çapkın bakışları üzerinde toplayan Tuğba Özay, moral depoladı.
Dudaktan kalbe!
ÜÇ yılı aşkın süredir birliktelik yaşayan ve eylül ayı başında nikah masasına oturacakları konuşulan Çağla Şikel ile Emre Altuğ, önceki akşam aşklarını gözler önüne serdiler. Bir kuruluşun düzenlediği ödül töreninde 'En İyi Bayan Model' seçiler Çağla Şikel'e ödülünü sevgilisi Emre Altuğ verdi. Daha sonra da hafifçe dudaklarından öptü. Çağla ile Emre'nin uluorta öpüşmesi üzerine konuklardan biri 'Dudaktan kalbe' diye espri yapmaktan kendini alamadı. Serkan ÇALIŞKAN
10 yıl aradan sonra sahnede
SON çıkardığı 'Haykırdım Sessizce' albümüyle pop müzik dünyasına dönüş yapan Yeliz, 10 yıl aradan sonra ilk kez bu akşam Anadolu Yakası'ndaki bir mekanda sahne alıyor. Küçükyalı Nanna Restaurant'ta sahneye çıkacak olan Yeliz, en sevilen şarkılarını bu gözde mekanda seslendirecek. Unutulmayan şarkıları ve muhteşem yorumuyla Yeliz, hayranlarıyla hasret giderecek.
07-06-2008, 13:44
sarıkanarya_41
Helin esmer oldu!
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Sıradışı yaşamıyla ünlü Helin Avşar, bu kez saçlarını siyaha boyatarak dikkatleri üzerine çekti
HÜLYA Avşar'ın, hareketli yaşamıyla ünlü kız kardeşi Helin Avşar, hemen her davranışıyla medyada yer almayı pek iyi bilir. Önceki akşam bir davette rastladığımız Helin Avşar, bu kez siyaha boyattığı saçlarıyla ilgi odağı olmayı başardı. Bu arada derin göğüs dekoltesinden hafifçe görünen göğsünde silikon olup olmadığı tartışması konuklar arasında aldı başını yürüdü. Biz bir yorum getiremedik; ya siz!
Hintli Meltem Cumbul
YILLARIN başarılı sinema ve dizi oyuncusu Meltem Cumbul, uzun süre yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri'nden İstanbul'a döndükten sonra bazı davetlerde hayranlarıyla hasret gideriyor. Önceki gece katıldığı bir ödül töreninde Meltem Hanım, güzellik ve zarafetinin yanı sıra iri desenli uzun renkli elbisesiyle dikkat çekti. Meltem Cumbul, kıyafetiyle Hintli kadınları anımsatıyordu. Sizce de öyle değil mi?
07-06-2008, 13:45
sarıkanarya_41
Paşa sert uyardı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Orgeneral Büyükanıt, tedirgin çoğunluğa, 'Cumhuriyetimizle temel ilkelerini hiçbir güç kendisine biat ettiremeyecektir' güvencesi verdi
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, geçen yıl 27 Nisan'da yayımlanan ve 'e-muhtıra' olarak nitelendirilen bildiriden bu yana, iç siyasi gelişmelerle ilgili izlediği 'sessiz kalma-açıklama yapmama' stratejisini dün bozarak, 'ima yoluyla sert ve çarpıcı' mesajlar verdi. Büyükanıt Paşa, İstanbul'da düzenlenen Ortadoğu'nun geleceğini tartıştığı sempozyumu açarken yaptığı uzun değerlendirmenin sonunda şunları söyledi:
İSLAM'IN TEK ÖRNEĞİ
'TÜRKİYE'nin yapısını bozmaya çalışan bazı mihrakların ortaya çıktığını endişeyle izliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin önüne birtakım sıfatlar takmaya çalışanların olduğunu görüyoruz. Cumhuriyetin yasal organları buna asla izin vermeyecektir. Türkiye, laik yapısıyla İslam dünyasının tek örneğidir. Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet, geleceğimizin tek gerçeğidir ve bunu hiçbir güç değiştiremeyecektir. Cumhuriyetimizi ve onun temel ilkelerini hiçbir güç kendisine biat ettiremeyecektir.'
