Teþekkur Teþekkur:  0
Beðeni Beðeni:  0
Sayfa 1/3 123 SonSon
26 sonuçtan 1 ile 10 arasý

Konu: ATATÜRK diyor ki.... Geniþ Arþiv

  1. #1

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart ATATÜRK diyor ki.... Geniþ Arþiv

    Sözlerinden Seçmeler

    "Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuþ bir milletiz.

    "Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlýk karþýsýnda uþak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyýk sayýlamaz."

    "Özgürlük ve baðýmsýzlýk benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadýmýn en deðerli mirasý olan baðýmsýzlýk aþký ile dolu bir adamým. Çocukluðumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatýmýn her safhasýný yakýndan bilenler bu aþkým malumdur. Bence bir millete þerefin, haysiyetin , namusun ve insanlýðýn vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve baðýmsýzlýðýna sahip olmasýyla kaimdir. Ben þahsen bu saydýðým vasýflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasýflarýn kendimde mevcut olduðunu iddia edebilmek için milletimin de ayný vasýflarý taþýmasýný esas þart bilirim. Ben yaþabilmek için mutlaka baðýmsýz bir milletin evladý kalmalýyým. Bu sebeple milli baðýmsýzlýk bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlýðý teþkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabý olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansýz düþmanýyým."

    "Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliði üzerine kurulmuþ müesseseler her tarafta yýkýlmaya mahkumdurlar. "

    "Cumhuriyet fikir serbestliði taraftarýdýr.Samimi ve meþru olmak þartýyla her fikre saygý duyarýz. "

    "Egemenlik kayýtsýz ve þartsýz milletindir. "

    "Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, iþbirliði eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onlarýn milliyetlerinin bütün icaplarýný tanýrýz. Bizim milliyetçiliðimiz herhalde hodbince ve maðrurca bir milliyetçilik deðildir. "

    "Bilelim ki milli benliðini bilmeyen milletler baþka milletlere yem olurlar. "

    "Milli mücadelelere þahsî hýrs deðil, milli ideal, milli onur sebep olmuþtur."

    "Türk çocuðu ecdadýný tanýdýkça daha büyük iþler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktýr. "

    "Milli his ile dil arasýndaki bað çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olmasý, milli hissin geliþmesinde baþlýca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil þuurla iþlensin. Ülkesini, yüksek baðýmsýzlýðýný korumasýný bilen Türk milleti, dilini de yabancý diller boyunduruðundan kurtarmalýdýr. "

    "Bir dinin tabiî olmasý için akla, fenne, ilme ve mantýða uygun olmasý lazýmdýr. "

    "Her fert istediðini düþünmek, istediðine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiði bir dinin icaplarýný yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanýna hakim olunamaz. "

    "Türk Milletinin istidadý ve kesin kararý medeniyet yolunda, durmadan, yýlmadan ilerlemektir. "

    "Medeni olmayan insanlar, medeni olanlarýn ayaklarý altýnda kalmaya mahkumdurlar. "

    "Büyük dinimiz çalýþmayanýn insanlýkla hiç ilgisi olmadýðýný bildiriyor. Bazý kimseler çaðdaþ olmayý kâfir olmak sayýyorlar. Asýl küfür onlarýn bu zannýdýr. Bu yanlýþ tefsiri yapanlarýn maksadý Ýslâmlarýn kâfirlere esir olmasýný istemek deðil de nedir? Her sarýklýyý hoca sanmayýn, hoca olmak sarýkla deðil, dimaðladýr. "

    "Arkadaþlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti þeyhler, derviþler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doðru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatýdýr. "

    "Medeniyetin emir ve talep ettiðini yapmak insan olmak için yeterlidir. "

    "Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarýný tatbik edeceðiz. "

    "Bizim devlet idaresinde takip ettiðimiz prensipleri, gökten indiði sanýlan kitaplarýn dogmalarýyla asla bir tutmamalýdýr. Biz, ilhamlarýmýzý, gökten ve gaipten deðil, doðrudan doðruya hayattan almýþ bulunuyoruz. "

    "Milletimiz her güçlük ve zorluk karþýsýnda, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hýzýný, her vasýtayla arttýrmaya çalýþmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir. "

    "Ýnsan topluluðu kadýn ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasýný ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüðü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarýsý topraða zincirlerle baðlý kaldýkça öteki kýsmý göklere yükselebilsin? "

    "Ey kahraman Türk kadýný, sen yerde sürünmeye deðil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layýksýn. "

    "Analarýn bugünkü evlatlarýna vereceði terbiye eski devirlerdeki gibi basit deðildir. Bugünün analarý için gerekli vasýflarý taþýyan evlat yetiþtirmek, evlatlarýný bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasýflar taþýmalarýna baðlýdýr. Onun için kadýnlarýmýz, hattâ erkeklerimizden çok aydýn, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eðer hakikaten milletin anasý olmak istiyorlarsa. "

    "Ben icap ettiði zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canýmý vereceðim. "

    "Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduðunuz terbiye ve irfan ile insanlýk ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kýymetli timsali olacaksýnýz. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaþatacak sizsiniz. "

    "Yüksek Türk! Senin için yüksekliðin hududu yoktur. Ýþte parola budur. "

    "Benim naçiz vücudum nasýl olsa bir gün toprak olacaktýr. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaþayacaktýr. "

    "Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatlarý! Yorulsanýz dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliði gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. "

    "Biz cahil dediðimiz zaman, mektepte okumamýþ olanlarý kastetmiyoruz. Kastettiðimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuþ olanlardan en büyük cahiller çýktýðý gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çýkabilir. "

    "Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatlarý seven, fikir terbiyesinde olduðu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmýþ ve yükselmiþ olan erdemli, kudretli bir nesil yetiþtirmek ana siyasetimizin açýk dileðidir. "

    "Mualimler ! Yeni nesil, Cumhuriyetin fedakâr öðretmenleri ve eðiticileri, sizler yetiþtireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktýr. Eserin kýymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlýðýnýz derecesiyle mütenasip bulunacaktýr. "

    "Milleti kurtaranlar yalnýz ve ancak öðretmenlerdir. Öðretmenden, eðiticiden yoksun bir millet, henüz millet namýný almak istidadýný keþfetmemiþtir. "

    "Dünyanýn her tarafýndan öðretmenler insan topluluðunun en fedakâr ve muhterem unsurlarýdýr. "

    "Okul sayesinde, okulun vereceði ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatý, Türk iktisadiyatý, Türk þiir ve edebiyatý bütün güzellikleriyle geliþir. "

    "Türkiye'nin asýl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layýk olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye eriþmek maksadýný güder. "

    "Ekonomik kalkýnma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlý Türkiye idealinin belkemiðidir. "

    "Ancak kendilerinden sonrakileri düþünebilenler milletlerini yaþamak ve ilerlemek imkanlarýna kavuþtururlar."

    "Milletin sevgisi kadar büyük mükafat yoktur."

    "Beni olaðanüstü bir kiþi olarak yorumlamayýnýz. Doðuþumdaki tek olaðanüstülük TÜRK olarak dünyaya gelmemdir."

    "Bu ulusu ben deðil içimizdeki ruh, damarýmýzdaki kan kurtarmýþtýr."

    "Ey Türk gençliði ! Birinci vazifen Türk istiklal ve cumhuriyetini ilelebet korumak ve müdafaa etmektir.Muhtaç olduðun kudret damarlarýndaki asil kanda mevcuttur"

    "Biz uygarlýktan,ilimden ve fenden kuvvet alýyor ve ona göre yürüyoruz."

    " Dünyada her þey için, medeniyet için, hayat için, muvaffakiyet için en hakiki mürþit ilimdir , fendir. Ýlim ve fennin haricinde mürþit aramak gaflettir, cehalettir, dalalettir "

    "Milletimiz daha da dindar olmalýdýr diyorum.Ama bütün sadelik ve güzelliði ile.Dinime,bizzat gerçeðe nasýl inanýyorsam buna da öyle inanýyorum.Þuura aykýrý ilerlemeye engel hiçbir þey ihtiva etmiyor.

    "Þu anda batýl itikatlardan oluþan ikinci bir din mevcuttur.Fakat bu cahiller sýrasý gelince aydýnlatýlacaktýr."

    "Eþini mutlu edecek herkes evlenmelidir. Çoluk çocuk sahibi olmalýdýr "

    "Bana bakmayýnýz.Benim hayatim baþka türlü düzenlenmiþtir."

    "Çocuk sevgisi insan için bir ihtiyaçtýr."

    "Dünyada ne görüyorsak KADIN 'IN eseridir."

    "Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuþ bir milletiz."

    "Korku üzerine egemenlik kurulamaz."

    "Her ilerlemenin ve kurtuluþun anasý özgürlüktür."

    "Bu millet baðýmsýzlýktan yoksun yaþamamýþtýr, yaþayamaz ve yaþamayacaktýr."

    "Tam baðýmsýzlýk, bizim bugün üzerimize aldýðýmýz vazifenin temelidir."

    "Tam baðýmsýzlýk denildiði zaman, tabii, siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, vs. her hususta tam baðýmsýzlýk ve tam serbestlik kasdolunmaktadýr."

    "Özgürlük ve baðýmsýzlýk benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadýmýn en deðerli mirasý olan baðýmsýzlýk aþký ile dolu bir adamým."

    "Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur."

    "Tarihimiz en mutlu dönemi, hükümdarlarýmýzýn halife olmadýklarý zamandýr."

    "Peygamberimiz tilmizlerine dünya milletlerine Ýslamiyeti kabul ettirmelerini emretti, bu milletlerin hükümeti baþýna geçmelerini emretmedi. Peygamberin zihninden asla böyle bir fikir geçmemiþtir."

