Teþekkur Teþekkur:  0
Beðeni Beðeni:  0
Sayfa 3/3 ÝlkÝlk 123
26 sonuçtan 21 ile 26 arasý

Konu: ATATÜRK diyor ki.... Geniþ Arþiv

  1. #21

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Tarih


    Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadýk kalmazsa deðiþmeyen hakikat, insanlýðý þaþýrtacak bir mahiyet alýr.
    1931

    Ýnsan tarihin mânasýný ancak olgun bir yaþa eriþtikten sonra anlýyor. Ve tarih ancak bu yaþtan sonra yazýlabilir. Çok arzu ederdim ki bir kaç arkadaþla beraber hayatýmýzdan geri kalan zamaný tarih yazmakla geçirelim!

    Tarihi yapan akýl, mantýk, muhakeme deðil, belki bunlardan ziyade duygulardýr.
    1923

    Tarih ne güzel aynadýr. Ýnsanlar, özellikle ahlâkta geliþmemiþ kavimler, en büyük kutsal kavramlar karþýsýnda bile hasis duygulara tâbi olmaktan nefislerini men edemiyor. Tarihin sinesine geçen büyük hâdiselerde, bu hâdiseler içinde âmil ve fâil olanlarýn hal, hareket ve muameleleri onlarýn ahlâk seviyelerini ne açýk gösterir.
    1915

    Tarihte þanlar, þöhretler kazanmýþ pek çok insanlar millî noktadan fazilete sahip deðildir. Meselâ hakikaten askerî kudret sahibi olan, Moskova'ya kadar giden, yangýnlar harabeler üstünden Fransýz ordusunu sürükleyip eriten Napolyon'u düþünürüz. Onun hareketleri Fransýz milletinin hakiki ve millî menfaatlerine deðil, kendi cihangirane emellerini tatmin içindi. Bunu tatmin için Fransa'nýn milyonlarca seçkin evlâdýný eritti ve nihayet hepinizin bildiðiniz âkýbete uðradý. Bizim Osmanlý tarihindeki en büyük ve þanlý görülen hareketleri de ayný noktadan tetkik, ayný mahiyette mukayese etmek mümkündür.
    1923

    Ankara ve Ýstanbul þehirlerinden birine "Atatürk"adý verilmesi için bir kanun teklifinin hazýrlýðý üzerine verdiði cevap:

    Bir adýn tarihte kalmasý ve aðýzlarda söylenmesi için, þehirlerin temellerine sýðýnmak þart deðildir. Tarih zorlanmayý sevmeyen nazlý bir peridir. Fikirleri tercih eder.

    Büyük devletler kuran ecdadýmýz büyük ve þümullü medeniyetlere de sahip olmuþtur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüðe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur.

    Türk çocuðu ecdadýný tanýdýkça daha büyük iþler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktýr.

    Türkleri bütün dünyaya geri bir millet olarak tanýtan görüþ bizim de içimize girmiþtir. Dörtyüz çadýrlýk bedevî bir kabileden bir imparatorluk ve millet tarihini baþlatmak suretiyle imparatorluk zamanýnda Türklerin görüþü de bu merkezdeydi. Evvelâ millete, tarihini, asîl bir millete mensup bulunduðunu, bütün medeniyetlerin anasý olan ileri bir milletin çocuklarý olduðunu öðretmeliyiz.
    1930

    Eðer bir millet büyükse kendisini tanýmakla daha büyük olur.

    Türk çocuklarýnda kabiliyet her milletinkinden üstündür. Türk kabiliyet ve kudretinin tarihteki baþarýlarý meydana çýktýkça, büsbütün Türk çocuklarý kendileri için lâzým gelen hamle kaynaðýný o tarihte bulabileceklerdir. Bu tarihten Türk çocuklarý baðýmsýzlýk fikrini kazanacaklar, o büyük baþarýlarý düþünecekler, harikalar yaratan adamlarý öðrenecekler, kendilerinin ayný kandan olduklarýný düþünecekler ve bu kabiliyetle kimseye boyun eðmeyeceklerdir.

    Biz Balkanlarý niçin kaybettik biliyor musunuz? Bunun tek bir sebebi vardýr. Bu da Ýslâv araþtýrma cemiyetlerinin kurduðu Dil Kurumlarýdýr, bizim içimizdeki insanlarýn millî tarihlerini yazýp millî þuurlarýný uyandýrdýðý zaman biz Balkanlarda Trakya hudutlarýna çekildik.

