Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Printable View
Dikkat edin hepside müslüman
bence bilinçli yapılmış bir resim
zaten emperyalist grupların dünyayı müslümanlığa kışkırtmak için her türlü düzeneğe giriyorlar buda bilinçli ve kasıtlı yapılabilecegine katılıyorum
selametle
kardeş bilinçlimi yapılmış bilemem lakin bunları yapanların allah cezasını versin bunu bilir bunu söylerim bunları gördükçe inan insanlığımdan utandım yazıklar olsun :mad2: :mad2: :mad2: :mad2: :mad2:
cabbari ustam bilinçlide olabilir lakin dün izlediysen iranın en meşhur artisi amerikada film çevirmiş bradpitt falan var adamlar filmin fragmanını seyrediyorlar ve ilginç olan filmde bayanın saçları görünüyor diye bayanı hapise atıyorlar bayan halen hapiste cabbari ustam soruyorum bu devirde böyle bir şey olabilirmi? saygılar:49:
kul hakkı olan kişi cennete giremez bu böyle biline
selametle
Kadın hakları ve İnsan Hakları örgütleri son 6 yıl içinde Guatemala’da 2.500 kadının öldürülmesini kınadı.
Guatemala’da hergün bir kadın öldürülüyor ve öldürülen kadınların işkençe izleri taşıyan cesetleri yol kenarlarında bulunuyor. Son altı yıl içinde kadınlara karşı şiddet tırmanarak bir epidemik halini aldı.
Kadınların öldürülmesi ”femicídio-femicide” terimi ile ifade edilmeye başladı. Femicide kadınlara karşı nefret dolayısıyla işlenen şiddet-cinayet olaylarını tanımlamak için kullanılıyor.
Gazeteci Ileana Alamilla, ” cinayetlerin nedenlerini saptamanın, bu konuda herhangi bir araştırma yapılmaması ve suçluların ancak yüzde 1′inin cezalandırılması nedeniyle mümkün olmadığını” söyledi.
Ataerkil sistem
Nora Soto Chacón ise kadınlara karşı şiddetin ataekil sistem ve 36 yıl süren iç savaş durumundan kaynaklandığını söyledi. Kadınlara karşı işlenen suçlar sosyal bir problemin varlığına işaret ediyor ancak politikacılar kadınlara karşı işlenen suçları kıskançlık gibi nedenlere indirgiyorlar.
Ulusal İnsan Hakları hareketi temsilcisi Claude Samayoa, ” Kadınlara karşı şiddet iç savaşın bitmesi ile sona ermedi” diyerek, günümüzdeki kadın cinayetleri ile uzun yıllar süren iç savaş ve silahlı catışmalar arasındaki ilişkiye dikkat çekti.
*
LIMA: Peru'da öldürülen kadınların yüzde 70'i kocaları, birlikte yaşadıkları erkekler veya sevgilileri tarafından öldürüldü ve cinayetlerin çoğu kurbanların evlerinde ya da sık sık birlikte gittikleri yerlerde meydana geldi.
Latin Amerika'da kadınlara karşı şiddet ürkütücü boyutlara vardı: Meksika'nın Ciudad Juárez şehrinde son 11 yılda 300'den fazla kadın öldürüldü. Guatemala'da 2000-2004 yılları arasında 500 kadın öldürüldü. Peru'da ki durumda vahim: öldürülen kişinin kadın olması nedeniyle öldürülmesinı tanımlamak için "femicide-kadın cinayeti," terimi kullanılmaya başlandı.
Uluslararası Af Örgütü ve bağımsız Flora Tristan Merkezi tarafından hazırlanan bir araştırmaya göre kadın cinayetlerinin çoğu aile içi şiddetten kaynaklanıyor.
Basın bu cinayetleri suçlu kişiler cinayetleri kıskançlık ya da ilişkinin sona ermesi sonucu işlediklerini iddia ettiği için '' aşk cinayetleri'' olarak tanımlıyor.
Peru'da yayınlanan yüksek tirajlı 20 gazete, kadın cinayetlerini, '' " Boşanmak isteyen kadın 14 kere bıçaklandı", " Kıskanç dükkan sahibi tek oğullarının önünde karısının kafasını kesti", " Aşk cinneti geçiren aşık sevgilisini boğdu" gibi başlıklarla veriyor.