    "Milletin saltanat ve hakimiyet makamý yalnýz ve ancak Türkiye Büyük Millet Meclisidir."

    "Hükümetlerin icraatý menfi olup da millet itiraz etmez ve iktidarý düþürmezse bütün kusur ve kabahatlere katýlmýþ demektir."

    "Biz doðrudan doðruya millet severiz ve Türk milliyetçisiyiz. Cumhuriyetimizin dayanaðý Türk topluluðudur."

    "Bilelim ki milli benliðini bilmeyen milletler baþka milletlere yem olurlar."

    "Türkiye'de Bolþeviklik olmayacaktýr. Çünkü Türk Hükümetinin ilk gayesi, halka hürriyet ve saadet vermek, askerlerimize olduðu kadar sivil halkýmýza da iyi bakmaktýr."

    "Türk çocuðu ecdadýný tanýdýkça daha büyük isler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktýr."

    "Dilin milli ve zengin olmasý, milli hissin geliþmesinde baþlýca etkendir. Ülkesini, yüksek baðýmsýzlýðýný korumasýný bilen Türk milleti, dilini de yabancý diller boyunduruðundan kurtarmalýdýr."

    "Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayý tavsiye etmez. Tam tersine Allah da, Peygamber de insanlarýn ve milletlerin izzet ve þerefini korumalarýný emrediyor."

    "Bütün zorba hükümdarlar hep dini alet edindiler; Hakiki ulema, dini bütün alimler hiçbir vakit bu zorba hükümdarlara boyun eðmediler. Fakat gerçekte alim olmamakla beraber, sýrf o kýlýkta bulunduklarý için alim sanýlan, çýkarýna düþkün haris ve imansýz bir takým hocalar da vardýr. Hükümdarlar iþte bunlarý ele aldýlar ve iþte bunlar dine uygundur diye fetva verdiler. Gerektikçe yanlýþ hadisler uydurmaktan çekinmediler. Gerçek ve imanlý ulema her vakit her devirde bunlarýn kinine hedef oldu."

    "Ýntisap etmekle bahtiyar olduðumuz Ýslam dinini, asýrlardan beri alýþýlmýþ olduðu üzere bir siyaset vasýtasý mevkiinden kurtarmak ve yükseltmek elzem olduðu hakikatini müþahade ediyoruz. Mukaddes ve lahuti olan inançlarýmýzý ve vicdanlarýmýzý çapraþýk ve deðiþken olan ve her türlü menfaat ve ihtiraslarýn tecellisine sahne olan siyasetten ve siyasetle ilgili bütün hususlardan bir an evvel ve kesin olarak kurtarmak, milletin, dünya ve ahiret saadetinin emrettiði bir zarurettir."

    "Bizi yanlýþ yola sevkeden habisler, biliniz ki, çok kere din perdesine bürünmüþlerdir. Saf ve nezih halkýmýzý hep þeriat sözleriyle aldatagelmiþlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki, hep din kisvesi altýndaki küfür ve alçaklýktan gelmiþtir. Onlar her hayýrlý hareketi dinle karþýlarlar, halbuki hamdolsun hepimiz dindarýz, artýk bizim dinin icaplarýný, dinin yasaklarýný öðrenmek için þundan bundan derse ve akil hocalýðýna ihtiyacýmýz yoktur. Milletimizin içinde hakiki, ciddi alimler vardýr. Milletimiz bu gibi alimleriyle iftihar eder. Bu gibi alimlere gidin, bu efendi bize böyle diyor, siz ne diyorsunuz deyin. Fakat umumiyetle buna da ihtiyaç yoktur. Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardýr. Bu ölçü ile hangi þeyin dine uygun olup olmadýðýný kolayca takdir edebilirsiniz. Eðer bizim dinimiz akla mantýða uygun bir din olmasaydý mükemmel olamazdý, dinlerin sonuncusu olmazdý.

    "Bir memleketin, bir memleket halkýnýn düþmandan zarar görmesi acýdýr. Fakat kendi ýrkýndan büyük tanýdýðý insanlardan vefasýzlýk, felaket görmesi daha acýdýr."

    "Efendiler biz hayat ve istiklal isteyen bir milletiz. Ve yalnýz ve ancak bunun için hayatimizi yok etmeyi göze alýrýz."

    "Büyük dinimiz çalýþmayanýn insanlýkla ilgisi olmadýðýný söyler. Bazý kimseler modern olmayý kafir olmak sayýyorlar. Asil kafirlik onlarýn bu inanýþýdýr."

    "Efendiler ve ey millet iyi biliniz ki Türkiye Cumhuriyeti þeyhler, derviþler, müridler, meczuplar memleketi olamaz."

    Masum halka beþ vakit namazdan baþka, geceleri de fazla namaz kýlmayý vaiz ve nasihat etmek belki de ömründe hiç namaz kýlmamýþ olan bir politikacý tarafýndan olursa bu hareketin hedefi anlaþýlmaz olur mu?

    "Ýlk olarak KURAN'ýn dilimize çevrilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçe'ye çevriliyor."

    "Sanatsýz kalan bir milletin hayat damarlarýndan biri kopmuþ demektir."

    "Efendiler siz hayatýnýzda mebus olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz, hatta cumhurbaþkaný olabilirsiniz. Fakat hiç bir zaman sanatkar olamazsýnýz."

    "Sayýn ögretmenler, hiç bir zaman düþüncelerinizden çýkmasýn ki cumhuriyet sizden "fikri hur, vicdani hür, irfaný hür" nesiller ister."

    "Uluslarý kurtaranlar yalnýz ve ancak öðretmenlerdir."

    "Öðretmenler, yeni kuþak sizin eseriniz olacaktýr."

    "Bu memleketin sahibi ve toplumumuzun asil unsuru köylüdür."

    "Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek müstakil olan köylüdür. O halde herkesten daha çok refah, mutluluk ve servete layik olan köylüdür."

    "Bir kere memlekette topraksýz köylü býrakmamalýdýr. Bir çiftçi ailesini geçindirebilen topraðýn hiç bir sebep ve suretle bölünemez bir mahiyet almasý, büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin iþletebilecekleri arazi geniþliði arazinin bulunduðu memleket bölgelerinin nüfus yoðunluðuna ve toprak verim derecesine göre sýnýrlanmasý gerekir."

    "Milletimizin bugünkü yönetimi gerçek özelliði ile bir halk yönetimidir."

    "Büyük davamýz en medeni ve en müreffeh millet olarak varlýðýmýzý yükseltmektir."

    "Biz Türkler ruhen demokrat doðmuþ bir milletiz."

    "Milletin kaynaðý toplum hayatinin esasi olan kadýn ancak faziletli olursa görevini yerine getirebilir."

    "Kadýnlarýmýz erkeklerden daha çok aydýn, daha çok verimli, daha çok bilgili olmak zorunluluðundadýr. Gerçekten ulusun anasý olmak istiyorlarsa böyle olmalýdýrlar."

    "Ben toprak büyütme meraklýsý deðilim. Barýþ bozma alýþkanlýðým yoktur. Ancak sözleþmeye dayanan hakkimizin isteðicisiyim. Onu almazsam edemem. Büyük meclisin kürsüsünden milletime söz verdim. Hatay'ý alacaðým. Milletim benim dediðime inanýr. Sözümü yerine getirmezsem milletimin huzuruna çýkamam. Yerimde kalamam. Ben þimdiye kadar yenilmedim, Yenilmem. Yenilirsem bir dakika yaþayamam."

    "Ben diktatör deðilim. Benim kuvvetim olduðunu söylüyorlar. Evet bu doðrudur. Benim isteyip de yapamayacaðým bir þey yoktur. Çünkü ben zoraki ve insafsýzca hareket etmesini bilmem. Ben kalpleri kýrarak deðil kazanarak hükmetmek isterim."

    "Hayatta tam mutluluk ve esenlik ancak gelecek kuþaklarýn þerefi, varlýðý, esenliði için çalýþmakta bulunabilir."

    "Millete efendilik yoktur. Ona hizmet etmek vardýr. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur."

    "Beni görmek demek ille yüzümü görmek deðildir. Benim düþüncelerimi, benim duygularýmý anlýyorsaniz bu yeter."

    "Benim naciz vücudum bir gün toprak olacaktýr. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyyen payidar kalacaktýr."

    "Milletimi þimdiye kadar söylediðim sözlerle ve hareketlerimle aldatmamýþ olmakla gurur duyuyorum."

    "Basýn, ulusun ortak sesidir. Bir güç, bir okul, bir yol göstericidir."

    "Büyüklük odur ki kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksýn. Memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktýr, seni yoldan çevirmeye çalýþacaktýr. Ýþte sen burda direneceksin. Önünde sonsuz engeller yýðýlacaktýr. Kendini büyük deðil, küçük, araçsýz hiç telakki edecek, kimseden yardim gelmeyeceðine inanarak bu engelleri asacak, ondan sonra sana büyüksün derlerse bunu diyenlere güleceksin."

    "Doðudan þimdi doðacak olan güneþe bakýnýz. Bugün günün aðardýðýný nasýl görüyorsan, uzaktan bütün doðu milletlerinin de uyanýþlarýný öyle göruyorum. Baðýmsýzlýk ve egemenliklerine kavuþacak olan çok kardeþ millet vardýr. Sömürgecilik ve emperyalizm yer yüzünden yok olacak ve yerlerini milletler arasýnda hiç bir renk, din ve ýrk farký gözetmeyen yeni bir ahenk ve iþbirliði çaðý hakim olacaktýr."

