19/08 Türkiye'de Neler oluyor

[muzo]

Kars'ta silahlı kavga: 1 ölü, 4 yaralı
Kars'ta, iki aile arasında çıkan kavgayı ayırmaya çalışan belediye işçisi, atılan silahtan çıkan kurşuna hedef olarak hayatını kaybetti. Olayda 4 kişi de yaralandı.
19 Ağustos 2006 00:54


Edinilen bilgilere göre, Digor Yolu üzerinde bulanan Din Görevlileri Mahallesi'nde saat 17.30 sıralarında meydana gelen ve çocuk yüzünden çıktığı ileri sürülen kavgaya, büyüklerin de karışması üzerine olay büyüdü. Kavgayı ayırmak isteyen Kars Belediyesi'nde çalışan Osman Koyuncu (30), bu sırada kimin kullandığı belirlenemeyen bir silahtan çıkan ve kalbine isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Yaralı olarak hastaneye getirilen Koyuncu, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

Koyuncu'nun cesedi, daha sonra Trabzon Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Kavgada yaralanan 4 kişi ise, ayakta tedavi edildi.

Öte yandan, yaralıların getirildiği Kars Devlet Hastanesi'nde de bir süre gerginlik yaşandı. Olayın büyümemesi için hastaneye Çevik Kuvvet ve çeşitli şubelerden ekipler sevk edildi. Ölen işçinin yakınları ise hastanede sinir krizleri geçirdi. Olayla ilgili olarak soruşturma başlatılırken, polisin bazı kişileri gözaltına aldığı kaydedildi.

[muzo]

Bikini ile haşema karşı karşıya mı?
Mehmet Barlas, tatil için gittikleri Karaburun Çakmaklı'da plajda haşemalıların ve tesettürlülerin saldırısına uğradığını iddia eden aileden yola çıkarak laikliği yorumladı:
19 Ağustos 2006 08:36



Bikini ile haşema karşı karşıya gelmemelidir...

Türkiye'deki başı açık kesim kadınlarının, genellikle başı kapalıların varlığından rahatsız oldukları kesin.

Başı açık olanların önemli bölümü, doğrudan "Başı örtülü düzen"in, kendilerini de zorla içine almasından endişe ediyor. Neticede bölgemizde bir "İran olayı" yaşandı yaşanıyor. Başı açıkların bir bölümü de, kadın hakları açısından başı kapalıların durumundan rahatsız. Onlara göre kadınlar, sadece dini inançlarının gereği olarak değil, erkeklerin veya "Çevre"nin zorlamasıyla örtünüyor.

Sade başı açık kadınların değil, laikliği bir temel toplum düzeni olarak kabul etmiş erkeklerin de rahatsız olduğu durum ise, AK Parti çekirdek kadrolarının, sadece başı kapalı kadınların eşleri ve yakınları tarafından oluşmuş bulunması. Bu üniform görüntü, AK Parti kadrolarının bir kitle partisine mensup siyasi topluluk değil, sanki bir "Cemaat" miş izlenimi yaratmasına neden oluyor. Yaz mevsiminde erkeklerde görülen "Haşema" da, bu izlenimi pekiştiriyor. Ama başı açık olanların arasında, toplumsal gerçekleri reddetmek yerine, onları anlamaya çalışan kesimler de var. Örneğin başörtüsünün (Veya türbanın), eve kapatılmış kadının toplum hayatına çıkma iznini sağlayan bir araç olduğunu savunanlar var. Eve kapatılmış bir başı açık yerine, çalışan, siyasete katılan, üniversiteye giden bir başı örtülü daha çağdaş değil midir?

DEĞİŞİM
Veya sadece erkeklerin var ve egemen olduğu bir kültür, AK Parti iktidarında, başları örtülü olsa bile, kadınların da sahneye çıktığı bir modele dönüşmüştür. Başta Başbakan Erdoğan olmak üzere, iktidar kadroları eşleriyle birlikte kamuoyu önüne çıkmaktadır.