KATIRDAN KAMYONA
BüyükanIt, bölgesel gelişmeler ve terörle mücadeleye ilişkin de şunları söyledi:
İRAN: Ortadoğu'da bizim için öncelik bakımından 2. sırada İran var. İran'ın nükleer programının barışçıl amaçlarla kullanması önem arzediyor. Türkiye komşularıyla işbirliği ve barış içinde yaşamak arzusundadır.
RADİKALİZM: Bölgedeki bir diğer tehdit silah ticaretidir. Kargaşadan faydalanan terör örgütleri var. Hamas, Hizbullah ve Müslüman Kardeşler bölgede yaşam alanı buldular. Radikal dini akımların öne çıkması istikrarsızlığın temel nedeni.
PKK: PKK silah ve patlayıcıları nasıl buluyor sorusu sorulmalıdır. Terör örgütü geçmiş yıllarda ikmalini katırlarla sağlarken, bugün Irak'ın kuzeyinde ikmalini, kamyonların oluşturduğu taşıt kafileleriyle yapıyor. Bunu tahmin olarak değil, kesin tespitlere dayanarak söylüyorum. Dışarıdan destek almadığı sürece terör örgütleri bölgemizdeki varlıklarını sürdüremez.
BARIŞ: Uygulanan politikayla istikrar sağlanabileceğine inanmıyorum. Otadoğu'da barış ve istikrar hayal oldu. Politikaların temeline insan olmalı. İnsan hayatı kutsaldır. Terör siyasi amaçtan ziyade cinayettir. Terör yeryüzünden silinmelidir.
Ben, Barzani'yi o da beni tanır!
ORGENERAL Büyükanıt, kürsüden indikten sonra verilen arada, yöneltilen soruları yanıtlayarak yaptığı konuşmaya şöyle açıklık getirdi:
SORU: 'Türkiye'nin önüne sıfat takmak isteyenler var' dediniz. Bunu, 'laik yapıyı bozmak isteyenler var' anlamında mı söylediniz?
BÜYÜKANIT: Türkiye'ye, 'ılımlı İslam' gibi sıfatlar takılmak isteniyor. Bunun kaynağı Türkiye'nin içi değil. Dünyada hiçbir ülkenin, İran falan hariç, demokratik bir ülkenin önünde sıfat yoktur. Yani ABD'yi nasıl tanımlayacağız? Hristiyan mı diyeceğiz? Böyle bir şey olmaz.
SORU: Türkiye'ye kimsenin biat ettiremeyeceğini söylerken neyi kast ettiniz?
BÜYÜKANIT: Ben dedim ki, bölgesel ihtilaflarda esas etkili olan dış mihraktır. Şimdi böyle bir paradoksla karşı karşıyayız. Bazı gerçekleri görüyoruz, telaffuz etmekten çekiniyoruz. Ben telaffuz ediyor, 'Kral çıplak' diyorum. Şimdi dış etkenler, dış mihraklar olmasa yine bazı çatışmalar olabilir mi? Evet, olabilir ama böyle olmaz.
SORU: 'Gölge etmesinler başka ihsan istemem' dediniz. Neyi kast ettiniz?
BÜYÜKANIT: PKK'ya destek vermeyin, hatta önle... Önlemiyor. Peki önleme, bari yardım etme...
SORU: Kamyonlar...
BÜYÜKANIT: Kuzey Irak'ta ikmalleri konvoylarla yapıyorlar. Katır yerine araba kullanıyorlar. 'Kandil'e çek' deyince götürüyorlar. Böyle terörle mücadele olur mu? Sonra da, 'Teröre destek vermiyoruz' diyorlar.
SORU: Bunu Mesut Barzani için mi söylüyorsunuz?
BÜYÜKANIT: Hepsi için.
SORU: Barzani'nin söylem değişikliği var. Bu mücadeleye ivme katar mı?
BÜYÜKANIT: Gayet tabii. Çatışmadan kimse bir fayda sağlamaz. Onları en iyi tanıyanlardan biriyim ben. Onlar da beni iyi tanırlar.
07-06-2008, 13:45
sarıkanarya_41
PKK'yı İran'la vurduk
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. KARA Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın açtığı Ortadoğu Sempozyumu'nda terörle mücadelede son durumu açıkladı.
