Galatasaray ve Medya....
Gün geçmiyor ki; sevgili medyamızda Galatasaray alehine bir yazı çıkmasın. Şimdi de başımıza Almanya basını çıktı.Kicker dergisinin haberine göre Galatasaray'lı futbolcular yönetime paralarını almak için ultimatom vermiş ! miş miş miş... Ya bunlar Galatasaray'ı tanımıyor, ya da kimbilir belki Gerets'e baskı yaparak Schalke'ye imza atmasını bekliyorlar. Ama bilmedikleri tek bir şey var.O da Galatasaray'ın, kendi bünyesinde oynatacağı futbolcular'ın iyi futbolcu olmasının yanında iyi ve düzgün karekterli olmasına da dikkat ettiğidir. Son zamanlarda bir tek Ribery gözden kaçmıştır. O kadar'da olacak tabii.
Galatasaray'da kimsenin parası kalmamıştır ve kalmayacaktır da.Hele bizim basınımızda Ümit Karan hakkında çıkan yazıları okuyunca gerçekten çok gülüyorum. Daha sezon başında televizyonlarda " İnsan çok sevdiği yerden ayrılınca bazı şeylerinin değerini daha iyi anlıyor" diyen Ümit Karan değilmidir. Bu sözü söyleyen kişinin parasını 3 aydır alamıyor diye ayrılması söz konusumudur? Galatasaray geçen sene teknik direktörünün istediği şekilde Ümit Karan'ı Ankaraspor'a kiralamıştı.Fakat daha önce de sevgili Ümit'in bir çok hatasını Galatasaray yönetimi görmezden gelmiş ona büyük bir sevgi ile sahip çıkmıştır. İşte bu yüzden Ümit'in ayrılacağını düşenemiyorum.
Hakan ile Necati'ye gelince. Onların da ne kadar Galatasaray'lı olduğunu takımına ne kadar yürekten bağlı olduğunu bilmeyen yoktur.
Song'ta ise durum diğerleri gibidir.Ona da sezon başında gelmeyecek dediler, başka takımla anlaştı dediler, ama bir baktık ki geldi ve sezonun ilk yarısında da aslanlar gibi top oynadı, mücadake etti. Tüm bunlar diğer Galatasaray'lı futbolcular içinde geçerlidir.
İnternetspor ailesi olarak sayın Kıran ile bir ropörtaj yaptık; meşhur medyamız aldı bu söyleşiden bir kısım, uzattıça uzattı. Sayın Kıran'ın Galatasaray'ın yönetim sistemi için söylediklerini ve dürüst,Cesur ve aynı zamanda da kendi kişisel demokratik hakkını kullanarak "Riva projesi daha tam olarak hazır değil, ben bu şartlarda Riva projesinin bir ehil komisyon tarafından çalışılarak Genel Kurula getirilmesi yönünde oy kullanacağım" açıklamasaını bile yine sevgili medyamız içine sindiremedi, Sayın Canaydın ile Kıran'ı düşman kardeşler gibi göstermeye çalıştı. Bir türlü sevgili medyamızın bilinen kalemşörleri;Galatasaray yönetimi ve Kongre üyelerinin düşüncelerinin farklı olabileceğini , bu farklı düşüncelerin hiç bir zaman sevgisizlik ve saygısızlık anlamına gelmediğini ve de Galatasaray'da hiç bir yönetim kurulu üyesinin Başkan tarafından kongre de bir çocuk gibi azarlanamayacağını anlamadılar veya anlamak istemediler.Hatta ve hatta, cumartesi günkü oylamanın esasında bir kongre'nin nisan ayına ertelenme gerçeğini bile, "Genel Kuruldan Rive projesine red " olarak manşetlerine taşıyarak bu gerçeği saptırmaya çalıştılar.
Tabii ki Galatasaray'ın önündeki engeller bunlarlada bitmiyor. Tahkim kurulu yine yapacağını yaptı. Federasyonun güvenip görevlendirdiği saha komiserinin kulaklarıyla duyduğunu rapor etmesine rağmen; federasyon'un bu rapora göre Semih için istemiş olduğu 3 maçlık cezayı kaldıracaksın ama Ayhana verdiğin cezayı (özür dilemesine rağmen) hafifletmeden onayacaksın.Evet bence'de Ayhan sportmenlik dışı bir davranış yapmış ve bu cezayıda sonuna kadar hak etmiştir. Peki sabit olan raporlara göre niye Semihe ceza vermiyor sun? Niye bu ayırımcılığı yapıyor sun?
Bugün Galatasaray maddi açıdan bir sıkışıklık yaşamaktadır.Fakat bu sıkıntı geçicidir. Hem hakemler'in yanlış kararları ile uğraşacaksın, hem basının devamlı üstüne gelmesi ile uğraşacaksın, hem de basından etkilenip senin sürekli üstüne gelen bankalarla uğraşacaksın, hem tahkimle uğraşacaksın hem de tüm bunlara rağmen aslanlar gibi mücadele edip şampiyonluğa koşacaksın. Bu mücadeleye ancak şapka çıkartılınır.
Sevgiyle kalın
Tüm spor sevenlerin yeni yılını kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim
Kaynak: İnternetspor.
Yer imleri