Bütün bu durumlar yıllardır tartışıldı, hala tartışılıyor. Yeni olan durum, başı örtülülerin başı açıkların durumundan ne ölçüde rahatsız oldukları sorusuna ilişkin. Çünkü haberlere göre, Hürriyet gazetesi muhabiri Gülden Aydın ve ailesi, tatil için gittikleri Karaburun Çakmaklı'da plajda haşemalıların ve tesettürlülerin saldırısına uğramış. Aydın, kızının, bikini giydiği için, İzmir Karaburun'da 4 haşemalı erkek ve 10 tesettür mayolu kadının saldırısına uğradığını şu anlattıkları içinde iddia etmiş:

-9 Ağustos'ta, ablam, kızım ve komşunun liseli iki kızıyla koya gittik. Ablam uyuyordu. Yüzmek için hazırlanırken, arkadaşlarıyla kağıt oynayan kızımın 'Lütfen temizler misiniz?' dediğini duydum. Bir kadının yanı başımızda büyük tuvaletini yaptırdığı çocuğunu alıp uzaklaştığını gördüm. Kızım da 'Burası herkese açık alan. Lütfen o pisliği temizler misiniz?' diye seslenince haşemalı iki erkek ve arkasından birkaç kadın geldi. Erkeklerden biri kızıma, 'Sen buranın çevre sağlık müdürü müsün?' dedi. Adamın biri kızımın göğsünü avuçlayıp bağırdı, 'Bikini giyen pislikleri istemiyoruz. Gideceksiniz buralardan!' Kızım da 'Burası Türkiye Cumhuriyeti. Tabii bikini giyeceğim. Beğenmiyorsanız İran'a gidin' diye karşılık verdi. Kalabalık çoğaldı. Kızımın üzerine abandılar . 'Durun' diyerek yerimden fırladığımda bir adam kolumdan tuttu, birkaç kadın bana vurdu. Dizlerimin bağı çözüldü. Ablam, 'Durun, Allah aşkına ne yapıyorsunuz? Kardeşim gazeteci' dedi. Elleri havada durdu. Linç halkası gerileyerek açıldı.

KAMPLAŞMA

Bu olayı "Olur böyle şeyler" diye polise intikal etmiş günlük haberler arasında geçiştirmek, ne yazık ki mümkün değil. Çünkü toplum, buna benzer durumların beklentisi içinde, adeta kamplaşmış yapıda. Belli ki bu olayı toplumsal ve siyasi kamplaşmalardan fayda sağlayacaklarını hesap eden birileri büyütecektir. Bizim vurgulamamız gereken gerçek ise ancak şöyle olabilir:

Başı açıklar ve başı kapalılar, bikinililer ve haşemalılar, AK Partililer ve CHP'liler, Milli Görüşçüler ve Sosyal Demokratlar, Muhafazakarlar ve Mukaddesatçılar ile, Türkiye gerçeği, çoğulculuk ve farklılıklar üzerinde kurulmuştur. Anayasal demokrasimizin temel felsefesi, her kesimin birbiriyle birlikte yaşaması ve birbirinin varlığına tahammül etmesi çizgisindedir. Buna karşın, hala etnik bölücü terörün de devrede olduğu "Güneydoğu Sorunu" nu çözebilmiş değiliz.

Hoşgörü ve tahammül yerine "Nefret"i ve "Hesaplaşma" yı ikame edenler, Ortadoğu coğrafyasını kana ve yoksulluğa buladı. Biz demokrasimiz ve laik düzenimizle bu coğrafyanın siyasi kaderinin bir nevi dışına çıkmayı başardık. Hiç unutmayalım ki, Türkiye'de kendileri gibi olmayanları susturup bastırmak isteyen 28 Şubat'ın toplum mühendisleri, sonunda AK Parti'nin tek başına iktidar olmasını sağladı.

Karaburun'daki olayın aydınlanmasını ve bunun benzerlerinin bir daha olmamasını dilemek, şu anda yapabileceğimiz tek şeydir. Bunun gibi demokrasiyi ve seçimleri "Laik-anti laik" kamplaşması üzerinde sürdürmeye çalışmak, sadece Türkiye'nin bunalımlarını derinleştirecektir.

