Havza / Samsun

Havza'nın kuzeyi Sıralıdağları ile çevrilidir. Batısında Taşan (Tavşan) dağları yer alır. Bu dağların etekleri yayla konumundadır. En önemli akarsuları; Tersakan, Derinöz ıle İstavruz' dur.Havza'nın doğusunda yeralan Lerdüge tümülüslerinde yapılan arkeolojik araştırmalar ilçenin tarihınin M.Ö. 100 yıllarına kadar uzandığını göstermektedir.

Havza'da Romalıların ve Bizanslıların yaşadığı da bilinmektedir.



Eski tarihçiler ilçedeki şifalı suların o dönemlerde çok meşhur olduğunu hatta Romalıların buraya (Thermee) Phoseemeomitarem adını verdiklerini belirtmişlerdir.

Kasaba şifalı suları nedeniyle yıllarca büyük krallar ve beyler arasında el degiştirmiştir.

Adını 1156'da Amasya hükümdarı olan Kavz-Han'dan almıştır. Kavz adının 1245 tarihinde Selçuklu hükümdarlarından Sadi Paşa tarafından Havza olarak değiştirildiği ileri sürülmektedir.

Beylikler döneminde Havza Canik Beylerinden Taşanoğulları tarafından idare edilmiştir. Osmanlılar ülkede birliğin sağlanması için beyliklerin kendi egemenliğine girmelerini amaçlamıştır. Bu amaçla Amasya valisi II. Murat, Yörgüç Paşayı görevlendirerek, Taşanoğullarının egemenliğindeki Havza yöresini Osmanlı egemenliği altına almıştır. Böylece Havza 1430 tarihinde Osmanlı topraklarına katılmıştır.


Görülmeli-gezilmeli


Lerdüge Tümülüsleri

Havza'nın 21 km. doğusunda Lerdüge köyünde beş tümülüs saptanmıştır.1946 yılında başlatılan çalışmalarda çıkan buluntular Ankara Arkeoloji Müzesine gönderilmiştir.

Ortaya çıkartılan yapının, mimari tekniği ve diğer buluntulardan M.Ö. 100- M.S. 200 yılları arasında kullanıldığı anlaşılmıştır. Demir kenetlerle birbirine bağlanmış taş girişten 15 m. uzunluğundaki tonoz örtülü dramos'a geçilmektedir. Moloz taş duvarlar sıvalı alt bölüm al boyalıdır. Gömüt odasına taştan oyularak açılmış küçük bir kapıdan girilmektedir. Gömüt odasının duvarları insan, hayvan tasvirleriyle süslenmiştir. Altın süs gereçler, tunç kandiller, çeşitli şişeler tümülüste bulunan eşyalardır.

Havza ilçesindeki diğer arkeolojik alanlardan elde edilen buluntular üzerinde yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bunlar; Tepecik, Dökmetepe, Patlaguç, Kayalı tepe, Garcotepe, Cintepe, Cevizbaşı, Örentepe, Çamtepe, Çeştepe, Bacatepe, Şeyh Safi, Manevra Tepe, Hakim Tepe, Kaletepe, Taşkaraca ören, Anıttepe höyükleridir.


Mustafa Paşa Cami

Havza'nın imaret mahallesinde'dir. 1256 yılında yapılmıştır. Osmanlılar döneminde iki kez onarılan cami, kare planlı ve üstü kiremit çatı ile örtülüdür.


Mustafa Bey Türbesi

1429 yılında yaptırılmıştır. Kare planlı olup, alt kesimi kesme taştan, üst kesimi taş ve tuğla karışımı, kubbeli bir yapıdır. Geometrik motiflerle örülmüş tuğla örtüsü özgündür.


İmaret

Havza ilçe merkezinde imaret mahallesindedir. Amasya emirlerinden Atabeyzade Mustafa Beyin damadı Yörgüç Paşazade Mustafa Bey tarafından 1429 yılında yaptırılmıştır.

Kesme taştan, yapılmış olup, düz çatılıdır. 1938 ve 1940 yılları arasında onarılıp Atatürk Kütüphanesi olarak hizmete açılmıştır. 1968 de ikinci kez onarılan yapı bu gün aşevi olarak kullanılmaktadır.


Kurt Köprüsü

Havza ilçesine bağlı Kayabaşı (Tahna) köyündedir. Kesin yapılış tarihi bilinmeyen köprünün Roma döneminde onarıldığı tahmin edilmektedir. İstavroz çayı üzerinde kurulmuş olan köprünün iki büyük gözü ve ortasında bekçi evi bulunur. Yaklaşık 2m. genişliği ve 12m. yüksekliği vardır.




