Buca / İzmir
Buca, tarihsel geçmişi ile bünyesinde, çok önemli ve günümüzde de yaşayan eserler barınağıdır. George King Forbes, Gout, Prenses Borghese, Kont Dr. Aliberti, De Jongh, Dimostanis Baltacı Malikaneeri, tarihi İngiliz Protestan Kilisesi Su Kemerleri, Buca'da yaşamış ve ölmüş bir çok ünlü alilerin mezarları, dar sokakları ve bugün bile bir çok mimari ilham kaynağı olan Rum Evleri, her zaman ilçeye gelenlerin ilgisini çeken yapıtlardır.
Buca hudutları içinde 190 adet tarihi bina
mevcuttur. Yaklaşık 100 yıl önce Buca'da oturan Rum, İngiliz, İtalyan ve Fransızların (o zaman bu azınlıklara Levanten adı verilirdi) kendilerine özgü inşaa ettirdikleri malikane, köşk ve barınaklar hala o eski tarihi dokusunu korumaktadır.
Yurdumuzun çeşitli yörelerinde yer alan Safranbolu, Kula ve Milas'taki 2 - 3 katlı cumbalı evleri Buca'da görmek mümkündür. Bu tarihi yapıların bulunduğu 150 dönümlük alanın tarihi dokusunu koruma amacına yönelik İmar - Plan - Proje çalışmaları D.E.Ü. Mimarlık Fakültesi Şehircilik Bölümü tarafından yapılmıştır. Proje için Anıtlar Yüksek Kurulundan da onay alınmıştır. Tarihi binaların bulunduğu Heykel Mevkii, şimdiki Belediye Binası çevresi ve Eğitim Fakültesi civarını kapsamaktadır. Projeye göre tarihi binanın yanında yer alan arsaya yapı yapmak isteyen vatandaş yakınında bulunan binanın özelliklerine göre inşaat ruhsatı alabilecek, yani 5 veya 10 kat bina yapamayacaktır.
TARİHİ YAPILAR:
Su Kemerleri:
Geçmişteki adı "PARADİSO" ve "KIZIÇULLU" olan bugün ise Şirinyer olarak bilinen mevkiiye İzmir'den ilk girildiğinde bugün bile ayakta duran Melez Çayı üzerindeki Su Kemerleri dikkati çekmektedir.
Romalılar tarafından inşaa edilen ve eski çağ tarihçilerinin "Akvadük Kemerleri" olarak adlandırdığı bu kemerler, Milattan önce 133 ila Milattan sonra 395 yıllarını kapsayan Romalılar döneminde İzmir kentine gelen suyun akışına düzenlenmekte idi. İki sıra halinde Romalılar tarafından inşaa edilen bu su kemerlerinin yapımında tonlarca yumurta akı sayesinde Kızılçullu Su Kemerleri Bizanslılar Selçuklular ve Osmanlılar dönemlerini yaşamalarına karşın hala ayakta durabilmektedir.
Protestan Kilisesi:
Buca'da bulunan kiliseler içinde en dikkat çekeni, Protestan İngiliz Şapeli'dir. 1838 yılında yapılan kilise 1961 de Buca Belediyesi'ne devredilmiştir. 1961 yılından 1991 yılına kadar Nikah Salonu, Belediye Meclis Salonu ve Emlak Vergi Dairesi olarak kullanılan Protestan Kilisesi, 25 Mart 1991 tarihinde Buca Kültür Sanat Merkezi haline dönüştürülerek hizmete açılmıştır. Protestan Kilisesi'nin Buca Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi olarak hizmete girmesiyle birlikte ilçede kültür ve sanat yaşamında gözle görünür bir canlılık gelmiştir.
Amerikan Koleji:
19. yüzyıl'da Amerikalılar tarafından yaptırılan ve yıllarca Amerikan Erkek Lisesi olarak kullanılan bu okul, İzmir'li Levanten ailelerin okuduğu o dönemdeki sayılı okullar arasındaydı. Cumhuriyetin ilanından sonra bu okul Köy Enstitüsü olarak hizmet verdi.1953 yılı sonlarında da NATO'ya devredilmiştir.
Forbes Malikhanesi:
Buca'daki Levanten malikhaneleri arasında en çarpıcı ve görkemlisidir. Araştırmalara göre 1908 yılında yapıldığı tahmin edilen ve bir yıl sonra yanan Forbes Köşkü, 1910 yılında yeniden inşaa edilmiştir. SSK'nın malı olan bu köşk 97' yılında 49 yıllığına Kültür Bakanlığı'na kiralandı.
