Vezirköprü / Samsun

İlçe merkezinin denizden yüksekliği 339 m. olup 370-400 m. yükseklikteki tepelerle çevrili bir çanak içerisindedir. Batısında en yüksek yeri olan Kunduz Dağları (1783m), Güneyinde Kale Tepe (1450m), güneybatıda Tavşan dağları, kuzeyde ise Çaykalan (Alaçam) dağlan vardır.



Kunduz dağları ile Keltepe Kızılırmak vadisine bakan yamaçları ormanlarla kaplıdır.

İlçenin batısında Kunduz yaylası, kuzeyinde Kabalı yaylası, güneybatısında Tavşan dağı yaylası yeralır. En önemli akarsuyu merkezden 15 km. uzaktan geçen Kızılırmaktır.

Tarihçe

Vezirköprü'nün tarihi Hititlere (M.Ö. 2000 - M.Ö. 700) kadar uzanmaktadır. İlk şehir Hititler tarafından şimdiki ilçe merkezinin 2,5 km. kadar uzağına kurulmuştur. Bu Vezirköprünün ilk kuruluşudur.

Anadolu'dan geçen, Irak'ı Karadeniz'e bağlayan Ninva (Ninava - Nintve = Asur Devletinin Başşehirlerinden) - Sinop yolunun Vezirköprü'nün batı kıyısından geçtiği yapılan etüdlerle anlaşılmıştır. Ayrıca eski Yunan coğrafyacıları Kızılırmak ve Yeşilırmak'ın denize döküldükleri bölgeler arasındaki saha ile Sinop'a kadar olan sahil bölgeslne ASURYA demekteydiler. Bu bölgeye Asurya denmesi, Asur yolunun (Ninova-Sinop) burada başlıyor veya bitiyor olmasıyla açıklanabilir.


Sonuç olarak ilçe milattan önceki yıllarda önemli bir kervan yolunun üzerinde bulunmuştur.

M.Ö. 1200 yıllannda bu yöre Frigya hakimiyeti ve Paflagonya idaresine girmiştlr. Daha sonra burası Büyük İskender tarafindan ele geçirilmiştir.

Frigyalılann akınları ile yıkılan şehri ikinci kez Bizanslılar kurmuştur. 0 zamandaki adı Fezimon yahut Teakliodiopohsdır. İlçede Bizanslılar döneminden kalma sütun ve sütun başlıklan bulunmuştur. 0 dönemde çevredeki en zengin kent olduğu bugün görülen büyük bina harebelerinden anlaşılmaktadır.

Selçukluların Bizanslılarla yaptığı savaşlarda Vezirköprü tekrar harabeye dönmüştür. Daha sonra Danişmentlilerin eline geçen ilçe Haçlı seferleri nedeniyle inşa edilememiştir. Ancak Sultan Mesut 1160 yılında kasabayı Gadegara adıyla üçüncü kez yeniden kurmuştur.

Vezirköprü 1695 yıllarındaki Celali isyanları sırasında sık sık baskına uğramış ve kasaba yağmalanıp yıkılmıştır. Bu nedenle insanlar kalelere sığınma ihtiyacı duymuş Taşkale ve Toprakkale olmak üzere iki kale yapılmıştır. Şimdi bu kale yıkıntıları üzerinde kurulan mahalleler aynı adlarla anılmaktadır. Celali isyanlarından sonra Köprülü Mehmet Paşa ilçedeki yıkılmış yapıları tamir ettiriyor ve aynca yeni eserler de yaptırıyor. İskelet olarak bugünkü durumu o zamandan kalmadır. İdari bakımdan Sivas Beyler Beyliğine bağlı Amasya mutasarrıflığı içinde olan Vezirköprü; 1925 yılına kadar Amasya'ya bağlı bir ilçe iken, 1925 yılında Samsun iline bağlanmıştır.

Kasabanın adı Evliya Çelebinin Seyahatnamesinde ŞINDER olarak geçmektedir. ŞIN kelimesi Amelika dilinde köprü anlamına gelmektedir. Bu nedenle Köprü adının buradan geldiği düşünülebilir. Mehmet Paşa Sadareti zamanında da ilçe VEZİRKÖPRÜSÜ adını almıştır. Bugün daha kısaltılmış olarak VEZİRKÖPRÜ adı kullanılmaktadır.


Görülmeli-gezilmeli

Tarihi M.Ö. ki yıllara dayanmakta ise de ilçe ve çevresinde yeteri kadar arkeolojik araştırma yapılmadığı için, bulunan kalıntıların kimlere ait olduğu saptanamamıştır. Örneğin; Esenköy'de sütunlu mağaralar yine Başfakı ve İnkaya köylerindeki mağaralar sayılabilir. Boruk köyünde bulunan işlemeli taşlar Samsun müzesine gönderilmiştir.

