Gaziantep Türbe ve Mezarlıkları



Gaziantep’te daha çok makam ve mezarlıklar bulunmaktadır. Birkaç türbe varsa da bunları sanat tarihi yönünden önem taşımamaktadır.


Şehrin mezarlığı Bedreddin el-Ayni zamanından itibaren kentin güneyinde bulunuyordu. Bedreddin el-Ayni’nin babası Kadı Kemaleddin XIV.yüzyılın sonlarında ölünce Halep yolundaki Mukre denilen yere gömülmüştür.


İl merkezinde Kemikli Bedesten yapılırken ortaya mezarların çıkması, mezarlığın XVI.yüzyıl başlarında, bugünkü şehir merkezinde olduğunu göstermektedir. Bu nedenle de şehrin kuruluşundan önceki dönemlerde burada yaşayan Müslümanların ölülerini bu kesime gömdükleri, şehrin gelişmesiyle de mezarlık güneydeki tepelere nakledilmiştir. Günümüzde bu yerlerde Çamlıca, Saçaklı, Savcılı, Şenyurt, Aydın Baba ve Kurtuluş mahalleleri bulunmaktadır. Kabirli Bostan denilen mezarlık ta 1940 yılında kaldırılmış ve mezarlar Asri Mezarlığa götürülmüştür. Bunların yanı sıra tren istasyonunun bulunduğu yerde de küçük bir mezarlık olduğu bilinmektedir.


Yuşa Peygamber ve Pir Sefa Türbesi (Merkez)


Gaziantep Boyacı Mahallesi’nde Boyacı Camisi ile Kavaflar Çarşısı arasında, Pir Sefa denilen yerde iki türbe bulunmaktadır. Bu türbeler yan yana iki mekan içerisindedirler. Söylentiye göre bunlardan birisi Yuşa Peygamber’e, diğeri de Pir Sefa Hazretlerine aittir.


Pir Sefa Hz.Yuşa Peygamberin türbedarı olup, öldükten sonra Onun yanına gömülmüştür. Bir rivayete göre de Pir Sefa Medineli Ensardandır. Arapların Gaziantep’i fethi sırasında Hz.Ali ile birlikte buraya gelmiş ve şehit olmuştur. Bunun üzerine de Hz.Ömer Onu Yuşa Peygamberin yanına gömerek “Kendisini Peygamber-i Zişan’la komşu ettim” demiştir.


Bu türbe moloz taştan yapılmış, üzeri çatılı bir yapıdır.


Ukkaşe (Ökkeşiye) Türbesi (Nurdağı)

Gaziantep Nurdağı ilçesinde, şehir dışındaki bir tepe üzerinde bulunan türbenin Ukkaşe veya Ökkeşiye denilen ermiş bir kişiye ait olduğu sanılmaktadır. Sahabeden olan Ökkeşiye Arapların Gaziantep’i fethi sırasında şehit düşen beş kişiden biridir. Bu yüzden de tepenin en üst noktasında gömülmüş, tepeye de Ökkeşiye ismi verilmiştir.


Günümüzde bu türbenin yanında dikdörtgen planlı, ahşap çatılı taş minareli bir mescit vardır.Bu mescidin mimari ve sanat tarihi yönünden herhangi bir özelliği bulunmamaktadır.