    Bir Toplantý esnasýnda Türk Tarih Kurumu üyelerine söylenmiþtir:

    Ben fani bir insaným, bir gün öleceðim, büyüklüðüne ve üstün kabiliyetlerine inandýðým Türk Milleti'nin gerçek tarihinin yazýlmasýný saðlýðýmda görmek istiyorum. Onun için bu toplantýlarda kendimden geçiyor, her þeyi unutuyor, sizi yoruyorum. Beni affedin.
    1933
    Konu SAFRAN tarafýndan (04-01-2006 Saat 02:51 ) deðiþtirilmiþtir.

  2. #22

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Türk Kadýný



    Büyük atalarýmýz ve onlarýn analarý, tarihin, olaylarýn tanýklýðýyla sabittir ki, cidden yüksek faziletler göstermiþlerdir. Burada birçok noktalardan sayabileceðimiz o faziletlerin en büyüðü ve en ehemmiyetlisi kýymetli evlâtlar yetiþtirmeleriydi. Þunu söylemek istiyorum ki, kadýnlarýmýzýn umumî vazifelerde üzerlerine düþen hisselerden baþka kendileri için en ehemmiyetli, en hayýrlý, en faziletli bir vazifeleri de iyi anne olmaktýr. Bugünün analarý için gerekli özellikler taþýyan evlât yetiþtirmek, evlâtlarýný bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak, pek çok yüksek özelliði þahýslarýnda taþýmalarýna baðlýdýr. Bu sebeple kadýnlarýmýz hattâ erkeklerden daha çok aydýn, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaða mecburdurlar. Eðer hakikaten milletin anasý olmak istiyorlarsa böyle olmalýdýrlar.
    1923

    Bizce: Türkiye Cumhuriyet anlamýnca kadýn, bütün Türk tarihinde olduðu gibi bugün de en muhterem mevkide, her þeyin üstünde yüksek ve þerefli bir mevcudiyettir.

    Bizim dinimiz hiçbir vakit kadýnlarýn erkeklerden geri kalmasýnýn talep etmemiþtir. Allah'ýn emrettiði þey, erkek ve kadýnýn beraber olarak ilim ve bilgiyi kazanmasýdýr. Kadýn ve erkek bu ilim ve bilgiyi kazanmasýdýr. Kadýn ve erkek bu ilim ve bilgiyi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla donanmak mecburiyetindedir. Ýslâm ve Türk tarihi tetkik edilirse görülür ki, bugün kendimizi bir türlü kayýtlarla baðlý zannettiðimiz þeyler yoktur. Türk sosyal hayatýnda kadýnlar ilim ve bilgi yönünden ve diðer hususlarda erkeklerden asla geri kalmamýþlardýr. Belki daha ileri gitmiþlerdir.
    1923

    Türk kadýný dünyanýn en münevver, en faziletli ve en aðýr kadýný olmalýdýr. Aðýr siklette deðil; ahlâkta, fazilette aðýr, aðýrbaþlý bir kadýn olmalýdýr. Türk kadýnýnýn vazifesi, Türk'ü zihniyetiyle, bazusiyle, azmiyle koruma ve müdafaaya gücü yeter nesiller yetiþtirmektir. Milletin kaynaðý, sosyal hayatýn esasý olan kadýn, ancak faziletli olursa vazifesini yapabilir. Herhalde kadýn çok yüksek olmalýdýr.
    1925

    Türkiye Cumhuriyetinin esas düþüncesi, kadýnlarý deðil, erkekleri dahi, savaþ meydanýna götürmemektir. Fakat Türk Milleti'nin yüksek varlýðýna, herhangi taraftan olursa olsun, iliþildiði zaman, iþte o vakit Türk kadýnlarý Türk erkeklerinin bulunduðu yerde hazýr ve gözleyici ve faal olacaklardýr. Bu, insanlýðýn yüksek huzuru, sükûnu ve dünya insanlýðý için lâzým bir ödev olduðundandýr ki, Türk kadýný bunu yapacaktýr ve yapagelmektedir ve yapar.

    Bizim toplumumuzun baþarý gösterememesinin sebebi kadýnlarýmýza karþý gösterdiðimiz ilgisizlik kusurdan doðmaktadýr. Ýnsanlar dünyaya alnýnda yazýlý olduðu kadar yaþamak için gelmiþlerdir. Yaþamak demek faaliyet demektir. Bu sebeple bir toplumun bir organý faaliyette bulunurken diðer organý iþlemezse o toplum felcolmuþtur. Bir toplumun hayat çalýþmasý ve muvaffak olmasý için çalýþmanýn ve muvaffak olabilmenin baðlý olduðu bütün sebep ve þartlarý benimsemesi gerekir. Bundan ötürü bizim toplumumuz için ilim ve teknik gerekli ise bunlarý ayný derecede hem erkek, hem de kadýnlarýmýzýn edinmeleri lâzýmdýr. Malûmdur ki, her safhada olduðu gibi sosyal hayatta dahi iþ bölümü vardýr. Bu umumî iþ bölümü arasýnda kadýnlar kendilerine ait olan vazifeleri yapacaklarý gibi ayný zamanda sosyal topluluðun refahý, saadeti için gerekli gündelik çalýþmaya dahil olacaklardýr.
    1923