    "Yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyetinin temeli burada atýldý. Bu meydanda akan Türk kanlarý, bu gökte dolaþan þehit ruhlarý, devlet ve cumhuriyetimizin sonsuz bekçileridir."

    "Ey yükselen yeni kuþak, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaþatacak olan sizsiniz."

    "Türk milletinin yürümekte olduðu terakki ve medeniyet yolunda elinde ve kafasýnda tuttuðu meþale, müsbet ilimdir. Bunun içindir ki milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalýþkanlýðýný, doðuþtan zekasýný, bilime baðlýlýðýný, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu, her zaman ve her türlü vasýta ve tedbirlerle besliyerek geliþtirmek milli ülkümüzdür."

    "Asla þüphem yoktur ki, Türklüðün unutulmuþ büyük medeni özelliði ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki geliþmesi ile geleceðin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneþ gibi doðacaktýr."

    "NE MUTLU TÜRKÜM DÝYENE"

    "Bir takým þeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, babalarýn, emirlerin arkasýndan sürüklenen ve falcýlara, büyücülere, üfürükçülere, muskacýlara talih ve hayatlarýný emanet eden insanlardan mürekkep bir kütleye, medeni bir bir millet nazariyle bakýlabilir mi?"

    "Türkiye Cumhuriyeti þeyhler, derviþler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doðru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatýdýr."

    "Tekkeler de behemahal kapatýlmalýdýr. Türkiye Cumhuriyeti her þubede irsatlarda bulunacak kudreti haizdir. Hiçbirimiz tekkelerin irsadina muhtaç deðiliz. Biz medeniyet, ilim ve fenden kuvvet alýyoruz. Baþka bir þey tanýmýyoruz."

    "Her fert istediðini düþünmek, istediðine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre malik olmak, seçtiði bir dinin icaplarýný yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanýna hakim olunamaz. Vicdan hürriyeti, mutlak ve taarruz edilemez, ferdin tabii haklarýnýn en mühimlerinden tanýnmalýdýr."

    "Türkiye Cumhuriyetinde herkes Allaha istediði gibi ibadet eder. Türk Cumhuriyetinin resmi dini yoktur. Türkiye'de bir kimsenin fikirlerini, zorla baþkalarýna kabul ettirmeye kalkýþacak kimse yoktur ve buna müsaade edilemez."

    "Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksýzýn yatýp kalkmak için yapýlmamýþtýr. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapmak lazým geldiðini düþünmek yani meþveret için yapýlmýþtýr. Millet islerinde her ferdin zihni baþlýbaþýna faaliyette bulunmak elzemdir."

    "Türk milletinin istidadý ve kesin kararý medeniyet yolunda, durmadan, yýlmadan ilerlemektir."

    "Medeniyet öyle kuvvetli bir ýþýktýr ki, ona bigane olanlarý yakar, mahveder."

    "Medeni olmayan insanlar, medeni olanlarýn ayaklarý altýnda kalmaya mahkumdurlar."

    "Sarýk ve cüppeyle artýk dünyada muvaffak olmanýn imkaný yoktur. Yaptýðýmýz muazzam inkilaplarla medeni bir millet olduðumuzu cihana ispat ettik."

    "Bizim ahenktar, zengin lisanýmýz yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir."

    "Medeniyetin coþkun seli karþýsýnda mukavemet boþunadýr. O, gafil ve itaatsizler hakkýnda çok amansýz davranýr."

    "Fýkýhtaki "zamanýn deðiþmesiyle hükümlerin deðiþmesi inkar olunamaz" kaidesi adalet siyasetimizin temel taþýdýr."

    "Hissiyatý ve vicdani telakkiyati, ilim ve fenle besleyip eðiterek toplumun gerçek huzur ve saadetine çalýþmak ulvi bir görüþtür."

    "Hiçbir iyi inkilap, hakikati görenler dýþýnda ekseriyetin reyine müracaatla yapýlamaz."

    "Ýnsan topluluðu kadýn ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bütünlüðü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarýsý topraða zincirlerle baðlý kaldýkça öteki kýsmý göklere yükselebilsin?

    "Ey kahraman Türk kadýný, sen yerde sürünmeye deðil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layýksýn."

    "Dünyanýn hiçbir yerinde, hiçbir milletinde Anadolu köylü kadýnýnýn üstünde kadýn çalýþmasýný zikretmeye imkan yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadýný "Ben Anadolu kadýnýnýn daha fazla çalýþtým, milletimi kurtuluþa ve zafere götürmekte Anadolu kadýný kadar himmet gösterdim" diyemez."

    "Kimse inkar edemez ki, bu harpte ve ondan evvelki harplerde milletin hayat kabiliyetini tutan hep kadýnlarýmýzdýr."

    "Onun için, hepimiz büyük ruhlu ve büyük duygulu kadýnlarýmýzý þükran ve minnetle ebediyen taziz ve takdis edelim."

    "Türk kadýný dünyanýn en aydýn ve faziletli ve en aðýr kadýný olmalýdýr."

    "Milleti ve içtimai zemini hazýrlamadan inkilaplar yapýlamaz."

    "Bir baþka çaðdan kalma adetlerinizde, alýþkanlýklarýnýzda direnirseniz, cüzzamlýlar, paryalar gibi tek baþýnýza kala kalýrsýnýz. Benliðinize baðlý kalýn ama, geliþmiþ uluslar için gerekli olan þeyleri Batý 'dan almasýný bilin. Yoksa, bilim ve yeni düþünceler sizi bir lokmada yiyip bitirebilirler."

    "Mesuliyet yükü her þeyden, ölümden de aðýrdýr."

    "Benim Türk Milletine, Türk Cumhuriyetine ve Türklüðün istikbaline ait görevlerim bitmemiþtir. Sizler, onlarý tamamlayacaksýnýz. Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz."

    "Hiçbir zafer gaye deðildir. Zafer ancak kendisinden daha büyük bir gayeyi ede etmek için belli baþlý vasýtadýr. Gaye fikirdir. Bir fikre dayanmayan zafer yaþayamaz. Her büyük zaferin kazanýlmasýndan sonra yeni bir alem doðmalýdýr. Yoksa baþlýbaþýna zafer boþa gitmiþ bir gayrettir."

    "Ben icap ettiði zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canýmý vereceðim."

    "Bir adam ki büyük olmaktan bahseder, benim hoþuma gitmez. Bir adam ki memleketi kurtarmak için evvela büyük olmak lazýmdýr, der ve bunun için mumune intihap eder, onun için olmayýnca, memleketin kurtulamayacaðý kanaatinde bulunur; bu, adam deðildir."

    "Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaþatacak sizsiniz."

    "Her Türk ferdinin son nefesi, Türk Milletinin nefesinin sönmeyeceðini, onun ebedi olduðunu göstermelidir."

    "Zafer "zafer benimdir" diyebilenin, muvaffakiyet, "muvaffak olacaðým" diye baþlayanýn ve "muvaffak oldum" diyebilenindir."

    "Çalýþma, insanlarýn vücut kuvvetlerini geliþtirir ve hayat için gereken þeyleri temin eder. Çalýþmaksýzýn, fikri geliþme ve ahlaki ilerleme de mümkün deðildir. "Tembellik bütün fenalýklarýn anasýdýr.""

    "Büyük devletler kuran ecdadýmýz, büyük ve þumullü medeniyetlere de sahip olmuþtur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüðe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur."

    "Herhalde alemde bir hak vardýr ve hak kuvvetin üstündedir."

    "Bir ulus, bir toplum yalnýz bir kiþinin çabasý ile adýmcýk bile atamaz."

    "Yorulmadan beni takip edeceðinizi söylüyorsunuz. Benim sizden istediðim þey, yorulmamak deðil, yorulduðunuz zaman da, durmadan yürümek, yorulduðunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir."

    "Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatlarý! Yorulsanýz dahi beni takip edeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliði gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir."

    "Biz cahil dediðimiz zaman mektepte okumamýþ olanlarý kastetmiyoruz. Kastettigimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuþ olanlardan en büyük cahiller çýktýðý gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çýkabilir."

    "Dünyanýn her tarafýnda öðretmenler insan topluluðunun en fedakar ve muhterem unsurlarýdýr."

    "Benim için ordumuzun kýymetini ifadede ölçü þudur: Türk ordusunun bir kýtasý muadilinin behemehal maðlup eder, iki mislini durdurur ve tesbit eder."

    "Size Bombasýrtý vakasýný anlatmadan geçemeyeceðim. Karþýlýklý siperlerimiz arasýnda mesafemiz sekiz metre, yani ölüm muhakkak, muhakkak... Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulamamacasýna tamamen düþüyor, ikincidekiler onlarýn yerine gidiyor. Fakat ne kadar gýptaya þayan bir itidal ve tevekkülle, biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceðini biliyor, en ufak bir fütur bile göstermiyor; sarsýlmak yok. Okumak bilenler ellerinde Kur'aný Kerim, cennete girmeye hazýrlanýyorlar. Bilmeyenler, kelimei þahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, þaþýlacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalýsýnýz ki, Çanakkale Muharebesini kazandýran bu yüksek ruhtur."

    "Türkler bütün medeni milletlerin dostudurlar."

    "Ben düþündüklerimi, sevdiklerime olduðu gibi söylerim. Ayný zamanda lüzumlu olmayan bir sözü kalbimde taþýmak iktidarýnda olmayan bir adamým. Çünkü ben bir halk adamýyým. Ben düþündüklerimi daima halkýn huzurunda söylemeliyim. Yanlýþým varsa, halk beni tekzip eder. Fakat þimdiye kadar bu açýk konuþmada halkýn beni tekzip ettiðini görmedim."

    "Hakikati konuþmaktan korkmayýnýz."

