Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren, Hüseyin Kurumahmutoğlu kimdi?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grubunda yaptığı konuşmada, referandumda neden evet denmesi gerektiğini anlatırken 12 Eylül döneminde genç yaşta öldürülen dört ismi andı. Sağcı, solcu ve İslamcı olarak adlandırılan gruplara mensup bu dört isim Necdet Adalı, Mustafa Pehlivanoğlu, Erdal Eren ve Hüseyin Kurumahmutoğlu’ydu.
Konuşmasında Necdet Adalı için şair Nevzat Çelik’in yazdığı, Ahmet Kaya’nın şarkı yaptığı ve “Beni burada arama anne” dizesiyle başlayan “Şafak Türküsü”nü okuyan Başbakan Erdoğan, bu dört gencin hikâyelerini anlatıp, hapisten ailelerine yazdıkları mektuplardan örnekler okurken gözyaşlarını tutamadı.
Başbakan, bu örnekleri verdikten sonra “Bir daha 12 Eylüller yaşanmasın diye onunla hesaplaşmamız lazım. Geçmişin yanlışlarıyla yüzleşmeden daha aydınlık bir gelecek kuramayız” dedi.
12 EYLÜL’ÜN İLK İDAMI
Peki Başbakan Erdoğan’ın 12 Eylül Anayasası’nın ve anlayışının sona ermesi için 12 Eylül’deki referanduma evet demenin önemini anlatırken andığı bu isimler kim?
Başbakan Erdoğan konuşmasında ilk olarak, 12 Eylül rejimi tarafından idam edilen ilk isim olan Necdet Adalı’yı andı. Adalı (1958 – 8 Ekim 1980), dönemin Kurtuluş Hareketi’nin lise kanadı Dev-Lis’e mensup bir devrimci militandı.
Adalı 1977’de Ankara’da Yıldırım Beyazıt Lisesi’nde öğrenciyken bir kahvehanenin taranması olayıyla ilgili olarak tutuklanarak Ulucanlar Cezaevi’ne kondu. Bu sırada gerçekleştirilen bir firar eylemine “nasıl olsa suçsuzluğunun anlaşılacağını” ileri sürerek katılmadı.
Kendisini yargılayan mahkeme başkanı Albay Hamdi Sevinç’in Adalı’nın suçsuz olduğunu ileri sürmesine karşın, mahkeme heyeti tarafından suçlu bulundu. Karara şerh koyan mahkeme başkanı Sevinç bu tutumu nedeniyle ceza aldı ve sonradan ordudan istifa etti.
Adalı 8 Ekim 1980’de Ulucanlar Cezaevi’nde asılarak idam edildi. Şair Nevzat Çelik’in yazdığı ve daha sonra Ahmet Kaya tarafından bestelenen “Şafak Türküsü” şiiri onun için yazıldı. Başbakan Erdoğan’ın bir bölümünü okuduğu şiir şöyle başlıyor:
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Kaç zamandır yüzüm traşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim kulağım kirişte
Ölümü özledim anne…
BALGAT KATLİAMI’NDAN SONRA…
Daha sonra, dönemin bir sıkıyönetim mahkemesi hakimi tarafından “solcu Necdet Adalı’nın ardından denge sağlamak için idamına karar verildiği” açıklanan sağcı Mustafa Pehlivanoğlu, Başbakan Erdoğan’ın andığı ikinci isimdi. Erdoğan, Pehlivanoğlu’nun ailesine yazdığı mektubu okurken gözyaşlarını tutamadı.
Necdet Adalı’dan birkaç saat sonra idam edilen Pehlivanoğlu, 12 Eylül darbesinden sonra idam edilen ilk ülkücüydü.
Ankara Balgat’ta, 10 Ağustos 1978 gecesi teravih vakti, beş kahvehane kimliği belirsiz kişilerce tarandı, beş kişi yaşamını yitirdi. Bu olay “Balgat katliamı” olarak anılır. Olaydan sonra polis, 3 kilometre uzakta, Ülkücüler’in yoğun olarak yaşadığı Karapınar Mahallesi’ne baskın düzenledi ve bir grup genci gözaltına aldı. Bu gençlerden biri de 22 yaşındaki Mustafa Pehlivanoğlu’ydu.
Pehlivanoğlu, 12 Eylül 1980 darbesinden önce yapılan yargılama sonunda idam cezasına çarptırıldı. İki yıl kadar hapis yatan Mustafa Pehlivanoğlu ile aynı davadan yargılanan İsa Armağan, yatmakta oldukları Mamak Askeri Cezaevi’nden kaçtılar. Yurtdışına kaçma planları yaparlarken 12 Eylül darbesi gerçekleşti ve sıkıyönetim ilan edildi.
Mustafa Pehlivanoğlu ile İsa Armağan, 18 Ağustos 1980’de Kütahya’da saklandıkları bağ evinde yakalanarak tekrar cezaevine kondular. 7 Ekim 1980 tarihinde idamı onaylanan Mustafa Pehlivanoğlu, 7 Ekim’i 8 Ekim’e bağlayan gece yarısından sonra, solcu Necdet Adalı’dan birkaç saat sonra, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’nde idam edildi.
Mustafa Pehlivanoğlu mahkemesi boyunca polisin ifadesini işkence zoruyla aldığını ve masum olduğunu iddia etmişti. Ailesi idamı, infazdan üç gün sonra çocuklarını ziyarete geldiklerinde öğrenebildi.
18 YAŞINDAN KÜÇÜKTÜ…
Başbakan Erdoğan’ın ismini andığı üçüncü genç, Erdal Eren (25 Eylül 1964 – 13 Aralık 1980) oldu.
Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi Giresunlu Erdal Eren, 12 Eylül Darbesi öncesinde bir askeri inzibat erini öldürdüğü gerekçesiyle hüküm giydi ve asılarak idam edildi. Onu idama götüren süreç şöyle gelişti:
Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği üyesi ve ODTÜ öğrencisi Sinan Suner, 30 Ocak 1980’de Milliyetçi Hareket Parti’li Bakan Cengiz Gökçek’in koruması Süleyman Ezendemir tarafından vurularak öldürüldü. Suner’in öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat’ta düzenlenen gösteride gözaltına alınan 24 kişinin arasında Erdal Eren de vardı. Gösteri sırasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge’yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Erdal Eren, yargılanarak 19 Mart 1980’de idama mahkum edildi. Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylanan karar, 13 Aralık 1980’de Ankara Merkez Cezaevi’nde infaz edildi.
Erdal Eren, idam edilmeden 16 saat önce ziyarete gelen gazeteci Savaş Ay ve Emin Çölaşan’a, “avukatıyla görüştürülmediğini, 18 yaşının altında olmasına rağmen idam edilmek istendiğini, yaşının 18’den küçük olduğunu tespit edecek olan kemik testi yapılması talebinin kabul edilmediğini, vurduğu söylenen jandarma erine çok uzaktan ateş açtığını ama otopside yakın atışla öldüğünün kanıtlandığını, kendisini ibret olsun diye asacaklarını ve ölümden korkmadığını” söylemişti.
Eren’in idam kararını iki kez bozan Yargıtay 3'üncü Dairesi üyesi emekli Hakim Albay Ahmet Turan, idamdan 28 yıl sonra şöyle konuşmuştu: “Eren’in er Zekeriya Önge’yi kasten öldürdüğüne dair vicdani kanaatim yoktu. Eren önden ateş etmiş, asker sırtından vurulmuştu. Kurşunun da o tabancadan çıktığına dair kanıt yoktu.”
