Fenerbahçe’miz yine UEFA disiplin kuruluna sevk edildi.Adaletsizlikler, haksızlıklar, kutsal ittifaklar ve kapalı kapılar arkasında dönen dümenlere şerbetli olduk ama biraz uzun olsa da nacizane bir kaç sual sormak istiyoruz bizler de az olan hukuk bilgimizle Sayın Platini’ye.
SORU 1
Madde 10 ve Madde 11 de bahsedilen evrensel bildirgenin değiştirilemez kuralları, kendisi için ne ifade etmektedir ?Bunun cevabını merak ediyoruz herşeyden önce.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (The Universal Declaration of Human Rights)
Madde 10 :Herkes, haklarının, vecibelerinin veya kendisine karşı cezai mahiyette herhangi bir isnadın tespitinde, tam bir eşitlikle, davasının bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından adil bir şekilde ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.
Madde 11 :Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün tertibatın sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile kanunen suçlu olduğu tespit edilmedikçe masum sayılır.
Hiç kimse işlendikleri sırada milli veya milletlerarası hukuka göre suç teşkil etmeyen fiillerden veya ihmallerden ötürü mahkum edilemez. Bunun gibi, suçun işlendiği sırada uygulanabilecek olan cezadan daha şiddetli bir ceza verilemez.
SORU 2
Masumiyet karinesi, (Presumption of innocence) ; Suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eden, temel hukuk doktrini. Temeli eski roma hukukundan gelen bu doktirin Platini için ne anlama gelmektedir? 2011 senesinde başlayan dosyada şampiyonlar liginden uzaklaştırılma sebebimizin altında yatan gerçek bu karineyle nasıl örtüşmektedir?
SORU 3
Verilen bir mahkeme kararının ,karar verilen mahkemede evrensel hukuk kurallarının doğru uygulanmaması ve dolayısıyla ilgili mahkemenin adikl olmadığı gerekçesiyle bir üst makam olan temyize gitmesi halinde kararın temyiz aşaması bitmeden uygulanamaması ve geçerlilik kazanmaması hakkındaki düşünceleri nelerdir?
SORU 4
Tüm dünyada ve dolayısıyla ülkemizde telefon dinlemelerinin tek başına bir delil teşkil edemeyeceği hakkında zatiallerinin düşünceleri nelerdir?
a-)Kayseri 2.Ağır Ceza mahkemesinin 16.03.2007 tarih ve 206/290 esas, 2007/85 sayılı kesinleşmiş kararında, “CMK 135.madde de belirtilen (katalog suçlar) koşulların varlığı halinde sanıkların telekomünikasyon yolu ile iletişiminin tespit edilebileceği bilinmektedir. Bu sebeple yasal yolla elde edilen bu görüşme tutanaklarının “Mahkeme Dışı İkrar” olarak değerlendirilmesi gerekecektir. Hâkimin huzurunda olmayan bu ikrar çeşidi, bütün deliler gibi takdir olunur. Mahkeme dışında ikrarın ne muteber, ne de böyle bir ikrarın kesin delil olduğu söylenebilir, takdire tabidir… bir ikrarın sanık aleyhine delil olabilmesi için, CMK maddesi gereğince hakim veya C.savcısı huzurunda veya müdafiinin hazır bulunduğu kollukta yapılması, sonrasında kovuşturma aşamasında geri alınmaması ve yan delillerde de doğrulanması gerekir”.[2] şeklinde tespit ve değerlendirme yapılmış, kararda, CMK nın 213.maddesine de yer verilmiştir.
b-)Kaldı ki tek başına ikrar yani suç işlediğini kabul etmenin, mahkumiyet için yeterli olmadığı Yargıtay Ceza Genel kurulunun 10.12.1990 tarih ve 1990/6-257 esas, 1990/335 sayılı kararında çok net olarak belirtilmiştir. Kararda “Usul Yasamıza göre, sanığı hakim sorguya çekebilir. Meşhut suçlarda ve gecikmede tehlike olan hallerde bile, savcı veya kolluk sanığı sorguya çekemez. Hazırlık soruşturması sırasında henüz sanık sıfatını alamamışken, kuşkulunun dinlenmesi "sorgu" olmayıp "ifade almadır. Sorgu gerekiyorsa, C. Savcısı sulh hakimine başvurur ve sanık isnadı bu sorgu sırasında öğrenir. (CYUY.nın 135/1. maddesi).
Sorgu savunma vasıtası olup, kanıt elde edilmek üzere kabul edilmiş bir kurum değildir. Ancak maddi gerçeğin hakim tarafından öğrenilmesinde değerlendirilebilir. CYUY.nın 247. maddesine göre, duruşma dışındaki ikrarı içeren tutanağın, kanıt olabilmesi için ikrarın hakim önünde yapılması zorunludur. Savcılık veya kolluktaki ikrarı içeren tutanaklar, duruşmada kanıt olarak okunamaz. Dolayısıyla kanıt olarak hükme esas alınamazlar.
Kaldı ki duruşma sırasındaki ikrarın bile tek başına kesin kanıt olduğu kabul edilemez. Zira bir insanın kendisini suçlu kabul etmesi veya bir başkasının suçunu kabullenmesi olanaklıdır. Bu itibarla duruşmadaki ikrarın da başkaca yan kanıtlarla desteklenmesi gerekir.Yani, bırakın telefonda ki mahkeme dışı ve hâkimin huzurunda olmayan ikrarı, mahkemenin huzurunda yapılan ikrarın dahi maddi ve yan deliler ile desteklenmesi gerektiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından belirtilmektedir.
SORU 5
Futbol Kurullarının özerkliği hakkındaki düşünceleri nedir? Aşağıdaki linkte UEFA’nın temel 11 değerinden 4. değeri bize okuması ve açıklaması mümkün müdür?
Bu Linki Görmeniz İçin SupersatForuma Uye Olmanız Gerekmektedir.
SORU 6
2011 senesinde yapıldığı iddia edilen bir suçlama üzerine aynı sene şampiyonlar liginden men edilmişken ve bu sözde(!) ceza yerine getirilmişken, geçen sene UEFA kupasına katılmasına müsade ettikleri takımımız ne olmuştur ki tozlu rafların arkasından dosyamız yeniden ortaya sürülmüştür? Dosyada özerk olan TFF’nin kararı neden yoktur? Savunma hakkımız neden bu kadar aceleye, oldu bittiye getirilmektedir?
SORU 7
İlk yarısı 1-1 beraberlik ile kapanan , ikinci yarıda atılan 6 golle Lyon’un 7-1 lik galibiyeti ile sonuçlanan maçta , hiç bir şaibeye rastlamadım, soruşturmaya gerek yok diyerek en ufak bir inceleme yapmayan Sayın Platini bu 6. hissi nasıl ve nerede edindiği konusunda bizleri aydınlatabilir mi?
SORU 8
Son ve en çok merak ettiğimiz soru ,bir çok klup taraftarı tarafından neden kendisine MAFIA lakabı takılmıştır? Bundan rahatsızlık duymakta mıdır ?
P.S :Sorularımızı Türkçe’den İngilizce’ye veya kendi diliniz olan Fransızca’ya çevirmediğimiz için sizden özür diler bu konuda gerekli olan yardımı Türkiye’deki saygıdeğer görevliniz, şimdi ki Galatasaray Sportif A.Ş Ceo'su Lutfi Arıboğan’dan almanızı istirham ederiz.
CADDE
![]()
Yer imleri