Gazi Konağı

M. Kemal Atatürk'ün Milli Mücadele yıllarında Havza'da ikamet ettiği, o günkü adıyla Mesudiye Oteli'dir. Atatürk 25 Mayıstan 12 Haziran tarihine kadar burada kalmıştır.

Uzun süre belediye binası olarak kullanılan üç katlı yapı daha sonra Gazi Odası haline getirilmiştir. Günümüzde Atatürk Müzesi olarak kullanılan bina, hafta içi ziyarete açıktır.


İstasyon Binası

İki katlı olan yapı kesme taştan inşa edilmiş olup çatısı Marsilya kiremiti ile örtülüdür.


Büyük Hamam (Vakıf Hamamı)

İmaret mahallesi, Hamam sokağında bulunan tarihi kaplıca; Bizans döneminde yapılmış olan eski yapı yıkılarak yerine yeniden inşa edilmiştir. Adeta Havza'nın sembolü haline gelen bu tarihi hamam vakıf kayıtlarına göre 1256 yılında Selçuklu sultanı II. Mesud tarafından yaptırılmıştır.

Bu hamam Kızgözü - Aslanağzı Hamamı olarakta bilinmektedir. Hamama bu adın verilmesl tabiki bir efsaneye dayanmaktadır. Bir çok kaplıcada olduğu gibi Kız gözüne de kutsal yer olarak bakılmakta; bu sudan içen ve 20 defa banyo yapan insanın hiç bir hastalığının kalmayacağına inanılmaktadır.

Soyunmalık, soğukluk ve sıcaklık olmak üzere üç bölümlü ve kubbeli klasik Türk hamamı tarzındadır. Sıcaklık bölümünün ortasında bir havuz bulunmaktadır.

Hamamın ana kurnası aslanağzı, yanında bulunan sütun ise kız gözü olarak adlandırılır. Bazıları kız gözünden akan suyun ince muntazam teribatlı bir mercandan sızdıgını iddia etmekte ise de, bazıları da hamam buharlarının toplanmasından ibaret bir su olduğunu söylemektedirler. Hamamın kubbesinden hiç su damlamadığına göre, mimarın bu buhar sularını herhangi bir şekilde toplayıp bir noktaya taşımış olması ihtimali daha kuvvetli görünmektedir.

100 kişi kapasitesi olan hamam gündüzleri kadınlara geceleri erkeklere açıktır. Bu hamamın hemen yanında 22 özel banyosu da vardır.


Küçük Hamam (Şifa kaplıcası)

1429 yılında Amasya Emiri Mustafa bey tarafından büyük hamama ilave olarak yaptırılmıştır. Bir havuzu olan bu hamam 50 kişi kapasiteli olup devamlı erkeklere açıktır.


Maarif Hamamı

İmaret mahallesi Hamam sokağında Büyük hamamın 50m. batısında yer almaktadır. II. Abdülhamit'in son dahiliye nazırı Maznun Paşazade Mehmet Memduh Paşa tarafından Sivas Valisi iken "1890-1894" tarihleri arasında yaptırılmıştır. Üstünde bulunan özel banyolar ve otel kısmı yenidir.

Bu hamamda 1 havuz, 3 kurna, 6 tek kurnalı özel bölmeler bulunmakta, olup, 100 kişi kapasitelidir. Hamamın yeni eklenmiş olan kısımlarında ise 9 özel banyo vardır. Hamamın üstünde 60 yataklı bir otel yeralmaktadır. Bu hamam gündüzleri bayanlara, geceleri erkeklere hizmet vermektedir.


Kaplıcalar

Havza'da turizm faaliyetlerinin büyük bir bölümü termal turizme dayanmaktadır. Kaplıcalar yaklaşık 2000 yıldan beri kullanılan tarihi sağlık tesisleridir. Şifalı suları bulunan ilçeye eski çağlardan beri bazı hastalıkların tedavisinde yaradığı için çevreden hatta bütün Anadolu'dan çok sayıda insan gelmektedir. Diğer bir deyişle Havza'da daha çok sağlık, dinlenme ve temizliğe dayalı turizm söz konusudur.

Havza'nın içerisinde Samsun-Ankara yoluna yaklaşık 1 km. uzaklıkta bir tepenin eteğinde beş kaplıca bulunmaktadır.