    "Meseleleri hadiselere göre deðil, aslýnda olduðu gibi ele almak lazýmdýr."

    "Tatbik eden, icra eden, karar verenden daima daha kuvvetlidir."

    "Lüzumuna kani olduðumuz bir iþi derhal yapmalýyýz."

    "Fikirler, cebir ve þiddetle, top ve tüfekle asla öldürülemez."

  2. #2

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Burada toplam 24 ana baþlýk altýnda Atatürk' ün söyledikleri tarihleri ile anlatýlmaktadýr.

    Baþlýklar

    Baðýmsýzlýk
    Basýn
    Bilim ve Teknoloji
    Cumhuriyet
    Demokrasi ve Hürriyet
    Devlet Ýdaresi
    Din ve Laiklik
    Ekonomi
    Kültür
    Medeniyet
    Milli Eðitim
    Milli Egemenlik
    Milli Mücadele
    Milliyetçilik
    Ordu
    Siyaset ve Barýþ
    Spor ve Saðlýk
    T.B.M.M
    Tarih
    Türk Kadýný
    Türk Milleti
    Türk Ýnkilabý
    Ulaþtýrma ve Bayýndýrlýk
    Ziraat

    Atatürk hakkýnda belgelere dayalý bir fikir sahibi olmadan eleþtiride bulunmak; cahillik, vicdansýzlýk ve hepsinden öte Türkiye ve Cumhuriyet düþmanlýðýdýr.

  3. #3

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Baðýmsýzlýk


    Tam baðýmsýzlýk, bizim bugün üzerimize aldýðýmýz vazifenin temel ruhudur. Bu vazife, bütün millete ve tarihe karþý yüklenilmiþtir. Bu vazifeyi yüklenirken, tatbik kabiliyeti hakkýnda þüphe yok ki çok düþündük. Fakat netice olarak edindiðimiz görüþ ve iman, bunda, muvaffak olabileceðimize dairdir. Biz, böyle iþe baþlamýþ adamlarýz. Bizden evvelkilerin iþledikleri hatalar yüzünden, milletimiz sözde mevcut zannolunan baðýmsýzlýðýnda kayýtlý bulunuyordu. Þimdiye kadar Türkiye'yi, medeniyet dünyasýnda kusurlu gösteren neler düþünülebilirse, hep bu hatadan ve bu hataya uymadan doðmaktadýr. Bu hataya uyma neticesi; mutlaka, memleket ve milletin bütün haysiyetinden ve bütün yaþama kabiliyetinden soyunma ve uzaklaþmasýný gerektirebilir. Biz; yaþamak isteyen, haysiyet ve þerefiyle yaþamak isteyen bir milletiz. Bir hataya uyma yüzünden bu özelliklerden mahrum kalmaya tahammül edemeyiz. Bilgin, cahil, istisnasýz bütün millet fertleri, belki içinde bulunduklarý güçlükleri tamamen anlamaksýzýn, bugün yalnýz bir nokta etrafýnda toplanmýþ ve fakat sonuna kadar kanýný akýtmaya karar vermiþtir. O nokta; tam baðýmsýzlýðýmýzýn temini ve devam ettirilmesidir.

    Tam baðýmsýzlýk denildiði zaman, elbette siyasi, malî, iktisadî, adlî, askerî, kültürel ve benzeri her hususta tam baðýmsýzlýk ve tam serbestlik demektir. Bu saydýklarýmýn herhangi birinde baðýmsýzlýktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek mânasiyle bütün baðýmsýzlýðýndan mahrumiyeti demektir. Biz, bunu temin etmeden barýþ ve sükûna eriþeceðimiz inancýnda deðiliz.
    1921
    (Nutuk II, S. 623-624)

    Baðýmsýzlýk ve hürriyetlerini her ne bahasýna ve her ne karþýlýðýnda olursa olsun zedeleme ve kayýtlamaya asla müsamaha etmemek; baðýmsýzlýk ve hürriyetlerini bütün mânasiyle koruyabilmek ve bunun için gerekirse, son ferdinin, son damla kanýný akýtarak, insanlýk tarihini þanlý örnek ile süslemek; iþte baðýmsýzlýk ve hürriyetin hakiki mahiyetini, geniþ mânasýný, yüksek kýymetini, vicdanýnda kavramýþ milletler için temel ve ölmez prensip... Ancak bu prensip uðrunda her türlü fedakârlýðý, her an yapmaya hazýr milletlerdir ki, devamlý olarak insanlýðýn hürmet ve saygýsýna lâyýk bir topluluk olarak düþünülebilirler.
    1928
    (Atatürk'ün S.D. II, S. 249)

    Baðýmsýzlýðý için ölümü göze alan millet, insanlýk haysiyet ve þerefinin icabý olan bütün fedakârlýðý yapmakla teselli bulur ve elbette esaret zincirini kendi eliyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete nazaran dost ve düþman nazarýndaki mevkii farklý olur.
    1927
    (Nutuk I, S. 13-14)

    Esas Türk milletinin haysiyetli ve þerefli bir millet olarak yaþamasýdýr. Bu esas ancak tam baðýmsýzlýða sahip olmakla temin olunabilir. Ne kadar zengin ve refaha kavuþturulmuþ olursa olsun baðýmsýzlýktan mahrum bir millet, medenî insanlýk karþýsýnda uþak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyýk olamaz.

    Yabancý bir devletin himaye ve desteðini kabul etmek, insanlýk özelliklerinden mahrumiyeti, beceriksizlik ve miskinliði itiraftan baþka bir þey deðildir. Gerçekten bu aþaðý dereceye düþmemiþ olanlarýn isteyerek baþlarýna bir yabancý efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez.

    Halbuki Türk'ün haysiyet ve izzetinefis ve kabiliyeti çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir millet esir yaþamaktansa yok olsun daha iyidir.

    Bundan ötürü, ya baðýmsýzlýk, ya ölüm!...
    1919
    (Nutuk I, S. 13)

    Arzumuz dýþarýda baðýmsýzlýk, içeride kayýtsýz ve þartsýz millî egemenliði korumadan ibarettir. Millî egemenliðimizin hattâ bir zerresini bozmak niyetinde bulunanlarýn kafalarýný parçalayacaðýnýzdan eminim.
    1923
    (Atatürk'ün S. D. II, S. 71-72)

    "Biz barýþ istiyoruz" dediðimiz zaman "tam baðýmsýzlýk istiyoruz" dediðimizi herkesin bilmesi lâzýmdýr. Bunu istemeye hakkýmýz ve kudretimiz vardýr. On sene, yirmi sene sonra aþaðýlaþarak ölmekten ise þimdiden þeref ve haysiyetle ölmeyi üstün tutmalýyýz.
    1923
    (Atatürk'ün S. D. II, S. 89)

    Ben yaþayabilmek için mutlaka müstakil bir milletin evlâdý kalmalýyým. Bu sebeple millî baðýmsýzlýk bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettiði takdirde, insanlýðý teþkil eden milletlerden her biriyle medeniyet gereði olan dostluk, siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin de bu arzusundan sarfýnazar edinceye kadar amansýz düþmanýyým.
    (23.4.1921)

    Biz Türkler bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve baðýmsýzlýða sembol olmuþ bir milletiz.
    (Nutuk)

    Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, baðýmsýzlýktan mahrum bir millet, medenî insanlýk karþýsýnda uþak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye liyakat kazanamaz.
    (Nutuk)

    Türk Milleti yüzyýllardan beri hür ve müstakil yaþamýþ ve istiklâli yaþamak için þart saymýþ bir kavmin kahraman evlâtlarýndan ibarettir. Bu millet istiklâlsiz yaþamamýþtýr, yaþayamaz ve yaþamayacaktýr.
    (21 Haziran 1922)

    Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir ben milletimin en büyük ve ecdadýmýn en kýymetli mirasý olan istiklâl aþký ile dolu bir adamým. Çocukluðumdan bugüne kadar ailevî hususî ve resmî hayatýmýn her safhasýný yakýndan bilenlerce bu aþkým malûmdur. Bence bir millette þerefin, haysiyetin, namusun ve insanlýðýn vücut beka bulabilmesi mutlaka o milletin hürriyet ve istiklâline sahip olmasýyla kaimdir. Ben þahsen bu saydýðým vasýflara çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasýflarýn kendimde mevcut olduðunu iddia edebilmek için milletimin de ayný vasýflarý taþýmasýný esas þart bilirim. Ben yaþayabilmek için mutlaka müstakil bir milletin evlâdý kalmalýyým. Bu sebeple millî istiklâl bence bir hayat meselesidir.

    Ýstiklâl ve hürriyet âþýký milletler için, ýstýrap anlarý, o ýstýrabýn âmilleri, ibret alýp tetikte durmak için daima hatýrlanmalýdýr. Ýstiklâl ve hürriyetlerini her ne pahasýna ve her ne karþýlýðýnda olursa olsun ihlâl ve takyide asla müsamaha etmemek, istiklâl ve hürriyetlerini bütün mânasýyla masun bulundurmak ve bunun için, icap ederse, son ferdinin son damla kanýný akýtarak insanlýk tarihini þanlý bir misalle süslemek: Ýþte istiklâl ve hürriyetin hakikî mahiyetini, geniþ mânasýný, yüksek kýymetini vicdanýnda idrak etmiþ milletler için esas ve hayati prensip.