BİLGİ PAYLAŞIMI
TÜRKİYE'nin Irak ve İran sınırında güvenliğe önem verdiğini belirten Başbuğ, bölgede İran güvenlik güçleriyle teröristler arasında ciddi çatışmalar yaşandığını açıkladı. 'Terör örgütü önemli darbe aldı ve örgütte Aralık ayından bu yana bir kargaşa yaşanıyor. İran ile istihbarat iş birliği yapıyoruz. Konuşuyoruz, planlıyoruz' diyen Orgeneral Başbuğ, terörle mücadelenin yurt içinde de güçlü bir biçimde sürdürüldüğünü söyledi.
KÜRTÇE'YE VİZE...
BAŞBUĞ, TRT üzerinden Kürtçe yayın düzenlemesini ise, Roj Tv'yi ima ederek, 'Bazı yayınların bölgede çok büyük etkisi var. Eğer onların etkisini kırarsa elbette yararı olur' diye değerlendirdi.
07-06-2008, 13:45
sarıkanarya_41
Baykal, Sav'dan desteğini çekiyor
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. CHP lideri Deniz Baykal, Şanlıurfa'dan başlattığı Güneydoğu gezisini Diyarbakır'da sivil toplum örgütlerinin temsicileriyle görüşerek noktaladı. Toplantı öncesi, Genel Sekreter Önder Sav'ın hacca gitmek isteyen bir partiliye karşı takındığı tavır nedeniyle protesto edilen Baykal, çıkışta bu protestoya hak verdiğini belirtti ve Sav'ın yanlış yaptığını ima etti. CHP lideri Baykal, bu konuda şu değerlendirmeyi yaptı:
SORU KALMASIN...
'KİMSE kimsenin kutsalına saldıramaz. Ne bizim kitabımıza, ne dinimize (düşünce özgürlüğü) diyerek, hakaret edemez, saygılızlık yapamaz. Bu noktada kimsenin aklında soru işareti kalmasın. Herkesin dinine, inancına, peygamberine saygı gösteriyoruz. Bu temel anlayış kapı gibi ortadayken, siyasi mücadele uğruna bir takım sözlerin tekrar tekrar gündeme getirilmesi yanlıştır. Eskiden CHP'ye bir organize tepki girişiminde bulunmayanların bugün organize olmasını, CHP'nin giderek güçlenmesine bağlıyorum.'
07-06-2008, 13:46
sarıkanarya_41
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.'Dinleme yasağı polisi de kapsar' Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ADALET Bakanı Mehmet Ali Şahin, Yargıtay'ın, 'ülke genelinde dinleme yapılamayacağını' ilişkin kararının jandarmayla sınırla kalmayacağını belirterek, 'Kişisel değerlendirmem; kararın MİT ve Emniyeti de kapsayacağıdır' dedi. Yargıtay'ın bu konuda genel bir bakış açısıyla karar verdiğine dikkat çeken Şahin, bölücübaşı Apo'nun 'Rozerin' kod adlı sevgilisi Ayfer Kaya'nın serbest bırakılmasıyla ilgili olarak, Dışişleri kanalıyla Alman makamlardan bilgi istediklerini de açıkladı.
07-06-2008, 13:46
sarıkanarya_41
AKP: Cüppeli darbe
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı AKP saflarında büyük sarsıntı yarattı. Kararı sert tepki gösteren AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ 'Bu kadar siyasidir, Anayasa Mahkemesi, Anayasaya aykırı bir karar vermiştir. Milli iradeye, milli egemenlik ilkelerine de aykırıdır' dedi.AKP Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt da kararı, 'Cüppeli darbe' diye niteledi.
Hülya ile stüdyoda öğrendi
Başbakan Erdoğan, kararı Hülya Avşar'ın sunduğu 'Hülya Avşar Stüdyosu' programının çekimleri sırasında öğrendi.
17-06-2008, 18:26
sarıkanarya_41
17.06.2008
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan bilgi notunda şöyle denildi:
"Zap-Şivi bölgesinden başlangıçta 8 kişi ile sınır istikametinde hareket eden PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensupları; sayılarının sınıra 3 km kala 21 kişiye ulaştığının tespit edilmesi üzerine, 16 Haziran 2008 günü saat 22:00'den itibaren, sınır hattına yakın bölgede konuşlu ateş destek vasıtalarımız tarafından ateş altına alınmışlardır.
Yapılan atışlar sonucu, Türkiye'ye sızmaya çalışan terörist grubun büyük ölçüde etkisiz hale getirildiği belirlenmiştir."