[muzo]

Boğaz Köprüsü'nde kaza: 5 yaralı Boğaz Köprüsü'nde meydana gelen kazada 5 kişi yaralandı...
19 Ağustos 2006 08:57



Boğaz Köprüsü'nde iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada ikisi ağır 5 kişi yaralandı. Otomobil içerisinden sıkışan sürücü itfaiye ve vatandaşların yardımıyla uzun uğraşlar sonucunda çıkartıldı. Yaralılar olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Kaza saat 06.30 sularında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Boğaz Köprüsü Mecidiyeköy istikametine giden Murat Safran yönetimindeki 34 CDG 02 plakalı otomobil, aynı yolda fakat ilaveli kısımdan gelen 34 SSG 60 plakalı Emine Korkmaz yönetimindeki otomobile çarparak çarpışmanın etkisiyle bariyerlere sürüklendi. Korkmaz yönetimindeki otomobilin içerisinde bulunan Serhat Gümüşel, Sebahattin ve Meryem Yıldız çifti ve sürücü Emine Korkmaz yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Diger otomobilin sürücüsü Murat Safran ise otomobilin içerisinde sıkıştı. Kaza olduğu esnada yoldan geçmekte olan iki doktor Safran'a ilk müdahaleyi yaptı. Olay yerine gelen itfaiye erleri uzun süre Safran'ı sıkıştığı yerden kurtarmak için uğraştı. Acılar içerisinde kalan Safran'ı sağlık ekipleri sürekli konuşarak uyanık tutmaya çalıştı. İtfaiye erleri çevredeki vatandaşların da yardımıyla Safran'ı sıkıştığı yerden kurtardı. Safran, ambulansla hastane kaldırıldı.

Kazanın, Korkmaz yönetimindeki otomobilin ilave yoldan çıkması sonucu olduğu meydana geldiği öne sürüldü. Kazadan dolayı Bogaz Köprüsü bir süre trafiğe kapatıldı.




Cihan

[muzo]

Antalya'da orman yangını


Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Kemer köyü yakınlarında, Kıbrıs Deresi mevkiinde gece henüz belirlenemeyen bir nedenle orman yangını başladı. Yangına Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri müdahale etti.
19 Ağustos 2006 09:16


Sabahın ilk saatlerinden itibaren de Antalya'dan havalanan helikopterler, söndürme çalışmalarına katıldılar.

Yetkililer, yangının çıktığı bölgenin sarp olması dolayısıyla, yangın bölgesine ulaşama ve alevlere müdahale etmede güçlük yaşandığını, ancak söndürme çalışmalarının tüm güçlüklere rağmen sürdürüldüğünü bildirdiler.

[muzo]

Şarampole yuvarlandı: 3 ölü Eskişehir'in Sivrihisar ilçesi girişinde meydana gelen trafik kazasında, 3 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
19 Ağustos 2006 14:20


Edinilen bilgiye göre, Bursa'dan geldiği öğrenilen ve sürücüsünün kimliği henüz tespit edilemeyen 16 E 3766 plakalı ticari araç, Sivrihisar ilçe girişinde henüz belirlenemeyen bir nedenle şarampole yuvarlandı. Kazada, araçta bulunan Leyla Şahiner, Hanife Şahiner ile Yücel Dündar olay yerinde hayatını kaybetti.

Ağır yaralanan Yakup Sakarya, Mükrem Şahiner, Emin Şahiner ve Ahmet Dündar, Eskişehir Devlet Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralılarının durumunun iyi olduğu öğrenildi.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.


Cihan

[muzo]

Düğün magandası tatil yapmadı
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde, düğün töreninde halay çeken genç kadın, kayınbiraderinin tabancasından çıkan kurşunla başından yaralandı.
19 Ağustos 2006 14:51


Alınan bilgiye göre, Elbistan ilçesine bağlı Büyükyapalak beldesinde akrabalarının düğününde halay çeken Meral Binbuğa (27), düğünde havaya ateş eden ve bu sırada tabancası tutukluk yaptığı için silahıyla oynayan kayınbiraderi M.B.'nin (27) tabancasından çıkan kurşunun başına isabet etmesi sonucu ağır yaralandı.

Meral Binbuğa, Elbistan Devlet Hastanesindeki ilk müdahalenin ardından Malatya Araştırma Hastanesine sevk edildi.
M.B. ise suç aleti tabanca ile birlikte Jandarma tarafından gözaltına alındı.

Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

Hürriyet

[muzo]

Hastanede patlama: 7 yaralı


Kırıkkale Devlet Hastanesi'nin mutfak bölümünde meydana gelen tüp patlamasında 2'si ağır 7 kişi yaralandı.
19 Ağustos 2006 15:13


Yaralılar aynı hastanenin acil servisinde tedavi altına alındı. Görevliler olay yerinde inceleme yaptı.


Cihan

[muzo]

Gazeteciye silahlı saldırı Antalya'ta da Söz Gazetesi sahibi ve MRT Televizyonu Genel Müdürü Hidayet Özcan silahlı saldırıya uğradı...
19 Ağustos 2006 15:44



Antalya'nın Manavgat ilçesinde yayınlanan Söz Gazetesi Sahibi ve MRT Televizyonu Genel Müdürü Hidayet Özcan, kimliği belirlenemeyen 2 kişinin silahlı saldırısı sonucu ayağından yaralandı.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hidayet Özcan, öğle saatlerinde
Manavgat Yukarı Hisar Mahallesi Tugayoğlu Caddesindeki gazete bürosuna giderken, başlarında kadın çorabı geçirmiş 2 kişi, motosikletle Hidayet Özcan'a yaklaştı. Hidayet Özcan, motosiklettekilerden birinin tabancayla ateş açması sonucu ayağından yaralandı.
Özel Akdeniz Hastanesine kaldırılan Hidayet Özcan, burada yapılan ilk
müdahalenin ardından, Antalya'daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesine gönderildi.
Özcan'ın sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Manavgat polisi, saldırganları yakalamak amacıyla çalışma başlattı.

[muzo]

Haydarpaşa'da eylem
''Toplum Kent ve Çevre için Haydarpaşa Dayanışması Grubu'', Haydarpaşa'da gerçekleştirilmesi planlanan kentsel dönüşüm projesini protesto etti...
19 Ağustos 2006 16:07



''Toplum Kent ve Çevre için Haydarpaşa Dayanışması Grubu'', Haydarpaşa'da, gar, liman ve çevresinin düzenlenmesi amacıyla planlanan kentsel dönüşüm projesini protesto etti.

Haydarpaşa Garı içinde toplanan grup, ''Koruma Kurulu üzerindeki baskılara son. Kurulun SİT kararı derhal açıklansın'' yazılı siyah renkte bir pankart açtılar.

''Anadolunun tarihi giriş kapısı kapatılamaz'', ''Kıyılar halka kapatılamaz'' yazılı dövizler taşıyan grup adına basın açıklaması yapan Haydarpaşa Dayanışması Grubu Koordinatörü Mücella Yapıcı, gar binası ve çevresi
için başlatılan kentsel dönüşüm projesinin durdurulması için bir yıldır yoğun çaba harcadıklarını söyledi.

Haydarpaşa Garının hizmete açılışının bugün 98. yılı olduğunu ifade eden
Yapıcı, binanın dünya endüstri mirasının nadide örneklerinden olduğunu
vurguladı. Yapıcı, Haydarpaşa ve çevresini SİT alanı ilan eden 26 Nisan 2006 tarihli 5 Nolu Anıtlar Kurulu kararı bulunduğunu, ancak bu kararın açıklanmadığını ileri sürdü.
Gar ve limanın sadece Türkiye'deki kurumlar değil, Dünya Mimarlık Örgütü ve UNESCO/İCOMOS tarafından da koruma altına alındığını savunan Yapıcı, 1. derecede tarihi eser olan Haydarpaşa Gar binasında geçen ay projesiz ve izin alınmadan yıkım ve tadilatlar yapılmaya başlandığını iddia etti.

Mücella Yapıcı, ''Bu ülkenin yurttaşları olarak İstanbul'un tarihi, doğal
ve kültürel zenginliğine sahip çıkarak, bu değerlerin kısa süreli ekonomik
çıkarlar uğruna talan edilmesine ve küresel güç merkezlerinin ülkemizi
Haydarpaşa üzerinden işgal etmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha
yineliyoruz'' dedi. Açıklamanın ardından sloganlar atan grup, Marmaray Projesi kapsamında Gebze-Haydarpaşa, Sirkeci-Halkalı arasındaki demiryolunun 2 yıl süreyle kapatılmasını protesto eden bildiriler dağıttı.



AA