    Büyük ve hayalî þeyleri yapmadan yapmýþ gibi görünmek yüzünden bütün dünyanýn düþmanlýðýný, garazýný, kinini, bu memleketin ve milletin üzerine çektik. Biz panislâmizm yapmadýk. Belki, "yapmýyoruz, yapacaðýz" dedik. Düþmanlar da "yaptýrmamak için biran evvel öldürelim" dediler. Panturanizm yapmadýk, "yaparýz, yapýyoruz" dedik, "yapacaðýz" dedik ve yine "öldürelim" dediler. Bütün dâva bundan ibarettir.
    (1921)

  4. #4

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Basýn


    Basýn, milletin müþterek sesidir. Bir milleti aydýnlatma ve irþatta, bir millete muhtaç olduðu fikrî gýdayý vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müþterek bir istikamette yürümesini teminde, basýn baþlýbaþýna bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.
    (1922)

    Basýn hürriyetinden doðacak mahzurlarýn izalesi bizzat basýn hürriyeti ile kaim olduðuna dair Büyük Meclisin yol gösterici ve olgun sahasýnda tesbit edilen esaslar eðer Cumhuriyetin ruhu olan faziletten mahrum cüret erbabýna, basýn içinde eþkiyalýk fýrsatýný verirse, eðer aldatýcý ve baþtan çýkarýcýlarýn fikir sahasýnda meþ'um tesirleri, tarlasýnda çalýþan masum vatandaþlarýn kanlarýný akýtmasýna, yuvalarýn daðýlmasýna sebep olursa ve eðer en nihayet eþkiyalýðýn en zararlýsýna baþvuran bu gibi baþtan çýkarýcýlarýn kanunlarýn hususî müsaadelerinden faydalanmak imkânýný bulursa, Büyük Millet Meclisinin terbiye edici ve kahredici elinin müdahale ve tembih etmesi elbette zaruri olur.

    Memlekette Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlâkýný taþýyan basýný yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiþtirir. Bir taraftan geçmiþ devirler gazetelerinin ve müntesiplerinin ýslahý imkânsýz olanlarý milletin nazarýnda belirirken öte taraftan Cumhuriyet basýnýnýn temiz ve feyizli sahasý geniþleyip yükselmektedir. Büyük ve necip milletimizin yeni çalýþma ve medeniyet hayatýný kolaylaþtýrýp teþvik edecek iþte ancak bu zihniyetteki basýn olacaktýr.
    (1925)

    Basýn umumî hayatta, siyasî hayatta ve Cumhuriyetin geliþme ve ilerlemelerinde haiz olduðu yüksek vazifeleri anmak isterim.

    Basýnýn tam ve geniþ hürriyeti iyi kullanmasý ne derece nazik bir vaziyet olduðunu da beyana lüzum görmem. Her türlü kanunî kayýtlardan ziyade bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasî telâkkilerine olduðu kadar vatandaþlarýn hukukuna ve memleketin her türlü hususî telâkkilerin üstünde olan, yüksek menfaatlerine de dikkat ve hürmet etmek manevî mecburiyeti, asýl bu mecburiyettir ki, umumi düzeni temin edebilir. Ancak, bu yolda yanýlma ve kusur olsa bile bu kusuru düzeltecek tesirli vasýta, asla mâzide sanýldýðý gibi basýný kayýtlar altýna alan rabýtalar deðildir. Bilâkis basýn hürriyetinden doðacak mahzurlarýn izale vasýtasý da, yine bizzat basýn hürriyetidir.
    (1924)

    Önem ve yüceliði cihan medeniyetinde açýkça kendisi gösteren basýna, hükümetimizin birinci derecede önem vermesi; bu hususta sarf edeceði mesaiyi, millete ifa ile mükellef olduðu hayýrlý hizmetlerin baþ tarafýna koymasý yüksek Meclisin kesinlikle isteyeceði hususlardandýr.
    (1 Mart 1922)

    Bir insan topluluðunun müþterek ve umumî hisleri ve fikirleri vardýr. Ýnsan topluluklarýnýn kýymetleri, medeniyet dereceleri, arzu ve temayülleri ancak bu umumî his ve fikirlerin ortaya çýkma ve belirtilme derecesiyle anlaþýlýr. Bir insan topluluðunu sevk ve idare eden insanlar için, insan topluluklarýnýn talihi üzerinde hüküm vermek mevkiinde bulunan dostlar veya düþmanlar için milyar, bu insan topluluðunun efkâr-ý umumîyesinden anlaþýlan kabiliyet ve kýymettir. Binaenaleyh milletler, ekâr-ý umumîyesini cihana tanýtmak mecburiyetindedir. Bütün cihan efkâr-ý umumîyesini cihana tanýtmak mecburiyetindedir. Bütün cihan efkâr-ý umumîyesini tanýmak ise hayatýn gereklerinin tanzimi için þüphesiz lâzýmdýr. Bu hususta ise mevcut vasýtalarýn birincisi ve en mühimi basýndýr.
    (1 Mart 1922)

  5. #5

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Bilim ve Teknoloji


    Dünyada herþey için, medeniyet için, hayat için, baþarý için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. Ýlim ve fennin dýþýnda yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doðru yoldan sapmaktýr. Yalnýz ilmin ve fenin yaþadýðýmýz her dakikadaki safhalarýnýn geliþimini anlamak ve ilerlemeleri zamanýnda takip etmek þarttýr. Bin, iki bin, binlerce yýl önceki ilim ve fen lisanýnýn koyduðu kurallarý, þu kadar bin yýl sonra bugün aynen uygulamaya kalkýþmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak deðildir.
    1924

    Gözlerimizi kapayýp tek baþýmýza yaþadýðýmýzý düþünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alýp dünya ile alakasýz yaþayamayýz... Aksine yükselmiþ, ilerlemiþ, medeni bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaþayacaðýz. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. Ýlim ve fen nerede ise oradan olacaðýz ve her millet ferdinin kafasýna koyacaðýz. Ýlim ve fen için kayýt ve þart yoktur.
    1922

    Gözlerimizi kapayýp tek baþýmýza yaþadýðýmýzý düþünemeyiz. Memleketimizi bir çember içine alýp dünya ile alakasýz yaþayamayýz... Aksine yükselmiþ, ilerlemiþ, medeni bir millet olarak medeniyet düzeyinin üzerinde yaþayacaðýz. Bu hayat ancak ilim ve fen ile olur. Ýlim ve fen nerede ise oradan olacaðýz ve her millet ferdinin kafasýna koyacaðýz. Ýlim ve fen için kayýt ve þart yoktur.
    1922

    Hiçbir tutarlý kanýta dayanmayan birtakým geleneklerin, inanýþlarýn korunmasýnda ýsrar eden milletlerin ilerlemesi çok güç olur; belki de hiç olmaz. Ýlerlemede geleneklerin kayýt ve þartlarýný aþamayan milletler, hayatý, akla ve gerçeklere uygun olarak göremez. Hayat felsefesini geniþ bir açýdan gören milletlerin egemenliði ve boyunduruðu altýna girmeye mahkumdur.
    1922

    Baþarýlý olmak için aydýn sýnýfla halkýn zihniyet ve hedefi arasýnda doðal bir uyum saðlamak lazýmdýr. Yani aydýn sýnýfýn halka telkin edeceði idealler, halkýn ruh ve vicdanýndan alýnmýþ olmalýdýr.
    1923

    Halka yaklaþmak ve halkla kaynaþmak daha çok aydýnlara yöneltilen bir vazifedir. Gençlerimiz ve aydýnlarýmýz niçin yürüdüklerini ve ne yapacaklarýný önce kendi beyinlerinde iyice kararlaþtýrmalý, onlarý halk tarafýndan iyice benimsenip kabul edilebilecek bir hale getirmeli, onlarý ancak ondan sonra ortaya atmalýdýr.
    1923

    Taassup cahilliðe dayanýr. Bundan dolayý taassubu olan cahildir. Ýlim mutlaka cahilliði yener, o halde halký aydýnlatmak lazýmdýr.
    1923

    Bu millet ve memleket ilme, irfana çok muhtaç; tahsil yapmýþ, diploma almýþ gelmiþ, olanlarý korumak kadar doðal ve lüzumlu bir þey olmaktan baþka, parti parti eðitim ve öðretim görmek için ilim ve fen almak için Avrupa'ya, Amerika'ya ve her tarafa çocuklarýmýzý göndermeye mecburuz ve göndereceðiz. Ýlim ve fen ve ihtisas nerede varsa, sanat nerede varsa gidip, öðrenmeye mecburuz. Bu nedenle artýk himaye ok zayýf kalýr. Bunun yerine mecburiyet geçerli olur.
    1923

    Ýlim ve özellikle sosyal bilimler dalýndaki iþlerde ben emir vermem. Bu alanda isterim ki beni bilim adamlarý aydýnlatsýnlar. Onun için siz kendi ilminize, irfanýnýza güveniyorsanýz, bana söyleyiniz, sosyal ilimlerin güzel (yapýcý) yönlerini gösteriniz, ben takip edeyim.
    1923

    Ben, manevî miras olarak hiç bir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuþ ve kalýplaþmýþ kural býrakmýyorum. Benim manevî mirasým ilim ve akýldýr. Benden sonrakiler, bizim aþmak zorunda olduðumuz çetin ve köklü zorluklar karþýsýnda, belki gayelere tamamen eremediðimizi fakat asla taviz vermediðimizi, akýl ve ilmi rehber edindiðimizi tasdik edeceklerdir.
    1923

  6. #6

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Cumhuriyet




    Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet þekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, o on yaþýný doldururken demokrasinin bütün icaplarýný sýrasý geldikçe uygulamaya koymalýdýr.
    1933

    Cumhuriyet düþünce serbestliði taraftarýdýr. Samimî ve meþru olmak þartiyle her fikre hürmet ederiz. Her kanaat bizce muhteremdir. Yalnýz muarýzlarýmýzýn insaflý olmasý lâzýmdýr.
    1923