17-06-2008, 18:27
sarıkanarya_41
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Kaza TEM Otoyolu'nun Hadımköy gişeleri mevkiinde saat 02.00 sıralarında oldu.
Trakya Üniversitesi Çerkezköy Meslek Yüksekokulu öğrencilerini taşıyan otomobil kontrolden çıkarak bariyerlere çarptı.
Yaklaşık 150 metre savrulan araçta bulunan 20 yaşındaki Ayten Topuz ile Sündüz Kocabalta hayatını kaybetti.
Esenyurt Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınan 7 yaralıdan 4'ünün durumunun ağır olduğu öğrenildi.
04-07-2008, 21:43
sarıkanarya_41
4.7.2008
Başkan olacaktı 6 yıl rehin yaşadı Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Kolombİya'da 2002 yılında devlet başkanı adayı iken solcu FARC örgütü tarafından kaçırılan kadın siyasetçi Ingrid Betancourt, askeri bir operasyonla kurtarıldı. Aynı operasyonda 3'ü Amerikalı 14 rehine de özgürlüğüne kavuştu.
FRANSA'YA GİDİYOR
FransIz vatandaşı olan Betancourt, serbest bırakıldıktan sonra yaptığı ilk açıklamada Fransa'ya çabalarından ötürü teşekkür etti. 'Fransız olmaktan gurur duyuyorum' diyen kadın siyasetçi, önümüzdeki günlerde Sarkozy ile görüşecek.
04-07-2008, 21:44
sarıkanarya_41
Tecavüzcüye 4 bin 60 yıl hapis
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ABD'nin Teksas eyaletinde 3 kız çocuğuna 2 yıl boyunca cinsel saldırıda bulunan James Kevin Pope, rekor bir ceza aldı. Savcıların isteğini dikkate alan Bölge Hakimi Graham Quisenberry sanığı, her bir cinsel saldırı olayı için 40 ömür boyu hapis ve bir çocukla girdiği 3 cinsel ilişkinin her bir için de 20'şer yıl cezaya çarptırdı. Mahkum toplam 4 bin 60 yıl olan cezasını 3 bin 209'uncı yılında şartlı tahliyeden yararlanabilecek!
04-07-2008, 21:44
sarıkanarya_41
Sağlıkta büyük vurgun
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, aralarında devlet hastanesi, kamu ve özel üniversite hastanelerinin de bulunduğu çok sayıda sağlık kuruluşunun şişirdikleri faturalarla devleti katrilyonlarca lira zarara uğrattığını belirtti. Çelik 'Devleti soyanlarla ilgili gerekli müeyyideler yapılıyor, gerekirse bunları teşhir edeceğiz. Herkes dosdoğru hizmet etsin. Devletin bir kör kuruşunu bile kimseye yedirmeyiz' dedi.
21 ADET KAN TAHLİLİ
Çelik, sağlık alanında tespit edilen ve dudak uçuklatan vurgunları şöyle sıraladı: 'Bir üniversite hastanemizde epikrizde özel bir açıklama olmamasına rağmen çok basit bir tanı konularak 21 adet kan tahlili 10 gün boyunca aralıksız faturalandırılmıştır. 200-300 milyon lira olan maliyet 10 katı fazlasına 2 milyar 565 milyon TL olarak faturalandırılmıştır. Haksız yere ödendiği tespit edilen ve geri tahsil edilmesi istenen ödemelerin tutarının toplam 77 trilyon 347 milyar TL olduğunu belirten Bakan Çelik, usulsüzlük yaptığı tespit ediler hakkında gerekli yasal işlemlerİN uygulandığını belirtti.
04-07-2008, 21:45
sarıkanarya_41
Ergenekon zanlısını ölüm döşeğinde tahliye ettiler
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ERGENEKON soruşturması kapsamında, 'örgüte finansal destek sağlamak'suçlaması ile tutuklanan, ancak sağlık sorunları nedeniyle 1 Temmuz'da tahliyesine karar verilen reklam şirketi sahibi 60 yaşındaki Kuddusi Okkır, Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşam mücadelesi veriyor. Hastanenin Onkoloji Servisi'nde, 'Akciğer kanseri, beyin ve kemik metastası' teşhisiyle tedavi gören Kuddusi Okkır'ın yanından eşi Sabriye Okkır bir an olsun ayrılmıyor. Hastane yönetiminin tahliye tarihinden sonrası için tedavi giderlerini Adalet Bakanlığı yerine kendisinin ödeyeceği tebligatı üzerine, eşi Sabriye Okkır çaresizlik içinde para aramaya başladı.