De Jongh Malikhanesi:
Zengin bir villa görünümündeki De Jongh Malikhanesi'nin 1800 lü yapıldığı tahmin edilmektedir. 20. yüzyıl başlarında Buca'dan ayrıldığı tahmin edilen De Jongh ailesi malikhaneyi o dönemde bir İtalyan işadımına satmıştı.
Köşk bahçesinin bir süre tenis kulübü olarak kullanıldığı daha sonra çeşitli ilavelerle sanatoryuma dönüştürüldüğü bilinmektedir. Çeşitli dönemlerde restorasyondan geçen De Jongh Malikhanesi bugün Sosyal Sigortalar Kurumu'na bağlı Sağlık Meslek Lisesi olarak kullanılmaktadır.
Baltacı Malikhanesi:
Buca'nın es eski yapıtlarından biridir. 19. yüzyılda Yunan Milli Bankası adına satın alınan malikhane, daha sonra yetimhane yapılmak üzere bağışlanmıştır. 1922'de Türk Devleti'ne geçen Dimostanis Baltacı Malikhanesi bugün Güzel Sanatlar Lisesi olarak kullanılmaktadır. Malikhane içindeki havuz ve heykeller nostaljik yapısını korumaya devam etmektedir.
Yapı Kredi Misafirhanesi:
Mimar Vafiyadis'e ait bir yapıdır. Zemin ve üst katların yüzey dokularının kesin ayrımı, yapıyı dört yüzünde çeviren tuğla, friz, pencere üzerindeki yarım daire kemer ve alınlıkları, pencere altlarındaki rozet motifler, tümüyle bu yapıya ait özelliklerdir. Yakın zamana kadar burada Pengelli ailesinin oturduğu bilinmektedir.
Rees Malikhanesi:
Malikhanenin yapım tarihi bilinmemektedir. Ancak, Rees ailesinin İzmir'deki yaşamları boyunca Buca'da ikamet ettikleri bir süre başka bir yerde oturdukları daha sonra Rees Malikhanesi'ni inşaa ettirip yerleştikleri belirtilmektedir. O zaman İzmir Valisi Rahmi Bey tarafından 1. Dünya Savaşı sırasında devletçe el konulan malikhane bir süre Yatılı Kız Öğretmen Okulu olarak kullanılmıştır. 1930'lu yılların sonunda ise istimlak edilen malikhane şu anda Buca Eğitim Fakültesi olarak hizmet vermektedir.
Russo Köşkü:
Mimarisi yönünden Buca'daki Köşkler arasında benzerlerine hiç rastlanmayan bir yapıttır. Değişik motiflerin kullanıldığı ve 19. yüzyıl ile 20. yüzyıl başlarında yapıldığı tahmin edilmektedir. Russo Köşkü tarihi dokusu korunarak restore edilmiştir.
Belediye Binası:
Buca eşrafından Davut Farkoh konağıdır. Bahçenin arka kısmında hamam ve diğer servisler yer almakta idi. İstanbul konutlarındaki karnıyarık türü ile çağrışım yapan bir planı vardır. Üçe bölünmüş cephe üç kemerli ana girişi ile dış mimarisi Ispartalıyan Konağı ile benzerlik göstermektedir.
Dutlu Sokak:
Bugün Kültür Sokağı olarak adlandırılan dutlu sokak'ta Buca ya özgü 2 ve 3 katlı cumbalı evleri birarada görmek mümkündür. Bu evler geçmişten bu yana iyi korunmuş olup günümüze kadar gelmiştir.
Mezarlar:
Buca tarihine ışık tutan bir çok mezar bugün Protestan Kilisesi bahçesindeki kabristanda mevcuttur. Yıllarını Buca da geçiren ünlü ailelerden Gout, Annie S.B. Blackler, George King Forbes, Rees Eliza Maltass, Grifitt'in mezarları halen Protestan Kilisesi bahçesindedir. Ancak büyük özenle yapılmış ve heykeltraş yapıtı niteliğindeki bu mezarlar Türkiye'de 1970'li yıllarda yaşanan anarşik olaylar sırasında tahrip edilmiş olmasına karşın bugün bile çoğu özünü korumuştur.
Yer imleri