    Cumhuriyet ahlâki fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir.
    1925

    Türk milletinin tabiat ve âdetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir.
    1924

    Cumhuriyet, yeni ve saðlam esaslariyle, Türk milletini emin ve saðlam bir istikbal yoluna koyduðu kadar, asýl fikirlerde ve ruhlarda yarattýðý güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatýn müjdecisi olmuþtur.
    1936

    Bugünkü hükûmetimiz, devlet teþkilâtýmýz doðrudan doðruya milletin kendi kendine, kendiliðinden yaptýðý bir devlet teþkilâtý ve hükûmettir ki, onun ismi Cumhuriyettir. Artýk hükûmet ile millet arasýnda mazideki ayrýlýk kalmamýþtýr. Hükümet millettir ve millet hükûmettir. Artýk hükûmet ve hükûmet mensuplarý kendilerinin milletten ayrý olmadýklarýný ve milletin efendi olduðunu tamamen anlamýþlardýr.
    1925

    Son senelerde milletimizin fiilen gösterdiði kabiliyet, istidat, idrak, kendi hakkýnda kötü fikir besleyenlerin ne kadar gafil ve ne kadar tetkikten uzak görünüþe düþkün insanlar olduðunu pek güzel ispat etti. Milletimiz haiz olduðu özelliklerini ve liyakatini hükûmetinin yeni ismiyle medeniyet dünyasýna daha çok kolaylýkla göstermeðe muvaffak olacaktýr. Türkiye Cumhuriyeti, cihanda iþgal ettiði mevkiye lâyýk olduðunu eserleriyle ispat edecektir.

    Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktýr.
    29 Ekim 1923

    Temeli büyük Türk milletinin ve onun kahraman evlâtlarýndan mürekkep büyük ordumuzun vicdanýnda akýl ve þuurunda kurulmuþ olan Cumhuriyetimizin ve milletin ruhundan mülhem prensiplerimizin bir vücudun ortadan kaldýrýlmasý ile bozulabileceði fikrinde bulunanlar, çok zayýf dimaðlý bedbahtlardýr. Bu gibi bedbahtlarýn, Cumhuriyetin adalet ve kudret pençesinde lâyýk olduklarý muameleye maruz kalmaktan baþka nasipleri olmaz. Benim naçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktýr, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaþýyacaktýr. Ve Türk milleti emniyet ve saadetinin kefili olan prensiplerle medeniyet yolunda, tereddütsüz yürümeðe devam edecektir.
    1926

    Cumhuriyetimiz öyle zannolunduðu gibi zayýf deðildir. Cumhuriyet bedava da kazanýlmýþ deðildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kýrmýzý kanýmýzý akýttýk. Ýcabýnda müesseselerimizi müdafaa için lâzým olaný yapmaða hazýrýz.
    1923

    Gelecek nesillerin Türkiye de Cumhuriyetin ilaný günü, ona en merhametsizce hücum edenlerin baþýnda, cumhuriyetçiyim iddiasýnda bulunanlarýn yer aldýðýný görerek þaþýracaklarýný asla farz etmeyiniz! Bilâkis, Türkiye'nin münevver ve cumhuriyetçi çocuklarý, böyle cumhuriyetçi geçinmiþ olanlarýn hakikî zihniyetlerini tahlil ve tesbitte hiç de tereddüde düþmeyeceklerdir.
    1927

    Onlar, kolaylýkla anlayacaklardýr ki, çürümüþ bir hanedanýn, halife unvanýyla baþýnýn üstünden zerre kadar uzaklaþmasýna imkân kalmayacak surette muhafazasýnýn mecburî kýlan bir devlet þeklinde, cumhuriyet idaresi ilân olunsa bile, onu yaþatmak mümkün deðildir.
    1927

  7. #7

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Demokrasi ve Hürriyet



    Unutulmamalýdýr ki, milletin hâkimiyetini bir þahýsta veyahut mahdut eþhasýn elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardýr.
    Ocak 1923

    Bizim dünya nazarýnda en büyük kuvvet ve kudretimiz, yeni þekil ve mahiyetimizdir.
    1922

    Korku üzerine hâkimiyet bina edilemez. Toplara istinad eden hâkimiyet pâyidar olmaz. Böyle bir hâkimiyet ve diktatörlük ancak ihtilâl zuhurunda muvakkat bir zaman için lâzým olur.
    Mart 1930

    Her fert istediðini düþünmek, istediðine inanmak, kendine mahsus siyasî bir fikre malik olmak, seçtiði bir dinin icaplarýný yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanýna hâkim olunamaz.
    1930

    Vicdan hürriyeti, mutlak ve taarruz edilemez, ferdin tabiî haklarýnýn en mühimlerinden tanýnmalýdýr.
    1930

    Hürriyet, insanýn, düþündüðünü ve dilediðini mutlak olarak yapabilmesidir.
    1930

    Bu tarif, hürriyet kelimesinin en geniþ mânasýdýr. Ýnsanlar, bu mânada hürriyete, hiçbir zaman sahip olamamýþlardýr ve olamazlar. Çünkü malûmdur ki insan, tabiatýn mahlûkudur. Tabiatýn kendisi dahi, mutlak hür deðildir; kâinatýn kanunlarýna tabidir. Bu sebeple, insan ilk önce, tabiat içinde, tabiatýn kanunlarýna, þartlarýna, sebeplerine, âmillerine baðlýdýr. Meselâ, dünyaya gelmek veya gelmemek insanýn elinde olmamýþtýr ve deðildir. Ýnsan, dünyaya geldikten sonra da, daha ilk anda, tabiatýn ve birçok mahlûklarýn zebunudur. Himaye edilmeye, beslenmeye, bakýlmaya, büyütülmeye muhtaçtýr.
    1930

    Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir.
    1906

    Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküntü vardýr. Her ilerlemenin ve kurtuluþun anasý hürriyettir.
    1906

    Hürriyetten doðan buhranlar ne kadar büyük olursa olsun, hiçbir zaman fazla tazyikin temin ettiði sahte güvenlikten daha tehlikeli deðildir.
    1930

    Hürriyet, Türk'ün hayatýdýr.

    1930

    Asrî demokraside ferdî hürriyetler, hususî bir kýymet ve ehemmiyet almýþtýr; artýk ferdî hürriyetlere devletin ve hiç kimsenin müdahalesi söz konusu deðildir. Ancak, bu kadar yüksek ve kýymetli olan ferdî hürriyetin, medeni ve demokrat bir millette, neyi ifade ettiði, hürriyet kelimesinin mutlak surette, düþünülebilen mânasiyle anlaþýlmaz. Söz konusu olan hürriyet toplumsal ve medeni insan hürriyetidir. Bu sebeple ferdî hürriyeti düþünürken, her ferdin ve nihayet bütün milletin müþterek menfaati ve devlet mevcudiyeti gözönünde bulundurulmak lâzýmdýr. Diðerinin hak ve hürriyeti ve milletin müþterek menfaati ferdî hürriyeti sýnýrlar.
    1930

  8. #8

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Devlet Ýdaresi



    Ýnsanlar daima yüksek, temiz ve mukaddes hedeflere yürümelidirler. Bu hareket þeklidir ki insan olanýn vicdanýný, dimaðýný ve bütün insanî kavramýný tatmin eder. Bu þekilde yürüyenler, ne kadar büyük fedakârlýk yaparlarsa, yükselirler ve bu hareket þekli mutlaka açýk olur.
    1926

    Çünkü alný açýk, dimaðý açýk, kalb ve vicdaný açýk insanlar tarafýndan idare olunabilen toplumlar ancak bu mânada hareketlerin izleyicisi olabilirler. Fikirlerini, duygularýný ve teþebbüslerini gizli tutanlar, gizli vasýtalar uygulamaya giriþenler mutlaka utanma ve sýkýlmayý gerektiren, akýl ve mantýðýn haricinde hareket edenler olabilirler. Bu gibi iþlere giriþenlerin sonu ergeç acýdýr.
    1926

    Bizim yüzümüz, her zaman temiz ve pâk idi ve daima temiz ve pâk kalacaktýr. Yüzü çirkin, vicdaný çirkinliklerle dolu olanlar, bizim vatansevercesine vicdanlýca ve namusluca hareketlerimizi küçük ve çirkin ihtiraslarý yüzünden, çirkin göstermeye kalkýþanlardýr.
    1927

    Yemin mukaddes bir sözleþme demektir. Namus sahibi olan bir kimse verdiði sözden dönmez.
    1919

    Asla hatýrdan çýkarmamalýsýnýz: Bizim en büyük kuvvetimizi, bugün de, yarýn da dürüst, açýk bir siyaset ve sözlerimize baðlýlýk teþkil edecektir.
    1915

    Mesuliyet yükü herþeyden, ölümden de aðýrdýr.
    1915

    Hakikati konuþmaktan korkmayýnýz.


