Ladik / Samsun
Kuzey Anadolu sıradağlarının batıya doğru alçaldığı ve geçit verdiği bir alanda, Akdağ'ın kuzey eteklerinde kendi ismini alan geniş bir ova kenarında kurulmuştur. Yüzölçümü 558 km2, denizden yüksekliği ise 950 m. dir.
İlçenin akarsularından Tersakan çayı Yeşilırmak'ın bir kolunu oluşturur. Ladik Gölünden çıkarak batıya, oradan güneye, daha sonra doğuya kıvrılarak Yeşilırmak'la birleşir. Bu akış seyrinden dolayı adını Tersakan çayı olarak almıştır.
İlçe merkezinin 10 km. doğusunda yer alan Lâdik Gölü, Akdağ'dan inen akarsularla beslenir. Elips şeklindeki gölün uzunluğu 5 km. genişliği ise 2 km. dir.
Tarihçe
Bölge M.Ö 550 - M.Ö 332 yıllarında Perslerin hakimiyetine girmiştir. M.Ö 302 - M.Ö 71'lerde Pers soylularından Khistes İç Anadolu’da Krallığının temelini atarak, Karadeniz bölgesine doğru yayılmaya başlamış, Pontus Krallığı adını alan bu devlet, Samsun ve Amasya'ya hakim olmuştur.
M.Ö. 131 yılında Pontus Kralı VIII. Mitridat'ın kansı Veodikya Ladik ilçesini kurmuştur. Bir rivayete göre Veodikya adının zamanla halk dilinde değişerek Ladik olduğu ve ilçenin adının buradan geldiği ileri sürülmektedir.
Romalıların (M.Ö 71 - M.S. 395) Pontusluları yenmeleri ile bölge Romalıların hâkimiyetine girmiştir. M.S. 395'de Roma doğu ve batı olarak ikiye bölününce Ladik Doğu Roma (Bizans), imparatorluğunun sınırları içinde kalmıştır.
İslam uygarlıkları döneminde (705) Arapların eline geçen bölge 1071 Malazgirt Savaşından sonra Selçukluların eline geçmiştir. 1075'de Alpaslan'ın komutanlarından Melik Ahmet Danişment Gazi Amasya ve çevresini egemenliği altına aldı. Bir rivayete göre de ilçe adını komutanın kızı ileduk veya ildük Hatun'un isminden almıştır.
Selçukluların parçalanmasıyla kurulan Anadolu Beylikleri zamanında Ladik Kubatoğullarının yönetimine girmiştir. Osmanlılar ise Ladik'i 1428'de kesin olarak topraklarına katmışlardır.
Görülmeli-Gezilmeli
İlçenin tarihi M.Ö 3000'lere uzansa da yöredeki arkeolojik alanlar da yeteri kadar araştırma yapılmamıştır. Bu arkeolojik alanlar: Çakılarası, İnkaya Mezar ve Ören Yeri, Kale Tepe, Dökme Tepe, Dedealtı, Köy içi, Devşel Kaya. Tompul Tepe, Kilise Tepe, Kümbet höyükleridir. Ladik merkezinin güneyindeki tepede Ladik gölünün güney doğusunda bir kale kalıntısı da bulunmaktadır.
Ormanlık alanları, yaylaları ve şifalı sularıyla, Osmanlılar dönemin-de, Amasya'da yaşayan şehzadelerin ve ileri gelenlerin yazın sayfiye yeri olarak kullandıkları ilçede; yazlık saraylar, camiler, çarşılar, hamamlar vb. gibi bir çok eser yaptırılmıştır. Fakat bu eserlerin çoğu 1943 depremiyle yıkıntı haline gelmiştir.
Bu gün ayakta kalan eserlerden bazıları şunlardır :
Saat Kulesi
1889yılında inşa ettirilmiştir. 1943 depreminde büyük hasar görmesine karşın aslına uygun olarak tekrar yaptırılmıştır.
Bülbül Hatun Cami
II. Beyazıt'ın karısı Bülbül Hatun tarafından yaptırılmıştır. Depremde yıkılan camii aslına uygun olarak onarılmıştır.
Avcı Sultan Mehmet Cami
IV. Avcı Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır. Depremde tamamen yıkılan cami aynı yerine tekrar inşa edilmiştir.
Kümbet
Bir adı da Sadullah Sunullah Paşa Türbesidir. Kümbet bir Osmanlı eseridir.
Seyit Ahmet Kebir Türbesi
Selçuklu döneminin kumandanlarından Seyit Ahmet Kebir Ladikte yapmış olduğu savaşta ölünce isteği üzerine bu türbeye gömülmüştür. Mezarlık içinde kesme taş ve tuğladan yapılmış bulunan türbenin içinde 7 sanduka bulunmaktadır.
Bunlardan başka Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan ve halk tarafından ziyaret yerleri olarak kabul edilen tekkeler vardır. Bunlar; Süt Pınarı, Gülabdal Tekkesi, Sanlık Tekkesi, Karaoluk Tekkesi, Kılıçaslan Tekkesi, Kara Abdal (Sultan) Tekkesi, Işıklı Tekke, Zeyfe Baba Tekkesi, Dikilitaş Tekkesi, Dikmen Dede Tekkesi dır.