Flora Tristán Merkezinde çalışan sosyolog Liz Meléndez' IPS'e " Basın, bu cinayetleri ''aşk cinayetleri'' olarak nitelediği zaman gündemden düşüyorlar ve resmi raporlar herhangi bir ayrımı içermiyor. Bu yüzden devlet'in gözünde kadın cinayetleri diye bir sorun yok sayılıyor '' dedi.
Yapılan araştırmada çalışan Meléndez, öldürülen kadınların sayılarıni belirten resmi istatistikler olmadığı için gazete haberlerine bakarak öldürülen kadın sayısını belirletiklerini söyledi.
Melendez, " Eşlerinin şiddeti ya da aile içi şiddetin kurbanı olan kadınlar için dört duvar arasındaki mahremiyet potansiyel olarak tehlikelidir'' dedi.
Suçlu erkekler genellikle aldatıldıkları için cinayet işlediklerini iddia ediyorlar. 2005'de sanıkların yüzde 58'i kıskançlık ya da aldatılmayı cinayet sebebi olarak gösterdi.
Demus vakfında çalışan avukat María Elena Salas, ülke çapında her ay yaklaşık 12 kadının öldürüldüğünü söyledi. Öldürülen kadınların yüzde 52'sı 16-35 yaşları arasındadır.
Sanıkların cinayeti kıskançlık ya da aldatılma sonucu işlediklerini iddia etmeleri, hafifletici neden olarak kabul ediliyor ve bunun sonucu olarak suçlular 15 yıl maksimum ceza yerine 3-5 yıl ceza alıyorlar.
Salas, Demus'un yaptığı araştımalar sonucu öldürülen kadınların yarıdan fazlasının cinayet öncesi polise şikayette bulunduğunu ya da aile içi şiddette uğradıklarını söyledi."Bunun anlamı devletin kadınlara karşı şiddeti engellemediği ve ortadan kaldırmak için bir şey yapmadığıdır. Cinayet istikrarlı bir davranış şeklinin vardığı en son yerdir. Bu suçların faiileri onları öldürmeden önce eşlerine karşı sürekli olarak şiddet kullanan kişilerdir'' dedi.
Fiziksel, ruhsal ya da da ekonomik aile içi şiddet iktidar'ın kötüye kullanımı ile ilgili ve kadın ve erkekler arasında eşitliği engelleyen nedenlerden biri.
Meksika:'' Üç Mayıs'tan önceki yaşamım geri dönmeyecektir. Ailemin ve kendimin güvenliği için endişe içindeyim, ayrıca, bana yapılanlardan dolayı içimdeki kızgınlık ve hiddet beni yakıp bitiriyor. '' Bu sözler San Salvador Atenco'da polis operasyonu sırasında tecavüze uğrayan ve ve isminin saklanmasını istemeden uğradığı işkençe ve cinsel saldırıyı savcılığa anlatan Barbara Italia Mendez'e ait. O, ismini saklamadan uğradığı tecavüzüö Kadınlara karşı İşlenen Suçları araştıran Savcıya anlattığı için Meksika'da bir ilk teşkil ediyor.
Mendez, diğer mahkumlar gibi işkençe gördü ve ayrıca, üç polis memuru tarafından tecavüze uğradı. “ O zaman, bana tecavüz ettiklerinde büyük bir korku duydum, içimdeki korku hiddete dönüşerek kaybolup gitti, çünkü bu şekilde bir muamele görmemizi kabul edemezdim'' dedi.
Mendez, 3 Mayıs'ta bakıma muhtaç çocuklara bakan bir vakıfta çalışmak üzere Atenco'ya geldi. Olayları duyunca vakıf çalışanları iki çalışanlarını baktıkları çocukların ailelerini kontrol edip, psikolojik ve sosyal destek sağlamak amaçıyla olayların olduğu bölgeye yollamaya karar verdi.
Ancak, Mendez'i, 4 Mayıs sabahı bir evde tutuklayan polisler üzerindeki Atenco'da çalıştığinı bildiren belgeleri görmezden geldi.
Yaşadığı travmaya rağmen Mendez uğradığı tecavüzü detaylarıyla anlattı: “ beni bir polis otobüsünün arkasına çektiler, beni iki kişinin üstüne atıp bana vurdular. Polislerden biri elini bluzumdan içeri soktu ve sütyenimi kopardı. Hemen sonra elini pantolunumdan içeri sokarak külotumu yırttı. kendimi karın üstü yüzüm kapatılmış olarak yerde yatarken buldum. Bana şiddetle vururken tecavüz edip öldüreceklerini söylüyorlardı.… Üç polisin cinsel saldırısına uğradım. Bir polis memuru parmaklarını vajinama soktu, diğeri de yabancı bir madde ile tecavüzde bulundu. Benimle aynı yolu izlediği için anneme ve kızkardeşlerime de tecavüz edeceklerini söylüyorlardı. '' dedi.