    1918

    Her an tarihe karþý, cihana karþý hareketimizin hesabýný verebilecek bir vaziyette bulunmak lâzýmdýr.
    1930

    Yapmamýza imkân hasýl olan iþleri yapmazsak, tarih bizi tenkit eder.
    1928

    Millî egemenlik esasý üzerinde idare edilen medeni devletlerde, kabul edilmiþ ve fiilen geçerli bulunan esas; milletin genel isteklerini en çok temsil eden ve bu isteklerin baðlý olduðu menfaat ve gerekleri, en yüksek kudretle ve selâhiyetle yapabilecek siyasî grubun, devlet iþlerinin idaresini üzerine almasý ve bu mesuliyeti en yüksek liderinin omuzuna býrakmasý prensibinden ibarettir.
    1927

    Zaten bu þartlarý kazanamayan bir hükûmet vazife yapamaz. Hükûmetin, kuvvetli grup üyeleri arasýndan ve fakat birinci derecede olmayanlarýndan zayýf bir hükûmet yapmak ve onu partinin birinci liderlerini emir ve öðütleriyle yürütmeye kalkýþmak fikri, elbette doðru deðildir. Bunun feci neticeleri bilhassa Osmanlý Devletinin son günlerinde görülmüþtür. Ýttihat ve Terakki liderlerinin elinde oyuncak olan sadrazamlardan ve onlarýn hükûmetlerinden, millete gelen zararlar sayýlamayacak kadar çok deðil midir?
    1927

    Mecliste, hâkim olan partinin, hükûmet kurmayý, muhalif ve azýnlýkta bulunan bir partiye terk etmesi ise asla sözkonusu olamaz.
    1927

    Kaideten ve usulen milletin ekseriyetini temsil eden ve özel amacý belli olan parti, hükûmeti kurma mesuliyetini üzerine alýr ve kendi amaç ve prensiplerini memlekette uygular.
    1927

    Bizim telâkkimize göre, siyasî kuvvet, millî irade ve egemenlik, milletin bütün halinde müþterek þahsiyetine aittir, birdir. Taksim edilemez, ayrýlamaz ve baþkasýna býrakýlamaz.
    1930

    Ýnsaf ve merhamet dilenmekle millet iþleri, devlet iþleri görülemez; millet ve devlet þeref ve baðýmsýzlýðý temin edilemez.
    1927

    Ýnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin gelecek çocuklarý, bunu, bir an hatýrdan çýkarmamalýdýrlar.
    1927

    Bir hükûmet iyi midir, fena mýdýr? Hangi hükûmetin iyi veya fena olduðunu anlamak için, "Hükûmetten gaye nedir?" bunu düþünmek lâzýmdýr. Hükûmetin iki hedefi vardýr. Biri milletin korunmasý, ikincisi milletin refahýný temin etmek. Bu iki þeyi temin eden hükûmet iyi, edemeyen fenadýr.
    1923

    Gerçi asýl olan millettir. Toplumdur. Onun da umumî iradesi, Mecliste belirir; bu her yerde böyledir. Fakat, fertler de vardýr. Meclis, memleket ve devlet iþlerini fertlerle, þahýslarla yapmaktadýr. Her devletin iþlerini yöneten þahýs ve þahýslar meydandadýr. Hakikati, mânasýz görüþlerle inkâra yer yoktur.
    1922

    Benim istediðim sadece memleket iþlerinin Büyük Millet Meclisinde açýkça münakaþa edilmesidir. Büyük Millet Meclisinde Türk milletinin gözü önünde açýkça konuþulamayacak hiçbir iþ yoktur.
    1930

    Millete efendilik yoktur. Hizmet etme vardýr. Bu millete hizmet eden, onun efendisi olur.
    1921

    Yapmak iktidarýnda olmadýðýmýz iþleri uyuþturucu, oyalayýcý sözlerle yaparýz diyerek millete karþý gündelik siyaset takip etmek prensibimiz deðildir.
    1931

    Memleket iþlerinde, millet iþlerinde, hakikî iþlerde duygulara, hatýra, dostluða bakýlmaz.
    1922

    Memleket dayanýþma isteyen bir birliðe muhtaçtýr. Alelâde politikacýlýkla milleti parçalamak, hýyanettir.
    1925

    Milleti idarede prensibimiz, milletin müþterek ve umumî fikir ve eðilimlerine uymaktýr. Bu fikir ve eðilimlerin hakikî ve ciddi olabilmesi, milletin maddî ve manevî ihtiyaç kaynaklarýndan gelmesine baðlýdýr.
    1925

    Milleti, aklýmýzýn ermediði, yapmak kudret ve kabiliyetini kendimizde görmediðimiz hususlar hakkýnda kandýrarak geçici teveccühler elde etmeye tenezzül etmeyiz. Millete, âdi politikacýlar gibi yalancý vaadlerde bulunmaktan nefret ederiz.
    1925

    Millet tarafýndan, millet adýna, devleti idareye yetkili kýlýnanlar için, gerektiði zaman, millete hesap vermek, mecburiyeti, lâubalilik ve keyfî hareketle uzlaþamaz.
    1930

    Ben düþündüklerimi önce milletimin arzusunda, ihtiyaç ve iradesinde görmeyi þart sayan ve bunu gördükten sonra ancak, uygulamasý ile kendimi vazifeli bilen bir adamým.
    1923

    Bu memlekette çalýþmak isteyenler, bu memleketi idare etmek isteyenler memleketin içine girmeli, bu milletle ayný þartlar içinde yaþamalý ki ne yapmak lâzým geleceðini ciddi surette hissedebilsinler.
    1923

    Her ne suretle olsun, hizmet edenler milletten büyük mükâfatlar bekliyorlarsa katiyen doðru bir harekette bulunmuþ olmazlar. Milletten çok þey istememeliyiz. Hizmet edenler, namus vazifelerini yerine getirmiþ olmaktan baþka bir þey yapmamýþlardýr.
    1923

    Cumhuriyetçi ve milliyetçi olmakla beraber partimiz programýndan baþka bir programla ve partili olmanýn tabiî kayýtlarý dýþýnda serbest çalýþacak samimî yurttaþlarýn millet kürsüsünden yapacaklarý tenkitler ve söyleyecekleri düþüncelerle millî çalýþmanýn kuvvetleneceði kanaatinde bulunuyoruz.
    1935

    Büyük Millet Meclisinde ve millet karþýsýnda millet iþlerinin serbest münakaþasý ve iyi niyet sahibi kiþilerin ve partilerin özel görüþlerini ortaya koyarak milletin yüksek menfaatlerini aramalarý benim gençliðimden beri âþýk ve taraftar olduðum bir sistemdir. Memnuniyetle görüyorum ki, lâik cumhuriyet esasýnda beraberiz. Zaten benim siyasî hayatta bir taraflý olarak daima aradýðým ve arayacaðým temel budur. Bundan ötürü Büyük Mecliste ayný temele dayanan yeni bir partinin faaliyete geçerek millet iþlerini serbest münakaþa etmesini cumhuriyetinin esaslarýndan sayarým.
    1930

    Artýk, bugün demokrasi fikri, daima yükselen bir denizi andýrmaktadýr. Yirminci asýr, birçok müstebit hükûmetlerin, bu denizde boðulduðunu görmüþtür.
    1930

  9. #9

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Din ve Lâiklik



    Din vardýr ve lâzýmdýr. Temeli çok saðlam bir dinimiz var. Malzemesi iyi; fakat bina, uzun asýrlardýr ihmale uðramýþ. Harçlar döküldükçe yeni harç yapýp binayý takviye etmek lüzumu hissedilmemiþ. Aksine olarak birçok yabancý unsur -tefsirler, hurafeler- binayý daha fazla hýrpalamýþ. Bugün bu binaya dokunulamaz, tamir de edilemez. Ancak zamanla çatlaklar derinleþecek ve saðlam temeller üstünde yeni bir bina kurmak lüzumu hasýl olacaktýr.
    1922

    Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanýnýn emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygý gösteririz. Düþünüþe ve düþünceye muhalif deðiliz. Biz sadece din iþlerini, millet ve devlet iþleriyle karýþtýrmamaða çalýþýyor; kaste ve fiile dayanan taassupkâr hareketlerden sakýnýyoruz. Gericilere asla fýrsat vermeyeceðiz.
    1922

    Ey arkadaþlar! Tanrý birdir, büyüktür; tanrýsal inanýþlarýn belirtilerine bakarak diyebiliriz ki: Ýnsanlar iki sýnýfta, iki devirde mütalâa olunabilir. Ýlk devir insanlýðýn çocukluk ve gençlik devridir. Ýkinci devir, beþeriyetin erginlik ve olgunluk devridir.
    1922

    Ýnsanlýk birinci devirde týpký bir çocuk gibi, týpký bir genç gibi yakýndan ve maddaî vasýtalarla kendisiyle meþgul olunmayý gerektirir. Allah, kullarýnýn lâzým olan olgunlaþma noktasýna eriþinceye kadar içlerinden vasýtalarla dahi kullariyle meþgul olmayý tanrýlýk özelliðinin gereklerinden saymýþtýr. Onlara Hazreti Âdem Aleyhisselâmdan itibaren bilinen ve bilinmeyen sayýsýz denecek kadar çok nebiler, peygamberler ve elçiler göndermiþtir. Fakat Peygamberimiz vasýtasiyle en son dinî, medenî gerçekleri verdikten sonra artýk insanlýkla aracý ile temasta bulunmaða lüzum görmemiþtir. Ýnsanlýðýn kavrayýþ derecesi, aydýnlanma ve olgunlaþmasý sayesinde her kulun doðrudan doðruya tanrýsal düþüncelerle temas kabiliyetine eriþtiðini kabul buyurmuþtur ve bu sebepledir ki, Cenabý Peygamber, peygamberlerin sonuncusu olmuþtur ve kitabý, en eksiksiz kitaptýr.
    1922

    Muhammed'i bana, cezbeye tutulmuþ sönük bir derviþ gibi tanýttýrmak gayretine kapýlan bu gibi cahil adamlar, onun yüksek þahsiyetini ve baþarýlarýný asla kavrayamamýþlardýr. Anlamaktan da çok uzak görünüyorlar. Cezbeye tutulmuþ bir derviþ, Uhud Muharebesinde en büyük bir komutanýn yapabileceði bir plâný nasýl düþünür ve tatbik edebilir?
    1923

