Çifte standardın bu kadarına pes!
31 Temmuz 2010 Cumartesi 13:56
Referandum için TRT, TCDD gibi devlet kurumlarını alabildiğine kullanan iktidar, Kayseri’de dükkanının camına 22 Temmuz tarihli Yeniçağ Gazetesi'ni ve “Oyumuz hayır” yazısını asan esnafın ifadesini aldı.
Referandumda “evet” çıkması için AKP iktidarı, TRT ve Demiryolları gibi kamu kurumları bile seferber ederken, dükkanının camına “hayır” denmesine yönelik iki dosya kağıdı asan esnafın polis zoruyla ifadesi alındı. Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde internet kafe işleten Mehmet Şahin isimli vatandaş, Yeniçağ Gazetesi'nin 22 Temmuz 2010’da “Sen açıldıkça analarımız ağlıyor” manşetinin yer aldığı birinci sayfası ile “Tek dil, tek vatan, tek bayrak, tek devlet Türkiye Cumhuriyeti” ve "Referandumda oyumuz hayır“ ibarelerini taşıyan iki fotokopiyi işyerinin camına astı.
Tahrik içeriyormuş
Yeniçağ Gazetesi'nin manşetinde yer alan habere göre; 29 Ağustos Perşembe günü işyerine gelen Kayseri Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye bağlı bir ekip, ”Başbakan’a hakaret içeren açılımla ilgili gazete sayfasının vatandaşı tahrik edecek şekilde sergilendiği, kafede sürekli ırkçı söylemlerle huzur bozucu bir tavır sergilediğiniz ihbar edilmiştir“ diyerek Şahin’i gözaltına aldı. Apar-topar Güvenlik Şube Müdürlüğü’ne götürülen Şahin’in, Yeniçağ'ınr ortada ”Sen açıldıkça analar ağlıyor“ yazan çevresinde de 3 ay içinde kaybettiğimiz 80 şehidimizin fotoğraflarının bulunduğu sayfası ve diğer iki fotokopi yüzünden ifadesi alındı. Şahin’e ” Irkçı söylemlerde bulunduğu, Başbakan’a hakaret ettiği, 298 sayılı Seçim Kanunu ile YSK Başkanlığı’nın 347 sayılı kararına aykırı davrandığı “ suçlamalarında bulunuldu.
İftira edildi
Emniyette verdiği ifadede Şahin, "İhbarda belirtilen ırkçı söylemlerle ilgili huzur bozucu bir tavır sergilediğim kesinlikle iftiradır. Anayasamızın başlangıcında ve maddelerinde belirtilen hususlara aykırı bir tavrım olmamıştır. İşyerimin camına yapıştırdığım, “Tek dil, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet” ibarelerinde suç unsuru ve ırkçılık söylemleri yoktur. “Referandumda oyumuz hayır” ibaresinin 298 sayılı seçim kanununun ve Yüksek Seçim Kurulu’nun 347 sayılı kararına aykırı olduğunu bilmiyordum. Ayrıca gazetenin 22 Temmuz 2010 Perşembe tarihli birinci sayfasının içeriğinde suç unsuru teşkil eden bir durum olsaydı, bu gazetenin bu sayısının dağıtımı ve satımı yasaklanırdı. Böyle bir durum olmadığına göre, suç oluşturacak bir durum yok. Başbakan’a kesinlikle hakaret de etmedim. Bu bir iftiradır" dedi.
Sivil toplumdan destek
Turan Kültür Derneği, Türk Eğitim- Sen Kayseri 2 Nolu Şube, Türk Tarım Orman Sen Kayseri Şubesi, Dadaloğlu Vakfı, Eğitim 2023 Derneği ve Avrasya Eğitimciler Birliği temsilcileri Kayseri Çorakçılar mah. Şahin İnternet kafenin sahibi Mehmet Şahin’e geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Ziyarette Turan Kültür Derneği Genel Başkanı ve Türk Eğitim Sen Kayseri 2 nolu Şube Başkanı Ali İhsan Öztürk yaptığı konuşmada Mehmet Şahin’e 6 sivil toplum kuruluşu temsilcileri olarak geçmiş olsun dileklerini bildirmek ve bu tür milli hassasiyetleri olan vatandaşların yalnız olmadıklarını göstermek amacıyla bu ziyareti gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Öztürk, bu yapılanların Türk milletini yıldırmak ve sindirmek amacıyla gerçekleştirildiğini ancak bu milletin evlatlarının bu baskılara pabuç bırakmayacaklarını söyledi. Öztürk konuşmasına şöyle devam etti “Görülmektedir ki değiştirilecek olan Evren Paşa’nın anayasasının yerine getirilecek olan Recep Paşa’nın anayasası daha diktatörcedir. Daha anayasa yürürlüğe girmeden bu yapılan uygulama ne tür bir diktatörlüğün getirilmeye çalışıldığını göstermektedir. Hani ifade özgürlüğü hani demokrasi hani insan hakları... Bugün Türkiye’de taşlar bağlanmış köpekler salıverilmiştir. Kayseri’de yetkili makamlarda bulunanlar bu olaylardan sonra Mehmet Şahin ve Kayseri kamuoyundan özür dilemelidir. Ayrıca sivil toplum kuruluşları ve siyasi partililer bu konuda sessiz kalmamalıdırlar.”
İstediğim yere asarım
Şahin’in gözaltına alınmasına tepki gösteren CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, ”Bu AKP faşizminin ayak sesleridir. Eğer ahlaka, adaba aykırı değilse, vatandaş her türlü yazıyı, fotoğrafı kendi ev ya da işyerinin camına asar” dedi. “Sen açıldıkça analar ağlıyor” lafında suç unsuru olamayacağına da işaret eden Mengü şöyle devam etti: ”Bu laftan Başbakan’a hakaret çıkmaz. Bir referandumda ’hayır’demek demokratik ülkelerde en doğal haktır. 2İnegöl’de, Dörtyol’da olanlar bu AKP açılımının sonucu değil mi? İnsanlar birbirini yiyor. Bu insanların anaları ağlamıyor mu? O şehit edilen 4 polisin anaları ağlamıyor mu? Bu sözlerde suç yok. Sadece demokratik bir tepki söz konusu. AKP çevreyi susturmak, baskı altına almak istiyor.”
Esnafın yasal hakkı
İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hüseyin Özbek de, “Yeniçağ’da terör örgütünün saldırılarında şehit olan güvenlik görevlilerimizin resimleri birinci sayfaya konmuş. Bu haberle ilgili bir takibat da söz konusu değil. Çünkü, suç unsuru yok. Bu nedenle bir yuttaşımızın gazetenin sayfasını dükkanının camına yapıştırması da suç teşkil etmez. Kaldı ki AKP iktidarı tarafsız kalması gereken devlet organlarını başta TRT olmak üzere referandum kampanyası için seferber etmiştir. Bu nedenle yurttaşlarımızın raferanduma ilişkin olarak düşüncelerini sözlü ya da yazılı biçimde ifade etmeleri yasal haklarıdır. Bir hukuki ihlal olarak düşünülemez ve değerlendirilemez. Bu AKP’nin yurttaşlarımızı sindirme kampanyasından başka bir anlam taşımıyor” dedi.
Yeniçağ