    Kadýnýn en büyük vazifesi analýktýr. Ýlk terbiye verilen yerin, ana kucaðý olduðu düþünülürse bu vazifenin ehemmiyeti lâyýkiyle anlaþýlýr. Milletimiz kuvvetli bir millet olmaya karar vermiþtir. Bugünün gereçlerinden biri de kadýnlarýmýzýn her hususta yükselmelerini temindir. Bu sebeple kadýnlarýmýz da âlim ve teknik bilgi sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün tahsil derecelerinden geçeceklerdir. Sonra kadýnlar sosyal hayatta erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin yardýmcýsý ve koruyucusu olacaklardýr.
    1923

    Arkadaþlar, Türk milleti çok büyük vak'alarla ispat etti ki, yenilik sever ve inkýlâpçý bir millettir. Son senelerden önce de milletimiz yenileþme yollarý üzerinde yürümeðe, sosyal inkýlâba teþebbüs etmemiþ deðildir. Fakat hakikî neticeler görülemedi. Bunun sebebini araþtýrdýnýz mý? Bence sebep iþe esasýndan, temelinden baþlanmamýþ olmasýdýr. Bu hususta açýk söyleyeceðim: Bir toplum, bir millet, erkek ve kadýn denilen iki cins insandan meydana gelir. Kaabil midir ki bir kütlenin bir parçasýný ilerletelim, diðerine müsamaha edelim de kütlenin hepsi yükselme þerefine eriþebilsin? Mümkün müdür ki bir topluluðun yarýsý topraklara zincirlerle baðlý kaldýkça diðer kýsmý göklere yükselebilsin? Þüphe yok yükselme adýmlarý, dediðim gibi, iki cins tarafýndan beraber, arkadaþça atýlmak ve ilerleme ve yenilik alanýnda birlikte yol alýnmak gerektir. Böyle olursa inkýlâp muvaffak olur.
    1925

    Ey kahraman Türk kadýný, sen omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyýksýn.

    Analarýn bugünkü evlâtlarýna vereceði terbiye eski devirlerdeki gibi basit deðildir. Bugünün analarý için gerekli vasýflarý taþýyan evlât yetiþtirmek, evlâtlarýný bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasýflar taþýmalarýna baðlýdýr. Onun için kadýnlarýmýz, hattâ erkeklerimizden çok aydýn, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eðer hakikaten milletin anasý olmak istiyorlarsa.

    Ýnsan topluluðu kadýn ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasýný ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüðü ilerleyebilsin. Mümkün müdür ki, bir cismin yarýsý topraða zincirlerle baðlý kaldýkça öteki kýsmý göklere yükselebilsin?

    Dünyada hiçbir milletin kadýný, "Ben Anadolu kadýnýndan daha fazla çalýþtým, milletimi kurtuluþa ve zafere götürmekte Anadolu kadýný kadar hizmet gösterdim" diyemez.

    Kadýnlarýmýz haddizatýnda içtimaî hayatta erkeklerimizle her vakit yanyana yaþadýlar. Bugün deðil, eskiden beri, uzun zamandan beri kadýnlarýmýz erkeklerle baþabaþ mücadele hayatýnda, ziraat hayatýnda, geçim temininde erkeklerimizden yarým adým geri kalmayarak yürüdüler.

    Belki erkeklerimiz memleketi istilâ eden düþmana karþý süngüleriyle, düþmanýn süngülerine göðüs germekle düþman karýþsýnda buldular. Fakat erkeklerimizin teþkil ettiði ordunun zayýf kaynaklarýný kadýnlarýmýz iþletmiþtir. Memleketin var olmasý imkânýný hazýrlayan kadýnlarýmýz olmuþtur ve kadýnlarýmýz olmaktadýr.

    Kimse inkâr edemez ki, bu harpte ve ondan evvelki harplerde milletin hayat kabiliyetini tutan hep kadýnlarýmýzdýr.

    Çift süren, tarlayý eken, ormandan odun ve keresteyi getiren, mahsulleri pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarýnýn dumanýný tüttüren, bütün bunlarla beraber sýrtýyla, kaðnýsý ile kucaðýndaki yavrusuyla, yaðmur demeyip cephenin mühimmatýný taþýyan hep onlar, hep o ilâhi Anadolu kadýnlarý olmuþtur.