SABAH NAMAZINDA DİPÇİKLE
Başbakan Erdoğan’ın ismini zikrettiği dördüncü genç ise 14 Temmuz 1987’de, Mamak Cezaevinde sabah namazını kılarken bir askerin arkadan kafasına dipçik vurmasıyla öldürülen Bafralı Hüseyin Kurumahmutoğlu oldu.
Kurumahmutoğlu, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası’nın Bafra sanıklarındandı ve ölümünden sonra hem Ülkücü – sağcı, hem de İslamcı örgütler tarafından kahramanlaştırıldı.
20-07-2010, 16:16
umut55
, Hüseyin Kurumahmutoğlu ...kimdir?
14 Temmuz 1987 günü Mamak zindanlarında sabah namazını eda ederken bir askerin arkadan kafasına dipçik vurması suretiyle şehit olmuştur. Kimi onları yiğid mert diye tanır, kimi onlar deli divane diye tanır, kimi düşman bilir onları kendine kimi dost bilir onları ve ona göre tavır alır,
kimi onları boş bir hayale kapılmış zamane çocukları diye tanır... dedik ya işte kimi yavuz diye tanır, kimi yunus diye tanır ve tarih onları Türk milletinin son fidelerini iyi tanır ve irdeler...
Üstad Necip Fazıl ne güzel anlatmış onları... ALLAH'sızın nefret, namussuzun dehşet, yüreksizin heybet, başı boşun mihnet, devrim bazın zulmet, eyyamcının şirret, inmelinin sıklet, anarşistin devlet , komünistin illet sandığı ve tanıdığı sen... Anlayana çok söz anlatır bunlar...
Bu millet ve devlet o ak alınlı kara yazgılı çocukların mertliğini yiğitliğini, bileklerinin bükülmezliğini, sözünden dönmezliği gördü ve tanıdı onlarda...
Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz misali sokaklarında, mahallelerinde, semtlerinde ve çevrelerinde komünistlere peşkeş çekmediler, onların karşısında başlarını eğip susmadılar, her zaman haykırdılar...
ne dünyalık istediler nede aferin umdular, ne kavgadan vazgeçtiler, ne gücenip küstüler , vatan millet din ve devlet alsancaklar hakkına dar günlerin bozkurt sesi olarak haykırdılar.Tanıdığı bildiği abileri yakın bildiği arkadaşları onlara hep öğüt dolu sözler verdiler.
Etme oğlum, yapma oğlum kendini heder etme vatanı sen mi kurtaracaksın derler. Yerine göre liderlerinin, başbuğlarının hakkında atıp tuttular, ocaklarda işin ne, ne yapacan vatanı seviyorsan içinde sev vs. buna benzer şeyleri söylerler. Büyüklük taslarlar. Yüreğinde ülkü meşalesi yanan genç, söz kendine gelince ülkücülerin yüreğinden geleni dilleriyle değil de gözleriyle anlatırlaki önce anlayacağını anlar.
Ülkücü genç, eğer söylenen sözler kendine ise, teşkilatı hedefi anlatır kutlu sevdasını anlatır. Anlatır anlatır çok şey anlatırda karşısındaki hiçbir şey anlamaz ama başbuğun ve davanın hakkında eleştiri yaptıysa bu sefer ülkücü genç yüreğinden geleni bilekleriyle ve bütün gücüyle vurunca yeri de öptürür.
Onlar dudaklarında sevda şiirleri, sevgiliye aşk-ı ilan edemediler. Sevgilileriyle oturup da mehtaba bakıp yıldızları sayarak kendilerine yıldız seçemediler, sevgililerinin kulaklarına aşk sözcükleri fısıldayamadılar. Bir türlü kırmızı, beyaz ve sarı gülün ne anlam ifade ettiğini bilemediler.
Onlarda insandı onlarda gençti, onlarda delikanlıydı. Daha hayatının baharında taze fidandılar sevdiler ise de bir türlü sevdiklerini belli edemediler, sevdiğini görünce zamane bebeleri gibi boyunlarına atlamak ellerini bellerinden tutmak yerine yüzleri kızarıp bir an önce oralardan uzaklaşmanın yoluna baktılar... işte onlar yirminci asrın bahadır melekleri...
Hayattan nasiplenemediler. Bir türlü parayı malı mülkü de sevemediler. Ellerine de pek para geçmedi zaten.Onların yürekleri zengindi oda onlara yeterdi zaten.
Orta okul, lise talebesi iken adı "reis"; diye bilinenler kendilerini okudukları okulun tahta sıralarının yerine hücrelere zindanlara atıldılar. Küçücük elleriyle kalem tutanların ellerinde defalarca joplar patladı. Söyle dediler, anlat dediler. Ne biliyorlardı ki neyi anlatsınlar.
Vatan mı sattılar, bayrak mı yırttılar, neyi anlatacaklardı ki...Yıktılar üzerlerine suçları ben kalırım tek arkadaşım kurtulsun diyerek kendilerini feda ettiler. Bir şeyler yazılıp önlerine konuldu. Hep alakası olmayan faili meçhulleri verdiler bunlara...
vatanımın ha ekmeğini yemişim ha kurşununu yemişim diyen şehit abilerinin yolundan gittiler hep vur abalının sırtına misali oldular. Abileri canlarını verdi karatoprağa düşerek kara toprağı gül bahçesine çevirdiler, onlar sırtlarında dünya yükü o kara zindanları yusufiye bildiler, taş medrese yaptılar...
onlara taşmedreseli yusufiyeli dediler öyle anıldılar kimisi Bursa'ya, kimi Eskişehir adana Yozgat il il cezaevlerine dağıldılar... ama hiçbir zaman davasına teşkilatına küsmediler yılgınlık göstermediler.
Onlar çağımızın alperenleri, Hoca Ahmet Yesevi' nin Horasandaki velilerin hem manevi hemde öz torunlarıydılar. Türk e sevdalıydılar. Kendilerini arabesk konserlerinde jiletlemediler, sanatçıların ellerini sıkmak için ağlayarak sanatçı ismi bağırmadılar.
Onlar zamane çocuklarından çok farklıydılar çok... onlar gözyaşlarını uzak diyarlarındaki Türk illerindeki soydaşlarının garipliğine hüzün kalışına ağladılar onlar haykırdılarsa da yamyam bile hür bu dünyada Türk niye esir diye haykırdılar.
Onlar ak alınlı kara yazgılı çocuklardılar. Onların kavgası varoluş kavgası idi. Onların zamane çocuklarıyla değil, vatana bayrağa dine ve devlete kastı olanaydı kavgaları...
O günlerden bir yiğidi anlatacağız. Hüseyin Kurumahmutoğlu adı. Yüreğinde ülkü sevdası İlayi Kelimetullaha adanan bir ömürdür Kurumahmutoğlu. Zindanlarda yeşeren ülkü gülüdür Kurumahmutoğlu.
Onun hikayesi apayrıdır. Bafranın yiğit ülkücülerinden, çevresinde herkesin sevdiği bir isimdir. İmanlı ihlaslı bir Türk yiğididir. Gönül ateşini yakan ülkü ateşi Hüseyin KURUMAHMUTOĞLU’nun da yüreğine kor gibi düşmüştür.
Bafranın namlı ülkücülerindendir. Denge adına insanları asan zihniyet Hüseyini de almıştır zindanlara MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davasının Bafra sanıklarındandır.