    Tarih, hakikatleri tahrif eden bir sanat deðil, belirten bir ilim olmalýdýr. Bu küçük harbte bile askerî dehâsý kadar siyasî görüþüyle de yükselen bir insaný, cezbeli bir derviþ gibi tasvire yeltenen cahil serseriler, bizim tarih çalýþmamýza katýlamazlar. Muhammed bu harb sonunda çevresindekilerin direnmelerini yenerek ve kendisinin yaralý olmasýna bakmayarak, galip düþmaný takibe kalkýþmamýþ olsaydý, bugün yeryüzünde müslümanlýk diye bir varlýk görülemezdi.
    1923

    Bizim dinimiz en mâkul ve en tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayýdýr ki son din olmuþtur. Bir dinin tabiî olmasý için akla, fenne, ilme ve mantýða uymasý lâzýmdýr. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur.
    1923

    Büyük dinimiz çalýþmayanýn insanlýkla alâkasý olmadýðýný bildiriyor. Bazý kimseler zamanýn yeniliklerine uymayý kâfir olmak sanýyorlar. Asýl küfür onlarýn bu zannýdýr. Bu yanlýþ yorumu yapanlarýn amacý, Ýslâmlarýn kâfirlere esir olmasýný istemek deðil de nedir? Her sarýklýyý hoca sanmayýn, hoca olmak sarýkla deðil, beyinledir.
    1923

    Bizim dinimiz, milletimize deðersiz, miskin ve aþaðý olmayý tavsiye etmez. Aksine Allah da, Peygamber de insanlarýn ve milletlerin deðer ve þerefini muhafaza etmelerini emrediyor.
    1923

    Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardýr. Bu ölçü ile hangi þeyin bu dine uygun olup olmadýðýný kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi þey ki akla, mantýða halkýn menfaatine uygundur; biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. Bir þey akýl ve mantýða, milletin menfaatine, islâmýn menfaatine uygunsa kimseye sormayýn. O þey dinîdir. Eðer bizim dinimiz aklýn mantýðýn uyduðu bir din olmasaydý mükemmel olmazdý, son din olmazdý.
    1923

    Türk milleti daha dindar olmalýdýr, yani bütün sadeliði ile dindar olmalýdýr demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasýl inanýyorsam buna da öyle inanýyorum. Þuura aykýrý, ilerlemeye mâni hiçbir þey ihtiva etmiyor.
    1923

    Milletimiz din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalb ve vicdanýndan çekip alamamýþtýr ve alamaz.
    1923

    Baylar ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti þeyhler, derviþler, müritler, mensublar memleketi olamaz. En doðru ve en hakikî tarikat, medeniyet tarikatýdýr.
    1925

    Bizi yanlýþ yola sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüþler, sâf ve temiz halkýmýzý hep din kurallarý sözleriyle aldata gelmiþlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... Görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalýklar hep din örtüsü altýndaki küfür ve kötülükten gelmiþtir.
    1923

  10. #10

    Kullanýcý Bilgi Menüsü

    Standart

    Ekonomi


    Bir milletin doðrudan doðruya hayatiyle, yükselmesiyle, düþkünlüðüyle ilgili olan en önemli faktör, milletin iktisadiyatýdýr.
    1930

    Yeni Türkiyemizi lâyýk olduðu yüceliðe ulaþtýrabilmek için mutlaka iktisadiyatýmýza birinci derecede ve en çok ehemmiyet vermek mecburiyetindeyiz. Zamanýmýz tamamen bir iktisat devrinden baþka birþey deðildir.
    Þubat 1923

    Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadî zaferlerle desteklenmezse payidar olamaz, az zamanda söner.
    1922

    Türkiye'nin gerçek efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. O halde herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstehak (en çok lâyýk) olan köylüdür.. Binaenaleyh, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin iktisadi siyasi aslî gayeyi gözetir.
    1 Mart 1922

    Ferdî mesai ve faaliyeti esas tutmakla beraber mümkün olduðu kadar az bir zaman için de milleti refaha ve memleketi mamuriyete eriþtirmek için milletin umumî ve yüksek menfaatlerinin icap ettirdiði iþlerde, bilhassa iktisadî sahada devleti fiilen alâkadar etmek mühim esaslarýmýzdandýr.
    1923

    Tarih, milletlerin yükselme ve alçalma sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, içtimaî sebepler bulmakta ve saymaktadýr. Þüphe yok, bütün bu sebepler içtimaî hâdiseler üzerinde tesir yaparlar. Fakat bir milletin doðrudan doðruya hayatýyla, yükseliþiyle, alçalýþýyla alâkasý olan, münasebetli olan, milletin iktisadiyatýdýr. Tarihin ve tecrübelerin tespit ettiði bu hakikat bizim millî hayatýmýzda ve millî tarihimizde de tamamen belirir. Gerçekten Türk Tarihi tetkik olunursa, bütün yükseliþ ve alçalýþ sebeplerinin bir iktisat meselesinden baþka birþey olmadýðý anlaþýlýr.
    1923

    Tarihimizi dolduran bunca muvaffakiyetler, zafer ve maðlûbiyetler, bozgunlar ve felâketler, bunlarýn hepsi vukua geldikleri devirlerdeki iktisadî þartlarýmýzla münasebetli ve alâkalýdýr. Yeni Türkiyemizi lâyýk olduðu mertebeye çýkarmak için muhakkak iktisadiyatýmýza birinci derecede ehemmiyet vermek mecburiyetindeyiz. Çünkü zamanýmýz tamamen bir iktisat devresinden baþka birþey deðildir.
    1937

    Ekonomik kalkýnma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlý Türkiye idealinin belkemiðidir.
    1937

    Milletimizin kuvvetli seciyesi, sarsýlmaz iradesi, ateþli milliyetçiliði, iktisadi muvaffakiyetinden doðacak feyizlerle de lârünüz, altý kaval üstü þiþane diye ifade olunabilecek bir kýyafet, ne millîdir ve ne de beynelmileldir. O halde kýyafetsiz bir millet olur mu, arkadaþlar? Böyle nitelendirilmeye razý mýsýnýz, arkadaþlar? Çok kýymetli bir cevheri çamurla sývayarak dünyaya göstermekte mâna var mýdýr? Bu çamurun içinde cevher gizlidir, anlamýyorsunuz, demek doðru mudur? Cevheri gösterebilmek için çamuru atmak elzemdir, tabiîdir. Cevherin muhafazasý için bir kap yapmak lâzýmsa onu altýndan veya plâtinden yapmak gerekmez mi? Bu kadar açýk gerçek karþýsýnda tereddüt doðru mudur? Bizi tereddüde sevkedenler varsa onlarýn ahmaklýk ve kalýnkafalýðýna karar vermekte hâlâ mý tereddüt edeceðiz?
    1925

    Arkadaþlar, Turan kýyafetini araþtýrýp diriltmenin yeri yoktur. Medenî ve beynelmilel kýyafet, bizim için çok cevherli milletimiz için lâyýk bir kýyafettir. Onu giyeceðiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantolon, yelek, gömlek, kýravat, yakalýk, ceket ve elbette bunlarýn tamamlayýcýsý olmak üzere baþta kenarlýklý serpuþ. Bunu açýk söylemek isterim: Bu serpuþun ismine þapka denir. Redingot gibi, bonjur gibi, simokin gibi, frak gibi, iþte þapkamýz!
    1925

    Buna uygun deðil, diyenler vardýr. Onlara diyeyim ki, çok gafilsiniz ve çok cahilsiniz ve onlara sormak isterim:
    1925

    Yunan serpuþu olan fesi giymek uygun olur da, þapkayý giymek neden olmaz? Ve yine onlara, bütün millete hatýrlatmak isterim ki, Bizans papazlarýnýn ve Yahudi hahamlarýnýn özel elbisesi olan cübbeyi ne vakit, ne için ve nasýl giydiler?
    1925

    Seyahatim esnasýnda köylerde deðil bilhassa kasaba ve þehirlerde kadýn arkadaþlarýmýzýn yüzlerini ve gözlerini çok yoðun ve itina ile kapatmakta olduklarýný gördüm. Erkek arkadaþlar, bu biraz bizim bencilliðimizin eseridir. Çok iffetli ve dikkatli olduðumuzun gereðidir. Fakat muhterem arkadaþlar, kadýnlarýmýz da bizim gibi kavrayýþlý ve düþünür insanlardýr. Onlara ahlâka ait kutsal kavramlarý telkin etmek, millî ahlâkýmýzý anlatmak ve onlarýn dimaðýný nur ile, temizlikle donatmak esasý üzerinde bulunduktan sonra fazla bencilliðe lüzum kalmaz. Onlar yüzlerini cihana göstersinler. Ve gözleriyle cihaný dikkatle görebilsinler. Bunda korkulacak bir þey yoktur.
    1925

    Bazý yerlerde kadýnlar görüyorum ki, baþýna bir bez veya bir peþtamal veya buna benzer bir þeyler atarak yüzünü gözünü gizler ve yanýndan geçen erkeklere karþý ya arkasýný çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu tavrýn mâna ve anlamý nedir? Efendiler, medenî bir millet anasý, millet kýzý bu garip þekle, bu vahþi vaziyete girer mi? Bu hal milleti çok gülünç gösteren bir manzaradýr. Derhal düzeltilmesi lâzýmdýr.
    1925

Sayfa 1/3 123 SonSon

Konu Bilgileri

Users Browsing this Thread

Þu an Bu Konuyu Gorunteleyen 1 Kullanýcý var. (0 Uye ve 1 Misafir)

Bu Konudaki Etiketler

Yer imleri

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajýnýzý Deðiþtirme Yetkiniz Yok
  •