04-07-2008, 21:45
sarıkanarya_41
Doktor Rezaleti
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Kimsesizlerin fotoğraflarını çekip, çıplak kadın fotoğraflarıyla montajlayan doktor tutuklandı
MERSİN Anamur'da Sağlık Grup Başkanı Doktor Erdal Kınacı'nın fotoğrafçılık aşkı başına bela oldu. 9 vatandaş, 'size yardım bulacağım vaadiyle' fotoğraflarını çeken Kınacı'nın fotoğrafları çıplak kadın resimleriyle montajlayıp sitesinde yayınladığı gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine Kınacı gözaltına alındı.
SUÇLAMALARI reddeden Kınacı, 'Bu fotoğraflarla ilgim yok. Siteme bir korsan tarafından girilip fotoğraflar yerleştirildi' diyerek kendini savundu. Ancak tutuklanmaktan kurtulamadı. Kınacı'nın İl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı'na gönderilen şikayet dilekçelerinden dolayı meslekten de men edilme ihtimalinin de bulunduğu kaydedildi. Mehmet SELVİ
04-07-2008, 21:46
sarıkanarya_41
Babasını uykuda vurdu!
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Annesini evden kovduğu için babasına 3 kurşun sıktı Cesedi ortadan kaldıramayınca polise gidip teslim oldu DEHŞET verici olay Kahramanmaraş'ta yaşandı. 42 yaşındaki Osman C., kavga ettiği eşi Cezvenur C.'yi 'Bir daha seni görmek istemiyorum' diyerek evden kovdu. Aynı gece kızı Banu C. (22), babasını annesini affetmesi için ikna etmeye çalıştı.
ÖNCE KAVGA ETTİ ANCAK baba-kız arasındaki konuşma bir süre sonra kavgaya dönüştü. Öfkeden çılgına dönen genç kız, tartışmanın sonunda uyumaya giden babasına evdeki ruhsatsız silahla 3 el ateş etti. Osman C. olay yerinde can verdi.
SİLAHI ANNESİNE VERDİ CİNAYETTEN sonra annesini arayıp, cinayet aletini ona veren genç kız, 2 gün sonra polise gidip teslim oldu. Polis, anne Cezvenur C'yi ve silahı sakladığı öğrenilen dede Osman P'yi gözaltına aldı. n Ersoy SEVİNÇ
04-07-2008, 21:47
sarıkanarya_41
FIkra gIbI olay
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Yolculardan biri telefonda, 'Kısa süre sonra bomba patlayacak' dedi. Otobüs karıştı. 3 saatlik aramada bombaya rastlanmadı GAZİANTEP'ten Antalya'ya giden otobüste yolculuk yapan Nezir Y. telefonda biriyle 'Kısa süre sonra bomba patlayacak, herkes gününü görecek' diye konuştu. Bu sözleri, ön taraftaki bayanın dikkatini çekti. Haberdar edilen şoför, Seydişehir'de ilk dinlenme tesisine girip, jandarmayı aradı. Yolcular arasında büyük panik yaşanırken, otobüs jandarma tarafından didik didik arandı. 3 saat süren gergin bekleyiş, bomba izine rastlanmadığının açıklanmasıyla normale döndü. Jandarma, Siir Eruh doğumlu Nezir Y.'yi şüpheli davranıyları nedeniyle gözaltına aldı. İsmail SÜNBÜL
04-07-2008, 21:47
sarıkanarya_41
Bomba şakasına 3 yıl hapis
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. ADANA'dan İzmir'e havalanmak üzere olan uçakta, elindeki poşetin içinde ne olduğunu soran hostese 'bomba var' diyen Albay Mete Köksal hakkında 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yargılanmasına bir anlam veremediğini söyleyen Köksal, 'Gülerek şaka yaptım, neden ciddiye aldılar bilmiyorum' dedi.