Tarihler 14 Temmuz 1987’yi gösterirken akranları hayatın suyuna dalmış giderler, dün kendini Ülkü Devi diye gösteren bazıları ikbal ve istikbal arayarak kendilerine arının altında yer ararlar. Ya Hüseyin O zindanlardadır. Sevdasından idamla yargılanmış 36 yıla mahkum edilmiştir.
Dünyalıktan geçmiştir artık O. Esselatu hayrunminennevm derken ezanlar başında takkesi namaza durmuştu Hüseyin. Bir asker belirdi başında takke yasak dedi. Takke yasak. Haykırdı Hüseyin “ Takkemi çıkarmam” dedi.
Dipçik darbesiyle seccadesinin başına yığıldı Hüseyin. Seccadesi kana boyanmıştı. Şehit olmuştu Hüseyin. Kaldırıldığı hastanede yaşamını kaybetmiş. Mertebelerin en yücesine şehitlik mertebesine ulaşmıştı Hüseyin. Ülküdaşlarının omuzlarında 17 Temmuz 1987 günü Bafra’da toprağa verildi.
Yazıma 21.12.1987 tarihinde Rahmetlinin kardeşi Hasan Kurumahmutoğlu ve babası ile yapılan söyleşiyi sizlere sunmak ve onların ağzından da Hüseyin Kurumahmutoğlu’nu dinlemenizi istiyorum.
“Soru: Hasan bey, rahmetli Hüseyin’i ağabey olarak nasıl tanıyordunuz, biraz anlatabilir misiniz ?
Hasan KURUMAHMUTOĞLU : Hüseyin “Allah Rahmet eylesin” ağabeyim, 1980 senesinde cezaevine düştüğü zaman yaşı on yedi idi. Hayatının gençlik çağında bu davaya gönül verdi. Bu davaya canıyla, malıyla hizmet edenler arasındaydı ve cezaevinde şahadet mertebesine erişti. Ben onun kardeşi olarak, böyle bir ağabeyim olduğu için gurur duyuyorum. Çünkü her şekilde kendini yetiştirmiş maddi, manevi yönden bilgi bakımından kendisini Allah’a adamış, kendini yetiştirmiş, Kuran-ı Kerim’i hıfzetmiş, hafızlık derecesine kadar yükselmiş ve cezaevinde arkadaşlarına da Kuran-ı Kerim öğretmiş, onları da yetiştirmek için mücadele vermiş üstün bir insandı. Ben onun için ne desem az, yani onun gibi bir insanı Bafra’da tanımıyorum desem yeridir. Her bakımdan alçak gönüllü, mütevazi bir insandı.
Soru: Hüseyin cezaevine düştüğü zaman toplum tarafından belli bir tavır takınıldı mı, ailenizin Hüseyin’e bakış açısı değişti mi?
H.K. : Hayır, kesinlikle böyle bir durum olmadı. Biz Ankara’da cezaevinde yattığı zaman her hafta ziyaretine giderdik. Gidemediğimiz haftalar çok müstesnadır. Kesinlikle yalnız bırakma gibi bir durum söz konusu olmamıştır. En iyi şekilde de yardım etmeye çalıştık. Şehit olana kadar da bu böyleydi. Fikir olarak biz, bu davaya bu fikre gönül verdik. Şimdi ağabeyimiz öldü diye yanız o şehit olmadı. Beş bin tane değerli gönüldaşımız şehit oldu. Hüseyin ağabeyim bu şehitlerin ne ilki ne den sonuncusu olacak. Biz var olduğumuz müddetçe çalışacağız. Millet ne derse desin ama iyi ama kötü biz ancak Allah rıza için iş yapar, O’nu düşünürüz.
Soru: Hüseyin tanıdığımız kadarıyla nasıl biriydi ve kısaca hayat hikayesini anlatır mısınız, kökeniniz nereye dayanır?
H.K.: Köken olarak Trabzon ili Of ilçesindeniz. Orada hala yerlerimiz, eşimiz, dostumuz, akrabalarımız var. Doğumumuz orada. Hüseyin, yani rahmetli ağabeyim 1962 doğumludur. İlkokulu ortaokulu ve liseyi burada Bafra’da bitirdi. Okuduğu okullarda sınıflarını hep teşekkür, takdir alarak bitirdi. Üstün bir başarısı vardı. Huy olarak sakin, elindeki ekmeğin yarısını arkadaşı ile bölüşen, gayet alçak gönüllü, arkadaşları için canını verebilecek bir kişiydi. Karıncayı bile incitmeyecek karakterdeydi.
Soru: Efendim Hüseyin’i evlat olarak nasıl bilirsiniz. Sakin miydi, söz dinler miydi?
Babası: İyi bir çocuktu, Allah’a kul, Peygambere ümmet, cemiyete hayırlı olmaktan başka bir niyeti yoktu. Kimseye karşı bir zarar, kötülük düşünmezdi. Hiçbir şekilde ayrılık kabul etmezdi. Ayrılığı sevmezdi. Zaten bizde ayrılık olmaz, bütün insanlar kardeştir ve o muameleye layıktır. Maalesef bazıları böyle düşünmemiş, yıkanla yapanı bir tutmuşlar ve milletini seven devletinin tarafını tutan daha şiddetli ceza görmüş.
Soru: Hüseyin için keşke yaşasaydı da bu yola gitmeseydi diye düşündüğünüz oldu mu?
Babası: Yok. Kesinlikle benim görüşümce o, Allah yolunda şehit olmuştur ve şehit olmakta kolay bir şey değildir. O, vatan için mücadele etmiş, çile çekmiş, azimle Allaha’a kulluk ederek şehitlik mertebesine erişmiştir. Onun kötü bir şeyine şahit değilim ama buna şahidim.
Soru: Hüseyin’in tahsil durumu neydi?
Babası: Okulunda birincilikle, takdirle sınıfını geçerdi. En son liseyi bitirdi diplomasını almak için müracaat ettiğinde, siz bayrağa sahip çıktınız, siz vatana sahip çıktınız bahanesine burada vermediler ve Ankara’dan aldık.
Soru: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Babası: Efendim, biz vatan için Allah (c.c.) için seve seve can veren, mücadele eden bir milletin evladıyız. Benim bir değil bin evladım feda olsun…
Canım, malım her şeyim Allah’tan geldi ve Allah’ın hizmetindedir.”
Onlar yolumuza ışık oldular. Nasıl ki yıldızları kendimize hedef seçmişsek canıyla kanıyla bu dava için kendilerini feda eden ülkü gülleri ülkü yiğitleri bize örnektir. Bize hedeftir. Tüm ülkücü şehitlerimiz ve Hüseyin Kurumahmutoğlu seni unutmadık. Unutmayacağız. Unutturmayacağız.
Sezer Yozgat
Hüseyinler Ölmez
-Mamak Zindanlarında namaz kılarken şehit edilen Hüseyin Kurumahmutoğlu'nun ardından-
Nasıl öldü dedim nasıl ben ona
Hüseyinler ölmez, Şehitler ölmez.
Öldü denilmezmiş şehit olana
Hüseyinler ölmez, Şehitler ölmez.
Onlar yaşar amma zordur görmesi,
O kanlı seccade, o kanlı fesi,
İşte işareti işte belgesi
Hüseyinler ölmez, Şehitler ölmez.
Esas ölü onun kanına giren,
Kıldığı namazı ona çok gören,
Esas ölü onlar onlar geberen
Hüseyinler ölmez, Şehitler ölmez.