Mendez artık yalnız sokağa çıkamadığını söyleyerek, bir litre süt satın almak istediğinde dışarı çıkamamasının kendisini etkilediğini, işe, doktora herhangi bir yere yanında biri olmadan gidemediğini söyledi.
Mendez polislere verilen cezaların gülünç denecek kadar küçük olduğunu söyleyerek, davasının kapatılmamasını istiyor ve ''suçlu olan devlettir'' diyor. Ayrıca, kadınlara yapılan cinsel saldırılarını unutmamak gerektiğini ancak polislerin saldırısı sırasında erkeklerinde ağır işkençe ve kötü muamele gördüğünü söyledi.
Mendez devlet makamlarına güvenmiyor ve bundan dolayı, '' Ümit ediyorum ki, toplum uğradığımız muamele karşısında duyarlı davranıp, devlete baskı uygulayarak uğradığımız hasar ve işkencenin kabül edilmesini sağlar Ümit ediyorum ki, dünya çapında kınamaların sonu gelmez. İşkence gören herkes için adalet istiyoruz.'' dedi.
Barbara İtalia Mendez tutuklandığı sırada fotoraf makinesi, nakit parası, cep telefonu, kitapları ve kredit kartına el kondu. El konulan malların değeri 2.300 dolar civarında idi. Mendez, 11 gün gözaltında kaldı ve bu süre içinde ailesi ya da avukatlarıyle görüştürülmedi.- 11 gün saldırı sırasında aldığı yaraların iyileşmesi için yeterli süre olmalıydı. Serbest bırakılmasına rağmen tutuklandığı evden çok uzakta olan bir anayolunu trafiğe kapatmakla suçlanarak mahkemeye verildi.
*
Pernambuco'da kadınlara karşı işlenen suçlarla ilgilenmekle görevli bir polis istasyonu yakıldı. 12 haziran pazartesi günü yakılan binada gördükleri kötü muamele, dayaklar ile ilgili kadınlardan alınan binlerce ifade kül oldu. Indaiatuba'da ki kadınların korunması için kurulan polis istasyonu Uluslararası Af Örgütü temsilcisinin bölgeyi ziyaret ettiği bir günde yakıldı. Yakılma olayı ile ilgili soruşturma açıldı.
Eldeki verilere göre Pernambuco'da yalnızca 2006 yılında 154 kadın öldürüldü.ölüm olaylarının 37'si Ocak ayında meydana geldi. Pernambuco Brezilya'da kadınlara karşı şiddetin yoğunlaştığı bir bölge haline geldi.
Kadın örgütü SOF (Sempreviva Organização Feminista), kadınlara karşı işlenen suçları kapsayan 9,099 sayılı yasanın yetersiz olduğunu çünkü bu yasa altında, saldırgana küçük cezalar verilirken kadınların aşağılanmasına yol açıldığını söyledi.
SOF'a göre bu davaların yüzde 70'i kadınlara karşı işlenen şiddet suçlarına bakan mahkemlere gitti, ancak bu davaların yüzde 90'ının da saldırganlar basit cezalar ve tedbirler alarak kurtuldular.
*
Meksika’nın San Salvador Atenco kasabasına, 4 Mayıs günü, 3.500 fazla polis ve güvenlik görevlisi tarafından yapılan saldırı ve sonrasında tutuklanan 217 kişinin serbest bırakılması için kampanya sürüyor Tutuklular gördükleri kötü muameleyi protesto için açlık grevine giderken, 19 Mayıs'da 22 ülkenin 45 şehrinde Atenco halkı ile dayanışma için gösteriler düzenlendi. Gösteriler EZLN (Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu)'nun çağrısı üzerine düzenlendi. 28 Mayıs'da gerek Meksika gerekse de uluslararası düzeyde gösteriler düzenlenecek. Protestoların Meksika konsoloslukları ve WalMart süper marketleri önünde düzenlenmesi isteniyor.
Tutuklu kadınlar aşağıdaki mektubu dışariya ulaştırdı:
Mayıs'ın 3 ve 4'ünden beri tutuklu bulunan siyasi tutuklular, kadınlar, kır ve şehir işçileri, ev kadınları ve öğrenciler olarak hapishane cezaları ile yüz yüze kalmamamızı protesto ediyoruz. Biz sadece aşağılanıp, kötü muamele görmedik, işkence, cinsel taciz ve tecavüze uğradık —ve şimdi mahkumlar, sabıkalılarız.