Karakolda düşüp can verdi ZONGULDAK'ta bir çocuk babası Metin Yüksel (38), akrabalarından bıçak tehdidiyle 4 bin YTL aldığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Sağlık kontrolünden geçirilen Yüksel, nezarete konulurken paniğe kalılıp kaçmaya çalıştı. Yere düşen ve yakalanıp nezaharete konulan Yüksel kısa süre sonra öldü.
04-07-2008, 21:58
sarıkanarya_41
DSP karıştı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Rahşan Ecevit, Zeki Sezer'in istifa ettiğini açıkladı. Sezer, 'Külliyen yanlış' diyerek Ecevit'e cephe açtı
DSP'deki iç çekişme dün su yüzüne çıktı. Rahşan Ecevit, Sezer'in kendisine bağırarak, 'İstifa ediyorum. Kurultayı toplayacağım' dediğini bildirdi. Sezer, Ecevit'i, 'Külliyen yanlış. İstifayı ima dahi etmedim' diye yalanlarken, bağırma olayını, 'Sesim yükselmişse, heyecanımdandır' diye açıkladı.
04-07-2008, 21:59
sarıkanarya_41
Bahçeli, Gül'ü göreve çağırdı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP hakkında açılan kapatma davası ve Ergenekon soruşturmasıyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sahip çıktı. Bahçeli, bu süreçte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de göreve çağırdı. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de özellikle son aylar içinde yaşanan vahim gelişmelerin neden olduğu güvensizlik ve gerginlik ortamının toplumda endişe ve kuşkuların giderek artmasına yol açtığını belirtti.
13 AY ÖNCE AÇILDI KAPATMA davasının görüşülmeye başladığı bugünlerde bundan 13 ay önce açılmış olan Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan son gözaltına alma uygulamalarının kamuoyunda geniş ve haklı yankı bulduğunu ifade eden Bahçeli, şöyle dedi : 'Türkiye'nin yaşadığı bunalımın derinleştiği bir ortamda, gerekçesi ne olursa olsun demokrasimize, huzur ve güvenliğimize tehdit olan bütün yasadışı oluşumların tespiti ve ortaya çıkartılması; mahkemelerde yargılanması ve davaların da makul bir süre içinde sonuçlandırılması, toplumumuzu rahatlatacak adımların başında gelmektedir.
SUÇ İSNADI YOK Ancak huzur ve esenliğimize musallat olan bu yapıların ortaya çıkarılması adına yürütülen soruşturmalar esnasında, hakkında suç isnat edilmeden, henüz bir iddianame hazırlanmadan görevi, mevkii ve adresi belli olan şahısların adalete intikal şekilleri ve yöntemleri ile bunların medyada yer alma ve yorumlanma biçimleri tartışmaya açıktır.'
04-07-2008, 21:59
sarıkanarya_41
Savunma tamam
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Bakan Cemil Çiçek ve Bekir Bozbağ AKP'nin kapatılma davasında 6.5 saat savunma yaptı. Çiçek, mahkemin kararı bir an önce vermesini istedi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ yaklaşık 6.5 saat boyunca Anayasa Mahkemesi'nde sözlü savunma yaptı. İki klasörlük savunma metnini Anayasa Mahkemesi'ne sunan Çiçek ve Bozdağ'ın toplam 200 sayfalık sözlü savunmayı okudukları öğrenildi. Anayasa Mahkemesi üyelerinin soru yöneltmediği Çiçek ve Bozdağ daha sonra Anayasa Mahkemesi'nden ayrıldı.
ANA UNSURU AKP'nin kapatılma davasında sonuca adım adım yaklaşılıyor. Önceki gün Başsavcı sözlü açıklamasını yaptı. Dün ise söz sırası AKP'ye geldi. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, AKP hakkındaki kapatma davasında yaptıkları sözlü savunmada, 'İddianamede, esas hakkındaki mütalaada ve sözlü mütalaada ileri sürülen hususların neden varit, doğru, hukuki olmadığını ve neden bu davanın açılmaması gerektiğinin değerlendirmelerini yaptıklarını'' söyledi. Bakan Çiçek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, AKP aleyhinde açtığı kapatma davasıyla ilgili, parti adına Bozdağ ile ''teknik tabirle'' sözlü savunma yaptıklarını söyledi.