Ve siz.Ey vicdanı katı olanalar,
Vatanın kan emen biti olanlar
Her devrin köpeği iti olanlar
Hüseyinler ölmez, Şehitler ölmez.
Tahta tabutlara sığmamıştı kocaman adamlar
Tıpkı öldürülmek le bitirilemeyenler,
Ağızlarında geveleyip durdukları
Altı üstü bir ölüm fermanıydı korkularına
Korktukları için milat düşemediler,
Ve bilinmez zemheri soğuklarına astılar yalnızlıklarını
Biçare ellerinden kara kazanlar yakıldı,
Ay tam dokuz parça cam kırığı
kesti gecenin en mahrem yerinde
Yüreğimize çizdiğimiz kocaman adam resimlerini,
Mezarlar dardı
nasıl sığardı bu kocaman adamlar bu mezara
Ayaklarını bükerek koydular,
tahta tabutun içine,
Yüreklerini binlerce yıl öpmeye kıyamadığımız..yiğitleri…
Ve o kahrolası pislik elleriyle üzerlerine attıkları toprak
Bile şikayetçiydi onlardan.
toprak hastı,
toprak temizdi,
Toprak özdü, toprak asıldı
Ve iki gözdü,
hücreden dışarıya süzülen sigara dumanında
Ve bir hücum borusu çaldı,
yada biz öyle anladık,,
Tavşan uykularımızı da battaniye altına saklayıp fırladık ranzalardan
Kafasına aldığı bir dipçik darbesiyle hastaneye kaldırıldı Hüseyin,
Bir Ulubatlı hasan daha vuruldu yüreğimizin HAYBER kalesinde
14 Temmuz 1987. Bir yiğit, bir şehit gömdük toprağa.
Çekildik mavzersiz siperlere,
gözyaşı dondu bir temmuz öncesinde
Kalakaldık,
bir Nuh tufanı öncesini yaşarken çağdaş nemrutlar
Yine soframıza döküldü kıblesiz ellerden aş…
evlere naaş…………..
Dört gün sonra geldi Hüseyin’in elbisesi içi boş,
Alıp götürmüşler;
incecik fidanı toprağa dikmişler,
Vay benim anam, vay benim babam,
vay ipe sapa gelmez sevdam….
Deprem görmüş kentler gibi yıkılıyoruz,
gelin taşıyın enkazımızı……
Sonra öğrendik,
Bir sabah namazı
Başında takkesi,Takke yasak,
Namaz kılıyormuş Hüseyin,
o gönül iklimlerinde
Yön kıble, gönlünü kaptırmış Mevla’ya
Hiçbir şey den habersiz, dünyadan uzak
Kafasını aldığı bir hain dipçik darbesi
Hazreti ALİ ‘yi vuran el vurmuş Hüseyin’i
Yer kahrolası Mamak, cezaevi
Dünya işkence tarihinin tek canlı adresi
Ülkücü düşmanı katil, nü resimleri çizedursun
Korkularına park yeri sahillerde
Dokuzları kim anar, Hüseyin’imi kim anar
………………………………………………………………………………..
Bu gün benim doğum günüm,
Hey be koca dünya,
Al basmalı dostları aldın yanına,
İki koca düş gördüm,
İki serçe havalandı yerden,
Birileri çıkıp geldi gecenin bir yarısında,
Bir şehidin yarasına bin tabip getirdiler,
Bizim bildiğimiz tabiplere benzemiyorlardı
O şehidi tutup incitmeden
Aslolan memleketine götürdüler,
Sahi sen bizim oralara hiç geldin mi?
Yaylalara çıkıp serin sularından içtin mi?
Eski yollar var bilir misin,
ıssız, sessiz, kuş uçmaz,
kervan geçmez
bir orman kenarında yıkık taşları
bir mezarlık var inler cinler cirit atar,
hele bir yaklaş o mezarlıklara
biraz otur, bir mezarın başına,
Bir kutlu haber gelir kulağına,
Burası Çanakkale, burası Dumlupınar,
Hasretliğin büklüm, büklüm açılan perdesi,
Ölümsüzlük şerbetinin içildiği yer burası
Burada hesap yok, burada mizan yok,
Önde hazreti HAMZA ardında yiğitleri
Ne ölmesi be, ölmek de ne gam
Bak hala dimdik, hala hepsi ayaktalar,
Hala kan sızıyor yaralarından,
Hepsi orda toplanmış,
bir müjdeli haber dolaşır
Ve onlara her gün yüzlerce yiğit karışır,.
…………..tepemde bir ses var..beynimi kurcalar
haydi arkadaşlar sayım var………….
Çekip yüzümüze öfkenin aradığı adresini,
Yürüyoruz upuzun maltasına cezaevinin…
Aradan yıllar geçiyor içimizdeki batmış gemiler vuruyor
Kimsesizliğin adı adresi olmayan sahillere,
Hani benim kimliğim, hani sessizliğimizin
Kalem kıran elleri,
Bir çift turna gördüm,, bizim ellerde
Daldım bir banliyö treninde, gidiyorum
Mamak ta inecek vardı……….!
Eyvah geçirdik durağı geç kaldık……
Sabah ola hayrola,,,,,
Lütfi Kireçci
20-07-2010, 16:22
umut55
hüseyin kurumahmutoğlu bafralı oldugu için ve o gunleri yaşadığımdan çok iyi biliyorum..ülkücü hareketin sembol isimlerinde biri olmuştur huseyin kurumahmutoğlu..cezaevinde işkence görmüştür kum torbalarıyla...
o zamanlar kasetleri dinliyorduk ve gerçekten iyi bir insandı ALLLAH rahmet eylesin..
not:ben ülkücü veya baska bir gruba uye değilim.
sadece gerçekleri yazdım
20-07-2010, 20:50
hilalyıldız
S.A.UMUT55 Kardeşim ALLAH razı olsun bizlerle paylaştığın için.AEO.
20-07-2010, 22:40
seyfi505050
Geçmişi hatırlattın yüreğim cız dedi allah rahmet eylesin
20-07-2010, 23:24
selimb
hepsine allah rahmet eylesin....sayın başbakan ,12 eylül öncesi öldürülen (yargılanmadan )o gencecik insanları unutup , bahsettiği bu 4 genci demokrasiye evetmi-hayırmı sorgulaması yapılırken hatırlatma gereği duyması ayıp....öbür dünyaya göç etmiş insanlar üzerinden siyaset yapmak hiç hoş değil...
21-07-2010, 10:10
o'azis
Milleti göz yaşı dökerek aldatmasınlar Referanduma kesinlikle hayır Anayasayı kendi ilkelerine göre değişterecekler Türk halkı sakın kanıp ta evet oyu vermeyiniz bundan önceki hükümetler bilememişler mi anayasa değiştirmeyi de sayın başbakan değişterecekmiş?Yargı değişsin infaz gelsin
21-07-2010, 15:26
alperen
ben evet oyu kullanacağım ama oy için partilerin o zaman ki öldürülen gençleri kullanması biraz garip demezler mi şimdimi hatırladın
21-07-2010, 20:24
umut55
o zamanları herkes biliyor sorun sağ sol davası değildi kardeşi kardeşe öldürttüler..sorun turkyenn karıstırılmasıydı
21-07-2010, 21:41
ss2007
Şehit Mustafa Pehlivanoğlu'nun babasından başbakana cevap:
12 Eylül'de idam edilen Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun babası Necmi Pehlivanoğlu(Fırtına), kendisine ulaşan gazetecilere, "Biz MHP'liyiz. 12 Eylül'de oyumuz ‘Hayır' olacak" dedi. Son dönemde medyanın kendilerine ilgi göstermesini eleştiren Pehlivanoğlu, "Oğlum ve onun gibi suçsuz gençler idam edileli tam 30 yıl oldu. Medya bugüne kadar neredeydi. O cuntanın karşısına niçin dikilmediler" diye konuştu.