Yalnızca mücadele içinde bulunan insanlar olarak değil kadın olarak çok özel bir şekilde baskıları yaşadık. Çünkü erkekleri daha fazla döverken bizlere cinsel saldırılarda bulunup, tecavüz ettiler. Baskının her türlüsünü çektik. Tutuklanmamız sırasında hakaretler ile başladılar: “ Sen bir fahişesin, Kahrolası fahişe, sana hak ettiğin gibi, bir fahişe gibi tecavüz edeceğiz!” Ancak, bize fiziksel olarak saldırmak bile onları tatmin etmedi; bazılarımızı ölüm ve kayıp etmekle tehdit ettiler. Ailelerimiz hakkında bilgi amak için bize işkençe ettiler, onları da öldürecekleri tehditinde bulundular.
Cinsel taciz ve tecavüz'ün kirini hiç bir şey üzerimizden atamaz. Her tarafımıza dokundular, saçlarımızı çektiler, tekme attılar, sopa, jop ve kalkanlarla güğüslerimize, sırtımıza, cinsel organlarımıza vurdular. Bizi tehdit ederken göğüslerimizi kulaklarımızı, dudaklarımızı, dilimizi ısırdılar. Parmaklar ve cisimlerle tecavüze uğradık. Onlar kadın olduğumuz için bizi aşağılarken bazılarımızı oral **** yapmaya zorladılar.
Çektiğimiz bütün acıların sonunda, şimdi de tıbbi ihmal kurbanlarıyız. Bazılarımızın geldiğimiiz günden beri açık yaraları vardı; bazılarımızın rahimlerinden akıntı geliyor ve bazılarımız aldığımız yaralardan dolayı otumaktan bile aciziz.
Bütün bunlara rağmen biz halen açlık grevindeyiz çünkü bu mücadele bir adım bile geri adım atmayacağız. Çünkü biz herkes için adalet istiyoruz. Çünkü hapiste bile olsak mücadeleye devam etmemiz gerekiyor. Şimdi yapacağımız da budur: Bu mücadele içinde hep ayaklarımızın üzerinde durduk ve duracağız
Halk, sesin yükselsin! Bu sağırlıktan adalet doğması için ne gerekiyorsa onu yap!
Aklını ve duyarlılığını daha iyi kullan! Eğer ellerimiz burada, hapishanede bir şey yapamazsa sözlerimiz yapacaktır. Bize özgürlüğümüzü verin! Adaletin yerine geldiğini göreceğiz Uğradığımız fiziksel, cinsel ve ruhsal kötü muamelelerin ve tecavüzlerin hesabı verilecektir! Hiç kimse hepimizin çekmek zorunda kaldığı acılar karşısında sessiz kalmamalıdır.
Siyasi Tutuklulara Özgürlük!
Saygılarımızla,
Kadın Siyasi Tutuklular
...
Umarım bu haberler herşeyi açıklayabilmiştir.
Toplumda kadınlarımız maalesef
-Şiddet
-Bedensel ve sözlü Taciz
-Kapkaç
-Gasp
-Hak Yenme
-Aldatılma
gibi olaylara maruz kalıyorlar...
"internette kadına şiddet yazarak arama yapın...binlerce sayfa geliyor...islam ülkelerindede var tabii..ama bunu islama yamamak yanlıştır...islamda kadının yeri apaçık belli...bunun dışında yapılan muamelelerde koca ahiret günü hesap verecektir..cabbarinin dediği gibi kul hakkı olan cennete giremez)
aslında yanlı olmasına rağmen güzel bir konu...
insanların daha hassasiyetli davranabilmesi adına..empati yapabilmesi adına...
selametle.
:smiles22:bu tarzda eşine davranan din dil fark etmez
insanlıktan uzaklaşmış çok cahil kalmıştır.
ben resim falan göremedim ama yorumumu yapim.hangi din olursa olsun kadına çiçek miş gibi davranılması lazım unutmayın bizi doğuran sevgili analarımızda kadın kadına kalkan eller kırılsın.
ilk mesajda çıkıyor resim
biz her ne kadar istemesekte karşıda çıksak hiç kimse bu işin önüne gecemiyecek... kadına şiddette her zaman olacak... özellikle müslüman kadınlara..