MAHKEME TAKDİRİ Çİçek, ''İddianamede, esas hakkındaki mütalaada ve sözlü mütalaada ileri sürülen hususların, partimiz bakımından neden varit, doğru, hukuki olmadığını ve neden bu davanın açılmaması gerektiğinin Anayasa hukuku ve insan hakları hukuku ve hem Anayasa Mahkememizin hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin içtihatları, doktrin ve İnsan Hakları Sözleşmesi açısından, Türk hukuku açısından çok yönlü değerlendirmelerini yaptık'' diye konuştu. Bundan sonraki işin Yüksek Mahkeme'nin takdirine kaldığını ifade eden Çiçek, artık yargılama usulü gereği, bundan sonra yapılacak bir konu olmadığını belirtti. Çiçek, Yüksek Mahkeme'nin, bundan sonra iddia ve kendilerince verilen cevaplar doğrultusunda kararını vereceğini kaydetti.
BEKLENTİLERİMİZ ''Anayasa Mahkemesinin kararını bir an önce vermesini istiyorsunuz. Zamanlama konusunda bir talebiniz oldu mu?'' sorusu üzerine Çiçek, bu konunun Yüksek Mahkeme'nin takdirinde olduğunu belirtti. Çiçek, ''Biz bu davanın uzamaması gerektiğini söyledik. Çünkü biz iktidar partisiyiz. İktidarda olan bir partinin söyleyeceği sözü söyledik. Bu tavrı ortaya koyduk. Onun için süreleri beklemedik. Bu davanın sürüncemede kalmasının, gecikmesinin çok değişik açılardan sakıncası olduğunu düşünerek biz bu açıklamaları yaptık. Ama bu, bizim dışarıdan beklentilerimizdi. Bu beklentilerimizi ifade ettik ama takdir. Mahkemenin.'' diye cevap verdi. Çiçek, savunmanın kaç sayfa olduğuna ilişkin soruya ise ''Sayfa, puntoların büyüklüğüne, küçüklüğüne göre değişir'' yanıtını verdi.
TEK DAVA VAR Bu arada partiden gelen istekle DTP'nin savunması eylül ayına ertelenince, Anayasa Mahkemesi'nin yakın gündeminde sadece AKP hakkında açılan kapatma davası kaldı. DTP'nin sözlü savunma süresini partinin isteği doğrultusunda 16 Eylül'e erteleyen mahkeme, gündemini rahatlattı. Temmuz için Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'ya sözlü açıklama, AKP'ye sözlü savunma günü verilmesinin ardından, Yüksek Mahkeme'de yaz dönemi için AKP'nin kapatma davası öncelikli konuma gelmiş oldu. Yeşim ERASALAN
04-07-2008, 22:00
sarıkanarya_41
Ergenekon'a tepkiler büyüyor
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. İstanbul Emniyet Müdürlüğü önündeki gösterilerde 'AKP'nin korkusu Atatürk'ün ordusu' diye slogan atıldı GEÇTİĞİMİZ yıl başlatılan ve bu hafta içinde aralarında emekli generaller, gazeteciler ve bilim adamlaraının da bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasına tepkiler büyüyor. Çeşitli dernekler, kuruluşlar ve vatandaşlar, yurdun çeşitli yerlerinde protesto gösterileri düzenliyorlar. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyesi bir grup Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan genel başkanları emekli Orgenaral Şener Eruygur ve gözaltında tutulan 21 kişiye destek vermek amacıyla İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü binasının önünde toplandı. Öte yanda ilahiyatçı Zekeriya Beyaz Hoca da Eruygur'a destek vermek için ADD üyeleriyle birlikte İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü önüne geldi. Beyaz, 'Benim de telefonlarım dinleniyor' dedi. Yaklaşık 20 dakika süren basın açıklamasının ardından grup 'AKP'nin korkusu, Atatürk'ün ordusu' şeklinde sloganlar atarak buradan olaysız bir şekilde ayrıldı. Devrim TOSUNOĞLU
04-07-2008, 22:01
sarıkanarya_41
Gece 02.30'da muayene
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Aralarında paşaların ve gazetecilerin olduğu 21 sanık önceki geceyarısı sağlık kontrolünden geçirildi TERÖRLE Mücadele Şube Müdürlüğünde sorguları süren 21 kişi, emniyete ait koyu renk camlı 8 minibüs ile saat 02.30'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesinden çıkartılmaya başlandı. Gruplar halinde minibüslerle Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumuna getirilen 21 kişi, burada sağlık kontrolünden geçirildi.