Erdoğan'ın, "12 Eylül'de anayasa değişikliğine evet" kampanyasına destek vermeyeceğini söyleyen Necmi Pehlivanoğlu, "İyi güzel de şimdiye kadar neredeydiler. O dönemde Başbakan Erdoğan'ın mensubu olduğu parti, sağa sola kaçtı. Cuntaya tepki göstermediler" ifadesini kullandı
21-07-2010, 22:19
umut55
MHP tabanının evet oyu vereceğini tahmin ediyorum cunku bahçeli ile uyuşmuyıor taban
21-07-2010, 22:25
digital_52
türkiye bidekdaha bu oyunlara gelmiyecektir sonuna kadar evet evet evet
21-07-2010, 22:27
umut55
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Başbakana Teşekkür, Referanduma EVET
Ali Karamahmutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a Kurumahmut ailesi olarak teşekkür ediyorum
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın 20 Temmuz tarihinde TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada bahsettiği 4 kişiden biri olan ve 14 Temmuz 1987 tarihinde Mamak Cezaevi`nde namaz kılarken dipçik darbesiyle öldürülen Hüseyin Kurumahmutoğlu`nun ağabeyi Ali Karamahmutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`a Kurumahmut ailesi olarak teşekkür ettiklerini söyledi.
14 Temmuz 1987 tarihinde namaz kılarken dipçik darbesiyle öldürülen Bafralı Hüseyin Kurumahmutoğlu`nun ağabeyi Ali Kurumahmutoğlu ile kızı ve ailenin avukatı olan Hakime Kurumahmutoğlu, düzenledikleri ortak basın toplantısı ile Başbakan Erdoğan`a teşekkür ettiler.
Aile olarak 12 Eylül`de yaşadıkları süreci anlatan ağabey Ali Kurumahmutoğlu, "Sayın Başbakan, 14 Temmuz 1987 tarihinde Hakk`ın rahmetine kavuşan kardeşim Hüseyin Kurumahmutoğlu`nun Mamak Cezaevi`nde iken sabah namazını kılarken sırtından ensesine vurulan bir dipçik ile boyun kemiklerinin hasar gördüğü ve bilahare hasarın tedavisi esnasında yapılan uygulama sonucunda da vefat ettiğini yeniden bize hatırlattı.
Bu konuda eğer referandum sonucu `evet` çıkarsa bu yapılmış olan zulmün, haksızlığın muhakeme edilebileceğini, en azından böyle bir yolun açılabileceğini milletimizin huzurunda TBMM`de ifade etti. Kendilerine bu alicenap davranışlarından dolayı hısım akrabalarımızla birlikte bin 500 haneyi bulan Kurumahmut ailesi adına şükranlarımızı sunarım.
Kardeşim 12 Eylül`ün girdabında, henüz 17 yaşında liseyi yeni bitirmişken, hakkında hiçbir hüküm yokken, arandığı bilgisi alınınca Trabzon`un Of ilçesinde kendiliğinden savcılığa teslim oldu.
Önce Samsun`da 90 gün sorgulandı, orada gördüğü ağır işkenceler sonucu polis ifadeleri ile birlikte Mamak Cezaevi`ne getirildi. Allah o günleri bu millete bir daha yaşatmasın. Kardeşim 1980 yılı 12 Eylül`ünün 10. gününde kendisi teslim oldu, o günden ölümü olan 1987 yılının 14 Temmuz`una kadar Mamak Cezaevi`nde yaşadı. Kendisine sabah namazında yapılan darp neticesinde hayatını kaybetmişti.
Biz aile olarak ölümünden sonra darp edenin bulunması noktasında Mamak Askeri Savcılığı`na babam ile birlikte müracaat etmiştik. Oradaki askeri savcı, `Bu bir katliamdır, zulümdür, cinayettir. Namus, şeref sözü veriyorum, ben bu cinayeti ortaya çıkartacağım` demişti.
Babama, `Hacı baba, sen rahat uyu, bu işin hesabını devlet olarak, hukuk olarak soracağız` demişti.
Bir müddet sonra bu dava sürüncemede kaldı, ilgilenen olmadı. Bu davanın tekrar görülebilmesi için ikinci defa Milli Güvenlik Kurulu Konseyi`ne, Cumhurbaşkanı Kenan Evren`e, başbakanlara, kuvvet komutanlarına müracaatlarımızı yineledik.
Ondan da bir sonuç çıkmadı.
Doktor raporunda dolaşım yetmezliği olan ölüm nedeni, mezarın açılmasından sonra tüberküloz olarak Adli Tıp`tan rapor geldi ve dosya kapandı.
Bu dosyanın yeniden açılması için 12 Eylül`de yapılacak referandumda halkımız `evet` oyu verirse, biz de bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan`ın kendisini aradığını belirten Ali Kurumahmutoğlu, "Sayın Başbakan`ı Gazze`de, Davos`ta, Bosna`da ve dünyanın her yerinde zulüm gören mazlum insanlara yaptığı o cesur davranışlarından dolayı ailemiz adına, ölen insanlar adına tebrik ediyorum.
Sayın Alparslan Türkeş babamı ziyaret ettiğinde, `Biz bu davada elimizden gelen her şeyi yapacağız. Hep birlikte biz bu zulmü yaşadık. Sizin acınızı paylaşıyoruz` demişti.
Sayın Devlet Bahçeli genel başkan adayı olduğu zaman geldi babam ile görüştü, bu davanın takipçisi olacaklarını söylemişlerdi. Biz kendilerini o gün de, bugün de kendi ailemizden saydığımızı tekrar etmek isterim. Ancak bu davanın da, bu zulme uğramış insanların haklarının korunabilmesi tüm Türkiye`nin meselesi olduğunu, bunu birilerinin inisiyatifinde görmek istemediğimizi bağrı yanmış bir ailenin ferdi olarak haykırmak istiyorum. Başbakan`ın bu çıkışını çok önemli sayıyorum. Başbakan`ın Meclis`te yaptığı ve hepimizi gözyaşlarına boğan açıklamalarını çok samimi ve içten buluyorum. Rahmetli babam mezarında belki 30 yıl sonra ilk defa kendisine iade-i itibar edilen oğlunun onurlu ve şerefli bir insan olduğunun huzuru içerisinde mezarında rahat uyuduğuna inanıyorum. Başbakan Meclis toplantısından sonra beni aradı. Taziyelerini yeniden bildirdi. Bu konuşmaların herhangi bir amacı olmadığını, sadece Türkiye`de karartılmış ve karanlıkta kalmış olayların ve bu tip olayların bir daha yaşanmaması adına bu işin takipçisi olduklarını belirtti.