Gezi ve piknik Alanları
İlçenin en ünlü mesire yeri Hamamayağı (Hallaz, Hırlaz, Hilyas) kaplıcasının bulunduğu bölgedir. Ladik ilçesine 10 km uzaklıktaki bu yerde, kenarından küçük bir akarsuyun geçtiği piknik alanı ve kaplıca binası vardır.
Ladik ve Havza ilçelerindeki kaplıcalar tarih boyunca bilinmektedir. Romalılar ve daha önceki devirlerde de buralar insanları çeken sağlık merkezleri olmuştur.
Eski devirlerde kaplıcalar, suların nasıl tahlil edileceği bilinmediğinden içerdikleri maddelerden çok iyileştirdikleri hastalıklar ile meşhur olmuşlardır.
Bugün ise suların içerdikleri maddeler tek tespit edilmiştir. Ladik Hamamayağı kaplıca suyunun, Almanya'daki Bedeviciler, Liebenzell, Schlangenbad, warnbrunn, Wilbad, Wilstein gibi kaplıcaların suyuna eşdeğer olduğu kanıtlanmıştır.
Hamamayağı kaplıca suyu Türkiye'deki birinci dereceden önemli ve öncelikli kaplıca suyu olarak belirlenmiştlr. Romatizma, Sinir ve kas yorgunluğu, eklem kireçlenme, sinirsel hastalıklar, ameliyat sonrası yorgunluklar gibi hastalıklarda olumlu etki yapar.
Lâdik gölü ve çevresi, Akdağ yaylaları mesire yeri olarak idealdir.
Folklorik
İlçede Çevre îl ve ilçelerde oynanmakta olan Düzayak, Makinalı, Oğlan beni çaydan geçir, Sarıkız, Sanlama gibi horon oyunlarının yanında, Budakdere ve çevre köylerinde mistik türde Semah oyunuyla, Şeyh Şamil, Şeşen, Zefak gibi oyunlarda oynanmaktadır.
Ladikte düğünler Klasik Anadolu usulüdür. Ancak Kırsal kesiminde bazı farklılıklar görülmektedir.
Düğünlerde köçek tabir edilen kadın kılığına girmiş erkekler oyunlar oynar ve düğün sahibine yapılan parasal yardımları toplar.
Düğünlerde ilçe merkezinde olsun, köylerde olsun gelin ve damat hamamları yapılır. Gelin gündüz akrabalar ve arkadaşları ile birlikte hamama götürülür, hamamda eğlenilir ve banyo yapılır. Buna "gelin hamamı" denir. Damat İse gece davul zurna eşliğinde arkadaşları tarafından hamama götürülür ve yıkanır. Buda "Damat Hamamı" olarak adlandırılır.
Yemekler
ilçede yapılan yöresel yemeklerin çoğu hamur işidir. Bunlar: Erişte, Tutmaz Aşı, Mantı, îşkefe Tatlısı, Kaz Pilavı ve Seridi, Çerkez Halüğü, Çerkez Şibsisi, Dabusun, Malakto, Gobi Lobiya, Lobya, Hoşmerim, Kadayani Ekmek gibi çok çeşitlidir.
Yemekler gibi ekmeklerde çok çeşitlidir: Somun, Hamursuz, Parmaklı, Lavaş Pide, Dökme, Döndürme, Samsa Ekmeği, Cırlak (Pırıl), Akıtma, Yufka, Mısır Ekmeği gibi ekmekler yapılır.
Yöresel yemeklerinin dışında Ladik'in Tandır Kebabı da oldukça meşhurdur.
İklim
Ladik Karadeniz bölgesinde olmasına rağmen, Karadeniz bölgesi iklimi kuşağı dışında Karasal iklime yakın bir iklime sahiptir. Genellikle kışlar uzun ve sert, yazlar ise serin geçmektedir. Temmuz ve Ağustos aylarında Poyraz rüzgâr kışın ise halkın "Akyel" dediği ve karların çok kısa sürede erimesini sağlayan bir rüzgar eser. Yağışlar kışın kar, diğer üç mevsimde de genellikle yağmur şeklinde olmaktadır.
Ulaşım
Samsun'a 82 km. uzaklıkta olan ilçenin ulaşım problemi yoktur. Samsun'dan Ladik'e her zaman araç bulmak mümkündür.
Etkinlik
Her yıl Temmuz ayında düzenlenen geleneksel "Lâdik Panayırı" 1997 yılında "Akdağ Yayla Şenlikleri" adıyla bir festivale dönüştürülmüştür. Ladik Belediyesince düzenlenen bu şenlikler artık Haziran ayında yapılacaktır. Şenlik çerçevesinde çeşitli yarışmalar ve sportif faaliyetler ile folklar gösterileri ve güreş müsabakaları düzenlenmektedir.
Yer imleri