  3. #23

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Türk Milleti


    Benim hayatta yegâne fahrim, servetim Türklükten baþka bir þey deðildir.
    1923

    Bu memleket tarihte Türktü, halde Türktür ve ebediyen Türk olarak yaþayacaktýr.
    1923

    Türk! Öðün. Çalýþ. Güven.
    1925

    Bir Türk dünyaya bedeldir.
    1925

    Ýngiliz ateþemiliterinin sorduðu bir sorunun cevabýdýr:

    Anasýnýn ve babasýnýn asilliðiyle iftihar eden Tedoz, Ýtalya yarýmadasýna inmek isteyen Türk Attillâ'ya, barýþ görüþmesinden önce sormuþ:

    "Siz hangi asîl ailedensiniz?" Attillâ da ona cevap vermiþ: "Ben asîl bir milletin evlâdýyým!" Ýþte benim cevabým da size budur!"

    Türk milleti büyük bir arslandýr. Biz hepimiz onun tüyleri arasýna sýkýþmýþ ve sýðýnmýþ göz ile görülmez küçük varlýklarýz. O arslanýn büyük hareketleri ve hamleleri ise inkýlâp hareketleri ve hamleleridir. Bu arslaný tahrik edebilmek... Ýþte bizim için iftihar edebilecek rol budur.
    1931

    Ben batý milletlerini, bütün dünyanýn milletlerini tanýrým. Fransýzlarý tanýrým, Almanlarý, Ruslarý ve bütün dünyanýn milletlerini þahsen tanýrým ve bu tanýþmam da harb sahalarýnda olmuþtur, ateþ altýnda olmuþtur. Ölüm karþýsýnda olmuþtur. Yemin ederek size temin ederim ki, bizim milletimizin manevî kuvveti bütün milletlerin manevî kuvvetinin üstündedir.
    1920

    Türk milleti, güzel her þeyi, her medenî þeyi, her yüksek þeyi sever, takdir eder. Fakat muhakkaktýr ki, herþeyin üstünde tapýndýðý bir þey varsa, o da kahramanlýktýr. Bu sözlerim þüphesiz bugünkü uyanýk Türk gençliðinin kulaklarýnda yüksek ve tesirli akisler yapacaktýr. Yüksek huylarýna ehemmiyetle baktýðým Türk çocuklarýndan daha az þey istemem.

    Bizim baþka milletlerden hiçbir eksiðimiz yok. Cesuruz, zekiyiz, çalýþkanýz, yüksek maksatlar uðrunda ölmesini biliriz.

    Millet ve biz yok, birlik halinde millet var. Biz ve millet ayrý ayrý þeyler deðiliz. Ve þunu kat'i olarak söyleyeyim ki bir millet, varlýðý ve baðýmsýzlýðý için herþeye giriþir ve bu gaye uðrunda her fedakârlýðý yaparsa, muvaffak olmamasý mümkün deðildir. Elbette muvaffak olur. Muvaffak olamaz ise o millet ölmüþ demektir. Þu halde millet yaþadýkça ve her türlü fedakârlýkta bulundukça muvaffak olamamasý hatýra gelmez ve böyle bir þey söz konusu olamaz.
    1919

    Dünyanýn bize hürmet göstermesini istiyorsak evvelâ bizim kendi benliðimize ve milliyetimize bu hürmeti hissen, fikren, fiilen, bütün iþ ve hareketlerimizle gösterelim; bilelim ki millî benliðini bulmayan milletler baþka milletlerin avýdýr.
    1923

    Felâketler, elemler, maðlûbiyetler milletler üzerinde bir takým etkenlerin vücut bulmasýna sebebiyet verir. Bu etkenlerin baþlýcasý, öyle kara günlerinde sonra milletlerin uyanmasý vakalarýný bulmasý ve kendi benliðini duymasýdýr.

    Milletleri yükselten bu özelliklere bir etken daha ilâve edelim: Ýntikam hissi... Milletlerin kalbinde intikam hissi olmalý. Bu alelâde bir intikam deðil, hayatýna, ikbaline, refahýna düþman olanlarýn zararlarýný yoketmeye yönelen bir intikamdýr. Bütün dünya bilmeli ki, karþýmýzda böyle bir düþman oldukça onu affetmek elimizden gelmez ve gelmeyecektir. Düþmana merhamet acizlik ve zaaftýr. Bu, insaniyet göstermek deðil, insanlýk özelliðinin yokoluþunu ilân etmektir.
    1923