Türkiye, Engin Ceber`in üzerine ne kadar hassasiyetle titremiş ve basın bu konuda ne kadar hassas davranmışsa en az onun kadar bu davaların da açığa çıkmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
Hüseyin Kurumahmutoğlu`nun başarılı bir lise dönemi geçirdiğini ve inşaat mühendisi olmak için üniversiteye gitmeyi çok istediğini anlatan Ali Kurumahmutoğlu`nun kızı ve ailenin avukatı Hakime Kurumahmutoğlu ise, yapacakları hukuki girişimi şu şekilde anlattı:
"Bundan sonraki süreçte önümüze gelen 12 referandumunda sonuç `evet` çıkarsa, geçici 15. madde kaldırılmış olacak. Dolayısıyla milletin kendi kendini denetleyebilme mekanizması da aslında bir nevi elimize geçmiş olacak."
22-07-2010, 01:25
beydemir
bu paylaşımlar için sağ ol umut55 kardeşim
22-07-2010, 01:27
ss2007
Alıntı:
umut55 Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
MHP tabanının evet oyu vereceğini tahmin ediyorum cunku bahçeli ile uyuşmuyıor taban
ülkücülerin niye akpnin istediği yönde oy vermeyeceklerini akpnin MHP için söyledikleriyle anlatayım:
hüseyin çelik beyin dedikleri: Hüseyin Çelik, özel ordu kurma tartışmaları ile ilgili teröre karşı yiğitçe mücadele etmiş ve PKK'nın korkulu rüyası olmuş Özel Harekât mensupları için "Özel Harekât Timleri içinde çok yanlış adamlar vardı. Bıyıkları aşağıya doğru sarkık, tipik MHP militanı görüntüsü veren insanlar vardı" tarifinde bulunarak, AKP'nin MHP'lilere bakış açısını birkez daha göstermişti
birde başbakana bakalım:
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural soruyor:, "Ülkücüler için 'kafatascı, ırkçı, ellerinde mazura var' diyen sen değil miydin?"
ayrıca
1992 yılında Refah Partisi ile ittifak yapacak olan MHP'ye (MÇP) ilk karşı çıkan ve "Irkçı, kafatasçılarla ittifak olmaz"diyen r.t erdoğan
başbakan şehit Mustafa Pehlivanoğlu'nun mektubunu okurken atladığı tekbir paragraf vardı:
'Şunu hiçbir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır. Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın.'
ve son sözüm:
bütün bunları referandumda evet verilsin diye okuyup ağlarken o günkü 7 Şehidimizden daha fazla bahsedip diğer parti tabanları için ağlamasaydı.
22-07-2010, 01:49
erdal05
dert geçmişe set çekmektir........
acı hepimizin....her dünya görüşünündür...
başbakanın kendi gibi düşünmeyen ama....idamı da haketmeyen bu gençleri anması....
bu gençlerin bağlı bulunduğu camiayı olsa olsa sevindirmelidir....
yeri geldi irticacı dediniz.....
yeri geldi amerikancı dediniz....
yeri geldi fethullahçı dediniz....
yeri geldi irancı dediğiniz.......başbakanın kendi halkından olan bu gençleri anması olaylara objektif bakan her insanı gururlandırır.......
geç söylendi belki ama.....bilelim ki bunu bir başbakan söyledi....söyleme cesaretinde bulundu...ölenlerin dünya görüşüne bakmadan....insanca....
çünkü anlatılan bizim hikayemizdir.....darbelerin kötülüğü....masumca ölümlerimizdir....
oyunuzun rengi ne olursa olsun....ama bilelim ki...darbeleri yapanlar ve darbeci kafalar...yıllardır bu ül kenin kanını emdi...
sağcı...solcu...islamcı demedi....kendi gibi düşünmeyen herkesi astı...kesti....
işte şimdi...o ölen dört genç sahsında....ül kemizin temizlenme...arınma vaktidir.........
sivil anayasaya ..."evet" deme vaktidir........
Beni burada arama
Arama anne
Kapıda adımı, adımı sorma
Saçlarına yıldız düşmüş
Koparma anne ağlama.
Kaç zamandır yüzüm traşlı
Gözlerim şafak bekledim
Uzarken ellerim kulağım kirişte
Ölümü özledim anne…
22-07-2010, 02:05
beydemir
Alıntı:
ss2007 Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ülkücülerin niye akpnin istediği yönde oy vermeyeceklerini akpnin MHP için söyledikleriyle anlatayım:
hüseyin çelik beyin dedikleri: Hüseyin Çelik, özel ordu kurma tartışmaları ile ilgili teröre karşı yiğitçe mücadele etmiş ve PKK'nın korkulu rüyası olmuş Özel Harekât mensupları için "Özel Harekât Timleri içinde çok yanlış adamlar vardı. Bıyıkları aşağıya doğru sarkık, tipik MHP militanı görüntüsü veren insanlar vardı" tarifinde bulunarak, AKP'nin MHP'lilere bakış açısını birkez daha göstermişti
birde başbakana bakalım:
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural soruyor:, "Ülkücüler için 'kafatascı, ırkçı, ellerinde mazura var' diyen sen değil miydin?"
ayrıca
1992 yılında Refah Partisi ile ittifak yapacak olan MHP'ye (MÇP) ilk karşı çıkan ve "Irkçı, kafatasçılarla ittifak olmaz"diyen r.t erdoğan
başbakan şehit Mustafa Pehlivanoğlu'nun mektubunu okurken atladığı tekbir paragraf vardı:
'Şunu hiçbir zaman unutmasınlar ki, Mustafa'lar ölür, Allah davası ölmez, milliyetçilik yaşar. Kellemi verdiğim bu yolun zaferi yakındır. Zafer her zaman Allah'a inananlarındır. Bunun için hiç üzülmeyin. Cenazemin arkasından ağlamayın, günahtır. Sizden ricam ağlamayın.'
ve son sözüm:
bütün bunları referandumda evet verilsin diye okuyup ağlarken o günkü 7 Şehidimizden daha fazla bahsedip diğer parti tabanları için ağlamasaydı.
Irkçı, kafatasçılarla ittifak olmaz"diyen r.t erdoğan ittifak etmiyoruz ama Ama baktık ki, bir gün, ‘Bizler Asena adlı bir dişi kurtla bir Türk’ten üreyen Türkleriz; o nedenle son Türk devletini korumak bize düşer’ diyen kimseler ortaya çıktı. Bu iddiaya dayanan derneklerini partilerini kurdular….Çocukları, gençleri örgütlediler, baskı altına aldılar, hatta silahlandırdılar. ‘Ya bizden olacaksın ya canından’ dediler. Yıllarca sayısız can yaktılar, canlar aldılar. Bunların acısını unutmak kolay mı? Üstelik, kaba kuvveti yalnız siyasal örgütlenme için değil, maddi çıkar için kullananlara da kucak açtılar. Mafyalarla, çetelerle kaynaştılar.” (15/05/1999-Fikret Bila- Milliyet) diyen rahşan hanımla ittifak kurduk yani bir türkün kurtla cinsel ilişkiye girdiğinden bahseden insanlarla ittifak kurduk bu sözlerin altında kaldık
22-07-2010, 15:06
osmann
Alıntı:
ss2007 Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
beydemir
bu yazıyı niye buraya taşıyon.
sen TÜRK değilmisin.ne kanı taşıyorsun.
erbakan ecevit ile hükümet kurunca (onlarında birbirlerine söyledikleri sözler var) onlara helal oluyor.MHP olunca haram oluyor.
yukarıda yazdığın ordan burdan aldığın manyakça yazıları sil arkadaş.böyle yazılar taşımaya başlarsak bu işin sonu olmaz. yöneticiler bu yazıya el atsın.
sen önce seviyeli yazmasını öğren... ne demek "manyakça"...? katılmıyorsan seviyeli bir şekilde yorumlarsın... herkes senin gibi düşünmek zorundamı?:nono::
selametle...