Aslanağzı - Kızgözü

Şifa ve maarif hamamları; diğer iki tanesi ise MTA'nin araştırmaları sonucu 1986 yılında bulunan ve çıkarılan sıcak suyun değerlendirilmesi amacıyla sonradan yapılmış Modern Türk Hamamı, Lokman Hekim Hamamıdır.

Havza kaplıcalarının şifalı suları; çeşitli romatizma, kırık-çıkık sekelleri ve mevzi ağrıları, sinir, mide, bağırsak, metabolizma, kansızlık gibi hastalıklara iyileştirici etki yapmaktadır.

Havza kaplıcaları Turizm Bakanlığı tarafindan Termal Turizm Merkezi olarak ilan edilmiştir. 56°C sıcaklığa ve günde 10.080 kişi banyo kapasitesine sahiptir. (56°C kaynak çıkış sıcaklığıdır.)

Milli Mücadele yıllarında Atatürk Havza'ya geldiğinde, şifalı kaplıcalardan faydalanma firsatı da bulmuştur.

İmaret mahallesi hamam sokağında Büyük Hamam, Küçük hamam ve Maarif hamam gibi tarihi hamamların yanında 1986 yılından sonra yapılmış hamamlar şunlardır:


Modern Türk Hamamı

1986 yılından sonra Havza Belediyesi tarafindan yapılan hamamlardan birisidir. Vakıf kaplıcalarının yaklaşık 100m. aşağısında inşa edilmiştir. Umumi hamamın ortasında bir havuz bulunmakta olup, 150 kişilik kapasiteye sahiptir. Hamamın altında 13 özel banyosu bulunmaktadır. Bu hamam da gündüzleri bayanlara, geceleri erkeklere açıktır.


Lokman Hekim Hamamı

Maarif hamamının 50m. ilerisinde inşa edilmiştir. 100 kişilik umumi bölümünden hariç 10 özel banyosu vardır.

Bu hamamların dışında Belediye tarafindan yaptırılmış umumi bölümleri olmayıp, özel banyoları olan termal oteller, moteller de vardır.

Bunlar;

Belde Termal Otel 22 Özel banyo

Termal Moteller 21 Özel banyo

Tursan Termal Otel 20 özel banyo olarak sıralayabiliriz.


Gezi ve Piknik Alanları

Çevresinde ve ülke çapında böylesine meşhur kaplıcalara sahip olan Havza'ya yakın yerlerden günübirlik gelenler olduğu gibi yurdun her köşesinden bir haftalık, 15 günlük, 20 günlük süreler için gelenler de vardır.

Havza'nın etrafı ormanlarla kaplanmış dağlarla çevrilidir. Bu nedenle yakın çevresinde piknik ve mesire alanı oldukça fazladır. Ancak Havza'da bunun için pek fazla uzağa gitmeye gerek yoktur. Çünkü ilçe merkezinde çevreleyen ağaçlarla kaplı bayırlar bu iş için ideal mekanlardır. Özellikle hamamların bulunduğu imaret mahallesi oturup dinlenmek, piknik yapmak için son derece elverişli alanlara sahiptir.


Yemekler

Samsun'un hemen hemen tüm ilçelerinde olduğu gibi keşkek ve tirit Havza'nında en meşhur yemeğidir. Havza'da hamur işleri de yaygın olarak yapılmaktadır.


İklim

Vadi yamacında kurulmuş olan ilçede karasal iklim hakim durumdadır. Ancak yüksekliği nedeniyle yazları serin geçer. Kışlar ise çok soğuk ve kar yağışlıdır. Yağmur ilkbaharda bol miktarda yağar. Kışın karayel ,yazın kıble rüzgarları Havza'yı etkisi altına alır.


Ulaşım

Havza. Samsun-Ankara Devlet Karayolu üzerinde kurulmuş bir ilçemizdir. Samsun'a uzaklığı 86 km. dir. Samsun'dan Havza'ya ulaşım problemi yaşanmamaktadır. Her gün her saat araç bulmak mümkündür.


Etkinlikler

Milli Mücadele yıllarında Atatürk'ün Havza'ya geldiği gün olan 25 Mayıs'ta her yıl "Atatürk'ü Anma ve Kutlama Festivali" adı altında bir şenlik düzenlenmektedir. Bu şenliklerde Karadeniz Kırkpınarı diye adlandırılan yağlı pehlivan güreşleri yapılmaktadır. Bir hafta süreli festivalde çeşitli spor müsabakaları, eğlenceler, kültürel etkinlikler gerçekleştirilmektedir.