04.00'TE DÖNDÜLER BU kişiler daha sonra Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Sağlık kontrollerinin tamamlanmasının ardından grubu taşıyan minibüs, saat 04.00'de emniyet müdürlüğü binasına giriş yaptı. Sağlık kontrolünden geçirilen 21 kişi dün avukatları eşliğinde polis tarafından sorgulandı.
04-07-2008, 22:01
sarıkanarya_41
O bombalar patlatıldı!
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarının mahkemenin verdiği karar doğrultusunda imha edildiği ortaya çıktı
İSTANBUL 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 13 Haziran 2007'de aldığı kararda; Ümraniye Çakmak Mahallesi Güngör Sokak No: 2' deki evde yapılan inceleme neticesinde evin çatısında siyah renkli naylonla örtülmüş ahşap kasanın içinde, 1 adet üzerinde 15.06.1997 yazılı kağıt, 18 adet MKE yapımı el bombası ve bunlara ait fünye, 7 adet NATO standartlı el bombası ve 2 adet Alman yapımı toplam olmak üzere 27 adet el bombası elde edildiğini belirttildi. Mahkeme, Anayasa'nın 20 ve 21. maddeleri uyarınca ateşli silahlara ve bombalara el konulmasına, el konulan silahlara ve bombalara kriminal yönden incelenmesine, kriminal inceleme sonucunda CMK'nin 137. maddesi uyarısınca imha edilmesine karar verdi. Mahkemenin kararının ardından el bombaları, bomba uzmanları tarafından 26.06.2007 tarihinde imha edildi.
ÇOK ETKİLİ
HAZIRLANAN imha tutanağına bombaların benzerlerini eşdeğer şekilde etkili patladıkları belirtildi ve tespit tutanağa şu cümlerlerle geçildi: 'İstanbul Beşiktaş 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Ümraniye İlçesi Çakmak Mahallesi Göngör Sokak Numara 2 adresinde ele geçirilen bombaların imhası istenmektedir. 27 adet el bombalarından 4 adet DM 41 model ve 3 M26 model el bombalarının içindeki patlayacısı pres halinde olduğundan gövdelerinin tamamı, 18 adet MKE yapımı, 2 adet RFX Amerikan el bombalarının içinde bulunan patlayıcıları çıkarılarak, 4 adet DM41, 3 adet M26 model el bombasına ait kapsüller de dahil olmak üzere kapsüllere sökülerek ayrı ayrı imha edilmişlerdir. İmha neticesinde emsallerine eşdeğer patladıkları görülmüştür. 18 adet MKE ve 2 adet RFX Amerikan el bombalarının gövdeleri ile maşa grupları tahkikate intikal olmak üzere terörle mücadele şube müdürlüğüne teslim edilmiştir.'
DELİLLER KARARTILDI
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Vedat Yenerer'in avukatı Vural Ergül, Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı'na gönderdiği dilekçede, soruşturma kapsamında ele geçirilen bombaların, yargılamanın sonuçlanması beklenmeden imha ettirilmesiyle delil karartma suçunun işlediğini öne sürdü.
04-07-2008, 22:02
sarıkanarya_41
'Haydi başka kapıya'
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Ergenekon soruşturmasını eleştiren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a sert yanıt verdi. Baykal'a 'Neden onların avukatlığını yapmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi?' diye soran Fırat, 'Sayın Baykal boşuna beklemeyin, buradan iş çıkmaz. Size tek sözümüz şudur, Haydi başka kapıya' dedi. Fırat, AKP Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında Ergenekon soruşturmasını değerlendirdi. Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini söyleyen Fırat, bu süreçten hukuk, adalet, demokrasi, istikrar, millet ve geleceğin kazanılarak çıkılması için bütün kurumlara görev ve sorumluluk düştüğünü söyledi. Herkesin Anayasa ve yasalarla tanımlanmış sınırlar işçinde sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini söyleyen Fırat, iktidar partisi olarak sorumluluklarının bilincinde hareket ettiklerini ifade etti.
SİYASİ BUNALIM ÇABASI DENGİR Mir Fırat son gelişmeler etrafında siyası bunalım yaratma gayretlerine tanık olduklarını ifade ederek, CHP Genel Başkanı Baykal'ın telaşını da anlamanın mümkün olmadığını söyledi.