Tasavvuf ile ilgili, Hacızade Demir Efendi'nin müthiş açıklamaları...
Tasavvuf
Bu yazı, insanlara Tasavvuf’u tavsiye etmek ya da kötülemek için yazılmamıştır. Bu yazıdan dolayı bazı kişiler bize kızacaktır. O kişiler, önce şapkalarını önlerine koyup düşünsünler. Yazdıklarımız gerçek mi? Sonra karar versinler. Tasavvuf çok tehlikeli bir uğraştır. Tasavvuf ile uğraşacak kişiler ya bu konuda uzman bir kişinin yanında eğitim görmeliler ya da gece veya gündüz her an uzman bir kişiye ulaşma şansları olması gerekmektedir. Sadece kitap okuyarak ve deneme yanılma yöntemi ile Tasavvuf’ u öğrenmeye kalkanlar şunu bilsinler ki; kendilerini hazin bir son beklemektedir. Örnek vermek gerekirse; uzman bir kişi tarafından yetiştirilmek, İstanbul Boğazı’nı köprü üzerinden geçmeye benzer. Köprü kolay kolay çökmez ve siz karşı yakaya geçersiniz. Ancak kendi kendine yetiştirmek isteyenler, İstanbul Boğazı’nı gerilmiş bir tel halat üzerinden geçmeye çalışıyorlar demektir.Muhtemelen kişi boğazın derin sularına düşecektir. Alttan geçen bir kayık varsa, onun içindekilere de zararı olacaktır. Bir de, ben tasavvufla ilgileniyorum diyenler ve tasavvufun “ T ” sinden haberi olmayıp, at üzerinden kurban kesenler vardır. O kişilerin Tasavvuf konusu ile alakaları yoktur. Amaçları kendilerini başkalarına farklı göstermekdir. Onlar hayatları boyunca İstanbul Boğazı’nı göremeyecekleri için yazımızla alakaları yoktur.
Tasavvuf, tabiri caizse; Allah’ın, seni sende öldürüp, kendinde ebediyen diri kılması olarak kabul edilir. Bu, insanın dünyevi konum ve yaşamından uzaklaşması ve Külli İrade’ yi (Yaradan hariç her şeyi) içinde hissetmesi demektir. Az uyku, az yemek, çok ibadet ve zikir ana temasıdır.Madem ki, konu Külli İrade’dir. Sadece görünen sistemler ve varlıklar değil,görünmeyen sistemler ve varlıklar da bu işin içine girmektedirler. Yanında uzman eğitmeni olanlar bu yazıyı burada okumayı bıraksınlar.Ancak kitaplar okuyarak ve deneme yanılma ile Tasavvuf’u öğrenmek isteyenlere, bizzat yaşanmış bir olayı aktarmak istiyorum. Uzun yıllar önce, iş arkadaşımın bir akrabası ile tanıştım. Adam aklı başında konuşan, sünnet ve farzları eksiksiz yerine getiren bir kişi görünümündeydi. Biraz sohbet ettik ve adam gitti. Daha sonra iş arkadaşımın bu adamın yaşadıkları ile ilgili anlattıkları, deyim yerindeyse benim kanımı dondurdu. Bu kişi, Almanya da yaşarken Tasavvuf konusunda az bir eğitim görmüş ve artık ben yolumu kendim bulurum diyerek, evine kapanmış. Dört yıl içinde yüzlerce kitap okumuş ve görünen sistemden sonra artık görünmeyen sistem ve varlıklara ulaşmış. Bir gün eşine, “ bizim çocuğun içine Şeytan girmiş” bu çocuğu bu evden uzaklaştıralım yoksa ben çocuğu keseceğim demiş. Sebeb olarak da; bunu çok güvendiği görünmeyen bir varlığın söylediğini ilave etmiş. Ancak çocuğunu hala sevdiğinide belli ediyormuş. Aile çocuğu Türkiye’ye göndermeye karar verir, fakat o zamana kadarda amcasının yanında kalmasını ve güvende olmasını ister. Baba belirli zamanlarda çocuğuna hediye götürür ve onu severmiş, elbette akrabalar kendisini çocukla yalnız bırakmazlarmış. Birkaç hafta sonra şahıs çocuğuna haftalık ziyarete gittiğinde, evde sadece yenge varmış ve bir anlık mutfağa su almaya gitmiş ve döndüğünde maalesef babası çocuğu çoktan kesmiş durumdaymış. Adam, Akıl Hastahane’sine yatırılmış ve birkaç yıl sonra dışarı bırakılmış. Ben kendisini hastahaneden çıktıktan bir ay sonra tanımışım. Bunları duyduğum zaman çok üzüldüm. Aradan birkaç ay daha geçtimişti ki arkadaşım, o kişinin intihar ettiğini söyledi. Görünmeyen varlık nasıl bir varlıksa? Şahsın güvenini bir şekilde kazanmış. Muhtemelen araştırmalarında ona yardım eder gözüktü (Şeytan, görünen ve görünmeyen sistemleri insandan daha iyi bilir. Sonuçta o eskiden bir Melek’di.) ve güvenini tam kazandıktan sonra kişiye maalesef bu oyunu oynadı. Unutmayın! Görünmeyen sistemi ve doğal olarak o sistemdeki varlıkları tanımaya çalışırken, hiç bilmediğiniz ve hiçbir gücünüzün olmadığı bir ortamdasınız demektir. Ayrıca baştan uzman bir eğitmen bulmadıysanız, daha sonra bulmanız çok zordur.
Not: Sayın Hacızade’ye, Tasavvuf eğitmenliği için müracaat etmeyiniz. Kendisi Tasavvuf konusu ile uğraşmaz.
Bu bilgi alıntıdır.


Teşekkur:
Beğeni:
Alıntı
teşekkurler cok sağolum

Yer imleri