    Mazinin kararsýz, çürümüþ zihniyeti ölmüþtür. Bütün dünya bilmelidir ki, Türk milleti hakkýný, haysiyetini, þerefini tanýtmaða kadirdir. Türk vatanýnýn bir karýþ topraðý için bütün millet bir vücut olarak ayaða kalkar. Haysiyetinin bir zerresine, vatanýn bir avuç topraðýna vuku bulacak tecavüzün bütün mevcudiyetine vurulmuþ darbe olacaðýný artýk Türk milletinin farketmediðini sanmak hatadýr.
    1924

    Bu dünyadan göçerek Türk milletine veda edeceklerinin çocuklarýna kendinden sonra yaþayacaklara, son sözü bu olmalýdýr: "Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüðün istikbaline ait ödevlerim bitmemiþti, siz onlarý tamamlayacaksýnýz. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz."
    1935

    Bu sözler bir ferdin deðil, bir Türk Milleti duygusunun ifadesidir. Bunu, her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere mütemadiyen tekrar etmekle son nefesini verecektir. Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milleti'nin nefesinin sönmiyeceðini onun ebedi olduðunu göstermelidir. Yüksek Türk, senin için yüksekliðin hududu yoktur. Ýþte parola budur.
    1935

    Az zamanda çok ve büyük iþler yaptýk. Bu iþlerin en büyüðü, temeli Türk kahramanlýðý ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyetidir. Bundaki muvaffakiyeti Türk milleti'nin ve onun deðerli ordusunun bir ve beraber olarak kararlý bir þekilde yürümesine borçluyuz. Fakat yaptýklarýmýzý asla kâfi görmeyiz. Çünkü daha çok ve daha büyük iþler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz. Yurdumuzu dünyanýn en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çýkaracaðýz. Millî kültürümüzü çaðdaþ medeniyet seviyesinin üstüne çýkaracaðýz.

    Daha az zamanda daha büyük iþler baþaracaðýz. Bunda muvaffak olacaðýmýza þüphem yoktur. Çünkü Türk Milleti'nin karakteri yüksektir. Türk Milleti çalýþkandýr, Türk Milleti zekidir. Çünkü Türk Milleti millî birlik ve beraberlikte güçlükleri yenmesini bilmiþtir. Ve çünkü Türk Milleti'nin yürümekte olduðu ilerleme ve medeniyet yolunda elinde ve kafasýnda tuttuðu meþale müspet ilimdir.

    Þunu da ehemmiyetle belirtmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyet olan Türk Milleti'nin tarihî vasfýda güzel sanatlarý sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalýþkanlýðýný, fýtrî zekâsýný, ilme baðlýlýðýný, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasýta ve tedbirlerle besliyerek inkiþaf ettirmek millî ülkümüzdür.

    Türk Milleti,

    Ebediyete akýp giden her on senede bu büyük millet bayramýný daha büyük þereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamaný gönülden dilerim.

    Ne mutlu Türküm diyene!
    1933

    Memleket ve millet hizmetlerinde baþ olmak isteyenlerin ilham kaynaðý, milletin hakikî hisleri ve emelleridir. Bizim anýlmaða deðer bir hareketimiz varsa o da milletin duygu ve eðilimlerinde varlýðýna temas etmeðe çalýþmaktan ibarettir. Her türlü muvaffakiyet sýrrýnýn, her nevi kuvvetin, kudretin hakikî kaynaðýnýn, milletin kendisi olduðuna kanaatimiz tamdýr.
    1925

    Söz söyleyen arkadaþlarýmýzdan biri bana nereden ilham ve kuvvet aldýðýmý sordu. Arkadaþlarýmýzýn sorduðu ilham ve kuvvet kaynaðý, milletin kendisidir. Milletin müþterek eðilimi, umumî fikri olduðunu inkâr edenler de vardýr. Bu gibileri, hepiniz çok iþitmiþsinizdir. Bu gibiler memleket ve milletle alâkasýz, dalgýn insanlardýr. Memleketimizin ve milletimizin baþýna gelmiþ olan bunca felâketler hiç þüphe etmemelidirki, bu dalgýn insanlarýn memleketin talihini ve iradesine ellerinde tutmuþ olmalarýndan ileri gelmiþtir.