Oymaağaç köyünde Bakır çağ ve hititler dönemine ait bir yerleşim yeri saptanmışsa da şehir ortaya çıkarılamamıştır. Ayrıca arkeolojik alan olarak tespit edilmiş fakat yeterince araştırma yapılmamış alanlarda vardır. Bunlar; Çetek, Doğantepe, Kurudere, Keltepe, Maltepe, Yığınözü-çakmak, Çörlen tepe, Höyüktepe, Oymaağaç tepe, höyükleri ve Yağbasan, Çeltek, Aşağı narlı Avdan Köyü, Çalköyü, Kületek, Maltepe Tümülüsleridir. Bu yerleşmeler genelde ilk tunç çağına tarihlenmektedir. Ayrıca Roma ve Geç Antik çağ yerleşmeleride bulunmaktadır. Bunlar Çöğe köyü, adatepe, kızılcaören, ören yeri, tepeören, Türkmen köyü'dür.

İlçe 1906, 1939 ve 1943 yıllarında önemli depremler geçirmiş olmasına rağmen Selçuklular'dan ve Osmanlılar'dan kalan tarihi eserler ile mimari özelliklerini hala korumaktadır. Bu eserlerden başlıcaları;


Bedesten ve Arasta

ilçe merkezindedir. Köprülü Mehmet Paşa'nın eşi Ayşe Hatun'un babası Yusuf Ağa tarafından 1660 yılında yaptırılmıştır. İç ve dış bedesten olmak üzere iki bölümlüdür. Dört kapısı ve içinde 110 dükkan vardır. İç bedesten kervansaray olarak kullanılmıştır. Arasta bölümü bedestenin çevresinde gelişmiştir. Dört yandan basık kemerli kapılarla girilen bedesten kare planlı ve dört kubbeyle örtülüdür.


Çifte Hamam

1660 yılında Köprülü Mehmet Paşanın eşi Ayşe Hatun tarafından yaptırılmıştır. Bedestene bitişiktir. Giriş kapısı önüne içerisi görünmesin diye duvar örülmüştür. Soyunmalık kısmı kubbeli ve şadırvanlıdır. Soğukluk ve sıcaklık olmak üzere klasik tarzda üç bölümlüdür. Hamamların ikiside birbirine benzemektedir. Biri kadın diğeri erkek hamamı olarak hala kullanılmaktadır.


Kale Hamamı

Yine Ayşe Hatun tarafından 1659 yılında Kale camisine bitişik olarak yaptırılmıştır. Mehmet Paşa mahallesindedir. Hala kullanılmaktadır.


Kale Cami (Taşkale Cami)

Bu cami de kale hamamıyla birlikte yapılmıştır.


Şifa Hamamı

Köprülü Mehmet Paşa'nın ailesi için özel olarak yaptırıldığı söylenmektedir. Soyunmalık, soğukluk ve sıcaklık olmak üzere klasik tarzda üç bölümlüdür. Halen çalışmaktadır.


Fazlı Ahmet Paşa Medresesi (Taş Medrese)

ilçe merkezindedir. 1661 yılında Fazıl Ahmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. Çatısı kurşunla kaplı iken Rus Seferi sırasında kurşunları alınıp, kiremit kaplanmıştır. 1943 depreminde etkilendiyse de restore edilmiştir. 1974'de çatısı tekrar bakırla kaplanmıştır. Yapının iç ve dışında pembe Karacivan taşı kullanılmıştır. Basık kemerli kapısından arkalarında medrese odalarının bulunduğu avluya girilir. Köprülü Mehmet Paşa'nın evinin tavan süsü burada muhafaza edilmektedir.

1964 yılına kadar çeşitli amaçlarla kullanılan medrese bu tarihten sonra halk kütüphanesi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yörenin basılı materyal bakımından en zengin kütüphanesidir.

Kütüphanede 378 Arapça, Farsça el yazması, 509 eski harfli arapça, farsça türkçe karışımı basma kitap, 13649 yeni harfli türkçe kitap bulunmaktadır.


Tacettin Paşa (Kurşunlu) Cami

1494'te yapılmış olan cami;1943 depreminde tamamen yıkılmış olup. beş kubbeli son cemaat yeri ile iki kubbeli ana mekandan oluşan özgün yapı sonradan düz çatı ile örtülmüştür. Ana mekanın yanındaki kubbeli zaviyeler özgündür. Çanaklı mahallesindedir.




Saat Kulesi

906 yılında Sivas valisi Reşat Akif Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1943 depreminde büyük hasar görrnüştür.Fakat, aslına uygun olarak tekrar restore edilmiştir. Dört taraflı saatleri çalışır durumdadır.


Ganioğlu Çeşmesi

Geç Osmanlı döneminde yapıldığı bilinmektedir.