22-07-2010, 17:19
umut55
işte 12 eylulden öncede sorun buydu halkı birinine düşman etmek birbirine vurdurmak..
hepimiz insanız hepimiz kardeşiz bırakın kavgayı dost olalım kardeş olalım can olalım..vatanımızı milletimizi devletmizi halkımızı hep beraber sevelim yukseltelim şu 3 günlük dünyada...............
22-07-2010, 17:29
toycan
Alıntı:
beydemir Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
Irkçı, kafatasçılarla ittifak olmaz"diyen r.t erdoğan ittifak etmiyoruz ama Ama baktık ki, bir gün, ‘Bizler Asena adlı bir dişi kurtla bir Türk’ten üreyen Türkleriz; o nedenle son Türk devletini korumak bize düşer’ diyen kimseler ortaya çıktı. Bu iddiaya dayanan derneklerini partilerini kurdular….Çocukları, gençleri örgütlediler, baskı altına aldılar, hatta silahlandırdılar. ‘Ya bizden olacaksın ya canından’ dediler. Yıllarca sayısız can yaktılar, canlar aldılar. Bunların acısını unutmak kolay mı? Üstelik, kaba kuvveti yalnız siyasal örgütlenme için değil, maddi çıkar için kullananlara da kucak açtılar. Mafyalarla, çetelerle kaynaştılar.” (15/05/1999-Fikret Bila- Milliyet) diyen rahşan hanımla ittifak kurduk yani bir türkün kurtla cinsel ilişkiye girdiğinden bahseden insanlarla ittifak kurduk bu sözlerin altında kaldık
ya komikliğe bakın ya bilmem ne bağlarıyla bağlayıp ALLAH için betonlayanlar cemaat adı altında yıllarca militan yetiştirenler yada imam hatip okulu adı altında tek tip insanları hangi maksatla ne için yetiştiriyorlar yada bunları neden acıklamaktan kaçıyorsunuz anlamak çok zor değil ülküçüler hata yapmamışlar dır demiyorum ama yok kurtla cinsel ilişki onu sizin mantalitenize bırakıyorum ama ülküçülere bu kin nedeni garip ama recep bey bile ülkücüler için timsah gözyaşı dökerken sizin bu tavrınız ilk ama son söz ülküçülerden bu memlekete zarar gelmez çünkü o insanlar bu memleket için bu vatan için yaşarlar
22-07-2010, 17:53
selimb
Alıntı:
umut55 Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
işte 12 eylulden öncede sorun buydu halkı birinine düşman etmek birbirine vurdurmak..
hepimiz insanız hepimiz kardeşiz bırakın kavgayı dost olalım kardeş olalım can olalım..vatanımızı milletimizi devletmizi halkımızı hep beraber sevelim yukseltelim şu 3 günlük dünyada...............
7 yıldır arşuaya değdik neredeyse..............
22-07-2010, 17:55
Volkan
Alıntı:
toycan Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
ya komikliğe bakın ya bilmem ne bağlarıyla bağlayıp ALLAH için betonlayanlar cemaat adı altında yıllarca militan yetiştirenler yada imam hatip okulu adı altında tek tip insanları hangi maksatla ne için yetiştiriyorlar yada bunları neden acıklamaktan kaçıyorsunuz anlamak çok zor değil ülküçüler hata yapmamışlar dır demiyorum ama yok kurtla cinsel ilişki onu sizin mantalitenize bırakıyorum ama ülküçülere bu kin nedeni garip ama recep bey bile ülkücüler için timsah gözyaşı dökerken sizin bu tavrınız ilk ama son söz ülküçülerden bu memlekete zarar gelmez çünkü o insanlar bu memleket için bu vatan için yaşarlar
bende senın dediğini anlamadım. bu konuyla imam hatip liselerinin ne alakası var yıllardır imam hatip liseleri bu ülke için camı hocaları muezzınler muftüler yetiştirmiştir bu ülkede imam hatip liseleri olmasa sen hocaları düzlise ve orta okullarda verilen 1 saatlık din kültür dersi ilemi yetiştireceksın. İstersen bale de yapalım türkan saylan denen mısyonerın dediği gibi.
İmam hatip liselerinde cemaatler öğrencilere el atmış olabilir ama bu ülkenin dini belli ve islam eğitimi verilen kurum yıllardır siyasiler tarafından hedef gösterilip hor görülmektedir bunun en başındada CHP denen partidir laiklik adı altında dinimiz olan islamıyeti analarımızın başındaki başörtüyü sorun haline getiren mısyonerlere yardım edenler belli.
Ülkücülere gelince içlerinde iyileride vardır ama ülkücelerden bu ül***e zarar gelmez demişsiniz gidin bakın liselere ülkü ocaklarına kayıtlı öğrenciler okul cıkışı grup olarak adam dövmek onuda geçtim öğrtemen bile dövüyorlar bakın bakalım illerde mafya işlerine illaki sonu ülkücülüğe dayanıo sırtına siyah uzun palto bıyığını kenarlardan dudak hizasına indiren elınde tesbihi ben ağayım ben ülkücüyüm onlardan başka bu ül***i seven yok sanki.
Zaten bu ül***i bitiren ben islamıyetçiyim ben laikim ben milliyetçiyim die ortaya cıkıp yaygara yapanlar bu hale getirio.
sizin ermenı dedikleriniz yahudi dediklerinizde bunlara kıs kıs gülüo .
22-07-2010, 21:47
demir2768
mustafa pehlivanoglu'nun babasının dedigi gibi şimdiye kadar nerdeydiniz bırakın o insanlar mezarlarında rahat uyusunlar siz bugünlere bakın nice suçsuz insanların ölmemesi için askerlerimizin şehit olmaması için şu terörü bitirin referandumdan evet çıkarsa kaç kişiyi yargılayacaksınız kimleri idam edeceksiniz( siz imralı canisini idam edemediniz)bırakın şu oy avcılıgınıda gerçekleri görün
22-07-2010, 22:33
toycan
anlamak zorunda değilsiniz bende sizi anlamakta zaman zaman zorluk çekiyorum küçümse bağlamındaysa yolun acık olsun şunu demeye calışıyorum beydemir kurtla cinsel ilişkiye girme fantazisinden bahsetmiş ya komik geldi sonrada ülküçüler böyle yapmış şöyle yapmış diyorya birde imamhatiplilerin yaptıklarını ortaya dökse helal derim adamlar ALLAH için öldürdüklerini söyleyip küfrediyorlar onlara gelince 3maymunu oynamak kolay diğer tarafdan yok ülküçüler böyle şöyle demek kolay amerikan filosunu kıble kabul edip namaz kılanları şakşakçılık yapanları unutmadı bu millet en kolay arguman din oyna oynaya bildiğin gibi ya din kulla ALLAH arasında değil mi başörtüsü takınca mı namuslu oluyor insanlar misyonerlere yardım edenler gercekten belli en başında hükümet var bakın ermeniyi fener rum pariğini yahudiyi onlardan daha çok düşünen ortaklığı olan hükümet recep bey horozlandı da ne oldu davut oğlu gitti görüştü kimin haberi olaçaktı yahudi acıklamasa birtek bu sözüne hak veriyorum Zaten bu ül***i bitiren ben islamıyetçiyim ben laikim ben milliyetçiyim die ortaya cıkıp yaygara yapanlar bu hale getirio.ALLAH yolunu acık etsin eşitlik adalet saygı birgün hepimize gerekecek
22-07-2010, 22:52
ss2007
Alıntı:
osmann Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
sen önce seviyeli yazmasını öğren... ne demek "manyakça"...? katılmıyorsan seviyeli bir şekilde yorumlarsın... herkes senin gibi düşünmek zorundamı?:nono::
selametle...
arkadaş
benim tepkime olan yerde (okuduysan)türkle kurtun bilmem ne ilişkisinden bahseden manyakça bir yazı var.buna tepki vermemem mümkün değildir.böyle saçma sapan şeyleri buraya taşıyacaksak ve siz izin verirseniz işler karışır.
siz benimle birlikte arkadaşın yazısınıda silseydiniz anlıyacaktım.ama diğer yazı gereksizce orada duruyor.
manyakça yazı dedim diye yazım siliniyor.
diğer tarafta sapıkça masal orada duruyor. adil olun.
23-07-2010, 01:05
gacvokem
arkadaşlar öyle yada böyle o sandıktan birşey çıkacak , ben şahsen hayır diyecem ama evette çıkarsa saygı gösterecem burdaki yazları okuyorum herkesin doğrusu var kendine göre bazılarına yanlış gelebilir, ama zorlada kabul etirilemez, oda onuna fikirlerini zorla kabul etiremez,ama bu kişisel olarak hakarete varırsa konu seyrinden sapar , burda özgürce fikirlerimizi tartışalım, kimseyi kırmayalım, kimseyi banlamayalım siyasi ifadelere saygımız var ama küfre asla yok lütfen saygılı olalım, anayasa değişikliği diyoruz burda kaç kişi anayasada neler değişecek neler gelecek biliyorsa sıralasın, kimse bilmiyor tam olarak ben dahil, onuda tartışırsak hiç olmasa neler oluyor öğreniriz, yarın buraya ekleyecem anayasada neler gidecek neler gelecek , neler değiştiriliyor..
23-07-2010, 01:10
veyselbakan
Alıntı:
ss2007 Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
arkadaş
benim tepkime olan yerde (okuduysan)türkle kurtun bilmem ne ilişkisinden bahseden manyakça bir yazı var.buna tepki vermemem mümkün değildir.böyle saçma sapan şeyleri buraya taşıyacaksak ve siz izin verirseniz işler karışır.
siz benimle birlikte arkadaşın yazısınıda silseydiniz anlıyacaktım.ama diğer yazı gereksizce orada duruyor.
manyakça yazı dedim diye yazım siliniyor.
diğer tarafta sapıkça masal orada duruyor. adil olun.
arkadaşım kendi fikirleri olursa zaten gereken müdahale yapılır burada alıntı yapmış doğru yada yanlış yada sapıkça bırakta okuyanlar onu eleştirsinler ben senin yazını bu yüzden silmedim daha yazının başında sen ne kanı taşıyorsun deyip sinirlerine hakim olamayıpta 52 yaşında bir insanın kanını sorgularsan aynı şekilde ben o yazıyı burada silerim
ama daha sakin bir şekilde arkadaşım olay budur bundan ibarettir diyerek olayı hakaret düzeyine getirmeden yazmış olsaydın yada sende alıntılardan örnekler verseydin olay bu şekilde cereyan etmeyecekti burada hiçbir üyeye ayrımcılık olmaz aynı şekilde sana öyle bir şekilde müdahale olsun kim olursa olsun o yazı oradan silinir o yüzden paylaşımlarımızı daha sakin ve hakaret düzeyine getirmeden yapalım!!!
23-07-2010, 01:38
ss2007
arkadaşım doğru söylüyorsun söylenenler alıntı yapılmıştır.ama her alıntıyı yazıyı ne olursa olsun buraya taşıyabilirmiyiz.
o alıntı yazıya ve buraya gereksiz yere taşıyan kişiye bu yüzden tepkim vardır.
23-07-2010, 03:45
beydemir
ss2007 senin edepsizliğine edepsizce cevap vermem.edepsizce cevap verirsem bende edepsiz olmuş olurum edepsizliğide asla kabul etmem.
o sözleri ben söylemedim rahşan hanım o dönem söyledi biz MHP olarak o sözleri yuttuk bu sözler bence ülkücülere küfürdür biz bu küfürleri yuttuk ecevitle iktidar olduk .bu sözleri kabul etmediği için birçok ülkücü MHP den koptu hemen hiddetlenmeyip demek bu sözlerin altında kaldık biz ha demeni beklerdim sanırım yaşın küçük o dönemleri hatırlamıyorsun.bana hiddetleneceğine o sözlerin altında kalanlara hiddetlen. başbuğ olsaydı bu sözlerin altında asla kalmazdı.istersen MHP nin hükümet olduğu dönemki yapmış olduğu icraatları içeren yazıları sana gönderebilirim.gerçek ülkücü körü körüne herşeye emme basma tulumba gibi kafa sallamaz gerçek ülkücü büyüklerini sayar küçüklerini sever gerçek ülkücü her zaman doğru olanın yanında olur bundan kendisi zarar görecek olsa bile. tavsiye ederim ülkücü nedir nasıl olması gerekir bi araştır. tavsiye ederim Alparslan Türkeşin 9 ışık kitabını bi oku.körü körüne lafla ülkücülük olmuyor.bize ÜLKÜOCAKLARInda edepsizlik öğretmediler özür dilerim sana senin hitap şeklinle hitap edemeyeceğim.
ha bu arada kanımı soruıyorsun babamın ve annemin sülalesi kurtuluş savaşında ve çanakkale savaşında tam 7 şehit vermiş TÜRK OĞLU TÜRKÜM övünmek için söylemiyorum sadece sorduğun için yazdım
23-07-2010, 04:07
beydemir
Alıntı:
ss2007 Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
arkadaş
benim tepkime olan yerde (okuduysan)türkle kurtun bilmem ne ilişkisinden bahseden manyakça bir yazı var.buna tepki vermemem mümkün değildir.böyle saçma sapan şeyleri buraya taşıyacaksak ve siz izin verirseniz işler karışır.
siz benimle birlikte arkadaşın yazısınıda silseydiniz anlıyacaktım.ama diğer yazı gereksizce orada duruyor.
manyakça yazı dedim diye yazım siliniyor.
diğer tarafta sapıkça masal orada duruyor. adil olun.
bu sözleri söyleyen Rahşan ecevit MHP-DSP ile hükümet olmadan hemen önce. bu sözlere tepki vermeyen MHP den Ülkücüler hep ayrıldılar. ama senin tepkin söyleyene ve tepki vermeyen başkana değilde doğruları buraya aktarana.
23-07-2010, 09:35
veyselbakan
sizden ricam sakinliğinizi koruyup karşılıklı hakaretler değil konu ile ilgili fikirlerinizdir!!
23-07-2010, 09:39
veyselbakan
Alıntı:
ss2007 Nickli Üyeden Alıntı
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
arkadaşım doğru söylüyorsun söylenenler alıntı yapılmıştır.ama her alıntıyı yazıyı ne olursa olsun buraya taşıyabilirmiyiz.
o alıntı yazıya ve buraya gereksiz yere taşıyan kişiye bu yüzden tepkim vardır.
taşıyabilirsiniz arkadaşım sen yinede tepkili olma ve kırılma dün senin yazını silen ben yeri geldiğinde yazacağın bir yazının altına alkışımı da koyar teşekkürümüde ederim o yüzden fikirlerimiz ne olursa olsun birbirimizi kırmayalım !!