    Bir topluluðun mutlaka ortaklaþa bir fikri vardýr. Eðer bu her zaman dile getirilemiyor ve belirtilemiyorsa, onun yokluðuna karar verilmemelidir. O, yapýlan iþlerde mutlaka mevcuttur. Varlýðýmýz, baðýmsýzlýðýmýzý kurtaran bütün iþler ve hareketler, milletin müþterek fikrinin, arzusunun, azminin yüksek belirtisinden baþka bir þey deðildir.
    1925

    Biz, ilhamlarýmýzý, gökten ve görünmez âlemlerden deðil, doðrudan doðruya hayattan almýþ bulunuyoruz. Bizim yolumuzu çizen; içinde yaþadýðýmýz yurt, baðrýndan çýktýðýmýz Türk Milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ýstýrap kaydeden yapraklarýndan çýkardýðýmýz neticelerdir.
    1937

    Bu millet hakikî eðilimine zýt düþünceye sapanlara iltifat etmemektedir. Bununla bugün çok övünüyorum. Bundaki isabetin sýrrýný izah için derhal söylemeliyim ki bizim ilham kaynaðýmýz doðrudan doðruya büyük Türk Milleti'nin vicdaný olmuþtur ve daima olacaktýr. Bütün hareketi, verimi, kuvveti millî vicdandan aldýkça, bütün teþebbüslerimizde milletin sað duyusunu, rehber saydýkça þimdiye kadar olduðu gibi bundan sonra da milleti doðru hedeflere eriþtireceðimize imanýmýz tamdýr.
    1925

    Giriþtiðimiz büyük iþlerde, milletimizin yüksek kabiliyeti ve yüksek saðduyusu baþlýca rehberimiz ve baþarý kaynaðýmýz olmuþtur. Bu büyük millet, arzu ve istidadýnýn yöneldiði istikametleri görmeye çalýþan ve görebilen evlâdýný daima takdir ve himaye etmiþtir.
    1926

    Millet sevgisi kadar büyük mükâfat yoktur. Ýstiklâl harbinde benim de milletime ettiðim bir takým hizmetler olmuþtur zannederim. Fakat, bunlardan hiçbirini kendime mal etmedim. Yapýlanýn hepsi milletin eseridir, dedim; aranacak olursa, doðrusu da budur. Mazide sayýsýz medeniyet kurmuþ bir ýrkýn ve milletin çocuklarý olduðumuzu isbat etmek için, yapmamýz lâzýmgelen þeylerin hepsini yaptýðýmýzý ileri süremeyiz; bugüne ve yarýna býrakýlmýþ daha birçok büyük iþlerimiz vardýr. Ýlmî çalýþmalarda bunlar arasýndadýr. Beni seven arkadaþlarýma tavsiyem þudur: þahsýnýz için deðil, fakat mensup olduðunuz millet için elbirliði ile çalýþalým; çalýþmalarýn en yükseði budur.
    1923

    Milletimizi þimdiye kadar söylediðim sözlerle ve hareketlerimle aldatmamýþ olmakla övünç duyuyorum. "Yapacaðým. Yapacaðýz. Yapabiliriz" dediðim zaman onlarýn gerçekten yapabileceðime inanmýþtýr. Nitekim Sakarya Muharebesi baþlamadan evvel "Düþmaný memleketimiz içinde boðacaðýz" demiþtim. Bana bazý mühim sayýlan yerlerden müracaatlar vâki olarak "milleti beyhude yere kýrdýrmayýnýz" demiþler; Romenlerden, Bulgarlardan, Yunanlýlardan bahsederek kurtuluþumuzu geleceðe býrakmanýn uygun olacaðýný söylemiþlerdi. Fakat milletin kabiliyetini, imanýný gözönüne alarak onlara "Hayýr, yapacaðýz!" demiþtim. Þimdi de milleti refaha, ilerlemeye, memleketi mutluluða sevketmek için mevcut kabiliyetimizi gözönünde alarak "Bunu da yapacaðýz!" diyorum.
    1923

    Hiçbir sözümde milletime karþý geri alma durumunda kalmadým. Onlarý söylerken bir hayal peþinde koþan gibi, hayal þakýyan bir þair gibi deðil, onlarý söylemekliðim bu milletteki kabiliyet unsurlarýný bilmekliðimden idi.
    1923

    Türk milleti kahramanlýkta olduðu kadar, istidat ve liyakatte de bütün milletlerden üstündür.

    Mühim bir vazifenin yapýlýþýnda benden evvel iþe giriþen, millet olmuþtur. Benim þu veya bu sebeple tehir ettiðim mühim vazifeyi millet bana ihtar etmiþ ve yaptýrmýþtýr. Bunu milletin müþterek ruhundaki yükseklik ve erginliðe parlak bir misal olarak anmayalým.
    1925

    Benim için en büyük korunma noktasý ve þefaat kaynaðý milletimin sinesidir.
    1919

    Bu millet kýlý kýpýrdamadan dava uðruna ve benim uðruma, canýný vermeðe hazýr olmasaydý ben hiçbir þey yapamazdým.

    Ben binbir müþkül karþýsýnda yýlacak bir insan olsa idim büyük iþlerin rehberliðinde, milletim beni yaya býrakýrdý. Milletimin iyi niyetine daima minnettarým.