Kurşunlu Cami Çeşmesi

Kurşunlu Camisi avlusundadır. Bu çeşme de geç Osmanlı döneminde yaptırılmıştır.


Namazgah Çeşmesi

Namazgah Camisinin bitişiğindedir. Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırıldığı bilinen çeşme halen kullanılmaktadır.


Namazgah Camisi

Köprülü Mehmet Paşa tarafından yaptırılmıştır. 1906 depreminde sadece mimber ve mihrap kısmı ayakta kalan caminin yerine 1915 yılında yeni bir cami yaptırılmıştır.


Taş Han

Geç Osmanlı döneminde iki katlı olarak, dolgu taştan yapılmıştır. Üç kapısı vardır. Üzeri ahşaptır. Odaları çeşitli amaçlarla günümüzde depo olarak kullanılmaktadır. Ortacami Mahallesindedir.


Yukarı Nalbant Cami

1162'de yapılmıştır. Minaresi alüminyum kaplıdır.


Şehit Müftü Türbesi

Üzerindeki kitabede 1214 yılında yapıldığı yazılmaktadır.


Kibar Ali Evi

Sivil mimari örneği olarak belirlenmiştir. Bu ev bağdadi tarzda iki katlıdır.



Gezi ve Piknik Alanları

İlçedeki zengin orman örtüsü, çeşitli orman içi dinlenme yerlerinin düzenlenmesine olanak sağlamıştır.

İlçe merkezindeki orman işletmesine ait Çamlık, halkın rağbet ettiği alanlardandır.

Vezirköprü'ye 52 km. mesafedeki Kunduz Ormanları: ilçenin güneydoğu ve kuzey batı yönlerinde bulunan Bağ aralıgı: Kaylar bağları ve Altınkaya Baraj gölü ile göletleri çevresi mesire yerleri olarak ideal alanlardır.

İlçede özellikle köylerinde düğün törenleri bir hafta sürer. Cuma gününden diğer Cuma'ya kadar düğünle ilgili merasimler yapılır.


Folklorik

İlçede geleneksel değerler hakim bir durumdadır.

Dini bayramlarda el öpme törenleri düzenlenir. Kandillerde mevlüt okutulur, çocuklar mahalle aralarında ellerinde şamdanlar, ilahiler söyleyerek dolaşırlar. Hıdırellez günü şenlikler düzenlenir. Mesire yerlerine gidilir. Dilekler tutulur. Nişanlılar ve sözlüler birbirlerine hediye alıp verirler.

Köy halkı düğün sahibi tarafından "okuntu" denilen şekerle düğüne davet edilir. Cumartesi kız tarafında yemekler pişer. Pazar gün kına yapılır. Çarşamba gün gelin hamamı düzenlenir. Perşembe gelin alma ve düğün merasimi gerçekleşir. Cuma gün ise kız tarafına el öpmeye gidilir.

Diğer ilçelerden farklı olarak düğün gecesi "elekcog" (Elekçi) isimli ortaoyuna benzer bir oyun oynanır. Oyunun kadı, elekcog, Kahya, 2 tane ayı, deve, Yunan Gavuru, tuvalet, iki tane kadın gibi belirli tipleri vardır. Oyunda hayvanları ve mekanları insanlar canlandırır. Kadınlar ise kadın kılığına girmiş erkekler tarafından canlandırılır.


Yemekleri

İlçenin kendine has yemeklerinden en ünlüsü, genellikle düğünlerde pişirilen keşkektir. Keşkek üzerine etli ve nohutlu yahni dökülerek yenir.

İlçede katık (süzme yoğurt) la yapılan yemeklerde meşhurdur. Bunlar: katık böreği, memecik, katıklı ekmek, katık sündürmesi vb. dir. Ayrıca: tandır kebabı, orman kebabı, kuzu çevirmesi ve çeşitli hamur işleri de en belirgin yemeklerindendir.


İklim

Vezirköprü Karadeniz iklimi ile kara ikliminin etkisi altındadır. Kışları soğuk, yazları sıcak ve kuru, baharları yağışlı geçer. Rüzgar kışın batıdan, yazın ise kuzeyden eser.


Ulaşım

İlçenin çevre ile ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır. Hergün Vezirköprü'den Samsun, Ankara, İstanbul, Bursa'ya otobüs seferleri vardır. Havza ve Durağan'a hergün minibüslerle ulaşmak mümkündür. Samsun'a uzaklığı 116 km. olan ilçeye Samsun'dan her gün araç bulunur.


Etkinlik

Her yıl Eylül ayında 10 gün süreli "Köprülü Mehmet Paşa Kültür, Sanat ve Spor Şenliği" düzenlenmektedir. Bu şenlik çerçevesinde çeşitli yarışmalar, sportif, kültürel faaliyetler vb. etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Ayrıca bu hafta içerisinde "Sünnet şöleni" tertip etmek de gelenekselleşmiştir.