    Ben gerektiði zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canýmý vereceðim.

    Haziran 1937

    Hayatýmýn bütün safhalarýnda olduðu gibi, son zamanlarýn buhranlarý ve felaketleri arasýnda da, bir dakika geçmemiþtir ki, her türlü huzur ve istirahatimi, her nev'i þahsi duygularýmý, milletin selameti ve saadeti namýna feda etmekten zevk duymayayým.
    1937

    Dünya üzerinde yaþamýþ ve yaþayan milletler arasýnda demokrat doðan yegâne millet Türklerdir.
    1937

    Kudretsiz dimaðlar, zayýf gözler, hakikati kolay göremezler. O gibiler büyük Türk milletinin yüksek seviyesine nazaran geri adamlardýr.
    1925

    Millet, muasýr medeniyetin bütün milletlere temin ettiði hayat ve vasýtalarý, esasta ve þekilde aynen ve tamamen gerçekleþtirmeye kati karar vermiþtir. Millet, yenilik ve ýslahat sahasýnda gösterdiði gayretlerin asýrlardan beri olduðu gibi, türlü yalan ve dolanla biran bile durmasýna müsaade etmemek azmindedir.
    1925

    Millet, milletlerarasý umumi mücadele sahasýnda hayat sebebi ve kuvvet sebebi olacak ilim ve vasýtanýn ancak muasýr medeniyette bulunabileceðini, sabit olmuþ bir hakikat diye benimsemiþtir.
    1925

    Millet, saydýðým deðiþiklikler ve inkýlaplarýn tabii ve zaruri icabý olarak umumi iradesinde ve bütün kanunlarýnda, ancak dünya ihtiyaçlarýndan mülhem ve ihtiyacýn deðiþmesiyle deðiþip geliþmesi esas olan dünyevi bir idare zihniyetini hayat düsturu saymýþtýr.
    1925

    Bu büyük millet, arzu ve istihdadýnýn yönelmiþ olduðu istikametleri göstermeye çalýþan ve görebilen evladýný daima takdir ve himeya etmiþtir.
    1926

    Ýki Mustafa Kemâl vardýr. Biri, ben, fâni Mustafa Kemâl; diðeri milletin içinde yaþattýðý Mustafa Kemâller idealidir. Ben onu temsil ediyorum. Herhangi bir tehlike ânýnda ben ortaya çýktýmsa, beni bir Türk anasý doðurmadý mý? Feyiz milletindir, benim deðildir.
    1935

    Türk milletinin istidadý ve katî kararý medeniyet yolunda, durmadan, yýlmadan ilerlemektedir.
    1924

    Türk milleti þuurla ve bunca bin senelerin açtýðý devasýz yaralarý acele tedavi etmek ýstýrabiyle, hakikat denilen cevheri bulmuþ olduðuna inanarak, uzun adýmlarla kurtuluþ aramaya karar vermiþtir. Bunun önüne sed çekmek isteyeceklerin âkýbeti Türkün kuvvetli ayaklarý altýnda ezilmektir.

    Silâhý ile olduðu gibi aklý ile de mücadele mecburiyetinde olan milletimizin birincisinde gösterdiði kudreti, ikincisinde de göstereceðine asla þüphem yoktur. Milletimizin sâf seciyesi istidat ile doludur.
    15 Temmuz 1921

    Samsun'a ayak bastýktan sonra derhal memleket ve milleti yokladým. Gördüm ki, memleketin ve milletin temayülü istiklâl müdafaasýnda tereddüt edenleri utanýlýr mevkiinde býrakabilecek mahiyettedir. Filhakika iki seneden beri bütün dünyanýn þahit olduðu olaylar düþüncelerimde isabet ve milletin azim ve imânýnda hakikî salâbet olduðunu ispat etti.
    23 Nisan 1921

    Hiçbir zafer gaye deðildir. Zafer ancak kendisinden daha büyük bir gayeyi elde etmek için belli baþlý vasýtadýr. Gaye fikirdir. Zafer bir fikrin istihsal ve hizmet nisbetinde kýymet ifade eder. Bir fikrin istihsaline dayanmayan zafer payidar olamaz. O boþ bir gayrettir.

    Bizi diðer medeni milletler arasýnda geri býraktýran adlî, siyasî, iktisadî, malî zincirler kýrýlmýþtýr. Parçalanmýþtýr... Bugüne kadar kazandýðýmýz muvaffakýyet, bize ancak terakki ve medeniyete doðru bir yol açmýþtýr. Yoksa terakki medeniyeti henüz ulaþýlmýþ deðildir.

    Büyük davamýz, en medenî ve müreffeh millet olarak varlýðýmýzý yükseltmektir. Bu yalnýz kurumlarýnda deðil düþüncelerinde temelli bir inkýlâp yapmýþ olan Büyük Türk Milletinin dinamik idealidir. Bu idealin en kýsa bir zamanda kavramak için, fikir ve hareketi, beraber yürütmek mecburiyetindeyiz. Bu teþebbüste, baþarý ancak, süreli bir planla ve rasyonel çalýþmakla mümkün olabilir.

    Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete hak kazanmýþ ve lâyýk olan köylüdür.
    1922

  4. #24

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Ziraat


    Milletimiz çok büyük elemler, maðlûbiyetler, facialar görmüþtür. Bütün olanlardan sonra yine bu topraklarda bulunuyorsa bunun temel sebebi þundandýr: "Çünkü Türk çiftçisi bir eliyle kýlýcýný kullanýrken, diðer elindeki sapanla topraktan ayrýlmadý. Eðer milletimizin büyük ekseriyeti çiftçi olmasaydý biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktýr."
    1923

    Efendiler! Milletimiz çiftçidir. Milletin çiftçilikteki çalýþmasýný yeni ekonomik tedbirlerle son hadde eriþtirmeliyiz. Köylünün çalýþmasýnýn neticeleri ve verimleri kendi menfaati lehine son hadde çýkarmak ekonomik siyasetimizin temel ruhudur.
    1922

    Türk köylüsünü 'Efendi' yerine getirmedikçe memleket ve millet yükselemez.

    Kýlýç kullanan kol yorulur, nihayet kýlýcý kýnýna koyar ve belki kýlýç o kýnda küflenmiye, paslanmýya mahkûm olur. Fakat sapan kullanan kol gün geçtikçe daha ziyade kuvvetlenir ve daha çok kuvvetlendikçe daha çok topraða malik ve sahip olur.


    1923

    Millî ekonominin temeli ziraattir. Bunun içindirki, ziraatte kalkýnmýya büyük önem vermekteyiz. Köylere kadar yayýlacak programlý ve pratik çalýþmalar, bu maksada eriþmeyi kolaylaþtýracaktýr.
    1937

    Fakat, bu hayatî iþi, isabetle amacýna ulaþtýrabilmek için, ilk önce ciddî etütlere dayalý bir ziraat siyaseti tesbit etmek ve onun için de, her köylünün ve bütün vatandaþlarýn kolayca kavrýyabileceði ve severek tatbik edebileceði bir ziraat rejimi kurmak lâzýmdýr. Bu siyaset ve rejimde, önemli yer alabilecek noktalar baþlýca þunlar olabilir:
    Bir defa, memlekette topraksýz çiftçi býrakýlmamalýdýr. Bundan daha önemli olaný ise, bir çiftçi ailesini geçindirebilen topraðýn, hiçbir sebep ve suretle, bölünmez bir mahiyet almasý. Büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin iþletebilecekleri arazi geniþliði, arazinin bulunduðu memleket bölgelerinin nüfus kesafetine ve toprak verim derecesine göre sýnýrlandýrmak lâzýmdýr.


    1937

    Eðer milletimizin çoðunluðu çiftçi olmasaydý, biz bugün dünya yüzünde bulunmayacaktýk.
    Mart 1928

    Milletimiz çiftçidir. Milletin çiftçilikteki emeklerini asrî, iktisadî tedbirlerle azamî haddine çýkarmalýyýz. Köylünün çalýþmalarýnýn netice ve semeresini kendi menfaati lehine azamî haddine yükseltmek, istisadî siyasetimizin temel taþýdýr.
    1922

    Onun için, bir yandan çiftçinin emeðini arttýracak ve semereli kýlacak bilgi, vasýta ve fennî aletlerin kullanma ve yapýlmasýna, öte yandan onun çalýþmalarýnýn neticelerinden azamî derecede faydalanmasýný temin edecek iktisadî tedbirlerin alýnmasýna çalýþmak lâzýmdýr.
    1922

  5. #25

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    safran kardeş ellerine sağlık arşivlik helal olsun

  6. #26

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Bu deðerli paylaþýmlar için Sn.Safran arkadaþýmýza sonsuz teþekkürler...
    ATA'mýzýn bu deðerli söylemleri ne yazýktýrki günümüzde tam anlamýyla anlaþýlýp,uygulamaya geçirilmemiþtir...

    Bu Linki Görmeniz Ýçin SupersatForuma Uye Olmanýz Gerekmektedir.

Sayfa 3/3 ÝlkÝlk 123

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Þu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanýcý var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •